.g_fıo TELGRAF HALK FİLOZOFU MEKTEP BİNASI İstanbulun bir semtinde, bü- Yükçe, alışap, bir eski konak geçiyordum. Eski İs- tanbulun paşa konaklarından biri, diye düşünüyordum., iki adım daha attıktarı sanra, ka- ranlık binsvın üzerinde, gözü- e bir levha ilişti; .. Kaçıncı yeni ve temiz valarına alıştığı için böyle bir bina içinde çocuklarınını tahayyül etmek, bana hüzün verdi. İstanbul — ilkmekteplerinden birçoğu, kira İle tutulmuş bi- nalardadır, Bu gördüğüm eski konaktan daha az müsait mek- tep binaları vardır. Önü mezar hığa bakan, allında mahalle kahvesi olan, iki katlı bir ah- şap evin Üst pencerelerinden cıvıldaşarak servileri seyretti- gini de görürsünüz, Bundan binkaç yel evvel, İs- tanbulda hummalı bir mektep Z <e _llw" REŞAT FEYZİ zel binalar zevkle yükselir. Fa- kat, mektep binası inşadı pro- gramı, bize öyle gelir ki, bir parça arka plâna atılmış gibi- di fevkalâde hallece tekaddü. den yıllarda da başlanmış bina veya inşaat programı — yoktu. Eğer olsaydı, diğer bir kısım imşalar gibi, ,ıı..ı, herşeye rağ- men, onların da ikmaline çalı- gılardi. Bstanbulu imar ederken, çe- cukları da — mamur binalarda okutmak - islediğimir muhak: kaktır. Yoksa, çocuk, harap bir mekteplen bir yeşil sahaya, ve metdiyenli bir meydana, refüjlü bir bulvara çıkarsa, tezad eldden bezin olur. Güzel mektep binasının kıymeti yal- mız şehrin imarı bakımından değil, çocuk terbiyesi bakımın- da da cok mühimdir. Bu ehem- Okar?.e inşası faaliyeti vardı. Bu fanli- — — miyetin, Tâyik olduğu kadar yetin eserleri meydandadır. gözününde çatulduğunu elbette Şehrin birçok semtlerinde gü- kabul ederiz. Yeniköy ve Istinyede Galiba, hakikatte, bu harple hiçbir mülict, hiçbir gizli silâh ya- pomadı, Buza, sık sık gizli silâh- lardan hahscdilişinden anlıyoruz. Bu harp daha giyade mevcüt si- Tühların son derece tekâmülü har- bidil Göliba bu harbin gizli silühı, kevga socunda - kimbilir hangi milletin - oaşmda patlıyacak ka- baktır. yak yalmız beni götüyorlar. Bazı deliler gibi. ben de bir müddet serbest dolaşayım. Cuudan me çır AKILLI M DELİ Mİ?, Delinin mektubundan — bizim Osman Cemale bahsetim. Şöyle dedi: — Bütün iddiasına rağmea, yi- ne deli., akıllı olsa, bu zamanda, mektup yazmak için zarf kâğıt Yazcar mı?, Fakat, bir tek de ol- Sa, zatf kâğıf'a malik bulunduğu- ma göre, akıllı değil, fakal, istifçi .Pyıhhılh. YAĞLAR — Fakat, bazı tüccarda boşafın | yak İâımdir. Azsi halde muntbuntta yağı böyle gazip imzalar göreceğiz. AHMET RAUF BÜRHAN CEVAT ZDEBİ ROMAN: 58 çlmazdı. O çocuğun günabım: çekiyo- sivrisinek mücadelesi Yeniköy ve İstinye ile civarın- da sivrisineklerin çok müz'iç bir hal akdığı hakkında — belediyeye mütcadelit şikâyetler yapdmıştır. Bunun üzerine bu hususta siv- risinekle mücadele — teşkilâtinin nazenı dikkali celbolunmuştur. el Mahruakat ofisinin getireceği odun ve kömürler Nahrukat oösi; Yenikapı, Ye- Gikule ve Kumkapı — depolarına vağonlarla; Kasımpaşa deposuna da motörlerle geelcek olan odun ve kömürlerin tahrıil ve tahliye ve naküni bir müteahhide ver- mek suüretile götürü yaptırmayı karırlıştamıştır. Ofis odun — ve kümüslerin halka satışına bu ay zarfında başlıyacaktır. gea dradmeakd Romanyadan getirilen bandaj- İsrın #zamvay arabalarına takı- mas " devam olunmaktadır. Peyderpey bandaj gelmekte Gevetm etsği takdisle bazuk tram vayların çoğu sefere çıkacılıbile- cektir. e ya kitap neşredörse, Üzerime Vmxasile B'rlükte Derode've ne öğrülmeni ol gunu da yazacak. Faydası ne? Bilmiyoruz. Butun mü- makaşasını bir tsarla bırakıyoruz. Ge- genişrde, Nurullür Atacın bir maka- Bunu ci lüyorde. Nurullah Ataç bunu yazar- zen güklü mü, gölmedi mi, bilmiyo- Bizct, böyle kümyevari sarih sdres İlâvesi her zaman yazı yâzmiyan Öğ- rzetmönler için verilmiş bir karar ol- AŞK ve GÖZYAŞI : SELÂMİ İZZET İKİNCİ KISIM Onunla komumuyalım - Konuşucağız da re elacwit, — Belsi bir naber almıştır.. —— Ne haberit. — Üusulün haberini, Eza n içini çokk. — Dana kakelü yök... Bw olmas... Hom #dameoğer kaç dir yüzünü gözmedi... Göreceği Bak arasıyor... Herhalde aradığı beu değilim., yalnız buşka bir kadın acıyor.. Onu rahatsız Gimiyelim,. gidsi'im Bu sözleri öyse ser bir ahetlile süye dedi ki, Sevgin heyecanlandı. atırıldandı: — Onu Balâ seviyarsun. Kardeyini Kogi'n göödelle zeddetti: Ka getirm'yorum. Sevgin israr ettr — Mademki kıskemiyormn, demek İ ka, seviyorsun, — Ben mi kıscanıyorum?. — iğet kukakmasaydın başku bir burada başka bir kadin değil, -- Demek onun buraya — geleciğin! bilrvordun? — RBiliyordum, — Onu görmüş müyiünt, Ziüyet — No samaz? — Tn — Afkolsun sana'.. Beni aldatmak gana yakışır mıt, Ozunla kocuşmük, yüzünü bile gözmrk ülemed'ğni pek- ŞB e uğursuzluk htp sa- dan geldi. Eğer beni sevmemiş olsaya &, ı-ı. ıı mksut elurdu,. eğer ben D, ÇOSUĞUNA Bugün için belki, inşaat | mümkün olmuyabilir. Fakat, | tramvaylara takllan bandajlar | | “ihtiyaç ,, tan kast | ettiğimiz nedir?. Memicket ikteadiyatını — nyarlamak ve mamuldt le iatihlâki iğeme salemük görek. Bu- tiyaçtarı tandaşlara etmeliyiz ki, elan, Evimlize on kilo pirinç Doğu cepbhesinde; Kisak, bir evde on kic pireç | — Şimali Kafkasyada — Almanlar istilolar vidir, | yeyhtelif kollar halinde Katadeniz sahillerine ve büyük Kafkas dağ- | larımn eteklerine doğru ilerliyor- lar. Bu arada Azak denizi şahil- derinde sıkışmuş kalan Rus küv- vetleri çember içine alınınaktadır. Azak denizi sahilinde mühim bir liman olan Jeisk şehri Rumea kuvvetleri tarafından işgal edil- miştir. Mahtelif Almaa kollarının bareketleri şöyle belirtilebilir: 1 — Krasnodar şehrini zapte- den kel, Karadeniz sahilinde No- vorosisk Üüzerine yürüyur; 2 — Arınavir üzerinden petrol havzasıma girerek Maikop'u zap- teden kol, yine Karadeniz sahilin- de Tuapse Timanı isükametinde zornanlarda gayet tabil ket, bugün göyrilabi olabil mün zaruretlerinden Goğan bir ikbsadi gerçeve ver, Bu çerçevenin içinde bur Tunmak ve dışari tışmamak lârim. Ki geliyor, diye, İstanbulda mevcut her ev ikişer leneke yağ almıya kaİ- kişea, yeküncen az iki yüz bin teneke iyağ eder. Piyaca ise, iki yüz bin tene. ke yağı derhal verecek halde deği- diz. Yahut verdiği takdirde, piyasadı derkel bir. bulran başlıyacak, fiatlar aai yükelevektir, © Balde, bigün, — ibtiyaçlan — fezla MnE? alınmaması tavsiye olunettren, ihe tiyactn, dürkü telâkkiye göre anladı- | Tüarruna devam etmektedir. ğmez münada düyoç olmadığın ha- | — Bazı Rus küvvetleri, bu limea- | Tırlası hi b | darı müdafaa etmek Üzere Kara- ©O Balâe, yapıldık Ç nedir?. deniz sahiline değru ric'ut edi- Günü gün etmek., yorlar. Mağlübiyet halinde bun- | ÇümkÜ, mühtelif sebepler dolayısi- | Jar ancak ve — kısmen donanma ie, İstasbulfa, tüyük miktarda yiye- yardımile kurtarılabilecektir. ©rk emaddeleri siok edilmiş değildir. Bu Himanların düşinesi halinde En zarari meddeler, günü göcüne, | Rus donamnası dzha cenupta Poli betla, basan eati süsline; yelişebil. | ve Batum Jimanlarımlan İstifade Teökledir, Her defida — gelen, derhel satışa grandilmektedir, zarurt ihtiyaç- lare cevap vermektedir. Eğer, böyle het pertide gelen gıda maddçlırinden zühln bic kasınınu beş on kişi kendi gahsıns amisar ettirmiye kalkışacak olurm, mühim bir kutm vatandaşlar öle taratia Jüzumlu maddelerini te. min edememiş olur, çünci Baküya giden şimendiler hattını takip ederek Georgievsk mıntaka- gına ilerlemektedir. Burası Terek Kataklarınım oturdukları eski Te- rek vilâyetinin merkezidir. 1777 de müstahkem bir mevki haline getirilmişti. Şebrin - cemubunda Grozny petral havzası — vardır. İşte Almanların asıl hedefi de hu petrol havzasıdır. Alman tebliği- me göre, conuba Herliyen bu kol Bilhasaa kış girerketı, övin hemeni al aylılan fazla yağı, sabumu, eczakı, K. Buğüm, bu, hem ma- teüimkün değikdir. Hem ulmamanı lam gelen bir | Prntigorek'u işgal etmiştir. Bu va- ziyele göre Almanların Georgi- R.SABİT | evsk'i zaptetmeleri ve Grorny pet- rol havzasına girmeleri de nruh- Katil kuyumcu beraet etti T Bir müddet evvel Şiştide bir cinsyet olmuş, Leon Artinyan is- zebnde İi kuyumcu öz oğğliyle tte bulunduğunu san- dığı karıtı 36 yaşında Diruhiyi bıçaklayip ölâümmüştü. Bu husustaki dava dün netice- tenmiş, 2 İnet Ağırceza mahke- mesi, tbbıadilden gelen raporda suçlmun şifa bulmaz “bir akıl hastalığına müptelâ olduğu anla- şıldığından berset kararı fermiş- tir. Yalnız suçku tedavi altına ai nacaktır. SECE 'On altıncı asır sonlarını idrak etmiç, ön yedinci asır başlarında | / — — iki defa Sadrazam oimuş Üküz | Mehmetpaşa, âkabını; babasının bir öküz nalbendı olmasından al- mıştı, Çalışkan, değerli, dürüst, zarif; hoşsakbet bir udu.'ıdı Ha- | lepte — vati bulunduğu siralarda, Şarlı şair Mantıkt aleyti poan dedikodulardan kurtulmak için Şamdan Halebe kaçmıştı ve oradan şu kıfayı yanp gönder- Yalşti: sıvııdı bilmediler kiymetimi Hicret ettim Halebüşşehbaya; Harların çiftel izacından İltica ettim Öküz paşaya * Ayasotyanın içindeki mer- mer küpler, Bergamada bulun- muş, Üçüncü Murad taralfından İstanbula gelirtilerek Ayasefya- © TAKVIM © * Defterdar 'skelesi “başınaa deftendar Nazlı Mahmut Efendi camii verdir; bina Mimar Sinan eseridir; bu camiin minaresinm alemi üstünde, pirinçten kocaman bir mürekep hokkası vandır. Bu hbokkanın içinde bir de medeni ka Jemi varmış. Fakat fırtınalarla kopup düşmüş... Nazlı Mahmut Efendi devrinin güzide bir hatta- ftıydı; yüksek bir maliye memuru olmaktan ziyade yazısile, »e öğünündü; öyle ki, cermdlin zum. biçana oğum, aaasız, babasız, kimateiz, Kimbilr nerelerded'ri. Yine ağlamıya bek adı: — Beikt de sefclet içimdedir. belki d> Ciendi olmuşteri Köşke ülseydi.. ü Disen bu derece deli olmu- yacığım.. Bevgin bu sözleri ilk defa — duymü- yordu TEman, her firsatla bunlorı söylüyr, Sevgin d> kacasını Cüşünecek diklerine — kadar ürperi. yordu, Bu sizler Sevgnt bugür, ber 1a- zanxladen daha öğir geldi ve derin bir yekle Bagine, — Tana da briz ecil dedi. naresi üstüne bir hokka kalem koydurtarak bunu, asırlarca son- ta yaşıyacak insanlara bile dân etmek istemişti. * Zamanımızdan iki yüz sene kadar evvel, İsrartbul belediyesi, bütün dünyaya örnek olacak ka- Kaz'n göğür geç vdk attettim .. Hem 4 var?. Bü'ün ka- Bahat bam,.. Biz kendi günahimın çekiyoruz... Bevgin cevap verecekti, Fakamt Ali onları görmüştü, onlara doğru peliyordu. Kng'n karşınnda Bürmedi bir tavırla sevdibai, hâlâ da için için sevdiği a. damı görünce — birdenbire kıpkırmını oldu. Sevgine baktı. — Bakışlarında —hem Hiddet hem de teşekkür ifadesi vardı. ve meşru kazanç bakımandan si- kı bir kontrol aitında tutulurlar. dı. Bt yemekleri, kasap fiatma bir misli zammedilerek satılırdı. We bütün yemekler, okka hesa- bile satılındı: — Meselâ şuhninin okkası 18 akçeye pilâvm okkusm 10 akçeye, çorbann okkası 8 ak- , geye idi; şiş kebabi argın ile idi. Harp Vaziyelti Şimali Kafkasyada petrole Kavuşan Alman ordusu yine petrole doğru ilerliyor, hedef Grozny petrol havzası mı ? İ (Yııın: İ. S. Eski Bükreş Ateşemilileri) temeldir. Görülüyor ki Almanlar Kafkas. yada Rusları Karadeniz donanma- sından ve petrolden mahrum et miye çalışyorlar. Bunu ancak Batam ve Baküya vardıklau son- Te elde etmiş olabilirle. Bu mak- sutta büyük Kafkas dağlarmı ce- nuba aşınak İâzım geliyor. Mare- şal Timoçenke'nün asıl kuvvetleri nerededir? Karadeniz sahiline çe- kilen Rus kevvetleri, herhalde ana kuvvetler değildir. Rus sol cenabının büyük kasını ile cenuba, Kafkas dağlarının şimal elekleri- ne doğru ric'at ettiği tahmin edi- Jebilir. * Sitalingrad bölgesine gelince, o- rada büyük bir değişiklik yoktur. nehrinin demiryolu üzerinde Koteinikavo çevtesinde Rus kuvvetleri Ahınan taarruzlarıma mukavemet etmek- tedir. Almanların blr kol ile de. miryolunu takibon — Stalingrad'a ve diğer bir kol ile Astrukan üze- rine #erlemek istediklerine artık şüphe Voronej cenubumda vaziyet Rus- ların lehine bir inkişaf almya | başlamıştır. Ruslar Den nehrini bir moktada daha garbe geçmiş. ler ve sürekli taarruzlardamn son. Ta Alman kıt'alarımı 10- 12 kilo. metre geri almışlardır. Moskova garbinde Rejev kesiminde de Rus- Ter tanrruzlara devam ediyorlar. Wakat Alman müdafaası kuvvet- lidir. Hulüsa, şimak Kufkasyada Al- manlar ilk defa askeri - harekât neticesinde petrole kavuşmmuşlar- dar. Fakat bu petrokü şimdüki hal- de vtekollarile yüni benzin sarfe- den vasıtalarla nakletmek zorun- da bulunuyorlar. Y ( Reşat Ekrem Koçu) Yarım zira boyunda üç şiş dolu- #u kebap 1 akçeye sei. — Lül ve 'ınpr..ı. d.mr alazıda lane de e ağız K kokma idi. sinden gok. ev- m llur:d Hüdavendiğâr zama- mında yani Türklerin Batkan fü- tuhat devrinde kadılık eden Moila Püstem muazzam bir serm vet sahibi idi. Öldüğü zamsm, on beş yaşlarındaki oğluna, yüz yıl- lık bir ömür koyarak ve her gü- büne yüz altın hesaplıyarak 3650000 altın miras beaktı. Bu delikanlı, babasının ölümünden sonra bu serveti zamanunızdan 500 sene evwel Bursada-7 senode yedi, bir hamam külhanında aç ve çıplak öldü. * On yedinci asır başlarında Dalmaçyada Nadim beyinin ko- nağının ahırında — bir at oğlanı vardı; bu kimsasiz yoksul çocuk bir kış yolmayak su taçırken, bir kadmm kendisine acıdı ve ayağına bie çift eski kundura verdi. Bir gün Nadine uğrıyan bir kapıerr başı, bu at oğlanının çok güzel bir çocuk olduğunu görerek ya- msna aklı, İstanbula götürerek saya takdim etti. Zekds: ve iyi huyları ile temayüz eden ve adı Yusuf olan bu çocuk sarayda sür- ae ilerledi, Sultan İbrahim z8- manmın meşhur Hanya fatihi ve büyük smireli oldu; fakat eski yoksul zamanlarını - unutmadı, Nadindeki iyi kalbli kadına, ketr €cine verdiği o bir çift aski kun- Yurayı, içlerine a!lın doldurarak —- TARİH MUSAHABELERİ Geçmiş devirlerin bu hakikat- lerini biliyor muydunuz ? MAHKEMELERDE: Teyzenin üstü- Bi G ÜEN z nü mü kirlettin? Pik genç bir Ek Z veril Önce, kozldorda dolaşırken, ço- €vk maçil müşil uyuyordu. — Mübaşir çağırıp da mahkeneye girkact, uyan- di. Viyak viyak, cyak ciyak bağırını. ya beşlâdı. — Bir aralık, gi o gğıtlı, > kadar arıttı ki... Genç kadin mülemadiyen, — Kış kığ kığ kil diye uyulmya vğ- Tüşıyor, Tekal yüvru, kameti, gillüçe artlırıyotdu. Niyayet, büküm, — Çocuğa dışarıya çıkarınız. dedi. Yoksa, muhekbme yapamıyacağız, Genç kadin, mabkemenin kapısunın Gnüne çAtı, Orada duran bir kadına, —4 olur? Gedi. gu -çocuğu biraz | tukstiniz dü... Kadn, — Olur, hümşiteciğim, Cocuğu diğer kstimın kucağına deve Teti Ve dekrar mahkemtya Zirdi. Bu geç kadın, Gövacydi. Devm Bi- G, yine genç bie kadındı. Him d8 ni, keyinbiredesinin kiretydı, n anlattır emüz da, ga #abç- genç kadın, G — Piyraye, eliimdir yet iyi idi. Fakst, eltim, çok k tr. Kendisi dört haldö, çocuğ volmur (a Düna üüi GÖNE- Çocuğa gelip baktım,. dal yer. Faksi, yüzümün rengi değişini Bdsta, yor. Hizmetşi Marikaya Bmike — Marika, dedim, gel buruya,. bu çocuğa bir şey oluyor. Marika kosup geldi. Çocuğu evir- Gük, çevirdik, Her tarafına balkik. Bü- kunduğuna Göekat etmiş. — Purnmağınt #ğzma soktu. Bir de bekalım K, dâ- tiğim zaman, öldürmek İçin damağık yapıştarınıs. Kendiainden dâ- a. e. Keefüsi mü- mrılım M'ı eltimi de, vacur Bolu da güyet severim. Puat, ellier beni kukanır, Bn çöcüğün dümağına afyon #dün yapışlırımadım. Beni — kit- (Devaem Sö: 2, Sd: 6 da) Nefi, etrafına bakınıp da padişa- hım gözdesi Musa Melek Çelebi- nin, başını avucu içine — koymuş düşürdüğünü görünce, Muzadın muamımasını gu beyit ile çözmüş- tü: Meğerkim pençet viminin'al m>mehpâre yaslanmış!. *& Üçüncü Muradın da, Sadı Zamların kendisine — arzettikleri evraka arinzum — cevap k merakı vardi; işte bir Bu orzı bir daha tedkik hürhenet İdersen elbet eylersin isâbet!, * On ultıncı asiz bür belediye nizamıma göre, yani 400 sene ka- dar evvel, yangınlarile — meşhur İstanbulda her,kes, evinde bir fıçi dölusu su ile evinin çatısına ka- dar erişen bir mendiven bulun- durmada meçburdu. Bir mahalle de yangın çıktı mı, imal ve can kaygısına düşüp mahalleyi pani- ğe vermek yasaktı, bütün manal- leli yangın çıkan evin yandımına koçmağa mecburdu. tk Ön sekizinci asında İstan> bulda ayna ve avize merakı val- €ı. Donanmalarda, bayramlarda konakise ve saraylar" ve zafer tâkları ayna ve avizelerle süsle- nirdi, Hartâ, 'Tersanede yapısı biz tip denize ibdirilöcek gemiler de avize ve aynalarla donatılarıı. e Dördüncü —Avcı Mehcaet, karısı Rabia Gülnüşu çılgın gibi: geverdi, büyük sürgünlene, ykoa miya onu da alır götürürdü. Hattâ Polonya seferine bile, bir gümüş araba içinde beraber götünmüştü. B güzel kadın çaslen, Gicit ada- sının Retimo şehrinden bir Rura kızı idi, nun oğlu iken, sırf kendi gayret ve zekâsile yükselmişti. Hür dü- şünceli, doğru, derin bilgili bir sdamdı, Saray mühitinin işine getmedi; aelettirmek İçin gu par- lak fsatı buklular: Ahmet Muh- KAbdülarizin Şeyhileimtarı ——— dan Ahmet Muhtar Efendi, Ayae | tar endi, bir gün Kadıköyüne sofyadda Safranbolulu bir turşucu» | geçerken, beş çıfte kayığına, bin- Moskova'da neler oluyor ? Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Bir kaç gündenberi gelen ha börler, müttefik politika udarda- | Tinin Moskovada toplanmakta o dirilen politika adamlar şunlar ©r: Cumhürrelsi Ruzveltin şahst bir mesajını da beraberinde gö- türen Amerikan Göntrüli Brad- ley, İngilterenin Kuybişefteki büyük elçisi Sir Ardhibald Kerr, Amerika büyük elçisi Amiral Seşnley, Röylere göre, Amerika- | vun Ahkara büyük elçisi Mater | Stcinhard, Hür Fransa komile ae Yasında General Garrenu ve bek ki de İngiliz Başvekili Mistar Çörçil. Çörçitin Moskuvada bulun duğu İngilizler torafndan teyit e- dilmemiş olmakla beraber, Baş- vekiltn Ammerikaya va | yahatter | bu ziyaret neleri ioap ettinen sebe- be-geknce; şimdiye xadar bir çole yeti ile alâk Berlin, Çürçilin sey. kında bususi bir müta'ca yürü enemekle beraber, İngiliz Başve ' külfrin daima buldanlı vsşyot lerde seyahat etliğini ü rek Moskovaya seyahati hakkıne daki hükmün verilmesini de halk cüküzma bırakmaktadır. 2— Bükreş bir adım daha ileri giderek, görüşmelerin Gmitsiz va ziyelte olan Rusyayı —münferit sul teşdilüsüne girişmekter d koymak için yapılmakta olduğu- zu bildiriyor .Fakat bu Büukreş baberine göre, Almanya, ancak kayılsız ve şartsız teslim olmak şartile Rusya ile sulh olmıya ha zırdır. Halbüki Rusya Bükreşe göre, ümitsiz olmakla berabor, bu cümitsizliğir henüz kayılsız vardırmadığından şarla bağlı - lan sulh teklifi reddedi'ecektir. S8— Üçüncü bir zümre, Mosko va görüşmelerin Sibiryaya kara lan taafruz ile alâkalı saymak'a dır. japonyanın Rusyaya kerşi lan Brruza geçmesi için Üvsat makta olduğu ö'edenberi söy niyordu. japonlar muharebenin ilk safhasında Anglo - Saksonları da moşgul olduklarından — Rusya ile mesele çıkarmak — istememiy Jerdi. Fakat artık Urzak Şarktaki Anglo - Sakson alikaları tasi ye edilö'ğinden japonyanın Rusya i- ie hesaplaşmasına sıra gölm' yit Şimdi Moskovada, böyle arruz gelirse Angla - Saksonlarıa Rusyaya ne şekilde yardım e- cekleri meselesinin görüşülmekte olduğu ileri sürülmektedir, &— Nihayet İngiliz kaynakla- ından gelen garbi Avrupadaki i- kinci cephe meselesi etrafındaki haberler, Röyterin siyasi mulrar ririne göre bu mesele ile alâkadardır ve hattâ mihver- ciler de bunu bilmektedirler. Röyter diyor ki: «Mihver mahb- filleri bu diplomatik teşbbüslerin çok mühim hâdiselere aiâmet tap- Kü ettiğine kani bulunmaktadır. lar. Bunurila beraber, umum yet Ytibarile mihver mahfilleri görüş- Tmelerin mevzuunu iknci cophe- zün teşkil edeceğini farzeylemiye daha ziyade eğgindir.. Bükreşten gelen suth teşebbüsü fakkındaki rivayee.müstesna oi- mak üzere, Göğer tahmin ve fa- reziyelerin bepsi de doğru olabilin. Rusyada vaziyetin ümilsiz de e- “mezse de bethalde iyi olmadığı meydandadır. Almanya, — bütün Rusyanın Üüzenline yüt- Tenmiş ve kış gelmezden evvel harekât; tasfiye etmek karcrn- dadır, Fğer tasfiye etmiye mü- vatfak olursa, hayp sona erindie bile, Afmanya rahatlıyacak — ve (Devacti Sa: 3, Sü: '7 dey miyerek alelâde bir şahıs — gibi İdarei Mahsusanın Fevuid adıne daki vapuruma binmiş ve bu su- retle zillet Mn:rek Şeyhuhı- TAmlığın şanına nakise işti! Şartae, tevlen olecak — dereceye japonya tarafından girişilecek oe —