DÖSUNDÜKCE BOYASIZ PROGRAM İstanbul üniversitesi kızların dan biri veya birkaçı, Türk ka « dınlarının süs düşkünlüğüne kar şı komak için bir cemiyet yap - mak istiyorlarmış, deniyor. Mu hafazakâr bir gazetemiz dünkü başmakalesinde bu tasavvuru, aile idealine bağlılığın temiz bir işareti sanarak alkışlıyordu. Ben kimler tarafından düşü - nüldüğünü ve ne çeşit bir ide - alin cazibesinden doğduğunu bilmediğim bu tasavvurun neye işaret olduğunu da anlamış de- ğilim. Yalnız şu kadarını pek alâ biliyorum ki, süs düşmanlı - ğı, mutlaka aile mücssesesini müdafaa ihtiyacından doğan ma sum bir öfke olmak icap etmez; Birçok meselelerde, tamamile zıt hareket noktalarından gel - dikleri halde ayni neticelerde birleşmenin şaşkınlığına mah - küm olan çok sağ ve çok sol te- mayülde insanlar, birbiri ka - dar süs ve boya düşmanıdırlar, Bir Nazi de bir Bolşevik kadar, zerafet fikrini hayatmm en yük ve en güzel endişesi gibi ta şıyan kadınlara kem gözle ba - kar; fakat ikisi de başka başka hareket noktalarından kalka - rak lüks tavuğunu öldürmek i- çin silâha sarılırlar: biri aileyi kurtarmak, öteki de yıkmak için, yıkmak, çünkü rimel, pud- ra, karmen, tırnak cilâsı ve f; li esvaplarm yüz çeşit garnitü - rü, burjüva cemiyetinde kadın denilen satılık cariyeye esareti- ni sezdirmemek için, onu diz Üs tünde hoplatılan ciçi bebek ha - line getirirmiş. o“ İstanbul üniversitesi kızları, bu sağ veya sol ideolojiden han gisinin cezbesi içinde lâvanta $işelerini kırmak, pudra kutula- rını boşaltmak ve zarif kadının tuvalet masasını paralamak is - tediklerini. bildirmedikçe, ne çok sağların sarıklarını, ne du çük solların atarak sevinmekte acele etme ruğitri lâzımdır.Süs ve boya dü; manları, herşeyden evvel karşı mıza açık, süssüz ve boyasız bir programla çıkmalıdrılar, Peyami SAFA Kadıköy tramvayı Kurbağlıya uzatılıyor Usküdar Tramvay hattının Gazha- ne ve Kurbağalıya kadar uzatılması- na karar verilmiştir. Bunun için der- hal çalıştlmağa başlanmış, bu iki hat ta ray döşenmeğe başlanmıştır. Ey- Il nihayetinde ray döşenmesi İşi bi- tecektir, Şirket yeniden birkaç araba daha ısmarlayacaktı Ne.2 Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ Dünkü lefrikamızın hulâsası (Karagümrüğün deli Cemilesi, yirmizini geçkin güzel bir kır. Mahallenin gürültü İerile uyanır ve sokakta çocukların söy ledikleri Rumba şarksmnr yazmak için ya- taktan acele alar, terliğini ararken başı- nı karyolaya çırpmanı öfkesile eline çe- çen eşyayı yere atarak parçalamıya baş lar. Fakat o sırada içeri giren ablası Şahinde, bulo biletlerinin geldiğini haber Verince kız sevincinden sıçrurken bir me- sele çıkar: Ablası yedi aylık | çocuğuna da baloya götürmek istiyor. Münakasa e derlerken Mürvet isminde bir komşu kızı gelir.) * Cemile oda kapısına kadar koşa- rak: Aman bağırdı, bir bu hatuna dert anlat, gel! Odadan içeriye vücudünün bir kase mi çok zayil, bir kısmı da çok şişman kısa boylu ve rengi de esmerle sari- şın arasında tereddüt edei bir kız girdi: ablak ve gözlerinin içi gülen yüzünün altında incecik bir boynu, toplu bir omuzdan aşağı iplik gibi akan zayıf kolları, topuklarının altın- da kalacak kadar uzun ve bol eteği- ni dolduramayan düşük ve etsiz kal- çaları, fakat gayet dolgun, geniş, yağ hı, sarkık bir göğsü, fazla çalışmış ve yıpranmış, büyük elleri vardı. Saçla- rı açık kumral, gözleri açık elâ, fa- kat yüzü fazla esmer, göğüü beyar- dı. bu teza arada bir ca- xibe haline getirmeğe muvaffak oldu ğundan iş gibi rahat ve perva- ez bir canlılığı gösteriyordu. size... dedi, balolara el, Mürvet, gel! diye İe sana akıl danışalım, | Prevantoryom Genişletiliyor Kühür Bakanlığı, Küçük Çamlı- cala Valde bağınduki prevantor. Tışmiası için, bu kurunun bütün ihti- yaçlarını gü ye kairosuna gnişletez vermiştir. Bu milessese de şimdiye kadar birçok öğe davi edilmiş ve çok fay İ de görmüşlerdir; Bakanlık prevan- yarak, #dedini arttıracak, 2 talvbeleğde yatırılacaktır. çök az ölmük üzere, ücret a- İman bir ayr kısım » karulması da düşünülmektedir. Müessesenin bah- çesi çok geniş olduğundan, burada hastaların hava alması, gexmesi için tesisat ve oturacak yerler yapılmış. tir. Bakanlık #nğlık anspektörlüğü, İ milesseseni'n vaziyeti: gelecek Zamanda alacağı dusum hakkında İ etütler yapmaktadır. Genel sağlık enspektörlüğü, prevantoryomun da- ba verilmi ir şekide çalışabilme- sim temin için, #İmmesi icap eden terdbirleri birer birer respit etmiş- tir. Göçmen ve mübadillere yarım milyonluk tapu Tapu ve Kadastro genel direktö- rü Çema! Aron ve Kadastro fen baş enspektörü Halit Ziya İzmirdeki tetkiklerini bitirmişler ve şebrimi- ze dönmüşlerdir. Cemal Aron İzmir tetkikleri hak- kında şunları söylemiştir: — Yeni kadastro İstanbulda Be- yoğlunda ve Heybeliadada başla - mıştır. Yakında Adanada da bas- | lanacaktır. İzmirde ve daha birkaç | yerde olduğu gibi Türkiyenin her Yerinde tapu sicil muhafızlıkları Yapılacaktır. Bu teşkilâtim önemli faydaları görülmüştür. Bu iyi &0- muçlardır ki diğer yerlerde de ya- vaş yavaş teşkilât yapmağa bizi sevkediyor. Bunun için hazırlanan kanım projesi Kamutaya verilmiş bulunuyor. Finans encümeni proje- yi tetkik ve kabul etmiştir. Şimdi bütçe encilmeninde tetkik edilmek- tedir. Kanunun bu yıl Kamutaydan çikacağını zannediyorum. Tapu idaresi 933 ve 934 yılları i- | ginde bütün Türkiyede göçmen ve mübadillere 500 küsur bin tapu se 80 bin gayri menkulün senetler B 00 ar daha da hazırlanıp ve , Bunun için lâzım gelen ted birler alınmıştır. — e — Sultanahmetteki toprak kazılması Sultanahmette yapılmakta olan Kazı devim etmektedir. Kazı tahminin fevkinde muvaffaki- yetle ilerlemektedir. Yeni yapılan sondajlar ile mozayıkları boyu. 30 içmiştir. Kazı aygır i daki eski baytar mek tebinin altına doğru da ilerlemek- tedir, Mozayıkın eni de 6-7 metre kadardır. Bugünlerde yeni kısımla ra başlanacaktı hazırlanın da bana haber vermeyin! Cemile sordu: — Kim söyledi sana? Ablası sordu: — Annem mi? — Şevkiyeden duydum, ona da Ha tiçe söylemiş. — Hatice nereden duymuş? A... Ayol, bütün Karagümrük Sen Altayı da baloya gö- türmek isteyormuşsun: Muhtarın el tisine sormuşsun, o hak yermiş sana... Dün akşam malmüdürünün evinde kıyametler kopup (kalkmış. Balo ya kundakta çocuk gider mi, gitmez mi diye... Hani Kadmlar Birli bir çaçaron kadın var, Mayrullahın selâmlığma yeni taşındı, ukalâ m ukalâ, “Baloya kundakta çocuk gitmez... demiş haspam, neden git- mezmiş diye üstüne yürürler, bir mü nakaşa, bir kıyamet... Kavafın karısi- le bahse tutuşurlar. Ben de size bu nu haber vermeğe geldim. Şimdi de ocak reizine gidecekler... İsterse niz siz de gidin, ben işe geç kalacak olmasaydım gelirdim. Şahinde canlandı: — A... Vallahi giderim, dedi, ba kalım Hacı Kâmil Bey ne diyecek? Hem Altayı da beraber götürürüm. Cemile odanın içinde sinirli sinirli dolaşıyor, ayak'afile yerdeki cam par salarını ve makaraları iterek, biraz te reddüt içinde, bağırıyordu: — Yedi aylık piçin baloya git- mesine benim de -klım ermez, senin eriyor mu, kliçük hanım? Mürvet te tereddüt içinde cevap verdi: — Bilmem doğrusu... Oğlandır, ba lo elbisesi, smokin falan giymesi lâ- zımdır. O yaşta çocuk balo esvabı giyer mi? Dört beş yaşında olsa ney- 86... Belki çocuklara göre bir smokin vardır... Şahinde kapıya doğru yürüyerek: — A... dedi, ben durmam, gidiyo- yomun duha modern bir şekilde ça- | T AN ŞEHİRDE OLUP — Köprüden yaya geçiyorsanız, yahutta, oturduğunuz semt va - İ purlu bir yerse, köprü üstünde, iskelelere inen merdiven başla - rında, birkac gündür belediye za bıtası memurlarının bekleştiği görmüşsünüzdür. Bu sıcak yaz günlerinde akşa- ma kadar ayakta bekliyen me - murların vazifesi, halka, merdi - İ venlerin hangisinin inmeğe, han- İ gisinin çıkmağa mahsus olduğu İ nu işaret etmek, söylemektir. ze kalırsa, bu iş bu memurlar için hiç te cazibeli bir vazife de- ildir. 24 saatte inilecek merdi - İ venden çıkan, binlerce dalgın yolcuya: — Lütfen öbür çıkınız? Çıkacak merdivenden istiyen binlerce yorgun yolcuya da: — Lütfen öbür merdivenden ininiz demek kolay bir iş olmasa merdivenden inmek | İ v gerek. Nefes tüketir, dilinde tüy | biter sözlerinin tam yeri, Bundan başka, köprü merdi - venlerinde memur bulundurmak, ayni zamanda pratik olmıyan bir usuldür. Evvelce, iyi hatırlıyoruz, bu merdiven başlarında küçük lev - | halar vardı, Üzerlerinde eski ya- larla aynen: vardı, Bize kalırsa, şimdi, bu levhala- rin daha büyüklerini ve göz alıcı larını yaptırarak, köprünün iskele lere inen merdivenlerine astırma | lıdır. Bu ihtar levhalarına rağ « men ineceği veya çıkacağı mer « diveni şaşıran bir iki dalgın yol- | cuya doğru yolu göstermek, her- | halde, sabahtan akşama kadar | binlerce yolcuya dert anlatmak - tan daha kolaydır. Biz böyle dü- | günüyoruz. | Siz ne dersiniz ? e | Yeni talebe alınması yarın başlıyor Yarından itibaren lise ve orta mek teplere yeni talebe kayıt ve kabul mu ömelesine başlanacaktır. Kayıt müd- deti 31 Ağustosta kat'i olarak bitmiş olacaktır. Bu yrl ilk mekteplerden mezun olan talebe adedi fazladır. Or- | ta mekteplere fazla tehaclim vardır. Istanbulda kurulan hususi bir komis- İ yon, İstanbul mekteplerine girecek ta lebeyi, mntakı ayıracak, her mektebe lüzumu kadar şube ilâve e- decektir. ———————— Çıplaklar kampı mizde bulunan bazr Almanlar | Hayırsızadada kamp kurmak için mü | sande istemişlerdir. Fakat bunların Çıplaklar cemiyetine mensup olduk- lacı anlaşıldığından, izin verilmemiş- tir, o —— Şehrimizde bulunan İmtiyazlı ketlerin kullandıkları malzeme ve di- ğer işletme maddelerini pahalıya mal estikleri ve bu yiizden masraf kabar- dığı için devletin temettü hissesi de azaldığı görülmüştür. Haber verildi- ğine göre, hükümet, işletme masraf- İarmı asgari hadde indirmek için, şirketlerin mühtaç oldukları malze -| meyi ucuza tedarik edebilmelerini te min edecektir. ———— Heybeli tur yolu bitiyor Heybeli iskelesinden tur yoluna ka dar uzanan büyük asfalt şösenin in- şaatı bitmiştir. Şimdi şosenin iki ta- rafına yaya kaldırımlar, ve duvarları İ yapılmaktadır. İki aya kadar yolun Yeni ekmek narkı bugün belli olacak Ekmek nark komisyonu bugün za- hire borsasında toplanacak ve yeni fi yatı tesbit edecektir. Geçen hafta şeh rimize az buğday geldiği için Fiyat- ların bir mikdar gene yükseleceği söy Cnilir) , (Çıkılır) kelimeleri || TENLER |$ —— Ne Dersiniz ? — KÖPRU MERDİVENLERİ KUÇUK HABERLER * Kadıköy iskelesi civarmdaki uk, birkaç sene evveline gelin- ceye kadar harap ve bakımsız bir halde idi. İlki sene evvel Kadıköy belediyesinin gösterdiği o himmetle burası güzel bır bahçe haline geti- rilmiştir. İstanbulda Kadıköy kumluğu gibi birçok çorak arazi vardır. Bunların bu halde bırakılması doğru görül - mediğinden her belediye şübesi bu gibi yerleri birer birer tayin ede- cek ve buralarını bahçe haline geti- İ| recekt * İngiliz eski eser arayıcılarn - dan Mis Semb ve Mis Kertner şeh- rimize gelmişlerdir. Büyük bir ilim müessesesi namı- na çalığan bu kadını asar ratikacı- lar Londra oteline inmişlerdir. Mis Semb ve arkadaşı yarın A£- yonkarshisara hareket edecekler, o- tada da araştırmalar yaptıktan son- ra Konyaya gideceklerdir. * Cumuriyet Merkez bankası, ye- 3İ para talimatnamesi çıkmadan ey. vel, yırtık paraları değiştirirken, bir kısım paraları değiştirmemiş, ü- zerlerine battal damgası vurmuştu, Bu paralar yeniden tetkik edilecek. tir. * Evvelki gün limanımıza gelen yelkenli Yugoslav mektep gemisi talebeleri, dün şehrimizi, müzeleri gezmişlerdir. * Fransız bandıralı De Grace va» purile şehrimize gelen 500 seyyah n camileri, müzeleri ve diğer gö- rülecek yerleri gezmişlerdir. Gez- ginler bu akşam ayni vapurla lima- nmmızdan ayrılarak Varnaya gide - ceklerdir. * Eski Kadıköy metropolidi Aga- tangelos Heybeliadada ölmüş, dün lenmektedir. Belediye wn ve buğday vaziyeti hakkında bir istatistik yap- mıştır. Bu yıla kadar, ekmek fiyat ları son senelerde hiç yükselmemiş. tir, En fazla yükseklik bu yıl görül- mektedir, ——a İki İtalyan okul gemisi geliyor Bu sabah saat 7 de Amerik Ves- pisi ve Kristof Kolomb isminde iki talyan okul gemisi limanımıza ge- lecektir. Bu Iki gemi hem yelkenli ve hem de motorlu olup biri 1931 ve diğeri de 1028 senesinde yapılmıştır. e İranlı tajebe bulunmaktadır. lebeler yarin Taksim Cumuriyet a- sırtına çelenk koyacaklar ve öğleden sonra da Heybeliadaya giderek de- niz okulunu ziyaret edeceklerdir. — Tevfik Fikret için merasim Şsir Tevfik Pikretin ölümünün 20 inci yılı münasebetile bugün E- yüpteki mezarında saat 15 te me - rasim yapılacaktır. Merasimde E yüpteki gençler mahfeli ile bâzı mektep tâlebeleri bulunacaktır. Me- im her sene olduğu (gibi Nazım Filorinalı tarafından hazırlanmıştır. Nâzım Filerineli, Tevfik Fiktetin hayatını anlatacak ve Meliha Nazım da Tevfik Fikret için kaleme almış Ta- bu teferrüatı da olacaktır. yecek? Cemile bağırdı: — Ben de geliyorum — Oyle ise çabuk hazırlan, Şahinde odadan çıktıktan sonra Cemile konsolun bütün gözlerini çeke rek hazırlanmağa başladı. ik bir koltuğa oturan Mürvet iki — Haberin var mı? Ben kararımı verdim ayol... Elli liraya razı oluyo- rum. Başından fesrengi bir Top geçiren Cemile esvabı çıkarıp yere atarak Mürvete doğru koştu : — Sen çıldırdın mı? diye bağırdı. — Çıldırmadım âma bak. Diz kapağını açarak çorabının Üs- tündeki yamaları gösterdi: — Artik tahammülüm kalmadı, de di, annemin de her gün gözleri kara- rıyor. tansiyonu varmış, kıyamet ka- dar ilâç parası lâzım... Bizim şirket te lâğvoluyor, biliyorsun; iş yok. Kı- kkk tik rüm, bakalım Hacı Kâmil Bey ne di- | yamet kadar daktilo var her tarafta... Çabucak nâstl iş bulurum... Kılavuz kadına söz verdim. Kibar adammış... Kimseye söylemez diyor... Karı & nin için dedi ki: “Ah o razı olsa yüz lira veren bulurum, Piliç gibi kız... Senin biraz göğsün kabaca. ... Cemile kıpkırmızı kesilerek bağır- dı : — Edepsiz karının zoruna bak he- le... Bir görsem de onun ağzını yırt- sam... Cemile yüz değil, beş yüiz fira- ya da teslim olmaz. Köpoğlu karı, beni ne zannediyor? Otuz kuruş için beni kaldırıma mr düşürecek? Kendi- mi teslim edersem ben gönlümün sev diği bir gence teslim ederim. Tahsin Bey bile ilk göz ağrım olamaz benim, Cemilenin senden gizli kapaldıst yoktur, Kararımı vermişim. Aklıma koymuşum ben: Anam karıyı bir par ça daha zorlayacağım... Nişantaşında bir apartıman tutup ta bu evi sat - be Patrik Fotiyor ile Sensinyot üyele- ri tarafından yapılan bir âyinle o- raya defnedilmiştir. Yeni doçentlerin imtihanı Universitenin muhtelif fakülteleri için almacak yeni doçentlerin müsa- baka imtihanı 18 Birinciteştinde ya- pılacaktır. Tıp fakültesi için 3, Ede- biyat 2, Fen 2, Hukuk fakültesi için de bir doçent alınacaktır. İmtihana gireceklerin bir yüktek mektepten mezun olmaları, bir ecnebi dili bilme- leri, yaşlarının 40 dan fazla olmama- PİE EOS deki” di. Bu münhaller, bu çekilişlerde do layı ileri gelmiştir. Doçentlik için bir Avrupa Üniversitesinden mezun ol- mak,doktörasını vermiş bulunmak ka- yıtları bu sefer konmamıştır. Çünkü bu şartları haiz ,doçentlik ma- see e BİLE gi mektedirler. ——— Amerikadan yedi Tayyare zabitimiz geldi Bundan bir sene evvel tetkikat ve staj görmek için Amerikaya gi- den tayyare zahitlerinden yedisi dün akşam saat 10 da Karnero vapu- tile şehrimize gelmişlerdir. Zabit - lerimiz yakında o Eskişehire gidecek bulacağım, bu evi yakacağım, igortası var, k di payımı alır gide rim, yahut V ewlinen parasını viv ceğim, se * “ sı olacağım, “önlü gençle de gizli gizli sneceğim... Bak, yapar miyim, yapın” miyim, görürsün. Yapmazsam bana Deli Ce n sevdiği hir İ ti: “Bu 19-8-935 — we KADI OLURSA !. Dün TAN'ın birinci sayfasi” da şöyle bir başlık vardı: “ÜÇLER KÖNFERANSIN" DA, MUSSOLİNİ'NİN ASİ Rİ İSTEKLERİ SORULDU» Ben, üçler konferansının i€ zünü iki satırda bu kadar beli gatle anlatan bir yazıyı az okW” dum. Düşünün bir kere; Habeşis ” tanı yutmak, parçalamak iste yen, İtalya, sonra bu yalayıf © yutmanın sözde önüne geçmei | için toplanan “Üçlerin” birisi yine İtalya; sonra Habeşistan * nerelerini, nasıl yutmak ister” sin diye istekleri sorulan di” İtalya! ii Hani bir söz vardır: Anaf8” göz diken kadr olursa, kimi kim” den dava edeceksin?.,, derler. * © Habeşistanın işi de böyle Eğer kurtuluş umudunu Uçler& bağladıysa, encamı gün gibi of” tadadır, Üç kadı toplanmış, birisi H# beşistanı ben alacağım diyo yalnız demekle kalmıyor, ordu” larını bile hazırlamış; geriye #8“ lan iki kadı ise: ” “— İyi amma, diyorlar, böy“ le yağlı bir parçayı toptan san8” bırakacak değiliz a!, İstekleri | nin bir hududunu çiz ki, bize d€“ ne kaldığımı anlıyalım! J İnsanın anasma göz dike. kadı bir tane olşa belki barış YO“ lundan bir çıkış noktası buluf? fakat kadıların üçü de niye bozmuşlarsa, yapılacak iş piştO va sarılmaktır, f Orhan SELİM, Istanbul civarında i Bağlar yetiştiriliyof İstanbul civarı o bağlarında mahsul yetişmiştir. Bu yıl memle” ketimizde çok fazla üzüm vardı Topkapı civarı bağlarından modeff 4 hağ-aahihi eme mewaliri gün s3” çubüklürme gezdirmiş, İstanbul ilk yerli üzüm mahsulünü tattırm tır .Bir hafta santa, piyasaya dabi fazla miktarda üzüm gelecektir. yıllarda İstanbul civarındaki meraklıları artmıştır. Birçok gesi bağlaf yetiştirilmiştir. Boğaz içiN de, Rami, Eyüp, Topkapı, Bakırköflü Erenköy ve civarında gi i züm veren bağlar yetiştirilmekti dir. Yapılan tetkikatta İstanbu bu yerleri, hava, iklim ve toprak tibarile bağcılığa çok elverişli 9 duğu anlaşılmıştır. Bu yel, lizüm fazla yı fiyatlar çok ucuz olacaktr. yerlerde, heniz üzüm kesiimsii başlanmadan, fiyatlar düşmeğe vi lamıstır. İstanbullular, bu yaz, — Patlaşınlar! i Dedi ve Mürvetle — beraber - kapısının önüne çıktı. Ablasını ÜEyg yordu. Gözleri bir aralık köm penceresinin. yarında o kabarrı$ kaplama tahtası arasındaki oyuğ” o” Marti mile demesinler, Maraşlı kim? — Tahsin Bey. — Maraşlı mı imiş o? — Bilmem. Maraşlı m Kayserili istediğiniz gadan bilet tah.dim idivireyim,, diyor. Ne karna katısı ise... Zengin herif... Gudubetin | biri ammâ parası v Sözünde de durdu, sabahleyi Bakışından anlıyorum, tutulacak ba- na... Sana da nasihatim olsun, biraz sabret... Namusundan başka nen var senin?.. Elli lira püf diye gider, son- ta vallahi sokağa düşersin. Biraz sab ret, ben sana yardım ederim. Parmağından tektaşir yüzüğünü çe kararak Mürvetin kucağıma attı: — Sıkışırsan al bunu sat, Annene ilâç al. Benim de anam sayılır o... Sar kın öteki karının eline düşme! Mürvet yürüğü eline alarak dolu dolu olan gözlerile ona baktez — Cemile! dedi. — Kabul etmezsen bir daha yüğü- me bakma! Mürvet başmı önüne iğmişti, Ya naklarından EL yağlar yüvamiyce: Gu, Cemile giyindikten sonra beraber aşağı indiler. Annesi mutfağın önün- mükemmel içundak Sgk © düşündü. Mürvet # muşta. yi yard | Sokak an Kavafın oğlu geçir Cemilenin “yarma şettali” dediği sanın kara sarı, buları de al yahakları vardı. Çocukhuğ! beri hastalık çeken ağrıklı ve çipil le kan görünüyordu. Ka kli büyük ağzını biri yi emer “Yay Cemile dedi. Kiz, onu görür görmez bir tereddüt etmeden yere iğildi. taş aldı ve kolunu hava, bağırdı: : — Defol karşımdan, sulu Geçen gün kahvenin önünden | ken arkamdan lâf starsm b#” bele bak, şöylel.” Ha?. Düren Mi, körolası mendebur, sinsi ye pu senetlerini getirsen sen © kere kolunu dolayamazsın. yel Bir de bana sevda mektubu sun... İşte ben adamı mahalle le rezil edetim, kuyruğunu yari” köşeyi dön! Yoksa kafan: Thaan adımlarını sıklaştır“, kudan ziyade utançında” ş Şahinde geldi. Cemile yayi — Sümsük herif. yapi kodulları duymadım mı sanki gibi vim! de,elinde ocak yelpazesile onları kar- şılamıştı: — Sabah sabah, iki kardeş böyle? Bugün kiracılar taşmacak, Ne mazsa, ben ya onun mücevherleri çalıp satacağım, gene de onun iyiliği | rede İse gelirler. Cemile omuzlarını kaldırarak: te düşmüş yarma şe/ali! Sonra kolundan çeken di raber, kâh önde, kâh art ei Arkasi vs)