© DRE KÜLTÜR VE KALORİ Bir öğretmen anlattı: — Bulunduğum lisenin 200 talebesi arasında bir anket yap-| tım. Tam yüzde 90 çocuğun evinde, kışın, yalnız başma otu- rup çalışabileceği bir odası yoktur. Bütün aile bir tek s0- badan hararet bekledikleri için ana, baba, hala, teyze, çocuklar ayni odada toplanırlar ve konu #omşu da oraya alınır, Bir Kö-| şeye büzülen çocuğun önünde kimya, fizik, riyaziye, tarih ki- tapları ve bir alay not... Yanı başında ablası ut çalar ve tey zesi şarkı okur; öte yanında çük kardeşleri oyun oynar ve| haykırışırlar. Talebenin yüzde doksanı bu harıltı, gürültü için- de ders hazırlamağa mahküm, “İkinci bir anket yaptım. Bu 200 talebeden ancak yüzde 23 tanesi mektepte mazbut ve der- li toplu öğle yemeği yiyorlar. Yüzde 77 çocuk simitle, ekmek | kabuğile, yahut küçük bir gün- deliğin temin edeceği hafif gı- da ile doymaya mahküm. Bu öğretmenin anketinden çıkarabileceğimiz netice peda- gojiye hiçbir yeni matiyer ilâ- ve etmez: Mekteple ailenin ve kafa ile midenin sıkı münase- betini biliyoruz. Fakat bu mi- desi boş, kafası ev gürültülerile ve kötü bir programa göre da- ha kötü yazılmış mektep ki- taplarmın çetrefil ibarelerile dolu, sarı benizli ve şaşkına dönmüş genç çocuk tipinin Türk talebelerini yarıdan çok fazla bir nisbetle temsil etmesi beni ürküttü, Bir kere daha anladım ki, bir memleketin kültür işinde yal- nız muallim ve mürebbinin de- Zil, kömürcünün, bakkalm, zer zevatçının ve kasabın dar vardir. Çünkü zekâya ait her şey, ayni zamanda bir kalori | meselesidir. Peyami SAFA am m —— Münihten İstanbula bir günde gelecek ve gene dönecek! Önümüzdeki perşembe günü Mü- sih ile İstanbul arasmdaki mesafeyi | bir günde alarak ayni günde Münihe | dönecek bir Alman tayyaresi şehri- mize gelecek ve bir iki saat kaldık- tan sonra tekrar Münihe dönecek- tir, | —— Edirne yolu üzerinde bir adam çiğnendi Evvelki gün Çerkesköyünlün ileri - sinde bir tren kazası olmuştur: Sa - bahleyin Sirkeciden 8,50 de kalkan Edirne mubtelit katarı, Çerkesköyü- nün 500 metre ilerisinde, Veliköyü ci varında bir adam çiğnemiştir. Ray ü- zerinde bir insan bulunduğunu çok geç gören makinist, treni ancak adâm szildikten sonra durdurabilmiştir. H& 2 > yüzden beş saat geçikerek yoluna de- vam edebilmiştir. Verilen bir habere göre, tren altında ezilen ceset, daha evvelden öldürülerek oraya konulmuş tur. Bu nokta henüz aydınlanmış de- Abanoz Bilezik RENE CHAMBE Möewe bir sigara daha ikram etti. Yaktım. Acayip hafif bir kokusu vardı. Hiç süphe yok, bu gece deni- sin ortasında mühim bir şeyler ola- caktı, Derhal sigarayı dışarda içeceğimi söyliyerek ayağa kalktım. Möewe ile Framond'un bundan memunun olmadıklarını biribirlelne bakışla - rından anladım. Merdivenin başma çıkınca ben de kararımı vermiştim. Güvertede sağ tarafta bir kanspe vardı. Oturdum, Fümuvardan her i- kisinin de bütün hareketlerimi ta rassut ettiklerini hissediyordum. Gü nün son ışıkları da batı tarafından çekilip gidiyordu. Neredeyse orta - ik kararacaktı. Sigarayı arada bir dudaklarıma götürüyor ve içiyormuş gibi yapı - yordum, Güvertede tayfalar müte - madiyen gidip geliyorlardı. Sehnau- #e'nin yıldırım gibi, telsiz kabinesi- ne gidip kapandığını gördüm. Yirmi dakika sonra, sigara hemen hemen bitmiş gibiydi. Ayağa kalk. e Yeni konuşmalar 3 Bayındırlık Bakanlığı ile Trâm- ıy sosyetesi arasında yeniden mü- gakerelere başlanacaktır. Belçikaya dorf bu ayın on beşinde döneceği gibi Sosyetenin selâhiyet sahibi murahhasları da bu ayım 50- munda İstanbula geleceklerdir. Sosyete ile yapılacak müzakere- min esası ray hatlarının in- . Fekat sosyete yeni nşasına başlamazdan evvel bugün tatbik edilmekte olan 1933 ta- rihli mukavelensmede mevcut ve hü- metin sosyete İmtiyazını satın al» mak hakkını veren kaydın mukave. len çıkarılmasını istemekte dir. Bu mukavelenameye nazaran 1943 senesinde hükümet sosyete im- tiyazını satın alm salâhiyettar. dır. Sosyete de hükümetin seki? se- ne sonra tramvay şebekesini satın a- Jacağını düşünerek yeni hat yapmak için para sarfetmeğe lüzum ( görme- mektedir. Sosyete imtiyazın satın al ma milddetinin en az yirmi beş se. neye çıkarılmasını istemiştir. İstanbula Yeni yapılacak hatların başında Eminönü - Eyüp ve Şehzadebaşı » Sürp Agop hatları gelmektedir. Bu hatların geliri rhasrafını karşılaya- cağından ücretlere zam yapmağa lü- zum görülmemektedir. Sosyete geri vermeğe mecbur ol- duğu bir milyon yedi yüz bin liranın ikinci taksiti olan 300 bin lirayr bu hafta zarfında hükümet hesabına Cumuriyet Merkez Bankasına yatı- racaktir, — Sultanahmette yapılan hafriyat Sultanahmette Arasta sokağında yaptığı hafriyatta Bizans sarayının yerini bulmuş olan İngiliz asarı ati- ka mütehassıslarından Baxter büun- dan birkaç gün evvel Londraya git- | miş idi. Baxter dün sabah İstanbula | dönmüştür. Mütehassıs Saint - An- dr& Üniversitesinde, yapıldığı hafri- yat ve bulduğu eserler hakkında iza- hat verdiğini söylemiştir. İngiltere- de hafriyata devam etmesi kendisin- den rica edilmiştir. Baxter daha iki ay hafriyata devam edeceğini ve ye- ni bazı eserler daha bulmağı ümit et- tiğini söylemiştir. EE —ş— Beyoğlunda yıldız aranıyor! Dün meş sü Jol Crawfi geldiği şayi olmuş ve birçok meraklılar kendisi- ni görmek için oturduğu otele git- mişlerdir. Bilâhara bu haberin bir ad benzerliğinden çıktığı anlaşılmıştır. Suriye ve Filistine otomobille sey hate çıkmış olan Diana Mary Crav- ford ile hemşiresi Joan Crawford ve akrabasından Hatleen, Mary Kemion şehrimize gelmişler ve dün yine o- tomobille Londraya bareket etmis lerdir. Balkanlara seyahat hazırlanıyor Türkiye Turing ve Otomobil Kiü- bü eylülde İstanbuldan Balkanlara bir seyahat tertip o edecektir. Eylül de bir Yunan seyyah kafilesi şeh mize gelecek ve buradan onlara ilti- hak edecek diğer bir kafile ile bi likte Romanya ve Yugoslavyaya gi- dilecektir. Belgratta, Bükreşte bir - kaç gün kaldıktan sonra orada kafi- leye iltihak edecek Romen ve Yu- goslav gruplarile birlikte Atinaya gidilecekti Komedya devam ediyordu. Sonu ne geleceği malüm olmıyan, belki de facia ile bitecek bir kö medya! Başım sallanarak, ayaklarım sen- deleyerek merdivenleri indim. Fümuarda hepsi de gazete ve To- manlarla o meşgul görünüyorlardı. Maryse ve babası bermutat erken - den kamaralarınâ çekilmişlerdi. Möewe'nin o yanından geçerken, yanlış bir adım atarak düşecekmiş gibi yaptım. Ve $i, si çektim. Ancak bir nefes* — Sizaranız fena değil, ama biraz acı, neden? (Esnemeğe başladım) E- vet, biraz... bir parça acı! Möewe — Silezya ti Ratibor tütünü! Sarı gözlerinde bir memnuniyet ışığı vardı. Üzeri gaztte ve mecmua yığılı masanın üstüne doğru düşe - cek gibi oldur. Framond ile Möcwe belirsizce gülümsediler. Lauffen hiç kıpırdamıyordu. O da ötekilerle be- raber miydi? Hayır,bugün bile bu- Bu zannetmiyorum. Başrmı elleşimin arasma alarak Die Woche'yi okümağa koyuldum. Resimlerine baktıkça birçok hatıra» lar kafamda canlandı. 6 nisan akşa- m: Paristen hareketimdenberi, ne kadar yol almıştık. Hayatım na- #l birdenbire değişmişti? Ne garip idür,dedi, meşhur. - fakat elimdeki sigarayı atma - tesadüklerle şimdi bu gemide ve bu Tramvay sosyetesile| . gitmiş olan Sosyete direktörü Gin- |İ “PASSIF Bir iş mahinesinin en kötü dişlisi passif çalışan “eleman” dır, Passif çalışma demek, iş görmek in değil, suya sabuna dokunma- dan işliyor görünmek için yapılan çalışmalardır. Bizde böyle “pas - sif” çalışmalar çoktur. Sebebi de şudur: Bir memur ekmeğini kay- betmemek için elindeki işten zi- yade kendisine söz gelmemesini ve ömirlerile hoş geçinmesini is- ter. Bizde memurların gidiş geliş- leri, alınıp savuluşları — bir hu cak kanun ve nizamlara rağ- İ men — peh keskin çizgilerle çi- zilmiş usullere dayanmaz. Onun için memur kendine söz gelmesin. İ den ve yerini kaybetmesinden dai- İ ma korkar ve içinden hiç çıkma- yan bu kaygu memura maalesef bir pısırıklık verir. Böyle olunca sonunda.ne çıkacağı kestirilemi- İ yen işleri (işlerin de çoğu böyle- dir) koparıp atmaz. Bugün daire- lerde halkın o masadan öteki ma- saya, o kalemden öteki kaleme kâğut kovalaması ve bu yüzden günlerce, haftalarca, hatta aylar. ca sürünmesi hep bu zihniyetin bir sonucudur, “Bir kere de tetkik edilerek mütalea beyan edilmesi” diye hu- Mai am Si EŞ ra AN - Ne Dersiniz? —! ÇALIŞMA... kuk müşavirlerine göndermeler, falan filan hepsi © hastalığın “sentem” larıdır. Halbuki yerin- den ve kudretinden emin olan me- mura mi dayanır? Hasusi || yerlerde, bankalarda, şirketlerde, || hatta amatör gibi çalışan kurum. larda neden iş sürüncemede kal- maz ve neden çoğu zaman çabuk biter. Aylarca masalarda devri âlem seyahati yapan tomarlar ne- den yoktur? Halkı, devleti ve bizzat memu- ru passif dediğimiz bu kötü ve ku- ru sıkı çalışmadan kurtarmak için yapılacak şey şudur: Onları ban- kalarda, sosyetelerde — kısaca — hususi kurumlardaki seçiş usulle- rile seçmek, terfi ve terakkilerini ayni kurumlardaki basit sistemle- re bağlamak, hele işinin eri olan- lara bol salâhiyet vermek.. O zaman bu memur, ötekinden daha çalışkan, daha varışlı, hele yüzde yüz daha fazla verimli ol. duğu gibi, kendi de daha bahtiyar hastalığıdır. Bunu tedavi etmeliyiz. Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz ? meki Liselerde dönen Çocuklar Lise ve orta okullarda bu yıl dö nen talebe çoktur. Bunların çoğu üç dersten fena numara alarak srnıfta kalmışlardır. Bu talebeler bakanlı - ğın hazırlamakta olduğu yeni imti- han talimatnamesinde kendi lehleri- ne bir kayıt konacağı ümidile bu talimatnamenin bu yrl ikmal devre- sinde tatbikini beklemektedirler, Halbuki dün aldığımız malümata ihanları tatbik edil ameye göre Yedinci Yerli Mallar Sergi âkşâm saat İl de kapanmıştır. Dü: akşama kadar sergiyi 450 bin kişi gez miştir. Serginin saat 11 e kadar açık kalması için beş gün önce verilen mü- saade ancak dün tebliğ edildiği için lâyikiyle istilade etmek kabil olama- miştir, Bu seneki sergi bundan önce- kilerden kat kat fazla bir rağbetle ka pılatını kapamış bulunuyor. Sergide" ki paviyonlar bu sabahtan itibaren bo zulmağa başlanacak ve mektep binası on gün içinde boşaltılacaktır. — Çocuk esirgeme kurumu kreş açıyor Çocuk Esirgeme Kurumu merke | zinde, küçük çocukların muayene ve tedavileri ve annelerine çöcük bakımı hakkında öğütler vermek ü- zere bir poliklinik tesis edi Ayrıca Eminönü kazası ile mi ken Divanyolunda Mehmet ağa mek tebinde 50 çocukluk bir kreş açıla caktır. Çocuk kliniğinde General Kadri Raşit ve Ali Şükrü de çalış mağı kabul etmişlerdi. ! #damların arasında bulunuyordüm? | Böyle dalmış, düşümürken birden | Möewe'nin ağır bakışlarının bana sevrildiğini hissettim. Anlryordum ki benim burada öy- mayacak bir rolüm vardı. Vakit ge- siyordu. Alnımı avuçlarımın içine alarak, güya ağır bir uykuyu yen - meğe çalışıyordum. Yavaş yavaş göğ sümü masanın üzerine bıraktım. Gözlerimi kapayarak, hareketsiz öy- cce orada kaldım. ğ Dakikalar geçiyordu. Ben yavaş ve muntazam nefeslerle sanki uyu - yordum, Fümuarda kimse kımıldamı yordu. Ayaklarımın altında makine sarsıntıları yavaş yavaş azaldı. Bel- li ki yat âdeta yürümüyor gibiydi. Birçok dakikalar daha geçti. , Acaba beni nasıl bir tehlike teh- dit edebilirdi? Bunlar benden ne is- tiyebilirlerdi? Kendimi nasıl bu a- cayip maceraya sokmuştum? Yanıbaşımdan Lauffen'in kalktı - Bını hissettim. Bir şey söylemeden merdivene doğru gitti ve yukarıya çıktı. Az sonra Möcwe de yerinden kalktı ve yanıma geldi. Kulağıma eğilerek, hafifçe seslendi — De Soliers.. Hiç sesimi çıkarmadım. Biraz daha kuvvetle seslendi» — De Soliers.. De Soliers.. Sonra omuzuma dokandı: — De Soliers. Haydi yatmak zâ- | zerinde 4,20 kuruştan Narh kölnisyonu dün belediyede toplanmıştır.Komisyon borsadaki un ve buğday durumunu İncelemiş ve fiyatlarda düşüklük görerek ekmek ve francola fiyatlatir yirmiğer pax ra indirmiştir. Yeni fiyatlar yarınki çarsamba gününden itibaren tatbik edilecek ve ekmek (10,5) francola da (14,5) kuruşa satılacaktır. Un fiyatlarının düşmesi devam öderse - kormsyon ö- nümüzdeki toplantısında ekmek ve İrancola fiyatlarını tekrar ucuzlata- umuşak yatların | caktır, Dera -#madaltdan diler oldağundan ilmek» ücuzlatılacaği muhakkak gör tedir. Dün şehrimize 508 ton buğday gel Yumuşak buğdaylar 6- kuruştan satılmıştır. Sert buğday ü- bir muamele olmuştur. Bu fiyatlar evvelki bafta- nın taksitlerine nazaran oldukça e- hemmiyetli bir düşüklük göstermek- tedir. Evvelki hafta yumuşak buğ- daylar vasati 6 kuruş 60 santimden, sert buğdaylar da 4 kuruş 88 san- timden satılmıştı. İstanbula her gün biraz daha farla buğdây gelme: gelecek hafta nârhm yeniden inme- sini icap ettirecektir. Bir ay içinde gelen göçmenler Son bir ay içerisinde memleketimi. ze 6900 muhacir gelmiştir. Bunlardan 5000 zü vapurla getirilenlerdir.1775 i Çanakkaleye , 1600 Eceabada, 1680 i 15 i Lâpsekiye yerleş» sirilmiştir. 7 bini bulan bu muhacir ka fileleri dört vapur tarafından ve beş seferde getirilmiştir. Burdan hariç 0- larak perakende şekilde Bulgaristan- dan 294, Yuğoslaryadan 701, Roman dah 3, Kırımdan 2 mühacir gelmiş- i manr geldi. Külkmız, yatınız. Framond da ayağa kalktı. Yavaş bir sesle Möcwe'nin kulağma Alman ca fısıldadı; — Oldu mu dersiniz? Möewe de Almanca cevap verdi — Sus! Galiba oldu “ama, biraz daha bekliyelim. Ve yeniden beni omuzumdan sars- tı, — Soliers, Soliers, hasta mısınız? Haydi kalkınız Soliers! Artık iyice bağırarak beni uyan- dırmağa çalışıyor, omuzumu adam- akılı sarsıyordu, En nihayet: — Oldu, dedi, on beş saatten ev- vel uyanamaz, Az kalsın farkına va- racak diye ödüm koptu. Her ikisi de hakikaten ölçüyü kaybetmiş vaziyette idiler. Tutama- dığım küçük bir hareketim her iki- | sini de endişeye düşürdü. Birden | sustular, sonra yine içlerine emni » yet geldi. İkisi de üzerime eğilmiş lerdi. Möewe * — Haydi artık gidelim, dedi. Merdivene doğru (yürüdü, o da çıktır. Çok geçmeden daha kalabalık adımlar merdivenleri inmeğe başla- dılar. İçimde “endişe ile karışık büyük bir merak vardı. o Adımlar yaklaştı. Yanımda durdu. Yüzümden nefesle“ rin geçtiğini hissediyordum. Evvelâ İ lerinin bulunduğu eski (maarif ne- | EHİRDE OLUP BİTENLER | KUÇUK HABERLER * Tapu ve Kadastro genel direk- tetkiklerini bitirmiş, dün sabah Bursa ve Balıkesire gitmişlerdir. Genel direktör oradan İzmire geçe cektir. Cemal ile * Kadastro fen bağmüfettişi Halit Ziya da git- miştir * Tapu ve Kadastro genel mü lüğü memurin müdürü şehrimi, gelmiştir, * Şark demiryolları başmüfettişi Salâhaddin, dün, Bayındırlık Baka- nı Ali Çetinkayayı ziyaret etmi Sosyete işleri etrafında izahat ve miştir. © İzmir grupu tapu sicil müdü, lüğü tetkik memuru Muhsin, bazı İş ler için İstanbula gelmiştir. * Kızılay San'at evi idare heyeti, General Alinin başkanlığında top - lanmış, hesaplar ve işler üzerinde görüşmeler olmuştur. * Sıhhat müdürlüğ dülâsyon meselesi üzerindeki tet kiklerini bitirmiştir. Alınan son Bakanlığa bildirilmiştir. töi 6 aylık on- * Tecim ve Zahire borsası nizamna mesinin değiştirilmesi, Ankarada toplanan odalar kongresinde karar- İstanbul Tecim Odas, staki noktai nazarını tespit | etmiş, değişmesi lüzumlu cihetler | hakkında bir rapor hazırlamıştır. &konomi Bakanlığı müfettiş, Tetim ve Endüstri odasında işlere başlamışlardır. Birkaç gün denberi Esnaf cemiyetlerine ait he- | sapların tetkikine girişilmiştir. Bu tetkikler bir hafta kadar sürecektir. | * Telefon şirketi mürahhasla Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya- mn dönüşünden sonra Ankaraya gi- decekler, Bakanlıkla temasa bayla- yacaklardır. l © Alemdağ ormanındaki fundalık» | lar hakkmda tahkikat yapılmakta - | dır. Üaküldar ilçebayı dün ilbap'lu gelerek izahat vermiştir. Yangı söndürülmeden atılan sigaradan çık tığı sanılmaktadır. * Şehrimizde bulunmakta olan Gümrükler ve İnhisarlar Bakanı Ali Rönr Tarhan bugün Ankaraya gide- cektir | © TetanbülYandarma - Komütsür| binbaşı İzzet, teftiş için Silivriye”| gitmiştir. 0“Söfya cila çişim e li olerak şehrimize - gelmiştir. güni sonra Sofyaya dörlecektir. On | gazino,, lokanta gibi yer- | Histelerinin belediyece tasdiki müddeti 10 ağustosa kadar uzatılmıştı. Dün şubelere birer tez- kere yazılarak her mıntakada tefti- şat yapılması ve tarifesini tasdik et- tirmiyen esnafa müddetin bir daha uzatılmıyacağının bildirilmesi em- redilmiştir. 10 temmuza kadar bu işi yapmıyan esnaf cezalandınılacaktır. —e— Belediye dairelerinin topluluğuna doğru Şimdi Muhtelit Hakem Mehkeme- zareti) binası belediyeye geçtikten sonra belediye daireleri arasında ba- z: değişiklikler olacaktır. Bu arada fen heyeti, yol, harita, makine ve ş nümerotaj kısmr gibi bütün şubeler bu binaya taşmacak ve bu suretle bu binada yalnız fen heyeti bulunacaktır. Fen heyetin - den boşalan daireye Beyazrttaki Zat işleri direktörlüğü getirilecek, ikti sat ve yazı işleri direktörlükleri yerleri değişecektir. Bu değişiklik- lerden maksat belediye dairelerini bir araya toplamaktır. tabancam aklıma geldi, fakat kendi- mi tutum. Möcwe'nin kumandasını duydum: — Auf! Kuvvetli kollar, tayfa elleri beni omuzlarımdan ve bacaklarımdan ya- kaladılar. Karga tulumba ederek gö- türüyorlardı. Ben, plânı sonuna kadar tatbik etmeğe karar verdiğim için, kendimi cansız gibi bırakmış- e zamanında kendileri cansız gibi gösteren böcekler hütıri- ma geldi. Kafilemiz, fümuarı, salonu, ye- mek odasını geçti. Beş kademe mer- diven.indik. Serin havadan kamara- larm koridoruna doğru gittiğimizi anlıyordum. Kendimi bu sefer büs- bütün bıraktım. | tehassıslar arasında idi. İ rük ve Inhisarlar Bakan Kafilenin arkasmdan Möewe'nin kumandası tekrar duyuldu — Hier (buraya!) Kamaramın yanındaydım, Bir kapı açıldı. Temiz çamaşır, Lubin suyu kokularından beni kas marama getirdiklerini anladım. Yatağıma uzattılar, Eller, kollar beni olduğum gibi bıraktı ve ayak sesleri uzaklaştı. Kapıyı tekrar ka- pattılar. Acaba kamaramda valnız'- mıydım? Ne bir bareket göstermeğe, ne G-8-9)5 3 Genel nüfus Sayımına hazırlıklar 20 Birinciteşrin Pazar günü yap lacak genel nüfus sayımı hazırlıkları ok ilerlemiştir. ay muavini ükneddin Söze: ğında il çebayları toplanmış, nüfus sa yapılan işleri gözden geçir” mişlerdir. İlçebaylar, nümerotaj işlerini & anlatmışlar» İstanbulun,şarbaylık de nümerotaj işleri bitmiş zı hamunlarda (nahiyelerde) numaralar vardır. Bu bitir nın da çoğu bitmiştir. Şarbaylık sı - nırları içinde bütün nümerotaj 15 Ağustosa “adar bitirdmiş ol tır, Şarbaylık dışındaki ilçebi ince: merkezlerde mümerotaj işleri Bazı köylerde eksikiikler lar da bitirilecektir.Bu- rin bitirilmesine çalışılmaktadır. Di - ğer yandan gerek şarbaylık sınsrları içinde ve gerekse dışında sayımın ya- pılmasına çalışacak memurların adlar yazılmağa başlanmıştır. 20 bin kadar memur çalıştırılacağı sanılmaktadır. Sayımda memurlar,öğretmenler,okur, yazarlar kullanılacaktır. Sayımdan önce bunlara sayımın nasıl yapılacağı öğretilecektir. Sayım merkez bürosu da, bu halta işe başlıyacaktır, Met - kez bürosu için hükümet konağında yrılmıştır. Büroya me- lar verilecekti Merkez bürosu şe stanbul kurultayı üyelerinden Supbi getiriler cektir. tüzen salon: murlar, dal ine, ——— Türk «Romen murahhas- larının toplantıları bitti Memleketimizden Orta Avrupaya gönderilecek yaş meyva ve sebzele- rin transit yolile Romanyadan sevki meselesini © müzakere etmiş Türk ve Romen mütehassrsla kkep heyet vazifesini bitirmiş ve Romen murahhaslarr Romanyaya dönmüşlerdir. Romanyanın Ankara sefiri Filotti bu hususta vaki olan beyanatında demiştir ki: “— Yapılan toplantılar hep mü- Bu heyet Türkiyeden Orta Avrupaya gönde» rilesek meyva ve sebze gibi mahsul- lerin transit olarak sevki usullerini tetkik etmişlerdir. Bu hususta bir karar vermek “ mevzuubahs değildir. Mütehassislar raporlarını Türk ve Romen. hükümetlerine vereceklere Hükümetler raporları tetkik e- derek-lâzım gelen tedbiri alacaklar» dır, — v N . > 8 Fransız uzmanlar çalışma- larını bitirdiler Istanbul © gümrüklerinde Finansal tetkiklerde bulunan Fransız Maliye urmanlarından Masse ve Dişarl çalış malarımı © bitirmişlerdir. Uzmanlar muamele vergisinin gümrüklerce tah- sil şeklini ve hazineyi ilgilendiren ge“ lir işlerini gözden geçirmişler. aldık- ları sonuçtan memnun kaldıklarını söylemişlerdir. Uzmanlar, bir hafta” ya kadar İzmire gidecekler, orada da Finansal tetkiklerde bulunacaklardır. —e— Gümrüklerde yeni teşkilât Gümrükler Genel Direktörlüğünde yeni teşkilât kanununun ilk tatbik sıralarında, yeniden bir direktörlük daha ihdas edilecektir. Şimdi genel di rektörlüğe bağlı olarak tetkik, mua” melât ve tarifeler direktörlükleri var” dır. Muamelât ve tetkik şubelerine ait bir kısım işler ayrılacak, ekonomik 19” ler direktörlüğüne verilecektir. Güm“ lığı, yeni te$* kilât kanunu için ayrılan24 bin liranın hangi acele ihtiyaçlara harca” ması lâzmgeldiğini tetkik ettirmekte” dir. gözletimi açmağa cesaret edemiyor” dum. Bir müddet daha, beni yatsği3 nasıl bıraktılirsa, öylece kaldı Kapalı göz kapaklarımın arkasındı” ki pembelikter, kamaramdaki ele” trik lâmbasmın yanmakta olduğu” anlıyordum. Böyle bir vaziyette bİ$ İnsanım gözkapaklarını kapalı b ması ne müşkül oluyor? En nibayf dayanamadım. Gözlerimi açtım. Kimseler yok; Kamaramda yalm” dim; Tam kalkmâk üzereydim, acel cele kapıya doğru gelen ayak sesi duydum. Yine ne oluyordu? Adr“ terlemeğe başlamıştım. Hemen gö” lerimi kapattım, j Kapı hafifçe aralıklandı, bir el “ zandı, elektrik düğmesini çevi Lâmba söndü ve kapr yeniden yes ye? Ha, demek ki bu kadar! Be” karanlıkta yatmamı daha münsti. görmüşler. Birçok uzun dal dalın ütimele karşı gözlerini “ES dım ve yerimden kumıldamadım- a. Kafam içinde çeşit çeşit MÜ” bazalar vardı. Bunların hepsini leyip topluyor, bir neticeye vari dum: Beni uyutucu bir sigar uyutmuşlardı. Demek ki bende “© şey saklıyorlardı. e deri (Arkası sar)