8 Ekim 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

8 Ekim 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. İngilizlere parmak ısırtan Japon casusu YOKOHAMA No. 3 Türkçeye çeviren : İSKENDER F, SERTELLİ Uzun yolculuk... Bu yollar kitap okumadan ve bol bol uyumadan kısalmaz Yokohama balta — kullanmakta çok mahirdi. Polis Müdüriyetinin gizli meklebinde — yetiştiği zaman balta ©- yunlarında, nişancılıkta datma birinci Gelir ve baltasını baş yere savarmaz- B Çamurdan yapılmış mankenleri birer birer yaralar, başından baynun- dan kalayca ve bir savuruşla yere dü- gürürdü, japan Dahiliye Nazırı onu bu meha- retinden ötürü iki kere taltif ve tak. dir etmişti. “Yokobama (Mukaddes balta)yı üç kere Gptüktün sonra tekrer — kılıfına Geçirip yerine sakladı. (Filipin Seyahati) kitabmi eline a- darak yatağına uzandı. Uzun bir yolculuğa çiktım, Bu yol- lar, kitap okumadan ve bol bol uyük madan kisahmaz. Profesör Berkhard'ın Filipin ada- amdaki müşahedelerini — gözden geçi- Tirken, gu satırlari dikkâtle okumuya başladı: «Bir insan, her türlü teşkilâtile tecesüs —etmiş cemiyetler içinde kolayca tetkikat yapabilir. Bu çok kolay bir iştir. Pakat, bu adada öyle fertler vardır ki, henüz ken- Ği vahşi kabileleri içindeki ailea hayalına — bile — girmemişlerdir. Böyle iptidal kimseleri tahlil et eek, Onların mizaç — ve tablatlâ. lamim öğrenmek, ahlâk ve üdet- lerint nüfuz etmek ne güç bir iştir. Fakat, me olursa olsun, bu Aptidal insamların bir hasleti hoşu- ma gidiyor: Gayet ketüm olü- yorlar.. ağızların kiraya vermiş gibi, çok konuşenuyorlar.. susma- yı bir meziyet sanıyorlar'> Bu salırlar Yokohamanın çok — ho- Guna gitmişti. Genç casas kadiın bü kitabi okur. ken, Tokyoda geçen bi- hatırayı dü- gönerek gükdü. Bir gün, kendisini ye- tigtiren Tokyo polis müdürü ona: *— Bu meslekte az süylemek, çok. dinlemek şarttır. — Bunu bir İstanbul Asye 12 inci Hukuk Mahkemesinden: Müddei Salâhattin Ardıç Alan. Vekili: Avukat — Abdülkenim, Sirkeci Tramvay caddesi No. 1 Müddetaleyh: Bmine — Seniye, Eyüp Sofular mahallesi ve So . fular çıkmazı Toprak sokak No. 4 de iken halen ikametgâhı meç. hul. Müddei Salâhattin tarafından müddelaleyh Emine Seniye aley- hine açılan boşanma davasına ait arzuhal sureti müddelaleyhe teb. Kğ edilmek üzene yazılı adresine gönderilmişee de —mumaileyhin mezkür — ikametgihım terk ile semti meçhule gittiğinin beya « nile iade kılınması üzerine Hu- kuk Usulü Muhakemeleri Kanu- munun Mi, 142, 143 ve 183 üncü maddelerine tevfikan lade kıbınan dava arzuhali ile muhakeme gü - nünü göslerir davetiye — varaka - sının mahkeme divanhanesine a. Sılmasına ve 941/615 numarada kavıtlı işbu davaya müddelaley- bin 15 gün içinde cevap verme « sine karar verilmriş ve bermucibi karar arzuhal ile davetiye vara - kası mahkeme divanhanesine a. sılmış olmakla mumaileyh Emine Seniyenin yukarıda vazılı müd- det zarfında davaya cevap vere. tek tahkikat için tayin kılınan 3/11/841 pazarlesi günü Saat 10 da mahkememizde hazır”bulun « ması veya kanuni bir vekil gön. dermesi lüzumu — tebliğ yerine geçmek üzere ilön obunur. — meziyet gibi dalma gözönünde tu- tarak, susmayı öğrenmiye gayret edeceksin! Ketüm olmıyan bir a- dam, casus olamaz.> Demişti; Yokohama hu sözleri ha- fırlıyor ve unutmuyordu. Zaten bunü unuttuğu gün casusluk — yapamlyaca. ginl anlamış olacaktı. — Hayır.. benim yegine meriyetim, ketam oluşumdur, - diyordu, — başımı ikesseler, ağrımdan bir tek kelime ala- mazlar. Yokahâma gerçekten çok kebim Bir kızdı. Ona bir gün anmesi de şöyle çıkışmıştı e— Ben seni bu derece dük kafalı ve ketum olarak yetiştirmedim. Sen gedadından birine — çekmişsin! Baban bana, dedenin çok az — konuştuğunu ve bu mezlyetl —sayesinde bir harp kazandığını söylerdi. Halbukj s€n bir dazsn.. muharip olacak değilsin! Ne- den alle içinde az konuşuyormun?a Yokahama bunlari hatırladıkça, ya- tağının içinde âdeta kendi kendine Burur düyüyor: — Ben, bu meziyelimle her yerde ve her zaman iftihar edebiliim, Ee- dadundan biri bu meziyeti sayesinde bir harbi kazanmış. Hen de onun ka- zandıği harp kadar çeti bir mücü- deleye girişeceğim.. ben de onun gi- bi bu mücadeleden muzaffer olarak çikmak isterim, Diye söyleniyordu. ... BİR KÖPEK BALIGININ DANSI, Seyahatinin üçüncü günüydü. Bir akşam vapur güvertesinde — dolaşır- ken, deniz orlasından vepura doğru sür'atle gelmekte olan büyük bir kö- pek balığı gördü. Yokohamanın — yanında bir İngiliz müstemleke doktoru Ayükta duruyor- dü. Dokter, balığı görünce cebinden bir düdük çıkardı. '; Bakınız, Mis! Şimdi köpek balı. dalgalar arasında dana yaptıra- cağım. Yokebama gülmiye başladı: 8 B. Teşrin 1941 18.00 Program ve Memleket sa. at ayarı, Kadınlar Faslı, Konuşma (Dış Politika), Radyo Çocuk klübü, Memleket saat ayarı, ve Ajans haberleri, Serbest 10 dakika. Şarkı ve türküler, Radyo Gazetesi. Bir halk türküsü öğreni- yoruz, Ziraat takvimi, Karışık şarkılar. Konuşma (Posta kutusu). Riyaseticümbur Bandosu. 18.03 18.25 1845 19.30 1945 19.55 | | Memleket saat ayarı, Ajans | haberleri, ZAYİ — 988, 939 senesi Pınar. İ hisar ilkokulundan mezun oldu. ğuma dair 363 sayılı diplemamı zayi ettim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığını ilân ederim. Sarıyerde terzi Mehmedin yanında Kerim oğ. Kemal Tanfer. TARİHİ TEFRİKA: 16 HAZRETİ MUHAMMED VE MUHAREBELERİ Un an; M. SAMİ KARAYEL Hezretj Muhamenedin (5. A.) istika- met ve zekâzıinı ve Cenabi Haticenin mali Küdretini bilenlerden başı zevar oraya girerek hec iki larafa bir hizmet olmak üzüre Muhammedülemine —ii zumu miktar sermaye verdiği halde istifade edeceğini Cenabi Haticeye söyldiler. Ve Kizumu kadar teşvik €y- dediler. Cemabi Hatice ise teşviketi mâkul görerek Hazret! Peygambere pek çok #ermeye verdi. Ve Ucareline yol açtı. Cenabi Rizalelpenah sermayeyi al- diktan sönra Ücaret etmek üzere Şa- 'ma gitmek Üzere yala çıktı. Ve Şam kafilesiyle beraber hareket eyledi. Cenabi Haticenin kölesi de Hazreti Muhammel ile — (8. A.) beraber - idi. Hazretl - Mühammet (S. A.) bundan evvwel de Şam tfilesiyle > Basraya Kadar givmişti. O zaman görüştüğü Bahiranan manastırımı bilirdi. Oraya vardıklarında Cenabi Hati- ağacın altına otur- u. Halbuki süreti vefatını yukarıda yazdığımız Buheyta o vakit Yehudile- Tin &ulkastine uğriyarak vefat ettiği çihetle makamına Nastura adıyla şöh- ret bulan rahip yerine geçmişti. Nasturânın Cenabi Haticenir köle- gile Evvelce üÜlleti vardı. — Kürbanın Bahirt manastırinın civarına gelmesi. ni müteskip Nasturarin yanıma ge- lerek görüştü. Nastura da ulümü — gayyibeya isti- maden Hözreti Muhammedin (S. A.) namnzet oktukları makamı âliyi keş- feyledi. Ve, keşfiyatını Cenabı binaenâleyh Hazreti Peygambrrin o- raya gitmesi tahlikeli olduğunu söy- dedi. Hazreti Mubammet (SA.) Buheyra'yı tasdik ve yahut anın nasihâtlerini tas. dik demek olan bu ihtar üzerine birin- Hstcenin | kölesine söyledi. Ve Şamda bu işaratı | #liyeyi bilen bazi Yâhinler olduğunu, | BAŞ, DiŞ, NEZLE, GRiP, ROMATİZMA Nevralji, Kırıklık ve Bütün Ağrıları Derhal Keser İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Her yerde pulla kutuları ıstarla isteyiniz. İSTANBUL No, Mükellefin Adı Simon Fasulyactyan — Musiki ület tamiri K. tamiri Sinema ©. Arnıhalci 263 205 87 315 Halit O Yahya Ahmet Necef Yorgi Terzi Vazfiye Küçük Yılmaz — — Terzi Hızır Saruhan Manav 195 Salt Gabel Kahveci gd 200 122 Tevfik ve Cemil Mobilyacı Beyfettin Boruy — 'Tütün ve rakı Argiro YorgiCA, Muvakkitane $1 İstepanyan Acem K. tamiri Adı İşi Balt O Gabel Simpat Karabet Ziya Öztürk İbrahim Osman Kahveci Mehmet Ali 've Babri Hulüsi Keçeci Kabwehan ve ahçı Maktne ta. Mehmet Recep Kahvehane mıştir, 3692 No. ha kanunun 10 ve J1 inci DE İşi . A. Moda 99 8. Çeşme 180 'Tepe 105 Moda 24/1 A A P. a A, , A, Mühürdar 5T A, İBL A, Cad6 930 B. v P, Karakol 2/6 g41 Muvakkithane 83 8. Çeşme 182 toğrafhane A. 8. Çegme 228 939 930 939 941 R.P. CA O A, Tz0 Pat 2700 B 300 Sene Kazanç C. A. Muvakkitane 2/1 988 1284 Adresl K, Z. Y. Tekine 40/1 — 980 1860 C. A, Moda 251/3 938 2062 O, A. Kuşdili 27 838 1260 €. A, Muvakkilane 33 — 928 C. A, Muvakkitane 31 938 9450 ©. A. Hay. P. 76 938 2722 8. C, Köptü İstasyon 2/4 936 — 480 ©. A, Kuşdili 108 936 19200 R. P, Karakol 216 038 TT02 OLA, Yaza $ 933 - Ta6 ©. A. Kuşdili 44 938 2818 R. P, Karakol 2/1 90 z47T İB, A İD A, Ceşmesi 4 8065 152 0. A. Yasa 11 926 1500 O, A, 8. Çeşme 138 938 210.00 maddelerine tevfikan tebliğ yerine geçmek Ürere İlân Olunur, FTERDARLIĞINDAN: 3331 Kadıköy Mzliye gubesi mükelleflerinden yukarıda adi iei ve tiearetgâh adresi yazılı şahıslar terki ticaretle yen! adreslerini bildirmemiş ve tebellüğa zalâhiyetli blr kimse göstermemiş ve ya, n araştirınada da bulunamamış olduklarından zalarında gösteriler yıllara ait kaznç, buluran, ve zamları bavi İhbarnamelerin bizzat keadilerine tebliği mümkün olamü- 1300 4300 347 81 P. Z. 833 P. Z. 951 443 12/3/981 680 lllll“l 6S1TI 11 /980 65097 B/10/940 2404 nn 9001 SUUT /O 1608 10/0/940 Hğ 27/12/940 65708 22/71/940 1463 "/’lzülb F 422 13/9/040 2157 40 ll S1 16/1/910 M72 > (8663) Muhammen Bedeli Mübayaanin cinst miktarı Yüksek Mühendis Mektebi Satınalma Komisyonundan: | İlk te- motnatı Eksi Tarihi tmenin Bekli Saati 596 830 065 Paltoluk kumaş 420 metre Tskarpin 400 çif Reçel 8000 kila PFazla tatallât «8449> giltmelere konulmuştur. Mektebine müracast, kula iltihak etmeleri ân olunur. | BAHİP VE BAŞMUHARRİRİ NEŞRİYAT DİREKTÖRÜ: SON TELGRAF €i defa alduğu gibi eşyalarını orada elden çıkararak Şama gitmekten sarfı nazar eyledi. Mekkede bülunan Centbi Haticeye gelince, o günlerde hali değişmiş i Çünktü garip bir rüya gürmüştü. Cenabı Hatlcenin bir umeası vardı n dininde olup Tevrat ve İn- kla vekit gecirindi. O sayede istikbalden haber vermek hir etmek Çibi şeylerle şöh- Hazreti Hatlce gördüğü rüyayı amca- sına anlattı. Ameosi şüyle tabir eti olacaksın. Hatice, o zaman duldu. olmamakla beraber ihtiyar da değildi. Otuz sekiz, otuz dokuz yaşlarında an- cek vardı Cenabi Hatlce, amcazının - bu tabiri ve tobşiri üzerine zrtık ticarette gözü kalmamıştı. Bütün düşüncesi Tüyası. nin vücut bulmasıydı. Hazreti Muhammet (S. A.), Nastura | allarınt elden çıkararak geri dönmüş bulunuyordu. Hazreti Muhammet (S. A.) Mekkel Müktertmeye döndüğü gün Cenabı “As. Tbb. Okulu Müdürlüğünden: 1 — Üntversite tedrisatı 91/1, 'Teş/041 de başlıyacağından silada bulunan Az. talebemizin #ıla izni Birinciteşrinin 28 ine kadar temdit edildiği. 2 — Bu sene yeni kayıt ve kabul ed'imiş — Ya Hatice.., Seni tebçir “ederim | Ki Peygamberi Ahirüzzamanm zevcesi | Pok genç | 188 Açık — 28 > M7 , ganıstı 9.10.1541 9.10:1541 10,30 1045 1L00 için Gümüşsuyunda Yüksek — Mühendis den talebelerin ise 15 Birinciteş- «8441> ETEM İZZET BENİCR CEVDET — KARABİLGİN MATBAASI Kkarak yol Üzerinde bir yerde oturrauş- ta. Ve, İkfrbanin dönüşünü oradan seyre başlamıştı. O gün bava gayet sıcak ve güneşin bararet: fevkalâde mütmir Jdi. Kafi- der culardan birine kasretmek üzüre yük bir Vuj, kanatlarını germiş uçu- Tan yolcurun ktm alduğunu düşünmi- ye başladı. Conabı Hatice, hayretler içinde idi, Heyecanı fazla İdi. Fsasen gördüğü Yüyü ve, amcasının tabiri onu mülâ- hazalara sekvetmiş bulunuyotdu. Kârban yaklaşıyordu. Kürban yak- laştıkça Haticenim heyecanı da arttı. et kölesi, Cenabı Haticenin ya- Cenabi Hatice, költeine sordu: — Bu küş kârbanla beriber mi uçu- yort, — Bwet a » — Ne vekitleribi — Kârban yürüdüğü müddetçe,.. — Kime say€ oimaktadır?. — Muhammedülemine süye olmak. Batice akranı birkaç kadın ile börü- ber gezmek için oturduğu yerden Ce tadır., ÇArkası Var) ürerinde tse syesini yalniz yol- () | Mektebimizin 1941 malf yılı ihtiyacı yukarıda gösterildiği yekillerde — ek. | | rüci —a GAİP EVRAK ÇANTASI Eylülün 29 uncu pazartesi günü akşamı 630 reddelerinde Eminö. nünden bindiğim Harbiye tram. vayından Beyoğlunda inerken içinde 1940 senesine ait ve kim- işine yaramıyan defterike. Tajye defteri bulunan adresime getirdi. | iinde memmun edilecektir. İstanbul Çakmakçılar ve Fin- gancılar arasında Yı eyzi Ahmet Onaran CİLDİYE VE ZÜNREVİYE MÜTENASSISI (Babısli) Ankara caddesi Cağal- ollu Yokuşu Kige başında No 43 Edebi Tefrika No: 34 'f;latır İçin Öldürdüler Yaza : AKAGÜNDÜZ — Oturunuz, müteessir olma « ı yınız. Ben utancımdan şaşırdım. O kadar zaman var ki ziyareti - | nize gelemedim. | Fatma doğrudan doğruya mev- zuuna girdi: — Size — geldim. Siz bana bir meş'ale olacaksınız. Aliyi ncka - dar sevdiğinizi biliyorum. — Hangi Aliyi? — Bilmezlikten gelmeyiniz ri. ca ederim, Canımaliyi, Size bir kaç kelime ile bu karanlık mna. salı anlatmak ihtiyacındayım. Güya bilmediklerimi — anlattı. Ben yeni üğreniyormuşca dinle. dim. Bitirince yine o baş döndü- gözlerini gözlerime dikti: — Ne dersiniz, dedi, Ali bu ka. dar fena mıdır? Heyecanını zapledemiyen kinei Cihan Harbinden Hatıral, : CENEVREDE TAHSİLDE BULUNAN TÜRK GENÇLİĞ Türk Talebe Cemiyeti-Reis Saracoğl" Şükr Ciban Harbinin başında — Cenevre #ehri Fransadan ve Belçikadan gelen birçok talebeden —maada bir hayli 'Türk Ailelerile dolmuştu. Paşasından aççısına kadar bir sürü vatandaş ara- âz İdik, Sokakta, kahvelerde ve tram- vaylarda türkçe işllimek gaytt tabil bir hal almıştı. " Cenevrede bir de (Türk Talebe Cemiyeti) vardı. Kar- deşim merhum — Yahyanın delâletile Cemiyetin Relsi Şükrü Saracoğluyu ve (çok sevdiğimiz Bilâ! Azizi) ilk o- Jarak tanımiş ve toplantılarından bi- risine davet edilmiştim. Sevine sevi. ne gittim. Bir büyük kahvenin bü- yük bir içtima odasında birçok kala- balığa rastgeldim. — Vatandaş talebe- den birçoğu aruda meveut idiler ve hatırımda kaldığına — göre telebeden Emir oğlu Ziyanın vereceği bir kan- feransı bekliyorlardı. (Reis Baracoğlu Şükrü) beni arka- Caşlâra takdim etti ve benim de t- Jebe cemiyeti âzalığına kabulümü tek- Bf etti. Saracoğlunun gahadetini kâfi gören arkadaşlar bu teklifi kabul et- tler. Üdebamızdan gözbebeğimiz Nu- rullah Atacı, değezli göz tabibi Hak- Ka Hayriyi ve Profesür Sedadı (2 nci 'Talebe Cemiyeti Reisi Dr, Fahriyi), kıymetli mütefekkirlerimizden — dor- tum Yusurf Naziri, herkes mali yardi- mni esirgemiyen Şamil Osmanı ve merkum Bereketi, Meteoroloji Umum Müdürü Ahmet 'Tevfiği, Zirgat Ban- Kası erkâmindan Münir Mazharı, mer- hum Gazi Osmanı ve biraderi küçük Hekiri, Doktor Cevat Refik ve heme giresi Refika Hanımı, — Doktar. Suat ve Sundâ Hanımları, en gencimlz e- lan sevimli ve cescaretli Hamza Os- manı, kaiymetli elçilerimizden Cevadı. Doktor Asımı, Arif ve Ahmet Dinoyu, Profesör TTevtik Remziyi, Profesör Şekibi, Profesör Sheybi, elçilerlmiz- den Şevket Fuadi, Profesör Mazbar Nedimi, (Numön Menemencioğlu) ve at Açıkalımı), Sanayi Umum Mü- üü Reşadı, mühendis. Fusdi, Mual- lim Rahmi Dalabanı, Doktor Cevdet Nasuhiyi, heykeltreş Nejadı, İş Ban. Kkası eski Müdürü Nejadı, Yasuf Zi- yayı, Şevket Mehmet Allyi, Selim Nüzheti, Hâmit Nazifi, (eski Adilye Vekili Mahmut Eent) ile (eski Ma: vif Vekili Cemal Hüsnüyü), merhum Barun Aliçeyi, Doktor All Riza ve Edip Danişi, eczacı Nazifi, ktmyager Aelli, Doktor İbrahim Osmami, Dok- tor Âziz Pikreti, Profesöc Şeriti, nr- mirli Nuriyi, Salih man Paşa zade Adlli, iyi, — Ziraat Bankasın- dan Fanlı, — futbolcü — Sabiti, Fahri (doğarı, Kemal Koniçayı, — Cevat Moruşu, Gazanferi, Mukdim Osmanı, 'Tevfik Kerimi, Ziya Hüsnüyü, lekâr. dacı Tamdiyi, balıkçâ Aliyi, Daktor Nabiyi, mühendis — İbrahim — Galibi, düymetii fiktr ve ilim adamlarımız- dan (Meb'us İbrahim Alettini), Gi- | yt Rahmiyi, Nusreti, Besimi, Ariti, Talâtı, Funt Kâzımı, Relfik Amiri, Sadrettin Celâli, Kurbağ okkiyı, Müctebayı, — Harici- 1 Mahsuz Müdürü küçük Ab- dullah Zekiyi, Sarscoğlu Hamidi, (Af. Yyön Meb'usu İzzet Akasmanı), Peka- zet Hüsmmeslini, Rıza Kutbiyi, Dok- tor Mahmudu, Utarid Hatıma, kimya- ger Adanâlı Arifi ve daha bir çok mübterem genç ve kiymetli vatandaşe ları İsviçrede gördüm veya tanıdım, (Saracoğlu Şükrü) Beyin — riyaseti sevimli ve herdem — müteharrik bir kiyazetle ve zarafetle başbaşa yürü- düğü için Talebe Cemiyetine munta- zaman devam hepimlze bir zevk ol. muştu, Orada kanferanslar veriliyor- du. Münakaşalar oluyordu... — Lâtife- ler ediliyordu. İçtimal ve medeni bir bayat yaşanıyondu. Bir gün yani bir kelsede he oldu Bümem, Şükrü bey, Talebe Cemiyoti Azalarının Darolfünunun samiininden deği, talebesinden — olması lâzımdır diye beni bir de Üniveretteye talebe olarak yazılmak mecburiyeti karşısın. da bulundurdu. — Bununla da yakayı bir insan oldum, fırlarcasına kalk. haykırırcası Cammali bir İnsandır! Ali, faz3lcin ta kendisidir. Son sulkast vak'a... | — Ortada bir suikast var, evet, | fakat o suikast yalnız Aliye karşı | — O halde Ali benim hatırım bir diziş dizdim " içinde bir şeyin acı acı yırtıldığını hissetlim. Sizi nekadar muztarip etti. ğimi seziyorum, — Yoksa benim hakkımda?. . Birbirimize bu derece benzersiniz. a — Teçekkür ederim. | yapamazsın — Fatma Krokodil kahvesi -Küstah bir Taşnak-Samimi ve ahenkli bir hayâ$ Yazan: 8. MÜMTAİ kurlaramadım. Benden bir d€ Üa ferans isledi. Bir iki celse SARÜ kendi riyaseli müddeti hitaml den kendisine halef olarak bERİ Bete namzet göslerdi ve gi. Ben de rels oldum. Bu aralık, yani benim rİyasetk y mana tesadüf eden celcelerin Ti arkadaşları — çok helecanli A Toplandığımız Krokodil M bize ayrılan salonunda, di alarak güya — konuşuyurlardı. Üiğir dedim, zira kamuşmaktan zİYSİĞĞA rültü ediyorlardı. Nihayet İ€ N #rkadaşları süküla davet ettik, T — «Ermeni Taşnak> N Yatilâlcilerinden jorj Vemlan Üöggr Birisi gezdiği tozduğu yerletdt gi kiye ve TTürk milleti —aterhitii bandirazlık etmekie ve İ: telerine kadar — sokularak hülnanede bulunmakta imiş. *— Mmlan günün birinde bizim kos Ziya beyi ve — konsolashâbli konundaki Türk bayrağinı W Bi U * £ K $ ââ Y S SÜ der, arkadaşların galeyan vt *f:ı İ bu adamı bulmak ve dövmek HŞW cok müçlemlin sokuklarda 0N hetlli yakalayıp dövmek rashelai Kümetin — müdahalesini için, aramızda bir kur'a Biçinin bu kâri Bimam etmei Kişinin 1 itmam a laşmak üzere idi, Kararlaşmak' Gedim, zira herkes <ben, h duruyordu. Biz büyükler iç! müzakere gırafa, kimseye bir gey söyleTİ ÇK içimizden ayrılmiş elduğunu ığî Tendiğimiz, Türk kolanisinizi genci ve benüz çocuk dent0ğil, bulunan Hamza Osman ifi bulunuyordu. Hamza w/j hane kahvehare dolaşmıs ve Büğş İ7 Kapsmaciyan ismindeki DİN B meni ile beraber — oturmakt ğr) Leman gölü kenarındaki (CAİÜYWP Couranne)dan yerinden vt Tiç fi dan çekerek âlemin önündt T zel pataklamış olduğunu ıı:_;:"'1 ÇA Ramra Osinana yetişen nwf hum Gezi Osman da kend K dim eti. Kolabalık — sükünet bulg yi Hamza Ormana koca asları Mf' ranlarla beraber kendisini ; demiştik. Umumt Harbin 1914-18 doğru memleketten gönderi nın . İsviçreye — gelem çok geç gelmesi yüzünden dekl Türk talebesin'n hall Yakat buna rağmen taİtİ gelen düğün bayram> & denderliğe vurmuşlardı. para geldikçe borçlarını den kredi actırıyorlar ve Pap çalışıyorlardı. Bu samtl eiğer arkadaşların aycı 27T kabi vardı. Kars Fatma güsl efomobilile talebe # Hezdiren ve her türlü YA yetişen Şamll Ağabeyi BADE Ktbil midir? Sevimli — KEMÜĞ birl dahi Cenevrenin jATdER a Vives'inde verdiğimiz. llT v kır eğlenceleri olmustu. BU yalmız talebeye — mahsus tün Türk kolonlsi bu eKY k ederdi. Azalar, Közİ9ti r, oğullar ber eğlenird çrelit P İşte, biz talebeler - Centt büyle samimi yaşadık. Ve B itiraf etmeliyiz ki, — dowtüli ku Şükrü bayin mühim ve klaresi çok büyük DİF tur. İzviçrede bizi biribirimliğ van, sevdiren; ve beak lll Şükrü Bey elyevm Harlcift Tanatı sayın Bay, Şükrül cesaretli Hamza da ba'ef İj 1 olan. sevimi ü â andır, ikinci Çh 8. | apikdığını $i ghemmiyet N b konuşayım: Gi B « at Çetaf &İ Azralle verenin bir ceğini söylerler. Mül kat cemiyetten düşüP | tanrılar tanrısı bile bayat iade edemt?. — Hatırım içiğ _ö'd“ riltmek, istiyorum! ği — Hâlâ minil bacı! ADT — Byet, yahut hAF ıl'"” dirillmek istiyorun ai

Bu sayıdan diğer sayfalar: