5 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —SON TELGRAF— 5 AğĞUS10S ısit —e E eee eee HALK FİLOZOFU İLK DEFA Ben demişlim, dediğim oldu, gibi «fahriyesler yazmaktaa boşlanmanı, Fakat, bir. mevru üzerinde, bir iki cümlemi çok Körmezseniz, bir noktai suza- rimin nasıl galebe çaldığını Beni ökumok lâtfunda bulu- man okuyucular, hâfızalarımı * yoklarlarsa, Belediyo İktisat Müdürlüğü vazifcleri üzerinde çok durdüğümü — hetırlarlar, Son Telgrafın kolleksiyonları bunu jebat eder. İstanbul Bolediyesi teşkölâtı göniştir. Hor iş meyzuu üzeria- de meşgul olacak ayrı bir da- iresi vardır. Bir de İktisat Mü- biz iş yoktu. Yahat da, diğer bir tabirle, birçek işler bu da- ireye verilmişti. Fakat, bunlar nazariyaf halinde kalıyordu. Hadlse"_-r : tnda SON,.TELGRA MAHRUKAT OFİSİ j Odun ve kömürümüzü —akdınız mu?. Ben, Malırakat Ofisine bel bağladım. Fakat, bir tek düşün- cem, bu milesseşenin ismi etra- fanda toplanıyor. Malâm ya, şim di, efisler pek sevilmiyor. Şu odu- Dw kömürü eve atsak da.. , Ondan sonta Allah kenim. VÜCUTTA İSTİFÇİLİK Evvekce çok yemek yıyen, fa» kat, şimdi, kendisini rejime alış- tıran bir dostum, on kilo kadar kaybettiğirden memnan bir hal- de yanıma geldiz — Çak seviniyorum, dedi... Bir diğer arkadaş şu cevabı vere | di; — Mammnafih bu eamamda, vü- | cutta et yağ istifçiliği biraz lâzam değil mi?, TAVUK VE KUZU Yavüukların Natı ateş pohasına, Haber verildiğine göre, üç liraya kadar dahi satılan tavuklar var- _ır—;ı. eskiden üç Hraya kuzu olı- ni Desenize, evki kuzular tavuk ol- du! VİTAMİN VE MEYVA Moyvalar bir türlü ucuzlamı. yör, Halbuki, rivayet ederler ki, mübareklerde bol miktarda vila- Mnip vardır. Bir ari — Vitamla kıymetli bir maddei Bidaiye değil mi?. Elbette mey« yalar da pahalı olacak.. AHMET RAUF Zafer ve tayyare bayramı hazırlıkları 30 Ağustos Zafer bayramı har zırlıklarına şimdiden başlanmış- te, Yakında vilüyetle bir komis- yon toplanarak bayramın gürel bir şekilde kuttulanması için bie program hazırlıyacaktır. Her sene olduğu #uri dabi ol Tamtşkem cp uef nir büş “BÜRHAN CEVAT EDEBİ ROMAN; 52 KAMSİURUUi dt üüü AŞK ve GÖZYAŞI Yazan ! SEL BİRİNCİ KISIM — Artık aynlalım dedi, / burakınız | d ben önden giğayim, dedikndu yap- Masınlar, * Ktirsn Hürmetle eğildz — Emredersiniz, Ködina yol veni, Kadın iace, narin, harareli elinl u- aatir — Hlimi sabilirminiz. Ve yine beyae düşlerini — gösterereik Kaml düdekları gö ümsedi. — Sizinle karkc yıllık dast - olmadık sur, Kenan yastılan eli öçmü: — 'Olmek işterdim... — Ban del... kendi kecdine söylendi: — Güzül kadıti İlk gençiğinde sevdiğ kadından d kacü gözmemiş olan bir çaktik ça Belediye teftış iheyeti kadrosu REŞAT FEYZİ Çünkü, müleyyidesi ve kâli sa- Tühiyeti yoktua, Halbuki, İstanbul gübi bir şe- birde, Belediyenin İktısat Mü- dürlüğü birçok işler yapmak zorundadir. Ve bu işleri yapa- bimak için de, bu daireyi her mevi salâhiyet ve müeyyide ile teçhiz etmek gerektir. Bugün, şehrin iaşesi, kontrol İşleri vesaire bu daireye bıra- kılmış sayılabilir. Belediyenin teşkilâtı bir Vekâlet teşkilâtı kadar geniştir. ııııı şehirler- de belediyeler üzerleri e çok iş alıyorlar, İstanbul Belediyesi 'de bugün ayni vaziyete girmiş bulumuyor. Aradan geçen zaman ve hâ- diseler, ıııu.. iddalarımı te- ütehassisim. Ne Belediye- mizin, ne de İktisat Müdürlü. künün, beni utandırmıyacağına | İmanım yardır. Valinin Ankaradan avdetinden sonra genişletilecek Belediye teftiş heyeti kuttrosu- nun eski iaşe müdürtüğünden devredilen memürlarla da kâfi derecede ve yeni vazifelerini tam | bir şeküde başaracak vaaiyelte takviye edilmediği anlaşkmıştır. Teftiş heyeti, Valnin AnkaFada yapacağı temaslardan sonra çok kuvyetle takviye olunacak ve ye- mi müfettiş ve memurlar lnd- Tolk geni; a Vali ve Bolediye Reisi Ankard- da bu busustaki yeni kadroları tasdik ettirecektir. Yeni kadrolar gelkdikten sonra piyasanın tam ve $ıkı kontrolüne Taşlamek abil olacakne, Kızılay Beyazıt nahiyesi büyük bir sünnet düğünü hazırlıyor Beyazıt nahiyesi Kızday kucu- he tarafından bu eyin 15 inde Cuğaloğlu Çihtesaraylar bahçesin net düğünü tertip olunmuştur. Bebas> askerde ol veya fekir kimsesiz bulunan çoçukların sün- * net edilecekleri bu düğüne şehr g Tümizin bir çok maruf hanende ve sezendeleri e Ertuğru! Sadi Tek tiyatrosu iştirak edecektir. Mektep ücretleri Beazi husus? mekdepler, önürüzdeki derms yi başından itibur! | gekca be ücretlerini bir miktar daha arttıra- gaklarmış, Kulağımıza büyle bir şey çalındı. Daha norma) zamanlarda bile, bir kısım husust mektepler (yerli ve ecnebi dabil) ossca fsala öcret alı- yonlardı Bilâhare, bugünüü şarklar de- İayisyle, ücreder bit miktar arturı- & Şimdi tekrar arttırılacağını ümlt et mök istemiyoruz. Bu takdirde ücretler, Bile roleri için tehammül edilmez bir bal alır. Bir mekten, heryeyden evvel, Mİ İZZET | —.. adının Süzan olduğunu söyüyon bu Kadın bir hasika telâkki ediğebiliedi... | Konaa, birlirine zıl duygülanın to- | Böri altında — odasına gini... Sevginim hatıresı, ihânetinin ocş gönlürün sü- Teti arasıcada kayboluyondu, Yeni döyanlar, beklenmiyen — heyo- cunlar, acıyı unuttummAka, aanan küm dar müçesirdi, -H Bir ay sonra Nisle, Monakada, hü- tün Kot d'Amür'de, geaç ve zenöin bie #Ç ve güzel metrral Süs zan WOrgandi için yep'ah çılgınlıklar düllende anlaşıyandu. Tüks, bu delilik, bu müyenerler kendinden Törek bir çift at de muhteşem bir aca- b satın aktı. Süran hazyün başka bi tuyalgile görünüyerdu,. bir an'kağ içabi, — sünmet ayıdız. Çocukları daha siyade yazın ve Ağus- e Ayında Böcmet ederler, Topluca yapılan sünmet vemiyetleri de bu ayda Olur, Pikdden sömmet düğünler deha fuzk Ja gürültükl pazartılı elundu. Ru münari sobttle #iyafeklac veriliz, içkiler hazı Tagör oynatirim . Diye gewetelere bir yazı yazdırmıştı. Hayali bilmem kün?, Büğün, hilâ, sünt düğücnüne Kara- göacü çağıran aileler ver mi?. Hokka- Baz galibaş sünnet düğümlerinin daha ziyade yartşan bir eğlöncreklir. Kara- öR ender eyamtılır. Ha günda çocekları, sünnot ol tü yalağında — yalerken, — Kacaglı. zevk alırlar mu?, Oraa da bir Kaeaçledir. Karugde'n Haati Gekin TaBözün muhdworeleri, Hiğölyadın örler. vösa're, büzün İçin “anlaşılması çok Süç şeylerdir. Karagözdeki epri- deti anlamak — içla, eski Hürleçeyi iyi Bilmek Tâzündır. — Buşürdeti çocuklar, battâ, Gelkcanlılar, Karagöaden fazla bir tevk alıngrorlaraı, bunun sobeple- bİFİ de andır. Olra alsa, şimdi sünmet olan çocuk- lara, eğlence izin, — anema seyretlir. Bilhasa kovboy Ciğmle- | başıldıkları eğlancı . Gçenlerde, bir gazetede kiçük bir yazı oktmuştum. Amerüçada bir sine- ma mükendisi, —begünki #lmlerden kac defa duhâ külçük ve evlerde pös- terilmiye mahma, yeni — filmler imal elmiye Muvnffek olmuş. Dü fimlerin gakieleri de tüçük, kallanışlı birgey ülnü Galyebilrek ve Sim görmüei. İiyorsz, burman büyle, her evde bir de | #etaos makânesi bulunmesk, dömektir. | Arzüık 6 zamün, kira ile Glm ajmak falıyor, Çocuklar bir de evlerda sin; ma işlerile mecgul olurma, onlürin zev ikine pâyan yaktur. Bele, yakıı şene- jerde, ev sinemaları, bugüintei redye kadar tasmmüm çdebilir. R. SABİT Terzilere makara, iplik dağıtılıyor | Şehrimiz terziler camiyeti ta- Tafından “aza olan esnafa senkli dikiş makacalari ile biclikte zin- | cirdi, tülekli el ve makine maka- Taları ile tiyel ipliği tevziatına Gazi bulvasının Unkapamı - Se- raçhamebaş arasındaki kasmında bulunan binaların istimlâk mus- gele'eri ikmal olunmuştur. Bu- Taya bir buçuk milyon lira sarfo- lunmuşlur. Ceddenin her iki ci- hetindeki arsalar yirmişer metro derinlğinde olarak — ayrıldıktan sonra mütebaki kısımları arzu edenlere satılacalıtır. © TAKVIM © | kümüar aynuyar ve mütemadiyen - zanayozdu, kazandığı paralart da met- Tesi için bol bol sartediyocdu. O mevsün, hiç bir şeye şaşmıyan sa- | bilin krulı yerine yoçt, Güvercin mü- gabakasında birincliği kasandı, Ççek Bayramında arabdası birlnciliği aldı, | Avruğanın ea kibor alelenni, en za- İ Tf ea Şik Amdınlarını tanımaştı; her. kes onün verdiği #iyatetlerde bulür mak için can akyondu. Görüşmediği insanlar yalız ve yal- ma kendi valandaşları idi.. Bereket versi © sene İspaayodan belli — başlı kürst gelmemişi, Kazimada — doluşan | Ki öki İspanyal d sorgüzeşi arfıyaa, | me HdT ğü belimiz kimselerdi. Sünter de Mirandi gibi bir seilende — semenilerle etbette konusmazdı. Avuç dolusu para hanetyan keneli- ni eklenceden eğlencey veren, kumar- dan başka bit şey düşünmüyen bu İs- pahyolun pok ender yüzü güleesi, ha- #in hazin konuşması çok bişinin nüetri gökkestimi çekmişti, TUzun uzun konuştuğunu duyan — ol- zpamıştı. En coşkun eğlence ortasında bile ııü durüyor, tek tük h—ı—'&ı d yaralı Harp Vaz iyeti İki tarafın tebliğlerine göre Kafkas cephesinde vaziyet ( Yazan: X, 8. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Doğu cepbesimde; Azak denizinin şarkında Rus ardcılarının mükavemeti - kırıl- muş; birkaç moktada Kuban neh- rine ulaşdmıştır. Bu Alman ha- beri. Kuçevskaya bölgesinde (Azak denizinin şarkında) kanlı muha- rebeler cereyan etmekte ve kasa- balar elden ele geçmektedir. Bu- rada memleketlerini müdudsa ©- den Don ve Kuban - Kazakları Rumen süvari kıt'nlarını karşıla- mıştır. Bu Rus haberi, | Vozoşilafsk şehri evden eve yu- pılan şidderli mücadeleden sonra | zaptedikniştir. Bu Alman haberi. Salık bölgesinde (Voroşilelsk'un | şima! bölgesinde demiryolu üze- | Jinde) Sovşetler düşmanın pid- delli tacrruslarını püskürtilikten #onra yeni mevzilere çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu Rus haberi, Don ve Sal mehirleri arasında (Çinlismskaya çevresinde) değu istikametinde ileri harekete de- vam edilmiştir. Bu Alman haberi, Çinlinnşkaya'da matçı muhare. beler olmuş, Sövyet topçu ve tank. ları karşı hilcumlarda bulunmuş- | lardır. Bu Rus haberi. Düşmna büyük Don kavisinde hiçbir netice vermiyen mukabil | taarruzlara — devam etmiştir. Bu Aklnan haberi. Kletzkaya bölgesinde İtulyan- lar tarafından tanklar himayesin- de yapılan birkaç taarruz geri . Bu Rus haberi. İşte aşağı Don dirşeğinde ve şi- mali Kalkasyada dört muharebe bölgesindeki bundün ibarellir. Biz, okuyucu: Tarımızı eti bitaraf bir görüşle ay- | u—ış—m—.»;_.. dan önce tebliğleri böyle HİKÂYE Okuma Meraklısı Çocuk anktıyordu: — Çok Okuma meraktsıc.. Çö- cuğum diye söylemiyorum. Amr zma çok okuma meraklısı... Yer- de bulduğu küğuları okuyar... Bazan ben, isyan edeceğim geli> yör: Artik okuma, 'bu kadar di ye... Söz dinlemiyor ki... Ah, si- ze nasıl söylüyeyim, Okumıya venmiş kendak.. Ben, bu okuma meraklısı ço- cuğu evinde gördüm. Soluk açık mavi sarartma bir oğlandı. Yaşı, ancak omu dokluruyordu. Bu çocuğun okuma merakıanı, bir türlü arlıyamamışım. Çünkü, bir teviye bu cokuma Benlln oA için açıktan ki- taplar tstiyordu. Çocuklanın oku- yabilecekleri kitapları — aramak, bulmak da bir mesçledir. İşi gü- cü bıtakzp ben onunla nasıl uğ- raşırdım? Bu, anneye, babaya söylenmez amma, aile memnun olur ya, me- sele kafmaz! Bve uğradığınız zaman, yeli, serzenişki bakışorlar: — Kitap yok mu?. Bu, çocuğun istediği kitaplar- dir . Her zaman hatırlamanıza im- kân var mıdır bilmiyorum? Vautulmuş değil, hatira gek mee, Hahuki onlar, hatırlanma- kina- Gidiydesuruz, konuşuyosunuz. Yine bu kitap Kilındısı orta! tıbyor. Kaçmanın amkânı Metbaalarda biraz tanaşıklığım var. Bu kitaplardan — issyorum. Hiç düşünmüyorlar, deste' halin- de veriyorlar. Ben, menmun, yo- Twm düştüğü bir gün bu okuma merakfısı çocuğun evine götürü- yör ve kitaplârı veriyorum. Bvde bir sevinç. Sevinç uyan- durdığım içi bende de bir sevinç Aredan haftalar; aylar geçiyor. Ayni dosumun evine — uğcamış bulunuyorum. Okuma meraklısı çocuk yanaşı yarı | Tinde mütelea edilmek gerektir. Çemberlitaş - Beyazıl tramvay yoruz ve ondan senre tehminler. de bulunuyoruz. Bizim fikirleri- miz ve tahminlerimiz ancak İs- viçre ve Stokholm gibi bitaraf matbuatın askeri yazılarındaki fi- | kirler ve tahminlerle uyguu dü- şüyor. Mareşal Timoçenko ardır larının mahvolduğu, Rusların ve- nup cephesinia yıkıldığı manza- rası gözününe geliyor. Malbuki, sizatejik darum ve düşmanın tü | yok. azzşm üstünlüğü delayısile Rusla- rıa vaktinde rie'at etmesinin mah- volmasına delilet etmemesi şek- Belki Alman sağ cenahı, petro- le doğru koşuyor, hedefi Rus kuv- | vetlerini yok etmek değil, Maikop | petrol kuyularını ele geçirmek | dediğimiz zoman da bu mülalca gerip görünmemelidir. Fakat bu- gün Almaa zırhii ordusunun bır hedilö yürüdüğü ertık tm gibi | aşikârı —assrmar —i ee caddesinin çirkin ve pis vaziyeti Çemberlitaş Ae Beyamt arasın- dabi tramvay caddesinin asfalla tabvil olunması hazırlıkları mü- nosobetile buredaki kanalizasyon borüları tebdil — olunmaktadır. Fakat amele ekipleri pek 27 o duğundan #ş pek yavaş gümekte ve yavın şu sıcak günlerinde bo- rulardan etrafa yayılan çamur- lar ve kolkular hem civar halkın sıhhatini tehdit etmekte ve hem de tramwaylarla veya yayan ge- çen yolcukarın tiksintisini mucip okmeaktadır. Dün bu vaziyet be- | lediye resliğme büdirilmiş ve için tesri olunarak amelt ekip- lerinin famlalaşlırılenısı — süretile bu en iştek ve kalabahk semtin ve cadklenin Çirkinlkten kurta- TAlması temenmi olunmuştur. — Hepsini okudum. Yenleri. ! mu? Annesi; babasış ablaları; hele ablaları yalvarır gibi bakıyorlar: — Yeni kitap getirmez misiniz? Ben, ne matbanlardan, ne de kütüphanelerden kitap istiyen a- almdir. Amma hetıraca kırmazlar; şayet istiyecek olur- sazm, kitaplarını seri halinde de- vericler. Verirler amma ben u- | nu istemem. Arnma jher şeyin bir nezaketi vandır. Ço- cuk kilaplarını istediğim matbaa ve kütüphanelerden tekrar, ne islerim? Hattâ istesem de ne çı- kar? Venmezler mi? Hiç düşün- meden verirler, O hakle, ben, ne düşünüyorum? Bu; doğru bir iş değildir. Hal- buki, benim ahhaplarım beni uı— Tuyorlardı: — Gidin alıverin, ne olur? Bunu yapmadım, yapamazdım. Çünkü kitapçıların da kendileni» re göre bir besaplörı vardır. Bir kere istersiniz, belki içlerinden hoş görmezler amma, ses çıkar maslar. İkincide, yine ses çıkar mazlar amma, nevirleri döner, Durup dürürken neye, onlarla kötü kişi olayam? Bünu- anlatmak müşkül Amr ma, benim çokuma meraklısı ço- cuğ> u olan aileye de istedikleri Kitopları bulmak, daha müşkül. Dokülee, bazan dostluklarını fena zoehiyorlar. Mecburn kirap alacağım, Amıma nereden? Han- tün dostlar, kitaplarını veriyodlar. Bu kitapların üzerle- rinde <idare», dbattah gibi dam- gülar vardır . Bir gün, bir ahbaben evine gil- miştim. Çocuğu, kitaplar karışt- rayordu. Meruk bu ya, Kitaplara bakmak istedim, Kitapların ço- - ğu damgalıydı, İ son, sana, nizeml fsiz üzerinden ikara- MAHKEMELERDE: l Kelin merhe- | mi olsa.. Hukuk mühkemelerindca - birkzdey- Giler, Müddni izülel şüya davamı açe egi — Eltndkm, &iyordu., ben söylüyoe- rum. Ya alsın, ya satan! Evin köy- mek gekilen Üç bin Kraydı. Şimei, dekiz bin Jraya müşteri var. Faket, 'ben kemdim başlı biğema ma! zahibi almek isiyorum. Ya sekiz bin İlfa h- gebir Gört bin Yahut da dört bin Jira verip evi ai- ah Güle güle kullancın, Eğer görüm kalırea, görüm çıksıa, Müddelalayl de, — Elendun, diyordu.. parama olsa, eğer Gört deği, beş bin verip, alk bin venp alnamam köinat yüzüme tükürsün, Amma, neylyeyam kİ param Mahkeme, bazı — olbetlerla Wüküki İi muhakemeyi boşka güne tiraktı, | Mahkemeden çıktılar, Müddelrleyhin kolusa birisi girmiş- M Müremadiyan aâylüyardu: hiç merak eime., benism, el- hümdüliLAk biraz param var, İsler- aiüliş, bulütüerü himeşlat dört bin Hraya alırıra. m, İstersen, evii yarım Ğİ | , Don -. Yak. e Beyim, Üzülme,. bir şeyler söylemiz yanımda yürüyen brisi, — Bak, gedi, şumu Börüyor musun? palavracının — biridi; Ük de parası vama yüzüme Muheldeak bir önİnvere- H kafese koydu bile.. | Herit cüsdenmi matun? Het Görmüyor. musur.? , Bit ga Berite ge, Bana inanma, moleliği yaktar. güZdANUN CebİNE koy.. — parantn Büt'ğinle resmidir, Ulan, kelin merhe- ai olsa kendi başınş sürer. Filhark müdeesi yürüyen dernden çıkandığı beç tave ön İiralığı saydı. Reoim yanımdaki adam, — Eyvah, dedi, Hem da &ll kira... Gi elilik. Hay biçare adam hayi Allah sana akıllar versini HÜSEYİN REHÇET Ahbabırmın, matbaalarla, —kü- tüphanelerle alâkası olmadığı i- gin; bu tuhalıma getti. Çocuğa sordum: — Evlâdm, bu kitapları, ne- zeden alıyorsun? Çocuk gayot tabil: Z Mekteptlen, dedi. Şaşırmıştım. Acaba, matbealar- hltlıphirelel. mekteplere neşri- Tn göndermeğe m! başla- rdı? Buna hiç aklam erme- mişti. Çünkü benim bildiğim mate baalar, kütüphaneler mekteplere, açıklan kitap göndermezlerdi. Çocuğa sordum: — Mektopten nasıl alışorsun? — Arkadaşlarımdan. Yine anlamamıştım: — Nesil arkadaşlarından, Ar- Kkadaşların kitap me satıyorlar. Çocuk başın? salladı: — Evet, kitap satıyorlar, Fakat bu kitaplar, hep matba- alardan alırmış üzerleri kitaplardı. Bu kitaplar, hangi ço- cukların eflerine — geçebilir. ve hangi çocuklar satanlardı? Muammayı çözemedim, Gümz- ler geçli Bir gün, oküma merak- Tsı çocuğum evine girmiştim. Yi- ne benden kötap İstediler: — Peki! dedim. İçime tuhaf bir şüphe girmeşti, uğu çağırdım: ee O kitaplar nerede? — Yukarıda. — Getiğide, eksikleri varsa te- mamhyalım. Çocuk şaşalar gibi dutdu, ke- keledi: — Kötaplar vir şrkadaşımda... Ses'mi çokarmadım, Başka bir arkadaşanın evinde, çocuğun e- lünde, damgalı bir kdap gördüm; Ssördüm : — Çocuğum, bu kitabı nereden akkn? — Mektepten , — Nasıl aldın? — Bizim bir arkadaşenız vas dır; hep o, satar! Çocuk, bana «hep; o; satar» « anlattı; benim sokuma meraklısı çocük: değil miymiş? MAHMUT YESARİ Praya Dant vemin, |. aa DİRİ YU RUUİN |ingilteredeki ordu. Yazan; Ali Kemal MA Geçen sasrını başında İugiltenir nin Napalyon Bonapart ile bÜt yük bir gallesi vardı. O zamanldk İngitlerenin amirslleri, devlet damları ve generalleri, asker VE| #övil hepsi bu gatleyi baştan ai manan çaresini düşünüyorlardk Nöpolyon Akdenize hökicn olmar | Ba, Mısırı elinde tutmağa çok ıı) raştı. Avrupa kıt'asına hâküm of düğu zamen da kargıdaki İngir tereyi yok etmeyi düşündü. BO yalnız hayakle — kolmiş değikditi Kendince maksadına — göcüreceli €n kestirme yokdan — yürü Kalstı. Senelerce süzen İngilterer | Napolyon mücadelesinde şühnel | kazanmmış — İngilizlerden Amiral Nelson, General Velington, başr vekillerden Pit ile Foks en halır ra gelenlerdir. Napolyon zamanını bilen o w rın başmdaki türlü gücültülerii karışmış olan İngiliz şalri Byrotl da ona olan hâyranlı pek-hoşa gidebilir. Elverlit ki dediğini güzel olarak diyebile sin. İngiliz şatri bunu farlasile ıv pabilmiştir. San'atkâr şairin zamanm meşhur olan lqşnıhi için de ltife kalıklı, lâkin keekit Batırlar yazmaktan kendini alas madığı görülüyor, Meselâ ilk sıs ralarda Amiral Nekonun — pek şöhret kazanmış - olduğu halde sonradan İngilizlerin merâkı 0e“ duya, ordunun generallerine dön” düğünü söyler. Gerçi Bonapartıl Akdenize kâkim olmasma — müânl olan Nekondur. O zaman Amirar ln şöhretini duymsyan kalmadi. Fakal nihayet kaç sene vonra Nas Ppolyena karada mağlüp etmelk zarureti beşgösterince — General | Velington meşhur oklu, hazırlar 'nan ve yetiştirilebilen kara ordur sıdur ki vakti geknce İngilizleri daha ziyade meşgül etei. Donane ma işini görmüş, lâyık olduğu mertebede allkışlanmıştır. Ondam sonra bir gün alkışlanmak sırast orduya da gelmiştir. O böyük mücsdelenin başatılmasında ge- çetn devirler sınasında İngilteree muvaffakiyet İmilleri sıras sile işlerini görmüşler, haklarını almışlar olacak. Şair bugün sağ olaydı İngiltes renin ordu ve donanmısna bit | dc hava küvvetlerini ilive ederdi. Hava ve deniz kuvvetlerinin bu harpte şimdiye kadar çok İş gör rerek memleketin alkışlarıra na- B İöyık oldukların; gösterdikle- rini söylemekte de bugün bütüm İngilizler ittifok etmektedir. Ha« va ve deniz kuvvetlerinin çok iş göndüğünü söylemek İngikerenin kara ordusu daha az alkışlanıyof demek değildir. Çünkü İngilteres de hazırlanan ve yetiştirilen aöre duyu bekliyen pek çok iş vazdır. Yeni ordu bu büyük harpte hiç bir suretle kendini donsnmadan, hava kuvvetlerinden sonra gelen üçüncü derecede sayılmağa razı olmiyacaktır. Amerika Haticiye Nazırı geçen gün öyle diyordu: — Harp düşmena taarruz edir lerek kazanılıe. O halde İngüteredeki ordu da bu harbin neticesini getinmek işin ,de kendisinden bekleneni yapma- ya bir gün çağıtılacak. ı— Bmmııınnînm Bu molozu kim kaldıracak ? Peyazitla Genç Türk cuddesü- de On sökiz Sekbanlar sokağında Si murarada oluran P Karıtay yazıyori — «Üç hatta kadar evvel Te'r #on İdaresi tarafından Bayazıllan Falihe dağru yeni kabla - dö üzere sakaklarda açılan ler kapatılddetan ve üzerli dirimi yapıldıktan — sbara ceadı kalan küme kümv inokular halâ kaldırılmadı. İkamel olmekte ol fOn sekiz Sekbanlar) vi aa kaklırılip cadklönin eciei he Hne gekrilmesi Tâzındir, Alixü> danlara — öhümmüyetle — nazarı kkutini celdederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: