6 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İDUSUNDUKCET KÜLTÜR VE KALORİ Bir öğretmen anlattı: * — Bulunduğum lisenin 200 talebesi arasında bir anket yap- tım. Tam yüzde 90 çocuğun evinde, kışın, yalnız başına otu- rup çalışabileceği bir odası yoktur. Bütün aile bir tek so- badan hararet bekledikleri için ana, baba, hala, teyze, çocuklar ayni odada toplanırlar ve konu komşu da oraya alınır, Bir kö- şeye büzülen çocuğun önünde kimya, fizik, riyaziye, tarih ki- tapları ve bir alay not... Yanı başında ablası ut çalar ve tey- zesi şarkı okür; öte yanında kü- çük kardeşleri oyun oynar ve haykırışırlar. Talebenin yüzde doksanı bu harıltı, gürültü için- de ders hazırlamağa mahküm, “İkinci bir anket yaptım. Bu 200 talebeden ancak yüzde 23 tanesi mektepte mazbut ve der- li toplu öğle yemeği yiyorlar. Yüzde 77 çocuk simitle, ekmek kabuğile, yahut küçük bir gün- *deliğin temin edeceği hafif gı- da ile doymaya mahküm. Bu öğretmenin anketinden çıkarabileceğimiz netice peda- goöjiye hiçbir yeni matiyer ilâ- ve etmez: Mekteple ailenin ve kafa ile midenin sıkı münase- betini biliyoruz. Fakat bu mi- desi boş, kafası ev gürültülerile ve kötü bir programa göre da- ha kötü yazılmış mektep ki- taplarının çetrefil ibarelerile dolu, sarı benizli ve şaşkına dönmüş genç çocuk tipinin Türk talebelerini yarıdan çok fazla bir nisbetle temsil etmesi beni ürküttü. Bir kere daha anladım ki, bir memleketin kültür işinde yal- nız muallim ve mürebbinin de- gil, kömürcünün, bakkalın, zer- zevatçının ve kasabın da rolü vardır. Çünkü zekâya ait her şey, ayni zamanda bir kalori meselesidir. Peyami SAFA Münihten İstanbula bir günde gelecek ve gene dönecek! Önümüzdeki perşembe günü Mü- nih ile İstanbul arasındaki mesafeyi bir günde alarak ayni günde Münihe dönecek bir Alman tayyaresi şehri- mize gelecek ve bir iki saat kaldık- tan sonra tekrar Münihe dönecek- tir. o — < Edirne yolu üzerinde bir adam çiğnendi Evvelki gün Çerkesköyünün ileri - sinde bir tren kazası olmuştur: Sa - bahleyin Sirkeciden 8,50 de kalkan Edirne muhtelit katarı, Çerkesköyü- nün 500 metre ilerisinde, Veliköyü ci varında bir adam çiğnemiştir. Ray ü- zerinde bir insan bulunduğunu çok geç gören makinist, treni ancak adam ezildikten sonra durdurabilmiştir. Hâ diseye göze (adliye) el koymuş, tah- kikata başlanmıştır. Edirne treni bu yüzden beş saat geçikerek yoluna de- vam edebilmiştir. Verilen bir habere göre, tren altında ezilen ceset, daha evvelden öldürülerek oraya konulmuş tur. Bu nokta henüz aydınlanmış de- ğildir, w li No. 24 Abanoz Bilezik RENE CHAMBE Möewe bir sigara daha ikram etti. Yaktım. Acayip hafif bir kokusu vardı. Hiç şüphe yok, bu gece deni- zin ortasında mühim bir şeyler ola- caktı, i Derhal siğgarayı dışarda içeceğimi söyliyerek ayağa kalktım. Möewe ile F d'un — bund. olmadıklarını biribirleine bakışla - rından anladım. Merdivenin başına çıkınca ben de kararımı vermiştim. Güvertede sağ tarafta bir kanape vardı. Oturdum. Fümuvardan her i- kisinin dçe bütün hareketlerimi ta- rassut ettiklerini hissediyordum. Gü nün son ışıkları da 'batı tarafından çekilip gidiyordu. Neredeyse orta - lrk kararacaktı. Sigarayı arada bir dudaklarıma götürüyor ve içiyormuş gibi yapı - yordum. Güvertede tayfalar müte - madiyen gidip geliyorlardı. Sehnau- ze'nin yıldırım gibi, telsiz kabinesi- ne gidip kapandığını gördüm. Yirmi dakika sonra, sigara hemen hemen bitmiş gibiydi. Ayağa kalk- âî fakat elimdeki sigarayı atma - 6-8-935 —— SEHİRDE OLUDP BİTENLER Tramvay sosyetesile Yeni konuşmalar $ Bayındırlık Bakanlığı ile Tram- vay soösyetesi arasında yeniden mü- zakerelere başlanacaktır. Belçikaya gitmiş olan Sosyete direktörü Gin- dorf bu ayın on beşinde İstanbüula döneceği gibi Sosyetenin salâhiyet sahibi murahhasları da bu ayın so- nunda İstanbula geleceklerdir. $ TTi kı ——— Ne Dersiniz? — RASSIFR, Bir iş makinesinin en kötü dişlisi passif çalışan “eleman” dır. Passif çalışma demek, iş görmek için değil, suya sabuna dokunma- dan işliyor görünmek için yapılan çalışmalardır. Bizde böyle “pas - Sosyete ile yapıl, nin esası yeni tramvay hatlarının in- şasına dairdir. Fakat sosyete yeni hatların inşasına başlamazdan evvel bugün tatbik edilmekte olan 1933 ta- rihli mukavelenamede mevcut ve hü- kümetin sosyete imtiyazını satın al- mak hakkını veren kaydın mukave- n di k ” İst. ıkar dir. Bu ğ l ye 1943 senesinde hükümet sosyete im- tiyazını satın almağa salâhiyettar- dır. Sosyete de hükümetin sekiz se- ne sonra tramvay şebekesini satın a- dacağını düşünerek yeni hat yapmak için para sarfetmeğe lüzum görme- mektedir. Sosyete imtiyazın satın al ma müddetinin en az yirmi beş se- , muka sif” çalışmalar çoktur. Sebebi de | şudur: Bir memur ekmeğini hkay- k ae Radebi işten zi- için A, b yade söÖz ve âmirlerile hoş geçinmesini is- ter. Bizde memurların gidiş geliş- leri, alınıp savuluşları — bir ku- cak kanun ve nizamlara rağ- men — pek keskin çizgilerle çi- ÇALIŞMA.. | kuk müşavirlerine göndermeler, | falan filan hepsi ©o hastalığın “sentom” larıdır. Halbuki yerin- * den ve kudretinden emin olan me- — mura iş mi dayanır? Hususi yerlerde, bankalarda, şirketlerde, hatta amatör gibi çalışan kurum- larda neden iş sürüncemede kal- maz ve neden çoğu zaman çabuk biter. Aylarca masalarda devri âlem seyahati yapan tomarlar ne- den yoktur? Halkı, devleti ve bizzat ru passif dediğimiz bu kötü ve ku- ru sıkı çalışmadan kurtarmak için zilmiş llere day Onun için line söz g ü den ve yerini kaybetmesinden dai- ma korkar ve içinden hiç çıkma- yan bu kaygu memura maalesef bir pısırıklık verir. Böyle olunca A b h neye çıkarılı iştir. Yeni yapılacak hatların başında Eminönü - Eyüp ve Şehzadeb «ne çıkacağı kestirilemi- yen işleri (işlerin de çoğu böyle- höz ç çeit Sürp Agop hatları gelmektedir. Bu hatların geliri masrafını karşılaya- cağından ücretlere zam yapmağa lü- zum görülmemektedir. S_osye.ıe geri vermeğe mecbur ol- duğu bir milyon yedi yüz bin liranın ikinci taksiti olan 300 bin lirayı bu hafta zarfında hükümet hesabına Cumuriyet Merkez Bankasına yatı- racaktır, — Sultanahmette yapılan hatriyat Sultanahmette Arasta sokağında yaptığı hafriyatta Bizans sarayının yerini bulmuş olan İngiliz asarı ati- ka müteh 1 Bi bun- dan birkaç gün evvel Londraya git- miş idi. Baxter dün sabah İstanbula dönmüştür. Mütehassıs Saint - An- dr& Üniversitesinde, yapıldığı hafri- yat ve bulduğu eserler hakkında iza- hat verdiğini söylemiştir. İngiltere- de hafriyata devam etmesi kendisin- den rica edilmiştir. Baxter daha iki ay hafriyata devam edeceğini ve ye- ni bazı eserler daha bulmağı ümit et- Si gA AAA LA kini aöylemişyik. a ö5 MGOM4, dir) koparıp atmaz. B daire- lerde halkın o masadan öteki ma: saya, o kalemd. öteki kalı kâğıt k ve bu yüzd. günlerce, haftalarca, hatta aylar- ca sürünmesi hep bu zihniyetin bir sonucudur, “Bir kere de tetkik edilerek mütalea beyan edilmesi” diye hu- KU lacak şey şudur: Onları ban- kalarda, sosyetelerde — kısaca — hususi kurumlardaki seçiş usulle- rile seçmek, terfi ve terakkilerini ayni kurumlardaki basit sistemle- | re bağlamak, hele işinin eri olan- lara bol salâhiyet vermek.. o bu , ötekindi daha çalışkan, daha varışlı, hele yüzde yüz daha fazla verimli ol- duğu gibi, kendi de daha bahtiyar olur. Passif çalışma bizim iş ma- KUÇUK HABERLER * Tapu ve Kadastro genel direk- törü tetkiklerini bitirmiş, dün sabah Bursa ve Balıkesire gitmişlerdir. Genel direktör oradan İzmire geçe- cektir. Cemal ile beraber, Kadastro fen başmüfettişi Halit Ziya da git- miştir. © Tapu ve Kadastro genel müdür- lüğü memurin müdürü şehrimize gelmiştir. © Şark demiryolları başmüfettişi Salâhaddin, dün, Bayındırlırk Baka- nı Ali Çetinkayayı ziyaret etmiş, Sosyete işleri etrafında izahat ver- miştir. © İzmir grupu tapu sicil müdür- lüğü tetkik memuru Muhsin, bazı iş- ler için İstanbula gelmiştir. © Kızılay San'at evi idare heyeti, General Alinin başkanlığında top - lanmış, hesaplar ve işler üzerinde görüşmeler olmuştur. © Sıhhat müdürlüğü, 6 aylık on- dülâsyon meselesi üzerindeki tet - kiklerini bitirmiştir. Alınan sonuç Bakanlığa bilditilmiştir. * Tecim ve Zahire borsası nizamna mesinin değiştirilmesi, Atıkarada toplanan odalar kongresinde karar- laştırılmıştı. İstanbul Tecim Odası, bu husustaki noktai nazarını tespit etmiş, değişmesi lüzumlu cihetler hakkında bir rapor hazırlamıştır. * Ek i Bakanlığı müfettişleri kinelerinin en kötü h lığıdır. — Bunu tedavi etmeliyiz. Biz böyle ıdı'ı'ı;ı'ı'ııüyıırı.ız. Siz ne dersiniz ? # Liselerde dönen Çocuklar Lise ve orta okullarda bu yıl dö- nen talebe çoktur. Bunların çoğu üç dersten fena numara alarak sınıfta kalmışlardır. Bu talebeler bakanlı - ğın hazırlamakta olduğu yeni imti- han talimatnamesinde kendi lehleri- ne bir kayıt konacağı ümidile bu talimatnamenin bu yıl ikmal devre- sinde tatbikini beklemektedirler, Halbuki dün aldığımız malümata göre ikmal imtihanları tatbik edil- mekte olan talimatnameye göre ya- Beyoğluı;da yıldı'z ar_a'n'ı;:ır! Dün meşhur sinema artisti John Crawford'un İstanbula geldiği şayi olmuş ve birçok meraklılar kendisi- ni görmek için oturduğu otele git- mişlerdir. Bilâhara bu haberin bir ad benzerliğinden çıktığı anlaşılmıştır. Suriye ve Filistine otomobille seya- hate çıkmış olan Diana Mary Craw- ford ile hemşiresi Joan Crawford ve akrabasından Hatleen, Mary Kemion şehrimize gelmişler ve dün yine o- tomobille Londraya hareket etmis- lerdir. Balkanlara seyahat hazırlanıyor Türkiye Turing ve Otomobil Klü- bü eylülde İstanbuldan Balkanlara bir seyahat tertip edecektir. Eylül- de bir Yunan seyyah kafilesi şehri- mize gelecek ve buradan onlara ilti- hak edecek diğer bir kafile ile bir- likte Romanya ve Yugoslavyaya gi- dilecektir. Belgratta, Bükreşte bir - kaç gün kaldıktan sonra orada kafi- leye iltihak edecek Romen ve Yu- goslav gruplarile birlikte Atinaya gidilecektir. Komedya devam ediyordu. Sonu ne geleceği malüm olmıyan, belki de facia ile bitecek bir ko- medya! Başım sallanarak, ayaklarım sen- deleyerek merdivenleri indim. Fümuarda hepsi de gazete ve To- manlarla — meşgul görünüyorlardı. Maryse ve babası bermutat erken - den kamaralarına çekilmişlerdi. Möewe'nin —yanından geçerken, yanlış bir adım atarak düşecekmiş gibi yaptım. Ve sigaradan son nefe- si çektim. Ancak bir nefes! — Sigaranız fena değil, ama biraz acı, neden? (Esnemeğe başladım) E- vet, biraz... bir parça acı! Möecwe: — Silezya tütünüdür,dedi, meshur. Ratibor tütünü! B Sarı gözlerinde bir memnuniyet ışığı vardı. Üzeri gazete ve mecmua yığılı masanın üstüne doğru düşe - cek gibi oldum. Framond ile Möewe belirsizce gülümsediler. Lauffen hiç kıpırdamıyordu. O da ötekilerle be- raber miydi? Hayır,bugün bile bu- nu zannetmiyor Başımı ellerimin alarak Die Woche'yi okumağa koyuldum. Resimlerine baktıkça birçok hatıra- lar kafamda canlandı. 6 nisan akşa- mı Paristen hareketimdenberi, ne kadar yol almıştık. Hayatım na- sıl birdenbire değişmişti? Ne garip tesadüflerle şimdi bu gemide ve bu Yerli Mallar sergisi kapandı Yedinci Yerli Mallar Sergisi dün akşam saat 11 de kapanmıştır. Dün akşama kadar sergiyi 450 bin kişi gez miştir, Serginin saat 11 e kadar açık kalması için beş gün önce verilen mü- saade ancak dün tebliğ edildiği için lâyikıyle istifade etmek kabil olama- mıştır. Bu seneki sergi bundan önce- kilerden kat kat fazla bir rağbetle ka ki paviyonlar bu sabahtan itibaren bo lmağa başl: k ve p binası on gün içinde boşaltılacaktır, — Çocuk esirgeme kurumu kreş açıyor : ,Çocuk Esirgeme Kurumu merke- zinde, küçük çocukların muayene . ve tedavileri ve annelerine çocuk bakımı hakkında öğütler vermek ü- zere bir poliklinik tesis edilecektir. Ayrıca Eminönü kazası ile müştere- ken Divanyolunda Mehmet ağa mek tebinde 50 çocukluk bir kreş açıla- caktır. Çocuk kliniğinde General Kadri Raşit ve Ali Şükrü de çalış- mağı kabul etmişlerdir. adamların arasında bulunuyordüm? Böyle dalmış, düşünürken birden Möewe'nin ağır bakışlarının bana çevrildiğini hissettim. Anlıyordum ki benim burada oy- nayacak bir rolüm vardı. Vakit ge- çiyordu. Alnımt avuçlarımın - içine alarak, güya ağır bir uykuyu yen - meğe çalışıyordum, Yavaş yavaş göğ sümü masanın Üüzerine bıraktım. Gözlerimi kapayarak, hareketsiz öy- lece orada kaldım. p. Dakikalar geçiyordu. Ben yavaş ve muntazam nefeslerle sanki uyu - yordum. Fümuarda kimse kımıldamı yordu. Ayaklarımın altında makine sarsıntıları yavaş yavaş azaldı. Bel- li ki yat âdeta yürümüyor gibiydi. Birçok dakikalar daha geçti. Acaba beni nasıl bir tehlike teh- dit edebilirdi? Bunlar benden ne is- tiyebilirlerdi? Kendimi nasıl bu a- cayip maceraya sokmuştum? Yanıbaşımdan Lauffen'in kalktı - /| ğını hissettim. Bir şey söylemeden merdivene doğru gitti ve yukarrya çıktı. Az