? Du XD BIR ÖLUM VE BIR İDDİA “Ordu,, da "Rizeli Hacı İbra- him oğlu Murat,, adlı bir okuyu- cumdan 24Ağustos ve 9Eylül ta rihli iki taahhütlü mektup al - dım. Ayni faciayı hikâye eden bu mektuplardan bir tanesini o- kuyalım: “Kardeşim Şevki 20 Ağustos 935 gecesi, saat on bir buçukta, ani olarak kalp hastalığı buhramna uğradı. Ağrılar için - de sızlanması üzerine aile efradı haykırışarak sokağa fırladılar, Bu feryatları duyan komşuları- muzdan bazıları, Bay doktorlar - dan beş tanesinin evine gitmiş » ler, fakat hiçbirini yatakların - dan kaldırıp getirememişlerdir. ”Hani doktor? Bir doktor bula - madınız mı? Ölüyorum ben..... diygn kardeşim, bir saat sonra düğyasına gözünü kapamıştır.,, Okuyucumun mektubuna göre bu beş doktordan üçü hasta ve ikisi de yorgun olduklarını ileri sürerek insanlık vazifelerinden Mr Alâkadar makam- lar ve İstanbul gazeteleri de için de olduğu halde baş vurmadık yer bırakmıyan bu okuyucu, son bir ümit olarak ve bir kere daha cevapli taahhütlü ikinci mektu - bile bana müracaat ediyor. Ben de ”Tan,, ın sıhhat işleri- ne âit hemen bütün neşriyatına alâka gösteren sağlık bakanlığı na hâdiseyi açıkça bildiriyorum ve sonunu merakla bekliyorum: Bâkalm Rizeli Hacı İbrahim oğlu Muradın iddiası ne nisbet - te doğru? ”Ordu,,daki doktorlar dan beşine isnat edilen bu tasa - sızlık hikâyesinde kardeşini kay beden bir insanım iç acısile şişen bedbin muhayyilesinin müba - lâgaları yok mu? Yoksa ve iddia doğrd ise bu hain beş doktor kimdir? Kimdir bu beş doktor| |. ki, uykuyu ve rahatı bir insan - lık vazifesi yapmak, bir yurdda- şın hayatını kurtarmak zevkin- den daha tatlı bulmuş, yerlerin - den-bile krpırdamamışlardır? Ve bakalım Türk adaleti, Hângi ha pishane köşesinde ve ne kadar a çok sevdikleri ha- istirahati ve bol uy kuyu temin edecektir? Peyami SAFA ileri mektebi açılıyor Ameli Hayat okulunun tasfiyesi #çin seçilen komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Okulun tasfiyesi sonunda elde ancak 12 bin lira kalacağı haber verilmektedir. Bu para ile bir aşçı ©- kulu açılacak ve okula ütücü, kolacr yetiştirecek birer şube ilâve edilecek Tasfiye komisyonu ayrıca yeni a- gılacak okul için bir program hazırl yacaktır, Yeni okulun şubata kadar a- şılacağı umulmaktadır. — Yeni İ'bay muav'ni geliyor Tahkikata başlandı üpteki lâstik fabrikasında vukua gelen son kaza hakkında ilgililer e - hemmiyetle tahkikata başlamışlardır. Ayrıca İstanbul sanayi müfettişliği de hâdüseye el koymuştur. Yapılan ilk incelemeler, parmakları kesilerek sakat kalan amelenin, kaza» ya sebebiyet veren makinede ilk defa salıştığı, şimdiye kadar yük taşımak gibi işlerde kullanıldığın: göstermiş - tir. Bundan başka her yıl müntaza - man birkaç kurban veren lâstik ma - kinelerinde icap eden emniyet tertiba tanın tam olarak alınmadığı da anla - şılmış, tahkikatın bu cepheden geniş- etilmesine başlanmıştır. İ Fabrika idaresinin birçok acemi â- meleyi zor ve tehlikeli işlerde çalış - mağa icbar ettiği yolunda bazı şikâ - yetler yapılmıştır. Gösterilen ağır iş- eri görmiyen amelelerin işlerinden şıkarılmaları buna misal olarak göste- rilmiştir, Tesbit edildiğine göre, #on iki yıl içinde bu lâstik fabrikasında 7 kaza olmuştur. Fabrikanın kuruluşundanbe ri kaydedilen kazalar 12 yi bulmakta- dır. Son iki yıllık bilânço şudur: 17-3-934 tarihinde Ziver isminde bir amele elektrik cereyanma kapıla- rak, 14-4.934 tarihinde Mustafa ismin de bir amele sol elinin parmaklarını makinaya kaptıratak, 15-4-934 te Se- lim isminde bir amele sağ elinin şeha | det parmağını makineye kaptırarak, 14-2-934 te Hulki isminde bir amele sağ elinin dört parmağını makineye kaptırarak, 27-2.935 te Ahmet lamin - de bir amele/sağ elinin iki parmağı - nı makineye kaptırarak, 24-7-935 te Kirkor İsminde bir amele ayağına iki ton dertir düşürerek, 10-9-935 te en son olarak Ali Cemil ismindeki işçi sol elinin parmaklarını makineye kap tırarak sakat kalmışlardır. Tahkikat genişleten alâkadarlar, bu kadar sık tarihlerde vukua gelen kazalar kargısında fabrikanın gereken emniyet tedbirlerini alıp almadığını ehemmiyetle incelemektedirler, Bu noktaları tesbit etmek için fab- rikada bir keşif yaptırılacaktır. Ne - ice, keşfin raporu alındıktan sonra yetle meydana çıkacak, ilymal va» ziyeti tahakkuk ettiği takdirde fabri- ka idaresi hakkında takibat yapıla - caktır. Kkabzımal ar Cemi- yetini Belediye Tanımıyor Sebze hali dahilinde kurulacak ye - ni birlik münasebeti ile belediyenin kabzımallar cemiyeti seçimine müsaa- de etmemesi bazı şikâyetler uyandır. muştır, Beledüye, portakalcılar da da» hil olduğu balde bütün kabarmalar halde kurulacak birliğe almak kara - rmdadır. Fakat, bu arzunun kendilerine teb- liğ şekli kabzmmalları gücendirmiştir. Bir kabzrmal, dün kendisile görü- şen bir muharririmize demiştir ki: “.— Yeni idare heyetimizi seçeceği miz bir sırada belediyenin çok garip şekilde müdahalesi bizi sinirlendirdi. Yapılan tebliğatta “cemiyetinizi tanı- mıyoruz, İdare heyetini seçseniz bile, hal dahilinde hiçbir faal rol göremiye cektir,,, deniliyordu. Bütün mesele, işin seklindedir. Belediyenin kabzr- mallar cemiyetini tanımak istememe - si, haldeki bütün esnafı elinde bulun Yeni ilbay muavini Hüdainin, bu - gün Ankaradan gelmesi beklenmekte dir, Mersin ilbaylığma atanan ilbay muavini Rükneddin Sözer bugün iş- leri Hüdaiye devrederek ayrılacak ve ayın sonuna doğru Mersine gidecek - tir, No. 28 Cumbadan Rumbayal Server BEDİ Biraz evvelki uykusu tamamile Bağılmış, hanın merdivenlerini ko. garak inerken bacaklarına atlayıp Siçramak iştahları dolmuştu. Eve gitmek istemiyordu. Selimi görmek, mümkünse hemen görmek! Başka ar- zusu yoktu. Hemen!... Acaba oraya gitse? Orasının adını çabuk hi yamamıştı. Üniversite kelimesini dü- şünerek buldu. Fakat Selim dün oto- mobilde başka bir şey daha söylemiş- | ti, nöydi o ? Cemile tramvay bekle- | me yerinde, hafızasının mukaveme- tinden doğan bir sinirlilikle sekiz on “| adım hızla gidip geliyordu. Haydi üniversiteye girdi (sokarlar mı baka- ım? Soktular diyelim.) Orasını da buldu (Neydi o? Hah, edebiyat. Ama edebiyat mesi? Edebiyat bir şeysi ama nesi?..) Ne karın katısı ise onu'da-buldu diyelim... Peki ya Selim?.. Nerededir orada?... Küçük çocuklar gibi bahçeye çıkarlar mr? O kalabalık arasında Selimi bulmak durmak arzusundan doğuyor.,, —- Yunan filosu geliyor Dost Yunan hükümeti filosunun â- | yın yirmisinde limanımıza geleceği resmen ilbaylığa bildirilmiştir. Cemile becerikli ve girgindi. Se- Timle buluşmak, konuşmak yasak de- Hilse, mümkünse muvaflak olacağın- dan emindi. (Ne olur? Yasak mr değil mi sorarım, oElbet kapıcıları, bir şeyleri vardır) diye düşündü. Üniversitede kapıcı vardı, fakat © kadar çok vardı ki Cemile büyük kapıdan içeri girip te iki merdiven arasındaki kalabalık avluda kendini bulduğu zaman ne tarafta ve kime soracağını şaşırdı. Haniya burada kız talebeler var diyorlardı, nerede? Hep aşlı, şişman şişman, cid- di ada özele Cemilenin yüzüne bile bakmadan geçip ( gidiyorlardı. Kız ömründe ilk defa olarak burada güzelliğine kimsenin dikkat etmedi- Bini görmüştü. Merdivenden İnen bademe kılıklı bir adama yaklaştı — Affedersin, dedi, Selim Beyi gö- rebilir giyim? Yasak dir? — Kim Selim bey? Ne ii burada? Arabanız ca? 179p Akrabamız değil, kiracımız. — Ne iş yapar burada? Bu isimde hoca yok burada. — Hoca değ — Talebe mi? — Talebe, —Hangi fakülte? — Hah.. Fakülte, fakülte... Ben de bir saattir bunu düşünüyordum: Fakülte. Orada işte... kolay mı? Acaba konuşmak yasak değil midir?.. — Hangi fakült — Dur, dur, edeb... edebiyat. Lâstik fabrikasında! HAKYERLERİ Bir kadın polis, bir Büyüçülük yapan Ayşe isminde bir tir. Ayşe kadm zabıta memurların dan Nihal tarafından cürmümeşhut yapılmak suretile yakalanmıştır. Ni-- I, büyü yaptırmak istediğ.ni Ayşe- ye-söylemiş, Ayşe de, kendisinden bir lira para aldıktan sonra: , — Yarın 14 lira dâha getir! Demiş tir, Ii, paraları getirmiş ve Ayş, vereceği bir sırada memurla gerek zabıt tutmuşlardır. * Yemişte, kumar oynarken yaka » lanan sabıkalı Marmara Hasan ile arkadaşları Abdüllârif, Şefik, Hayri, Kanber, Ali ve Fevzi dün ikinci salh cezada sorguya çekilmişler ve birer lira para cezasına mahküm olmuşlar er, * Dolmabahçede, Nureddin ismin - de bir çocuğu çiğniyerek sakat kal - masına sebep olan şoför Kemalin mu bakemesine dün ikinci cezada devam edildi. Dinlenen şahitler, çocuğun tramva ya atlarken ötomobil altnda kalarak sakatlandığını söylediler. dafan şahitleri getireceğini söyledi. Duruşma bunun için başka güne kaldı. * Oteline gelen kimstler için beyan name vermemekte suçlu Konya otel cisi Süleyman, dün birinci sulh ceza- da sorguya çekilmiş ve bir lira hafif para cezasına mahküm olmuştur, * Ermenice gazete muharrirlerin » den Sahak'ın gece yarısı evine girerek kendisini dövmekten suçlu Galatada Ermeni mütevelli heyeti reisi Keşiş yan ile üradan Ardaş ve Keğam'ın du- ruşmalarma, dün de ikingi cezada de- vam edildi. Şahit Artin dinlendi. Dus ruşma, iddia ve müdafaa yapılmak üze re başka güne bırakıldı — Terbiye kongresinden dönüş Brükselde 28 Temmuzdan 14 Ağus tosa kadar süren arsulusal terbiye kongresine Türkiye adıma katılan öğ- retmen Sadrettin Celâl, İstanbula gel miştir. Terbiye kongresi hakkında kendi - sinden malümat istiyen bir muharri mize Sadrettin Celâl izahat vermiş ve yanlar Gl Tia “— Brükselde 16 gün sören tp biye kongresine memleketimiz nâmı » na iştirak ettim, Kongreye 78 delege geldi ve bunların ber biri kendi mem İeketlerinde tatbik edilen terbiye ve tedris sistemleri etrafında izahat ver- di, Ben de, Türkiyedeki terbiye ve öğretim sistem ve prensipleri üzerin- de kongre heyetine gördüklerimi ve bildiklerimi söyledim. Okullarımızda kullanılmakta olan ders ve terbiye vasıtalarmı açıkça gös teren filmleri kongre üyelerine arzet- tim, ,Angleur kültür direktörü M. Jadot memleketimizdeki terbiye mesai den pek memnun kaldığını söyliye rek bir makale yazacağını, radyoda konferans vereceğini, pedagoji ve test kitapları hakkında da neşriyat Yapacağını söyledi — Viyanadan getirtilecek merinos'ar Viyanadan getirilecek olan 500 Me- rinos koyunu ile 20 koçun bugünlerde isteminin gönderileceği söylenmekte - ir. Öğrendiğimize göre, koyun ve koğ- lar İstanbulda beş gün kadar bekleti- lecek, sonra Bandırma yolu ile Kara- cabey harasmdaki Merinos yetiştirme Büyücüyü yakaladı! Yedi, zehirlendi! kadın, yakalanarak adliyeye verilmiş | | Dere caddesinde oturan satıcı Bürha- sayılacaktır. Bu suretle bilet alan her çiftliğine gönderilece! — Şimdi derse giriyorlar onlar. Çabuk gidersen belki koridorlarda raslarsm. Çabuk ol ama., Cemile merdivenleri üçer dörder çıkmıya başladı. Uzun bir koridorda koşa koşa yürüyordu. Tek tük gen- <e, bir iki de kıza rasladı. (Bu kızla” rın güzel olup olmadıklarına dikkat ederek bakmıştı.) Daha i- lerde Selime tesadüf etmek ümidile koştu. Fakat koridorlarda O tek-tük POLi > Bir çocuk peynir Koca Mustafapaşada Silivrikapıda oturan 13 yaşında ve Gazlı iplik fab - rikasında çalışan Süleyman ismindeki gocuk dün evinden getirdiği peyniri öğle paydosunda yemiş, sancılanma - ğa başlamıştır. Akşam üzeri, sancısı ârtnış ve yapılan muayenesi sonunda zehirlendiği anlaşılarak hastahaneye kaldırılmıştır. Tahkikat yapılmakta - Dün gece saat 23 te Usküdarda ni, kendisi sarhoş olduğu için evine götürmek istediğinden dolayı sustalı Şaki ile yaralıyan Hasan yakalanmış, tahkikata başlanmıştır. * Tophanede Kasaplar sokağında Oturün Sadettine Necati Bey câddesin de şoför Necminin idare ettiği 1838 numaralı otomobil çarpmış ve Sadet- tinin yaralanmasına sebep olmuştur. Suçlu şoför yakalanmış, tahkikata başlanmıştır. © Dün gece saat iki sularında Sul - tanahmette Arabacılar sokağında 22 sayılı evde oturan tenekeci Mustafa » nin evine hırsız girmiş, bazı eşayları çalarak kaçmıştır. Vakayı haber alan polis, yaptığı takipte hırsızların sabi. kalı Alâaddin ile ve Mehmet olduğunu anlamış ve yakalamıştır. Tahkikat sür mektedir, © Dün, saat on buçukta, Şişlide | 3361 numaralı otomobil, 10 yaşların - da Firuze adında bir kız çocuğuna Şarpmış ve yavruyu yaralıyarak kaç - mıştır. Şoför aranmaktadır. Çocuk, Etfal hastanesine kaldırılmıştır. ———— Denizyolları navlon'arında yeni azalmalar yapıldı Ekonomi Bakanlığı tarafından, de » hiz yollarımızda Mayıstan itibaren sö” tışa çıkarılan tenzilâtlı halk biletlerile gidiş - dönüş biletlerinin fiat ve hü - kümlerinde yolcular lehine yeniden bazı tadilât yapılmıştır. Bu yeni tadi lâtta şimdiye kadar en fazla kırk beş