—— 22-10.935 el. 0-40 imal Denizinde ve Baltıkta Çok Şiddetli Fırtınalar Var Birçok Vapurlar Battı Bir- çokları da Karaya Oturdu Akdeniz'de “ çltalya « İngiltere A m davasının, hangi : ya » Habeş davasının, hangi arasında bir ihtilâf olduğu | bir türlü anlaşılamadı. Musolini, da Yanın İtalya ile Habeşislar arasma n kalmasını istiyor. Fakat işe İngiltere karıştığımdan İtalya - Habeş davast olmaktan çıktığma ve İtalya İngiltere davası şeklini aldığına kani- dir. Mussoliniye göre, eğer İngiltere ile anlaşacak olursa, mesele il. miş olacaktır. Ingiltere ise, davanm Waiya ile Uluslar Kurumu arasında olduğunu iddia ediyor. İngilterenin bu meseledeki alâkası Uluslar Kuru- mu azası olan bir devletin alâkasım- dan daha fazla değildir. Ingilizler, İtalya davayı halletmek isterse, İm giltere ile değil, Uluslar Kurumu ile unlaşam diyorlar, Diğer taraftan da- Yayı, bir taraftan Italya ve Fransa ve diğer taraftan da İngiltere erasında bız mesele şeklinde görenler de var- Bu gürültülerin hepsinde de bir doğruluk olduğunu kabul ötmek lâ- zumdır. Filhakika dava bir Italya - abeş davası olarak başlamış, işe İn- piltere karışınca, Italya - İngiltere davası olmuş, fakat İngiliz diploma- sisi bunu Italya ile Uluslar Kurumu Arasında bir ihtilâf şekline düşürmüş- tür. Şimdi davanın balli için buluna <ak çare ne olursa olsun, bunun mut- laa Uluslar Kurumundan geçmesi lâ zımdır. Ancak bu demek değildir ki çare mutlaka Uluslar Kurumunda bu- İinacaktır. Uluslar Kurumunun ce- İişması, artık başka yollara sapmıştır. uzlaşma yolu aranmıyor. Italya hakkında zecri tedbirler alarak bu devleti yola getirmek çareleri ara- Miyor, Çare yine dışarıda aranıp bu- lemur ve Uluslar Kurumundan ge Sirilir, Bir taraftan büvük devletlerin de- Tegeleri Uluslar Kurumunda bu yol- da çalışırken, diğer taraftan da İtal ya ile İngiltere arasında bir teminine uğraşmaktadırlar. anlaşmayı temin etmek için herşey- den önce, hem Italya » Habeş dava- #ina hağlı, hem de ondan ayrı olan bir İngiliz . İtalya ihtlüfini ortadan kal- ırmak lüzmmdi. Bu anlaşmazlık ta İngilterenin Akdenizde büyük kuvvet ler toplaması üzerine belirmişti. Ak- denizin iki kapısı olan Süveyiş ve Ce- ik ile Malta'da toplanan deniz köenizde “ topl Italya m ve Bingazideki Italya kuvvetlerinin geri çekilmesine karşı. Hk olarak İngilterenin de Akdenizde topladığı fazla kuvvetleri geri çekme *ini talep etmisti. İngilizler buna razı olmadılar. Ve kuvvet toplamakta de- vam ettiler. Akdenizde İngiliz kuv- vetleri artıkça Italyada da asabiyet ma başladı. Bir kısım Italyan. tar, İngilterenin Italyadaki Faşist re- Tini yıkmak, kararmda olduğunu Ji din etmeğe başladılar. Bir Tneilir - talya çarpışması muhakkak gibi gö yünmeğe başladığı bir sırada İngiliz m böyle bir çarpışma karşısın a Frantanm İngiltereye yardan © #tmiyeceğini sordu, Fransa bu su ale kaçamaklı bir vermek iste- Mmişse de İngiltere, Uluslar Kurumu Oyan ileri sürerek Fransadan böy vi vaziyette yardım istemeğe hak» olduğumu bildirdi. Fransa bunun İngiliz donanmasından bir kummın Akdenizden geri çekilmesi- Bi istedi, Donanım . Akdenizde top talyada uyandırdığı hex Yecanı, bu heyecan içinde Habeş me- lana atıldığını - e iline » İngiliz münasebetleri dü- Zelmedikçe m ile Habeş meselesi görüşmek bile mümkün ol- madığını bildirdi. ap lasıleyor ki Ingiliz dönanmasmin kdenizde toplanması meselesi üze- ı şöyle bir anlaşma yapılmıştır: — Fransa, herhangi bir Italya ta Mruzüna karşı İngiltereye yardıma hazır olduğunu kayıtsız ve şartsız 0- Mk e temin ediyor. — Italya Bingazide topladığı kuvvetlerin bir kasmmı geri çekiyor. Ağ — İngilizler de Simal denizinden ikdenize geçirdikleri gemilerin iki- Wii geri alıvorlar. tü 7 İnriltere Ttalva hakkında kö- 1, Pir niyet beslemediğini bildiriyor. talya da İngiltereye ayni teminatı Veriyor, açllalya - İngiltere münasebetlerin - İngiliz donanmasının Akdenizde mdan © doğan i BELEDİYELER KONGERESİNDE NELER GORUŞULECEK ? ümüzdeki perşembe günü Arka- toplanacak olan Belediyeler kon Desinde bulunmak üzere n aksam Ankaraya gidecektir. Kon- B'cde konuşulacak beledive meseltir- başında fen, ekonomi ve gelir iş Ecimektedir, Ya leri Kopenhag, 21 A.A. —tiç gündenberi Danimarka üzerinde hüküm süren fırtına şimdi en şiddetli devresine girmiştir. Da- nimarka telsiz istasyonları Pen- dennis İngiliz vapurunun tehli- ke işaretlerini almışlardır. Va - pur hemen imdat istiyordu.Nor- veç (İris) vapuru Pendennis'in 22 tayfasını son dakikada kur - tarmıştır, Bir dakika sonrada vapur batmıştır. Fırtmadan daha birçok vapu- run battığı: bildirilmektedir. Bir vapır karaya oturdu Hamburg, 2i A.A. — Evvel- ki gece Şimal denizinde şiddetli bir fırtına bütün vapur seferle- rini durdurmuştur. 6000 Tonluk Fransız vapuru Adrar, Hamburgtan Liste gi- derken karaya oturmuştur. Ge- len kurtarma gemisi tayfayı al- mak istemişse de tayfa gemiyi terketmek istememiştir. Almanya ile Danimarka ara- sında münakale kesilmiştir. Hamburg, 21 A.A. — Dün Şi- mal denici ile Baltık denizinde Viyana, 21 A.A, — Grazi'de verdiği bir söylevde Dışişleri Bakanı Verger Waldennegg, Avusturyanın özgür ekonomik ” Avzuyed , barışının gelişiminin. yi mik için sömürge an daha-önemli oldu- ğunu söylemiştir. Bakan, zecri tedbirlerin tâtbi- kı ile Avusturya tecimi iflâs et- tiği takdirde Uluslar Sosyetesi- nin ve öteki devletlerin Avus- | turya hükümetinin ulusun fakir düşmesini hiçbir zaman kabul €- | demiyeceğini kaydetmiştir. Dolfus'un vaziyeti ve Avusturyalılar Viyana, 21 A.A, — Dolfüs'ün Fransada Yeni Ayan Seçimi Başladı Paris, 21 A.A, — Senato seçi- minin ilk sonuçları şunlardır: 2 müstakil, 1 muhafazakâr, 21 cumuriyetçi, 14 sol cumuri- yetçi, 5 müstakil radikal cumu- riyetçi, 25 radikal sosyalist, 1 müstakil sosyalist, 2 yeni sos- yalist, 9 S. F. İ, sosyalist, 2 ko- münist, 82 üye seçilmiş ve 25 üyelik için verilen oylar dağılmıştır. Sola doğru Paris, 21 A.A, — Seçimlerin sonucu, senatonun şeklini hisse- dilecek derecede değiştirmiş ol- mıyacaktır. Maamafih, sola doğ- ru hafif bir temayül kaydedil mektedir. Esasen, birkaç ilde sol Partilerin kazanması ile sonuç- lanan belediye seçimleri böyle bir sonucu tahmin ettirmişlerdi. Bu temayül ilk seçimlerde yedi oy kazanan bilhassa halkçı cep- hede hissedilmektedir. İlk defa olarak bir komünist senatoda üye olacaktır, Cümhuriyetçiler Birliği "Atina, 21 (Özel) — Cumuri- yetçi partilerin liderleri son top- lantılarında “Bütün Cumuriyet- çiler Birliği,, adında yeni bir ku- rul tesisine karar vermişlerdir. hüküm süren fırtına sükünet bulmuştur. Westraland sahillerinde ka - raya oturmuş olan Adrar adın- daki Fransız gemisini, tekrar yüzdürebilmek için iki hafta ça- lışmak icap edecektir. Admiral Scheer ismindeki Al man kruvazörü bu geminin im- dadına koşmuştur. Ancak sular kâfi derecede derin olmadığın. dan kruvazör gemiye yaklaşa- mamıştır. | Jakoçyada İ Londra, 21 A.A. — İskoçya. nın kuzeyinde olanca Şidd. devam eden fırtına, 13 yaşında- ki bir çocuğu devirerek öldür. müştür. Bir vapur kayboldu Londra, 21 A.A. — Varduli- ha gemisinin mürettebatından henüz hiçbir haber yoktur. Bu gemideki 17 kişi, geçen cümar- tesi günü, Atlas denizinde ge - miyi kendi haline bırakarak açıl. mışlardı. Birçok vapurlar, boşuboşuna araştırmalarına devam ediyor- lar. Avusturyanın Erkinliği Barış için italyan - Habeş HarbindenDaha Önemlidir hatırasını kutlulamak üzere a- şağı Avusturyada, Sankt - Pol- ten'de dikilen bir anıtın açılma töreninde söz alan asbaşbakan Erens OLATMC0CIğ UCüNzu Bi. “Süel bir mahiyeti haiz olan kurulların birleşmesinin özel bir önemi vardır. Çünkü bu tedbir, kurban giden Dolfüs'ün siyasal programını başarmak ve kuvvet ve otoritesini göstermek husu- sunda hükümetin beslediği sar- sılmaz dileği temsil edecektir. Dolfüs'ün vasiyetnamesini ye rine getirmek istiyorsak toplu ve birleşik olmalıyız. Gerek ben, gerek Başbakan bu birleşme için yaptığımız çalışmalarda hiçbir hâdiseden müteessir olmamak ve çıkacak her hâdisenin müseb- biplerini derhal yok etmek ka- rarındayız. Avusturya ebediyen yaşayacaktır. Avusturyalılar, kendi ülkelerine hiyanet etme- dikçe, Avusturyanın inkırazı im- kânsız bir şeydir. E Ulussever cephe ve milis kuv- vetleri, Başbakanın yapmak is tediği esere karşı tam bir güven beslemektedirler. TAN İngiliz Siyasisi Henderson Dün Öldü Arthur Henderson Londra, 21 A.A. — Silâhları İ bırakma Ookonferansı başkanı Henderson, geçenlerde yatırı! mış olduğu hastanede, karaciğe- | rine yapılan önemli bir ameli- yattan sonra 72 yaşında ölmüş- tür. Henderson kimdir? Londra, 21 A.A. — Dün ölen Arthur Henderson, 1893 yılmda Glascow şehrinde doğmuştur. Henderson, evvelâ bir fabrika- da çırak, sonra işçi olarak çalış- mağa başlamıştır. Sonra mahal Ii sendikada işyarlık yapmış ve Nevkastle şarkuruluna üye se - çilmiştir. İşçi saylav olarak 1903 te parlâmentoya giren Hender- son, 1908 den 1910 a kadar işçi partisi icra komitesi başkanı ol- muş, 1914 ten 1917 e kadar ayni ödevi tekrar üzerine almıştır. Henderson, 1915 te ulusal 1924 te Mac Donald'in işçi hü - kümetinde dışişleri bakanlığını deruhte etmiştir. Henderson, 1929 dan 1931 kadar devam eden ikinci Mac Donald hükümetinde yine dışiş- leri bakanı olmuş ve 1932 de si- lâhsızlanma konferansının baş- kanlığına atanmıştır. Cenevrede teessür Cenevre, 21 A.A, — Hender- sonun ölümü, Uluslar Sosyetesi | gevenlerinde hakiki bir teessür | uyandırmıştır. Çünkü silâbları bırakma konferarisının çalışma- sma kat'i surette nihayet verme- mesi onun himmetile olmuştur. Hendersonun ölümü, konferan- sm şimdiki durumunda bir de gişikliğe sebep olmıyacaktır. Kondri isin manida Bir söylevi Atina, 21 (Özel) — Dün stad- yomda yapılan büyük bir süel törenden sonra Başbakan Kon- dilis bir söylev vererek hükü- metin programını ânlatmış ve “krallığı şiddetle istiyen hükü- met gelecek kralın partisi değil- dir. Biz de halkın hâkimiyetinin eksiltilmesine müsaade etmiye - ceğiz. Fakat bu hâkimiyete ha- lel gelmeden icra kuvvetlerini de takviye edeceğiz. demiştir. © Etıbba Odasında Seçim Etibba odasında yapılan Etibba Odası idare Heyeti ve haysiyet divanı seçimi dün saat 15 te Etrbba Odası salonunda ya pılmıştır. Toplanan reyler, ma- zeretleri dolayısile gelemiyen birçok doktorların gönderdikle- ri pusulaları ile beraber açılmış» tır. Yapılan tasnif neticesinde ekseriyetle şunlar kazanmışlar- dünkü seçim d dır; , İdare heyeti asli üyeliğine: Niyazi #smet Gözeli, İhsan Sa- mi, Rıza Rüstem, Orhan Tah- sin, diş tabibi Muammer. Haysi- yet divanına: Murat Cankat, A- li Fuat, diş tabibi Osman Bur- baneddin, eczacı Hüseyin Hüs- mü seçilmişlerdir. Lloyd George kabinesinde ve| Grands-Dü ALEKSANDR'ın HAT No. il Çeviren: M. Rasim ÖZGEN Çar Biricik Erkek Evlâdının Hastalığı Karşısında Sanki On Sene Ihtiyarlamıştı İkinci Nikola ile silesi efradı 1913 te bir kır ziyafetinde Çar, bu defa kestirme harekete mec | bur oldu ve 23 teşrinievvel 1915 de Gran-Dük azleden ve kendini baş- | kumandan yapan emri imza etti. Rasputin nerede görünüyor Rasputinin siması, bütün medeni dünyanın muhayyelesini tutmuştur. Birçok ciddi tarihçiler, velut kafalı romancılar, ümmi Sibirya köylüsü - nün Rusyanın altüst olmasındaki te- sisini sularmak için birçok büyük © - serler yazdılar.Bu eserlerde,Rasputi- nin uzun sakalı, ressamların elinde ni bir manzara aldı. asputin hakikati,, oldukça basit fir. Onun ikbal mevkiine yükselmesi ikinci Nikolanın nezaketinin diğer bir cephesini teşkil eden diğer bir fa- #iletkârlığının eseridir. Çar, sadık bir koca ve şefik bir baba idi, Bir erkek evlât istiyordu. Prenses Alis dö Hes Darımştat ile izdivacının dokuz sene» sinde birbiri arkasından dört kızı ok muştu. Erkek evlât düşüncesi onda sabit bir fikir haline gelmişti. Benim birbiri arkasından beş oğlum olması- nı, kabil olsa muaheze edecekti. Hat tâ, bu yörden, inanılmıyacak bir şey olan İmparatoriçe ile samimiyetimiz bile iyice soğumuştu. Bir gün, bellisiz bir adam sarayda belirdi. Karadağlı iki Gran düşes (Ka radağ kralının kızları: Biri gran dük Nikola ile, diğeri gran dük piyer ile evli) “Paristen doktor Filip, i tak - dim ettiler, Fransız sefiri, dilinden bal akan yabancıya aldanmamasını hükümete bildirdi; fakat Çar ile Ça- riçe dinlemediler. Aldanmak ihtiyacın: hissedenler, abuk lar. Doktorun güya il. mi belâğati tesirini gösterdi. O, do- ğacak çocuğun cinsiyeti üzerinde mü- €stir olmak kudretini haiz olduğunu iddia ediyordu. Hiçbir ilâç kullanma. dığı için saray doktorlarının mümane atina uğramadı. Onun büyük sırrı, bugünkü Tyiligh sleep mazariyeye oldukça yaklaşan karışık bir ipnotiz« macılık idi. İki aylık bir tecrübeden sonra, im- paratoriçenin gebe kaldığını iddia et- ti. Bütün ziyaret kabulleri kesildi. Bütün Avrupa gazeteleri, Çar ailesin de mühim bir hâdisenin zuhurunun yaklaştığından bahsettiler. Altı ay sonra İmparatoriçe şiddetli bir sinir buhranı geçirdi; doktor Filipin şid « detli itirazlarına rağmen saray he - kimleri çağırıldı. Hüküm, seri ve â- ğır oldu. Hiçbir gebelik alâmeti bu. Tunmamıştır. Doktor Filip eşyalarını bağladı ve Parise döndü. Aleksinin (Hemofili) hastalığı İki sene geçti: 30 temmuz 1904 te, İmparatoriçe, çoktanberi beklenen ço cuğu doğurdu ve ismi Aleksi konul du. Aleksi, üç yaşında iken, bahçede öynarken düştü ve burnu kanamıya başladi. Saray hekimi, bu bale karşı ne yapmak kabilse yaptı, fakat bü - tün tedbirler boşa gitti. Çariçe bayıl dı. O, bu ardı arası kesilmiyen bu - run kanamasının mahiyetini anlamak için âlim mütehassrsların sözlerine mühtaç değildi. Bu hastalık, üç asır. danberi baba cihetinden olan ail nin erkeklerinde irsi bir hal idi. Ro- manofların dinç kanı, Hes Darmştat düklerinin zaif kanını müvazeneli bir hale getirememişti. İşte bu masum çocuk ta, Rus saraymın, ikinci Niko- ayı evlendirmek işindeki hamilinin kurbanı olmuştu. Çar, az zamanda on senelik ihei » yarlamıştı. O, yegâne oğlunun, ser- gili Aleksisinin, tıp ilmi tarafından, genç ölmiye yahut bütün ömrünce malül yaşamıya mahküm edilmesine tahammül edemiyordu — Avrupada, oğlumu tedavi ede» bilecek hiçbir mütehassis yok mu? İstediği perayr veririm. Onu, sara- yımda, kendi evinde olduğu gibi, yerleştiririm. Aleksi kurtulmalıdır. Saray hekimleri, ümitsiz idiler. Ce vaplatı, tamamile menfi idi. Onlar, Çarı boş hayallere kaptırmak İstemi- yorlar ve Hemofili hastalığını tedavi edebilecek, yeryüzünde hiçbir müte- hasen bulunmadığına kansat getir « miş bulunuyorlardı. Saray doktorlarından biri: Haşmetmaapları, veliahtın ba iktan tamamen kurtulamıyaca- ğını gözönünde bulundurması İcabe- der. Hemofili hücumları arasıra nük- sedecektir. Vellahtm düşmesine, bir tarafının kesilmesine ve tırmalanma sına mâni olmak için çok dikkat edil mek lâzımdır: çünki en küçük kan çıkması, Hemofiliye tutulmuş olan uzuvlara pek mühlik olabilir. Derevenko İsminde iri yari bir ge- mici Aleksiye nezaret etmeğe tayin edildi ve yorulduğu zamanlarda onu kucağında taşımıya memur edildi. Hayat, ebeveynig nazarımda kıy - metini kaybetti. Artık onların önü: de tebessüm bile edemiyorduk ve raya ziyarete gittiğimiz zaman â ta târiye merasiminde bulunur gibi bir hal alırdık. İmparator, hadden aşırı bir çalışmada derdini uyutmıya koyulmuştu. İmparatoriçe öyle de - gildi; dalma doktorların cehaletin » den bahsediyor ve şarlatanları cih ettiğini saklamıyordu. İhtima zemin, kerametçilere artık müsait idi ve iki Karadağlı gran düğes, Ras putini kabul ettirmekte güçlük çek- mediler. — O, bir harikatlır. Onun iyileştir mediği hiçbir hastalık yok. Şüphesiz bu, basit bir Sibirya köylüsüdür, fa. kat bilirsin Alis, beşeri ilim ve irfan- Ja mücehhez olanlara kudretini ilham etmez. Rasputin dastanmın £ teferrülatını hikâyeye lüzum yok. Yalnız hemofi- W buhranlarınm bertaraf olmasının yalnız bir tesadüfe mi, yoksa bu kur Baz fakirin, doğduğu yer olan Sibir- yadaki Mongol hekimlerinin bildikle ti bir çareyi tatbik etmesi neticesine mi, medyun bulunduğunu bugün de sormamak kabil değildir. Fakat Ça- riçenin nazarında mesele halledilme- mişti: O,-oğlunu ölümden kurtarm » tw İkinci Nikola ise Rasputinden nefret ediyor, onun saraya gelip git- mesine kızıyordu. Umumi harpten bi raz evvel Rasputin Sibiryaya dönmi ye icbar edildi, Orada bir köylü rafından biçaklandı; az daha ölliyor- du. Arkası var