* kaliyor. İşte bunlardan dün gör- İKTISADİ SISTEMLER ! Birtakım ikteset wleninsı var- dır, mütemadiyen münakaşa eder. dururlar: — Liberal sislemi randıman verir. — Müdahaleci sislem uyguu- dur. — İnhisarcı sistem biçilmiz kaftandır. Türk dicaret bayalma, mev- çut deksanı doküz türlü UÜcari sistemlerden hepsini birer birer tatbik ediniz. Alacağınız randı. man, aşağı yukarı, daima ayai dör. İsmine me derseniz, deyi- Hüz, her nevi / sisleme, piyasa, boyun eğecek, kabullenecek- e. Hiç aldıtış - elmiyecek, menmaun görünecektir. Cürkü, simin mütemediyen, sistem de- iiştirmenize mukabil, piyasada değişen bir şey yoktur. sa ve karaborsa, — daimı siştemi tatbik edecektir! Hadiseler Ş CK LK SOÖNTELGRAF AYNASIZ BİR KARAR Amerikada Teksas belediyesi- min bir kararı ile caddelerdeki . virajlara ve işlek yerlerdeki dü- * nemeçlere aynalar koculmuş., bu sretle şoförler, metosikletiler ar- kadan vo mukabil cihetten gelen | vesxiti nakliyeyi kolayca gürüp kazayı önliyebilecekler!.. Fakat bu karar duha ziyade 6- | radeki — kadınları — sevindirmi! İizüülür " sekülla: ikzüğüren | rahat rahat tazeliyebildikleri için belediyenin bu hareketinden çok memnan kahnışlar... Ayni saynalır karae bizde de tatbik edilse artık Köprü, Galata, İstiklül ceddesi dünemeçlerinin saynasır, halini siz bir görün.. dü- şümün!.. Bence 9 vakit, bu tedbir, ka- zaları azaltacağı yerde çoğalta- caktır... Çünkü; — tuvaletini düzeltmek güze- için ayna başlarına Loplanan Hm hayamlarm kalabatığımı ve on- ları seyre dizilenleri dağıtmak, eli tiremeden direksiyonu kırıp köşe başını tavırmak, kolay kolay her babayiğit becerebile- çeği bir marifet değildir.. BİR SERLEVHADAKİ GARABET: Geüzetelerde bazan öyle serlev- hbaler görüyoraz ki insan şaşırıp düğüm bir tanesi «Haydırtça bir cin: l Yahu cinayetin eferdicesi olur mu?, Yahat cinayetler her zaman | değil do, bazı kereler mi haydut- | lar tarafından yı ? AHMET RAUF Belediye Çamlıca korusunu satın aldı Çamtıcadaki marut Suphi- “—paşa korusu belediye tarafından yüz seksen bin üç yüz Jiraya satin " alnmuşlır. Burası iki yüz yetmiş yedi bin sekiz yüz kurk metre Mürabbar çamlık, fıstıklık bir ae graziyi ve köşkü ihtiva etmekte- (a. REŞAT FEYZİ Çok kazanç tistemi! Ne yapıp yapacak, bu meli- ceyi alacaktır. © halde ne yapmalı?, Hele, © İktasat ulemasının ga- cete sütunlarındaki Ümi () münakaşalamanlan hiçbir lay- da çıkmaz, Hangi sörlem, hangi ekol, hange prensip? Kvvelâ, bizde tcaretin sistemi, ekolu, pronsipi yoktur. İptidai, alatur. ka bâr mangara arzeder, Çalım- ma tarcı, wsulleri, mahiyoli . — Binaenaleyh, böyle bir mekanisınaya hiçhir iktasadi siştem uygun düşmez, © halde ne yapmalı?, Yapılacak şey, bu şayanı hay- ret ve orijinel ticari bünyeyi iyice tedkik etmek ve bu bün- yeye en uygün gelecek yepye- ni bir sislem yaratıp tatbik et- Bir trikotajcı ve bir yüncü ihtikârdan mahküm - dildi Beyazıtta Okeularbaşı sokağın d& 4 numarada trikotajcı İbrahim oğ'u Ersoy Ytikür suçile 55 lira para cezasına, 10 gün hapsine ve | 20 gün müddetle dükkâmeın ka- patılmasına mahlfüm edilm Kapalicorşeda Kalpa desinde 33-37 unmaralı dükkân- da yüncü Haçikoğlu Agop Mizan cıyan da Ahtikâr suçile beş lira para cezasıns ve bir hafta müd- detle dükktinının kapatılmasına mehküm edilmiştir. Her ikisinin Se cezaları kesbi kal kesbi kat' Viyet etmi, Üç eroinci ıınuı Çadırcılarda 55 numarada otu- | Tan sabikalı ersincilerden Meh- met oğlu Hikmetin #fyon kullan- dığı ve Galip, Cemil isminde iki şahsa ercin verdiği görülmüş ve her üçü de yakalanmıştır. Üü eei On iki uygansuz kadın yakalandı Son gönlerde Şehzadebaşında ve Beyazıt civarında — dolaşmıya başlıyan uygunsuz kadınlardan on ikisi emniyet müdürlüğü ah- dük kısmı memurları- tarafından yakalanarak sdihi — muayeneye sevkolunmuştur. | Moda olan pahalılılı! İstanbulda bu yıl moda olan pehalılık yaakk meyvalardan sonra şimdi kışlıklara da sirayet ettil. Bursada bile kilosu on on beş kuruşa satılan — kestanenin biraz kizsrllmış veya suda haş- danmmışı burada 80-100 kuruşa. Eskiden kilosu yirmi beş kur ga kimsenin yüzüne bakmadığı sakız leblebisi 120 ye zor bulu- nuyort, İşin garibi bunlar hem de eti- ketle, göz göregöre böyle pahalı- 'ya satılıyor. Acaba belediye iktı- Sat müdürlüğünün kontrol me- murları nerede? Yaksa Bursa kes taneleri, leblebiler, fındıklar da mı Amerikadan, Avrupadan ge- Hiyor?. a BÜRHAN CEVAT EDEBI ROMAN: 93 AŞ el aşnmnkağ BİZ C£ — Hayir, Sevgin Tilç kimsonin met- | “reK olmadı; bon de cün âşık değillm. Sevgin simi ve yallız vi Sevdi, szi se- Si sev eoaktir Kenan deli olacaktı: — Poki, ya gördüğüm çovüla, — Bnim oğlum. — Sain mit, — Evet Benlim ve Enginin oğlu... Ben Bagine Mağım, Eaginia dgağıyım. kenamın gösleri dört açılmıştı, faket Görince çocutk Bovine: *Amme, arne, mım..uyu-'ı odi İ CAN içlmi celeti, başını anlladı: — Eagin zocasımıa borkusundan hez | evirden ÇIKAMLYOR, e ae kö — ye gelemiyondu. Oğlunuza Sevgin bek- © büyüttü, | AŞK ve GÖZYAŞI Yazan ! SELÂMİ İZZET KISIM —af — Sü namu temlü ederim ki, döğruyu, haldieati söylüyorum. Ha adam bakıştılar. Alnin bakışları kaf ve dürü - idiç doğra Söyüediği halinden bolli - oluyon. u, Konan sarandı, aendeledi ve keke. Tiyerek konuştu: başka bir ad vörmek çok güç... — Kaçtım, sorup dinlemeden karı. ai mübküm öttma, eu yüz Üslü berak- tam.. — Ve masum bir çocuktan intikam ıııı;ııu. dülkatle, anlamamış gb Alinin Bakti; Tekaüt, Yetim veDullara ucuza odun, kömür Mahrukat oüsi — şehrimiedeki Mütekait, eytem ve eramile de maliyet flatına ucuz Odun — Ve mangal kömürü satmayı kararlaş tırmıştir. Ancak; bunların bedek lerinin keç taksitte Ödeneceğini ve üç aylık maaçlarından nasıl kesileceği hakkında —benüz bir | neticeye varılmamı fe Bu gatışlara özümüzdeki ay i çerisinde muhakkak başlanı'aca- #i kuvvetle tehmin olunmakta- dır. —-.—— Bozulan sokak yolları Şehzadebaşında Zeynebkümil, Ahmet Şuayb, Kurultay, Ge Türk, — Kürüçeşme — sokaklarile Fovziye caddesindeki toprak çö- miş olduğu bel xye bildirile- rek bir an evvel yapılması iste- dir, Keyfiyet tetkik olun- maktadır, Cumhuriyet Halk Partisi hüviyet varakası 'Tekmil Cumhüriyet Halk Par- olmak üze- ikare heyetleri azalıklarına geti- rilenlere de hirer hüviyet vara- kası verilmesinin teşkilâtta usul itthaz olunmşsı evvelki — geceki Dirakleraram Parti köngresinde temenni olunmuştur. Titifakla kabul olunan bu te- menni vilğyet köngresine bildiri- lecektir. Avrupadan havagazi saali geldi Avrupadan Havagazi şirketine Ühim miktarda havagari sasti tir Bunlar saatsiz olan :- hönelere dağıtılacaktır. Adapazarına bıldırcın yağdı Adapazarı 17 (HBususi) — Son yağmur ve fırtmıalar üzerine bu- raya kesif miklarda bıldırcın a- kını olmuş ve yağınur gibi sem:- dan düşen bu bıldırcınlardan he- men herkes sağ olarak birkaç ta- ne yakalamağe muvaflak olmuş- 1 tüz, J Eleme imtihanları neticeleri Orta mekteplerde geçen hafta böşâyan eleme imtihanlar bit- miş ve neticeler talebeye tebliğ olunmuşlur. — Muvaffakiyot nis- beti geçen yıla nazaran daha yük sek bulunmakladır. Düşüp öldü Yemişte — Yarırhanda oturan Mehmet oğlu Mustafa göce y meğla giderken taş merdivenden düçerek daşından yaralanarak Cerrehpaşa tastanesine kaldırı- mısas da dün ölmüştür. ' © TAKVİM © Rant 1388 | KIZIR ıvıu Deei 1561 135 — Biz İstenbula gelip ortadan kay. baldıkctan sonrfa, hemen © gün, oğlur muz da, Yumz ta orludan kayboldu, Kenan göğüs geçirdi: — Bunun için dç beni mi ilham et- Evet, karınız da, — Engin de, boa Gw çocuğu sizin çaldığınıza hölrmetlik. — Bzi şerefimle temin ederim ki töyle bür gey aklrmdan brle geçinedi, Geçmerdi de... Ali tiktnacakt, gerileği düğümlen. & — Yusufu siz elmadınız mi?. bürlen çalın söz değil mislariz! — Hayır... Ben başımı alıp Islan buldan kaçlım, intikam almıy: bıç döşümmedirm. Ali olduğu yerzg ü — Üyleyan benim oğluma ne oldu?. — İşte bum Bilçmem, bundan hiç haberim yok, Alarin gözleri yaçardı: — Sotgin Santos de Miranda'nla siz olduğunuzu BöYMöğ zaman büyük bir ümide kapıkdık. Bu ümdtle buraya gel- den. .ııüıhd-!ıpbuhu,'. Onü p ııı_mı.. ıuılıçırıı bir nokta | da, şimşlden taze kuvvetlerle. ya- | örtlan Rus iaarrurlarımın şimdiye | muyu devam ediyorlar, , Harp Vaziyeti Yazan: İ. Doğu tephesinde: Sürllagrad sokak muharebeleri- le bâlâ mukavemet ediyor. Rus müdakleri, artık Volga üzerinden de yardısı küvvetleri ve malze- kadar hiçbir melice vermemiş ol- masıdır. Volga ile Don dirseği a- rasında şimale karşı tesis edilmiş olan Alınan müdafru koltuğu, çe- Tükten — yapılmış bir hıdet gebi sürekli — aarrazlarına müthişi, Alman hava kuvvetlerinin meydana getirdiği harabi ve ölümdür. Stalingrad'a havadan hâlâ Alman bonuba yağ- muru yağmaktadır. Artık müda- filer şerefle ölmek için milendele ediyorlar. Almanlar, büyük hava kuvvet- lerile desteklenen yeni tauk ve piyade ihtiyatlarını muharebeye sürmüşlerdir. Şimal batıdan, batı- | dan ve cenap batıdan ilerliyerek ı şehrin kenar mahallelerine — çes- | çevre yerleşmiş bulunuyorlar, Hat | tâ şehrin yarısının Almanlarda ve diğer yarısının Ruslarda oldu- Ku da söylenmektedir. Bu muvaf- fakiyetlere rağımen, Almanlar uğ- radıklerı kayıpları son - günlerde veya — saatlerde azalimak için, şebri geceli gündüzlü bombala- Bu şimendifer halir hazitalarda yoktu. Almanların Stalingead- dan sonru bir taraftan Ejderhana sarkacaklarını ve diğer taraftan Volga garp sahili boyuncu şimale yürüyeceklerini tahmin etmiştik. Demek, — Ejderhana — ilerlemiye şömdiden başlar lıllıl bir de yeni Alman hrtklleıııın ge- | Almanlar | doğusuna düşen son Rus mukave- Stalingrad son giiıileriııî ve belki de son saatlerini yaşıyor Bükreş Ateşemiliteri liştiğine dair de haberler alaca- ği ada Novoresisk ciyarın- da ve Terek nehri boyunda muha- rebeler şiddetle devam ediyor. Novorosisk'in — cenup met merkezini de zaptetmişlerdir. Fakat Grozay petrol sahasına he- nüz girememişlerdir; Ruslar bu mıntakada tsarruza geçmişler ve Almanları iki meskün yerden ge- vi atmışladır, Ladoga gölü ile Vermej arasın- daki uzun cephede Kux orduları tasrrumlarına devam — ediyorlar. Bu taarruzlarla Rusların — yakuz | mevril tâbiye muvatfakiyetleri | x ekle ettikleri görülüyor, Fakat Al- man müdafaa cepbesi sağlam dur- maktdar. $ Stalingrad taarruz ve müdalaa- sı, bir imha muharebesi midir? Şimdiden böyle bir büküm verile- mez, Bunu, Rusların bırakacağı esir miktarını anladıktan soura tedkik edebiliriz; Stalingzad tam | biz muhasara altıada değildir. Rus-) lar mecburiyet halinde en iptidat | vasıtalarla askerin bir kızımuu Volgadan makledebilirler, —a Küçük memurlara erzak dağıtılacak - Devlet çötlüklerinde istöhsal olunan nahut, mercimek, pirinç ve fasizlye gibi esaslı gula nxd- deleri maliyet fiatları üzeririlen küçük memurlara teksitle tevzi olunacalktır. Eşlalir Konservatuara bu yıl alınacak | talebeler İ Konservatuare bu, yıl şan, pi- | yano, keman, viyolonsel, musiki | nazariyalı ve söhne dersleri ki- sımlarına talebe alımması karar- teskırkmıştar. Kayrtlarla- teodidi “kayıtlara bu ayın 28 inde nihir “yel verilecektir. Tedrisata da bir teşrinievvekle başlanılacaklır. MAHKEMELERDE» Saçından, başın- dan. utan ! Davacı, çok genç, ufaktefek bir kadındı. Davasını anlatınağa baş- ladı: — Ben, evli bir kadınam... Ba- na bir terzi tavsiye ettiler... Ye- rini.de tarif ettiler. Gittim,; Me- ier yanlışlıkla yanındaki. kapıyı çalmışım. Kapıyı bu ağam açtı; — Afledersiniz, dedim, —terzi Refika Hanun buzada mm?, — Evet, burada, dedi, Yukarı- dedir, buyurunuz, İnandım, ne bileyim ben? Böy le şey başıma gelmiş değil ki... İçeriye girdim Arkasından, yu- karı kata çıktım. —Arka tarafta bir odaya aldı. Odaya aklıktan Ü sonra, tavrı, bakışları değişti. Te- di, Ben razı öl- ti. Yine olmadı. Aman Allahım, cavüze Hhaz rla mayınca, tehdi Odaya hopsı böyle sey de mişü, Tam sast, oduda hapis dım. Gelip gidip tecavüz et- mek istedi. Nihayet, emeline mü- vaffak 1 amma, ben v ayrı atılıyor. Alım al, mocüm mor; — koşup haber ver dim; yakaladılar. — Kendisinden fakat, zinde, bak Ayağa kalkıp kendiri m başladı — Benim Adanada b yeğe- dir. —Annesi yirmi beş Kendisi de Şimdiye dar yüzünü görmedim. Geçen- lerde hemgireden, yani yeğeni- min annesinden bir mektup ab düm, Yeğenimin bugünlerde İs- tanbula gi Dün de ev | Kanbcaya halasına gitmişti. Kapı galındı. Aç.nca karşmda bu rdüm. — Terzi Refika Hanım burada mı? Deyince, lâlile ediyor zan- nile: — Evet ,burada, yukardadır; buyurun! dedim. Yukaeıya, mi- safir odasına aldım. — Sonradan yeğenim olmadığını, hakikaten bir terri aradığını öğrenince tek- (Deetmi Sa; 3, Bü: 7 de) -—.# TARİH MUSAHABELERİ li eZi Eski Gedikli Meyhaneler Yüz yıl evvelki namlı meyhaneler - Koltuklar - Ayaklı meyhaneler İstenbulun şöhceli ciham tuk- muş caki gedikli meyhanelerin- dön, *ümünelik, bir tane dahi kalmamıştır. Yeniçeri 'ocağının kaklırlma- sından önce acaklı akşamcıların ı toplendâı büyük gedikli meyi nelerin yalnız İstanbul surları 1- çinde ve otrafında — bulunanlaet yüze yakındı, Galata ve civatı iso'serapa meyfhane idi diyel Bu eski ve büyük gedikli mey- haneler hakkında yegüne vesika, geçen asrın sonunda lâtaif kitap ları ve gülünçlü hikâyeler yaz- makla meşhur olan — muharrir Mehmet Tevfiğin kırk elli sahi- felik küçük bir nisalesidir. Gala- talı Hüseyin adında, Çardak kul. luğundaki 66 ıncı yeniçeri arla- sının çorbacısı olan bir halk çairi de <Şehrengiz> çeşmisinde —yaz- dği destanlarında bu meyhanele- zin birkaç tanesinden bahseder. İstanbulun bu meşhur gedikli meyhaneleri, ya bulunduklar) yere, ya sshiplerine nisbetle, ve jyahut da ,0 zamanlar dükkânların üzerine unvan İevhası yerine a- sılan tahtadan yahut — madeni meselâ kayık, kule, hanter ve kafes gibi alâmeti farikalarla a- nılirda, İstanbul akşamcılarının toplan dıkları en namalı gedikliler şun- Tardı Batkpazarında: Kafesli, Han- çerli, Yahudi; Zandımkapısında: Salebei; Asmaaltında: Cevuşbaşı; Ketencilerde' Sabuncu; Mahmutpaşada: Çorüpçı hamı, Kürkçü hanı, Valde banı; Mercanda; Alipaşa ham; “Tavukpazi Bakla hanı, Y Yazan: 1' Reşat Ekrem Koçu İ Kumkapıda: Düzoğlu, Yeni Meyhane, Karıbıçak, Küçük Sam un; Yenikaptda: Kalesli; Lângada; Tandırlı, “Mermecüi, | Sarayodatı | Samatyada I çük Kuleli, Al ümüş- halkalı, Kel Serkis, Zafiri, Orma- i mas, Çekmece; Hacı Manol, Sün 'Topkapıda: Karagöz, Yeni Mey- hane, Hacı Mardiros, — Kaledibi, Sarafin; Tekfursarayında: Karagöz, En- serci Mişon, Kürkçü, Orak, Çu- bulça Nesim; Balatta: Karanlık, Kocakalfa, Köroğlu, Babçeli, Yarımbalst, Karanfil, Yasef, Enserci Nesim, Balta Yasef; Loncada: Ayvalı, Yovaşko; Balat dışında: — Dülgeroğlu, Tombet, Hacı Mişon, Haci Av- ram, Gümüşendaze, Bayraktar, Çingene Müslim; 2 Fenerde: Sokiyas, Gümüşhal- kalı, Kanburoğlu, Tanaçe) Delterdarda Kirem't mahalle- sinde:; Sakızlı, Kalesli; Cibalide; Haleplüağlu, — Laşko, Kısavet, Anastas, Y Ayoda; Unkapanında: Yeridünya, Bak Tacıoğlu; Kerestecilerde: Kandilli. Bunların içinde de akşamcısır mıb çokluğu ile meşhur olanlar: Tavukpezarında — Saraçhanı, Balıkpazarında Hançerli, — Mah- Kambrak Yenikapıda Kafesti ve ili; Karagöz, Karenlık, daki ge- dikiler idi, Bu meyhanelerin akşamcı müş terileri semtlerine göre yeniçeri- ler ve orla balli esnaflandı, Yeni- *Dayı» unvanile bürmet görüz: terdi. Tersane takımı, pa- şadın başlıyarak — Kalafatyeri, Garata, Tophane, Findıklı ve Sa- hpasar boyunca tzanan gedik'i- lerin müşterileriydi. Kayıkçı, hamsi, delküâk maku- lesi ve İstanbulun — baldırıçıplak pirpiri külhan'leri gediklilere gi remezlerdi; ya, gayet dar ve pis koltuklara giderler, yahut da, »- yaklı meyhanelerden —demlen'r- lerdi. Ayaklı meyhaneler ekseri- tle Brmeniden olurdu; dükki- 1, tezgâhi, fıçısı, uslası, hep kendisi idi, Beline ucu muz- Tuklu içi rakı dolu gayet uzun bir koyunMbağırsağı sarardı, sırtında cübbe; cülbenin ç cebinde bir kadeh, omuzuna da, ayaklı mey- hane olduğunun alâmeti olarak bir peştemal atardı. Ayakh meye haneler umumiyetle Bahçekapı ve Yemiş - iskeleleri arasındaki manay dükkünları arasında dolu-. tuktan — vücüdünün — hararetile ısıtımış Ve Sararmaş rakıye doldu- Tur, ve arkasindan giren müşte- risine sunardı; beriki de o lek kadehi yuvarlayınca, meze niye- tne dükkünda eline ne geçerse, ağzına bir lâhana yaprağı, bir ü- züm taesi, yahut bir tunp parçası atardı; çoğu da yumruk mezesile 1 anlayınca, | l | İN YU NKT lırımı lırl Eli distan.. Yazan: Ali Kemal Sunman İngiliz parlâmentosundaki ye- ni Beyanât De olduğu kadar di- ge. heşriyat da bugünlerde Hin- Teselesini - tazelemekte- dır İngiliz kabinesindeki sosya- $ nazır Sir Staflord rettiği bir yazıda lnıım 'ı'ıî distan; bırakamıyacaklarını söy- Hiüyordu. Bu hampte Hindistanın ” Bu rivayetleri teyit etmek i mükadderatı. ne olacağına dair üç senedir yazılanlar, söylenen- ler hep Mişli, çıkışlıdır. Harbin ilk aylarında, yani H39 ağustosun- da Rusya ile Almanya urasında dostlüğün tazelenerek bir de mi- sak İmzalarıdıktan sonraki — ilk deveede ortaya çıkan rivayetler göyle idi: Almanya Avrupada serbesi ka- dacak; Rusya da Asyada Rus - Alman işbirliği bu harbi başar ması için —Almanyaya edilecek yardımı, buğday, petrol ve sair ham — maddeleri göndermekten hiç geri kalmıyacaktır. ân de ortaya daha meraklı sözler cı- kabiliyordu: Hindiştanın şimalin de Rus tayyarelerinin uçuştuklar | vi ve bir gün oradan bomba yağ- diracakları... ve Saire gibl Bununla beraber o şa) doğra çıktığı duyulmadı, — Fakat Bu dedikodular ortaya daha baş- ka ihtimaller sürmek merakında olanları da harekete getirmekten geri kalmamıştır. Onlara göre Almanlar bir gün Hindistam is- tlâ etmek isterken Rusyadan is- tifade edeceklerdi. Zaten Rusya ötedenberi iktisaden Alman nü- fuzu altında bir memleket l miydi?. Avrupadaki İşler bittik- ten sonra Rusyayı hem iktışaden, hem de askerlikçe tekrar Alman nüfuzu altına almak kolay öla- cak ,ondan sonra da Hindistara Rgidilebilecekti. Bu ihtimaller çi faraziye halinde görül t İakat hec faraziyeye karşı hazır bıkla bulunmak İâzım geliyordu. Zaten geçen asırda Çarlık Rusz- yasının Asyada gitgide ilerlemesi karşısında bir gün Hindiştanın çdA yukarıdan tehlikeye düşebi- Teceğini düşünen İngilizler böyle bir hal vukyunda ne yapacakla- rına dair askerj plânlar hazırla- mışlar. Hindistanm nerelerinden çekilerek nerelerinde müdafsaya devam edebileceklerini hesap et- mişlerdi, Bu sefer de Rusya ile Almanya elele verdikten sonra Rindistanın tehdit edümesi hep hatıra gelen #htimallerdendi. Bununla beraber vakayi büs- bütün başka bir yolda cereyan et- miş oldu. Bir gün Rus - Alman n düşmanlığa döndüğü olarak da İngiltere ile Rusya ara- sındakli itimatazlık — bir ittifak halini almıştır. Lâkin Rusya Hı: Almanyanın — döst oldukları 3 ara, ba haşbin hışınnmm—ı gelmek lâzım, Hindistanın hariçten böyle bir tehlikeye uğ- rumak allerinden babsedil- diğ! o sıralarda Hindüstan dahi- | Lrde neler olduğunu hatırlamak bugünkü hüdiseler karşısında fay darız olmıyacaktır. 939 da İngil- tere harbe girdiği zaman Hindiz- tanın ne vaziyet slacağı birinci dörecedeki meselelerdendi. Hint- hletin tarafında görülen hal ise son Gerece ihtiyatla Avrüpa va- kayi'ni takip etmek, fazla bir söz söylemekten çekinmek dunıd Fakat şu sualin cevabını veter vaziyeti er:eç geldi: y — Bu He:pte İngilterenin da- yasınlı işt'rak cdılenk ona her süretle yardım . gözterilecek mi, gösterilmiyecek mi?, Sön devreye kadar da kongre © 1 mânüli beyanat ile Av- mânale beyanat ile Avrupı ve lovakya ve daha sonra Let istilâya Uğrad ve İngili küçük — metmleketlerin Mildafaa için bu barbi ğını söylemektedir. Böyl Yaya 'Hindistan da i 4"1 ve ren kfarkı kalmıyara miletin kendi mt kadde hâkim olması kaid