sonra Möewe de yerinden kalktı ve yanıma geldi. Kulağıma eğilerek, hafifçe seslendi; — De Soliers.. Hiç sesimi çıkarmadım. Biraz daha kuvvetle seslendi* — De Soliers.. De Soliers.. Sonra omuzuma dokandı: — De Soliers.. Haydi yatmak za- vÜn P)sücuzlatılac Ekmek fiyatı 20 Para indirildi Narh komisyonu dün belediyede toplanmıştır.Komisyon borsadaki un ve buğday durumunu incelemiş ve fiyatlarda düşüklük görerek ekmek ve francola fiyatlarifir- yirmişer pa- ra indirmiştir. ç Yeni fiyatlar yarınki çarsamba gününden itibaren tatbik edilecek ve ekmek (10,5) francola da (14,5) kuruşa satılacaktır. Un fiyatlarının düşmesi devam ederse- komisyon ö- nümüzdeki toplantısında ekmek ve francola fiyatlarını tekrar ucuzlata- ' indan fiyatların “olduğu aği muhakkak görülmek- mekte tedir. Dün şehrimize 598 ton buğday gel miştri. Yumuşak buğdaylar 6-5,3/5 kuruştan satılmıştır. Sert buğday ü- zerinde 4,20 kuruştan bir muamele olmuştur. Bu fiyatlar evvelki hafta- nın taksitlerine nazaran oldukça e- hemmiyetli bir düşüklük göstermek- tedir. Evvelki hafta yumuşak buğ- daylar vasati 6 kuruş 60 santimden, sert buğdaylar da 4 kuruş 88 san- timden satılmıştı. İstanbula her gün biraz daha fazla buğday gelmesi, gelecek hafta narhın yeniden inme- sini icap ettirecektir. — Bir ay içinde gelen göçmenler Son bir ay içerisinde memleketimi- ze 6900 muhacir gelmiştir. Bunlardan 5900 zü vapurla getirilenlerdir.1775 i Çanakkaleye , 1600 Eceabada, 1680 i Tekirdağına, 715 i Lâpsekiye yerleş« tirilmiştir. 7 bini bulan bu muhacir ka fileleri dörş vapur tarafından ve beş seferde getirilmiştir. Bundan hariç o- larak perakende şekilde Bulgaristan- dan 294, Yugoslavyadan 701, Roman yadan 3, Kırımdan 2 mühacir gelmiş- tir. manı geldi, Kalkınız, yatınız. Framond da ayağa kalktı. Yavaş bir sesle Möewe'nin kulağına Alman ca fısıldadı: — Oldu mu dersiniz? Möewe de Almanca cevap verdi: — Süs! Galiba oldu ama, biraz daha bekliyelim, Ve yeniden beni omuzumdan sars- tı. — Soliers, Soliers, hasta misınız? Haydi kalkınız Soliers! y Artık iyice bağırarak beni uyan- dırmağa çalışıyor, omuzumu adam- akıllı sarsıyordu. En nihayet: — Oldu, dedi, on beş saatten ev- vel uyanamaz. Az kalsın farkına va- racak diye ödüm koptu. Her ikisi de hakikaten ölçüyü kaybetmiş vaziyette idiler. Tutama- dığım küçük bir hareketim her iki- sini de endişeye düşürdü. Birden sustular, sonra yine içlerine emni - yet geldi. İkisi de üzerime eğilmiş- lerdi. Möewe : — Haydi artık gidelim, dedi. Merdivene doğru — yürüdü, o da çıktı. Çok geçmeden daha kalabalık adımlar merdivenleri inmeğe başla- dılar. İçimde endişe ile karışık büyük bir ı'neı;ak vardı. . Adımlar yaklaştı. ÜYU dürdu. Yü d ğ Tecim ve Endüstri odasında yıllık teftişlere başlamışlardır. Birkaç gün denberi Esnaf cemiyetlerine ait he- sapların tetkikine girişilmiştir. Bu tetkikler bir hafta kadar sürecektir. © Telefon şirketi murahhasları, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya- nın dönüşünden sonra Ankaraya gi- decekler, Bakanlıkla başla- Genel nüfus Sayımına hazırlıklar 20 Birinciteşrin Pazar günü yapı” lacak genel nüfus sayımı hazırlıkları çok ilerlemiştir. Dün ilbay muavini * Rükneddin Sözerin başkanlığında il- çebayları toplanmış, nüfus sayımı içitt — yapılan işleri gözden geçir- mişlerdir. İlçebaylar» nümerotaj işlerini — anlatmışlar- dır.İstanbulun,şarbaylık sınırları için de nümerotaj işleri bitmiş gibidir. Ba zı hamunlarda (nahiyelerde) eksik numaralar vardır. Bunlar da yakında bitirilecektir. Nümerotaj kontrolları - nırları içinde bütün nümerotaj isleri — 15 Ağustosa "sadar bitirilmiş olz.ak- tır. Şarbaylık dışındaki ilçebaylıklara gelince: merkezlerde nümerotaj işleri bitmiştir. Bazı köylerde eksikiikler vardır ki, bunlar da bitirilecektir.Bu- ralarda da ayın on beşine doğru işle« rin bitirilmesine çalışılmaktadır. Di - ğer yandan gerek şarbaylık sınorları içinde ve gerekse dışında sayımın ya- pılmasına çalışacak memurların adları yazılmağa başlanmıştır. 20 bin kadar memur çalıştırılacağı sanılmaktadır, Sayımda memurlar,öğretmenler,okur, yazarlar kullanılacaktır. Sayımdan önce bunlara sayımın nasıl yapılacağı öğretilecektir. Sayım merkez bürosu da, bu hafta işe başlıyacaktır, Met - kez bürosu için hükümet konağında tüzen salonu ayrılmıştır. Büroya me- murlar, daktilolar verilecektir. Merkez bürosu şefliğine, İstanbul ll kurultayr üyelerinden Suphi getirile- cektir. oe Türk -Romen murahhas- larının toplantıları bitti -Memleketimizden Orta Avrupaya gönderilecek yaş meyva ve sebzele- rin transit yolile Romanyadan sevki meselesini müzakere etmiş olan Türk ve R üteh l F ından — ve Romen murahhasları Romanyaya yacaklardır. © Alemdağ ormanındaki fundalık- lar hakkında tahkikat yapılmakta - dır. Üsküdar ilçebayı dün ilbaylığa gelerek izahat vermiştir. Yangının söndürülmeden atılan si çık tığı sanılmaktadır. © Şehrimizde bulunmakta olan Gümrükler ve İnhisarlar Bakanı Ali Ratia Tarhan bugün Ankaraya gide- cektir. * İstanbül Jandarma Komütâfir binbaşı İzzet, teftiş için Silivriye gitmiştir. li. olarak -şehrimize * gelmiştir. ” On gün sonra Sofyaya dönlecektir. © Otel, gazino,, lokanta gibi yer- lere ait fiyat listelerinin belediyece tasdiki müddeti 10 ağustosa kadar uzatılmıştı. Dün şubelere birer tez- kere yazılarak her mıntakada tefti- şat yapılması ve tarifesini tasdik et- tirmiyen esnafa müddetin bir daha uzatılmıyacağının - bildirilmesi em- redilmiştir. 10 temmuza kadar bu işi yapmıyan esnaf cezalandırılacaktır. —aam — Belediye dairelerinin topluluğuna doğru Şimdi Muhtelit Hakem Mahkeme- lerinin bulunduğu eski (maarif ne- zareti) binası belediyeye geçtikten sonra belediye daireleri arasında ba- zı değişiklikler olacaktır. Bu arada fen heyeti, yol, harita, makine ve sanayi şubesi, nümerotaj kısmı gibi bütün şubeler bu binaya taşmmacak ve bu suretle bu binada yalnız fen heyeti bulunacaktır. Fen heyetin - den boşalan daireye Beyazıttaki Zat işleri direktörlüğü getirilecek, ikti- sat ve yazı işleri direktörlüklerinin yerleri değişecektir. Bu değişiklik- lerden maksat belediye dairelerini bir araya toplamaktır. tabancam aklıma geldi, fakat kendi- mi tutum. Möewe'nin kumandasını duydum: — Auf! ; ç Kuvvetli kollar, tayfa elleri beni omuzlarımdan ve bacaklırımdı? ya- dönmüşlerdir. Romanyanın Ankara sefiri Filotti bu hususta vaki olan — beyanatında demiştir ki: “— Yapılan toplantılar hep mü- rilecek meyva ve sebze gibi mahsul- lerin transit olarak sevki usullerini tetkik etmişlerdir. Bu hususta bir karar vermek mevzuubahs değildir. Mütehassıslar raporlarını Türk ve Re hükümetlerine verecekl dir. Hükümetler raporları tetkik e- derek lâzım gelen tedbiri alacaklar- - —— eiy ı lariması T 'vâı—.d Fransız uzmanlar çalışma- larını bitirdiler urmanlarından Masse ve Dişarl çalış malarını. — bitirmişlerdir. Uzmanlar muamele vergisinin gümrüklerce tah- sil şeklini ve hazineyi ilgilendiren ge“ lir işlerini gözden geçirmişler, aldık- ları sonuçtan memnun kaldıklarını söylemişlerdir. Uzmanlar, bir haftar — 'ya kadar İzmire gidecekler, orada da — Fi .i çesk A sada Bt klardıt ——— Gümrükler Genel Direktörlüğünde, sıralarında, yeniden bir direktörlük daha ihdas edilecektir. Şimdi genel di rektörlüğe bağlı olarak tetkik, muâ“ dır. Muamelât ve tetkik şubelerine ait bir kısım işler ayrılacak, ekonomik İŞ” ler direktörlüğüne verilecektir. Güm” rük ve İnhisarlar Bakanlığı, yeni te$” kilât kanunu için bu yıl ayrılan24 bit — liranın hangi acele ihtiyaçlara harcat — ması lâzımgeldiğini tetkik ettirmekte” — dit —» ç — | gözlerimi açmağa cesaret edemiyor” — dum. Bir müddet daha, beni yatağ& masıl bıraktılarsa, öylece kaldım — Kapalı göz kapaklarımın arkasında” — ki pembelikten, kamaramdaki elek” trik; lâmbasının yanmakta olduğü“.': Çi lıyordum. Böyle bir vaziyette DİF — kaladılar. Karga tul d kapaklarını kapalı tüt türüyorlardı. Ben, plânımı kadar tatbik etmeğe karar verdiğim ması ne müşkül oluyor? En nihaytt — Gözlerimi açtım. için, kendimi cansız gibi bırak day diven indik, Serin havadan kamara- 'larım koridoruna doğru gittiğimizi. anlıyordum. Kendimi bu sefer büs- bütün biraktım. w | Kafilenin arkasından Möewe'nin kumandası tekrar duyuldu; — Hier (buraya!) ” e ö tım. K Kimseler yok. K da yalnız” /':J Bir tehlike zamanında kendilerini | dım.: —— -< ğ i # cansız gibi gösteren böcekler hatırı- | Tam kalkmak üzereydim, acelt p ma geldi. » zkağie cele kapıya doğru gelen ayak sesl' Kafilemiz, fümuarı, salonu, ye- | duydum. Yine ne oluyordu? Ad’ğ mek od geçti. Beş kademe mer- 1 gör ge başlamıştım. Hemen lerimi ı Ş : Kçpı?:ğ : andı, bir ©İ zandı, elektiı sini çevi Lâmba söndü pandı. * i Ha, demek ki bu kadar! karanlıkta yatmamı daha görmüşler. Birçok uzun y Bir kapı açıldı. Temiz ş Lubin suyu kokularından beni ka- marama getirdiklerini anladım. Yatağıma uzattılar. Eller, kollar. beni olduğum gibi bıraktı ve ayak sesleri” uzaklaştı. Kapıyı tekrar ka- pattılar. Acaba kamaramda valnız'- mıydım? rin geçtiğini hissediyordum. Evvelâ |. Ne bir hareket göstermeğe, ne karşı gözle dım ve yerimden kımıldamadım: Kafamın içinde çeşit çeşit P" hazalar vardı. Bunların hepsini değiiği leyip topluyor, bir neticeye var dum: Beni uyutucu bir sigâ! “uyutmuşlardı. Demek ki bendef şey saklıyorlardı.” ç (Arkası vâ mürekkep heyet vazifesini bitirmiş — | tehassıslar arasında idi. Bu heyet —| Türkiyeden Orta Avrupaya gönde- | | Gümrüklerde yeni teşkilât — yeni teşkilât kanununun ilk tatbikf — melât ve tarifeler direktörlükleri var” — â | V F A nın da çoğu bitmiştir. Şarbaylık sı - —

Bu sayıdan diğer sayfalar: