DÜŞÜNDÜKCE ANLAŞMAK ILMI Avrupa o muhabirlerimizden birinin mektubile-bana genç bir Fransız psikoloğu geldi: M. Jean Carteret. Maksadını size anlatmadan evvel, geniş bir mef- hüm içinde müstesna hüviyeti - nin kaybolmaması için, taşıdığı | psikolog sıfatı üstünde biraz durmamız lâzımdır. Psikoloji, her müsbet ilim gi- bi, hâdiseler arasmdaki müna * sebetlerden kanunlara giden bir | ilimdir. Fakat bir kere mef- humların mücerret ve çapraşık endüstrisi içine daldıktan son - ra bu marifetin ayakları yerden kesilir, Artık o, en mükemmel kontrol şartları içinde bir lâbo- ratuar mahsulü bile olsa daima bir “nazariye” den ibarettir ve terbiyeye tatbikinde de birçok intıbaksızlıklara, hayatla mef- hum arasındaki uçurumun göz karartısına, sendeleraelerine uğ” rar. Meselâ psikoloji bilgileri - mizden poliste istifade etmek an cak bir Conan Doyle romanında | mümkün olmuştur. Amerikada da bazı tatbiki pesikoloji dene - melerine rağmen bu ilmin ha- yattan çıkarak mefhuma doğru aldığı mesafeyi tekrar geri dö- nerek hareket noktasına geldiği görülemedi. Yani tatbikatta ro- lühâlâ çok ehemmiyetsizdir: Bakışlardan, mimiklerden, en kaçak ve şuursuz, küçük tavır - lardan haleti ruhiyelere, düşün- celere, huylara ve mizaçlara intikal etmek muvaffakıyeti, he- nüz bu ilmin büyük vaitleri ara- sında değildir. işte M. Jean Carteret, Sor * bon üniversitesinde bir psikolo- Ji grupunun o psikolog umumi kâtibidir ki, yerden kalkarak gökyüzüne çıkan ve bir daha yeryüzüne dönmekte güçlük çe. ken bu bilgiye pratik hayatta bir vazife ve haysiyet temin et- meğe muvaffak olmuştur. İşin nazari tarafının izahma bu sü - tun daha fazla müsait değil. M Jean Carteret insanın hari işaretlerinden ruhunu anlıyor. Yanımda ve münevver bir kala balıkta yaptığı, tecrübeler, bari. kulâde seziş kabiliyetini ve usu- lünün mükemmeliyetini isbat etti: Herkesin ayrı ayrı huyla « rı, manileri, yaşayış hususiyet - leri, hattâ kendilerine bile ka *| palı kalan tabiatleri hakkında yaptığı keşiflerin hepsi doğru idi, Onun bu kabiliyeti, mistik bir cezbe değil de, kendi iddia ettiği gibi sadece ilmi bir usul muvaffakıyeti ise, müjdecisi ol- duğu bu yeni tatbiki psikoloji, bir insanın yalnız başkasile ken- disi arasında değil, kendimizle kendimiz arasındaki anlaşma » mazlık setlerini yıkarak, en 808- yal adamı bile bütün sempati hamlelerine rağmen, içeri şuu * runun kalesi içinde mahpus bir münzevi olmaktan kurtaracak « tır. Her facianın altında gizle - nen anlaşmamazlığı yıkmanın ilmini bulmıya doğru gidiyoruz demektir. İ Peyami S >No.55 . Cumbadan Rumbaya Server BEDİ Mürüvvet, hatıra, nasihat, ve te- selli dolu sözlerine epeyce daha de- vam ettikten sonra Cemileyi kucaklı- yarak ayrıldı. Merdiven başında da birkaç defa: “Aldırmat işi oluruna bağla!,, gibi sözler söylemişti. Nasihat, Çemile tabiatinde bir in- san için, kanaate ve tevekküle değil, gurur üstünde yaptığı uyandırıcı taz- yikle isyana ve mücadeleye götürücü bir tesirdi. Mürüvvet gittikten sonra Cemile kafasının içinde daha fazla bir rahat- lık ve düşünme kabiliyeti, sinirlerin- de daha emin ve sağlam bir mücade- le gerginliği duydu. Bir anda, hattâ gizli bir sevinçle, Nahideyi tam bir rakibe olarak kabul etmiş ve onun da, Selimin de âralarmdaki münase- beti fitil fitil burunlarından getirme- ie karar vermişti. Mücadeleyi çok seven bir insan için aşkın bu türlüsü daha tatlıydı. Odasına dönünce aynanın karşısı» na geçti ve göğsünü iki avucu ile de ekşıyarak dimdik ve sımsıkı yuvar. Devlet Matbaası, Kitapları Yetiştiremyior Fazla istek olduğundan bahisle pi- yasada yeni dil kılavuzlarından kat lebenin beklemekte olduğunu yazmış» tık. Haber verildiğine göre, Devet matbaası ilk ihtiyacı karşılamak mak sadiyle hemen harekete geçmiş ve evvelki gün 4000 den farla dil kıla- suzunu hazırlamış, satışa çıkarmıştır. Devlet matbaası, çok sıkışık bir du- rumdadır. Elindeki işlerin ne zaman biteceği ve arkası alımatağı bilinme- mekle beraber her gün binlerce ki- tap ve kılavuz siparişi karşısındadır. Bu yıl listeden çıkarı ah kıraat kitap- larının yetine tek kitap kanununa gö- re bakanlıkça hazırlattırılan yeni oku. ma ki aplarının basımı da henüz sür- mektedir. On gündenberi açık bulu- nan resmi ilk okullarla bir aydanberi talebenin düzenle geldikleri azlık ve yabancı okullar kitap bek emektedir. Bu mekteplerde bulunan öğretmen ve talebeler, hemen her gün kıraat kitap- larının satışını yöneten müesseselere başvurmakta ve kitapların ancak bir ay sonraya kadaş hazırlanabileceğini öğrenmektedirler. Bakanlık, listede mevcut ondan fazla kıraat kitabınt o kutmak an öğretmenleri menettikten sonra okullarda filen kıraat tedrisatı yapı mamaktadır. Bakanlık tarafın. dan hazırlanan bütün kitaplarım Dev- let matbaasında basılması meselesi ge gen sene de mevzuu bahsolmuş ve hat tâ eski direktör Hamdi Emil Bakan- ığa bir rapor vererek matbaanın bu günkü şartlar altında bütün kitapları tabedebilmesine imkân olmadığını bil. dirmiş'i. Tek kitap kanununa daya- narak ilk okullarda okutulacak bütün kitapların bir senede hazır ansa bile hepsinin bastırılamayacağı ve böyle bir basıma maddeten imkân anlaşılmış ve tek kitap kanunu . mı bu sene yalnız kıraat kitapları için tatbik olunmuştur. Bununla beraber, bir milyondan fazla kıraat kitabı ha- zırlamâya mecbur olan Devlet mat- baası bu yılbaşında dersler başlama- dan evvel hiç denecek derecede ilk o- kulların ikinci sınıflarına ait kıraat. leri basmış. piyasaya sürmüştür. Fa- kat bu da kâfi gelmemiş ve 50 bin ki- taba daha ihtiyaç hâsil olmuştur. Oğ- rendiğimize göre, bugün, birinci sıruf için 250 bin, ikinci sırf için 50 bin, üçüncü sınıf için 200 bin, dördüncü sınıf için 100 bin ve beşinci sınıf için ie 60 bin ilkokul kıraatine ze #yardir; Bakanlığın eski kıraâtleri den çıkarması yüzünden. Anadoluda, “Trakyada resmi ve ecnebi, azlık okul- larında en aşağı 660 bin ilk okul ço- cuğu kıraat kitabı beklemektedir.Hal buki, Bakanlıkla aralarındaki mukave leye göre kıraat satışını üzerine alan müesseseler, bundan on gün evvel Türkiyenin bütün köşelerine, köylere kadar kitap göndermeyi yüklenmiş- tir. Ortada yeni kıraatlerin mevcut ol mayışı, mektep fasliyetlerini durdur- muş, öğretmenleri müşkül bir duru- ma sokmuş, çocukları da bir aylık, bel ki daha ziyade bir zaman için istifa” deden mahrum bırakmıştır. Verilen haber ere göre, Kültür Bakanlığı mem Jeketin her tarafında mevcut olan bu kıraat kitabı derdile meşgul olmuş ve bazı tetkikler yapmıştır. Bu tetkik lerin verdiği sonüça göre, kıraat ki- İ tapları ya ayni nefasette ve ayni tarr- da bakanlık hesabıma diğer matbaalar da bastırılacak, yahut evvelce basılıp senelerden beri okunulduğu halde bu sene listeden çıkarılan diğer ondan fazla kıraat kitabının bu sene için de İ okullarda okunmasına izin verilecek» lakların üstünden kumaşı iyice gerip aşağı çektikten sonra başını arkaya doğru attı, günün hümmasile pembe- leşen yüzüne, garip bir sarı nöbetle parlıyan canlı gözlerine, büyük bir ihtirasla, kendine güvenisle kabaran göğsüne yukardan aşağı bakarak, yüksek sesle mırıldandı: “Karagüm- rüğün Deli Cemilesil göreyim seni!,, —— Selimle bir saat Ertesi sabah Şahinde Çemileye bir mektup uzatarak: — Siradi bir çocuk getirdi. Aşağı" da, cevap bekliyar! dedi. Mektup Selimdendi: “Sevgili Selim, Cemile Şahindeye dedi ki: — Kuzum abla, git, o çocuğa “pe- ki, diyer, deyiver. Sana zahmet, Ablası gittikten sonra Cemile ace- madığını ve birçok öğresmen ve ta- İl i : YINE AK Geçenlerde bu sütunda (aklıse- lim) o hakkında birkaç (satır yazmıştık, Bir yerde düzen, bayındırlık. rahat ve refah yer- leşmek için her şeyden evvel mut- laha (aklıselim) bulunmalıdır. Şimdi size bir misal yazacağız kiş maalesef (aklıselim) ölçüsü | ile ölçülecek bir şey değildir. Bu | misal belki küçük bir şeydir ama dediğimiz gibi işlerde aklıselim ölçüsünün eksikliğini gösterdiği için önemlidir. | Adaların vapur ücreti 30 kuru- | 4 indirilmiş. Eskiden 37 buçuk kuruş idi, Iyi bir şey. Çönkü bir bilete konan on para fazlalık let ücreti nisbetinin çok üstünde İ| yolew ehsilmesine sebep olur. Bi- bir nokta var: bakınız! Köprüden adalara vapur ücre- r gidip gelme 30 kuruş. Hapisaneler de Yapılacak yenilikler Tüze Bakanlığı bir senedenberi sürdürmekte olduğu teftiş ve tetkik- lerini sonuçlandırmış ve espektörle- tin ceza evleri üzerinde yaptıkları kontrolleri İncelemeye başlamıştır. Bakanlık, hapishanelerin önemi şe - kilde lahı üzerinde meşgul olmakta- dır, Haber verildiğine göre, kadrola- ri farla bulunan hapishanelerde bazı yenilikler yapılacak, uzun yıllar mah- kümiyet kararı almış olanlar ât! bir halde bırakılmıyacaklardır. İzmir, An kara ve Istanbul ceza evlerinde ve bundan sonra yapılacak diğer yeni bapishanelerde birer hal: dokuma te- sisatı kurulacaktır. Hapishanelerde meydana getirilecek olan eserler özel bir komisyonun kararile sa'ışa çikari- lacaktır. Yapr acak yenilikler hapisha neler genel direktörüğü bütçesinin müsaadesi nisbetinde zengin olacak, bir an evvel başarılmasında fayda umu lan işler üzerinde çabuk hareket edi- lecektir. Hapishanelerde yapılacak 1- lahat arasında mahkümların ve mah- 'kümlar o muhitinin küRürü Bserinde çalışmaları dâ yer verilmişti. Dunud için müsait ceza evlerinde şimdiden öğretmenler tayin olunacaktır. Vapurculuk şirketinin yeni alacağı vapurlar Vapurculuk Sosyetesi, alacağı iki yeni gemi yapılan teklifleri ta - mamile tetkik etmiştir. Fakat, bunlar içinden hiç biri arzuya uygun görül. memiştir. 1914 - 1920 yılları arasında inşa edilen gemilerle 15 yaşından bü- yük olan satın alınması lâzımgel- diği için ihtiyaca uygun vapur bulun- mast güçleşmektedir. Maamafih, barı yabancı firmalar yeni teklifler yapa- caklarını bildirmişlerdir. Iş kanunu üzerindeki çalışmalar Ulusal endüstri birliği İdare heye- ti, İş kanunu üzerindeki incelemeleri- bitirmiştir. Idare heyeti, kendi mü ea'arına eklemek üzere bütün fab. rikatörlerden düşüncelerini #ormağa İ karar vermiştir. OROZDi BAK Müessesatında yeni yeni mallar. Şa- — Ne Dersiniz? - | let ucuzlayınca da yolcu sayısı co | ğalır. Şimdi burada dikkat edilecek .. SEHİRDE OLUP BİTENLER LISELIM... | Köprüden kalkan Ada vapurla- rındani birkaçı Kadıköyüne de uğ- | var. Eğer Kadıköyünden Adaya gitmek isterseniz bilet 37 buçuk | kuruştur. Evet! Rakam yanlış değil, 37 buçuk kuruştur. Köprüden biner. | seniz 30 kuruş, vapur Köprüden | | Kadıköyüne kadar geldikten son- | , İ ra Kadıköyden. binecek yolcu 7 buçuk kuruş fazla verecektir. Bunu gördünüz ya! Şimdi bunu | yapan müessese size şüphesiz hen- dine göre birtakım sebepler söy. | | ler. Lâkin (aklıselim) ölçüsü | | Köprüden 30 kuruşa” gidilen bir | yere daha yakın olan Kadıköyün- | den daha fazla para alınmasını | | ölçemez. | işlerimizin kamuca tasvip edil. | ini istiyorsak onları (ahlıse- üsü ile ölçmeliyiz. | Biz böyle düşünüyoruz. i Siz ne dersiniz ? | 7 | Kont dö Martel şehrimizden geçe- rek Suriyeye gitti Iki ay mezuniyetle Patise giden Fransanın Suriye fevkalâde komiseri Kon: de Martel dün sabahki ekspres- le şehrimize gelmiş ve Toros ekspresi | le Suriyeye hareket etmiştir. İ Kont de Martel Türkiye ile Suriye | arasındaki münasebetler o hakkında gazetecilere şunları söylemiştir: “— Türkiye ve Suriye arasindaki münasebet son zamanlarda çok iyi bir durumdadır. Şimdiye kadar yapi» lan müzakerelerde emlâk işinden ma- ada halledilmemiş hiç bir mese e yok- tur. Emlâk meselelerinin sürünceme- de kalması da, bu gibi işlerin çok za- mana ihtiyaç göstemesindendir. Şim- di gerek Suriyede ve gerekse Tür- kiyedeki emlâkler üzerinde inceleme- ler yapılmaktadır. Bu tetkiklerin s0- bunda hangi taraftaki emlâk farla gö- rülürse o taraf diğerine aradaki farkı ödeyecek ve bu suretle bu son ihtilâf ta halledilmiş olacaktır... Fevkalâde komiserin bahsettiği in- cenemelerin, dökç beş aya Kadar Dit- rileceği umulmaktadır. Bundan sonra hazırlanan emlâk listeleri toplanacak, muhtelit bir komisyon tarafından kar şılaştırılacaktır. Şimdiye r yapı- İan tetkikler de Suriyedeki Türk em- âkinin Türkiyedeki Suriyelilerin em- lâkinden fazla olduğu (anlaşılmıştır. Buna göre Suriye hükümeti, aradaki farkı Türkiyeye ödeyecektir. İ Parise gitmezden önce Ankaraya uğrayarak hükümet erkânmuzla gö- | rüşen fevkalâde komiser, Suriyeye a» gele döndüğü için bu sefer memleke- timizde fazla kalmıyacaktır. Haydarpaşa okuluna gönderile. cek talebe Şehrimizde bütün lise ve orta okul İarı şimdiye kadar yapılan müracaat- lar biç bir okulda bir kişilik bile yer bırakmıyacak kadar do'durmuştur. Yalnız Haydarpaşa okuluna son de- İ fa ilâve edilen şubelerde boş yer bu- lunmaktadır. Bu sebeple şimdiden sonra okullara müracaat eden talebe- ler, semtleri uzak ta olsa zaruri ola- rak Haydarpaşa okuluna gönderilecek lerdir le hazırlandı. Yarım saat sonra mahallebicide Selimi bulmuştu: — Burada durmıyalım dedi, başka bir yere gidelim. Baska bir pastacı dükkânma gidip oturdular, Yolda hemen hiçbir şey ko nuşmadılar, Dükkânda oturunca Selim dirsek- lerini masaya dayıyarak ve önüne bakarak: İ adanın ekmek işi'de tesbit edilen — Dinle Cemile, dedi, dün senden ayrılınca yengemin evine gittim ve babam: orada buldum. Kurtulmuş. Cemile Selime ilk defa yalan söy- lemenin Nahide hikâyesile ödeşmeye başlıyan yeni muhasebesinden duy- duğu sevinci örterek: — Şaştım! dedi, nasıl kurtulmuş? — Onun bir tüccar ahbabı varmış, parayı o vermiş. — Nasıl ahbap, kim bu? | KUÇUK HABERL. rx * Zimmetine para geçirmekten suç Ju ikinci icra dairesi kâtiplerinden Sait, dün ikinci ceza mahkemesinde yapılan duruşma neticesinde bir bu- çuk sene ağır hapse mahküm edilmiş- Adliyede muhtelif mahkemeler için 10 kadar kâtip almacaktır. Onü. müzdeki hafta içinde müracaat eden- lerin Adliye Encümeni huzurunda imtihanları yapılacaktır. Müracant e- denlerin yüze yakın olduğu söylen- | mektedir, * Çikolata fabrikalarının ellerinde ki kakao stokları tükenmek üzeredir. Fabrikalar, bu maddenin kâfi mikdar- da ithali için alâkadarlar nezdinde ye- niden teşebbüslere girişmişlerdir. * Italyadan serbest döviz e mal al- mak Üzere şehrimiz tecimenletine ba- si teklifler yapıldığı haber verilmek- tedir, * Son mukaveleden sonra Roman» ya yolile orta Avrupaya yapılacak ih- racat bu ayın 19 undan itibaren baş- hyacaktır, © Anadoluda açılacak olan porse- len fabrikasma Sümer Bank taralın- dan mütehassıs olarak çağırılan M. Kroze şehrimize gelmiştir. Mütehas- sıs porselen fabrikası için Eskişehir ve civarında etütlerde bulunacaktır. Bu tetkikler on beş gün kadar süre- cektir, * Dışişleri Bakanlığı Genel Sekrex teri Numan Rifat dün Ankaradan şeh rimize gelmiştir. Numan Rifat şehri- mizde bir müddet kalarak tedavi ola» caktır. * Dün Bursa vapuru ile Köştence- den 950 göçmen gelmiştir. Beraberle- rinde 400 ât ve 300 Koyun da geti mişlerdir. Bunlar Tekirdağına gönde- rilerek yerleştirileceklerdir. * Mühendis okuluna girecek tale- benin parasız leyli imtihanları yapd- miştır. 287 kişi müracaat esmiştir. 25 talebe almacaktır. Ayın 14 linde so nuç anlaşılacaktır. nitersite bahçesine yapılan ra #athanenin noksan âletlerinin ucuz ta rafları temin edilmektedir. Bu cümle- den olarak rasathâneye pek lüzumu olan müteharrik kübbe de yakında ge tirilecek ve rasathanenin, tepesine tâ- kılacaktır. C.H, P. kongreleri C, H. Partisi kamun kongreleri sür mektedir, Bu ayın onbeşinde sonuçla- pacak o'an kongrelerde nahiyelerin başlıca dertleri tesbit edilmek edir. Büyükadanın exeli bir derdi olan su meselesi Kd kotiğreslide “dileklerin lekler arasındadır. Ada halkı ekmeğin çok bozuk çıktığından, renginin €s- mer ve kendisinin de hamur olduğun- dan şikâyet etmektedirler. Bu gikâ- yetlerin kongrede tesbit edilmesi Üze rine Ada fırmlarının sıkı bir kontrol 4 tında bulundurulması kararlaştırıd mıştır. Yangın yerlerinin haritaları Şehrimizin muhtelif yerlerindeki yangın yerleri haritaları hazırlanmış» tr. Buralarda gereken yolların açıl- ması için belediyenin İstimlâk yap- ması icap ediyor. Fakat bütçenin mü- saadesizliği bugün için buna imkân bırakmamaktadır. Diğer taraftan be- lediye yol açılması icap eden yangın yerlerinin bir kısmında bina yaptır « mak isteyenlere de müsaade verme. mektedir. Bunların en başında Sıra- servilerden geçmek üzere Tophaneye açılacak yol gelmektedir. Buralarda- ki arsalarda ev yaptırmak için beledi yeye müracaatlar vâki olmaktadır. Be İediye durumu inceleyecek ve yol açı- lacak noktaları tesbit “ettikten sonra inşaata müsaade edecektir. Vallahi © bilmiyorum. Babam “sen tanımazsın,, dedi, ben de sevin- cimdeh sarhoş gibiydim, fazla sorma» m, — Öyle ya bir tüccar ahbap. Ne- sini soracalesm? — Evet, İşin o tarafını bir saniye bile düşünmedim. Aklımda hep sen vardın. İnanır mısın? Babam kuf- tuluşuna sevinmemle içime derin bir hüzün çökmesi bir oldu. Çünkü bu se- vinci seninle beraber tatmak istiyor- dum. Olmadı. Bütlin gece sana bu müjdeyi vermek için sabırsızlandım. Fakat içimde bir korku da vardı. Ya bu kız bana hâlâ dargınsa diye. Gel diğini görünce sevincimden gözüm yaşardı. İşte şimdi babamım sevincini daha tam duyuyorum. Bana dargın değilsin, beni dinliyeteksin değil mi? le Selimin bilmediği kararlar vermiş olduğu için, samimi ğe çalışarak: — Evet! dedi. — Teşekkür ederim. Dinle. İşte sana açık lâf: Biz Nahide İle seviştik. Evet, ben de onu sevdim. İki senelik meseledir bu. Evlenecektik. Araya Atıf diye bir arkadaş girdi. O da Na- | TİP. hideyi sevdi. Hem benden fazla. İn. | ki.. Sahi ne konuştunuz? alesi yoksa üye leşi yol i Genel Nütu Sayımı için Halka Beyanname Genel nüfus sayımında halka k& laylık olmak üzere bastırılan beyan” nameler evlere, müesseselere ve bö tün okullara dağıtılmaktadır. Beyan” namede 20 ilkteşcin pazar günü içi” halka yapılacak işler anlatımaktadıfe Beyannamede deniliyor ki Sayım günü daireler, dükkânlar, her yer kapalı ve ber türlü nakil var #taları işlemiyeceği için ihtiyaçlarını" # bir gün evvel tedarik ediniz. Ve 8 zin sayımız yazılmış, bitmiş olsa bi” İe o gün sayımın bütün şehirde bitti” ğini bildirecek olan top atımada önce sokağa çıkmayınz. Çıkanlar 25 lira para çezasına çarpılacaklardı. Küçük çocukların sokağa çıkmaların” dan büyükleri mes'ul tutulacaklardır. Evinize, bulunduğunuz yere top ati” lıncaya kadar memur gelmezse bunü derhal en yakm polise haber verinis Ve kendinizi ve âileniz nüfusunu hs? men bildiriniz. Sabah saat sekizden iti bareni sâyım memür arı işe başlayi” cakları için bulunduğunuz yerde & ba önceden hazır bulunup o memurü bekleyiniz, Sayım ancak istatistik için yapılıyor. Bunun nüfus kütüklerile vesair devlet mükellefiyetlerile biç bir alâkası yoktur. Nitekim yedi sene evvel yapılan sayımda böyle bir mak İ sat gözetilmediğini halkımız görmüş ve an âmiştır, Sayım günü her nahiye ve kazâ merkezinde doktor ve ebe bulundurur lacaktır. O gün acele doktor ve ebe" ye İhtiyacı olanlar kapılarının önüne de dolaşmakta olan zabıta memurlar rile en yakın karakola hâber verdik” leri takdirde hemen ihtiyaçları temi edilecek ve ilâçları yapacak ezcan” ler de açık bulundurulacaktıf, Halka 16 sorgu sorulacaktır. Hale kımızın buna şimdiden hazırlanarak İ o gün memurlara hemen cevap verme İ teri sayımı çok kolaylaştırmış olacak” r. Sorgular İ bina numarası, 2 adi soyadı, 3 oturduğu binanın cinsi, 4 hangi devletin tebaasıdır, 5 hangi dindedir, 6“ana lisanr nedir (ana İsa” nından enaksat gile içinde konuşulan lisandır) 7 ana lisanından başka han” gi İlsani konuşmasını bilir, 8 nerede İ doğmuştur, 9 kadın mı, erkek mi, 10 görünür vücut saaktlığı var mıdır ve nedir, 11 kaç yaşındadır, 12 bekâf mı, evli mi, dul mu, boşanmış mıdır, 13 yeni harflerle okumak bilir mi, 14 yeni harflerle yâzmak bilir mi, 15 mW ayyen bir mesleği, vazifesi veya sa” nati var mıdir? Varsa nedir?, 16 mü ayyen bir mesleği, vazifesi, sanati ve” ne İle geçinmek” götden geçirmek üzere istatisti! genel direktörü Celâl Aylia ve Isvi re nülus genel direktörü Brüsvaylef” bu ayın on altısında Ankaradan şeh iimize geleceklerdir Yaş meyvelerin nakli Yaş meyvelerimizin dış piy gerek yazın sıcaklarından, gereks8 kışın dondurucu soğuklarından muh8 faza edilerek nakli ve bunun için ka” pa'r ambarların tahsis olunması hu sunda Denizvolları idaresile tema | geçilmiştir. Bilhassa bozulmadan İ ii düşündülen malların hayvan ve gibi koku neşredilen diğer mallari yanyana düşmemelerinin teminine dil kat olunması için deniz ticareti direk” “ördüğü yanında teşebbüsler yapım tar, Menşe şahadetnameleri İhracat tecimenlerimiz tarafınd dış memleketlere sevkedilecek he mal için behemehal bir menşe şah detnamesi alması zaruri bulundu! ve sevkiyattan sonra hiç bir sun menşe şahadetnamesi verilmiyeceğ' dün ilgililere bildirilmiştir. kapaklısı olur m Elbette anlatacaktım. Hem böyle ler gizli kalmaz, duyulur, bilmez yim? Mutlaka duyulur. Bir gün sırasını, senin ez sakin anlarında birini bekliyordum. O sırada araf babamın meselesi girdi. Artık hayat” mıza yeni bir mesele karıştırma! — Ben onunla konuştum, dedi. — Kiminle? — Nahide ile, Selim doğruldu: — Ne zaman? — Dün, Mahallebicide seni madan evvel onunla beraberdim. — İmkân yok. Bir mektepten raber çıktık. — İyi ya, siz elektrik şirke önünde ayrıldınız, ben Nahidenit kasmdan — Hayret! Demek ki bizi diyordun? — Evet — Hayret! Peki... Tuhaf Hayret11.. Ne konuştunuz? Çok ip, ne konuştunuz? Hayret! Def — Sen anlat, bende a tihara teşebbüs edecek kadar. Anla- dın mı? Bu bir romandır. Ben sana bunu © güzel gecemizde anlatamaz. dım. Gecenin ruhu, manası, tadı ka- çardı, Fakat mutlaka anlatacaktım. Seninle hayatını birleştirmek istiyen ellerini yanakları üstün€ kı , — Hayret! diye tekrarladı. lArkas