7 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“MEMLEKETTE TA Şark illerinde Numerotaj Kontrol Ediliyor Elâziz, (Özel aytarımız bildiriyor) — Nümerotaj işlerini tef- tiş etmek üzere buraya gelen Şevket Aykut bana şu izahatı ver- di: “.— Mardin, Urfa, Diyarıbekir vilâyetlerini dolaşarak buraya geldim. Malatyaya geçerek Ankaraya döneceğim. Genel sayım- da elde edilecek sayi yekünu tecrübe tahririnin gösterdiği ar- tımdan üstün bulacağımıza hiç şüphe etmiyorum. Sayımdan mütekâmil sonuç çıkarmak, herhalde nümerotajın sıhhatli ve binalara tamam olarak tesbit edilmesi ile mümkündür. Bunun için icap eden tedbirler alınmıştır.,, Göçmenler Arasında Tifus! Lüleburgaz, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlçe köylerinden Davutlu'ya yerleştirilen göçmenler arasında lekeli hümmaya tu- tulan dört kişi ölmüştür, Sıhhiye idaresi, hastalığın önüne geçe- cek bütün tedbirleri almıştır. Bu hastalığın göçmenlere yerleşti- rildikleri çingene evlerinden geçtiği sanılmaktadır. İç Bakanlığı sağlık işlerine önem verilmesi hakkında keskin buyruklar ver - miştir. Urfada Bir Gazeteci Öldürüldü. Urfa, (Özel aytarımız bildiriyor) — Yenilik gazetesi sahibi avukat Galip, burada öldürülmüştür. Üç gece evvel işinden evi» ne dönen Galip, eski Basmahane binasının önünde tabanca kur- şunu ile muhtelif yerlerinden yaralanmış ve derhal ölmüştür. Kaçan katil aranmaktadır. Adliye, hâdiseye cl koymuştur. Cina- yetin sebebi belli değildir, Uşakta Sesli Sinema İ Uşak; (Özel aytarımız bildiriyor) — Uşak nihayet sesli sine- maya kavuşmuştur. İzmir gümrüğü vasıtasile getirilen sinema makinesi Halkevi salonuna kurulmuştur, Makine, 6 bin lira mu- kabilinde Uşak şeker fabrikası tarafından mübayaa edilmiş ve fabrikada sinema salonu yapılıncaya kadar emaneten Uşak Halkevine verilmiştir. Adanada Pirinç Mahsulü! Adana, (Özel aytarımız bildiriyor) — Tarım direktörlüğünce çeltik ekilen mıntakalarda yaptırılan tetkikler bi: ve Kadirlideki pirinçlerin iyi durumda olduğu görülmüş, yalnız, izin verme işlerinin gecikmesi yüzünden, prinç ürününün biraz geç almacağı anlaşılmıştır. Bu yıl Kozan ilçesinde 5500, Kadirli ilçesinde de 1700 dönüm pirinç ekilmiştir. Denizli Halkevi Bisikletçileri Denizli, (Özel aytarımız bildiriyor) — Denizli Halkevi bisik- letçileri tur yapmak üzere yola çıkmışlardır. Dinar, Sandıklı, Afyon, Kütahya yolu ile Eskişehir ve Ankaraya gitmişlerdir. Ankaradan İstanbula geçen bisikletçiler, ayın 18 inde Denizliye dönmüş olacaklardır. Bu gezide iki bin kilometrelik ver dolasa- caklardır, YOSŞSMA! Etem İzzet BENİCE — Hiçbir şey olacak değiliz. Evleneceğiz?. — Peki ama, ne vakit?, Yılı geçti. — Öyle, neredeyse ikinci yıla gireceğiz. — E, ne bekliyorsunuz?. Onu Ferit te bilmiyordu? Niçin bekliyorlardı, neyi bekli- yorlardı, hangi vakti bekliyor- lardı? Nesrin'in sözleri kulağı- ni yeniden doldurdu: — Bekliyen kaybetmez. Her yerde, her şeyde! Ve bu cümleyi » Refet'e tekrarladı: — Bekliyen kaybetmez. Her e er şeyde... Refet: — Peki öyle olsun. olduğu gibi Dedi. Fakat, yanaklarında inanmamışların © her vakitki aldatan gülücüğü dalgalandı ve; — Haydi, Türkuyaz'da birer kahve içelim. Diye, Ferid'i karşı kaldırıma geçirdi! Tokatliyanın kapısında Geceydi, Saat üç buçuk: Tufan ve o. Yağız adam: — Ne olurdu, sanki bir iki gün beraber kalsaydık.. Diyor, ilâve ediyordu: — Öbür gün Ankara'ya gidi- yorum. Oraya da beraber gider. dik. Hiç sıkılmazdın. Ankara Palas'ta odam var. Buradan da- ha güzel otel. Ben seni istedi- ğinden çok eğlendirirdim, Genç kadın mantosuna iyice sarılmıstı. Kar yağıyordu. Gar- A 1 im GİY ER Uşak Belediye Baş- kanı izahat veriyor “Uşaklılar sizin için,, sayfamızda çı kan bazı yazılar hakkında Uşak şar - bayı Hakkı Can Doğandan bir mektup aldık. Belediyenin yaptığı işleri anla» tan.bu mektupta, bayındırlık çalışma larınm bütçe ile olan ilgisinden bahse | derek deniliyor ki: “Uşak şar kurulu 1-10-935 de işi ba şına geldi.Önceki şar kurulu kadar ça liştı ve şu işleri yaptı: Asfalt yol, de- gerli bir spor alanı, bütün ara yolları ile bir kısım mahallelerdeki © genel yollar, Uşaktaki fenni su tevziatı olma makla beraber urayın yakınlarda ele aldığı su işleri düzenle yürümektedir. Su sıkıntısı yoktur. Halkın ibtiyaçla- lar; önlenmiştir. 10 kilometre mesafe deki Kurt suyu mühürlü tenekelerle şehre getirtilmekte, ve tenekesi 7 ku- ruştan satılmaktadır. Yapılan tetkik- ler, Muratlı eteğindeki Çokrağan 8ü- yunun getirilmesi için 750 bin lira | harcanması lâzrmgeldiğini göstermiş- tir. Bu suyu ilçeye getirmek, ancak uray bütçesi sekiz milyon lira olduğu | zaman kabil olacaktır. Uray, yarım olan ışık işini de kendi bütçesi ile hal letmek üzeredir. 10 bin lira ile yeni bir elektrik santralı yapılmaktadır. Bu santral Cümuriyet bayramında a- çılacaktır. Yeni seçilen şar kurulunun bir yıl içinde göreceği İşler arasında şunlar vardır: Elektrik tesisat, mez- baha, mezarlık, modern ve sıhhi bir halâ, ağaçlandırma, yol yapımı, Bir orman yangını daha Muğla, 6 (A.A.) — Köktepe ala « nındeki orman yangını sönmüş ve - raya yakın Sariyer alanında tekrar orman “Pingını çıkmıştır. Söndürül- mesi için tedbirler alınmıştır. İKÜÇÜK TELGRAF | HABERLERİ © Uşak, (Tan) — Yağmursuzluk henüz devam ediyor, Halk sıcaktan müteessirdir. Zeriyat bu yıl geçen senelere nazaran azdır. * Cizve, (Tan) — Yeni mezbaha tamamlanmış ve açılmıştır. Kazanm ihtiyacımı şimdilik karşılayacak du- li. — Yeni ille, tasdik için vilâyete gönderilmiştir. Yapı tam Dicleye nazır bir mevkide ku- rulacak, asri ve konforlu olacaktır. | Yapının bu sene birinci katı yapıla” caktır. © Kandıra, (Tan) — Necipler kö- yü karakol kumandanı Mustafa on- başının rüşvet aldığı iddiasile ya; lan muhakemesi bitirilmiş, beraatine karar verilmiştir. Yalnız, müsadere ettiği tabancayı iade ederek adli vazifesini süjistimal suçundan bir ay hapse karar verilmiş, müddeti dol- Divanı harpte AN HAKYERLERİ Eşyayı çalmış, Bakkala satmış! Sultanahmette doktor İhsan Sami ile sabık maliye memurlarından Re- fiğin evlerinden para, eşya, halı ve bazı gümüş eşya çalınmıştı, Çalman eşyadan bir kısmı Tavukpazarında bakkal Hacı Nurinin evinde bulun- muştur. Hacı Nurinin bunları Yet- vart ve İhsan isminde iki adamdan satın aldığını söylemesi Üzerine Yet vart ve İhsan yakalanmıştır. vart, hırsızlığı kendi yaptığımı İti- raf etmektedir. İhsan serbest bıra- kılmış, hâdiseye beşinci istintak hâ- kimliği el koymuştur. * Bir şarap şişesi yüzünden ara- larında çikan kavga üzerin: Feyzi- ati lisesi ar'tasında':i karan'ık sokak ie “e arkadaşı Davidi öldüren Ya- selin dün ağır ceza mahkemesine vekâlet eden ikinci cezada duruş- ması bititidi. Mahkeme, Yasefin huşu bir tahrik neticesi yaptığını kabul etmiş olduğundan Ceza Ka- nununa uygun olarak verdiği 15 yıl hapis cezasını 7,5 seneye indirmiş - tir. Müdekermimi de iddiasmda ağır tabriik olduğunu ileri sürerek suçlu- nun cezası azaltılmasını istemişti * Eroin satarken yakalanan Kâ- mil, dün 9 zuneu ihtisas hakyerinde bir sene hapse mahküm olmuştur. © Eyüpteki kahvesinde esrar içi- ren ve bir sene btpse mahküm olan Mustafanın duruşmasına dün doku- zuncu İhtisas mahkemesinde nakzen bakılmıştır. Mahkeme, evrakı tetkik etmek üzere muhakemeyi başka gü- ne bırakmıştır. Sabık Finans Bakanı Atina, (Özel) — Dün Atina dai- mi divanı harbi Venizelos kabine - sinde Finans bakanı olup İsyanda ilgili elarak gryaben yirmi sene kü- reğe mahküm edildikten sonra ken- di kendine Yunanistena gelip tes lim olan Marisin vecahi muhakeme- sine başlamıştır. o Hazine namına Maristen 700 bin drahmi tazminat ta istenmektedir. Dünkü dinlenen şahitler suçlunun pek aleyhinde bulunmamışlardır. Yunan Sensinodu dağılıyor Atina, 6 (Mesel) — Bakanlar ku- rulu Yunan müstakil kilisesinin şimdiki Sen senyodunun dağrlı hakkında bir emirname “çıkarmıştı Yet- | İ Alman çiftliğinde iki ayı ile Kilidbadin köylerine yerleştirile- ceklerdir. Yeni iskân direktörü Nu- ri işine başlamıştır. * Yozgat, (Tan) — İlbay, köy işe lerini gözden geçirmek için bütün kazalarda bir geziye çıkmıştır. Bu gezide, temelli bir plân ve çok ge- niş bir programla köy ve köycülük işleri alanında tetkikler yapılmak- tadır. Bu inceleme gezisinde 117 köye uğranılacaktır. durduğu için tahliye edilmişti 9 Aydın, (Özel aytarımız bil yor) — Dün Hamidiye mahallesin- de bir yangın olmuştur. Pazara gi- den Safiyenin iki küçük çocuğu ev- de kibritle oynarlarken duvar ateş almış, ev tutuşmuştur. Yangın, evin yarısı yandıktan sonra söndürülebil- © Aydın, (Tan) — Naziilinin Gü re köyünden Ali ve Halil isminde İki çocuk, Alinin evinde kendi baş- larına oynarlarken, duvarda asılı du ran Çifte tüfeğini almışlardır. Çifte bir aralık ateş almış, ağır surctte yaralanan Halil hastanede ölmüştür. Ali yakalanarak tüzeye verilmiştir. * Çanakkale, (Tan) — Bu hafta Romanyadan 1750 göçmen Nazım vapuru İle Maydosa gelmişlerdir. Göçmenler, beraberlerindeki ev eş- yasile beraber 200 yük ve 2 binek sonun getirdiği taksi bekliyor. | du. — Haydi artık ayrılalım. Üşü- düm.. Dedi, sözüne ekledi: — Gidemem. Burada önemli işlerim var. Bak sabaha kadar bile seninle beraber kala- madım, Ama, yılbaşı gecesi için söz. Bu akşamki gibi değil, ge- ce tam onda geleceğim, sabah- lryacağız. Ve elini uzattı: — Haydi esenle kal. Yağız adam kendine uzanan bu eli sıkar ve öperken: — Kâfir, benimle Avrupa'ya gelmedin. Ankara'ya da gitmi. yorsun. Fakat, seni öyle bir ka- pana sokacağım ki, bak elimden kurtulabilecek misin?. Diyordu. Taze kadın, kahve rengi gözbebekli, kumral saçlı, | beyaz pembe tenli, kırmızı du-| dakiı, ufacıcık ağızlı kadm si- vah kürk mantosunun icinde ge. çok | * Tekirdağ, (Tan) — Şarap yapı. mı zamanı yaklaştığı için şarımız şa- rap fabrikası hazırlığına başlamıştır. Fabrika direktörü bölgemiz bağların- da tetkikler yaparak bu yılın üzüm ürününü tesbit etmektedir. * Antep, (Tan) — Sıcakların art- ması yüzünden büz ihtiyacı artmıştır. Belediyenin büz satışmı kontrol et- mesi lâzımdır. * Antep, (Tan) — Bir haftadan- beri sıcaklar bunaltıcı bir hal almış- tır. Hararet derecesi 38 zi geçmiştir. * Lüleburgaz, (Tan) — Bütün Trakyada yakıcı «rcaklar sürmekte- dir. Yazlıklar için çiftçi yağmur bek- lemektedir. * Merzifon, (Tan) — Bu yrl bağ- Marınca köyü tarafında! bağlar çok zengin ve bol üzüm! ür. işe gelişe: — Ben kapana girmem, hiç kendini üzme.. Diye, güle güle bu cümleyi söyledi ve bir kuş hafifliğile arabaya atladı: — Lâmbanı söndür şofö: Şoför içerdeki lâmbayı dürürken, yağız adam, viski, koktel, şampanyanın kızartıp! ufalttığı gözlerile arabanın ar- kasından kendisi de kanatlanıp uçacakmış gibi hırsla, iştahla bakıyordu. Genç kadınsa hiç ardına bak- madan, şoföre emrediyordu: — Büyük Parmakkapı'da dur. Orada beni bekliyeceksin, Son- ra, başka yere gideceğiz. Az üzüntü değil Şoför Parmakkapı'da durdu. Genç kadın bir sıçrayışla ara- badan indi. Elimi beni burada,. 7-8.935 gre POLiS Yıllardır Takip Edilen Bir Ayı Nihayet Vuruldu! Büyükderede Bentler yolunda ev- velki gün bir ayı vurulmuştur. Çok garip bir şekilde caddeye kadar i- nen bu ayının hikâyesini öğrenmek için yerinde tetkikler yapan bir ar- kadaşımızın anladığına göre, bun - dan iki sene kadar evel Maslakta yavrusu beslenmekteydi. Ayı yavruları bes- lenmişler, büyütülmüşler, fakat bir gün her nasılsa çiftlikten kaçmış - lardır. Belgrat ormanları korucuları, çift likten kaçan bu ayıları takip etmiş- ler, haftalarca süren bu araştırmı lardan sonra nihayet bunlardan biri- İ ni Zekeriya köyü yanımda vurmuş- lardır. Ikinci ayı da muhtelif zamanlarda Zekeriya ve Uskumru köylüleri ta- | rafından görülmüs, arkalarından çok defa gidilmiş olmasına rağmen ya- kalanıp öldürülememiştir. Kö; €pey bir zaman ayının korkusundan kurtulamamışlardır. Nihayet evvelki gün, Muhtar pa- şa çiftlik korucusu ay: izlerini karpuz tarlasında görmüş ve köylü- ler tarafından takip olunan ayitım nihayet.çiftlik yanına kadar sokul- duğunu anlamıştır. Korucu, pusu kurmuş ve geçe yarısına kadar bu ayıyı beklemiştir. Gece saat 22 ye doğru korulukta we çalılar arasında bir çatırdı olmuş, büyük ayr korucunun beş metre ile. risine gelmiş, oturmuştur. Heyecanından tirtir titreyen za- valiz korucu, ayıya göstermeden ya- vaşça omuzundaki tüfeğini çıkarmış ve ayıya iyi bir nişan aleeştir. Ko- rucu, her tarafı titrediği için nişan tespitine müşkülâtla, güçlükle mu » vaffak olmuş ve her şeyin zamanı geldiğine kani olunca tetiği çek - miştir. Gecenin - sükünumu iki el mavzer yırtmış, tüfeğin bu korkunç sadası ayının dağları inletircesine şınlatan derin, uzun bağırmaları ta- kip etmiştir. Ayının hemen saatlerce süren İ- niltisi, feryadı çok uzaklardan du - yulmuş, hattâ çiftliğe iki kilometre | uzakta bulunan Bahçeköyden işitilmiştir. Bu büyük karışıklık, çiftlik hal- kını da çok telâşlandırmıştır. Ayr- nın her halde ölmediği umularak her ihtimale karşr yanına sabaha kadar | sokulmak mümkün olamamış, fakat bile kabaklar arya senemi. göl Giftüik, daha tanyeri ağarırken, bir panayır halini almış, herkes ayr” yı görmiye koşmuştur. Köylüyü bü- | Nel yük bir tehlikeden kuratran Korucu, Ayıyt vutüntur postunun önünde keyifleniyorlar haklı olarak bir sevinç duymakta * dır. Ormanı nasıl yakmış ? Kemerburgazda Akpmar yarında» ki büyük fundalığı ihmal ve hatasi yüzünden tutuşturan suçlu dün Sa rıyer jandarma komutanlığına geti” rilmiştir. Bu, 331 doğumlu ve Akpınar kö * yünden Hafız Ali oğla Hasandır. Suçlu, hâdiseyi söyle anlatmaktadır: “— Ne zamandanberi üstümde yok, başımda yok... Kendime iyi bir elbise alayım, dedim. Fakat para da yoktu. Düşündüm, taşındım. Parayi tedarik etmek için kömür yapmak aklıma geldi. Bizim köyde kömür yaparlar ama, başka yerde... Kömür yapılacak yer ayrıdır. Ben, koca yazıda para kazanmıya çıktım. İşte başıma bu geldi Hasan, fundalığı nasılsa tutuştur» muş ve ufak ateşi söndürmiye müs vaffak, olamamıştır. Jandarma komutanlığı, tahkikat evrakile beraber suçluyu bugün Cu- muriyet müddei umumiliğine. tes « lim edecek * Ortaköyde caddede dolaşırken Nar sokağında oturan demirci Aliye ye Bebekten Eminönüne giden 1047 vatman Suphinin idaresinde ki tramvay çarpmış ve sol ayağını kırarak muhtelif yerlerini yarala « mıştır. Suphi, Beyoğlu hastanesine kaldırılmış, tahkikata başlanmıştır. * Elektrik şirketinin, şoför Bur- haneddinin idaresindeki 5535 numa- sali kamyonu dün sabah Beşiktaşta geçerken devrilmiştir. Şoför, otomo- bili tramvay arabasına çarptırma « mak için süratle sağa kırmış, araba devrilmiştir. Şoför hafif yaralıdır. şey. SUİOELAğ, Kile Elirietöniz 3947 numazali şoför Refetin otomd- bili çarpmış, bir beygirin ölümüne ve arabanın hasara uğramasına sebep Yukarda resimlerini gördüğünüz adamlar, iki delidir. Bunlar tıumarha- neden kaçmışlar ve Kemerburgaz civarında yakalanmışlardır. Şişman olan deli, Bursanın Gök. çedağ nahiyesinden İbrahimdir. Ö. bürü, Balıkesirli Abdullahtır. İbra ların durumu çok güzeldir. Bilhassa | him ve Abdullah yakalanınca, jan- darma kendilerine bu yollarda ne a- radıklarmı sormuş ve şu cevabr al — Bekliyorum.. Dedi, Siyah mantolu, kahve rengi güzel, koyu sarı saçlı ka - dın hızlı hızlı iki adım attı bir kapının önünde durdu. Bu, bir apartman kapısıydı. Çantasın - dan grkardığı anahtarla kapıyı açtı, içeriye girdi. Biraz sonra, genç kadın kendi apartmanının da kapısını açıyordu: — Saat dört olmuştur yine., Ve.. Söyleniyordu: Bu benim çektiğim de az ü değil! Ve., Yine bu söylenişin sürer- liği içinde, mantoşunu sırtından çıkardı, yatak odasına gitti, s0- yundu, çırçıplak oldu, banyoya girdi. — Fakat, hepsinden, her şey- den kurtulacağım. O moruktan da, öbüründen de, bundan da... Diye söyleniyordu. İlk önce lâvmanın önünde durdu, saçla- rma bakti, baktı: — Ama ne siizel de yapmı - N miştir ; “.- Biz buralara kadar gezmeğe geldik. Kemerburgazı çok beğen * ! dik. Akşam oldu, burada kaldık. E- ğer karanlık basmasaydı, koğuşa dö" neçektik.,, İbrahime “evli misin?,, diye sor- muşlar, oda: “— Karım, demiş, köyde duruyor sa, evliyim. şım. Her vakit böylesi düşmi yor. Dedi, sonra oradaki cam raf üzerinden büyük bir şişe aldı, İ çindeki eczalı su ile saçlarını kö pürttü, kirpiklerini, kaşlarını, Yf kadı ve o köpüklerle banyoy? girdi. Banyoda çök kalmadı, çabuk çabuk yıkandı, sabunlandı, çık ” tı, tekrar yatak odasına gitti. Biraz sonra, tuvaletin önün * deydi. Gözlerinin boyasını, yü * zünün kremini ve podrasnı tâ * mamlıyordu: — Hah işte kendi kendin” buldum, Dedi, gardroba gitti, giyindi ve boy aynasının karşısında du. Kendisine böy'dan boya iyic€ baktı, baktı: — Tastamam benim... Hiçbir değişiklik yok... Fakat, geç kaldım.. LArkası varki

Bu sayıdan diğer sayfalar: