> TAN ünya Gazetelerine Göre Hâdiseler iTALYA VE iNGiLTERE REKABETİ Akdeniz Hakimiyeti Völkizcher Beobachterden: İtalyan - Habeş ihtilâf, dah: günden İtalyan - İngiliz zıddıyetinin önemi karşısında gö gede kalmakta» dır, İtalyanın Akdenizdeki coğrafi du- rumu ve gerek kendisinin gerek İn- gilterenin yakın şarktaki menfaatleri, Akdenizde birtakım gerginliklerin başgöstermesini icap ettirdiği için Ak deniz havzası, her zaman dünya hâdi- selerinin önemli noktalarından biri, hattâ en önemlisi olmuştur. Mevzu gok meraklı olduğu için kısa bir ta- | rihçesini yapmak fena olmaz. İngilterenin geçen yüz yıl içinde takip ettiği Akdeniz siyasası, hem a- .— mact isabetle görüp ona çabucak W-| laşmak, hem de büyük başarılar elde | etmek bakımından, çok dikkate şayan dır. Birinci Napoleon zamanımda Fran sa ile Ingiltere, bu sularda karşılaş» tıkları zaman, İngilterenin ısrarla mu- köyemet etmesinde en büyük âmil, Mısırın ekonomi ve münakale siyasa sı bakımından (Hindistana doğru ka- | ra ve deniz yolları) haiz olduğu bü- | yük önemi takdir etmesinde, hattâ belki de Süveyşin yarılması imkânını realist bir göz.e görmüş olmasından- dir. İngilizler, 1880 de Maltayı biraz sonra Cebelüttarıkı ve nihayet 1889 da Kızıldenizin güney kapısında anah tar rolünü oynıyan Âdeni aldılar. Bü. | yük Britanya burslarını derhal tah - kim ettiği gibi ayni zamanda Mısır Üzerindeki nüfuzunu derinleştirmeğe koyuldu . Daha Süveyş kanalı bitmeden, ya- ni geçen yüz yılın ortalarına doğru Çebelüttarık, Ma ta, Süveyş kanalı ve Aden Ingiltere ile Hindistan, Doğu Asya ve Avustralyanın en önemli mer baleleri olarak belirmiştir. Şu halde İngiltere Süveyş kanalını işletmeye başladığı zaman, istediği vakitte faa- İlyete geçebileceği stratejik bir ağ hazırlamış bulunuyordu. Fakat bu - hun için de bir sebep yoktu. Yalnız © esnada “daha sıcak denizlere sokul- mak,, istiyen Rusya, Britanyanın Ak- denizdeki büyük menfaat hattını Ça nakkale Boğazından yarabilirdi ki, buna karşı koymak ta kolaylıkla müteklindü. 1853 ten 1856 ya kadar süren Kırım davaşile İngilterenin “Türkiye ve Yunanistanda takip ettiği siyasa, Rusların Çanakkaleden etrafa yayılmalarını meneden siyasal bir du- rum temin etti, O sıralarda Kuzey Atrikayı zaptet- mek'e meşgul olan Fransa, Ingiltere için bir tehlike teşkil etmediği gibi yeniden kurulan İtalyanın da İngil- tereyi tehdit etmesine imkân yokt Ancak son on yıl içinde, Mussoli- İ ninin İtalyası, bir taraftan Doğu Ak- denizin adalarını, diğer taraftan Ara- İ bistan ve Doğu Afrikayı hedef itti » İ haz eden aktif bir yayılma siyasası ta- kip etmeğe başlayınca, - İngiltere bu yepyeni durumu tetkik etmeğe mec « bur oldu. Mesele son altı ay içinde, İtalya - nın Habeşistan hakkındaki niyetleri dâha konkret bir şekil almağa, yani Doğu Afrikada istilâ harbine giriş - mek istediği daha aydın bir surette belirmeğe başladığı andan itibaren, hâd devresine vardı. Italya, ancak Süveyş kanalı yolu ve Aden boğazının geçişi garanti edildiği takdirde, Afri- ka plânlarını hakikate kalbedebilir, Fakat diğer taraftan Senatör Pitace'- nin yarı resmi “Giornale d'İtslia,, da yaptığı gibi, eğer . İtalyanlar açıkça Süveyş kanalına sahip çıkmağa çalışır larsa bunun da İngiltereyi şiddetli heyecana düşüreceği şüphesizdir. Yalnız şunu da kaydetmek lâzım- dır ki, salâhiyettar İngiliz mahafili, umumiyet itibarile İtal budu - rumuna hayret etmemektedir. Bilâkis, İtalyânın mevzüübahis böl- gelerde gittikçe fazlalaşam” fazliyeti, birkaç yıldanberi büyük bir dikkatle takip olunmaktadır. Bununla beraber alınacak tedbirler hususunda şimdiye kadar ittifak edilmemiş gibidir. Me - selâ geçenlerde İngiliz saylavların- dan Commander Kenvorthy vaziyeti ve hâdiseleri İngilterenin bugünkü hâreketile hiç te uymıyan garip bir şekilde tasvir etmişti. Kenvorthy, sa- de İtalya ve lspanyadan müteşekkil bir lâtin blokundan bahsediyor (o ve bu iki Akdeniz devleti birleştiği tak» dirde, İngilterenin Hindistan ve pet- rol yollarının en başlıca merhaleleri olan Cebelüttarık ve Maltanın tama- mile kıymetsiz kalacağını iddia edi - yordu. Bu 'muharrirce Cebeliittarık müstahkem mevkiinin hiçbir değeri | yoktur. Çünkü 30 kilometre uzakir » Bındaki Kuzey Afrika kıyılarından a- gir top'arla döğüldüğü takdirde, ken- disini müdafaa etmesine imkân yok- tur, Eğer karadan askerlerle ve de - nizden denizaltı gemilerile de abloka edebilecek olursa, o zaman müstah « kem mevkiin mühimmat ve iaşe mese- İelerini halletmek; kabil değildir. Kenvorthy kuvvetli bir hava hü » cumu karşısında Maltanın da ayni va» ziyete düşeceğini ilâve ettikten sonra, sonuç olarak Malta ve Cebelüttarık birer üs olarak fazla önem verilmesi- İ ihtiyaçlarına tekabül edememesidir. Memel'de Son Yapılan Diyet Seçiminin Iç Yüzü Nedir ? Le Jowrnal'dan: Niçin arstulusal bir Memel mesele- si vardır?. Çünkü Almanya barışın tecessüs edebilmesi için toprakların tan simi meselesinde müsaadekâr bir mu- ameleye mazhar olmuştur. Avustur- ya, ulusal yurdlarından ayrılan Cer- men unsurlar ile asla moggul olmaksi- zın parçalanmıştır. Üç miyon Macar Çekoslovakyaya Romanya ve Yugos- lavyaya bağlanmıştır. e Yüzbinlerce Bulgar Tuna ve Yunan monarşisi uğ- runa ayni âkıbete uğramışlardır. Bun- lar teminat olarak. devletler üzerine Litvanya Cümurbaşkanı Smetona güçleştirecek bir azlıklar statüsünden terettüp eden ve temsil vazifesini | başka birşey elde edememişlerdir. aaa a ni, Hindistan ve petrol yolların mu- ayyen zamanlarda Kap'dan geçmesi ni teklif ediyor. Buna mukabil Hay. fa gibi petrol alanlarile Süveyşin mü- | dafaası maksadile, Doğu Akdenizdeki İngiliz müstahkem mevkilerinin şim- dikinden daha"kuvvetli bir hale geti- | rilmesi, yani Batı Akdenizdeki süsi merkezi sikletin Doğu sularma geçi- rilmesi izumunu ileri sürüyor. Bu plân, her nekadar. silk bakışta hayli acayip görünürse de;'bir sürü müsait imkönlar vadetmekten de w-| zak değildir. Mevzua daha derince gir memekle beraber şurada şunu da kay- dediverelim ki, İngiltere bugün Mal tayı ve Cebelüttarıkı terketmek şöy- le dursun bir de fazlalık olarak, Ak- denizin bütün doğu kısmını tahkim etmekle meşguldür; bunun en basit sebebi, eski teşkilâtm artık bugünün Eski teşkilât vücüde getirilirken, sadece harp gemileri ve harp fi'osu gözönünde tutulmuştu ki bu bakım- dan İngilterenin hiçbir Akdeniz dev- letinden o korkmasma lüzum yoktu. Fakat artık bugün, “ne de olsa bir içdenizi olan - Akdeniz, aradaki mesa- leleri kısaltan ve tamamile başka süel imkânlar gizliyen hava kuvvetlerinin egemenliği altındadır. İtalya, mecbu- ren ilerlettiği kara ve deniz tayyareci» liği sayesinde, Akdenizde İngiltereye karşı aldığı vaziyeti, eskiden çok da- ha sağlam bir hale koyabilmiştir, E vet belki de bu büyük hava kuvveti, Mussoliniye ilk defa olarak, Büyük Britanyanın Akdenizdeki menfaatle - rini tehdit etmek cesaretini veriyor» dur! İngiltere, hâdiselerin bu tarzda öka- cağını daha aylardanberi keşfetmiş ve Genel Kurmayı tâ geçen yıl, hava No, 16 HINÇ EDGAR WALLACE Aramızda geçen mâziyi unutalım. Bir | defa bu filmde size rol vermiyeceğim, galiba başka hiçbir filmde de rol ala- miyacakısınız. — Ah, öyle mi zannediyorsunuz? Stella davet beklemeden, bir koltu- ğa oturdu, çantasındaki altın tabaka- dan bir sizara çıkardı. Knebvorth dedi ki — Kumpanyamızla alâkadar bazı | #evat Üzerinde nüfuzunuz olduğunu söylüyorsunuz. Stella ihtiyar direktörün bu sözü nereden işittiğine bir an hayret etti, fakat sonra başartistin locasında açık telefonlar olduğunu hatırladı. — Ben hayatımda birçok kadınlar. Ja uğraştım. Fakat bunlardan bana kurmpanyanın reisini, ikinci reisini, vernedarını, bilmem mesini Demokle- sin kılıcı gibi başım üstünde tutma- ğa savaşmak istiyenlerden başka iim- seyi kapı dışarı etmedim, Benim için bu tehditlerin hiçbiri sökmez Stella! Bu işte paraca alâkadar olanlardan | evenlerin de paraya ihti yaçları vâtdır."Eğer ben bol revaçta filmler çevirip çıkartmazsam, onlar « size gerdanlık ve küpe hediye edemezler. — Bakarır, acaba Sir Gregory de sizin gibi mi düşünüyor? — Ah, Gregory mi? O taraftan da dostlarınız olduğunu doğrusu bilmi - yordum, Evet, oda kumpanyanın his sadarlarından biridir, Fakat fikir ve mütalealarını yürütecek Kadar hissesi yoktur, Belki de size aksini iddia et- miş olabilir. Diğer taraftan Gregory hisselerin yüzde doksan dokuzuna bi- le sahin olsa, ihtiyar Knebvorth söy- lediğinden ve yapacağından hiçbir za- man şaşmaz. Benim elimde kart blanş var hanımefendi. O kadar kendinizi yormayınız, bana erişemezsiniz. — Yani demek beni de kara listeye yazıyorsunuz. Stella'nın en çok korktuğu, basla- nılmış bir filmi yarıda İrraktığını Knebvorth'un her tarafa yayması idi. Çünkü İngiliz sinema âleminde, böy- le bir hareket affedilmez cinayet sa- yili. — Onu da düşünmedim değil, fa- kat ben intikamcı adam değilim, onun için kimseye bir şey söylemiyeceğim. Siz ro'ün kendinize uygun gelmedi. ğini, bunun için kabul etmediğinizi #övliyebilirsiniz. o Haydi £ bakalım, bazıları, sizi çıldırasıya | sevebilirler, Stella, Allah yardımcınız olsun. İ bozmalarına külâh sallıyor. Halbuki Genç kadin çıktı . Dışarda ri diği edebi direktöre mülükatmın ne- ticesini anlattı, — Yahu Foss, dedi, kaç defa size söyledim, sizin kıymette Dir adam, buraya gelip hergün bu Amerikan siz senaryolar yazsanız, ben başrolle- ri çevirseni, çıkaracağımız filmlerin | karşısında alimallan oKnebvorth kar | gibi erir. — Şimdi yazıhanesinde mi? — Evet, Foss kapıyı vurdu ve içeriye girdi: — Knehvorth sizden bir şey rica etmeğe geldim. İhtiyar direktör kalm kaşlarını ça- | tarak: — Yine para mı istiyorsunuz? dedi, | — Evet, para İstiyeceğim. Bir iki borcum var, beni de fena halde sekış- arıyorlar, Bugün öğleden sontaya kadar elli lira bulmalıyım. Knebvortli çekmeceyi açtı, çek kar. nesini çıkardı ve kırk lira yazdı. Çe- ki uzatarak: , — Alınız, dedi, bir aylık maaşınızı avans olarak veriyorum. Bugüne ka- dar olan matlubunuzu da almışsınız. Mukaveleniz mucibince ya size bir ay evvelden haber vereceğiz, yahut bir | aylığınızı takdim edeceğiz. Foss'un suratı kıpkırmızı kesildi: — Yani beni kapı dışarı mı edi. yorsunuz? Buma mukabil . serbest bir Dantzig şehri ihdas edilmistir. Memel arazi sinde de muhtar bir idare tesis edil- miştir, Bu da Totonya şövalyeleri ta- ralından vaktile. Niyemen ve Vistul şehirleri üzerinde kurulmuş olan istih kâmların ikisini muhafaza etmek için- di. Bununla, milliyet mücadelelerinin ilelebet devamı isteniliyordu. Bu hal tevlit kabiliyeti çok olan Polonya ve Titvanyalıların küçük adaları cerman» kktan uzaklaştırmak için çalışmaları. nr mucip oldu. Almanya müstakbel intikam için ileride bulunan bu'adala- rn ulusal mahiyetini muhafaza etmek üzere çalışmak mecburiyetinde İdi. Bu haller buhranı tevlit etti, Nasyo- nal Sosyalizmin pan cermanizmin bil- tün harp temayüllerini uyandırdığı bir zamanda Almanyanın yeniden #i- İâhlanmasına müsaade edildi. Diğer taraftan Lehistan, Şarki Prusyanm ve Dantziğin temsili meselesini ken- di menfaatine uygun bir şekilde hal. ledebilmek için Almanyaya bağışla- mak'a, Almanyanın hirs ve arzusunu Memel tarafına çevirmiş oldu. Litvan yahlar non zamanlarda Vilna mese İesi yüzünden Lebistanla bozuştuğun dan, Almanyayı gözetliyorlardı. Lit- vanyalılar bü sayede arazi kazandılar, İlk diyet meclisinde 27 mebustan iki- si Litvanyalı idi. 1930 da 25 mebus- ları o'du, Muhtar idarenin kötürüm bir hale gelmesi için Litvanya mebus- larının grev yapmaları kâfi geldi. Al- manya ile Litvanya arasında bir mü- câdele şeklini alan seçimden sonra ne olacak . İşte bu nokta ciddi karışık- bklar çıkarmak istidadını gösteren bir meseledir. Seçim sandıklarının verdi- ği hüküm ne olurta olsun, Küçük Lt. vanya ile, tepeden tırnağa kadar si- lâhlanmış olan Almanya arasında ezi- ci bir kuvvet farkı vardır. teslihatt meselesile ciddi surette meş- gul olmuştur. Gazetelerde okuduğu- muz gibi aktif ve pasif hava mildafa- ası tesisatının bilhassa Malta ve Sü- veyş kanalr bölgesinde halftalardanbe. ri mütemadiyen O kuvvetlendiri'mesi, her halde bir teadüf eseri değildir. Nitekim sade yani Flack bataryaları yerleş irilmemiş korunma mahzenleri yapılmamış, gaz maskeleri dağıtılma- mış, fast #yni'zamanda dngiliz hava teşkilâtında -birçok- yenilikler. yapıl - mış. çak geriileri getirilmiştir. İngilizlerin süratle aldıkları bu ted- birlere bakılacak olursa, son haftalar içinde “İstikbal Menizdedir., parola - sından hayret edilecek derecede ça - buk vazgeçip “İstikbal havadâdır., ân- lamına meylettikleri an'aşılır. Akde- nizin dar çerçevesini terkettiğimiz za- man Kızıldenizin en önemli noktala- rında, Mrserda hatlâ Sudanda yeni ha- va kuvvetlerinin toplandığını görüye- ruz. Her halde Mısır hükümetinin her ihtimale karşı memleketin müda. faasını resmen İngiltereye devretme sinden bir hafta sonra, bir Mısır hava servisi şirketi, tesis edilmiş olması, bir tesadüf eseri değildir. Bütün bunlardan an'aşılıyor ki, İn. gütere, son zamanlarda sade denizde değil, havada da, Ak ve Kızildenizin stratejik noktalarından daha geniş bir alanda tesirlerini gösterecek ted - birlere başvurnfuş, bu suretle Cebe - Tüttarık - Malta - Süveyş - Aden hat- tından başka diğer komşu bölgeler de emniyet altna alınmıştır. Bunun'a birlikte, İngiltere henüz bütün hazır- uklarmı bitirmiş değildir, bu gidişle gelecek haftalarda temsil veya müda- faa etmesi lâzım gelen menfaatlerin icabatma görc, Jtalyaya karşı aldığı durumu mütemadiyen is'âh edecektir. vet, kapı dışarı ediyorum. Çün- kü'ne boyuna para istediğiniz. ne de yeryüzünün en çeki'mez adamı oldu- gunuz için, fakat bilhassa düsikü yap- tuğınız İçin kapı dışarı ediliyorsunuz. — Ne demek istediğinizi anlams- — Ne demek istiyeceğim, Brixan | ile beraber Mis Adele'in penceresine | işâret koymuşsunuz. Bu işaretle oda» yı tanımıyan Grezory'niı maymunu âz kaldı, başartistimi kaçıracaktı. - Foss'un dudakları gülümser gibi ol. a — Sizin kanmuzda galiba melodram mikropları var, Raşartistinizi kaçıra. cakmışız. Böyle şevler o Amerikada olur, fakat İngilterede 25'a! Knebvorth isine devâm ederek; — ea kânivr kanayınız, dedi, — Müsaade ederseniz bir . liyeceğim. KR — Bir kelim sövlemer''e bile mü- saade etmem. Iotta adivk hile deme. yiniz. Kapı şiddetle kanandıktan sonra, Knebvorth zile bastı, gelen asistana dedi ki: — Bana Mis Adele'i çağırır mısi- nız? —Ii— SCOTLAND YARD'DAN IKI MEMUR 3-1093$ <<< YALNIZ HABEŞISTAN MESELESİ DEGİL Sir Samuel Hoare Uluslar Konseyinde son nutkunu söylerken Daily Mail'den: Italyan « Habeş ihtilâfınm diplo « matik müzakerelerinin devam edilece- ği bugünlerdeki fasıla esnasında In- giltere halkı büyük bir soğukkanlılık göstermesini bilecektir. Bütün Avru- pa kıtasında dolaşan türlü türlü riva- yetler, onlar Üzerinde hiçbir tesir iera etmiyecektir, Habeşistan meselesi sadece Ulus- lar Sosyetesinin işidir. Bizim Uluslar Sosyetesinden hoşlanip hoşlanmadığı- mtz bu meweleyi alâkadar etmer. İn- giltere hükümetinin Sosyeteye büyük bir bağhirk göstermesi ve o bakımdan uhtesine düşen ödevi canla başla İfa ya çalışması, İngilterenin kendi bâşı- na ve birdenbire harekte. geçeceği roânasını ifade etmez. Bu şekil mubakkak o'arâak akıldan çıkarılmalıdır. Kovenantin beşinci maddesi mucibince assamble veyahut konsey toplantılarında verilecele kal» Farlar “mevruubahin ihtilâf e alâka dar uluslar müstesna olmak üzere - 0 toplantıda bulwnan tosvetenin bütün üyelerinin ittifakile verilmek zarure » tindedir. Habeşistan meselesi gibi bir işte İ- talya aleyhinde zecri tedbirler kararı İ verilmeğe kalkılırsa reylerde ittifak olmuyacağı muhakkaktır. Binaenaleyh kollektif hareket temin edilemiyecek- tir, Kollektif: yardım temin edilmediği takdirde İngi'tere hükümetinin zecri tedbirleri tatbike kalkışmıyacağını Sir Samuel Hoare, hükümet namına de- faatle ve kat'i teminatla bildirmiştir. İ Dışişleri Bakanımız 11 Temmuzda Avam kamarasında verdiği söylevde “İngiltere hükümetinin İtalyaya kar. şı yapacağı bir abluka hareketine iş- tirak etmesi için Fransa hükümetini davet ettiği ve uzun zamandanberi dostumuz olan bir memlekete karşı İngilterenin kendi başıma tazyik ha- reketine hazırlanmakta olduğu,, şek- lindeki rivayetlerin kât'iyyen asıl ve esası olmadığını temin etmiştir. Ba - kanımız 1 Ağustos tarihli söylevinde de ayni sarahati göstermiş ve demiş» tir ki: “Meselenin vahametini idrak ettiğimizden dolayıdır ki ortaya vami- ri kabil olmıyan bir durum çıkarma - mak için düşüncesiz hareketlerde bu» dar meşhur değildir. Fakat o gün öğ- leden sonra, üç kişinin oturup konuş- tukları küçük otelin lokantasında tam bir tenhahk vardı. Brixan oteline döndüğü saman, iki kişi kendisini bekliyorlardı. Bunları | yukarıŞa, küçük salonuna çıkardı. Gelen müfettişe: — Sizi gördüğüme memnunum, de. di, cinayet işlerile uğraşmak benim için yeni bir şeydir. Fakat bugüne ka- dar elde ettiğim neticeleri söyliyemi- yeceğim. Bütün şüpkelerimi şimdilik anlatmağı yersiz bu'üyorum, Müfettiş Lyle güldü: — Biz emirlerinize hazer bulunuyo- ruz. Ne ben, ne arkadaşım o kadar | mütecessis değiliz. Arkadaşım Walter İ istediğiniz malümatı getirdi. — Hangi malümat? Grego: e bu adamı tanıyor çi e müs; bir tarzı r pet da başını — Birkaç sene evvel, bir hi. i kıza tasaltut ettiği için e yerilmiş ve para cezasına çarpılmıştı, Neredeyse hapishaneyi de boylıyacak. t. Bu süretle ilk defa nazarı dikka. timizi celbetmiş oldu, hakkında Lon. drada ve Malezyada tahkikat Yaptır. dik, epeyce şeyler öğrendik. Bir de, Ja bu adam çok zengindir. On beş, yirmi sene kadar Borneoda, orman. | lar içinde münzevi bir hayat geçirmis. Cnichester'in lokantaları pek o ka- ' Ahlâki hakkında işittiğimiz şeyler pek lunmamağa karar verdik. İngiltere hükümetinin bu vaislerine sadık ka lacağına inanılabilir. İngilterenin te başına müdahalesine imkân yoktur. Ihtiyat tedbirleri almak harp tehdidi değil, sadete Bakanlarımızın durumu tam mânasile kavradıklarını göste ren teminattır. Hisse ve tahvilât sahipleri, duru » mun hiçbir endişeye yol açmıyan 8 künetini gözönünde tutarak ellerin « deki tahvilleri satmağa kalkmamah - dırlar, Diğer taraftan hükümet, sosyalist Tiderlerinin müzaheretine güvenme » melidir, Bu adamlar sahte dostturlar, Onlar o derece mesuliyet hissi tayı- mazlar ki son 17 yıl içinde ulusal ko- runma masraflarımızı, yurdu büyük tehlikeye maruz bırakacak kadar in- dirmek için uğraştıktan sonra, içlerin den bazıları bugün bile evil halkın çin alman. tedbirlere muhalefet st mektedir, Bu adamlar Japonyaya karşi zecri tedbirler tatbikini istediler ve son üç Ay içinde parlâmentoda Süveyş Lana- İı kapamak ve finansal, ekonomik ve silel tedbirler ittihazı gibi sözlerle İtalyayı durmadan tehdit etmekte » dirler. Halbuki bü işlerde müşkülât çıktı. Hı ilk anda hükümete karşı zephe ala- rak onu yıkmağa kalkışacaklardır. Ilk fırsatta hükümete karşı yapacakları hücumlar ve ithamlar arasında başit- » Duçenin iddiası gibi - İngiltere hükümetinin neden Habeşistan mese- lesini 29 İkincikânunda Müssolini ile ve yahut Nisan ay: içinde Cenevrede Baron Aloisi ile müzakere etmediği olacaktır. Ve nihayet İngiltere hükümeti unut mamalrdır ki bir taraftan Ulunlar Srs- yetesi bitün dikkatini Afrikanm bir köşesi için İtalya ile yapılan eğ'z kav gasına hasrederken Avrupada birden bire başka karışıklıklar da belirebilir. Hükümetin bitaz da yüzünü Memel'e çevirmesi ve Baltık'ın bu tehlike nok- tasımm, Uluslar Sosyetesi sistemi i çinde İngiltereyi ve bütün cihanı yeni bir felâketle karşılaştıracağını hatır - laması hiç te fena olmaz. © kadar kuvvetli değildir. Raporu ge- tirdim. Boş zamanlarmızda göz atar- simiz, Brixan sordu: — Besleyip alıştırdığı ve kendisi- ne arkadaş yaptığı bir orangotan may- munu hakkında bir şey öğrendiniz mi? — Bag mı?.. Evet. Gregory bu maymunu pek küçükkeü yakalamış ve terbiye etmiş. Sonra bu adamın izi- ni takip etmek hayli güç oluyor. Çün. kü İngiltereye hiçbir zaman hörkesin geldiği yollardan gelmiyor. Kipi is #inde bir yatı var, Güzel, küçük, bir vaput. Mürettebatı da kısa boylu zen- ciler. Bu yat ne götürür, ne getirir, Orası pek iyice anlaşılamadı. Şimdi efendim, bize emirleriniz? Brixan gayet kısa emirler verdi. Ayni gece Adele evine dönerken, bir adamın kendisini takip ettiğini his- setmişti. Bir gece evvelki maceradan sonra, bu yeni hâdiseden de endişe etmesi İâzımdı. Fakat evinde Brixan- nın Şu kisa tezkereşini bulunca endi- gesi dağıldı: “Scotland Yard'dan bir memuru, #izin hini hacette muhafazanıza gön- derdiğim için beni affediniz. Herhan- &i bir tehlike geçirdiğinizi zannetmi- yorum. Fakat sizi böyle daha emni- yette bilirsem, İçim çok rahat etmiş olacaktır.” TArkası vazl