9 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

2 —SON TELGRAF— 9 AĞUST0s 1t e e HALK FİLOZOFU Suiniyet Sabit Olmuştur Böyle zamanlarda, mülletle- çün rulm — İmatihaa — geçiriyor. Yalnız fiatları koatrol işini ele alaaz, B harikulâde ve sis temli mürakabe dabi, millet rubunun imlÜhanda alıcağı no- ta bağlı bir zemberek halinde- dür, Her sümte valandaşımn üca- mi hüsnüniyet göstermesi, tzm bir ahenk içinde mutabakati Tazmmdar. Fesat bir dimağı mü- rakahe edecek hiçbir vasıta ve âmkân yektur. Bir şekrin, meselâ İstanhulua ticaretini ellerinde trlanların €a a7 yüzde ellisialn köt yetli insanler olduğu, son iki yıldır, gün gibi aşikâr el- muş bir sakikattir, Resmi ağız- farın sezaket cümlelerine bak- mayın, Sözde ticaretle iştigal * edenlere itimadımız pek za- yıllamıştır. Sebebi hasiltir. Bil- hassa, son bir yil içinde, envai tüirlü bokkabanlıklarla, hem Haâadiseler MT NLK TEMİZLİK AMELESİ Temiztik amelesi buhranı ma- lüm. Bu, eski derttir. Bir rivaye- te güre, bazıları, temüzlik amele- düği için 3 - Olira gündelik istiyor- Tarımış. 20 bira ayhıklı bir işe fazla talip yok. Bir gün hiç amele balunamursa, Belediye, bu 3 - 4 Kina gündeliği ev sahiplerine versin, herkes, kem- di çöpünü dökmiye rarıdır. NE YAPILIRSA YAPILSIN Amerikadâ yeni yapıldığı bildi- zilen dev tayyarcler 12 tayyare taşıyormuş. Bir nevi hava tayyare / gemizi, Bir gün bakacaksınız, gök- yüzüne asılı hava uçuş meydan- İzrı da vücut bulacak, Fakal, bü- rum olan devletler, bu. Tin sun'ilerini yapıyorlar. Meselü, — sam'i kauçuk gibi. Eğer, issanların aklı varsa, ge- lecek bir umumi barp için, sun'i gıda maddeleri yapmak çarelerini AHMET RAUF 5500 lira müküfatlı bir coğ- rafya kitabı yazdırıdacak Maarif Vekâletince ik mektep- Verin dördüncü ve beşinci smıf- Tarı için 2 cillen mürekkep bir coğralya kitabı yazılması nüsa- bakaya kommuştur. Birinciye üç bin, Öenciye bin, üçüncü, dördün cü ve beşinciliği kazananlara da beşer yüz e müsklst ver lecek- tir. Yenicamiin uzaktan görül- mesine mâni oları bir hâil — Hminönü meydanıma sahil kıs- mına tesadüf eden yerdeki beton Kman antreposu blasının yekık ması belediyece İlman idaresin- den istenilmiştir. Buma sebep; bir hayli masraf edilerek açılan E- minönü meydanı ve Yenicamiin uzaktan bu bina yüzünden görül- | t ı AŞK — Eğer beni seviyoman desi, bana Bir gey sanmazım, ve ben nereye Hİ- dencan oraya gelirsa, u? * SEL YAY S T TTT PT N T AAA EDEBİ ROMAN: ve GÖZYAŞI REŞAT FEYZİ bükümeti, bem vatandaşları çok müşkül vaziyeliere sok- , Ticareti böyle fev- kalâde zamanlarda, bir vurgun- culuk vasriası telâkki edenler, manlesef vz döğü, çoktur. Bevlet mal saklamayın de- yapmışlardır. Fiatları yükselt- meyin denilmiştir. Fiatlar ala- pildiğine yükselmiştir. Kalite- de hileye sapmayın, denilmiş- tir. Akıl ve hayale gelmiyen iğtişaş yapılmıştır. Banları kim yapmuştır?. Ne ben, ne de mahalle imamı. Bu bizde, kisi çok kötü, hazin bir şekil almıştır. — Notmal 2amanların avdetinde, bu işin becakımı tüe- car geçinen bazı hokkabazlar- dan sormak Tâzımdır. v — Her kazada bir | köpekitlâf istas- “yanu yapılacak Belediye. lemizlik işleri mü- sayesinde köpekler ve kediler gitlikçe azak muşte. Bu husüustaki mücadeleyi gödetlendiren Bminin hazırladığı yeni bir proje mucibince keza- larda mevcut glan temizlük evle- rinde birer köpek itlâi istasyonu- Bun tesis olunması takattür et miştir. Beton olarak birer oda ha ünde yaptırılacak olan bu. istas- "yonlarda öldürülecek — küpekler 'yine betondan yapdacak çukur Tara körmü'eceklerdir. . ——ti olunmıyacak Yerli Mallar Pazarlarından he- nüz Hiç bir pamukfu —mensuat kuponu akyamış olanlara tevzi- 43 bu ayın 16 gaci cümartesi ünü akşanına kadar devam o- acüktır. Kupon altek arzu edenler o güne kadar Beyoğlun- da Rum kitisesi bimasrviaki, Ka- diköy ve Üsküdar Yerüi Mallar Pazarlarına ve İstanbul cihelin- âe de citönedii umum mücürlüğü arkasındaki sebilde çalışan tevzi mnamurlarına müracaat edebile- ceklerdir . O günden sonra artık kupoa tevzi olunmıyacıktır . Bozgün, normal zemünlürda olmadı- inlz için, vapur ve trenlecimlade yal €u miktacını — arttıytıcak teşvik — cüld tedbirler almıyoruz. Bilitie, yakandaş- Jara, kat'l raruret ve Tüzuen olmüdük. Bsöyahât ekmemelerini Kvsiyo ©- İstanbulda ise, münükale meselesi, yurt içindeki münakaleden doha geniş ve fersti vesiyolla öeğildir. Şuhir için- de de, Kai zarunet ve Jüzam olmadan, hemnşehriler ianşayla seyabat - ölme- enelkdizler. Bir çok tedbirlere beş vu- büde iggal etmemek suresiyle, bu tod- birlere yardam etmelidir. BÜRHAN CEVAT 56 ÂMİ İZZET BİRİNCİ KISIMI rüh bir İlktaahar günü, termiz ve sade Biymetiş ki küdın kol kola gesyon lardı. Kadımlardan birinin büyük bir yeis içinde olduğu halinden belliydi;. Köz- deri ekzala hezin —hasin — bukiyordu, — Bvet bakışlırında derin dir elemia iladesi — Sona bayatmı: — vaktediyorum ça güçlükle yüzüyor, srka- Büyles. Fasat bi gün karşıma bir | daşinin köluna dayatıyordu. tökip çıkarssak olarsan... Birdendire durdu: K — Ne yaparmar, — Voruldun mut İstemen — biraz Kd düşüneneden oowvap verdi: — | dinlenelim. — Seni öldürürüm! Genç kadın içini çakti: Bic kaç gün sonra İtalyaya hareket ler, fekat İstenbula sala Tardı, Kenan Dağli bünm Gat'l karar WEEMİŞL. İKİNCİ KISIM KARANLIKLARDA — BELİREN işıK ıı O bekoelz garışin bir gönç tasi andır — ladiz — İki adım akaca. yorülüyorüm, biç halan yok. Parkin tahta kanapelerinden bizine . Böralisrinaa — çocüklar öy- nuyardu. Bir Perşambe — günlü idi. Park — çok kalabalık değildi. Beş Ga işsele, yirmi Otuz çocuk gelip ztçişorlar, koşup eşymuyorlardı. Yagin gözlerini çocuklardan ayırar Birdenbire ağlamıya has- : | / Easabalarda açılan | panayırlar.. eri içinde, hör yıl açı- le maghr olan Kasü- ve iylidal sergi veye fuardır. Büyük b iktaadi ehemmeniyet! hedıdir Nodgal zamdalarda, İznir Falrının | uyandırdığı geniş hareketier vüxl tatmalıdır. Hatınmında Kaldığımı gö Te, bir üüf evvel İstanbuldu da yük dir Börgk Veya fuar açıkmas — dü- yünülmüştü. Yerli Mallar Sengisinden Bahsetmiyonan, — Baaetı, bu sergi, —soe | yıllarda, hemedense, ehemmiyelini bi- | Tüz kaybetmiş, beklenen ildisedi dey- daları temia edemez olmuğtu. O kar dar ki, bir çok Ermalar, sereiye zocla | işürek etüriliyordu. Demek ki, bir fuy- ü olmuyardu. Olkağydı, Grmalür, teha- Tükle iştirik edeçlerdi. İstaribul İçin tasaryar edilca vty, İzmir Fuanı gita, haztü andan datm mü- zemmel ve her yıl açilacak olan bir SYK vey Fusedi, Sotima, araya barp #irdi, Eibette, bugünkü şartlar alında Döyle bir şey düşünülemez. Fakâl, yürün, nötmal zamanların av- ditünde, İstanbul İçin, ker yıl açılıcak Böyle bir sezi veya büyük fusra ne kadar giddetle nüşaç vardır. Büyle bir dumran yeri, şeln plümanda t0e- a Dimiyoruz. — Geniş bir aha JkDIpelir, Bu funrda İstanbu- Tun heryeyi gömterilme kdir, Mahaulltı, Bcek yerlen, eğlence- Teskya pameyırlorı, Givar kausabular ve Baltâ, daha uack şehir ve kasabalar Bctsadeyatı için çok faşdali - olmaklar dür. Pu panayıcların banp yallaşında dahi Saydası oluyor, Çönüdi, — panayır, teiyük ve farla rekmbele yer syıran bir garardır. Baraya, —hetkes acdıdını bulmak ve aenz almak için gelmekle- Gir, Böyle dadık zamanjarında ist, ara- Geğıni bulmek, harr de ucuza temin et Kzok, eibette büyük bir emel dır. Fuann, sczginin, panayirin daha kike ÇöğA, daka mahalli olanı pemr yerle- aidir. İstanbu'un muhtelif sesatlerinde, hefkamin muayyen günlerinde kurulan <yezarlir mediet, Buralara — görlenlen intan Harp Vaziletij Maikop petrol havzası Alman işgaline girmek üzere, Stalin- | | | | grad istikametinde büyük bir taarruz başladı ! ( Yazan: İ B. Eski Bükreş Ateşemi Değu cephesinde: Stalia ve Don kavisindeki Kus | müdalna tertibatı şimdi hem cep- bedea ve hem de cenuptun Alman taarruruna uğramıştır. Stalingrad dar mehri henüz aşamamışlardır. Fakat yemi kuvvetler getirdikleri ne bakılırsa nehri aşmaları ihti- mali biraz daha kuvvet bulmuş- tur, Don ve Sal nehirleri arasından di demiryolu — boyunca yapdan —Ahman taarruzu büyük . bir Res mukavemetile karşılaş- Duşta da Stulhrgrad'a değrtn ara- zi kazanmakta devam ediyer, Rus- | lar, Staugrad'ın — 150 kilameltre | conup batısında ve demiryolu ü- zerinde bulunan Kotehikovski muharebesini - kaybederek mevzilere çekilmişler ve Al xarlalı börlikleri Ia şehrin şimatin. de Sialiograd demiryolunu doğu iztikemetinde geçmiş bulunmak. tadır, / ! | | | | | Bu vaziyete göre, Stalingrad ve Don kavisindeki Rus cephesi çok yakın bir Alman tehdidi altma göirmiştir. Buslar bu Alman taar- Turzlarımı kıramazlarsa, aşağı Vol- batı sahiti lunduğundan geçen sene Dinyeper batı kenarında Kief şobrinin kur- şılaştığı ümkisiz vaziyete düşe- cektir. Şimeli Kafkasyaya gelince, Al- man taarruzu hedefine varmak ü- Tağbetin sebebi medir?. Bu pazâr yer- derini çoğultmayı, Battü, bâzı sönkler. dt her gün kurmayı düşünmüyor mu- 14 ağustosta — başlıyacak olaa mült oyunlar festivali esnasında testip heyetinden ve mütehasız teczilenden mürekküp bir jüri he- yeti gazinolarda halk arasında dD İaşarak en ucuz ve ayni zamam- a €n zanif giyinmiş bayanlara tesbit edecektir. Bu bayanlara fesirval hatırası oğrrak muhtelif hediyeler, zarif sun'i çiçekler da- Bedacaktır. Bu hediyelori kazan mak için de bayanların ucuz ve | Zait giyinmeleri icap etmekaedir. | © TAKVIM © — Denlmki de bu yaşta olacaktı. Ascadaşı İliklerine kadar ürperdi: — Hâlâ unutmadın mi?. — Unutmiya imkün var mı Sev- git gndi, Aradân uzun yıllat göçmiş, ne n- gn eğlunu, ne de Sevgin — kocasını bulmuştu; küçük Yusufla Kepan Dağ- hdan beç bir baber Azımamışlardı. Ömürleri beklemekie ve ağl geçmeyi, Yusul çalındıktan bir müddet soara Eriğla — haslalanmiz, döneeliş, doktürlar Tzaldi — kesmişler- d Bivcize nev'inden — kurtaldu, üÇ ay yölüktün sonca phkyet — kalkabü. &, Fökal çok zayıf düşmüşkü, Eğer Yusuf ölseydi — belki bu derece büyük olmeyacaklı; amına bit yandan ümül bir yandan Bizlik kedını harap ediyordu. Biülp tü- Kenisiyen bir işkence İçindeyci, AZ ile de görüşmüyordu. artık. Mont — Karlo'da bir orkedraya yere Teşti, b Üc sönüdir. oruda çalışıyordu. "Devaşm Varı iki genç kadın Sevgin e En> | göle Tarı lamakla | FeSiz kavanomuz, zahiden — deliya | zeredir. Bu hedef Maikop petrol havrasıdır. Bu arada Krasasdar'ın T deri Voroşilofsk şehrini aldıktan sonre cenmp istikametini bıraka- | cak batıya dönmüş ve Kaban neh- | rimi geçerek Armavir ile bunun 50 kilemetre cemup batısında Kur- | Kalkas dağları baddi zatında bir eri ganeya şehrini işgal otmiştir. Şim- di bu Almın kıt'aları, hem daba şimalde bulumun Rus kuy vetleri- nin gerisini kesmek ve hem de petrol havzasına girmek maksa- dile Armavir - Maikop demiryolu boyunca ilerlemektedir. Belki de şimdi petrol havzasına girmiş bu- Hanmaktadır. Ruslar büradekl kuüvvetlerini Karadeniz kıyılarma — doğru geti alarak kurtarabilirler. Almanların bu muvaffakiyetten sonra Batum ve Bakü üzerine yürüyüşe devam edeceklerine ihtimal verilemez. müdalan hatlıdır. Ve esasen son- bahar getmek üğeredir; bu, Rus- yada açağı yukarı kış demeklir. Almanlar Maikep potrol havza- sını işgalden sanca serbest kalan bir kısım kuvvetleri Stalingrad tephesine nakledecekler ve aşağı Velga boyuna yitrüyenek Astra- kan'a kadar ulaşmak İstiyecekler. dir. ———M—M—M—M.iE— Leyli ve meccanilik imtihanı- na bir haftada şehrimizden 400 den fazla talebe müracaat etli MAHKEMELERDE: | Meğer üçü kum- | panya imiş! | zennde dava ayumrak kab Wide gevirdi. — Anlat Gökalim Şefik, dedi, masıl dölandırdilır seniz, Düvset Yefik anlatmıza buştadı; Sullanlanrarmızlar geçiyordari, Dün skzam vökti... Örtlie darar. Su, ba Taralldaki Glüde bit . Öbünü de konuğuğorlar. Bu, — Dünüda verincm, diyer, Soke- | a alarım da, yizmi Hiraya vermecı, — | bt de, f “— Sta bilicek, diyordu. Benen de | fazla: paraaı yok. Eiüer yiratiyg ve- | Tirsca. alırım. | Uuyuşamadılar. — Bana da bir palto Yamea, * Şuna bir — bakkyim; - decim. Paltoya baklım, Fena değl. Bu sa- manda, yirni beş Üraya bir kolu bile çıkmaz. — Sen nt deliyorsun buna aşizim? Dedim. — Yüdl beş, dedi, — Pek Alâ, ben alırım, dedim. — Suraya gel de, dedi, say baka- laza parayı. bir ara sakağa girdik. Küdar pürüm verdi. Çikarıp Otuz yörmi böş Tira saydın, Parayı cllnden Faliyorsun, Ha7, Dedi. Çekip eladen — pallayu aldı — Bu, benim peramı alaa da, elinde para- larla koşmuya başladı. — Bon, pallo e- Vede ikelma, — Aman, dedin; beş Dra verdi — Palto benilm, dedi. Çalmış, salara &en yükaladım. Sen koş, arkasından gelişmiye bak, — İyi aklıma getirdin Gedini. —Arkasından — hem koşmua başladını, bem de bağınmıya,.. bön ona — yizml Danyeabirim, Devlet besabına alınacak leyli ve meccani talebeclrin kayıtları- na ayın birinden Hibaren balşan- dığını yazmıştık. 7 gün zazlında müracart edenlerin saşsı dört yünü tecavüz etmiştir. Bundan da bu yıl leyli ve racccimi olmak styen telebelerin —her yıldan fazla olduğu anlaşılmaktadır. e glll Çamlıcanın imarı Çamlıca ve civarıtın güzelleş- tarülmesi ve imarı için belediyece gerelce ar olan proje- 'nin yeni inşaata müteallik kısım darından hariç olan — esaslartnın tetbiki kararlıştınılmıştır. Çamlıca tepesinde modem bir oeel binası yapılması iş. de harp- ten sonrayı bırakılmıştır. Bicaz ileride, elinde paralarla tut- falar, Meğer, bunlar üçü — kumpanya izsiş. Deni tavlıyorlarınış. Ne çalındığı yarmiş, np de bir gay... Or g, Hümü, Gerandi. Üçü de, çare- Biz, itiraf eöler. Şahitler de dinlenli. diükten zapra; musmunların sabika - getlerindeki bir thtlâfın halki İçin ye- miden sabıkalarımın — sorulmasına — ve üçüzün teridlerine kurac verildi. Davacı, — Bi şirmi beş lva? Dedi, Tkdan, yarın Karar vereceğir. Ka- randan aanra alırsın! Dodi Dövaer, matikerieden çıkarken, — Paramı buldum ya, diyordu. Bu- gün olmazsa yorın olsun... Ne zararı vürt... HÜSEYİN BENÇET —— PAZAR SOHBETİ —- Gayet Fenni Bir Makale NE İDÜĞÜ BELİRsâ BİR KİMYAHANE! “Ateş' yak, buharı yok, makine- « yok, bu ne biçim bir kiniyaha- nedir ki ne ustası var, ne kalfası, ne çırağı. Salt 0 kadar mi ya, kazanı yok, kepçesi yok, şizesi yök, kavanozu yok; topu yok; havanı yok, borusu yök, eczası 'yok... Hulösa biçbir şeyi yok, hu- Usa yokoğlu yok... Fakat boyanın en hası, çeke- Hoş nehaş dütün kakuların en hatırı sayılanları, ilâçların türlü- sü; çeşnilerin çeşitlisi; yehirlerin €en öklürücüleri ,panaehirlerin en Bazli, rieri, boğucuları; ferahlatıcır ayıkıcıları; ayıltıcılari hep msız, katfasız, çırakaız şey O, püördon — profeafrsüz; dekansa; döçeneiz İmzansız; kepçesiz; şi- tüpsüz, ha: vansız, borusuz, cezasız ve ne idü ğü belirsiz acaip kimyahaye ne- redc? diyeceksiniz. Buna kümi A- merikeda; kimi Almanyada; ki- mi İngitterede; kimi Fransada oömeh! dryecekler. Fakat bu de- (a sesi | Giğim ne idüğü belirsiz, ve dünya ahanenin da eşvla; koskoca ki a Ünst- | bir ucu Amerikada isç öleki ucu Ayustralyada, bir ucu Ge ise Öbür ucu İskandi şettaliye, ududuya; semuda; ayvaya; in- mona; portakı gl bere; maydanoda; teredtuna, 1M naya; pırasaya, kerevize; sarmı- sağa; bakkabağına; hayara; ma- —— Yazan: Osman Cemal Kaygılı rulu; etginara bülün o canım senkleri, şekilleri; tatları, acıları, kokuları; mayhoşlukları hep o ne idüğü belirsiz; aeaip kimıya- hane verir. Karpuzlarla kavunların kimini yuvarlak; kimini yumurta biçimi; kimdni kınmızı, kimini sarı, kimi- ni beyaz yapan bu kimyahanede bu şekâ ve renklene göre çekir- dekleri ayıran ve yeni mahsüle ona göre şekil, venik, çeşni veren kimdir acaba? İncirlerle hurma- ları ravak gibi tatlı yapan bu kimyahane — bunlar için acaba kesnx şeker mi kullanıyor, toz mu? Bir bahçeye yanyana dikil- miş olan karadıtdla armudun, şef tahi ile ayvanın; helvacı kabağı ile domütesin; mısırla patlıcanm; hıyarla fasulyerin; narla Trabzon hurmasının baya, biçim, tat ve çeşnileri nasıl oluyor da birbirine rışıp bunlar: birer yamalı boh- çaya; birer #fureye; daha doğ- Tusu: benim geçen haftaki ye- mek tarifelerim gibi, bunları bi- rer Rbur cubura — dönaürmüyor acaba?. Babçemde yerken — dü- dak, dil kabartan, damak tutuş- turan, boğaz ütüliyen; gözlenden duman çıkaran halis muhlis Ar- Kavut biberde — olgunlarının iç- leri yürek bayıltan üzerleri tirfili köy kavunları yanyana; sanmaş — Golaş büyüyüp kemele geldikleri halde ben biberin yiyerlere van- Gaımallah çağırtan —acılığı zerre kadar kavuna geçiyor, ne de bal kutlusu kavunlarıa reçel tatldığı bberlere sirayot edüyor. Fakat bunlar o ne idüğü BİZ; Eşsiz ve acaip kimyahanede kaklıkça böyle olayor. Sarmisak- Ja nene, kokü cihetinden bürbiri- 'ne en çok yanbakan birer nesne- der. Bunlar dediğim kimyahane- de yanyana kaldıkça benlikleri- bi, benlilderindeki 6 kendilerine hat kokuları olduğu gibi sakları far. Lâkin bumları oldukları yer- den çıkarıp ihisini yanyana bir tabağa koyun, ertesi gür bakar- sınız ki ne sarmısak — sarmeağa benziyor, ne de nane, naneye... Kumuzı tuypla bayır turpu... Bunların ikisi de tarp. Fakat bırıları orada birini büyük, birini Küçük, birini kepkurmızı, birini #imsyah yapan kimdir? Posta> kale v yuvarlaklığı; o dış ve iç renkleri; o güzelim tadı, çeşniyi; suyu; çekirdekleri'veren ve son- ra da onu dilim difim Şapan n midir, cin midir acaba? Diyecek- niz ki — Ne indir, ne cin ti halis muhlis toprakoğlu- topruktur, Ben de size derim ki: — Taprakoğlu toprak tekbaşı- ma bu işleri göremez. Taprakoğlu taprakla birlikte suoğlu su, hava- oğlu heva, iklimoğlu iklim; hele güneşoğlu güneş, hep birden, el birliği e bu işi görüyorlar. Gö- rüyorlar anvma bunlara su işleri kim öğreti? Toprak olsun; su olsun, hava olsun; ikilm olsunç güneş olsun; bunlar Amerikadaki Flâdelfiya kimya enstitüsünden mezun değiller a... OSMAN CEMAL KAYGILİ giyorlar. paltemın | meşgul deki ! LA NN Ğ | Bi , Beklesin; Sözü.. Yazan: Ali Kemal Sunman İkine. cepheyi açıp aşmamak nakaşalar arasında İngilizi nutu dm. Büşka mösclelir e avrdır. Bunların özerinde düran- Jarın nedediklerini bir hulüsa e- Yarak gözden geçinmek — darbin hak, istikbak ve harpten sonra dünyaya verilmek . tenen şek- din ne olacağı bakanından — belki faydak olacaktr, Diyorlar ki: — Bu hasbin pek çok zeğkülü- tına, bundun sorra daha da Çıka- gçak sayığız. derilerime rejmen Angosakson tarâlı neticeyi kaza- nacağını ket'i bir ümit ıe umu- yor. Bu böyle olmakla berabı yalnıu ümit küfi değildir. ve Rusya sonuna kadar Güğ de ondan sonra Anglasakson ta- rafı varkuvvetâni topliıyarak Alh- manyanın . üzerine , yürüyecektir kalaklı sözlerde İngiliz nun edebilecek hiçbir Çünkü müharebeyi başkal derek İngillerenin ondan sonra #üsmk Süretle kâr semin edeceği- m düşünmek acıdır, bunda İngi- Tizlerin izzetinetsi için bir acıkk vardir. Hakikst şırdur ki İügilnere ve dngilizler bu batp başltdı başle yük üç senedir büyük- bir tekâe — Mmülün türü safhalarından ge- . Bu harpse dahâ müessir we faal bir ral aynamak emelinin ne kadar kuvyesli olduğu gün geçtikçe daha iyi aplaşılıyor. O-, mun için: ğ —iHele evvelâ Rusya döğüşsün, | biz arkadan geliriz... diye düşün mmek olsa olsa cökiden İngiliz si- — yasetinin pek ziyade söylenen kumazlığına yakışır gibi görünür dü. Bugünkü hanp ise yakız İn- — gilterenin aplamatlarını — değil, her tabakadan — İngiliz halkını eden ve onu düşündüren bir hörptir. Onun için muhartbe- yi başkaları etsin, zafeni başkar ları kazansm, zafer ile iftihar et- mek de İngillereye kalın... İçte rında büyük bir aksülâmel belir: mektedir. Ne şimdi, ne de bun- Gan Sonrası için dünyaya yanlış bir zan yayılmasın istliyorlar. Bu yanlış zan şudür: — Yardım Amenikadan gelsin. “Aknanlarla da Ruslae döğüşsün. İngiliz kuvvetleri de ellerindeki yerleri bırakasın. Sonra hürp ka- Zanılırsa bundan birinci derece 1 iftihar hissesini yine İngi- hzler duysun. Propagunda mücadelesinde b" da büyük bit yer tutmaktadır. Dünyanın İngilereyi böyle tanı ması için mülwer tarafı 42 çalış- mayor. Halbuki Franssnin Avru- pada yıkılmasından sonra yalhız başına kalan İngillere harbe de- we etmiş, Atlas Okyanusu har- biride Alman deniz kuvvetlerine karşı dayanmış, İngiliz adalarının idilâsına mâni olmuş, daha evvel Rusyaya taarıuz etmek — isliyeni Almardarı mümkün olluğu ka- dar geciktirmeğe çalışmıştır. Fa- kat İngilterenin bu haepteki nodü * asıl bundan sonra olacakdlır. One hazırlanıyor. İngittere öbür müt tefiklerinden sonraya kalmama Kısıkh nahiyesinde dahi 'T. H. K şubesi açılmış, idare heyeti — seçilmiştir. Türk Hava Kurumu- na Usküdanda yapılan yeni yalık tazhhüt ve teberrular devam et- Mmektedir, Hurda demir taciri FTh, | mi Önsal, emsâline nümune ola- cak tards kendi arzusile hava kurumuna 100 Kra teberruda bu- lurmüş, ayrıca taalihüdünü de — birden veemiştir. * n V—' lik mehtep talebeleri için Ükmale kalan ilk mektep tle belerini yteiştinmek — maksacdile Halkevlerinde olduğu gibi Çocuk Bsirgeme kurumu kaza ve nahi- ye şubeteri de kürslar armağa başlamışlardır. Bu meyareln tih 'merkez nahiyesi Çocuk Bsir- geme kurumu da ilk mektep ta- Tebelerine bir ikmsl kursu açmışe tır. Kayıdlar her gün yapılmak- tadır, 4