gün muteber olan seyahat biletleri üç muntaka üzerine ayrılmıştır. Birinci mıntaka bileti alanlar M. mara havzası dahilindeki iskelele sında 45 gün, ikinci mıntaka bile anlar İzmir ile Samsun arasındaki tün iskelelerde iki ay ve üçüncü mm- taka,biletisalanlar da, Türkiye sahiljes | rinde .vapurlarımızın “uğradığı bütün | iskeleler arasında üç ay müdücte 3€ yahat edebileceklerdir. Bunlardan bi » Tinci mıntaka birinci mevki 15 ikinci mevki 10 üçüncü mevki $ ikinci mın- taka birinci meviki 40 ikinci mevki 32 üçüncü mevki 10 üçüncü mıntaka bi - rinci mevki $$ ikinci mevki 47 üçüncü mevki de 15 liradır. Bundan başka muayyen iki iskele arasındaki yüzde 20 tenzilâtlı ve gi - diş - dönüş biletlerinde de bazı deği | şiklikler yapılmış ve eskiden 30 gün muteber olan bu biletler 45 güne çıka- rılmıştır. Bu müddet zarfında döne - miyen yolcuların altı ay zarfındaki | müracaatları nazarı itibare almacak | ve yalnız dönüş kısmına aöt tenzilât geri alınmak şartile biletleri muteber yoleu biletin dönüş kısmile hem de nizyollarr ve hem de vapurculuk şire keti vapurlarma binmek halkını haiz dirler, Bu tadilâtir biletler 25 Eylül 1935 tarihinden itibaren her yerde sa- tılmağa başlanacaktır. —— Bir ayda neler yapıldı ? Ağustos 935 te 87 ev, 10 apartman, 8 dükkân ve mağaza, 3 muhtelif bi - nalar olmak Üzere 105 yapı işi ikmal edilmiştir. Bundan başka ayni ay için de 15 ilâve yapı 2 esaslı ve 431 de âdi tamirat yaj Kk gençlerden de eser kalmamıştı . Şaşırdı. Yanından geçen sakallı, gözlüklü, yaşlı, suratları çok asık â- damlara bir şey sormıya cesaret ede- miyordu. Bir pencerenin önünde durdu ve düşlinmeğe başladı. Aşağı inmek, çı kıp gitmek istemiyordu. KUÇUK 'HABERLER * Çikolâta imalâtında | kullanılan kakaonun ihtiyacı karşılıyacak nis - botte ithal için döviz müsaadesi veri- leceği yolundaki neşriyat doğru değil dir. Alâkadarlara tebliğatta bulundu - Şu yarılan sanayi müfettişliği bu ha» beri tekzip etmiştir. * Türkotisi Istanbul şubesi, yumur ta tecimenlerinin şikâyetleri etrafın « da bir rapor hazırlamıştır. Tecimen - ler, şark demiryolları ile yapılan sev- kiyatın geciktiğini ileri sürmüşlerdir, Yumurta vagonlarının Yugoslavya ve Bulgaristanda fazla kalması, bekle - nen sürati temin edememektedir. * Istanbul saylavları bir müddet - tenberi köyleri ve ilçebaylıkları geze - rek halkın isteklerini tesbit ediyor - lardı, Saylavlarımız İstek Taporunu yerine getirilmesi için, ilbaylığa ver - mişlerdir. anın İnceyiz köyünde Ab- oğlu Hasanm otluğundan yangın çıkmış yetmiş altı araba ot yanmıştır. Hasanın söylediğine göre, kendisi bakkal Nazife borçlu imiş, borcunu verememiş, Güya Nazif, bu- nu Hasana zarar olsun diye yakmış. Tahkikat devam etmektedir. * Temmuz 935 te mezbehada 56297 ve Ağustosta da 47982 karaman, dağ bç, kıvırcık, keçi, kuzu ve oğlak ke - silmiştir, Ayni aylar içinde 5702 ö.- küz, inek, manda, dana, malak ve bo- ğa kesilmiştir. * Kızılayın Kadıköy Hasan Paşa kamunu, Fenerbahçede Belvu bahçe- sinde 21 eylül cumartesi akşamı baş- lamak ve sabaha kadar sürmek üzere bi. bahçe eğlencesi hazırlamıştır. * Uray, (belediye) ile evkaf ara « sındaki ihtilâf işleri tetkik eden ha kem komisyonu yakında kararlarını vermeğe başlıyacaktır, * Ingiliz sefiri Sir Perey Soraine izinli olarak Londraya gitmiştir. An- karaya dönünciye kadar sefaret işleri ne müsteşar Morgan bakacaktır. * Istanbulda bulunan baytarlık iş- leri genel direktörü Sabri, tetkikleri. ni sürdürmektedir. Genel direktör, Istanbul baytarlık işleri direktörlü « ğünde çalışmakta ve İstanbulun bay » tari durumu üzerinde incelemeler yüpmaktadır. 9 Hava kurumu İstanbul şubesi başkai tamimi Üzerine kaza kollarından, birliklerden, dernekler. den uçak hatfası hakkındaki faaliyet raporları merkeze gelmiştir. Istanbul başkanlığı, Sou, germ eğilme imz aa za ve umumi merkeze gönderilecektir, * Profesör Baksterin İskoçyada âr- keoloji tahsili için çağırdığı müzeler idaresi hafriyat komiseri. Neçdetin bir kaç güne kadar İstanbuldan ayrıla » cağı söylenmektedir. © Haydarpaşa, nümune, hastahane sinin tamiratı yakında bitirilecektir. Hastahane 250 yataklı olacaktır. © Haydarpaşa İle Pendik arasında yapılan sivrisinek mücadelesi, henüz tatmin edici bir sonuç vermemiştir. Fazla olarak, Yeşilköy ve Şişli taraf- larında da sivrisinek görülmektedir. Bu işle ilgili makamlar, Haydarpaşa, Pendik arasındaki sahada mücadeleyi teksif ve bunu, sonra, diğer bölgele ve de teşmil edeceklerdir. Halkevleri program hazırlıyor Halkevlerinde kış hazırlıklarına de- vam edilmektedir. Her Halkevi, birer kış programı hazırlamakta ve bilhassa temsil repertuvarlarınm zenginleştiril mesine çalışılmaktadır. Halkevlerindeki bu temsil kolları, ayrıca çocuklar için de ufak piyes ve kornedileri sahneye koyacaktır, Ope - retlere de özel bir önem verilecek, konferanslara zaman ayrılacaktır. buradan başka bir koridora geçiliyor ve talebeler oradadır diye kapıyı aç- t, içeriye doğru patavatsızca İkia- dım attı. Fakat olduğu yerde hemen dur- muştu, l Burası bir . dersane olacak. İşte kürsü, Koca bir siyah tahta, Sıralar, Talebeler, Herkes ona bakıyordu. Kürsüdeki adem sordu: — Ne istiyorsunuz? Bu hoca:belki yol gösterir ümidi- le Cemile bir adım daha attı ve gü- lümsiyerek: — Beyefendi, dedi, bir... Bir tale- be arıyorum, — Ne talebesi? Kim gönderdi si- zi? Talebe misiniz? Kimsiniz siz? ir tet - | bu vaziyet devam edecektir. tükten 577” : 14-9. 935 sam Romanya ile yaptı- ğımız anlaşmanın Tatbikine başlandı Ihracat mallarımızın Köstence yo - lile sevki için Romanya ile aktedilen zeni mukavele, ihsacat mevsiminin başlaması münasebetile tatbik saha" sına konulmuştur. Bu mukâveleye göre, Romanya yolu ihracat mallarımıza birçok noktalar - dan kolaylıklar temin edecektir. Tri - yeste yolile orta Avrupaya 11 günde yapılan nakliyat Köstenceden $ gün - de yapılacaktır. Bütün nakliyat mas“ rafları Türk lirası ol ık memleketi » mizde ödenebileceği gibi, malın tes * lim edileceği mahreçte verilmek üze“ re havalelerde kabul edilecektir, Yal- mız, bozulabilecek mallar bu mi den hariç tutulacaktır. Romanya sey risefain idaresi, emtianın Köstence de boşaltılması ve trene yükletilmesi masraflarını, ihracatçılarımıza kolay- lık olmak üzere derühte etmişlerdir. Bundan başka, istenilen merkezlere sif satişlar yapılması imkânları da te- min edilmiştir. Verilen malümata göre, Ekonomi Bakanlığı, ihracat emtiasının Kösten- ceye Türk vapurları ile nakli İmkân- ları etrafında tetkikat yaptırmakta « dır. Romanya vapurları, şimdilik ay- da 12 posta yapacaklardır. Bunlardan 8 zi limanımızdan, 4 dü de İzmirden kalkacaktır. Karadeniz seferleri Çoğaltılıyor Ihracat miğvsimi başlamak üzere ol- duğu için Vapurculuk Sosyetesi ile Deniz Yolları İdaresinin Karadeniz seferlerini artıracaklarını yazmıştık. Yılbaşında yapılan hat bölümüne gö- Te, Karadenize kalkan haftada 3 pos- tanın İkincikânun başlangıcına kadar 4 de çıkarılması lâzımgelmektedir. Denizyolları idaresi Ekonomi Ba « kanlığına müracaat ederek iki vapu » rununi tamirde olduğunu bildirmiş ve fazla seferlerin yapılmaması işteğinde bulunmuştur, Bakanlık bu isteği tetkik ettirmiş, ilk kararın tatbik edilmesi lâzmgeldi ğini bildirmiştir. . Bu vaziyete göre, vapur azlığından dolayı Denizyolları İdaresinin yapamıyacağı fazla seferle ri, tarifeyi aksatmamak için Vapurcu lik Sosyetesi yapacaktır.Deniayolları İdaresi tamirde bulunan Cumuriyet vapurunu postaya koyuncaya kadar - —— ŞE amaa yapılıyor Ankaradan şehrimize gelen kabotaj genel direktörü Ayet Altuğ bugür şehrimizden hareket ederek Yana gi - decektir. Ayet Altuğ Van gölü sahilleri ara- sındaki nakliyat tasavvurları; üze rinde tetkiklerde bulunacak ve sonu- cunu bir raporla bakanlığa bildirecek tir. Bu tetkiklerden müsbet sonuçlar alındığı takdirde gölün sahilleri ara- sındaki nakliyattan azami surette is - tiladede bulunulması için bir proje hazırlanacaktır. Tetkik heyeti Çanakkalede Çanakkale, (Özel aytarımız bildi. riyor) — Türk tarihi tetkik cemiyetin den 15 Üye, yarbaşkan Aletin başkan hığında Ertuğrul yat ile şehrimize gelmişlerdir. Heyet, savaş yerlerini gezerek Truva harabelerinde tarihsel incelemeler yapacaktır. Konuklar, ü- bay ve parti başkanı tarafından karşi- lanmıştır, General Kâzım Dirik te he- yetle beraberdir. girecek değildim. Burasını ara ka” pis sandım. — Çıkeniz, çabuk £ — Selimi ben koridorda ar:yor dum. O da girdi mi derse acaba? Bilsem de nafile aramasam! Bir kahkaha daha koptu. Ön sir#- da otüran gençlerden biri, hocanın işareti üzerine (yerinden © kalkmış. Cemileyi dışarı çıkarmak için yanm yaklaşıyordu. Kıs “iki elile tâlebeyi iter gibi bir hareket yaparak bağırdı: — A... Budala! Eşkiya gibi üstü me ne geliyorsun? Gidiyorum işte! Ve kapıyı şiddetle vurarak dışa" —Ben mi? Cemile biraz dik durarak ilâve et- .: — Ben Karagümdüklü Deli Cemi- leyim! Sınıfta bir kahkaha kopmuştu. Ho- ca da gülmekten kendini alamadı ve kendini çabuk topleyarak emretti: — Çılamız dışarıya. Burası smif, Ders var. İçeri girilmez. Yasaktır. Biraz daha yürüdü. Loş bir aralığa girdi. Orada bir kapı vardı. Belki Cemile kekelemeğe başladı: — Biliyorum. Peki. Ben zaten yarak hızla yürüdü. 5 Merdivenleri inerken neşeli bi ses onu durdurmuştu: — Ne arıyorsunuz burada, Cemil€ Hanım? ui Bunu soran Selimdi. Cemile © görür görmez içine doğan sevi“ haykırışmı tuttuğu için saral bet . Seni. Sizi arıyorum.” (Arkası var