1 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

1 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ISTANBULDAN Pi iIPAR Bu vartada denizden yegâne © perişan olan zavallı aşçımızdı. * Askıdan düşen bir pantalon kıv- “rımtısile olduğu yerde katmer- lenip kalmış, mantar simit yeri- «ne bir gün evvel yaptığı kadın göbeklerini ağrandisman yapa - rak beline, boynuna, kollarına geçirip, bu belâlı denizden kur- tuluş rüyasıma dalmıştı. Başını kollarımız arasına ala- «rak burnuna keskin bir kolonya “ koklattık. Fıkarayı bu ıslak rü- “yasından güçlükle ayılttıktan sonra kuru bir yere götürüp » defnettik. ” o Herkes üzerine bir vazife al- dı ve durmadan çalıştı. Bir iki saat sonra gemi yatılabilecek hale sokuldu. Güvertede iki nö- betçi bırakıldı, Kalanlar, bitkin, | , yataklarına çekildi. Sabahın yedisinde güvertede | bir koşuşma duyuldu. Kotranın demir taradığı ve adadan uzak- “laşmakta olduğu haberi geldi. © — Bu denizde de saç taran- “maz ya. Fırlayın bakalım ço- 'uklar, Diye yataklarından ok gibi “fırlayan arkadaşlar bir hamlede “kendilerini güvertede buldular. *Bu kazaya vaktinde yetişilmiş- ti, Motora çalıştırılma emri ve- “rildi. Deniz o kadar kuvvetli çakıyordu ki, motor dört buçuk “mil yaptığı halde kotrayı bir © Sadım bile ileri atamadı. Vaziyet A “fenalaşıyordu. Derhal bağlı “olan yelkenlere sarıldık. Yel “kenleri bir yıldırım sür'atile aç- | “tıktan sonra kotranın harekâtı- ona hâkim olduk. Ancak ye'ken “ve motor işletmek suretile sa- “hile doğrulabildik. Bu sefer bi- “raz daha yakına sokularak çifte demir attık, Ve bütün zincirle- koyuverdikten sonra demirle- tutturmağa muvaffak olduk. “Artık burada emin olarak kala- “bilecektik. Bu tehlikeyi ve he- iyecanını atlattıktan sonra ar- “kadaşlar “geçmiş olsun” diye # yataklarına çekildiler, Saat onu' geçerek deniz yor- uyanmağa ve yataklarından — (kalkmağa başladılar. : Fazıl, sırtına üstüste dört sü- ww ğini giyerek, başımın üstüne “gslen kısmma da rüzgârı kıs. iğ önlemek için bir tente bağ- ladıktan sonra bu zehir gibi ha- © Şvada yine güvertede yatmıştı. b > Sabah uyanan arkadaşların gü- ğrültüleri arasında Fazıl da kalk- R İt. Arkasına geçirdiği mütead- İdi süveterleri şapiroğraitar. kâ- “grt çıkarır gibi itina ile sırtın. N “Zdan teker teker çıkardı. Arka- © <daşlar, bu eğlenceli merasimi Şi ioirei objektifile tesbit etti- mi i Rüzgâr yine ayni şiddetle esi- “yor, deniz de ayni sür'atle akı- © yordu. Bu hava ile yolumuza devam etmek şöyle dursun, bu- lunduğumuz. yerden hareketle © “solumuzdaki burunu dönerek /,(Tinos) un asıl limanma girme- — mize bile imkân yoktu. Hava nekadar esecekti, burda kaç “gün kalacaktık, hiçbir şey kes- fi ürlemiyordu. Bununla beraber “yediğimiz fırtmanın ezici yor- > © gunluğu da üstümüzden tama- “ mile gitmiş değildi. Burada #mecburiyetle havayı bekiiye- © “cektik. Demirlediğimiz mevki -$(Tinos) adasının hâli ve tabii bir limanı idi. Sedef düğmeler #gibi beyaz kâgir evleri, dağları- onın zirvelerine kadar dantel gi f bi örülmüş bahçelerile temiz bir ç eti kızı elbisesini andıran bu “şirin kasaba karşımızda ve s0- Jumuzda duruyordu. Önu sade- 'ce zevkle seyrediyor, fakat s0- kulamıyorduk. Havanın neka- i devam edeceği günün en işi meselesi idi. Arka- ! “Dağların tepeleri kazazede bir baş gibi beyaz dumanla bağ- Bu Hava ju Soil Burnu Bile Dönmenin İmkânı, Ihtimali Yoktu PiREYE YOLCULARI! — Yazan: Mahmut BALER -—İ Jpar pupa yelken açıklarda Yaumıştı. Urhan Asan: daldılar, — Bu tepelerden bulanık du- — Bulduk, Bakın rüzgârın bu- manlar çekilmedikçe rüzgâr | ralarda senede nekadar estiğini dinmez. Öradan başka bir yer- | yazmışlar. Ama bir alay da he- de bulut görüyor musunuz? Ba- | saplar var. Durun bakalım, va- kın her taraf ayna gibi berrak, | satisini alalım. dedi. — Oldu mu? Niyazi: — Evet, bu hesaba göre bu-| — Bulut mu? Dün akşam yö- | rada bir hafta daha ikamete me: | rüyordum ama, bu sabah haki- | muruz demektir. İ katen ayna gibi olmuş. Bizim | Mükrim: ahçıbaşıdan bahsetmiyor mu- — Aman yahu, böyle cümle- | sun? feri toptan çekme, alıştıra alış- — Bırak canım şimdi alayı. | tıra söyle. Zeki: — Anlaşıldı ki bugün, yarın buradayız. Getirin bakalım Şu bezik takımlarını. Diye İparn alt salonunda ranzalara ve iskemlelere çörek» lenen arkadaşların bir kısmı be- ziğe, bir kısmı da fırtına hikâ- yelerine başladılar, (Arkası var) — Kılavuz kitapları burada esen rüzgârları yazması lâzım, Kuzum Kâmil Kaptan, al şu ki- tabı da bir göz gezdir, bakalım bulabilecek misin? Örhan Asanla beraber Kâmil Kaptan ellerine aldıkları büyük ingilizce kitabın yapraklarına Avrupaya Talebe Gönderilecek Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünden: 1. Maden Mühendisliği tahsil etmek üzere Avrupa- ya müsabaka ile sekiz talebe gönderilecekdir. İsteyen- lerin aşağıdaki şartları haiz olmaları lâzımdır. A.— Türk olmak, B.— Maden ocaklarında çalışabilecek kabiliyette ve sıhhati tam olmak, “Sıhhi muayene Ankara'da yaptırı- lacakdır.,, C. Lise mezunu olup Fransızca, Almanca, İngilizce dillerinden birisini okuyup yazabilmek, D. Yaşı on sekizden aşağı ve yirmi beşden yukarı ol- mamak, 2.— Müsabaka imtihanı Ankarada Maden Tetkik A- rama Enstitüsünde 9 Teşrinievvel 935 tarihinde yapı- lacaktır. Açılacak müsabaka imtihanında muvaffak ol makla beraber gönderilecek talebelerin ihraz ettikleri derece itibarile ilk sekiz arasında mevki almaları lâzım- dır. 3.— Tahsile gönderilecek olanlar ilerde tahsil müd- detleri kadar mecburi hizmete tabi olduklarından bu hususda vesair mükellefiyetleri hakkında bir teahhüt- name verecek ve bunun için müteber bir kefil (o göstere- çekdir. 4.— İsteyenlerin : Nüfus hüviyet cüzdanımı hüsnühal varakasını mekteb şahadetnamesini veya bunların tasdikli suretlerini ve dört kıt'a fotoğrafı ile dilekçelerini 7 Teşrinievvel 935 akşamma kadar Ankara'da Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğüne göndermiş olmaları ve Teşrinievvel 935 tarihinde yapılacak sıhhi muayene- de hazır bulunmaları lâzımdır. (2795) (6033) Topoğraf ve Ressam Alınacak Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünden: Tecrübeli topoğrafla harita ressamları aranıyor. İs- teklilerin Ankara Maden Tetkik ve Arama Enstitüsüne müracaatları. (2796) (6032) Güzel San'atlar Akademisi Mü- dürlüğünden: Akademi resim şubelerinde uygun bir gündelikle ça- lışmak üzere kadın ve erkek moddellere ihtiyaç vardır. İsteklilerin Akademi idaresine başvurmaları. (6035) TAN | bil bir vergidir, Bununla beraber bi SAGLIK ÖGÜTLERİ Ev Kadını, Etten Anlar mısınız? Eskiden evlerin yiyeceğini, içece- gini uşaklar, ahçılar alırlar ve hiçbir şeyin iyisini kötüsünden ayırt ede- mezlerdi. Eski zamandan kalmış bir | konağın kırk lira aylıklı erkek ahçı- İ sının halis keçi etini kıvırcık eti diye alırken kasabın kes kıs güldüğünü ge- İ çen gün bir hekim arkadaş anlatıyor. du. Modern ev kadını evinin her şeyi. "il kendi alır ve her şeyin iyisini seç- ini bilir, Yiyeceğin, içeceğin en ini bulup ucuz almak için, erkek- ler ne olsalır, kadınlara yetişemez- ier. Bence bu iş kadınlığa mahsus rez bilgi de elbette faydasız kalmaz. Istanbulda et alırken, bunun mez- bahadan gelmiş olması bir kere temi- Dat demektir. Mezbaha açılalıdanbe- ri eti daha pabalı yiyoruz ama, doğ- rusu eskiden yediğimiz etler şimdiki” lerle kıyas edilemez. Eski etleri unut- muş olsak bile, Istanbula yakın köy- lerde, mezbaha olmıyan yerlerde ke- silmiş ve ucuz diye aldığımız etler bi- xe o farkı hatırlatıyor. Etin iyisi gevşek olmaz. Uzerine basıldığı vakit parmağa mukavemet gösterir. Ve parmak üzerinden kal kınca bastığınız yer belli kalmaz. Ko» kusu hoş gelir Ve tazelik ifade eder. Uzerinde tane tane görülen kabarcık- İari gayet ince olur. Adalel na yağ karışmıştır. Kesildiği arasından ne kan, ne de beyaz bir sn akmamalıdır. İyi etten akacak su pem- be gül renginde olur, Kemikler ke İ sildiği vakit görülen ilik katıca ve pembe renkte olmalıdır. Karın tarafından ve göğüs tarafm- dan kesilen parçaların üzerindeki in- ce zar hiç bozulmamış olacaktır. Bu ince zar koparılmırş ise kasabın bir hastalık alâmetini yok etmek istediği hatıra gelir, Hayvan genç İse eti açık renkte ve kızarır ve katılaşır. Pek taze et yüm- şak olur, pişince sertleşir. Durmuş et 'akat pişiice yumşar. iği adaleletin arasındaki ya ğın derecesine göredir. Bununla be- Taber çok yağlı etlere r#bet göstere mömelidir, hazmı güç olur. Yağsız et daha sulu olur ve daha iyi besler. Etleri üç dereceye ayırırlar. En makbul tarafları belkemiğinin iki ta- rallarile (fileto) bhavsalanın etrafın. dan ve kalçalardan çıkarılan etlerdir. Bacaklardan, boyundan, yanaklardan ve hayvanın karnının aşağı tarafla- rından çıkarılan etler daha az mak- buldür. Eti kemiklerile birlikte almak, hem yenilecek etin miktarını şaşırtır, hem de tartılırken, kasabın parmağile ke- miğe dokunuvermesinden dolayı—hileye demiyelim—yanlışığa elverişli olur. Onun için en İyisi, eti ayrı, et suyu için kemikleri de ayrı almaktır. Lokman Hekim Yerini belli etmek istemiyen anne- nin mektubuna cevap: Kızınızda #- caklık derecesinin akşamları artması öteki şikâyetinizden daha önemlidir. Omu hemen bir hekime muayene et- « Haseki hastanesi cildiye ve “ Zühreviye şefi Dr, NURi OSMAN EREN Türkçe ve fransızca hukuk gözetesi Sahip ve Başmuharriri: Cevat Hakkı Özbek i | Türk hukuk ve içtihadınr yabarcr dil- le neşreden biricik gazetedir. En kıy- ve idareci İlim sahibi okumalıdır. zman Deniz yolları IŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübaşı Tel. 42362 — Sirkeci Mühürdar #7aaay 290 Han. Tel 22740. gyggı Trabzon yolu GÜLCAMAL vapuru 1 Birin- citeşrin SALI günü saat 20 de RIZE'YE kadar. “5999, 7630 Ayvalık yolu BANDIRMA vapuru 2 Birinciteş- rin ÇARŞAMBA günü saat 19da AYVALIĞA kadar 604) (Avrupadaki kongreden dönmüştür. | e H. M. işaretile bir kadın yaziyor; “On iki senedit evliyiz .Ben otuz üç yaşındayım, zevcim kırk iki ya şındadır. Çocuğumuz olmadı, Bir iki yıldanberi kocam evlât sahibi olmak ve evlât mürüvveti görmek merakını tutturdu. Bunu ikide bir söylemeye başladı. Şimdiye kadar aldırmıyor- dum. Fakat geçenlerde gene âyni bahsi ederken artık ömrünün sonuna yaklaştığını, evlâtsız ölmek istemedi. gini söyliyerek yarı şaka benim ço- cuğum olmadığı için başka kapıya baş vuracağını anlattı. Bu söz bana gok dokundu. O günden beri konuş- muyorum. O da aldırmıyor. Ne yap- malıyım? Acaba bu bir şaka mıdır, yoksa onun çoktan tasarlanmış bir ni- yetini mi gösteriyor?,, yumşak olur. Hayvan olgun ise eti | | Eski zamanda olsaydık on iki sene dir evli olan bu kadıncağız kocasının kendi kendine vereceği ayrılma kara- rından korkabilirdi. Fakat | bugün yalnız kocasının ayrılmak istemesi ve buna sebep olarak kadınin çocuk doğurmıya shihi arızam olmasını ile- ri sürmesi kâfi değildir. Evvelâ baka- lum iddiası doğru mu? Kısır olan hangisidir? Yukarki mektuptan bu cihetin bir doktora sorulup sorulma- dığını bilmiyoruz. Yüzde yetmiş sek- artralardan sen doktorlar küçük ileri gelen kısırlıklara çare buluyor- lar. Kadın, kocasını ve kendisini Sh hi bir muayeneye tâbi tutmalıdır. Bv- Mt sahibi olmak arzusunu tabii gör- mek lâzımdır. Fakat kabahatli, kusut- İu olan ya erkekse? Yeni kanun bu vaziyette. se asla kadına çektir. miyecel o Hangisi seviyor? Bakırköyden N. H. da bir kadın Baş ağına Lİ DI metli zevatın yazıları: Her hukukçu | w——— ümmi 1 İstanbul Birinci Ticaret mahkeme- sinden : Ali Bahtiyar tarafından Hicabi ile Galatada Arapyan hanında 8-9 No.da komisyoncu Aleksan aleyhlerine ika- me edilen alacak davasından dolayı Aleksan namına gönderilen davetiye ikametgâhının o meçbuliyeti hasebile tebliğ edilmiyerek (iade eğilmiş ve mahkemece H. U. M. K, nun 141 in ci maddesi mucibince bir ay müddet- le tebliğat icrasına karar verilmiştir. Yeniden yazılan davetiyenin bir par- çası mahkeme koridoruna asılmıştır. Müddeaaleyh komisyoncu Aleksan muhakemenin bırakıldığı 2-12.935 pa zartesi günlü saat 14 de mahkemede hazır bulunmaz veya bir vekil gön- dermezse muhakemesine giyaben ba- kılacağı tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. (14993) İ VAPURCULUK | Türk Anonım Şirketi - Istanbul Acentalığı Liman Han, Telefon: 22925, | Izmir sürat yolu SAKARYA vapuru ber hafta PERŞEMBE günleri saat 16.dn İstanbuldan İZMIRE ve PAZAR günleri de İZMİRDEN İstanbula kalkar em m ZAYİ MÜHÜR — Ziraat Bankası İstanbul şubesine yatırdığım para i- çin verilen 7260 numerolu cüzdanda kullandığım mühürümü © kaybettim. Yenisini kazdıracağımdan mezkâr mühürün zuhurunda hükmü olamıya cağını ilân ederim. Sultanahmedde, Şerif oğlu Mustafa, İ ve bir şirketin meumurudur. 110-935 amm işMeler , en Meler Bir Çocuk Meselesi Ve Boşan- maktan Korkan Bir Kadıncağız Şirke- tin müdiri ile olan münasebetini an- İstarak bizden fikrimizi soruyor: “Ben bir şirketin ileri gelen ve çok iyi iş gören memurlarındanım. Şirketin müdiri ile bir senedenberi sevişiyoruz. Yahut © beni seviyor gi- bi görünüyor. Onun hakkında her gün bir başka dedikodu. işitiyor ve deli oluyorum. Bu hususta sorduğum şeylerde hep beni haksız çıkarıyor. Bü kıskançlıkların beyhöde oldüğu- nu her fırsatta bana söylüyorsa da bir türlü inanamıyorum. Bununla be- raber filân kadma iltifat etmiyecek- sin; diyorum, benim önümde yapma» makla beraber arkamdan İltifatta kusur etmiyor. Kendisini çok kıka- nıyorum. O kıskanç olduğu halde ber N ni hiç kıskanmıyor. Beni mi, işimi mi sevdiğini bir türlü kestir#miyo- rum. Fakat işimden ayrılmak İstedi- ğim zaman deli gibi oluyor. N, H. nin bizden öğrenmek İttedi- ği hangi tarafın sevdiği ise bönü şu İsa mektuptan kestirmek koliy ğil. Bir kere kendisinin uzak Fakip- lerden bile olsa kıskanmasıfa göre ee meydandadır. o Fakgt şirket i onu #eviyor mu? ri or ni Ne bilelim!.. Bunu anlıyitak ge» ne kendisidirŞunu söylüyğlim ki Kendinile slâkadar olduğunu #Öyüyem adamın başka kadınlara iltifitmn o- nun üzerindeki tesiri de mudâka sev- Bİ delili değildir. Yalnız b Yol bir gün, usta bir erkeğin eli Şiddetli sevgiye çıkabilir. Bugünkü halde o- nun birçok teessürleri ve Fitkançirk halleri karşındakinin thtikinden ve bir çeşit izzetinefiz kafgusundan ileri g* me neşesi Dinç olmaktır. HORMOBİN Yorgun vücutları dinçleştirir eyy Bel Gevşekliğini tanbulda fiyatı 150 kuruş. Taf- silât için id Posta kutusu İstanbul İkindi İcra o Memurlu- ğundan : Mahcuz ve satılması mukarret Ga latada Yolcu salonu karşısında Fi renkyan hanımda birinci katta mev. cut vitrin, koltuk, kanape vesair eş- yanın yapılan birinci açık arttırma» sında kıymeti muhamineninm yüzde 75 şini bulmadığından bu kerre 2-10.935 tarihine müsadif çarşamba günü saat 10-11 arasında ikinci açık artırması yapılacak ve isteyenlerin vaktinde mahallinde hazır bulunacak memuruna müracsatları ilân olunur. (14996) ———— İstanbul İkinci İflâs Memurluğun- dan: Müflis Jozef Barliyaya ait muhte Mİ erkek ve kadın ayakkabları ve şa“ son ve terlik ve lâstik ve şoson ile ye vitrin tâmekn raflar ve saat ve” saire birinci arttırmada kanuni kıy- metler bulunmadığından satılama- mıştı. 3-10-935 perşembe günü saat 10 da ikinci arttırması yapılacağın- dan isteyenlerin Galatada Mahmudi- ye caddesinde 1-2 No, lu mağazada hazır bulunmaları ilân olunur. (18027)

Bu sayıdan diğer sayfalar: