BROŞÜR Broşür neye derler? Çoğu üç dört formalık, ince, küçük bir kitaptır; çoğu yirmi beş otuz kuruşa satılır; çoğu sa- nat ve fikir amatörlerinin ilk e- seridir; çoğu gençliğini kapağın da kübik boyunbağı desenleri *biçiminde resimlerle ifşa eden; çoğu bir talebe olan muharriri- nin kumbarasını kâatçıya ve matbaacıya (boşaltmasile ilk maddelerini tedarik edebilmiş ve küçük bir kitap üniforması giymiştir. Broşür sevimlidir, çünkü ümit verir; sevimsizdir, çünkü ümit keser. Bücür ve hazin cüssesi- nin taşıdığı bol vaitlere karşı zden ucuz bir fiyatla beraber küçük bir alâka isteyen bu cüce sanat veya fikrin boyundan büyük bir azameti ve dar hacmi- | ri telâfiye çalışan kocaman bir iddiası da vardır: Maziyi iter, an'aneyi teper, hale güler ve is- tikbali benimser, Yıllardanberidir neşriyat pi- yasamız broşür salgınma uğra- mıştır. Şehir tiyatrosundan M. Kemalin “Tiyatro” su ve Feri- | dun Fazılın “Harpten sonraki- ler” adı antelojisi gibi bu seri- win dışarısında kıymet alan bâ- zıları istisna edilirse, bahsetti- Zim salgın, bizde sanat ve fikir varlığının broşür cüssesine ka- dar inerek dar hacmi nisbetinde kışa nefesler aldığına delâlet e- der, Bir bisiklet parasına sâ- hip olan genç çocuğun ter cih ederse bir eser sahibi ola- bileceğine inanacak kadar ilim ve edebiyatı oyuncak san- ması, hiç şüphe yok, birer otorite sıfatile ortaya çıkan bir cok imzaların kıymet düşüklü- günden doğan ve meydanı boş bulan mazur bir cesarettir. Bir gün, Türkiyede okuyucu sayr- emdan fazla muharrir peyda ol- duğunu görürsek, biz profesyo- neller, “içimizde uyanacak ilk hayreti böyle bir marifeti nefis- le bastıralım ve bilelim ki her- kese yazmanın okumaktan da- ha kolay görünmesi, bizim ken- di yazılarımız içindeki kaliteyi indire indire bir meslek ihtisa- sının değil, umumi ve alelâde bir melekenin çabuk elde edilir vasıflarma kadar düşürmüş ol- mamızdan ileri gelmiştir: Kaba hat broşürün cüretinde değil, bizdedir. Peyami SAFA —— Ocak kongreleri başlıyor C. H. Partisinin 348 ocak kongre- «i 1 Eylülde başlayacaktır. Bu kongreler eylül içinde bitecek ve ilk teşrinin birinci günü de 45 nahiyenin kongreleri başlayacaktır. Bunlar da 15 teşrine kadar bitecek! No, $ Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ — İsterseniz iki buçuk matinası- na beraber gidelim, Cemile nazlandı: — A... Sonra eve geç kalırım. — Yoh.. Günler uzun gayri, Hem ben sizi otomobille eve atıvıririm... Olmaz mı? Cemile tekrar bit sıçrayışta yazı- hanenin üstüne oturara! Tahsin Bey #ırstarak baktı: — Nasıl lâf o? Dedi. Sizin o guç çük ağzınıza ben böyle lâf yahıştır mam. Sonra yerinden hemen kalkarak uşağına bazı emirler verdikten son ra Cemileye döndü: — On beş dahhamız var, şuradan bir taksiye atlıyalım. Otomibile bindikleri dedi ki: — İşte böyledir. İnsanın hususi arabası olur, ahbaplara gönderir, kendi taksiye biner, O zaman Cemilenin içine bir şüp he düşmüştü: Acaba bu adamın oto webili yok mu diye... Tahsin Bey geçen gün de tramvaya binmemiş miydi? “Neme lâzım? diye düşün - dü, parası var Yök Fakat, bu şöpheyi hissetmiş gibi; Tahsin Bey hemen dedi ki: — Ne vahat emredersen otomobi. li size göndereyim, aile ile birkaç sait gezin. zaman da | duğu kadar geniş tutulmalı ve her ilk hareket Yeni Şehitin mar yüp ile Eminönü Masındaki saha dan başlanacağı yazılmıştı. Bu haya ait imar projesirin yapılmas mütehassıs Vağmere tevdi tedilmiş ve Wağner de Eyüpsultundun Sir - hebiye kadar ola sahanın plâmtnr | bilhasua #otiarı dikka edilecek ve Şehrimizin birçok yeriarinde kıy- imetli esarleri bulunun büyük (Türk mimarı Sinanan anıtlar Asrap ol. maker kurtarılacaktır. Müteasssıs Vağnerin hazırladığı bu plime göre Yenicami vetrafında: K? dükkânlar ve Valde hane İstim lik edilecek, meydan genişletile « cektir. Bu suretle Yemicami bira fındeki saleşisr kaldırılarak bu bü yük anıtın etrafı açılacak ve cami Boğaziçinden, hattâ daha uzaklar. pek pabah olduğu dolayısile dükkinls- een da pek çok kıymeti bulundu - ğundan belediyenin buretla üstim « | lik yapmakta güçlük çekeceği yö- zılmuştr. Mütehassas Vağner mdiyor- ki: “.- Bir mütehassıs, bir prensip sahibi ortaya koyduğu proje veya programları yapmaden övvel düşü- yenin burada istimlâk yapacağı ka- bastirdeyim. Diğer cibedere gelin- ce: Sirkeci istasyonumun yerini i- Yi buldum. Fakat burası yalnız yol- cu istasyonu olmalıdır. Ekspresin arkasına akılan tüccar vagonları içim oyrı bir yer bulunabilir. Me - seli, bu gibi İhracat işleri için Ye- dilanle irsticinde bir yer yapılabi- lir.,, Şehirdeki evlerin — projeleri he- üz yapılmamıştır. e Mitehassısın fikMne göre caddeler mümkün pi- evin önünde bir bahçe bulunmalı - dır. Diğer taraftı Eminönünden Eyübe kadaş da rıhtım yapmak ö- nemle gerekmektadis. Mütehâssisi göre şehrin istikbali namına bura. ya rıhtım yapılmalr ve tramvay hatt da bu rıhtım üzerinden geç » melidir.,, —— Ekmek gelecek hafta ucuzlayabilir Dün Anadoludan şehrimize 529 ton buğday gelmiştir. Tecim ve zahire borsasında o yumşak buğdaylar 5,32 buçuk - 6,20 kuruştan, sert buğday- lar 4,30 - 4,32 1-2 kuruştan muame- le görmüştür, Buğday fiyatları iki gün önceki piyasaya nazaran 7 para kadar düşmüştür, Bu sukut, ayni niç- beti muhafaza ettiği takdirde önümüz deki hafta ekmek fiyatları bir mikdar inebilecektir, —— Balıkçılığı inkişaf ettirmek için Ekonomi Bakanlığının emri üzeri- Se, balıkçılığımızın bugünkü durumu ve İskişafı imkânları esaslı şekilde tetkik edilmektedir. İstihsal şartları nın ıslahı. ihracatın ve dahili istihi lerin arttırılması çareleri, balık makli- yatı işlerinin tanzimi, soğuk hava de- poları, seri vasıtalar, tuz ve buz me seleleri bu arada gözden geşirilecek- — Nevakit olursa olur. gönderirim. Sizin aile » Peder var mı? — Hayır, ben küçükken ölmüş. Birader? Bir dul ablam var. Amca, da — Amcam Samsunda, dayım yok. Tahsin Bey: “Vah vah... diye mırıldandı; Cemile bu vah vahım mânasını araştırıyordu. Vah vah... Neden? Erkeksiz ev olmaz, her eve bir erkek lâzım, Tahsin Bey: “O erkek benim!, mi demek istiyor Bir sinemaya girdiler. Tahsin Camiden başlıyacak |” : işe ilkönce E- || hazırlamıştar. Şehir imser edilirken |i dan mükemmelen görükecektir. An |! Büz ve kabili tatbik olmıyen mokta- |! lanr projesine koymuz. Ben beledi» |i Bey loca almak istemişti. Cemile o- nun maksadını anladığı için hemen itiraz etti, gidip koltuğa oturdular. Film bir korlediydi. Cemile evvelâ gok ciddi durmak istedi. Fakat fil. min ilk partilerinde bile dayanamı- yarak makaraları koyuverdi. Bütün halkı kendine baktıracak tarzda, yüksek kahkahalar atıyor, film hakkındaki duygularını, mütaleala- rını bağırarak ilân ediyordu: “A... Delinin zoruna hak, kızı kaçıracak... Yahut; “Başını arkana çevirsene budala herif, karı gözetliyor... O kadar yüksek sesle söylüyor ve bağırıyordu ki, ilân dağıtan kız ona yaklaşarak halkın şikâyetini ha ber vermeğe mecbur oldu. Cemile kızmış, sinemayı bırakıp gitmek is- temişti. Ayağa kalktı. Tahsin Bey onu elinden tutarak ve yalvararak yerine oturttu ve elini bırakmadı. Cemile sesini çıkarmıyordu. Tahsin Beyin sert ve büyük avucu içinde onun eli, büyük bir keçe parçasına sarılmış serçe kuşu gibiydi Tahsin Bey de buna dil mişti; gayet alçak : — ipek çilesi gibi yımışah elin var... Dedi, TAN | SEHİRDE OLUP BİTENLER SESEĞTIK Güzel nedir? Bunu biribirimize güç anlatırız. Belki de anlatama- yiz. Bence erbap adamlar (güzel) i kaideleştirmek istemişler. Güç iş ama, (güzel) diye bir şey var. insanda, eserde, manzarada. Biz bu güzel telâkkisinin — belki de kübizm denilen acayip- lik yüzünden — gitgide dejenere olduğunu rek tasalanıyoruz. Dedelerimizin £ yaptıkları meydanda. Güzelliklerine dünya hayran oluyor. Bunların yanında bizim birtakım san'at cüceleri gi- bi görünmemiz ayıp oluyor. Madde tayin etmek istemiyo « ruz ama, resmi, yarı resmi, hatta büsbütün hususi yapılarımızda, ! eserlerimizde güzellik ve (asil €s- tetik) le hiç ilişiği olmyan bir zevk — eğer buna bir zevk diye- bilirsek — kendini gösteriyor. Ge- meselâ altın fıstıki semalı ve simsiyah ağaçlı bir Boğaziçi gördük, Fan- tasi ve (ülira) sözile başlıyan san'at eserleri ancak büyük bir | İ güzel san'at kudretinin umumi Şark memurları Arasında değişik- likler olacak Duyduğumuza göre Şark vilâyetle- rimizde Mülkiye memurları arasında bazı değişiklikler olması muhtemel - dir. Yeni Sivas valiliğine atanan Akif | Kars ilbaylığına getirilmiştir. Bu ara da İstanbul ilçebaylarından bazıları - run da Şark hizmetlerini görmek üze re Şark vilâyetlerine atanacakları söy lenmektedir. ——— Polis teşkilâtındaki nok- sanlar tamamlanacak Iç Bakan: Şükrü Kaya dün ilbaylı- ğa gelmiştir. Şükrü Kaya, ilbay Mu- iddi enne ve. Zi vörü “ salik Kalaç İle göle Söylendiğine göre bu görüşmelerde istanbul polis teşkilât görüşülmüş- | tür. Teşkilâtta lüzumlu görülen bazı değişiklikler yapılacağı sanılmakta - dır. Ancak bu değişikliklerin memur- ları istihdaf etmiyeceği, teşkilâttaki bazı noksanları gidermek yolunda 0- lacağı söylenmektedir. z Zaim Üniversite gençleri Çanak- kaleden döndüler Mili Türk Talebe Birliği gençle- rinden bir grup Çanakkaleye giderek kahraman şehitlere saygılarını sun - muşlar ve dün şehrimize dönmüşler- Gençler dönüşte Geliboludan Bolayara gitmişler ve Türk şairi Na mık Kemalin oradaki mezarını #iya ret etmişlerdir. Milli Türk Talebe Bir liği üyeleri gençlik namına şairin me- zarına bir çelenk koymuşlardır. Biraz evvel yüksek sesle kahkaha | lar atan, bağıra çağıra konuşan Ce- mile şimdi hiç sesini çıkarmıyor - du, İlân dağıtan kıza o kadar içer- lemişti ki, hıncını almazsa patlıya caktı. Gidip ona bir çimdik basma- yı bile düşünüyordu. Münasebetsi- zin yediği naneye bak... Elâlem bu tada istediği gibi gülüp eğlenme - ğe gelmiş, herkes kahkahayı bası- yor da bir Cemile mi kabahatli?. Ah, bir kere daha şuradan geçse de boş böğrüne bir yumruk yese... Tahsin Bey onun bu durgunluğ na da dikkat etti: — Ne oldu? Keyfiniz gaçtı si - zin... Dedi. O zaman Cemile tekrar sesini yük seltti: — Nasıl kaçmasın? Dedi, has - bam kendisini burasının hanımefen disi sanıyor, herkesin eline birer kâğıt tutuşturarak sadaka topladığı mi unutmuş ta bana caka satacak. —- Ne Dersiniz ? -—| ZEVKiMİiZ estetik kaidelerini hiçe sayarak ' ortaya attığı cür'etkâr adımlardır. Biz her yerde bu adımı atmak ve her şeyi “ileri” zevkle ölçmek is- tiyoruz, çirkin ve gülünç oluyor. Bundan halkın zevk terbiyesi na- mına zararımız çok olduğu kadar kendi zevkimizin dışardan ölçül- mesi ve takdir edilmesi yönünden de zararlıyız. Gönül istiyor ki; idaşi salâhi - yetlerle, estetik salâhiyetler biri- birine karışmasın ve bir san'atköâ man, bir heykelin, bir büyük bina projesinin exöcution'una fütursuz harışırız, Bu zararlı ve san'at aleyhine bir cesarettir. Umumi zevhin bozulmasını ve bize “zevk- iz” demelerini istemiyorsak bu İ itan vazgeçmeliyiz. i Biz böyle düşünüyoruz. i Siz ne dersiniz ? | 5 Lise ve orta mekteplerde kayıt devam ediyor Lise ve orta okullarda talebe dma dün de devam edilmiştir. K tür Bakanlığının beyannameler hak- kında talebe velileri için yaptığı ko- laylık genel bir memnuniyet uyandır- mştr, Bu suretle muamele de kolay- ca yürümekte ve az zaman zarfında çok talebe kaydedilmektedir. Dün de mekteplere kayıt için müracaat eden talebelerle dolmuştur. İki gün içinde genel olarak ne kadar talebe kayde- dildiği heniz malüm değildir. Çünkü mektepler günlük sonuçları henüz tas nif edip bildirmemişlerdir. Bununla beraber iki günlük kalabalık gözö- münde tutularak mevcut mekteple- rin bu çokluğu imiap edemiyeceği ve bu sebeple açrlacak şubelerin &f- tacağı muhakkak görülmektedir. — Doğu memleketlerine gönderi ecek afyonlar Uzak Şark seyahatinden dönen U yuşturucu maddeler inhisarı tecim rektörü Şefikmen,tetkikleri etrafında ki raporunu hazırlamıştır. İnhisar idaresi bu raporu Ekonomi Bakanlığı na göndermiştir. Yakında birçok Uzak şark monopol lerine alyonlarımızdan o nümuüneler gönderilecektir. Ayni zamanda bu pi. yasaların İstediği çeşitlerde afyon y tiştirilmesi hususunda bazı çalışma - lar yapılacak, morfin derecesi fazlı ürünler tercihan Uzak şarka gönde- Biraz ileride yeni bir müşteri koltuğa oturtan kadına doğru ba - sını kaldırarak avazı çıktığı kadar — Dilenci karı! Herkes başını Cemileye çevirmiş ti, Yarı ayağa kalkan deli kızın da | ha büyük bir rezalet çıkarmasın - dan korkan Tahsin Bey, iri elini Ce milenin dudakları üstüne kapaya - rak: — Gurbanmız olayım, dedi, yap- man, İtmen, oturun, ben kendüsü - i idiririm, Cemile Tahsin Beyin kolunu İte- rek: — Aman, kepçe kadar elini bur - numun üstünden çek, nefes alamı - yorum, boğulacağım! Diye bağır - dı Tahsin Bey hemen elini çekmiş ve susmuştu. Bereket versin Cemi - le de yerli yerine oturup ve sesini çıkarmadı. Yandaki ve öndeki kol- KUÇUK HABERLER 9 Bakırköy Çimento şirketi u- | mumi heyeti bugün saat 14 te fev- kalâde olarak toplanacaktır. Geçen seferki toplantıda bazı gürültüler olmuş hissedarların bir kısmı: içtiman önemli karar lar alınacağı anlaşılmakadır. * Balıkçılık enstitüsün ıslahı i- çin bu yal tedbirler alınacaktır. Ye- ni yıl başlangıcına kadar ders prog ramlarında esaslı değişmeler yapıl- ması kararlaştırılmıştır. * Gümrük muhafaza genel ko - general Seyfi, şehrimizde- c devam etmektedir. nlerden nebati yağ çıkaran tasirhanelerle ihraç edile - cek çikolataların, şişe ve cam fab- rikaları için kabul olunan iptidai maddelerin gümrük resminden mu- af bulundukları hakkındaki karar- name gümrüklere bildirilmiştir, © Suadiye otoblislerinin bir kıs- mı Ramiyc gelmiş bu suretle Ra. mi otobüş servisleri çoğalmıştır. * Gazi Terbiye enstitüsünün bu ıl mezunlarından iki kişi ilk ted- risat müfettişliğine tayin edilmiş. Bundan sonra ilk tedrisat mü- fettişli yalnız bu mektep me - zunları teyin edileceklerdir. —— Malsandıkları 50 liradan fazla para için tediye yapamıyacaklar Ötedenberi ilçe malsandıklarında tediyat malmüdürlüklerinin emirleri- le veznelerden verilmekte idi. Son zamanlarda bu şeklin bazı mahzlırları görülmüş ve bu defa Finans Bakanlı- ği malmüdüzlüklerine bir tamim gön- dererek tediye ve tahsil şeklini değiş- tirmiştir. Yeni gelen bu tamime göre ilçe malmüdürlükleri vezneleri ancak 50 liraya kadar tutan masrafları ve- | tebilecek, bundan daba fazla tediye- ler için 'malmüdürlüklerince çekler hazırlanacaktır. y İstihkak sahiplerine verilecek olan çek muhteviyatını Cumhu - riyet Merkez bankası vezneleri öde- yecek ve malmüdürlükleri veznesinde 50 liradan fazla para bulunmıyacak- tır, Vezneler, tahsil ettikleri paraları da günü içinde bankaya yatıracaklar Ve tamimiin esrettipr munaardan Yaz: la kasalarında para bulundurmıyacak lardır, Verilen emirde âcil tediyeler için veznelerde 300 Jira avans paranın bulundurulabileceği atmimde açıkla- rıyorsa da alâkadar makamlar, bu €- sas dahilinde tediye “ve tahsil işinin gok güçlüklere uğrayacağını tahmin etmektedirler, İlçe mal sandıklarında bulundurulacak 50 lira gibi az bir pa tânın bu mikdardan çok aşkın ve taş- kın tediyeler karşısında kalan vezne. lerin nakdi ihtiyaçlarını karşılayamı. yacağı temin edilmektedir. Daha son- ra, muameleleri malsandıklarınca gö- rülen külliyetli ve çok olgun tahsil- ler karşısında vezne kasalarında 50 li vadan fazla nakit bulunamıyacağına göre veznedarların günün her vakti banka ile münasebet ve muamele te. tuklarda oturanlardan çoğu bu rültüden sıkılarak yerlerinden kalk muşlardı. Cemile etraflarında kim - se kalmamasına memnun oldu, bi - raz da gidenlere İşittirerek: - Uğurlar olsun, dedi, tasam - dı, siz gidiyorsunuz diye ağlıya - cak değilim yaz - Tahsin Bey elini hafifçe dizi sütüne koyarak dedi ki — Neden siz bu kadar sinirlisi - niz, guççük hanım? — Nasıl sinirli Karagümrükte hiç oturmuşluğun var mı Ev değil timarbane 06... — Çıhın oradan efendim, başha €v, apartman yoh mu? — Dile kolay... Annemin dik ka- fasına lâkırdı girmez. — Ev kira mı? — Bizim, — Satıvirin. — Yine annemin dik kafası. Üç bin beş yüz verdiler de vermedi, Dört binde âyak diredi. “Bir tamir görse konak ölür bu ev... diyor. — Bir müşteri arıyalım öyle ise. Bir kere de ben göreyim. belki ha- nım valdenin istediği fiyeti veri - riz, o köşede de bir mülkümüz bu- Junsun. — Buyurun da görün. Artık filmi takip etmez olmuş » lardı. Cemile ayaklarını öndeki kol tuğa dayayarak, arkasma rahatça yaslanarak, babadan kalma ev sa - tıldığı takdirde payına düşecek pa ra ile yapabileceği işlerin belirsiz hayalleri içinde konuşmaya devam etti. Bahsin Bey diyordu ki: — Sizi oradan gurtarmalı. Tak - simde bir apartman tutarız, döşe - dayarız... — Ben de böyle moderenlik ha- yat istiyorum. Arap Mehmedin ahır kızın olmam... Senin 22-8 -935 TAKSİM BAHÇES! VE | BEYAZIT KAHVESİ Taksim bahçesi denince ma; bir çocuk arabasını iten †prostelalı şişman bir dadı, Av panm kimbilir hangi barmdö! artakalmış yarı çıplak, zava üç Lehli kızın varyete numar” ları ve pembe, 'sarı abajurlar altında yemek yiyen türlü çeşit iransızca konuşur baylar, baya | lar gelir, Taksim bahçesi İstanbulu en bakımlı açıkhava gazinol#” rından biridir. Beyoğlu Y# kasında kurulmuş olması oni" Beyoğlunda kurulan herşey bi daha bakımlı olmak haksızi” ının üstünlüğünü vermiş. İstanbulun en güzel anıtlar dan birisinin serinliğinde dinl nen Beyazıt kahvesi ise Ünive” site gençliğinin toplandığı bi avuç yeşilliktir. 2 Bu bir avuç yeşillik bakımsı” dır, daracıktır, Önün bu darlıği” | genişletilemez ve bu bakımsi” lığı bakımıılandırılamaz mı? © Taksim obahçesile Beyasi© | kahvesi arasındaki ayrılık, eski günlerden beri gelen ya” | lış bir şehircilik politikasmıi İstanbulun öz yakasını gözdö ırak ve Beyoğlu yakasını gö yakın tutmak politikasının © tutulur iki örneğidir bence. Orhan SELİM. Takas yolsuzluğu hakkındaki kararlar tebliğ ediliyor Vilâyet idare heyeti, takas yolsvf luğu dolayisile Tecim ve endüstri dası idare heyeti üyeleri ile diğer kısım ilgililer hakkında lüzumu hakeme kararı vermişti, Bu karar Tecim ve Endüstri odasına resm tebliğ edilmiştir. Oda, ilişiği olani kararı bildirmeğe başlamıştır. Hakif” rında mubakemce lüzumuna karaf rilenler. tayin edilen müddet içini bu husustaki itirazlarını Devlet râsma göndereceklerdir. —— Bir depreme oldu ç İstanhul #asmihanesi 20 ARĞİ Salı günü saat onu 55 dakika 19 niye geçe merkez üstü Istanbuli | 540 kilometre uzakta bir deprem Ki detmiştir. sisine maddeten imkân görülemen tedir. Muamelenin diğer bir mah hu tarafı da kasasında 300 ira avi bulunan veznenin her gün en az 20). 3000 lirayı aşan bir tediye karşı”. uzun muamelelere eshabı istihiği. yormak durumunda kalacağıdır. ğer yandan doğrudan doğruya üç lk maaşlar da sandıklarca mute icre yapılan tediyelerde bu emz€ re yapılacaktır. Bu hal, mutemeti bankadan para almıncaya kadar lemek zaruretinde bulunacak, sahiplerinin sızlanmasına yol ağiğgi. tır. Finans Bakanlığınm tami fında daha açık ve etraflı direl vereceği umulmaktadı PERA — aş ri kafamı şişirmeğe başladı. N kat annem evi satsa da öldüm Ay” lah o semtten ayrılmaz. Sarı mın o yetişmiyesi kız kardesi Hg seler, yağlıkçının karısı ilam, j ler de bu tarafa taşınmalı ki 89 gelsin. — Valde gelmezse siz yalnız rursunuz. Ben sana bir hizmet tarım. vn BEİ Cemile yavayça elini Taksi iye yin avucu içinden çekerek 89“ — Siz bekâr mısınız? ee Tahsin Bey gayet alçak se“ ye — Orasmı garıştırma hele” i. A n v çin? N pi — Ben dikine doğru konul ge tığınız 'bu ikramlar, iitifsi sükür, Filmde bir eren EeSİİZA zle iftin di di da yüzlerce çil lans. e Ki | ğini b birine bağlıyan bayaller i yaşi İĞ Elele bunları sonrn SÜ rim, Cemile doğruldu: Kızım, akirma geleni söyleri ir misiniz, değil misiniz? Ayaz lıyım. Bekâr değilseniz be a dir? Maktadımızı bileyim ö” “| re! Ğ “Tahsin Bey durakladı. Vw perdede görünmiyen yi. . söylüyordu. Sonra büyük “ie, KİŞ leri Hilmde, kulağı Tahsin düğü manzara ile ala li min ettiği cevabı liyordu. z Tahsin Bey evvelâ bu dan kaçmak iste: ruz, dedi. ii ” — Yoo. Ben 'aceleciyil. gt” Her şeyi çabucak öğ! 7 i Tahsin Bey Cemilenir ©” tar tutarak & var). (Arke