17 Temmuz 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

17 Temmuz 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'“iı"rı'ı.(:ııîE HALK FİLOZOFU EV BU İstanbulda ev bulumamuyor. Fakir Başını sokacak bir oda, orlta halli iki üç adalı bir ev, Üst tabaka münasip bir apartı- mean, zengin lüks bir daire arı- yor, No oldu?, Şehrin nütusa ma arttı, ikametgâh sayısı mı azal- dı?, h - Bu süallerin cevabını doğru ve kat'i olarak vermek kolay değildir. Fakat, şimdi, oldukça mühim bir kısımı halkın sayfk yelerde bulunmasına rağmen, şehir içinde boş ev bulmak cid- | di bir mesele halini almıştır. Ben, şöyle bir tahmin-yapı- yorum: Yurdün diğer köşele- rinden gelip yerleşen vatandaşların sayısı çoğalmak- tadır, Buna mükabil, harp do- layısile, yeni opartıman inşası 8 -4 sene evvelki hrrile devam etmliyor. Bu vaziyette, bir ika- Hadiseler-; arşisında SON TELGRAF DİLENCİNİN TORBASI Son günlerde dilenciler çoğal- mrş olacak ki, kafile kafile topla- miyor, Daha dilenci ço- ialmamıştır, dilencilerle mücade- leye şu günlerde daha ziyade şid- det verilmiştir. Meselü, bir dilencinin torbasın- dan altın çıkıyor. Buna hepimiz hayret ediyoruz. Fakat, dilenci iyi bir kadın çantası alsa, 70 - B0 lira verecek.. binaenaleyh, etbette torbasına koyacak.. buna, ne diye, çaşıyoruz?. MÜHİM BİR ORDU Filistindeki Yahudiler de, bir ordu teşkiline karar vermişler.. bu hâdiseden, dünya harbinin artık ne safhaya intikal ettiğini anlıya- Ti ordu, muhakkak Ki, dünyanın €n ucuza malolan ordüsu ölsenk- tır. Çünkü, kimbilir, nasıl bir tasar- *uf zihniyelile hareket edecekler. dir?. 'TAHTA KURUSU Tabta kuralarını imha için ye- ni Bir ilâç meydana golirilmiş, gazetelende roklâmını gördüm. Fa- kat, tahtakurusu, eski, ahşap ev- kerin gakinlerinden idi. Şimdi mo- dern hayat yaşıyoruz, kibarlaştık, Kübik apastımanlarda, kübik eş- yalar üzerinde oturuyoruz. Hilâ, evlerimizde tahtakurusu var mi?, Aksi halda, kibarlaştı- iamız, mödernleştiğimtz kaç pa- Ta eder?. KURNAZLIK NEDİR?, Hayri Mubittin, Ykdamda yazdı- ğ bir fıkraya çu serlevhayı koy- müştu: «Kurnazlık — ahlâksızlık mıdız?,» İlâhi Hayri Mubittin.. gu zamanda, ahlâksızlik olan bir şey kakdı mı ki, kurnuzlak ahlâk. sızlık olsun?.. Aşağı yukarı, her. şey mübah gibi bir şey... AHMEYT RAUF — 17 18MMUZ 1812 HRANI REŞAT FEYZİ * metgüh bulranı ortaya çık- maktadır, Bu bulranda, İstan- bulan eski ahşap evlerinin gün geçlikçe kulkanılmaz bir bale gelmesinin de tesiri büyüktür. Bu evlerden, horgün bir ikji ta- nesi yıkılmakta veya, aetık otu- gtulmaz bir hale geldiği için tahliye edilmektedir. Bu tempo, bu tarzda devam fi takdirde, üç beş yıl son- Ta, mu ikametgüh vazi- yeti daha hâd.bir buhran şek- lini #lacaktır. Buhranım doğu- Tacağı en mühâği getice, şu ola- caktır ki, ev kiraları yüksele- tektir. Zaten, bugün, kiralur, * mormâlin üştündedir. Bu fiat- ların daha üstünde bir kira be- deli ödemek, bilbassa muayyen kazanclı vatandaşlar için, nasıl mümkün olacak, aklın ermi- yor, Berberler Kooperatifi Azalara saç kesme makinesi, muhtelif malzeme dağıtacak Berberleri cemiyeti koopersti- finin nizamnamesi hazırlanarak noterlik tarafından tasdik olun- nuştur. Diğer kanuni Sörmelite- Jeri kenat olunduktan sonra ko- gperatif hemen faaliyete geçe- müşkülüt çekkikleri seç kesıne makineleri, krem, file ve emsalt maddeleri ucuza temin ederek kaoperalile aza olan berberlere satacaktır. —- - İlk mekteplerdeki başmaal Himlere birer ay izin ilebilecek İdari vazifeleri dolayısile tatil aylarında vazifelerinden ayrıla- mıyacak olan ilk mektep başmu- allimlerk için yerlerine mı mek- tep müatlemlerinden birer vekit tayin olunmak suretile birer ay meruniyet almalarına müsaade Maarif müdürlüğü şimdeye ka- dar hie hüviyet ve sicil cüzdanı almamış olan orta tedrisat muah limlerinin bir an evvel cüzdanla- sım almalarını tebliğ etmiştir. ——— çare aa Eski Mı' şikâyet İstanbulun. ekmek Yönde — İlanbul üki mü hatelıdir, fırmcılar ee hak- , ba, bür tünlü belli değildir. Diz, | müremediyen Çemlardan şikâyet eda- ziz. Hamur, naksan çikmek çikarı- | yorlar, deriz. Bu iddla doğrudur. Mt | müydatla... Fırmcılar da, müfemüdi. iyön kler etmediklerinden, müşkül va siyelte olduklarındsa bahsöderlöe, Bu iddia doğru murlur?. Onların hem de pek çok küzurlığı da meydamda de- Bi mit. Farmılar, vakk vakil, gerip garip isteklende, — gikâyetlerde — bolumurlar. Bu giküyet ve taleplorin önüne goç- mek için, bu İşi daha sülim bir utı')k Yarmamı otmanin acaba yölü llİRllAl' L'E IMT ve tarihi İslanbulum Türkler tarafiodan alı- Tuşının 500 Üncü yeldönümünü on bir #ne Bonra kuflarken, bu gehriü ala. GAĞi gekii ve masara — üzeninde ciddi Hurette dümkyor. Yapılacak bir çok içler var, Venlen yöni büberlere gö- re, Patih tarafından — yaptırılan Ru> melihisapı ile, Beyazıt turafından kaşa oluman Anadoluküar da, tamir — eti- | *locektir.”Bu bisarların (ü içine kü- der iknmiş ble lakım ahışap — binelir yar. Bu binalar ötimlük olurnacak, H sarların etralı açilecek ve bu dazıtd | tesisler meydana çıkacak. Bu üü Hisar da, istabulun ea kır- enetli, a güzel veki #serlerinden bi tidir, Üstelik, bu Hisaclar, şehrim bele Fekai, zamanlı va vezle, Hiearların yıkılmış, hafap o)- bicm ilrmeli. Kxış Sazalları göklür. Bülün - buzlar nasıl famnir eölecek, bümam, Çünkü, mühim bir masraf kapışıdır. Bazılarına göre, asıl Boğaziçi, Hi- sarlandan öte — tanatlır, Yanı, şehrin kapısı Hısarjerdir. Bu düşünce pek te biace, yapılacak sasıl İz, denizle — lli- sarjar arasında bir hail bıtakmamak- tac. Meselâ, Anadolu©bisocı çok — içeri- | dedir. Denizden —bakınca, Hiböcin e- | Sekderi görünmez, Sahile kadar — bir | yak blğs vardır. “Yine Anadbluhisie cında, Hisimn bir kalın duvarı kas. dön yıkilemiş ve yol açılmış - köprü kurulmuştur. Hasrların tamir ve 1âlabi — göcülü- | vor is, mehâllin — plânlarında esaslı değişiklikleri mutip — olacaklır. İmar _ı'—i'ln tatbik odecete olan alâkıdar. İar ne düşünür, bikviyoruz. Umümiyetle Boğaziçine ve Hisarfu- va daİr yapılan maşriyot, güliba, daha ziyade Genebi dillerdedir. Çünkü, İs- tanbulun tarihi, daha ziyade — Ganp anllel tarafmdan yazılmıştır. Bi 'zıne tmthine dair mevcut eserler bin- Keceedir. Bu arada, Osmanlı İmpara- torluğu zameninda, İstatbuldaki — eç- farethanelorde bulunmuş e'ı—'l(r. tipler, müsteşarlar icinde de, İstanbu- dun, Boğnaçinin, Hisarların — torülas dair gevrler vücüde — gçürmi kimee- Ter vazdır. Bu oterlerden bir kıamı hatırat, bir kzsmi — seyahatname, bir farmda kalem gürütmüş olanları Delk aadır. YaRarlArIK tammnda —Ba tettemn hey'eti asliyelerini meydâana çıkanma Sgindö tarihlen istilnde edileceği şüp- hesindir. Bu teikikler, yukarıda ae- Tediğimiz — sebeplerden — dolayı, — çok GEKkaNli yapmak İazımcır. Haktâ, © zaman, Hüsorlara dude - bir de eeer nöğrelmek yerinde olur. R. SARIT e Tekaüde sevkedilecek muallimler 60 yaşını dblluran ilk okul öğ- Telmenlerinin tekaüde sevkedil- meleri icap etkiğinden maarif mü- dürlüğü —şehrimizdeki ilk okul öğretmenlerinin mufassal bir lis- tesini hazırlıeyarak Vekülete gön- dermiştir. © TAKVİM © Hiert 1361 £DEBİ ROMAN; AŞK vîLâığuxAş ı l Brgin sörardı:. — Amcsa beon sana ihanet - etmiyo- Tudil... Mustata Narlı — dişlesini — grcirdatli, Bogia iliklesine kadar ürperdi. — Buta ihanek etniyoran hat... — Buna pek &l biliyomun?,.. — Ben mit, — İnmi et habecin almadan — kapı dşün adira - atmıyorum.... Çıktığımı zamdn da takip edkyorsun... yazık ki, her zamam böyle yapmadırı... Sezi çok geç sıkıya köş- ıııı Tekip etlmakle çak geç kal- “nkdin Geğtuldür — Kuzum ne demek skyonnm?, — Açık kumşuyorum. Seni çuk ba- “ gp boş büsküm, İstanbuldan aycık — mük mecbuniyalinde kaldığım zaman seni İstanbulda — birekmakla Büta et fen — Bngin çaşılamştı, no sörliyeceğni zasammişli. İ — Peki amma ne diye bunları ID di söylüyorsuar, Sebebeni ben bilirim 'dkna beni İtam ma Cölyürsnt — Hüşü... Föasta elimde dell ok müdiükça — kimseyi elmem,.. Hem dolil e olsa yöhe seni itbam e- | dömam, çünkü yaptıklarını bana kar- ( ödlık yaplığım söyüyebilievin... | Enginin içize bir kere dahâ — kurt düytü, — Yola kocası / herçeyi biliyor müydut. Hakikati öğrenmiş müydi? Korka körka gordü: — Bemden şüpüelendiğl için zal bu sabah üzenime hücum etdar... Şendi <8 büyle abuk sabuk konuşuyonun.., Ric ederim açık söyle... Mustafa Narlı bir müdüet karbanın yüzüne Gk dik baktı: — Bu sabah dedi seninle eldit ko- î_____.__ guşmıya — gelmişlim. Konuşamadam. ». Vaziyetin vabim, çok Azmnığ mmzur görür- e z ç n Engin Ütremiye baştadı. — Neyi taazur — göreceğim — dedi; antireslerin mif... — Bana — çeklirdiğin azabi mat Yaplığın — cziyetleri mi?... Döüktüğüm güz yaşlarını mı?... Dekdi. ani düktcek Başaa kim- sem yaktu. Mustata Narli yumruklarını sıktı: — Başka kimSCN yoktu bal... — Yoldtu ya... — Bölki © zamanlör daha yoktu. — Otrlan soara oldu ise ne demiye bâldün Var?. Benimm de sevilmiye, şet- kale ihliyâcn yok mudur — sanıyar. Aa xa Domek Hirii. eüirenern. — Hayır biç bir şey af elmiyo- rum, ilmaf edecek biç bir — şeyim go Fakat olsuydi. büc, #ti alz söylemiye hakkın olamazdı, — Mülüm, senla bir dostun, bera. ber yaşıdığın bir erkeğlia — olduğunu haber alsam bile bir gey demiye haz- kln olmayacağını biyardum. islikom almak hakkamı bile venmiye- celeia, — Etbetle vermem, çükkü ben ser den katikanimi almadım — Konyarla söni pevdiğin kadınla birakap İstanbur Ja döndüm. — Olebilie... Fakat bon ayaini yar pamom. Seni bir başka erkekle' bura. (Devdmı var) Bana | Harp Vaziyeti Mısır cephesinde ve Rus doğu cephesinde bu sabahki vaziyet Yazan : İ. 8. Eski Bükreş Ateşemiliteri | ve bunların çıkış teşebbüslerinin kırıklığını söyliyorlar.Bunların bazi MISIR CRPHESİNDE: Elâlemeynin merkez kesimin- de İngilizler oldukça büyük kuv- vetlerle trarruz etmiş, bu hase- ket mihverin karşılık taarruzu ile Kırılmış, iki tarafım cephe durür munda kayda değee bir değişik- Tik olmamştır. Eğer Stokholmden gelen haber doğru ise, İngilizlerin yeni — bir mnihver darbesine — dayanmaları dözım gelecektir. Bu habete göre Mareşal Rormmele önemli mik- târda uçak gönderilmiştir. Ordusunun büyük - bir t Birişmesi beklenmketedir. Gereral Ohinlek mihver ordus sünu ancak 8 kilometre kadar ge- Ti Htabikli. Taarruza gücü” bu kağar yetebildiğine göre, mitwver Ordusunun beklenen böyük faar Tuzunu ayni bölgede kıtması pek Küç olacakter. Bununla beraber, Haihver tarafı da İngiliz mevzile- TİNe bepheden taarruz cemek zo- runda bulünuyor. Cenüptan Ku- Şâtma yapmak mümkün değil. hu bakımdân taarruzda orun da jmmuvaffak olması çök şöpheli, DOĞU CEPHESİNDE: Voreneç bölgesinde “muhare- belee sürekli bir şekilde sürüp gi- diyor. İki taraf da birbirini mağ- kKüp edip geri atamıyor. Ruslar gehir gerbinde Don nehri “üze- sinde bulunan Alman köprüba- şına tekrar hücum etmişlerse de bir netice ekie edememişlerdir. Mareşal Timoçenko ocdularına yardım maksadile yapılan bu Rus taarruzları, pek küçük ve tesirsiz r. — Bunun için, aşağı Doneçteki Alman hareküti üze- rinde durdurucu veya ağırlaştı Tet hiç bir tesiri olmanuştır. Yak nız Mosloova müdafaası ve Kuy- bişef istikametini örtmek ve Don nehrinin ona ve yukarı mecra- sında müdafaa tertibatı almak ve zaman — kazanmak — bakımından Ruslara faydalı olmaktadır, ağı Doneç havzasında Alman Takip Bâreket: Tekmil Gephe iüze. Tinde hızla devam etmektedir. Ruslar şimelkle Bugusar ve Mik lerevo şehirlerini boşaletıklarını tikkrmişlerdir. Almanlar da Ve- roşilofrada girdiklerini söylüyor Jar. Bu şehir Döneç nehrinin ce- nup sahili üzerindedir. Almanlar M'hlerevo sehrine bir gün önce varmış olduklarından Varoşilof- gradı almış olabilirler. Fakat bu- raya giren Alman kuvvetleri şi- malden değil garplen ileriemiş olan kıt'alar olsa gerektir. Bundan başka Almanlar mün- ferit Rus gruplarının kuşatıldığını Rus areçı Kıt'aları olması müm- kündür. Esasen Mareşal Timoçen- ko, pek hızlı çekilmektedir. Za- ten kit'alarıha verdiği günlük e- ride de, her birliğin sağında ve solunda bulunan - birliklerle Iyi | irtibâtta bulunmasını bunların | çekilmesi halinde muharebeyi ke- | serek derhal geri gidilmesini ve böylelikle çember içine düçülme- mesini tavfiye elmiştir. Alman- ların uzun mesaleler içinde Rus mükavemetine çatmamaları da Ruslarin bu yeni emte göre hızla çekikdikletini Alman hava kuvvetleri, şimdi Don netıri üzerinde bulunan ge- erlerini ve köprüleri bomba- iamaktadır, Bu irtibat na - daki Rus topluluklarına İücum eemektedirler, Bundan anlaşılı- yor ki bir çok Rus kıt'aları pek Çalik çekilmiş - ve Don nehri şark kıyılarına geçmeğe başlamış 'tar. Mateşal Timoçenko bu yeni tübiye sayaesinde Rus arduları- nin büyük kısmını kurtammıştır. Don nehri bayunda ciddi — bir Mmukavemet göstermesi — muhle- | meldir , C Manifatura Esnafa tevziata başlanıldı MAHKEMELER: İşte geldim gidi- | yorum, şen ola-| sın Halep şehri Hetüz on sekiz, yirmlsinde bir de- Tüanli bekmçi ile borüber Adliye — ko- Tidorunda — yürüyondu. — Arkasından, yaşlıca, baş öztülü, usil akralı biz ka- dın da takip ediyordu. Delikanlı Sulh Mahkomesinin öcüne getimld, Mahalle bekçisi Uübalt bir eda ile, yılışık yılışık, mübaşire. — Biai n$ zaman alıyorsunuz? Dedi. Klübağir, cidöt, — Şu Tetedekiler bitdih hele de, dedi, andan soara... Ve tekrar mah- kemeye girdi, Yaşlıcı kadıncağıtın, bu. delikanlı ni anm€si olduğu anlaşılıyondu. Co- Güğut yacına #ekuldu. Kanapeye yan yana ekirdular, — Kadıcağız — nasihale başladı:. | Yavrum, evlâdim Rıhmetlı ba- ban da büyle senin göbi başari, idi. Senelerle ben çektim. llmı Ak labı Talmet eylesin diyeyim yineç ken- vi bu yölda hedör etü, gitü, Su tos. tisi su yalunda kırılır derler... Sen de korkuyorum. — Şu ataklığı, — kavgayı, patındıyı birak yavrum. Bak ben, işle gekilea gidiyarum, gen oli Halep wölri... Eviğdan... Bon gillürlen — son- va senin halin fens olatak. Şöyle gö- | zümün önünde senin adam olup ©& | Zürüvrete erdiğini görmensem gücle- Tim arkamda — gidöceğim, * Yuvrücu- #0 cİğer parem. Dejikanlı, — Anne, dedi, bu akışam batla pa- Ta Cözum. — Sen buralarda — Gunma... Git te buna yizmi beş liza hazırlar.. Kadın bir lâhavle çektiklen sonra, — Oğlum, deği, — Rahmelli — büyük nintra bir hikâye anlatındı. Bir ada- ir Oğlu vanmış Bir gün, sdum, oğlumu abırda stin kığruğumu çeker. kön — yakalayıp — aslhatg — başlamış. Söylemmiş söydemiş... — Değil mi oğlum? Demiş. Çocuk, — Baba, bak, demiş. Atm kuyruğur İstanbul vilüyeti için Ticaret Vekületi tarafından ayrılan ma- | * ÖX SEK kmaen y a a B , babası anlateken, o, ati Sildlerenn tevzilat' beğlitimişı | y ağula konüp — EalEai” cirkleni tır. Tevziatı İmanbulda Aşirefen- | çarcma, Sen d Onüm GD benin di taklesinde — Kiısmet hanında | sörlediklecimi dinlemiyorma a ve çalışmakta olan manilaturacılar | ne para vi düşünüyomun?. komitesi idare etmektedir. Mani- Bu sırada çocuğu melhkemeye — ça fatura verakendecileri bu komi- | Brdilar. Kadın de bersber girdi, De- Ioanlı, bir gece evvel — birkiyle dö- a at V 'aği vöüsmü, birisinl. dövmüştü. Kendi. l rıma göre mat alacaklardır. KO gağim 'e FN a EkN düğü mbit görüldüğünden 25 lira İsmetpaşa kız enâtitüsüne —| 53 cemnen mattküm edi; çıktılar. Adeyli, meccani alınacak tale y SAT SA Sadeşam y imaf Beş Te VRZ belerin imtihanlarına Ha GAEALE L Ze şehrimizde başlandı Kadın, &, ” — Yüyrum, dedi... Yinmi beş l iz!ırl;nlı şıx l;n“ enstitdle. ceza verectğ'r. Yinmi beş to bu gece sinden bu yıl epek iyix, <iyis de- | suyunn, ellir Ben küp üstünde otur- guyorum ya! Nereden — bujayım bu paşa kız enstilüsünün rmuallim | kadar parayı?. kısmına parasız leyli ölarak ah- nacak talebelerin tahriri imtihan- larina İstanbul akşam san'at oe kulunda başlanmıştır. İmtihanlar ayın 17 inc: günü akşamı nihayet bulacaktır. İmtihan evrakı ayni günün akşamı Vekâlete gönderi- lecek ve imtihan neticeleri gaze- teferle Vün eaneuııir Sonra, karür vermiş kinselere mah- #a bir eda de, —| — Brlüdim, dedi. Paki, —itediğin parağı vereyim... Vereyim aimma, de- Gün ya, ben, işle geldim — gidiyorum, Şen ölasın Halep gekiri... Sen, krrdi param yiyorsun şimdiden. — Sen bİLe #int “ve beraberce yürüdüler; HÜSEYİN BERÇET SAA NS Memleketimizde en az rağbot gören spor hiç şüphesiz paten- dir, Hakiki paten hem zevkli, hem de yücudün gelşmesine ve . güzelleşmesine yarıyan bir spor- dür. Buz üzerirlde yapılan patenin zevkin! filmlerde tadıyoruz. Meş- hur paten şampiyonu ve film yıl- dızı Sonya Hen paten — yaptığı bülün filmlerinde binlerce hay- rardeğr kazandı. Sonya, esasla vücudü şimdiki | Kibi harikulöde güzel değilken patenin vücudün her yerini işle- ten figürleri bu tashihi yapabildi. Paten, yazın da zevkle yapıla- bilecek bir spordur. Hiç şüphesiz patcn gampiyanları aldıkları de- receleri (bu sporun verdiği zevk- Je) çok çalışmalarına medyun- durlar , Memleketimizde patenin alâka görmesi herhalde faydak olacak- tır. Filhakika yürden bazı nokta- darında paten rağbet görmüştür. Fakat bu alüka mevzli ve az bir kütle arasında kalmışcır. Meselâ Şark vilâyetlerimizden Erzurumda paten gençlik arasın- da büyük atlka uyandınmıştır. 'Tonis kordu yanında yaptırılan paten sahasında her akşam ke- Ş ğ — SPOR MÜSAHABELERİ PATEN SPO F&U HEM ZEVKLi, HEMDE VÜCUDA FAYDALI OLAN BU SPORDAN NiÇiN iSTİFADE ETMİYORUZ ? ' Yazan: l Murat KAYAHAN ’ debekler gibi uçusan bir çok genç erkek ve kız gördük. Bu gençler patenin zevkini o kadar benim- semişlerdir ki — gurupla beraber şık giyinmiş gençler sahayı dol- dururlar, Burada süslü kelebekler gibi uçuşan bu gençlik Doğunun u- zun kış devresinde ayaklarında kayak bembeyaz yamaçlarda neşe içinde koşan gençliktir. Kayak kadar zevkli olan patenin Brzu rumda görtdüğüm alâkayı diğer (yürt köşelerine tamim etmek her balde imkânsız değiklir. Patinejı, Sonya Henden başlı- yıp Erzurumdaki gençlere kadar Bgiderek sorsanız herhalde alaca- ğenız cevap siz! hemen paten yap mıya sovkedecektir. Beden terbiyesi genel direk- #özlüğünden bazı temennilerde bulunsak herhalde yersiz olmaz. Memleketin bir çok yerlerin- de mutlaka çimento paten pisti yapmak fena bir neticeye doğru atılmış adım olmaz. Bunun için vücut güzelliğine yandımı ve za- ö ie 'Tif hareketleri olatı patenin yur- da yayılğması için az masrafla te- min edilecek pistlerin hemen in- gasma başlamalıyız. — Bu inşaat hiç şüphesiz paten hevesini bü- yük külleler arasına yayabilir. , Patenin zevkini tadanların har Tikulâde nefis figürlerini insana hayrot veren bareketlerini sey- retmek te hertakle meraklı bir şeydir. Avrupa memleketlerinde ve | Tbilbassa Amerikada patenden is- tifade edilerek bir gök şeyler ya- pılmıştır. Bunlar arasında hayret ve büyük bir zevkle seyredilen” revüler bühassa şayanı kayatır. Amerikanın ve Avrupanın bir. çok yerlerinde olduğu — nisbetta olmamakla beraber pateni mem- lekete yaymak herhalde faydalı olacaktır. Ankaradaki yeni gençlik par- kında önümüzdeki kış buzda pa- ten yapan büşük gençlik kalaba- lığı bulacağımızı ümit ediyoruz. Pateni severek yapan gençliğin Kütleler haline gekliği günü göre düğümüz zaman, karpuz kabu- ğuna basmca sırtı yere gelenler azalmış olıcaktır. MURAT KAYAHAN “gerek esivi DIŞ3POLİTİKA Gandi gere sahnede Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Sir Stafford Crippsin Hindis- tandan ayırılışından sönra muh- 'telif liderler tarafından her ve- sile ile tekrar edilen sözler, Hint lilerin Japonyayı — bir düşmen telâkki etmekte olluklarına şüp- he birakmamaktadır. Bu da göse teriyor ki, Hint milletlerinin kure tarıcısı rolünde görünmek için Japonya tarafından — sarfedrlen gayretler, tesirsiz kalmıştır. Bu, Hintülerin siyasf olgunluğunu is- istiklâli yok etmek için beş sene- | bat eden bir vükıadır. Çinin istike — Mline sayğı göstermiydn ve bu “denberi döğüşen bir develtin Hint ; istiklâlinin taraftarı olarak üeta- Ya atılması gülünç olmakla bera- ber Gaha az olgün kimseleri al databilirdi. Politika Barsinin eke seriya güzleri körlettiği de gö- Tülmüştür. Fakat Hint liderleri — nin harp karşsında aklıkları va- Ziyet, böyle küçük duygulardan uzuk ve olgun kimseler ollukla- anlacmıştır. Vaziyel böyle olmakla beraber arada sırada bununla tezat tetkil eden hareketler de görülmekte- dir -Meselâ Hin$ Kderlerinin en büyüklerinden biri olan Gandi, bir teraftan memlekelin Japon- Şaya kâarşı korunması lüzumuna işaret ederken, diğer taraflan da İngiltereyi memleketten —derhal çekilmiye davet ermektedir. Eğer bu Hindistanın iç politik: mahsus ve uzaktan. anlaşı'tması snümkün olmuyan bir marevra değil de samimi bir arzunun ifa- desi ise, İngilterenin bunu kabul ederek memleketi boşalttığı bir &n için farzedilsin; acaba Gand> nin yuedunu Japonyaya — karşa kim müdafaa edeceltir? Japonya | Bimanyaya istiklâk vâdederek, balkır. bir kısrmnı —İngiltereye kargı kışkırtmış ve biraz da ba sayede memleketin isttüsmi tar yTaamladıktan sonra, şimdi Bir- | manyadı İngiltereyi arotan bir sömürge idaresi kurmuştur. Gane dl müceaddit defa ln_h_b a Wnr#n e - ugı düşmekten çekinmiye davet etmiştir -Fakat bir taraflan bu- nu söylerken, diğer taraftan da yurtdaşlarını o tutağa doğru sev ketmek — istermiş gibi hareket etmektedir. Çünkü eğer Hindis- tandan gelen haberler döğrü ise, şimdi Ganei İngiltereye karşı pa- sif mukavemet mücadelesin'n tekrür açılması için Kongre icra komitesine toklifte bulupmuştur. Pasif mukavemet demek, Hindis- | tandaki İngila idareslle her türlü teması kesmek demektir. Harp- ten evvel bile, bu mücadele İn- gilterenin Hindistarndaki vı tini ziyadesile zorlaştırmıştı, Hak buki memleketin müdafaasında | yerit halkın işbirliğine daha çok muhtaç olduğu böy'e bir zaman- da pasif mukavemer, İngiliz harp güyretlerin! ziyadesile baltalıya- ede İngiltere kadar n da zarar göreceği a- çık alduğuna göre Gandinin bütül Hintliler için ne fayda umduğu antaşılmamaktadır. Gandinin son Sözleri, Hindis- tanda iki çeşle İngiltere görmek- te olduğunu anlatmaktadır: Bun lardan biri sivil idareyi — elinde tutan İngiltere, diğeri de memle- ketin müdafaasını omuzları üze- vine alar İngilteredir. Gandi sivil İngikereyi istem'yor. Fakat a9 keri İngilterenin kalmasına razı- dır. Hindistandan gelen haberde deniliyor. ki: «Gandi askeri İne gilterenin "değli, sivil İngil nin Hindiğtandan çekilmesini ise tediğini söylemiştir.. Hakikaten gerek casker — ve Ingnemn n Hindise *tandan çekilip gitmesini bütüm dünyanın istiyeceği bir zamatt gelecektir. İngiliz politika adame larının şözleri ve İngiliz basınıs man yazıları da bu kanaatte bulu- nan İngilizlerin çok olduğunu an” latmaktadır. Fakat Gandinir tave siye ettiği yol takip edilirse, Bit manya, Malezya ve Filipinlerde üğü gibi Japon Bivil ve as” keri klaresi Hindistanda da yet” Teşebilir. Gandinin teklifini zakere edeceği bildirilen kon; dera komitesinin daha realist bi zihniyetle hareket ederek karar? Zu ona göre vermesi beklenir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: