. > P O Ri ROMANYADA GEÇMİŞ BiR SPOR ROMANI Kefereyi Nasıl Kaçırdık? Ertesi sabah randevuya gelmedi- ler. Araya gene adam sokarak, ikin- ci maçt Venus alanında oynamağı ileri sürdüler, Yanaşmadık. Parasiyle değil mi? 20.000 leyden eçer, artık doğrusu kefe- başlıyan Kefere'yi çi- de alıştığımız. ONEF'de bir g tepelerdik. Ve bu olacak. &. Onlar da bunu anlamışlardı, ara- sn kesmiyorlardı. Adam adam üs. tüne gönderdiler, telefon telefon üs- tüne ettiler. Nihayet baş edemiye rini anlayınca akşam üstü yüz yüze gelmeği göze aldılar, oğru otele gel ntus ve Kefere Yuventus sırasız büyük bir şeyleri ye 'n disini bekliye nus de Venus ONEP'de oyni y ar ediyor, amamak için bin dere- Meğer “korku gil, ONEF'i bekliyormuş yle konturat ya- hsedildi. Tazminat ve- Tazminatla iş bitmez mn anaforcusu sürüldü. Bedavac- ların parasını verelim dedik. Kontu- » bozamayız, çok zarar görürüz dediler, En sonunda, baş para iste- meyir, bedava oynarız dedik. İşte o zaman Kefere'nin keferesi içindekini büsbütün dışına vurdu: “Ne yapsa- niz biz ONEF'te oynamayız E, müsaadenizle... Biz de mendil gibi alanda haki olmıyan bir avantaj veremeyiz Baktık ki çıkar yolu yok: geçtik, paranız da mızdaki konturatı Adam, az kaldı muza sarılacaktı. Ertes Bükreş gazetelerinde le aşağ şöyle bildirik kaleme almdı: iz kmak şartiy- müşterek bir ürk. tak di, gibi, armulusal ölçü miyan Venus ktüdirida oynamak is- temediğinden, Kefere'de ONEP'te oynamamakta ısrar ettiğinden ihtilâf gıkmış ve aralarındaki konturat ta- mamiyle bozulmuştur. Türk takımı Romanyaya gelmek için alacağı pa- radan tamamiyle vazgeçmiştir. , ildirik imzala; imzalanmaz Keferü'rün'ada yük bir muhare. be kazanmış gibi sevindi ve sevincin. den adeta selâm vermeği bile unuta- rak acele odadan çıktı ve merdiven. leri dörder dörder atlıyarak gitti, Ondan sönra açtık telefonu, Bükreş klüplerini birer birer, hatta bedava maç yap çağırdık. Kimisi an. trenmanı olmadığından, kimisi oyun- cuları sakat bulunduğundan, kısaca. sı bin bir behi bir türlü yi Bildirik verilen söze rağmen an- cak bir iki gazetede çıktı, Fakat ar- tik, bizi Bükreşe çağıran klüplerin söz tutmamazlığına alıştığımızdan al- dırmadık, aldırmıyacaktık da... Ne sare ki Curentul gazetesinde aleyhi- mize çıkan bir iki satır yazıya göz yummak kabil değildi, Sorduk, soruşturduk. Meğer bu yazı, ne gâzete direktörünün, ne sekreterinin haberi olmadan Kefere tarafından spor yazıcısna yazdırıl- | Buy ve gazeteye geçirilmiş. Direktöre işi olduğu gibi anlattık. Bize karşı çok nazik ve dürüst dav- randı, Kimsenin habe, zetesinde Yapılan bu son oyundan da bayağı İyice müteemir oldu. Kendisine teşekkür ederek ayrıldık. . Bir gece evvel ikinci maçt yapmak kabil olmıyacağı anlaşıldığı eman çocuklar, lisede belki de ertesi gün oynuyacakları ikinci maçın rüyasmı görerek rahat rahat uyuyorlardı Sabahleyin işi kendilerine bildir. diğimiz saman canları sıkıldı. Çünkü ikinci maçı oynamağa çok İştahlı idi ler ve bizim gibi, onlar da, daha iyi bir sonuçla kazanacaklarını emindi. ler. Oyuncuları hemen otele maklettik ve artık maç olmadır İçin Bükteşin eğlencelerine salıverdik, * Bükreşten hareketimiz kan Curentul'un bir yazısını olduğu gibi aşağıya almadan geçemiyece- ğim. Bakmız bu gazete ne diyor; “Fenerbahçe - Güneş oyuncuları gösterdikleri ingiliz sistemi oyunla bütün spor alâkadarların hoşnut bırakarak memleketlerine dönüyor. lâr, Ancak hakiki #porcu gibi bize günü çı ri olmadan ga- | Ji Bükreş sokaklarından bir görünüş el uzatan bu oyuncular kırılarak gü- cenerek gidiyorlar. “Bükreşte iki maç yapmak için gelen misafirler karşılarına miskin cari menfaat güden kimselerin çık- tığını gördükleri vakit oynamamayı tercih etmişlerdir. “Bu durum bize, bütün mes'uliyet kendilerinin olan alâkadarlar tarafın. dan yanlış ve nezaketsiz şekilde bil- dirilmiş “Anlatalım: Türkler Yuventus ve GC. R. R. takımları ile birer mağı kabul etmişlerdi. Ken 78.000 ley tazminat verilece miktar şimdiye kadar © Roman) ebi takımlarına v İşte T da koşmadıklarına ikinci bir delil daha! “Tüskler futbol oyn ve bize, oyun bildiklerini, futboldaki kuvvetlerini gösterdiler, İkinci maçı tertip edenler ONEF alanmın be: vacısı çök oluyor dediler. Biz bu inanmıyoruz. Türkler, Yuvcn yapılan maçtan kendilerine düşen hisseyi bile, hiç kimseyi incitmeden, almamağa razı oldular. “C. F.R. ye gelince, Venus sta- dında maddi menfaatlerin tahakku- ku kolay olduğunu düşünerek ON alanmda oyramağı kabul etme Venus alanı İngiliz tarzı oyuna mü- sait olmadığı için Türk takımı da| Venus'te oynamıyacağını bildirdi “Türkler oyunların ü hususu ik istediler apılması klüpleriniM'tki - Hüfseseni ile “şifahi surette mutabik (kalmışlardı. Tal buna riâyet edilmesini istediler ve 75.000 leyin hepsinden vazgeçtiler. Bükreşten ayrılmadan evvel biri zi- yaret eden sporcuları CFR ile maçın neden yapılmadığı hakkında izahat verdiler, ”Yazı ile Türkleri memnun etmek istesek bile, bu rümkün değildir. Onlar en iyi hoşnutluğu oyun ala- nında aldılar. Türk takımı herhangi bir Rume: amıyle İstanbulda oy- mamak istediğini ne bildirmek salâhiyı ler. Bunun sporculuğa yakışacak şartlar altında yapılmasın: da berki- terek bütün klüplere bildirmemizi dilediler ye gpaçın arsrulusal bir has em tarafından idaresini i kabul ettiler. Gin “Vaziyet böyle iken şimdi biz ken- di kendimize soralım: “Sporcu vasıflarımızı göstermek için bu budalaca harekete ne lüzum vardı? “Sporcu ve spor meral tarafından sabırsızlıkla gözel bir oyun olacağına İhtimal verilen bir maçı durduranlar, kâmoy (efkârı umumiy adi bir simsar gibi kaldıla; o Çök kibir ve sporcu Romanya halkına, doğru sözlü Romanya telerine hakkımızdaki tevcccühlerin- den dolayı teşekkür ederken, bu halk ve bu gazetelerle tezat teşkil eden Kefere'ye de sabah akşam Cu- rentul'un bu yazısını okuyarak nef- | sini ıslah etmesini dileriz. Bitti — Sadun G. SAVCI Eyüp, Fener- yılmazı 4-2 Yendi Topkapı sahasında oy- nanan bu haftaki maçlar Şehremini Halk Partisi himaye- sindeki kupa maçlarına Topkapı sa- hasında devam edilmektedir. Bu haf- apılan maç, Eyüp - Pencryılmaz takımları arasında oynanmıştır. Önce genç takımlar (karşılaşmış, maç berabere bitmiştir. Pakat şilt u- sulü oynandığı için devre uzatılmış, Eyüp gençleri 0 - 3 partiyi kaybet- erdir. İkinci takımlar maçma Eyübün se- | ti ve teknik akını ile başlanmıştır. Eyübün «ol içi çok geçmeden güzel | TAN NR a BORSA MİNİLİ 16 Temmuz SALI Sterlin Dolar 20 Fransız frangı 20 Liret 20 Belçika frangı 20 Drahmi 20 İsviçre fr. Florin 20 Çek Kron Avustarya gilin Mark Zioti Pengo 20 Ley 20 Leva 20 Dinar Yen İsveç Kuron Altan Mecidiye Banknot 32— 20,— ÇEKLER —————— Kapanış e Paris üzerine İngiliz lirası Dolar Liret Belga İsviçre frange Leva Florin Çekoslovak kuronu 12,03 621,50 0,1470 97145 4,13,30 243,83 6343.50 173 1909.32 420,50 55143 198,25 421.— 45140 63.77.55 349633 278; Çernorets - İsveç kur ESHAM Iş Bankası Mö- N. T v Bomonti - Terkos Reji Aslan Çimento Merkez Bankası me Bankası sencilik T.A.