2 —SON TELGRAF— 25 Nisax sa HALK FİLOZOFU . Çıkardığımız kış içinde şehir halkı tesirleri aslâ azaltılamı- yacak olan yakacak sakıntasa çekti. Önümüzdeki kış aymi sı- kıntınım tekerrür etmemesi için sdon işe başlanmırs bulunu- Te Darkak GUUT muz bu vesile ile bir noktayı be- Tirtmek istiyoruz: e güzlerinde, hemşeri- iki Şehir Meelisi âzasile konuş- tum, Aldığım covaplar tüyleri. mi Ürzpertecek kadar hazin idi, ADİSELER KARSISIND A HİA M AAA 12 YAŞINDA BİR GENÇ Vakit refikimizde şüyle bir ser- okuduk: «12 yaşında bir giye rakı İçti.r Ki insanlara raka içe aş olsa dahi genç maltundur, — Het- halde refik'miz'n herkese karşı KA VAZ, Havalar biraz düzelince yüzlık bahçe ve gazino işletenler Bele- diye İktisat Müdürlüğüne müra- caşt ederek Kat tarilelerinin şim- diden hazırlarmasını istemişler. Müracnat çok geç.. bu işin bi sÜrü at amelesi, tedkikatı — var, Sonra Bölediye İktsat Müdürlü. Kü geç kalıyor dıyecekler. KALABALIK OLUYORMUŞ Ben «Para. piyest davasının talsilâtinı biz'm gazetede vkuyo- rum, Her dolasında kalabalık bir AHMET RAUF ——— Ankaradan dönen Esnaf Eürosu Şetfinin izahatı Ankaraya gitmiş olah — ticaret Mmüdürlüğü esns, bürnsu şefi B. Klam Yorulmaz şehrin Müştür. Mur <— Eshaf cemiyetlerinin »ı!'ık kongreleri neticesine diğim Taporu — Ankars: muria göre tadil olunan nizamna melerdeki idari muamelâta —ait hükümleri — birleştiren sureti de Vekâlee verdim. Ben Ankarada ikan bürsda bir gazele esnaf ce miyetlerinin lâğvolunacağını yaz. Mmiş. Bu vhabere tamamile asıl- sızdır ve — Vekület cemiyetlerin yeni yıl çalışmaları için bana mühim direktifler vermiştir.» -Edebi Roman: Edebi Roman: 103 Seni Unutmadım REŞAT FEYZİ —— yovaş yavaş ellerini genç kizin böy. Duna doğru götürdü, “soaru — saçlarıdı tutlu, hafif hadii akyadı, dahâ gonra avudarının arasındaki küçük bir. gül demetini andıran bu büşi adır. ağır göürleden kıldırdı. Göz zize gemiş evdi. Süavi heyeecsndan dkeriyor, kum düran hınmlarma yenmeğe çalışıyordu. ku — San banlen ttr şeylermin Laylk, söni çikkıramıya seviyorum. # bütün Kuduzmuş bir kaplar — tibi, ağıiyde Bevgilkinin dudaklarını aradı Bir ane da İi Ki DA bi adız keretecmiş zöbi u farkotti. Süaviye sondu; — — Gece mal Olmüğ? Ah, çak geç kal- ÇOK YAŞA! RESAT FEYZİ O buhranlı güzerde şehrin çektiği muhrukat sokunlusum bir. tok belediye üzası bile meclis- te müzakere mevzuu yapama- mmkimuıiıll.;;.liııılll soramamış, bu sıkıntınm ne- den Üsri geldiğine dair hesop üyememiş, Belediye maka- :îlı-lşı.ıllılııhı-ıo- bur bırakamamıştır. Şehir Meclisi sadece, odun, kömüt sıkıntısmam ehemmiyet siz, ârtzi ve mevsil olduğu yo- Tundaki izahi tasvip ile iktila etmiş ve susmuştur. Konuşma gümüş ise, susma- min altın olduğunu bilen Şelir Medlisi, sen çok yaşa emi!.. iHTİKÂR ihbarları Eskiden günde S0 den fazla ihbar yapılırken simdi çok azaldı İaşe müdürlüğü gıda maddeleri etrafında yapıldığı iddia edilen ihtikâr vak'alarının önüne geç. mek için her türlü teddiri almağa Kkarar vermiştir. Evvelce fiat mü- rakabe şefliğine günde — eliden fazla ihtikâr vak'ası ihbar edilir ken son zamanlarda bu ihbarların adedi azalmıştır. Bunun sebebi, milli korunma kanununda yapı- fan son tadilât ve mürakabe teş. Kilâtinin siklaştırılmasile alâke- dar görülmektedir. ——— Siyah boyunbağı takmıyan istas- yon memurları! Devlet Demirşolları nizamn mesine göre, islasyon şef ve me. murlarının siyah boyunbağı tak malsrı icap ettiği halde son gün- derde bilhassa şeflerin fantezi şe- kilde giyindikleri — görülmüştür. Bu şekilde hâreket eden şef ve memurların cezalandırı'ması için müfettişlere emir verilmiştir. AŞ Bilârdocu!'arın derdi! 'Tavla ve bilârdo levazımatı sür atle yükselmektedir. Evvelce, tavla pullarının 30 adetten ibaret olan bir lııkuı.ı 90 kurüşken son günlerde 12 Jiraya çıkmıştır. Bİ- lürdo staka ve bileleri ise hemen hemen hiç bulunamamakt: | BİZBİZEİ | |Yerimez, alımır Çocuk Haltair münesebetiyle Cocuk Böirgtme Kurumunan ösliydüne — ve dze ededine dalr bazı rakamdar ve ti- Körler neşrediii. Kuruma aa olan vae damdaş saysı sadır. Bu leşokkülün da- ba fazla fazliyot — gözlerebilmesi — için Çet miktarda vatandaşmı kuruma iza Ginael Akaumdır. Tizimm e vmüü, | Balar detiyocuz diyen bir güzele görüşünde hataladır. Dönyada hiç bir şeyin verilmediğini ve ber şeyin alındığını hetırlatmsık a. BÜRHAN CEVAT Göğündeki samle göz aRa: — Biyvilı sâzt yedi olmuş... Asman Sü. avİ, ben hönen gilmelyim merak gerler,., f ç Genç kiz bemda kallmışlı. Hazeiznıp dişeri çıkmak için koğlulm darın, masalarin Üserlede eşyalarını a. Tayordu. Sünvi, bir tarafları onun giyinmesi. ne yardım ediyor, bir tanllsa da göyle diyodu. — Üzülme yavrucuğum, ble dakika sonra haz.rım... Leylk boynunu — bükerek mmittesecir bir Halle iadi köndine siylenrardu: — Çok geç kaldım. Evdekilere kazşı — Prova içla terzide bokledim den. dü.. Genç kiz binlen elddileşmizli; | verildiği iddia edilmiştir. Keyfi- v Ayruümalarda kaba- hat kimin? | Çöaktanberi görmrdiğim bir dovtumla #vvekki gün yoxla Kanşuaşlmı, Hoşbeş Gülk, Kanuşa kamuşa birsz ,u._...ı. Halinden içinde bir sıkıntı seziyorduma. Neş'mmz ve auııım Kir | bayet; — Başlmıza gelen fekikoti — somua, | dedi. — Ne oldu. hayırdır saysallah? 5 Karımdan ayrılıyorumn, dedi. Ve sonra şöyle anlattı: — Biiyonunuz ki on senedir. evil. yim. Biri 3, biri 4 yaşında iki çocum ğum var. İki yü evveüne gelinciye ka. dar gül gibi geçiniyonduk. - Sanra kae vam bir huysuamak, sin.nilik çıkarmas | Ra büşledi. Kavga eumek için ödeta veslle arıyor, har geye hırçın aşıyordu. Halğaden artık bepi beğenmiyca — ve İstemiyen bir müna sezsyordum. Daha soara da sik mk: *Seninle #nlaşmak mümkün değie Sözünü tekrar etmeğe | baç'adı. Artık evin içinde ne huzur ne | rahat kalmışiı, Ka ziyade çocuklara ü. | ziküyordum. Karımda çocuklara kangı | da bir alâkasızlik başlamıştı. — Yavru | Jarın çok zaenün Kizl gali ağladddarı. | ni görüyorum. Karım artık kazancı | t beğenmiyor, konuşmamı beğenmi- yor, tablatieri beğenmyor, giyinişimi beğenmiyor, hüüsa benden hoşlanmı. yördır. Nihayet bundan döet beş ay eve vel bir gün şvden Çıkıp arnesinin ya mina giti. Çocukları da — birakmişti. Bütün rleslar, — sönler faydamır kaldı. Artik benimle bereber yaşımanın tme Kansız olduğunu, çönkü — Anlaşamadır gı ve ayrelmak kararında — olduğunu | söylüşordu. Niheyet baktık kl olmıya. cek. İş mühkemeye İzfikal eiti, Simdi | Aavamız görülüyor. Azkadaşın sözleri burada bitiyor. O | nu dinlerken addım. Bu ayvilişi bir Zelüket telükki eden doslumun çekt İstırapdan anledığım gu di ki, erkek suçsuzdur. Sonra on şene — mütemadi. yen Ve mes'ut bir şekilde devam çden müşterek bir haystta unlaşamamazlık, böyle yıllardan sönrâ mi meydana ç. kact Bu İşe benim sidim ermedi, Bi. zmem siz me dersiniz?, R. SABİT . Pazar yerleri! İaşe müdürlüğü pazar yerlerk nin şiddetle kontrolüme karar verimiş, İlk olarak Sali pazarında ani bir arama yapılmış Ve bir kadınla bir erkek vağcı Mtikâr süçile yakalanmışlardır. SS Beyazıtta sevindirilen yavrular 23 Nisan Çocuk Bayramı dola- yısile Beyazıt nahiyesi Çocuk E. singeme Kurumu tarafından 110 kız ve erkek çocuğe ayakkabı, elbise, entari ve çamaşır tevzi o- Tunmüştur, Ka eee Bir fırın pislikten 10 gün kapatıldı Boyazıtta Şevkiye ait fırında yapılan teftiş neticesinde pasa bezlerinin kirli olduğu görülerek deri belediye Iktısat müdür. ce fısının 10 gün müddetle kapa- tılmasına kater verilmiş ve fırm derhal kapatılmıştır. | y Kyü ğ Bir porsiyon «döner kebabı» 70 kuruşa satılır ma? Galata ve Beyoğlu semtlerin. bazı lokantaların ve içtili yerlerin flat tarifelerini çok yük- selttkleri belediye iktısat müdür- lüğüne şikâyet olunmuştur. Bu meyanda Beyoğlunda bir lakan. tada bir porsiyon döner kebabi- nın 70 kuruşa, pilâvin 30 yet tahkik olunmaktadır, — Hayır, yalan söyliyomem. Lüzüm görürem, saninle Deraber olduğumu söylemekte bir matlrur tasavyur et iyorum. Süavi, gerç kiz, müntosünü tutu. yondu. Birden cünlanmış gibi: — Bravo Leylik, dedi, tabil gcap e- derse söyüyeceksla. . Nihayet bir kaç Kön Sönra nişanlam, çok geçmeden de Karıma olataksın. Ham ne münüsebet, bütün burdar beraraf, sen yalmız be. Bkrakn, Bence, senin eve hesap ver. mek medburiytin, bugün artak, bir afın Tük, bir vicdan meselesi değii, sadece bir mezaket meselesidir. Lytk hazrlanmıştı, — salondan çıktı. l Hokde Süsvi şapkasına, paltayunu Biydi, sonra Huriye Hanıma seslendi: — Hutiye Hanım, biraz bakar aü aan kuzum. Buriye Hinim koçarık geknişti, Genç adam: — Ban şimvdi gidiyorum, Huriye Ha- nam. Nişanlımı eylae birakıp dönece. gtm Yarım saat socarza buradayım. Son Birden #klma gökndş gibi mordu: — Annemden babamdan ne haber? Gece yatım müafirlülerini” uzattılar, maşaklatı... Yeşilköydeki akrabalarım. dar yarın dünerler ii, dersin? y Yazan: İ, 8. DOĞU CEPHESİ: Büyük taarruz için hazırlık gö | ren Alman orduları en ileri hat. larda bulunan kıt'alarla - mevzli taarruzlar yapmakta ve şüphesiz. asıl taarruz için çıkış mevzileri elde etmeğe çalışmaktadırlar. Alman tebliğleri, bu mevzif tasrruzların sadece muvsflaki. şyetle neticelendiğini kaydetmek- ©a | te, yayıldığı noktalarla —alınan meskün yerleri süküt ile geçmek tedir, Rusların bütün kış devre. sinde yaptığı taarruzlerla — elde Mlıklerl dört cikintir kerhalde de. islr, Fakat bu müphemiyet la bugün iki tarafın en ileri hatlarını çizmeğe imkân yok tur. Ancak, Şiosselburg , Novgu- vod - Rejev - Viyazma — Kursk - Harkof , Tagğanrog gibi başlıca şe- hirlerin Almanlarda bulunduğu. nu biliyoruz. Fakat bu şehitler a. rasındaki kesimlerde Almanalrın iki hedtadanberi devam — cden mevzit taarruzlarile epeyoe deği- | şiklikler olduğu muhtemeldir, Diğer taraftan Rug tebliğleri de zön günlerde cephede önemli bir değişiklik olmadığı yazılmakla İktifs ediliyor, Bunun için iki ta. rafın tekmil cephe üzernde ha. kiki durumunu anlamka mümkün değildir. Bu arada, bütün düm rakla bekler ik Alman t taarruzudur. Fak ârruzün "HARP . VAZİYET 'Doğuda baharın çoğu hazırlık- la geçti, artık bahar değil 'az taarruzu demek doğru olur Eski Bükreş Ateşemi ıleri) " ve zaman bâşlıyacağını kat'i - larak kimse kestiremiyor, — Bir hafta geçtikçe taarruz bir hefta dsha ileri bırakılıyor, Nisandan mayıs gyına birakılan bü taarru- zun şimdi haziran başında vuku bulacağı tahmin edilmektedir. Bu gecikmeye sebep D de buzların henüz çözülmeğe baş. Taması ve yolların bataklık hâlin de bulunmasıdır, Fakat haziran ayında başlıya: cak bu tanrruza artık <bahor ta- Truzüe demek doğru olmaz. Buna yaz taarruzu demek lâzımdır. İlk bahar hazırlıkla geçmiştir. — Şu helde geçen seneye nisbet eder- sek Almanlar Rusyaya bir ay ön. ©e taarruz edeceklerdir. 22 ha. ziran verine | haziran, Kış giddetli ve uzun sürmesey- di Almanlar sonbahara kadar en aşağı 5 ay harekâte devâm ede- bileceklerdi. Halbuki bu sene de zaman itibarile durumları eyni- dir, 3-4 ay içinde Sovyet ordula- rını imha edebilecekler mi? Bu poktada fikirlör tamamile ayrili. yor. Fakat batı cephesinin kurul. ması ve oraya Alman kuvvetleri. nin şimdiden ayrılmış — olması, Rasların yükünü hafifletmeye yardım etmektedir. Rüs'ar da öldürücü — darbeler karşısında — kalacaklarını biliyor- lar, Fakat biz Rusların bu yeni durum — dolayısile 34 ay içinde steplerden s!İ'n'p süpürülecekle. rine ihtimal vermiyoruz. | lunacağı söylenmeki ——— Huriye Hanam boynunu bükdü, Bgür “Gars:);,, yeri ne nedemeli? | Öz Tikc bir isim bılıııımıı. icin sarsonlar cemiveti bir anket ucıyor! Şehrimiz — garsonlar - cemiyet! «garson» isminin fransıdcş oldu- ğunu nazarı dikkate alarak bunu değiştirmeğe karar vermiştir. Gearson kelimesi yerine hangi iemin konulacağı araştırılmakta. dır, Bunun öz türkçe mukabilini bulmak için garsonlar arasında bir anket açılması da döşünülmek tedir, Eahveciler Iskambil kâğıdı istiyor! Kahveciler cemiyetinden bıldi. rildiğine göre Kızılıy verafır dan kahvecilere verilen iskambil kâ- Bıtları, son iki aydır verimemek- tedir. Cemiyetin alâkadarlar nez. | dinde bu hususta teşebbüste bu- Vali muavini varın yeni vazifesine hareket ediyor Mardin valiliğine tayin edilen İstanbul vali muavinlerinden Ra- Şit Demirtaş yarınki pazar günü vazifesi baçına hareket edecektir. Parkotelde gerefine dün gece bir veda ziyafeti verilmiştir. Tümmsiyerek: — Vüllahi bilmem ki dedi, mizafir. Hikder rahat gekdi, gel'ba... Pekat, ü- mlt ediyorum yarım gelirler, Leylâ kapıulıa çıkmıştı: — Haydi Allehammarladık, Huriye Hanım... | miryolunun kenarındaki patlke- Onlar merdivenden inerkon, hizmet. Çi kadın uzun uzun arkalarından bak- tit İçeri girerken murıldandı; — Afah biribirine beğışlasın.., ÜÇÜNCÜ KISIM XIX Sösvi aekertik şubesinden içeri gir. di Yıllak yoklamıları yaptırdığı sda- man ününe göd. Kazşı küyede gözlük. M, şişmanen uria yaşlı beşinci sınıf bir müğmele memüru olunmuş, başını önüne eğmiş hural harıl çalışcyandu. Süavi şapkasını — Çıkardı. — Kapıya vundu ve bieledi, Muamele memuru. Bun sösl: —.. Gönç adam ayaklarının sevna — ba. sarok ağır ağır yürüdü. Karsı köçede. ki masanın ücüne gekli. Muameje me, Muru sekâmiladi. Şişman, orla yaşlı aa. keri memur boşini kaklmmıştı. Cğel Feci bir tren kazısı oldu’ 75; yıgındı sağır bir köylü pa çalandı! Baridırma 24 (Husust Muhabi- rimizden)-- Bwvelki gün Kirka. | ğaç istasyonu civarında feci bir tren kazası almüştur. 75 yaşında Hasan isminde sağır bir köylü, eşeğine binmiş olduğu halde de. dan giderken arkasından gelen treni duymamıştır. Lokomotifin ön kısmı eşeğe çarpıniş, sarsın. tıdan köylü oturduğu semer ile bersber trenin —önünı zavallı adam parça parça olarak can vermiş, eşek yolun kenarın- da kalarak kurtulmuştur. Hâdi. seye, ihtiyar köylünün sağır ması ve ihtiyatsızlık ederek de. miryolu kenarından gitmesi se- bep olmuştur. MAHKEMELER: İki liralık tesbih yüz on lirayal Sat, sededil - görünen bir adündı. Tik eç MOREbYen iakkyalü denis tosbihe meraklıyımdır. Edı ı.uı.ı türlü, dizi dizi, renk Tenik, bay boy Mebihlerim vandır. Tam kok teksiyon,.. — Mercan, — boncuk, kuka, Gaca, zaylın, dğde, harup çekledeği, Ha kişehir taşı, abanoz, hepsi hepsi var di bir kehribar twesbihim yoktu. Ölte. denberi, ketribar tesbibe meraklıyım. Onün da siyahi vardı da, sürı ketg.bar yoktu. Geçen gün, yokla şu adama Taskladım. Başma bir ikl kişl şoplan” miş, ketırbar bir tesbih pazarlık edi- yörler, Puzarlığa kulak kabartım. İ- rice taneli, dokum dölmümhik bir — tes- bih, Bu, yüz yizmi beş lira Lstiyor. Bavka birisi de, yüz lira veriyor. U- yuşamadılar... Bu, yürüyüp gitti. Ben de amkasından yürüyüp aondum. —- Yüz yirmi besl Deyip dayündı. Bunü alıp, isexliğim bu İlrden anlı- yan kebr;barcı Hâmi Kiendiye götür- düra, 'Tesbihe evirip Çevlelg baktı, Ya- e Teğırra, nanda iki yür de edez, iki Yllz yirmi di kumtan, ci yüz exi'de. y Yine bununla beraber Hâmi — Rten- dinin düksimindan çıktık. 'Tedbih bu- Nihayet, yüz o2 Uruya Uyuştak. Para. Yi verip tesbahi akdım. O akyam bizlin Kâzun Beye göslere dim, ııırıpowwha:u O da ha - nun cebihde, Pazarlığa devacı .eııı.l | Şaşüm kaldım. Senra ardâdım ki, sahici kebebar şesbilim ayni bir ah Sesi dü vüzmeş cebinde... KAfla göş ae TASINĞA. döğapiüniz, İşle, tesöita!.. Cebinden ser, kırmızı İpek püskük İü bir tesbih çıkarıp masanın — üzerine at ve anlalıya devam etil: nu Atayıp tarıyorum.. Bir tüm lü bulamayorun. Aradan dön beş gün Beçü, Arok unutmuya başladım. Am- mü, ZADKEYE da habder vemmiştem, Bir facafkan ga onar arıyonlar. — Tesaduf buya, yosdü yine büyue bir tesbilh pa- ZarğI Yapıp birini Tavlaiken görmi- ya parayı | sn. Tav yaptığı sabici tesbahi de cebinde buzkulur. Yanız sıra da, yine böyiz kelir.bar vebih yerine yutturu-. Tacuk iki Lane &we tesbih... Maman — Sörgüya — çekörli. Sabıkâlı Savenardan olan mazrün Tepesaz Kk zu, — Hayırf Dedi, Yalan stylöyor. Ren ona © tebihi yüz ön Eraya değil, Ak YÜZ yacü Diş kuruşa, keareür takidi. Üye batım. İkoaybucı Hâmi şahit 'olarak dönle. nldi. Tepejeu Kizanın evveke tanidi. & davacı Yusat Safesımla beraber dük- kânima gölip hekâki kobrjbar tesbinl | Bgöslünüğin, — söy.edi — Dellil Tepeyda Hzamda aleyhindeydi. Mabiceme, sabdi. Kasinı da göz önüne alarak sekiz ay Büçme matkümiyetine ve İtvkifine ve baksız olarak aklığı 110 lizayı dava- Cıya ladosiae kamar verdi. Puza cevkif edilip tazallünakkrene &! Türerek tevkilhaneye gölürülürken da- | vacı, keliridare illdeni e kopuşarak gi-, diyordu: — Nüsü da tesadlll! “Yoksa, yüz on Üre çağınız buğıra Zitliydi... — Asıl tessdüfün iyisl 6 değii; hıb— fin cebinde ki yüz lira çılaması... Yok- | #8, sön, hava ahrdin. . zmzin — Çakme oei | Alnimın teriyle kazlaıl. | Ne zaman olsa bulur, alır- | HÜSEYİN BEHÇET ——— Bun, butün Rüyakılesi, Meş, Mösünditeri, Punteiskeri, Spr dozlei. ' deri, iştökeeri, Düsüseri, zodavidü- HALET, VOKGKN ÜOUEZI, LK GCUMTA, 4 bileci, Kadneri, Kpiküryealeri, — Mu- Yezberi, Bâlastr, buklüğetti, — Wüdü- müeri,” İuzülüeri, ve sonra bezüm meşhur Moruk Sizoplu Ka-pazan oğlu Diyojenderi, Bokral Paraaları, A ristosarı, İpokzatıarı, İbni — Küşüeci, | Farabieri, Döni Sneları, Yunumları, Kaşgısız aptasarı, Mrcütları, Hak | yamiazı, halları, — Feyali — Hindileri, | Kazakeri ve daha bir alay, bir - sürü şeyeeri bep a adamdası, hip © Kâmil sstadan Ve önun bans — küplaheneye güöndennz olduğu şeylerden öğrendim. Fakât büzün bunları öğrendim de ne ADK DÜ at gal, | yöne Kovuk Palasa dayandı. Yaşasın | buzun Kovuk Pesusl Vükıâ, adamcığız bana bütün bunlari öğreliriken, hu gö zeyim evlâdim, senin — sonün Topkapı Tle Meslânokapı arasındaki — Kovuk Falis olun! Diye dua eimedi. Eime- | di gmma neytiyeyin ki buzde jetidat . | gaya izsiy... Dünyeman gekmüs, geçmiş | Bu kadar meşhür adamı içinde kondi. medze bür örmek bula bula mahut Kö. | pekük İsisefesinin Omwcidi — Sinoplu Kalpaagnoğlu Diyojeni bulmmuşuz. nun ömrünün dürtle üçü (fıçıda bizlm de öncümüzün dörste bi sorları ancak öpoklerin bazın, ceği bir kala kuvuğunda geçiyor. rası gekmişken, size şinzli burada © Kalpazan oğlunun meşhur bir fıkzası. Bi anlalayım: Moruk bir gün manuf hetip Dimos- | teni meybünede görünce ulanır gibi | olmuş, kerdtisini saklımak, gözden ka- | çırmak için meyhancaln iç tacaflarınm O Edebî- Roman: 69 KOVUK PALASİN ESRARIİ Yaza: Osamu Cemal KAYGILI ———? | yen! ve kömül bir devit başlayacak, ya. | hut böşlaması yüzim demekti. —. döki bi köçeye - çeklkmiş... O zaman Diyojen kapıdan Başini üzatmiş: — Hey koca UraşçıDaşı, demiş, sak- Tanmuya kalkışma, Çünkü sokusmmaya KöKGkÇA meyuasma Gikla içine gö | Mmilüyursun! Tüzai önun Zibi, çardi ben de, bazı yöz Gğamarı, bizim Kovuk Palasın kapamda bir çul üzerine yaslanıp et TRhL Beyrederken, — tesadüfta buradan ©di ve utanacırk bir Gastum geçü miy- di, xendani anlan gizlemek için kü- Vuğun içine daliyur, yöni ceki ve höldi | kidür düsüsdün bu Keldi ve sefll ha. yituan gakkamak istedirçe kelbilik ve sizidüşin büLbÜML İçine dalayorum... Acma Kulihat küde? Bende mi? Aslat Kümil ua da mit Hüşâ vo kel. Mât... Kübaket hep bahşıvanda,.. Han- Bi Balıçıvanda? Diyeçeksiniz... Hangi balıçıvanda olacek, Lâtgada kal gibi Myae, Beyracıpaşada — katamın ikzisi, üçü kdar kabak — yetişliren bahçıvan. a Lâf yine daflanıp budaklandı. Onun için, ben şu İşİ Ka Keseyim de - bitip Bikin ve hem artık, SİZ üruytaa, ben 'de külem salarmMetaa kurtulayım! Hapkhaceden çıklığım zenan —tam kırk yaşııda İdim, yani baydi olgun- dük yaşıırsda... Zat tahmetli Kâmil ystanin immetiyle de hayli olmuş, dolmuş. pişmiş bir hale geldiğlin oradan cıkar Çıkmaz artık benim için Ben delldlen çıklığım vakit annem öleli yedi yıl, ve şimdi eli yaşıı geç zi halde BALA kıyoğlarıkız Ginrak ya. Azılatışlmla, bakaşında ölr bünlük, sül ' HaH aaerafdisini. bu- | Dedi. lt bclıh Ni | İ Rus . Japon münasebetleri bil hassa şu son beş ay içinde vakit vakit pok merakla bahis mevzuu olmuş, ilerf sürülen tahminler a- rasında norede ise Ruslarla Ja. ponların münasebetlerini — kese, cekleri yolunda olanlar da görülk müştür. Japonların beş ay evvel Angio . Sakson tarafına — karşı gçtıkları zaman Rusların da Japonlarla kavga çıkarmaları ih. timalleri doğru çıkmadı, Her iki taraf da aradaki dostlük muahe- desine Kayet'ediyor. Bu s'yast dostluğun ne kadar dövâm ede- ceği meselesi ayrıdır. Bugünler. de yine bu bahsi tazelemek için görülen sebepler arasında J- pon Hariciye Nazırı tarafından söy- denen bazı beyânat varçır. Japon devlet adamı — Ruslerin şimdiye kadar Japonya ile olan muahedeye — riayet hususundaki arzularını tekrar ettiklerini kaye dediyor ve İngilizlerle Ameriks. hlar için Rosların da Japonyaya kıııı harp açmıyacağını söylü, yordı Çok defa şöyle söylendiği işi- Hlmiştir: Dostun dostu dost imiş. Düşmanın dostu da düşman, Hal buki siyaset âleminde ve harpte bunu naksine türlü haller görü. düyor, Misal de malüm: Japonya Rusyanın siyaset âle. minde dostudur, Fakat Rusye di- Her taraftan Japoriyanın dostu ve müttefiki olan Almanya ile çar. pışmaktadır. Japon Hariciye Na. zırinin 6 beyanatı sırasında mih- ver devletlerinin bu seneki harbi karşılamak üzere hazırlandıkları chheti de keydedilmistir. - Daha fazla — tafsilâta — girişitmemiştir. Fakat muharip zümre © kesdi aralarınd.. — Trbirlerine kuvvet ve itimat vermeyi arasıra böyle nutuklarla lüzumlu bulu. yorlar Harekât cihetinden Japonların diğer mihver tarafına da göster. mek istedikleri muvaffakiyetler vardır, Kaydedüscek bazı nokta- lar ver: Singapur yolunu kapa. dıktan sonra Angio - Sakson ta- Tafına esil kat'i darbeyi indirebil. mek için Japonlar başlıca şu he- deflerden birine varmtyı düşün. i<üşlerdir: 1— Çin ile meseleyi bitirmeli; 2 Avustralyaya hü. | cum etmeli; 3— Hindistana doğ- | ru yürümeli, Bu gayelerin hop. sine birden varabilmek kabil ol. saydi Japonların zaten kendi kendilerine olan. itimetları — bir kal daha artacaktı. O zaman du- yacakları iftihar anlatılır gibi ol. mayecaktı. Halbuki Japon Amiral Generalleri ve karşılaştıkları M elmak e'zem olduğu gibi Avustralyaya bücum ile 9 ce&'m kıl'ayı da cle deki y olun Gavayı biğimek İse uyanmış olan Çini kuvvet! vebilmek işidir ve Çinliye göre 1804-5 mağlübiyelindenberi — Ja. ponlar tazafından uğradığı türlü hoksızlıklar unutulur gibi değil. | Gir. Diğer taraftan Japonya ye. Di dünyayı kendine düşman et- miş bulunuyor. Yalnız şimaldeki Birleşik Derletler değli, bütün Amnerika kıt'ası Japonyava xar. şı bugün silâhli veye silâbsiz düş man demeklir, Daha geçen gün Arerikanın şimal ile cenubu âs rasında bu husustaki birlik ken- Amerika Birliği nalı olmamıştır, Lâkin yalnız söz de değil, filiyet sahasında da A merika kıt'ası bu harple Avrupa 'ya ve Asyayâ karşı bir ist almış, orda devam ediyor. Sanatkâr Bürhanettin Tepsiye verilen tahdirnameler (Hususi) — Anadolı'da bir turneye çıkmış olan san'styâr Seniye lümü, nün 5 inci yıldönümü münasabe- Üle bir müsamere vermişlerdir. Şairi, âzamın eserlerinden pança- lar temsil olunan bu müsamere talebelere tekrarlanarak çak ho»> ga gilmiş ve valimiz ile Parti. Halkevi reisleri iki san'atkârımızl şivan ablam bir sinir — hastahanesine düşeli Üç y cimuşlu. — Bizim süinine | (Devamı var) takdirnameter vermişler, taşcie- | izüz etmişlerdir. ğ