SOKT UA[ K FİLOZOFU ELGRAF— 13 NİSAN I8i? ATEŞLİ DOSTLARIN IZ Sayın muharrir Reşit Saffet Alabinen, Framnsaz şairi Lamar» tin'in 150 inci doğum yılı mi nasebetile, iki sene evvel, İs- tanbul Üniversitesinde verdiği bir konderansı framsızca olarak, bir broşür halinde neşretmi: Bu eserin ismi: *Türklerin a- teşli dostu Lamartinsdir. Kıymetli bir Fransız şairi için boyle bir broşür neşredil. miş olmasını edebiyata yerin. de bir kaymot ve Fraasız kül- tür âlemine karşı da çok gü- zel bir nezakel jesti olarak kae bul ederiz, Fakat şu noktayı bilhassa söylemeden geçemiyeceğiz ki, eserim adı aslâ hoşumuza git- miş değildir. Bize karşı, ber- hangi bir yabancımın dast ola- ABİRELER SÖNTE | TERFNİN “MEZARI " Büyük Türk musiki üstadı Ttri. nin mezarı nihayet Edirnekamıda bulunmuş. $ edileceği haber veriliyor. Bizde böyle eski —şöhretlerin mezarını bulmak âdeta mühim bir keşiftir. Jiri'nin mezarı bugüne kadar ni- çin bulunmamıştır, biliyor musu- nuz? Çünkü aranmanıştır. HANGİSİ DOĞRU Arkadaşımız Cihad Baban yaz- dığı bir fıkrada, havagazi için ev- velce altı lira verirken, şimdi on iki lira verdiğini sarahat ve kat- iyetle #nlatıyor. Belediye Makine besi Müdürlüğü ise bazı bo- zuk havagezi saatlerinin, böyle yüzde yüz değil, ancak yüzde beş fazla yazdığını iddia ediyor. Bu iki iddianın da doğru olmasına maddeten imkân yok, Fakat han- gİ tarafın iddizsında hata var? Gelin de, çıkın işin içinden, İSTANBUL SURLARI İstanbulu çeviren — eski Bizans Burlarının tamir edilmesi hikâye- &i tokrar ortaya çıktı. Bu surların birçok yerleri, herkesin bildiği gibi çok haraptır, Fakat bu surların hemen tami- rine imkân var mu? Avuç dolusu para ister, binaenaleyh surların tamirinden bahsederken: «Tamir edilecek.» dememeli, «Tamiri icap eder.. demeli, IRLAMUR AĞAÇLARI Taksim bahçesi arkasından ge- çen Mete caddesine ıhlamur fi- danları dikilmekte imiş, Haber verildiğine göre bu caddenin iki taralı tamamen ahlamurluk ola- takmış. Çayın kilesunun 20 liraya satı- Yığı bu zamanda, bu ihlamuz 2- Baçlarını muhalaza — etmek biraz | güç değil mi? AHMET RAUF İ RESAT Fi L)îı bileceğini havsalamıza sığdıra- mazken, bir yabancının bize sateşli dast» olabileceğini, bü- tün hüsoüniyetimize rağmen, hiç kabul edemiyoruz. Kanaatimizce, Lamartin'in centilmen, Türkiyeye gelmiş, gezmiş, kalmış, Türklere sem- pati göstermiş olmasile, La- martin'in Türklerin ateşli dos- fu olması arasında çok fark varder, Miülliyetçilik ve dostluk te- lâkkilerinde Lamartin, Piyer | Loti, Klod Farer devirlerinden çok daha ileri düşünüyoruz. Bugünkü dünya hâdiseleri munsarası böyle bir düşünceye satıp olmakta bizi haklı bulu- yor. Şekerci- lerinderdi Sıhhat Vekâleti şikâvetleri mucip olan boya talimatna- mesini değiştirmeğe karar verdi İstanbul şekercilerinin y danberi en gemin bir dend: rl töşkil eden eski <boya talimatna. Mesi» nin nihayet değiştirilmesi. ne karar verildiği memnuniyetle öğrenilmiştir. Kongrede verilen karar üzerine bu hususta teşebbüslerde bulun. mak için Ankaraya gönderildiği. ni yazdığınız heyet orada yaptı. b taşebküsler neticesinde buna nuvaffak olmuştur. Sılhat Vekâleti evvelki gün te pönderdiği bir tezkere le şeker ve sekerlmelere konu- Yan boyaların kimyevi terkipleri. nin ve isimlerinin —acele olorak Vokâlete bilkdirilmesini istem'ştir. 1926 yılında yapılmış olan #matnamede tasrih edilen mez. kür böyalar dünya vaziyeti se. bebile haricten gelmediğinden gekerciler bunlurm ayni bulunan getlilerini kullanıyorlar; — fakat bu; talimatnameye muhalif gö. rülerek mahkemeye veriliyorlar. & cemiy Şimdi talimatnamenin değişti. rilmesi şekercilerin en büyü derdini halledecek ve gol mahkemeye verilmelerini ö zaktir, Ticaret ahiâkı. Kapının önündü aovafçıdan bakla almak ist Bi sotduk. 70 kuruşa, dedi. Tuşa olmaz mi? diye a0i ) 1â haydi vereyim dedi. Seyyar vetçıdaki alış veriş zihniyetini yorsunuz. Bu ağhalyet irili ufuklı bü- tün mal salan kimselerde — mevouttur. Alış verişin pazarlıksız yapılması ge- Tek... Fakat ticaret ahlâkı olah, daha doğrusu basit insani ahidka sahip aiiş veriş adamı ne kadar az... Biz çimdi, acaba baklayı 40 dan da daha aşağı alâbilir miydik, üüre, dügü. nüyoruz. BUÜRHAN CEVAT —a aa ——— Edebi Roman: 91 ——— Seni Unutmadım REŞAT FEYZİ ——— | göi'eleni vt Layârın bu agk uğruna yaptı. | 1 düşünüyor, keidinde düydüğü seveinin da- etlendiğini - brkeediyordu. | Siami bu temiz vicdanlı genç kazyı içlade giğdetli bir sevgi İle işk, l şefkat, bir himaşe elme iş- düyekı duyuyandu. gün Leyik ağlıyarak Süsviye e demiş'i: ço kan | SAna, katbine, dürüse ana bu tü öçka Silavi. küçük hlzsettiğim gün, başkâ ve o vakli, benim u haber veren çan Çalmış de. ereklir. Sana inanmıyacağım biz dükk- geleceğini” hiç buzu daha em Her göyümi sana verdan, Süsv ha doğrusu bütün varlığımı senin var. dağının içine katlıra Hayatım, sasde- tam, glsram, — genç Kazlığım, b YRDElM, ipceti gesin, gu ter | slet bidiğim berşeyan senin avuçla, lavi koltuğunun arkusına yanlan- meş bunları düşünüyordu. Şirmdi, genç adam öyle bir İmleti rubiye İçinde idi ki, Leydüyi yalnız - şiddetle sevmiyor, zamanda — yüreğinin bütün ince hizerile acıyordu. Onu semman bir genç koz olmaklam bir an evvel kur. dermak Tüzime Duha Süst beye müracast edip res- | mif hiçbir — teklifle — bulunmadan Layliddan buşka ülç kimseden bir tek cevap almadan Süavi, oturdağu pan. siyondan çıkmış, Nişantaşında. bir partaman tutmuştu. Genç adam apar. famanı ilina e düşemiş, Laylânın be- | guna giden renklerden mübleler yap. tarmıştı. Bösi gece, yeni baulduğu yaşlı Bizmetçi kadın e beraber odaların Hayat pahalılığı ve arlış nisbeti b hakkında bazi yazi- var ki Hayat pahalıi ve imükayestler bunların üzerinde imsân derup Bugün h nisbelle Türkiyede ği yüzde kaçur? Mühlelit “ddelere göre bu pahüulik yüzde iki yüz ile yüzde üç yüz arasında değiş- Yapılan bazı dölüyüsiyle hayat bir kaç memlekelinde gu gekikde tecel. 1 ermektedir: Almanyada — yüzde 44, Pransada yüsae 15, lsviçrece yüzde 96, lagalte. Tede yüzde $ö, Amerikada yüzde 40. akl rakâımlara göre hayat pü- antnekeLerde öde - artmamıştır Bayka n hep edir. O halde yukarda adı geçen keviçre müstema, Türkiyede pa- lığın yüzde 200 olmasının sebebi e) Mkusaiçıarın bu hddisenin sobop- HaSIL izali etliklerini biznlyoruz. Yanız vükl Ve Mmanzara aynen Dü Devlet, hengün blr parça daha — pa- n geçim — Vazıydil karşısında iyen tedbir azmakta, ve yeni teşk.aik vücude getirmekte- bunlara ra merleker at seviyesinin düşmeğe Başla- mamış olması nasti izsb edilebkir. Böye le bir su ermek 3i Tz Gişindadır. Alâkadarların bu sual üzerinde dü- gündükler; ve çalıştıkları muhakkak. ) tır. Birim temennimiz, alınan tedbirle. rin, meydana gelirilen yeni yenl laş- | killerin bir an evvei, daha fuydalı ve teririk bir tale gekdiğini görmektr. Saklamıya Tüzum yök ki bugünkü bayat Çok ağır ve normal mü- lalea, ölçü ve nisberler içihe —bütün hüsmnüniyetli görüşümüze rağmen— yi mehiyeste değiklir. Dünya veziyetinin manlüm, büyle bir veziyetin hayat şarim lârı Üzürime tesir yapacağı da malüm. Fakat, bu tesdrlerin, insaf (le düşünü: lecek olursa, elbette, bir haddi hududu olmak Mizm gekdiği kabul edille. R. SABİT MOBiLYA FiATLARI Fiatların yüksekliği için esnaf ne diyor? Son günlecde şehrimizde mo. bilya fiatları gittikçe yükselmek. tedir. Bü yükseliş kübik oda ta- kımları ile yeni kolluk ve san. dalye Hatlarında daha fazladır. Meselâ eekidan 2 liraya satılan sarı boyalı tahta ve İnegöl ma- mulğta sandalyeler gimdi & b çük İlraya yükselmiştir. Esnaf buna sebap olarak bil. hassa tahta, konuplün ve Gama laka flatlarının yüksekliğini ileri r. İşçilik Ücretleri isine nezaran yükselmiş. ki mobilya satışları tedri. cen azalmaktadır. öi 500 Yunan çocuğu şehrimiz- de toplu bir halde barındırılacak Dumlupmar vapurunun bu se. feritde Yunanıstandan getinilecek olan 7 . 13 yaş arasındaki 1000 fakir, yetim çocuktan 500 ümün koplu bir halde okutulup barın- dürılmaları için şehrimizde müna. sip bir yer araılmasına başla. mılmıştır. Çocukların 500 ü İzmir. de bakılacaklardır, harp içle bal k rnat olmadığı c rer n Csyasını düzellir, bir elajerin yecini | bir bibloyu dahâ laş bir kü- Hzün Uzun etrefa, bog | aŞ mesalara, benliz — el sürükmemiş bakardı... Ona öyle korldorda — dölüşmek- erkle yemek masasının üzerine çiçekler kaymaktadır. İçinde Bir İva, elmdi Leylânın kendizine ses. leneceğini salatırdi. Vakat Leylâ — ma panslyana, ne de Noşantayındaki apartır cına gelmemiy- fi. Ne Sösvi genç kıza böyle bir tek- adığı gibİ, Leyii da böyle töklile miyti Yaniz Sözvi Leyliya sık sik yenl tulluğu apertimandan, — çok yakında kine gireceği ve önzle yuva- düm İahseder, bir kuş yuvasını tarıt eder gibi uzun uzun anlatırdı. O za. | man senç kiz Süaviyi derin derin | göğüs geçirerek dinlerdi. Genç adam, gonra eözlerine şunları Hâve ederdi. — O evde yalnız İkimiz var ve ben. o zumün hayet ne tatlı... tün sendetler bizin içimlzde... Sen Leylâsın, ben de Mocmunm.., Çilgin gİDİ sevişiyoruz... Örrümün son da. kikasma kadar sana bağlı kalacağım ve güVaNITN Sandeti için — çalışaca- üm... Pombe dünyamızm ufukların. (Dovama Var) ta, yahut Bi 4.ulEıL|ılLuw ! |Birmanyada tekrar başlıyan, Japon taarruzları ve hedefleri üplen ev- | Ha | C UZAK DOĞU CEPHESİ. Bataan yarımadasındaki yek. Amerikayı tâ sartına çivi gibi yeniden uyan. ve ksrekete getirmiştir. pon hava ve deniz kuvvetleri gimdi. Corregidardaki Amerikan külesini hedef tutmuşlar ve bom başlamışlardır. Büyük best kalan M0 bin ki. Japon kuvvetinin - Pasifik phesinde vey Birmanya ve Hindistana karşı kullanılması ba. his mevzuudur. Japonların Cebu adası civarıt. da 5 harp gemisi refakatinde 50 nakliye gemisi görülmüş Ar merikatı denimaltıları bu kafileden bir torpido muhribi, bir büyük 'e gemisini, denizaltı bir ticaret gemisile müh. temel olarak bir iaşe gemisini ba. tırmışlar ve bir Japon kruvazörü | ile bir büyük nakliye gemisini ndır, Japonla rın böyle bir ihraç filosu topla- dıkları doğru ise, Avustralya şi. nâl kıyılarına — veye bazı takim adalara bir çıkarma — yapmaları beklenebilir. Yeni Ginede askert harekât karçılıklı hava akımlarına inhisar etmek'edir. Amerikan uçan kale. leri Yeni Ginede Laede bufunan rini, balarya mev. tessleri bozmba. lamışlardır. Eğer Japon kafilesi. nin mevcudiyeli doğru ise, müt. tefik hava, deniz kuvvetlerinin bu Japon kafilesine daha büyük vadilerinden M lay ve petrof hovzası lemeğe başlamıslardır. Mandalay cenubunda ve Promc şimalinde büyük muharebeler beklenebilir. Bu muharebeler neticesinde Man dafay <ehrinin ve petrol havza, sının âkibetleri — belli olacaktır. | İnhîsaıalşılan Satıcılar 58 kuruşluk şişeler deki azlıktan ve tahta, mır havva tıpalardan şikâyet ediyorlar İnhisarlar İdaersinin 45 dere. celik <yemi rakı» larının 58 ku. ruşluk şişelerinde 15 santilitre Takı Olması icap ederken — son zamanlarda ekser şişelerde 11-12 cantiktre bulunduğu hakkmda şikâyetler yapılmaktadır. Bu hal bilhassa' Beyazıt, Beşik aç ve Galat semtlerindeki bak kallarda ve tütüncülerde satılan rakılarda daha çok görülmekte 've hem halk, hem de satıcılaı köyet etmektedirler. İnhisarların Be; şi besirnden akbığı 58 lik rakıların bemen bepsini wmuayyen miktar dan az, şişelerin dürtte bir kısı man borriboş okluğunu gösteren bir salıcı diyor ki: «— Bunları alırken — mmemura da gösteriyoruz. Ne yapalım fab rikadan öyle geliyor. Canmnız in. tersel.> diyor. Mi şelerin bu haline şaşarak bizim üstlerinden aşırdığımızı zannedi varlar, Diğer taraftan hususi ra. Ku ümilleri mantar bullp şişele | rini itina ile kapattıkları halde İnhsarlar idaresi hâlâ mantar ye tne tahta ve mukavva kulları. SON TELGRAF— Eğer mev- zuu bihis eksik çişeler bir iki dükkinda görülmüş olsaydı bun. ların bazı satıcılar tarafımdan ü zerlerinden almdığına hükmede İttik. Fakat bu hal bir kaç dük künda değil, muhtelif semilerde nen sörüknektedir, Bir yanlış. lik olmasi ihtimalini de gözönüne alarak İnhisarlar Umum Müdür Yağünün nazarı dikkatini cebbe. deriz, İktısatçılar gecesi Üniversite İktsat Fakültesi 'Taleba cemiyeti ayın 22 sinde Şehir Gazinosunda bir. liktis Çılar göcesi» tertip etmişti cenin fevkalimleliği için cemyet azalarından Halük tarafından zenen bir program organize edil İniştir. Yazan: !. $. Eski Bükreş Ateşemiliteri | Japorlar Çin mukavemetini çin, ŞinaMayda topladık! kuv hina ye bunda Hind denizinde Japonlar yalnız İngiliz Hemmes tayyare gemisini batırmışdardır. Fakat 2 İngiliz Azuvazörünün batırılmış olduğu nu İngil yalanlamışlardır. Ne de olsa, Japon hava, deniz kuv vetleri bu denizde gittikçe büyü- yen bir tehlike halini almaktadır. kendi aralarında anlaşama ları için İngiBzlerle de uyuy: miyen Hindlilerin ve Hindistanın bu karışık ve hazırlıksız durunu Japon — emperyalizm emellerini kuvvetli bir mıkmatıs gibi çek. mekte ve tehlikeyi kapılarına ça. ğirmaktedır. Hind denizinde kuvvetli — bir 7 filosu görülmez ve Japon- ric'ate mecbur etmezse, artık adasına ve hattâ Hind do lürma bir Japon çıkarma. iz bir iş CEPHESİ: üzerinde devam eden Rusların hareke' teşebbüsünü henüz bırakmadık. larını göstermektedir, — Buzların çözülmesi ve amzinin batak ha. le gelmesi devresine tesadüf ©. en bu savaşlar, mevzii bılıbım alarcan (b Asıl b yük işler cephe gerilerinde ş.. pilan hazırlıklar hükümet inden yükselen sesler. Sey Bu kıy & inik DOĞ! Cephe muharebeler, bıral ve ki müm da Çörçil ile müzake bulunuyorlar; bu müzaken Avrupada ikinci bir cephe ması meselesinin T Birliğinin Veşing tvinof, Almanyaya ablukanin ve Alman şehir. bombalanmasının — kâfi gelmiyeceğini söyliyerek Ameri. ka ve İngiltereyi ikinci bir cephe açmağa davet ediyor. 3— Bu arada, Sovyet Cumhur. tank diğini ve mbelerinin ğıni beyan odi stünlüğünün elde edi bundan sonr; hvf'v"ı bu hüdseler, 1.1,5 ay çinde Doğu cephesinde kapecak fırta önemini — göstenmekte ve gelecek muharebelerin geçen enekine nisbetle daha mürhi ve daha kanlı olacağı nektodir. m vbelirt. ee YüZaN faket medem ki bugün bir çocuk bema de erkcek Çocuk biygüsdem Kimin varsa Allehı baj — Amigi Madem ki sea buğün gocuk Babasısın, ükkat et hem de çok Gikkat et, oğlun da senin, benim gibi olücak, İçidye, içki de- belasnına alışmasın! — Kim diyor ka alışsın a Hacı me- Tuk, Cibülle isterim ki o dâ bizlim gibi bu zıldomlara süşp sönunda böyle el anaskarası olmasın... — Maşşöyle' — Öyle olsun, fukat hani bizlm çâ- rap Nigör sbi. Nişâr, koca bir bardak garabı. Ah- mede eunarken Neyzön Tevfikle Udi Hırant içeriye daldılar. Tevfilk Ü- zümtülü Ağvede takıldı: Ya Ürüntülü Ahmeli — Buyurt — Hay babanın canına rahmeti Ahımet? Allah beni kuyu bileciği yarsta- Cağıma niçin insan yaradmış diye üzü- Ipyorumal. — Sen de/insanlıktan — İstifa et oğlumi Üzüntün nedir senia ya be muamelesi pek uzün sürer diye çakin gor im — Mondktan bir tavskre — müktubu alırman sürmez. — Ben tavsiye mektubundaa — filân vezgeç'im, moruk bana bir şacap daha deniin Küfi,.. Çün çek- kü onü da — Neteye gidecelmin? — Su karşıda bir tze | da mezarın üzeri düzeltitecekmiz? Za | ten şimdi buraya —uğramanın - sebebi MAHKEMELER: —— Fiebi de l idi. Bir Jki şazap gifileneylin ce | | trip bi Büyük peder 160 çeşit gül yetiştir- mekle maruttur |. « Nastl anlatar BLayYosduan ., Ka. kazadım a. Maneviyaum oadu. p ostu... Perişan Gi düu. Bu merâi, bendenaee pek cakidiz. Kekldir de süz mü Pederden kağnam Peder' mertüm Cesettin Paşa, K mühleyle, Şarkiye ve Garbiye- BK başka, car * de marusut, nezdinde pek — Ah elendi şam, blimem KIf ve öşana 0ğ vDEC Olan MoC, GüCi, ma- v0r yelışlırmışlar. Ki üü bir Yaralımda — lemür . Buyuk peder met. dendi de yüz aazüş çeşik | Üü yeışı uflr. Renasa- Gen, Tenkeretl gükületiyan da ehenimi- yeve içke aZ de, DU çiçek Mmeraki cE — genmecuz. Bendeniz de, patrden — kazna koşrün | Yine pderden xâimâ serince, yanıl cü- Dekai kaş OnüçESKinaN, Çek yenşt Je enva, mükle VE Kiş onasında bi- çiçeke odlar Banu SÜSCMUYi en DUYUK Zevk Huğgşamcrır. BAŞ Daşa, Onların bukimiş — Çök uzatıyorsunuz... eanr cicitn giçekserimle e geçer, Sadede ge. — Getiyorum etcadim. İeceğim, sun veyia Siyam Kmeklar Vekusa cımız duma girlak girLağa Di Sadede ge- BurüAÜ, bir va- d, b kazuca Hemea koştum. Yusufu, çu - Amid- üya gelmiş 'a anisdım aa Oraya da nasel kayınca, şan- | Bir şungür; camdrı da Karıp berabor | Alarak pşağiyon Amecıkan — günverinin €C G0 öüraben türâ- Bizim ben sıcak Guyor Giye, bem de belkernek için örüdü, sete de yatar, Uy Bu Gs, kaçınak Neayve..; Yakaayı Pakâi vey Mmeril ba. Yü Darliğ. YAKASINA SarLMIŞ. çacmLANIYarmMUş. Pospe n ecule Üseri bon neyle ? Ya c snahvolan X. ita davacı söer kerial birmaş Na SVRİ soruk du, — Bvet, dedi. Ben sabıkalıyım. Sa, bikacıyım ammna, örayü çiçek çalıp ta aaumas için girmiyeceklir. Ben dt bey kadar çiçek merakısiyım. Bedi de ondan da taz.aı... Ueup geçerken, türe tü türiü çiçekceri camekance görüyı dum. Ağzım 1 ayordu. Düşüe düm, tışındam. Bir gece gizlice girip biraz çiçek almıya karar verdim. — U- sulcacık Camekiniü Üstüne çiktım. A- yağım kaydı. - Demirler de çürükmüş - Cametâin çöktü. Bu iş büşsma ksü, ben hirsizhğa tövbe ; Tüvbekürim. Davacatnın vekilbare Yusuf çahit o- Davacının anlartıkla. Beyecanlı - olarak ea sabikâ kayıtları tetkik o- kandu. Adedi fazlüca olmakla berkber, hepmir imedlığı, daba ba- H sabıkaları ciması — lâzım geliyondu. Bu elhetin sorulması için - muhakeme başka güne tâlik, doğru dürüst ikâa- metgâh görleremiyön maznun levzif n Dü kad edüldü. HÜSEYİN BEHÇET | bi Roman: S7 KOVUK PALASIN ESRARI| OUsunu Cemal nATGILI —— m€tar başında işimi gaha iyi göreyam, | gedim. Annet iktnel kark Size duyum olmaz, belki dönüşte Yine uğrarım! Deyip yürüdü. Şimdi Niyür solrasana Bazırlyordu. Perdenla arkasından Davut Baba u- zandı: — Hoş geldiniz ranlari Tevtiz — Boş bulduk patlıcanlar! — Patacan, tatlı can! — Ağ vezni satlıcan! — Oadau sonra bamuru ikiye kallı- can! — Arasına bir şeyler kaymıyacak ayız?. — Aratına biraz - peynir, biraz yu. Mmürla, biraz maydance ve bir kaç ka- vandc, bir kaç 1a iskârmoz koydaktan #onra... Tepsiyi doğru fırına,.. Vöt Mirant Neyzenin kulağına eğl- di Yahu, bunlı garabi da- çektikten akgam r, he biçim lâkırdılar, | beni zerey, in, burası neresi? Buraya bizlm müşhur hazreti mo- Tuğun Kovuk Paleni derler. Moruk iâa kazışlı: — Burüst âşıkların ılı:'-'&l. müçukla. vin uğrağıdır. Tevtik; — Hay onun âşıkının da, mun da, aşkının da, meşkin #inin de yuf ervahilis... Aşk diye bir dalga icak etmişler, bir Çok zavallıları Onupla tongaya düşürüyor, sersemleş- akıyorl 'da insan oğlunu mandep- rayor, kendinden — geçiriyor, alıklaştırıp birükıyorlar. Devut Baba perdenin Üstünden uza. naraiçi (Dovacı Var), (Amerika ve rmpiılu Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Veşingtondan verilen bir ha. berde dört ay süren çetin bir mü- cadeleden şonra Filipin adlların daki Amerikan ve Filipin asker. lerinim mükavemeti kırılmışt Şimdi Filipin adalarında, Amı rikan küvvetlerinin elinde yalnız müstahkem Corregdor adası kal maktadır, Filipin adaları biraz da tesa düğ eseri olarak, İspanyol . Ame rikan muharebesi neticesinde ve 1896 de imzalanan F desile Amerikanın eline geçmiş. adalara sahip olan Amerie mürgeci bir millet olmadık n bu adaleri daimi olarak utmayı hiç bir zaman ler, ellerinde düşünmec Filipin istiklâl hareke harplen evvelki zamanlara kadar geri gider, Fukat ortada büyük engeller vardı, Bir defa Filipin '0 adalar grupu 7083 ada. dan terekküp ediyor. Fakat bun. ların ancak 460 kadarı bir mil kareden büyüktür. 4500 kadarm min adı bile yoktur. Bu adalârımn ancak ikisi büvüktür: 40 bin Kkare büyüklüğürce “olan Luzon ile 36 bin mil kare büyüklüğün. de olan Mindanao, Adaların nük fusu on dört milyona baliğ ol anaktadır. Bunların üçte ikisi kâ. toliktir, Yarım milyon kadar da müslüman vandır. Dil olarak, en çok konuşulan ispanyolca ve in. gilizecdir, Yerliler arasında müş. terek bir dil yoktur. Amerika da Pilipin istiklâline tarsftar olduğundan istiklki ha. reketi gelişti ve nihayet 1989 sa. nesinde aktedilen Haves . Cut. ting kanununda ifade buldu, Bu kanun Filipinlere sekiz sene için de istiklâl veriyor: fakat Ameri, ka askerlerinin bazı yerlerde kâl masanı gereklestiriyordu. Kanun ©o zamanki Cumhurreisi Hocwer tarafından veto edildi. Fakat ge. rok meelis, gerek âyan korar ü. zerinde ısrar ettiklerinden Cum. hurreisinir? vetotu hükümaür kal mışsa da Pilipinliler istiklilden sonra da Amerika askerlerinin a. dalarda kalmasına itirae ettikle. rinden teşebbüs yürümdi. Bundan sonra şimdiki Cumhur Reisi Ruzveltin zamanında — Ty. dings . Me Duff kanunu geçmiş nunu Ruzvelt de tasdik tir. Kanuna göre, Filipin a. ene içinde (1946 sene- am isliktâl.ni ckle ede. Bu on sene , geçen daları on sinde) re edecekti, dare Filipinlere Kuezon Cumhurn kalslar burdan & hazırlanmraktı seleleri bile ğim ellerine devredildi oldu. çekilmiye Müdafaa m pinlilerin Cumihurrelsi Kuezon bi du kurdu ve Amerika Başkanlığından emekli alaza rilen General Mac Arthur Yt müşavir olarak Filipinlere ça. ğardı. Bu hale göre, Filipin ada larından bir sömünge olarak bah ek doğru değildir. Memleket di mukadderatına hökim olan halk tarafından ıdare ediliyor ve Amerika da son ilişiğini kesmiye hazarlanıyordu. Milli ondular ha- üden cmay ay ponli rın müttefikleri olan Ame: Adarın madkavemetlerini — kolay kalay kıramamışlardır. Amerika rfından takip edilen ilerici po. Hitikanın bu neticesi karşısırıda 19 uneu asır sömümgociliğinin çünüklüğü dalra açık olarak be. | Türmektedir. 60 kişilik kadın koro heyeti Şehirimiz musiki san'atkârları cemiyetinin Jerde yapılan kongresinde cemiyete varidst t mini ve bu varidatın faydalı ( Tere satd; için konserler veri kararlaştırılmıştı. Bu karar üzerine san'atkür Ali Rizo Byubinin reisliğinde teşkil olunan bir konser heyeti çalışma» lara başlamıştır. İlk olerak ©? kiş'lik bir ekadın koro heye rafından pek yakında bir kancat verilecektir, geçi