Ş, Şark i Şark Merkez Eczanesi ISTIKRAZLAR Türk Borcu 1 Kupon kesik (o 2795 T “ 260 ei Ergani İstikrazi dahili TAHVİLAT Rıhtım Kupon Kesik Anadolu 1 ve 3 z Pi Il Kupon kesik | 45,— Anadolu Mümessil Kupon kesik 45,60 ———— — — Taşdelen suyu için yeni damacanalar yaptırılacak İstanbul Evkaf direktörlüğü, ken- di malr olan Alemdağındaki Taşde- len suyundan halkın azami istifade- sini temin için, bu suyun yeni ölçü- ler kanununa göre muayyen ölçülü damacanalarla şehre sevkini ve #Ati- sının da böyle muntazam (kaplarla yapılmasını kararlaştırmıştır. Eksikler gideriliyor Çocuk Esirgeme kurumunun vilâ- yet merkezinde fakir çocuklar iŞİn açılması kararlaştırılmış olan diş MU ayene ve tedavi kliniğine lüzumu © lan bir kısım alât ve edevat kurumca satın alınmış ve diğerleri de sipari$ olunmuştur. Fakir annelere yardım Çocuk esirgeme kurumu birliği buylin öğleden sonra Esi me kurumu merkezinde toplanacak ve kurum menfaatine verilecek KI balosu etrafında görüşecektir. TOP” lantıda fakir hamile kadınlara gocuk kundak takımı da dağıtılacaktır bir şütle takımına ilk sayıyı sazan” dırmıştır. İkinci haftayımda Eyübün hâkimiyeti devam etmiştir, Santra © forun iki gölüne, Feneryılmazlılar ancak devre sonunda penaltıdan ka” sandıkları golle mukabele edebilmiş” erdir. Feneryılmar 3 - i mağlüp © larak sahadan çekilmiştir. Alâka ile beklenen üçüncü MAÇ birinci takımlar arasında 6,15 te ba lamıştır. Eyüplüler ilk akımdan #On- ra karşı kaleyi sıkı bir çember içine almışlar, ilk golti santraforları ile 10 uncu dakikada yapmışlardır. Li Hakem, bir çok akmları sebepli, sebepsiz durdurmuş, bir karara İti - raz ettiği için Eyübün sol aşığı © - Yundan çıkarılmıştır. Bu sırada E- yüp bir gol daha atarak vaziyete ta #mamen hâkim olmustur. İkinci dev- rede de ayni üstünlük devam etmiş, Evün takımı üstüste iki gol kaydet- miştir. Kalecinin havadan gelen to- PU tutuşu üzerine verilen penaltı Fe Beryılmazlılara bir gol daha kazan- ç 2 - 4 Eyüibün galibiyeti iştir. Feneryıl şild usulü yapılan maçlardan çekilmiştir, Eski Güzellik Şu Şekildedir: "Meda YÜZ GÜZELLİĞİ Mi? Yeni Güzellik Şu Şekildedir: veee Acaba, yüz mü, yoksa vücut güzelliği mi daha mühimdir? diye bir sorgu karşısında kal » mış olsaydık, ne cevap verirdik. Maamafih bu suale iyi bir cevap | verebilmek için bir kadının ilk bakışta yaptığı tesirden daha | ilerisini tetkik etmek lâzımdır. Vücut güzelliğini muhafaza için, gıda, idman, yıkanma ve saire gibi meselelere itina şart tır. Bunların ihmali, yalnız vü- cudun değil, yüzün de vaktin. den evvel yıpranmasına sebep olur. Vücutça sağlam olmanın yüz üzerindeki tesirleri inkâr oluna- maz, İvi gıda almıyanların yüz- lerindeki sarılık ve cansızlık derhal nazarı dikkate çarpar. Buna mukabil sıhhat şartlara uygun hayat sürenlerle, faydalı idmanları ihmal etmiyenle: yüzlerindeki zindeği ve renkli - lik insana zevk ve neş'e ver- mektedir. Yüz güzelliğinin esasını en- sacın srkılığı ve canlılığı teşkil eder. Bunlara erişmenin en ko- VÜCUD GÜZELLİĞİ Mi? Eski Güzellikle Yeni Güzellik Arasındaki Fark Karın için yapılan hareketler fazla, diğeride noksan teşekkü- le işaret olan bu iki zıt, şükürler olsun ki, buğün yerini daha sa- lim bir düşünceye terketmiş bu- | lunuyor. Kadın modaları ve yüz güzel- liği hakkındaki telâkkiler ve sa- ire gibi birçok şeyler yıllar geç- tikçe değişmiştir. Fakat eski heykellere ve sair vesikalara bakacak olursak kadın vücudu- nun şeklini değiştirmemiş oldu- ğu da muhakkaktır. Bu itibarla insan vü miyen bir halde olduğuna göte güzelliğe lay ve yegâne yolu her zaman | yalnız gençliğin hakkı nazarile için srhhatte yaşamaktır. Ba- yaılarm cinsiyet olgunluğun- din sonra saç tuvaleti ve kaşla- bakılamaz. , Genç kızlar azami ağırlıkları- nı 20 yaşında bulurlar, Bir kadı. Kalçalar için vücut hareketleri rma verdikleri şekiller istisna | nm vücudunda bundan sonra hâ- edilirse, yüzlerinde esaslı bir de. | sıl olan değişiklikler onun tahil Gişiklik hâsıl olmaz. Halbuki, buna mukabil vücut | işaretti kıvrımları büsbütün başka bir şekil arzeder. Bu meselede bo- Ya nazaran ağırlığın, adali te- şekkülâtın tam veya noksan olu- $u, vücudun elâstikiyeti, yürü » YÜŞ tarzı, göğsün, kalçaların ve Sair göze çarpan azanm tena: mühim rol oynar. Vücut gü- zelliğinin eski nesle ait “8” ra- ina benziyen şekli ile son on sene içindeki “1” rakamına benziyen baston gibi incecik halden her ikisi de gayri tabii addolunmak lâzımdır. Birisi Genç kızlar azami yirmi yaşt- na kadar gelişirler. On yedi sonra boy atmazlar. Bir kadı. nın vöcudünde bundan son- ra hâsıl olan değişiklikler o nun tabii tenasübünden ayrıl- mış olmasına işaretti Bundan ötürü, vücudü, zel olmasını i: kız âpora ve vücut hareketle - ne son derece ehemmiyet vermelidir. Yukarıdaki resim « lerde basit bir kaç hareket örneği görüyorsunuz. . tenasübünden ayrılmış olmasına Şu hale göre her ka- dın yirmi yaşımda ne ise, yaşı ilerledikçe ayni tenasiibü muha- faza etmesi onun tabii tenasü - büne en uygun olarak kalmasına bir işaret, bir miyardır. Bura- da yüz güzelliği ve şarmi de işe karışır. Çünkü vücudun tenasü- uhafaza etmesi yüz güzel- zerinde son derece müessir bir amildir. Yirmi yaşına gelmeden evvel kızların ekseriyeti zayıf ve na- hif olurlar, Fakat genç kızlık hali ile noksan teşekkülleri bi- |ribirine karıştırmamak lâzımdır. Kızlar en ziyade analarına çe- İ kerler. Vücut teşekkülleri ba. badan ziyade ananınkine ben - İzer. Renkleri de keza. Mukaye- se zemini hazırlamak için iki tip kadın vücudunu misal alalım: Teşekkülâtı ince, küçük ka dınlara zayıf . Daha kalınca ve adaleli olanlara da iyi teşekkül etmiş tiplere de dolgun diye- lim, Zayıf tip kızlardan boyu 1,62 olanların ağırlığı vasati ola- rak 53 kilo olmalı. Dolgun-tip- lere gelince bunların da-ağırlı- ğı 56 kiloyu geğiiemelidir, Her iki tiplerde beher iki buçuk san- timetre boy için vasati bir bu- çuk kilo ağırlık kâfidir. Buna nazaran boyu 1,73 olan zayıf bir kız 60 kilo, dolgun tipte 63 kilo gelmesi lâzımdır. Kısa boylularda, meselâ 1,52 yüksekliğinde bir kadın, zayıf tipten ise 47 kilo, dolgun tip ise 51 kilo gelecektir. Bugün makbul olan güzellik; gerek göğüs, gerekse kalçaların müdevver oluşudur. sün di- şarı çıkık olmasından ziyade si- ki ve diri olması tercih olunu - yor. Kollarda ve bacaklarda ise muntazam ve mütenasip hatlar aranıyor. Kolların ve bacakla »« rın da şişman olmamak şartile müdevver olması müreccahtır. Bugünkü giyiniş tarzile vücu- dun kusurlarını saklamak çok içtür. Gerek gece, gerekse gündüz ve spor elbiseleri kadın vücudunu az çok olduğu gibi gösterecek biçimde sıkı ve dar- dır, Erkeklerin de kadın vücu- du hakkında geçmiş zamanlara nazaran malümatları daha faz- ladır. Öyle ki, bugün vücudu mütenasip olmıyan bir kadın her zamankinden daha ziyade bu noksandan dolayı rahatsız olmaktadır. Muntazam gida almak, idman etmek ve vücuduna bilerek bak- makla bir kadm orta yaşlarında değil, kırk beşinden sonra bile vücudunu son derece cazip bir halde saklıyabilir. Yaş mesele- sinden ziyade iş baştadır,