4 —SON TELGĞRAF — 4 ? aef TEŞRİN IN SAA AAA B. Türkçeye çeviren : En çok çekindiğim İngilizlere parmak ısırtan YOKOHAMA pon casusu No. 24 İSKENDER F. SERTELLİ nokta, bu adamların vak'a geceleri bizi orada görmüş olmalarıdır — Neyse.. Bu bahsi kapayalım. Söne Fa konuşuruz. — Akşama tekrar (zenci kadınlar Tevüsü) ne gidecek misin? — Hiç niyetim yok. — Ne ©. Korküyor musun? — Kimseden korkum yek amma, Ge olur ne olmaz.. Japon baltası çok | müthiş bir şey. Baplandığı zaman mu- hakkak surette öldürüyor. Dün gece Yokohama ile Mişter dâ orada imiş.. Çöttilir yaç süpheleniyorum.. — Çünkü oruda idim. Onlardan büşka dözüme İllşnedi. — Yani bu cinsyette onların par- Mmağı me verdir. demek istiyorsun? — Bunu süylemeğe cesanı yok Aapan beltasından korkuyoru: Sözü kestiler. Çünkü, rejisözün bir düdüğü rüz - gör makinesini durdurmuştu. Bundan sonra başka sahneler çe - girmeğe Laşladık. Rüzgür mühendisile musyin'nin ko- tuşmalarından birçok hakikatler öğ- | #endim. Demek ki vak'a gayi olmuş. Ve aksi bir tesndüf bu ya, Rüzgür seühendisi de dün gece yi barda kalş. Ve Hizso ile benlir orada etur- duğimu görmüş Tehlikeli iki şahit. Arkadaşı da bu gözleri duydu. Bereket versin ki, balta korkusu gözlerini yıldırmış. Bir üçün- #ü gşahsa gevezelik edeceklerini zan - Hizza Kü Japan. gö adam- ların. vak'a zecesi bizl barda gürmüş almalarıdır. Acsba bizim aleyhimizde 2abıtaya gehadetle balunurlar mi? Bu endişe ühnimi kurcalıyor. Öğle tatilini 2er buldum. Yi Hlister Hisso Te Başbaşa küldik Japonca, duyduklarımı anlattım. Hisso'nun bu habere fena bade ca- & sıkcıldı mekle Ona lde mesele zabilaya skset. miş olacak. — Peki amma neden gazeteler bah. tetelere henüz vermemişlerdir. Çünkü ölen, tanınmiş bir zabıla me- Mmurudür. Polis ufak Bir İp ucu bul anadarı meseleyi matbustin diline dü. gürmek stemiyor. — Bu ketumiyetten o manayı çıkar- dinız, değil mi? — Şüpheriz. © halde bu tüzgür mühendisi ile Aruövini günün birinde zabıitaya biz- den bahsedebilirler. — Eğer onlaç bizi o gece oruda gör- memiş olsalardı, Ehemmiyeti — yoktu. Nevyorkta elli binden ziyade — japon var, Bu cinayeli kimin yaplığını ne- Teden ve nasıl aalıyacaklar? Hisso yemek — yerken bir müddet sustu Ben 66 custuın © dalgındı.. Ben de düşünüyordum, ba firtinayı nası aülatecağız diye. Hiso o gün iştahsıt yemek yedi. — Bu adamlar bizim başımızı ya - kabilirler, Yakobama! — Onlarla ruhn artık göklere Çıkmalı ve cesetleri top- rağa girmeti, * RÜZGR MÜHENDİSİ NASIL BOGULDU? Ayni gün ssat düri Filmin diğer sahnelerini çevirmek- le meşgülüz. Bu girada stüdyonun erka odala - Tından birinin önünde müthiş bir gü- TÜtü koptu. Öğleden sonre deabı olarak dahneleri - teknik — Gürültü kesilsin. Diye sedlendi. Gürütü devam ediyor. İ — mütebassısların sahzeden dişanıya - çiktı. Gi Bediği yere gitli. Ve biraz sonra ko - garak gelkli: biri (Devaint Var) Devredilecek İhtüa Beratı «Hamur halfndeki mâddelerin ve bilhassa zeytinlerin santrifüj yapılmasına mahsus usul» hak. kındaki icad için İktisat Ve tinden istihsal edilmiş ölan 23 930 tarih ve 2818 No. lu 1 ratıran ihtiva ettiği b Şehir tiyatrosu TEPEBAŞ! DRAM KISMINDA Bu akştm saat 20,20 da HAMLET 5 perde “BRÖNŞİTLERE KATRAN HAKKI EKREN TARİNİ TEFRİKA: 37 HAZRETİ MUHAM MED VE MUHAJ_:EBELER Mağarada oturulan üç gün zarfın Hazreti - Siddikin edamlarından — ikisi mataraya gelip Kureysllerin ahvalin- den habet verirlerdi. Ve, süt getirir- | derdi, Evveke edilen tenbil üzerine üçün- ı Cü gecenin ferdası kilayuz - Abdullah | develeri geürdi. Ve, yola Çıktılar. Ve, | gahil boyu hüreket edip Kadit denlder yere geldiler. Bu yerde oluran — Ebu Musbbed'in | gadırı öründe durdular. Ebu Musbbed orada değildi. Karısı | Atike'ye müracaatla bedeli verilmek Üzere hurma vesaire olup olmadığını | gordular, Yiyecek bir yey mövcut değilmiş, Yüna cürü He gülmiye mecali olmu- ı yan hasla biç koyun varmış. Kbu Müabber'in sevcesi böyle söy- Temişti. Bunun yizerine Hazret Mu- hemmet (8. A.) bu hâşia ve alli ko- yra setmik istedi — Koyumun sötü yok.. Hastalıktan | keslidi. Dedi. Hözreli Muhanmet (S. A)r — Mürtade edin'z. Bir kera sağı- lit Diye isrür edinde. kadın, nezeke- ten müsasde Mi Va, Hazreti Muham- met (S A.) kayımu sağdı. Külllyetli #üt çıktı. - Orada bulunanların hepsi içtiler, 6 derece bollu. Atike hayrette Kaldi. Hazretl Mü- hümmet (S. A.) yoluna devamla sühil boyu göttüler... Halbuki, yukarda yazdığımız. veç hile Hazreti Muhammedi (8. A.) bu- lana yüz deve vededen — Küreygiler ortalığa vetvele salmışlardı. Bütün aşl- retler Hazreti Muhaminedi (8. A.) bulüp öldürmek için müşrük aşiretler dağlara, yollara dökülmüşlerdi. Ebu Cehil'in Hasreti Muhâmmede (. A.) Mediena” bler Nüvükmlü 'vitelö: tünün | | | 4 Son Teşrin 1941 1800 Programi ve Metnleket Saat A- yarı Müzk: Radyo Salon — Orkestam- m (Vidlenist Necip Aşkın). Müzik: Fasıl Heyetl. Memleket Saat Ayarı ve Ajans Haberleri. BSerbest 10 Dakika. Müzik: Muhtelit Şarkılar, Radyo Gazetesi, Müzile Amatör Sösti. — Piano Solaları Zeynep Altar, Ziraat Takvimi. Müzik: 18 ve 19 uncu Asır Mü- zik Edebiyatından. Konuşma (100 sene önce nasıl yaşıyorduk). Müzik: Klâsik Türk — Müziği Programı, Şef: Mesut Cemil, Memleket Saat Ayarı, Ajans Haberleri — Zirâzi, Esham Tühvilât, Kambiyo — Nukvt Borsası (Fiyat), Müzlke; Dans Müzlği (PL) 1803 18.00 1930 1945 1055 2015 2045 2100 2110 2130 2145 2230 1245 22.56/28.00 Yarınki Program ve Râ- n oklu Azliye hde cereyan eden mühakemı gi sablt. suçlunun l Karunma Kanununun Maddeleri mucibince odan Milil yizmi bt cezası ödemesine ve yedi gün müddetle de dükkünının ve hükmün — kat'ileşti. Sabip ve Başmuharriri Etem İzzet Benke — Neşriyat Direktörü Cevdet KARABİLGİN SON TELGRAF MATBAASI Dini İslâmın neşrirden evvel Hore- mi Şeritleri potlara tapan ve birçak #Gkâle mâbut nazarile bokan müçrik- ler bir türlü İslömiyetin vücude ge- tirdiği âl, fikirlere yanaşmıyorlardı. Kattie reklerini er İslümiyetin. köçük bi halkçilık fikirleri rehleri çüeden çıe karmış bulunuyordu. Açveı reisleri senelerdenberi tahâk- | Küme alışmışlardı. Bütün — kabileleri efvadımı bir. köle gibi “kullanıyorlar- d Kabile — efradının hiç bir. müretle adz söylemiye, hak diemiye şahslyet- leri yoktu. Resler, kabilelerini istedikleri gibi Jerler.. Isteâkleri güri mal- lanrı ve cenlarını kulleniylardı. Her Arsp kabilesinin sözde bir roisi ve bir de meclisi vardı. Fakat bünlür hep aşkretin evveldenderi Üeri - gelen mütegsilibeleri torunları (di lelerin pullara tapması: ve es- xi âdetlerine mütenssiharie bir suretle bağlanmazı da ayrlca bir dâvü toşkil AŞ-DiŞ - GRiP- NEZLE - KIRIKLIK - SOĞUK ALGINLIĞI ROMATIZMA -NEVRAL Ji ve bütün ağrıları derhal keser,isim ve markaya dikkat. GRİPİN yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz.! KİN Yazan: BHAEKI TALAS Güneş tepelerinde sanki ateş yağdırıyordu. Ellerindeki çapa- İar çakıllı toprağa her dalışta ha. Şırtılı sesler çıkarıyor ve bazan taşlara sürtünmesinden hasıl 0. dan ve kıjjğ eden bir ses 'nsanın içini gıdıklıyordu. geslere, ne öğle güneyile cücele- şerek hareketlerini taklit cden gölgelerine bakmadan ha bire top- rağı karıştırıyorlardı. Sabadın al. tısında işbaşı etmişler, aradın beş saat geçtiği halde mala verzeden ve bir sigara içmeden çapa sallı- yorlardı. Bunları gören, aralırın. da müthiş bir müsabaka, tir eğilmekten bütün Xxanları yüzlerine toplanmış, su sızdıran yaylâ destiler? gibi vücutlarından Gdurmadan ter boşamıyordu. Kıllı bacakları terden, toz ve toprak- tan zeytinyağı sürülmüş gibi do. nuk ve tifir gibi idı, Bir aralık takatinin bittiğini ve kuvvetinin tükendiğini balli a. den, soldaki zayıf ve uzun boy- basu dürakladı. Bacakların; bir Zaviye gibi açarak çepasına da. andı; ilerliyen iki arkadaşına kinli kinli baktıktan sonra sun- | türlu bir küfür savurdu. — Herifin tarlası taş dery gibi.. çapa işlemiyor ki çalışasın.. Şahadet parmağını bir kavis gibi yaparak alnının wrini döktü. Sonra gözlerini bir çapaya, Fökte ınlar yapan güncçe ve İe)ı lJerliyen arkadaştarına di Kendi keüdine bir şeyler & lendi. Öndekiler de dermuşlard Merhametli bir nazarla Sü mra- na baktılar, Yorulmaktan ziyade | larımı beklemek için durduklarını İfade edin bir hal 1 çehrelerinde... manın sağında g.den asu Şükrü, uzun bir k: savurdu. — Oğlum küsmüş givi ikide bir ne geri kahyon, koltükliyalım mı?, (otta ha a bir ce. akmıştı.. tarlanın öbür başında karpuz Ü- ini gözden geçizen Dbostan bu seneki kazanacağını le meşgüldü; bunlara bak- miyordu bile.. Sevişir gibi görünkleri hal. de bu iki adam birbirinin aman- Bötün bir cemiyetin senelerdenberi taplığı ve ruhi varlığı meyâanına — gir- iğ bir fikri batıl dahi ua kolay ko- JKY Büklp sirnak mümkcün değildi. Müşrikler, AY ve skabina furdu: Müşrikler, Müstüman üzerine pislik sürmek, yallarına diken dükmük, KB07t edecekleri yörleri tel Ve yaptılar. Kureysiler, o derece üeri göttiler ki, Hözreli Mühanmet (S.A.) ve sülikleri. ni mubasara altına slazak senelerce aç ve bilde birakmıya çalıştılar Kbu Talip, sağ İken müşrikler, İs- lâmlara tecavüz 2imek kudretini gös- termekle beraber Hazreti Muhamme- de (SAJ tecavüze resaret edemez- derdi. Çünkü, Bbu Talip, Kureyyllerin &n gevdlği bir relsi kdi. Ve bu da gösteriyor| ki, bir kebile teisl o vektiler mühim bir. hetldara malükti (Detama var) Onlar ne bu |* ir yarış | olduğuna hükmederd:. Beş saat. | Ortada ve | ;F sız düşmanı idi. Süleyman yine içinden marıldandı: *Ulan sersem herif, bunların su- alini soracak fırsat düşer elbeta Üç arkadaş birden tekrar çakış. | mıya koyuldular... Şükrünün Sül etmesi, erkeklik bisli İ x Ftamlde'köyün en güzel kızıy. &. Onda bütün köy delikanlıları. nen gözü vardı. Hamideye Şükrü de günül vermiş, kaçırmıya te- şebbüs etmiş, onun hayalile uy. kusuz geceler geçirmiş, yolunu beklemiş, bir hayalet gibi evinin givarında birçok geceler dolaş. mişti. En samimi arkadaşı — sandığı Süleyman — koskançlık - yaparak, | Hamide ile düğünsüz taraksız ev- lenivermişti. Ne fayda ki o gün. lerde Şükrü köyde değildi, yoksa Süleyman — bu haltı işliyemezdi, kan çıkarırdı da Hamideyi ona vermezdi. Fakat iş işten geçmiş, kız Hamide bugün Süleymanın karısı olmuştu.. Şükrü, Hamide gibi bir kızı bu n gibi he k görmü . ırdü işte.. Güzel Hamide anun Tayıkı-mı-idi? Aşk ve kevgilisini çalan bu adamı onunla mes'vt ya- caktı. Her fırsatta tahkir ek, istihza edecek, dedikodu çıkaracak, berşeyi yapacak, Ha. mideyi bir gün yine kendisi ala. | rü tarafından uydurulmuş dedi. | kodular işiliyorsa bunlara bit son vermek lay cd.!ıı—rlv haysiyeti bir Layli sarsıl möştı. Kinini yenemez bir hale geldi.. Süleyman, arkadaşların- dan geri kalmamak için son gay- retlini sarfederken kafasından da bu düşünceler geçiyordu. ... Epeydenberi yapılacağı âöyle - nen Memişin torunu Blcanın dü. | ğünü başlamıştı. Köyde davul dü. Gük hüp kalkıyondu. Memiş Ağa, köyün en zenginiydi. Torununa eörülmedik bir düğün yapacağını — Etem Bey, dedim. Bunü bap- ka bir güne bırakalım. | KıyafetsizBiğim! bahane ettim. | srarını geçiremedi. | — İki gün sonra gelmek üzere ay- daldım. İşle aylar var ki © Civar. dan geçmiyorum. Gönderdiği ha. berlere (yok) dedirliyorum. çin böyle yapıyorum? Niçin böye le yapacağım? Bunu bana gizli bir kuvvet emrediyor. 'Temiz insanlarla karşı kârşıya oturmka, onlarla ayni çapta imi. şit gibi konuşmak ağır geliyor. Bayatımın — kitabindan bir satır okumamışları gıdatamam. Bilir - sin ki ben üç maskeli bir ada , mım. Beyaz maskem Hısıldıyor: * — Arltık yeter. Bari bu son gü nahı işleme. Sen yolumu buldun, sür git Son-arzun tek oldun; Ev. Çarşamba - Koğacidede — « Lokmacidede Sultanahmet, Alemdar — Zöynep Ha- tun Camli Ayvansatay, Hoca Ali Mercan, Yürahim Paşâ- — Nürühiye ha- yı Atik ni içinde Çarşarmnba, Cebecibayı Çargıda Çühacı hanı üst katında Karagümrük, Karabaş Melek Hoca Fatih, Kumtulu Meseit Cemli İarüadeti İcar: Teslimi tarihinden 942 e. | Silivrikapıda Valde Çittliğinde | Müddeti İci Yukarıda yazılı mahaller kiraya vi der ihale günü olan (14) Teşrinisani 641 berlitaşla İstanbul Vakıflar Başmödür 1 meleri, — (8859) birkaç senedenberi söyler durur. du. Hakikaten Mamiş ağanın de. Giği gebi oluyordu düğün., Köylü bütün işlerini bitirmiş mahsulünü yerine koymuş eli boş keyf ye- rinde eğleniyordu. Sabahlara kâ. dar içiliyor, zeybekler, halâylar zil sesleri inliyondu... O gün kına gecesiydi. Süleyman içebildiği ka- | dar içti. Halinde bir aşkahk vaz. | dı. Gözleri kanlanmış sık sık kar. şısında oturan hasını Şükrüye ba. ikıyordu. Hele böyle kızmasına se- bep, biraz önce yine Şükrül — Düğün dediğin böyle erkek dediğin böyle evlenir, de. mesiydi. Süleyman — buna cevap yermemişti. Şu kalabalıkta arzu. suna muvaffak olamıyacağını şündü. Yalnız yiyecek gibi Şük . rüye bakmakla iktifa etti. Vakit bir hayli geçmiş düğün evinde birkaç arkadaşile beraber Süleymari Şükrü kalmışlardı. Za. ten bunlar köyün sayılı delikan. hlar idi. Onlar da bir aralık git meğe karar verdiler, Ve köy mey- darına geldiler, Horozlar ölmeğe başlamış, şe. olur, Edebi Tefrika No: 56 Hatır İçin Öldürdüler Yazan: AKAGÜNDÜZ | iâdimı bulup bağrına basmak...) | — Aradan beş sene geçti. Yaşa - | Çağımı görenlerden haber alıyor. dum. Fakat adresini bulamıyor. dum. Değiştirmiş. Bu, biraz benim işime de yarı. yordu. Mektuplaşsaydık evlâdın. dan haber vermekliğim icap ede. cekti. Ona yavrunu buldum, göre | düm, kokuştum, öptüm diyemez. | | | | | dim. Vaziyet çok nazikti. Zal işlerinin birçok araştırma- larından sonra şu müjdeyi al « O günkü binbaşı bugün Anka. | radadır. Albay olmuştur. Birinci sınıf malüliyetle emekliye ayrıl. mıştır, Kendisi emekli hizmet ©. Jan (-.--..) çalışınaktadır. dost oldum. Teslimi tarihinden 944 senesi Teşrinlevvel sonuna kAdar | Di Si başında toplanmışlardı Bir güğde taniştım. Bir haftada i 'eyzi Ahmet On CİLDİYE VE ZÜHREVİYE Lokmact dergâhi Lala Hayrettin Camil ve müştemilâti Hoc& Ali Camii Baraka Dükkâün Odanın mısıf hissesi Öksüz — Mehmet Paşa Camü arsanı 'Tekke — arşasının elan kısmi nesi Mayıs sonuna kadar Bağr Hu 2 © et * ahir :. Çittlik ve arazl — 46 Tilmek Üzere ilöna kanmuştar. Cuma güü saat on beye kadaf düğünde Vakıf Akarlar — kalemilii v lan İstanbul Asliye Birinci gart Mahkemesinden: uıım İstanbul Aşir Efendi c de Baker hanında inşaat M iştigal etmekte iken 1546 rihinde iflâsına karar ı-eıum” ühendis Galip Sinabitt e caklarile akdeylediği kontüf mun 13/10/941 tarihinde n—"# mtce tasdikına karar veril ilân olunur. (7807) fak sökmek üzere idi. Sarheşfik aralarına köpekler havl başladı. Bu arada Su.ovmıg derile Şükrüyü —arak bağıra önde ilerliyozdu. K"' ta onun hayalini farkeder & du, İradesi gevşemiş her &! züssade edecak kadar cüöMüÜğüş leşmişti, Dişlerini sıktı. S“'*». karpı beslediği k'n v mdu;:l& sar gibi okdu. Kendisini t0 5 herifin tam fi Jhın" söğlendi.. «Ham'deye üf SHü gdiye bir külür savundu. Jeb Süleymanın halinden şüptt Üye di geri döndü. Ne denek ST ğini soracak' ky ççi * Söz söylemesine zaman dı. Belimden lhk.lvm.î'vı(ll Sileyma sına meydan Yermeden gibi Şükrünün üzerine ı"Kıı (harrt) diye bir ses duyuld Şükrü: — Sen hat.. DYĞ Xe camitz yerer yuyarlamıli N dak atmış ortalık ağarmıştl İNi dikli Belinden> kiz zırlanan köylüler fe 'nda Şükrünün ü Ben onu davet ettim, © y deydim. Küçük Canımali' çektim. Babası yeniden dÜT gelccekti. Bir iki misaflk yit güzel, bu ne şık hanım kıvrak hizmet ediyor. . — Benim kızım - öyledi geç ! Senin adın e bakatilki Gültınaz. — Son yarayı TinaztePt” et dım. Ondün sonra büyük f,,# ulaştık. Kızım bana uğüT Kapıdan girerken h lü'yi vardı. — Aman aman, dedim cası. Mektebinde de dalmâ ,& cidir. İlki bitirdi, geçen S Gültmaz mı? Güler yüzlü babası SÖ diye bu adı verdim. 2 — Demek tüşka a0 YEĞİĞE Ev sahibi duymarmiğ "::,J' r vermek bi