T!: —SON TELGRAF— 31 MART ... —— ea —— — HALK FİLOZOFU LÜKS İNŞAAT Fevkalâde zamanların deva. g müsddetince belediyeler ta- rafından — yaptırılan — inşaatın durması mı, yeksa durmamasi için mi alâkalı Vekâletten &- mir geldiğini henüz ben keadi hesabıma — öğrenmiş — değilim. Çünkü mevrudaki bilgim gazete haberlerine dayanıyor. Allah selâmet versin bizim ga« zeteler ise bu işe dair bugün yazdıklarının ertesi gün aksini yazdılar. Bir gazete, bugün inşaat dut- durulacak diyor; ertesi gün ay- ni gazete İnşaat devam edecek diyor, Hakikat nedir? Bunu ne Türk matbuatı, ne de okuyu- cular biliyor. Bu vadide yazılan birbirine zıd ve çeşitli haberler arasın- da bir de «Ahvali fevkalâde de- ASA KARŞISINDA dü alkmışı bulmuş. Şimdi bu ka- salar hâkim önünde Herkes merakta acaba bu kasala- rın içinde ne İster misiniz, kasalarm içinden birkaç asırlık kırk çeşit anberle, kırk çeşit baharat çıksın? "ERABDON YAĞI Bir okuyucu bir gazeteye gön- derdiği şikayet moktubunda yör ki; «Fial Mürakabe Komisyo- nu Trabzon yağına yüz elli kuruş fiat koyduğu halde bakkallarda TTrabzom yağı bulunamıyor.. Bu ekuyucunan mantığı da ga- rip-. Eğer bakkallarda bol bol 'Trabzon yağı bulunsaydı Fiat Mü- rakabe Komisyonu nath koyar mıydı? BADYO, FROGRAMI Bir muharrir arkadaşın tekik- kisine göre radyo programındaki *Bir şarkı öğreniyorum» saati zemsuzc—., Çüzkü radyonun di- iğer müzik saatlerinde sık sık tok- Yar edilen 6 kadar çok şarkı var Ki birçok beste ve güfteler öğren- memize inkân yoktur. Eğer böyle bir harcket nokta- sandan işe başlarsak güneş altın- da yeni hiçbir şey yoktur, sözüne uyarak bütün radyo Beşriyatını tatil etmek lâzımdır. ” Bizim gazetede şöyle bir serlev- ha vardı: «İHler ay şirkete gaz ye- rine fuzuli hava parası ödüyo- vuz. Havağazi şirketinin bir vazife- si de hava vermek değil midir? Çünkü — görüyorsunuz ki - ismini | terekküp eden iki kelimeden bir tanesi havadır. AHMET RAUF Edebi Roman: 78 Seni Unutmadım REŞAT FEYZİ ——— Bojra, birden ayağa kalktı. Yüzünde, bir maske halinde bir gü- sümMdömE canlanımıştı. Salonun a kar inde, ddeta bir münakaşa ba- elen, polçtlika bahsi yapan anlendi: dlmEZ mz mEMALaşadn. Alsi hakle insan r rüyedan uyanmış gibi olan bu kas dımia, ar evvel anlatlığı- açkı, bizrat samımış olduğuma kak'iyelle hükmetik Bötün bir hayatı düşündü. Neyin, sevebilmişti.. Bir çaklarının tasmı hilküna, seveü di- | | ecililm) REŞAT E_EYZİ Tayısiler Tüks inşaata artık müsaade edilmiyeceği lâfı da vardı. Eğer bu haber doğru İse yu- karıdaki cümleden benim çe hıiuııı müna şudur: Lüks ins: devamı «Ah- vali lı"kıl“z- sonuna bira- kılıyot, Lüks inşaattan kastedilen şey nedir? Sarih olarak anlaşılmı- yor. Fakat Türkiye belediyele- ri arasında hakikaten lüks in- şaat yaptıranlar varsa, sevin- mek lâzim. Çünkü bu demek- tir ki, bütün Türk şehirlerinde zaruri bütün hizmetler görül- müş, bütün mübrem tesisler vücude getirilmiş ve iş sadece dükse kalmıştır. Acaba hakikatin hıiuı de böyle mi? MUALLİM Muavinliği İMTİHANI Orta mektepler için iki imtihan açıldı Orta mkteplere tabüye, fen, Fransızca, Metamatik, - İngilizce ve Almanca muallim muavinleri almak üzere şehrimizde yüksek muallim melstebinde ve Ankara. da Gazi Terbiye Enstitüsünde iki imtihan açılması kararlaştırılmış- tır. İmtihanlara haziranın 15 tnel günün başlanılacaktır. Talip olanların may'ısın 30 uncu günü akşamına kadar şeraili öğ. renmek ve kayıtlarını yaptırmak Üüzere Maarif Vekâletine müra. caat etmeleri icap öylemektedir. —. Üsküdar Hali de lrmııu zaferinin 21 inci yıldöııi merasimi Yarınki çarşamba günü İkinci İnönü zaferinin 21 inci yıldönümü münasebetile Üsküdar Halkevin- de de merasim yapılacaktır. Me. lüğü Setirei biz opişeia. öpilieökin amilli şürler söylenecek ve milli oyunlar gösterilecektir. Yalnız “ALLAH,, diyoruz Gazeteler şöyle bir havadis ve. rlar: Erzurumdan gelen bir sürü koyun istenen flat buluna- madığından dolayı geri götürül. g(nd ve: bu hidliteden kimoe haherdar olmaz, duymaz, bilmey müdaha- le etmezse, söylenecek başla ne vardır?, Biz bu hâdise karşısında sadece «Allah> demekle iktifa ediyoruz. Alâkadarları ne diyor? Doğrusu bunu da pek merak etmiyoruz. BÜRHAN CEVAT gaaanın heyocanım taaimuştı. İnsaların kabini, yüzlerirden okumak, gü 'nin reginden unkamak mümkün müy dü. Köyün çılgın kadmı, duru ve İnkm yat öden bir su haline geklmişti. On- seyordu. Kalbi, kuvvetii biz aşk f nösına hutulmuş; O zacman, iç be ürlüşeniş, hayat dekorunu deı—ur. mişik Ortoya dümbaşka bir kadırı, | müzdele Eumamiş, SEVgİYE susamış, göz nül heyecanma suramaş bir kadın çik- mışti. Bü kadin, N& fa kendisi idi. Bütün rzahiri hissizliğine, vahşiliği. ne rağmen, Nevlrde - hisaeden, düşü- zen bir İnsan Şaura vardı. Fakat, o, radliğı saadeti bu(ınodı 'Tekrar, çılgın ve sahle hayala, ruhtan urzak,madde âlemincde koşmak htiyacına| duyuyordu. Şimdi o, bu yaşayış kübu. Sunun kapısından lekrar girmek için kendini zorluyor, ruh layanlarını bas- Ku 'lııı”“ Harp yıllarında #edebıyat intıyaci Böyük 1 nmu;L gibi, &| Ne hikmettir bilişmez, harp senöleri | edebiyal vakamndan çok verim ol | yor, Geçen Büyük Harpie en Tar gserler meydana çıknış, en hararli dedi münakaşaler o devirde yaplıaış- &. Bugün de vaziyet ayındır. Harplen Evvelk: senelerde neştiyat hayait da- ha söDÜk, edebiyak münakaşaları hç yak, edebi esezler daha ax, edebiyat Geceleri Ve konCeransiarı daha / seyrek di Şimdi güz gaçmiyor Ki bir eedebi. yak gecesiz, bir konferane, bir müdü- kaşa yapılmasın. Gazeleler, kilapçılar boyuna edebiyat, ve edebi cserlerle meşgul, Romas sükdüalırı dahi harp | yılları içinde verimek kismet imiş. Hulâsa harp yılları edebiyat hana ketleri ve büdieleri bakımından çok verknli okzyor. Banun sebebini neye atfetmek değrü olur?. Bu, sadece bir tesadüf müdür?. Gullba, hayp uüyınca ber gün kuru gemmi tebiigleri okuya okuya, insanla. ra bir Bilcinlik bir con sıkınteri ge- liyor. Rublatimızı daha — asevkl yazm laria meşgal elmek — İhllyacımı düyüm yonüz. Zekâlar daba eai meşgalelet arı- nüller daha ferahlaticı bir te- tasına lözüm hlmtediyor. ivbun — gıdundır. | görünüşyor ki, | mmkdeler kadar, kma duy- Besu içindedirler. Bir günel kitap, kı ir gilr büzi dakikalar ve saatiocce ai | Bir harp resmi tebiiği —üzerinde u- zun vwum kafa yormaktansa, bir gü- zel kitabin satırları üzerinde düşün- mek eğhotle sinirler İçin deha fayda- hldır. hata edilmiş olkmaz: — Edebiyi senelerinde, yorulan İasan gimz mnünebtik bir mmudde Edebi cserlç kalası dinlenen ve t Jenen İnsanlar dümya fıtdiselerin! da- ha rehat ve asüde bir şeklide müta- lea edebiliyorlar, Boş vakitlörimizde güzel kitap okuyorun. R. SABİT 5000 paket kib- rit saklıyan bakkal mahküm 3 İspınık ve Fısulye muhtekiri | de cezalandırıldı “ Ankarada Arslanhane mahalle- sinde Atpazarı cadderinde 170 numarada oturan ve Atpazarında Demirciler çarşısında Yenihayat mektebi karşısında bakkallık yapan Kâmil oğlu Bayram evine beş bin paket kibrit sakladığın. dâni mükkemeye verilmiş ve ne- ticede beş lira ağır para cezası ile dükkânmin Dir hafta müddetle kapatılmasına ve mezkür beş bin paket kibritin müsadere olunma- #ma mahküm olunmuştur. Bu ceza Temyiz Mahkemesin. ce de tasdik edilerek kesbi kat. | iyef etmiştir. I kilo <wğı narhtan 5 ku- | vuş fazlaya k yirmi beş u. vuşa catavak ir yapan Anka. tada Öncebecide Kozanlar sokak 124 ntmaral evde aturan sebze- tü İsa İrken ile Ali r lira para cezasina ve kapatılmasına mahkü molmuşlardır. Yenihayat mahallesinde 85 nu. maralı evde oluraü sebzeci Celâl oğlu İhsan Çevik de bir kilo Se. Tönik fasulyesini 28 kuruş yerine 30 kuruşa sattığından 5 lira para e tırmıya çalışıyardıı. Hisseteniyen, — düşünmiyen, —İnsan- ların hayatı... Nevinin, kendisini yıl- larga kaplırdığı çılgın hayati... O an. htyosüa/ki, bu . yaşayışta' aackoşkağı | nek, feletai tedavi etmek müthiş bi kedir. Tesadüf, —ayakları Bin altından baldırlarını gükiyürdu. Elini hevada satlağı, bağırdı: — Helbt... Her şey bilti., Pende ka- panraıştır. Nurt Yılmazın gözleci faltaşı gibi Bçılmış, gaşkın şüşkin karısına bake u. Suat Bey, hayretle dedaklarını bükmüştü. Leyla, oturduğu — ktyede daha çok kikülmüş, korkudan, dona- DE gibi Idi Geaç kadın, bir Matik top gibi, mç- Sıyorak rüdyonun başına — geldi. Düğ- meleri, mümiş görüleüler, parsakler yaparak hızla çeviriyor, çeviriyordu. Sonra, bir stasyanda karar kıldı... Biz Rümba... İnsanin bülün — vücüm göktererek | harebe neticesinde Moresby'nin | dirmektedir. Zaten bu mevzil mu- | tinde | bilirler. | zet ediyorlar. İki sarı ırk, bü şe- |Birmanyada Tungu meydai muhbharebesi ve petrol havzası için büyük mücadele Yazan: İ. $. Eski B Uzak Doğu cephesi Cenubi Pasifik'de Japon hava kuvvetleri Avustralya şimalinde Darwin ve Yeni Gine cenup kıs- mında Moresby limanlarını bom- balamıya devam ediyorlar. Bu ha- va muharebelerinde bir muvaze. ne belirmektedir. Japonlar bu gi- dişle hava üstünlüğünü kaybede- ceklerdir. Yeni Ginede karadan Moresby- ye yürüyen Japon kuvvetleri bu Kmanın 50 - G0 kilemetre kadar uzağına — varmışlardır. Bundan sonra Japonlar yüksek dağlar a$- mak ve Warkham vadisi cemubu ılıNırlıdı-lıl müttelik müdafaa yarmak zorundadırlar. Burada başlaması muhtemel mu- Akıbeti belli olacaktır. Celebes adasının şimal parça- sında son mükavemet eden Ho- Tanda kif'aları, Japonlara şarfsız ve kayıtsız teslim oldukları bil- kavemetlerden müttefiklerin bir fayda ummadıkları kabul edile- mez. Uzak Doğuda kayda değer en önemli muharebeler Birmanyada m.yıı etmektedir. Tungu şehri muharebe — büyümüş ve iki taraf defaatla süngü sün- güye girerek kanlı safhalar gös- termiye başlamıştır. Şehir, Japon- lar tarafından yarı sarılmış ol- makla beraber Çin müdafan kuv- vetleri mukabil taarruz yaparak Japon tearruzunu dürdüurmüştur. Bumunla beraber şehrin yakm bir tehlikede olduğu —muhakkaktı. Tungu bölgesinin sevkulceyşi nemi vardır ve iki bakımdan hü- küm verilebilir: 1— Tungu düştüğü takdirde Ja- ponlar Mandalay - istikametinde cemuptan daha kolay ilerliyehilir- ler ve artık orta Birmanyaya da hükim olurlar; 2 Tungu'dan batı istikame- rliyecek Japon kuvvetle- ri aşağı İravadi'de Prome petrol havzasını müdafan — eden İngiliz küvvetlerini şimalden ihata cde- İşte başlıca bu Iki mahrur dola- yasile müttefikler Twngur — bölge- sinde Japonları durdurmıya gay- hir civarında karşılaşmıştır. ve Japonlar Birmanyada İlk dela o- larak çetin ve yılmaz bir muka- vemet karşısında kalmışlardır. Diğer Japon taarruzu aşağı İra- vadi bölgesinde devam ediyor. Bu- ruda ilerliyen Japon kolu Prome- nin 5 ki n doğusunda Kian- gin'e varmıştır. Japonların kedefi buradaki petrol havzasını ele ge- çirmek ve bı Buradaki İstgiliz küvvetleri Ja- ponların cephe taarrurları karşı- sında tetunmi lışıyorlar. E- ğer mükavemet edemezlerse ve- iler 'Tungu bölge: cezamna ve 7 gün müddetle dük- kânımın kapatılmazına Mahküm olmuş, fakat yaşı küçük olduğun. dan para cezası 2 liraya tenzil o. lunmuştur. dünü hoplatan, zıplaten, bülün umuv. larını ayrı âyri oynatan bir Rerrba .. levla, tekrar salonun orlasına gel elini kalçasına koymuştu. Sağ baş ve orta parmazlarımı biri- € sürlerek, Adeta bağındı: — Haydi, kjat oyzuyacak benimlet . nizle hanginiz dam delil Nori Yılmaz, Suat Bey biridirlerine bükıyorlaedı. Nevinin halindeki bu ni di , kocasınin şözütnder kuç- mmayordu. Eski Nevin vit bi .. Haslalıklan evvelki : Koyü, giyah bakişli, — burun hırsla soluyan genç kadın. Tayan, zevk arayan. (Çki. içerek işte bu d, Nevpa... İşte, ta kendizl... Genç kadın, kocatının önüne doğru yürüğür Haydi Nurk, Kalk bakalım... Suat Baye âöndür — Müseade eder misiniz, Beyeten- dit Nuri Yılmaz kekeler gibi süyledi: — Fukst, Sust Beyeferdi uynamaz. kar zat, (VDevamı Var) | aikkat etlim, börün hal ve tavrı, ets 1 İ | reş Ateşemiliteri ) şaltarak çekilirlerse, bu — İngiliz | kuvyetleri de sevkükceyşi duru- | ma uymak için şimale çekilmek zorunda kalacaklardır. | Müttefikler bu fena durumu, | Mandalay doğusundan cenup isti- kametinde yapacakları büyükçı bir mukabil taarruzla düzeltebi- | lirler. Bunu yapabilecek kuvvet- | ler de, o bülgede Siyam hududu- | na doğru ilerledikleri " söylenen Çin kıt'alarıdır. Aksi takdirde mültelikler Tungu'yu ve aşağı İravadi'de peterel havzasile Pro- me ve Bassein gibi mevkileri kı bedecekler ve daha elverişli dar bir cephede müdafan için merkez ve cenup cenahlarını şi- mala çekeceklerdir. Hind denizinde Japonları karşı- lamak üzere refakatinde iki tay- yare gemisi bulunan bir İngil filosumun yala çıktığı ve Afrika cenubundan geçliği haber ve mişse de bu filoya dair yeni bir malâmat yoktur. Japonlar Pasi- fik'de Amerikan filosuna karşı zayıf kalmak istemiyeceklerinden Hind denizinde fazla itlolar bu- landuramazlar. Bu itibarla İngi- lizler denizinde Japonlara karşı muvaffakiyetle murkabele e- debilirler. Fakat bu mukabele, denanmanın herhakde hava küv- vetlerile kuvvetli şekilde takvi- ye edilmesine bağlıdır. İki küçük çocuk diri diri yanıdı ! onla)— Porsuk le abçap bir evin birden- bire tutuşması yüzünden 1,5 ve 2 yaşlarında iki çocuk feci surotto yanmıştır. Hâdise şöyle olmuştur: Bu evde oturan Dürdane ismin deki kadın çocukların a kara'c çarşıya gitmiştir, bu esna- da yanmakta olan sobadan çuval tutuşmuş ve kısa zamanda alev her tarafı sarmıştır. Alevi ve dü.. man; gören krmşular eve kosuş müşler ve Çocuklerı ağır kurtamnışlar — ve di gn söndümmüştür, MAHKEMELER: .Kalp Beşi- birlikler yüzü buraşuklar içinde, be- | kipale bir kadındı. Arkam güzel bir yekürme, ba- gında Bendbeyda, sakız gibi tülbenttea bir baş örtüsü Bu başörtüsürün dün vişme çürüğü yazmadan, siyah | gökk vir yemeniş yeldirme. — Beyefendi evlâdım. Ahi Bu öğ- dandarı banim çekmediğim — kolmada. Bana neler Yaptı, nehr!... Onlam an- urun iştir. Gelelim bu mesele. : Bondağımin dübinde, üç beş Tane beşibirlikle bür kaç Mahrnudiye filân durur, Ölürülük, diriemlik ne olür nt Olmaz diye... İnsan Ale Ni ge karagln içindir derler. İhsan Sdküm gimca, bülemei — parasına, —malına ge- ger... Geçen gün Yakışlım. — Beşibirlik. lerden birim çıkarıp bozdurayum de- dim, Bu (atiyaz bülimde, kaltıp çar- #aya, pazara gökiln. Beşibirliği sotdkam. Vallahi bikmem, yüz kırk beş lira mı ded.ler, ne dediler, Çıkmrıp bir tane. ni verdim. Baktılar; — Hanem, bu, kalp, dediler, Bir da- Ha çıkardımç ona dâa baktılar,. Ona da #kâlpr dediler. Yüreğime inccekti vak labi . Bluniş. Onu boadurdum. Meğer, eonra öğrendim ki, bu yezik — oğlan, beşidir Tİe'Erİ, AKOCdArI, —hirer birer - aüp Berina sehislerini, Anruyantra Artılı | ga | şey var ki saklı tutulmaktadır. « Beni ge kurtarın! urı bayku, iyi km bir gençü, Yirmisinde hemen Var yuk... Sorula sual üzerine, ayuğa , hepei bendm demek. Z.ılen. kendisi dü lediğin r &ll diyordu. Yalme, ben, ouları | akdlıkça, yerlerine yalancı altinlar koy-| önlsr minemin Ziynet eşyası- | . İrsp edeme takmıp kuşansın da, Süsleesin diye... — Yoksa, — sükdetçirlik için bu çi yapmadım... | Hâkim sovuu: | — Bu, segin nerkdir?, — Analığınıdız... Bedi, allı ken Cvlâç edinmiş. Hükiüm, bu safer de ihtiyar — kadlına aylık biliyor. Gözlüye gizli kes biliyor da, siz mi Hâkim, kararı bildindi... Türk Ceza Kanunünün 524 üncü maddesinin 2 amumaralı bendine göre, delikanlının Hakkında takdbat icra olummlyacağına karar verdi. gör, büylar .. öz ııAdz—ı rzedediyor da, ben senl mi reddeden ira! HÜSEYİN BEHÇET Edebı Roman: 44 KOVUK PALASIN ESRARII K Yazaıi Osman Cemâal KAYGHA ü Ahmnede Wigârı sonmuşlam. da bürbütün urkauştı. Ah, at olurdu, şim- di bizim palavataz, ve haylı tesar are kadaş yammda oisa kdi de bu gece bi zw karşı yapılacağını sandığım devele onunla biriikte gilçeydik! On beş, yürmi — dakikı Kanan gelip beni çağıedı: — Haydı dedi, buyürün artık bizlm masaya! Onların müstema gittiğim ramen peri tözı Sülma beni kocasına - şöyle takdim eti — Bizim eski aile dortlarırmadan ve battâ uzak alımabamızdan zayılan zehmetiş Abdülkerim Beyin oğlu.. Selmanın kocası deni biraz da alıcı görü ge sünerek: — Şerefyap olduk! Diye elimi skarken, Nizir gözleri. ni veze dikmiş, düşünüyer gibi Kdi Karğınıdaki allağlık kalanlar adama sönra şeför Tah dikirleri bakımındam gürmüs, ge- girmiş eski bir kurda — bemsiyondu. | Göğründen kalınca altan blr. kurdoa sarkıyor, pomnakları yize altın üzer utulmuş renk rerik taşlı yüzükk pırıldıyordu. Bir aralık görlerim, onun s0! bileğine ilişti. Baktım, bu sol biledin et tarafına doğru bir yüreğe saplanmış bir bançer — dövmesi görük nüyordu. Bu kopkoyu kumun! renklt dövreneden adamın eeki bir külhemho. 7i bir kebadayı olduğu da seziliyordu. Masamada bira — bardaklarının - biri inip, biri kalkarken, adam, son birala- m getiren garsnna: k-a — Artık bira yeter dedi, burlardan | gonra bize yarım kilokuk bir Klüp rah köaı getiri Dedi. Buna kadınlar — itirar edecek | bi oldulür, Fakat o hemen gürledi: #imdi blsaz rakı İçip keyiflenelim! Raka eat de VKi bi n de nt a eçi Müklöri” beli olmuyan Vükâ burası rehmetlt âçk Diyojo. min Kovuk Prlası kadec acaip, tuhaf, Gsrür dolu bir yer değildi. Fakat bir e busum eom, gecesi / vandı. Adama, ' rakı İçmemekleki uzarımı gö rv)nm BamonU çağırıp: — Böye dedi, bir gişe ön İyi garape dan gelirini Şaşırdım: — Aman dedim Beyefendi, biranın üzerine çarap bübülün dokupurt — O hakle konyak getirsini! — Mutlaka — bunların bi Sürt miz. Birez tızarak: — Punlardan birini olsun içmiye. min bu sofmnda İf ne? ” Malüm a, bu Bofra üşük Diyojen, — öteki adı ile Ake garaylı Dervis, Tlacı Balaban etendi. mizin sofrasıdır. — Akilıyarak sordum: —K'min sofrası, kimin?, içmek Bir tuzağa disürüklüğümü sanarak hayret, heyecan ve Körlu içinde ka- danlarla golörün yüzüne bakrnga baş- Tadım. Siridi onların Üçü de yüzlerini | eğmiyler, DUf GİDi dürüyürlerdi. Ben | #opra âdıma tdkrar sördum: — Atfede-siniz. ne demek istediği. anlgamadırı! — Amladın #mma, isine gelmediği için şimdi aslamamazlıktan — geliyorn man! Kadınlarla Kenan yine âyml duram. (Devam; Var) Hartık Havada v" denizde üstünlük.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN Baz şeyler söyleniyor, bir çok Wey de Söylenemiyor. Mesclâ Anglo - Sakvon tarafı ikidebir düşmenin maksadı ne olduğuna dair tahminler yürülerek bunu açıkça neşretmektedir. Japonların bugün yarın şuraya, Almanların a yakinda Başka bir yere taar. ruz edecekleri - söylenir. Hattâ bamı zaman daha ileri gidikliği oluyor. Meselâ: Falan yerdeki İngiliz veya Amerikan kuvvetleri azdır. Onun için Japonlar veya Almanlar oraya taarruz etmekle Güçilik * çakmalyeceklerdin.. gibâ. Sırası geklikçe buhsedildiği gi- bi bu kabil neşriyat ve Saire as. keri esrarı eneydana çıkarmak gibi sayılmıyor, Nedense Anglo . Saksonlarca bunda bir zarar gö- Tülmüy'0 mukabil yine o tarafın gizlediği bir çok cihetler Buna iyen pek çok Meaclâ Amerikanım acaba bugün ne kadâr tayyaresi var?, Buna dair bir takım rakamlar yok de. Biklir. Fakat hep tahminden iba- ret, İngilizlerin ne kadar tayya. r?. Buna gdair ileri sürülen rakamların içinde bu tayyarele. rin kaçı bambardıman, kaçı avcı veya sair sınıf tayyarelerdendir? Yine ileri gürülenler hep tahmin- den ibaret kalmaktadır. Şu var ki bu tahminlerde büyük bit isa. bet hissesi bulunsun, yeter, Bir İngiliz askeri müharriri İn. Bgibz hava kuvvetlerinin arttığını vınnm bunu anlatabilmek için tini delil olarak göstermektedir. O askeri muhartirin daha fazla teferrüata giriçerek ortaya bir takam rakarm- lar koyması istenemez. — Çünkü İngilterenin ne kadar tayyaresi olduğunu hakikaten biliyorsa bu. nu istediği gibi makales'ne veya nn İçine yazamadı. Eğer bilmiyorsa zaten hiç yazmaması ir. Fakat şu anlaşılıyon yapması İngiliz hava kuvvetleri- nin artlığmı termektedir. Çünkü evveke İngiliz tayyareleri ancak geceleri gidebilirler, müm r kendilerini Ş aları yağı. İL Artık gündükle- Ti de gidilebilmesi - tayyarelerin kolaycs gi düşürülmesinden de korkulmadığına en mühim de. İi sayılmak' " Tz fayyareleri a | dır, İngiliz. Başve Altı ay evvel İngiliz hava kuvvet. lerinin vaziyetinden balsoder'i A evüsavi» olduğunu süyü Bu az büyük bir kâr deği Çünkü daha evvel havada üstün- | Sük! bep Almanlırda okluğunu İngilizler her vesile ile itiraf ve | tekrar etmişlerdir. Bir gün gelip de «müsavi> olduklarını söylemek ve büyük bir imtihanın geçiril döğini, büyük bir gayret ve emet &: rıldığını anlatıyordu. Fakat yine tırlatıyorlar: Bu büyük bir mu- vaftakiyettir. Ancak kâli değil- | eir. Çünkü daha gidilecek yol bit memiştir. Ewvelâ Almanya hava. da üstün bulunuyordu. Onunla müsavi olabilmek için İngiltereye iki sene lâzun olmuştur. Rurada daha başka mühim âmilleri de sayımak gerek; Rusya ile Alman- ya harbe tuluşmuş, Alman taye yarelerinin en büyük ksmı bü | harpte düşmüşlür. Bu süretle Al- man hava kuvvetleri azaldı. İn- gilterede bir laraltan, Amerikâ- da bir taraftan tayyare yapılmak suretile de İngiliz hava kuvvele leri eski haline nişbetle, daha art” ta. Lükin bumunla kalınacak de- Hildir. Müsavi olmak yetişmez Düşmanı geçmek izım. Denif | kuvveti üstünlüğü ile beraber he va küvvetinde de üstünlük.. BU | harbi kazandıracak düsturu İn* | gilizler böyle görüvor. a Elekir'k — Tramvüây — İdaresi yarından ilibaren — Aksaclf, Beşiktaş ve Silâhtarığa d.wnı-ım:: v miye Başlıyacaktır. — Burların | 3000 1 ni Htecaviadir.