HALK ı—'lLozoı-'u HATA Genç arkadaşım Murat Ka- yahan, Erzurumdan yazdığı bir rüportajda, bu şehrin eğlence yerlerinin azlığından şikâyet ederken şöyle diyor: «— Muhasebei Hususiye bir sine- mü binası İnşasına — büşlamış, fakat yarıda bırâkmıştır. Eğer — Muhasebel Husüsiye bugün yarıda biraklığı - büs yük bina yerine dahâ küçük ve ihti- iyaca kâti bir sinema irşamna giriş- miş olsaydı bu iş şimdiye kadar çok- tan bitirilmiş olacaktı.» Hayır.. bence Erzarüm Mu- basebei Hususiyesi, bir sinema binası inşasına kalkışmakla ne büyük - hata işlediğini idrak ederek bu işi yarıda bırakmış. tır, Muhasebei Hususiye kim, si. nema kim?. Erzurum Muhase- hei Hususiyesinin başka işi gü- cü kalmamış mıdır?, Bir Mu. hasebel Hususiyenin — vazifesi herkesi eğlendirmek için si: ADİSELER KARŞIŞINDA: LA CL | _vşm.ışım' İ BAYIM Hergün, bir başkasının yanlışı. ; ni bulan bir akşam gazetesi mu. | harriri, geçenlerde şöyle yazıyor- du: *Gri dememeli, kurşuni de- | meli'. Bendeniz, âcizane, bu âlim mu. hartirin yanlışını çıkarayum: *«Kurşuni Çünkü, türkçede kurşuni, diye, bir keli. me yoktur. Kurşun kelimesi var. , dır, Bu kelime öz türkçedir. Öz türkçe bir kelimenin sonuna i, ya- ni ayayı nisbi, gelmez. Kullanı- yorur, fakat yanlıştır, TECRİT VE İMHA Grip hastalığının kat'i - teda. visi keşfedilmiş. Grip mikrobu. nun tecridine imkân hasıl olmuş, şimdi, imha edilecekmiş. Görüyorsunuz ya, ilmi keşifler de, artık, bugünkü barp usulleri. 'niden boyanacak mne benziyor. Evvelâ tcerit, sonra, imha.. — MATBUAT Bttaldı. İhya olunduk. Şimdi, Tak- simde bir de büyük bir matbuat klübü binası inşa olunacakmış. Ben şamı merak ediyorum: A. caba, orada kimler eğlenecek?. ÇİY BALIK YENİR Mİ7, Rivayete göre Japonlar balık. ları çiy çiy yerlermiş! Halbuki, bizim bildiğimiz çiy balık mideye dokunur. —Anlaşılan — Japonların midesi sağlamdır ve her şeyi ko. “* Tâyfıkla hazmediyorlar. Aşkolsun, doğrusu? AHMET RAUF | REŞAT FEYZİ | ma binası inşa ettirmek midir? | Acaba, Errurum Muhasebei Hususiyesi, bağlı bulunduğu kanunlarla yapmıya mecbur olduğu bütün diğer hizmetleri tamamen ila eylemiş midir?, Acaba, Erzurumda terfie lâyık olup da bütçe darlığı dolayı. sile yıllardır. zam görmemiş fedakâr ilkmektep hocaları yok mudur?, Erzurum Muhasebel Husu- siyesi, bütün yolları yaptırmış, famir ettirmiş, yağ döksen ya- Tanır bir bale mi getirmiştir?. Erzurum Muhasebei Hususi. yesi, hastanelor, dispanserler, d-3um evleri ile bütün şehri baştanbaşa bir sağlık müesse. seleri şehri haline mi getirmiş. tür? Daha sayayım mı?, Muhasebei Hususiye sinema binası yaptırmaz. Gazi köprüsü ye- Bölediye Relisliğince Gazi köp. rüsünün kabulü kat'isi henüz ya- pılmamıştır. Buna sebep köprü. nün deniz suyuna ve rüzgârlara mukavim — hususi bir boya ile boyatıması icabettiği halde köprü. yü inşa eden finmanın başka bir boya kullanması ve binnetice da. | ha şimdiden köprünün boyaları | diyenin ihtarı üzerine fir. ma bu hususi boyayı Almanya . dan getirlmeğe kurar vermiştir. çıkarma ati - lacak ve teerübe makamında ki rü boyanacaktır. Matlüp netice alınırsa kabulü kat'i yapılacaktır. Adliye teskilâtında değişiklik | Adliye mensupları arasında ye- ni bazı değişiklikleri ihtiva eden yeni-bir tayin kararnmamesi ha . | zırlanmıştır. Bugünlerde yüksek tasdkten çıkması beklenilmekte - dir. (HALK SÜTUNU ) İş arayan bir genç Pız Orta mektebin B önci sımfında bu yil Bir derslen elemeaye kamliş, di. diğer nurmaraları iyi, yazısı — düzgün 1? yaşinda, fakir bir aile kızı, gelecek İmtihan zamanına kadar bom boş geçecek olan bir yılını telâfi et- mek ve bemi de kendisiyle annaesinin malşetine bir yardımda bulunmak ©- zere münasip bir iş ırln-ıkhdı' Ken- ye lernin Son Telgrat Halk — sütununda | 1 rlca olunur. çizebi ccek bir yan aranıyor Resme kabiliyeti bulunan ve inpe firça ile çizgi işleri “yapabilecek genç bir bayan — aranmaktadır. - Kendisine bidayetle ufak bir haftalık verilecek kabiliye ve istidarına göre ileride bu arttırılabilecektir. Talip olanların sa- at 13 — 16 arasında Son Telgraf Halk Sütünü Memurluğuna müracaat olun. zansı. Genç bir kız iş Kimsesizliği dolayısile-ilk mektebi bitiremeden hayata — atılmak isteyen 1$ yaşında bir kir fabrika ve müs: - seselerde ve yazıhantlerde iş aramak- tadir. Mühterem İş sahiplerizin San Telgrafda (Adile) rumuzuna müra - caat etmeleri rica olunur. Tefrika No : |Sürü Ç ıngırakları I l Yazan: CAHITUÇUK ——aeeaace/ kıpirdamak, konuşmak, hareket &. | mek, gülmez, hattâ ellmi oynatmak bi Mlnasızdı. Bütün Tohum, — vücudüm bir mermet heykel gibi soğuk, gözle--| rimde camlaşmış bakışlar, dudakla- Fimda, donmüş çarpık bir gülüş var. Nexik yüreğimin bütün ışıklarını, ü- mitlerini, emellerini aizrak - gitmiş, ben kupkuru, susuz bir pınar gibi vese Biz, renksiz, Kalmıştam. Rubum, dö- nülmesi mümkün olmuyan, buzlarla örtülü yolda bir yolculuğa — çık- Mmüş gibi, hayalımin sâğı, solu, önü ar- kası mânasız hir beyazlıkla örtülü. Kı- sa bir zaman evvel oralarda — güneş aydırlıkları, sular, yeşillikler, rüya- h sesler, çiçekler; en sonra benim için çarplığına — inandığım, ve benim olacağını kat'iyetle bildiğim bir kalb, altından, aleş gibİ yanan bir. kalb 'vardı. Şimdi, yalnız, göz #lebildiğine, atunacak sesler, Bu, beyazlıkların içinde, bir dal arıyan ruhuma, birden beyazlıklar, l geltaf, ikit sular halini almıya baş- ai abaalıs. hih 'beysz: dürecler | Bibi boşluklara fırlıyan, düştüğü de- Tinlerden uğultularla yükselen sula- | gA, bülün — kuvvetiyle kalbime do'u- yör, orüyı, yepyeni cazip bir kurtuluş ümidi ile yıkıyardu. Dirilmiş gibiydim. Yayaşça yerime den kalkarak merdivenleri indim. Or- talıkta bir cansızlık, bir gariplik var. Bonl kimsenin — görmesini — stemiyo- rum. — Bahçeder *Altın Dere> nin kumsalına kadar “yürüdüm. —Orada sandallarımı çıkardım. — Kumsal — ilik bir hal gibi, Gözlerim yanım sıma, boşluklara fırlamak jçin koşan sularla, piriltili yüzünde, Hiç bir kipırdi yok. «Altın Dere> yumuşak bir sessizlikle akiyor. Sular bazı yerlerde — akasyor O*EIZEE_IHI KB Düşka çart yoktur. tem | tanbul Belediye: Ath otobüs işletile- moz mi? Geçenlerde bir. arkadaş, münakâle zorluğunu haf tedbir ileri sürüyordu. Atlı eşekleri tokrar ireydana di girmesi yasak. Malüm, va bir karar verilmişti. Neden ver Orası da pek belli değil. İstanbulum | manzaratnı bozuyor, şehze İptidai bir bal veriyormuş! Fakat, otobüsler azaldı, otomobi! Bzaldı, tramvaylar âzaldı. Tünei bü. tün bütün kalktı. Bütün bunlara karşı mukabil bir tedbir düşünmek cidden İâzımdır. Gerek eşya nakliyalı, gecek iasan nakli icin, pekâlâ arabalardan istifade ediliyor. Mademki, dünya fevkilâde günler göçirmektedir. Mecburiyet — tahtında, bir tekim fevkalâde ledbirlere, çane - şehirde Çünkü, İstanbulun müfusu azâl- miyor, inühtelif — sebeplerle gitüizçe çokalıyor. Münakale ihtiyacı aynıdır. Bir taraflan, münakale dırıldıkça, şüphesİz, söl mevzuu Tâtifeye almayıp ciddi süretle) tetkik etmeğe Tüyık bulanlar olursa, nıutlaka müsbet nelice alınacağına ka- rilm, Motörlü, elektrikli — vasıla İyl dey.. Fakat, olmayınca ne yapalım?. At, araba dünyanin €n Sağlam ve yararlı vasıtasıdır. Denzini yok, ye- dek vasıta üzüntüsü yok, — bozulması yök, kırılması yok. Araba kirilir, iki sinak icabederse şunu söylemek dazmdır. Motürlü ve elektrikli nakil vasıtıları, ancak motörlü ve elektrikli sanayfi bulunân memleketler için mü- kemmeldir. Biz, her #eyi dışaridan getirtiyoruz. Fayton şeklinde yaptırılacak âraba- lar, faksilerin yerini, adına atlı oto - büs dediğim büyük arabalar da oto - büs ve tramvayların yerin! tutar, olur, biter, Sür'at bahsine — gelince: Emin 6ivn ki, İstanbul sokaklarında bu atlı arabalar tramvaylardan duha ağır git- belki de daha ço - buk gidecektir. Faytanlar ise, hay < vanları & ürünce, pekâlâ İşi ciddiye alarak, hülsnü n N bu meseleyi salâkiyetlar ve mütehas sis kimsalere bir dela tetkik etme - seyrüsefer ve münekale 1 üzerinde salühiyetli ve mü- günü gün etmek lâzımdır. fevkalâde günler yaşıyoruz. tedbirlere baş vurmaktan R. SABİT Bisikletli çavuşlar Mütemadi tamir yol çavuşları. 'nın daha sür'atle iş görmelerini temin için bunların bisiklet kul. lznmaları kararlaştırılmıştır. İlk olarak Ankara Becidiyesi 15 bisikletli çavuş hazırlamıştır. İs- de mütemadi tamir yol çavuşlarının bir kısmü. na: bisiklet verecektir. Yeni şehriye narhi Fiat Mürakabe Komisyonunca şehriye flatlerine şu narh konul. | muştur. Toptan ambalâjın kilosu azami 43 kuruş, toptan ambalâjsız azemi 42, perakende ambalâjlı 47, ambalâjsız 48 kuruş. Harçlıklı talebeler Dil ve Tatih Coğrafya Fakül - tesine ders zamanlarında ayda 40 ar lira verilmek üzere «harç - lıklı taleber alınacaktır. — Bunlar Fakülteyi ikmal' ettikten sonra gösterilen yerde bir müddet ça « hşacaklarını taahhât eyliyecek . lerdir. Talip — olanların ayın 13 üncü pazartesi günü akşamına — kadar Fakülte dekanlığına müracaat et. meleri icabeylemektedir. KDi Söğütler sulara doğru uzanmış, rüyalı resimleri — dürgün süyün — Ü- tünde türeşiyor. —- | Geçide geldim. Etekleriml toplıya- | Tak suya girdim. Kumsalın kenarında Yik elerile bileklerime sarılan dere, | üerledikçe soğudu. Ağır ağır dizle - rime kadar yükseldi. Başımın uzak Cüşünceleri bana Dir dostumü hatır - latiyor. Çöcükken — beni ağlatan bir dost. Bu dosi, böyle sularda ölüme ka- vuşen bir kızdı. Başında çiçekler, du- daklarında bir türküyle yavaş yavaş gömülüyordu. «Ofelyas.. Onu seviyar, ve onün için ağlıyordum. Gözlerimde yaşlar var. Fakat şimdi, galiba, bir - denbire değişen <Fiğen> için ağlıyo - fura, Sular şarıltılarla, kuvvetli çarpış - | larla bacaklarımda bulunuyor ve Jerimden aşağı döğrü alçalarak, ini yordu. Nihayet ulak ayaklarım kum- lara gömüldü. — Kulaklarımda yalnız gesler, gözlerimde yalnız suların çağ- layışları dölu yeşilliklenre bakıyarum. Orada, küçük bir ev, sarı tahtâ par- maklıklı pencerelerinden yeşil güneş ışıkları şızan bir ova vardı. Göğsüm yanıyor. «O», bir başka insanın, Hak- İam yök kil. Yörüme gölgeler — sürünüpn, ışıklar çarparak kumsalda, «Çağna - ge> ya doğru gidiyorum. Izlak, su ko- kan hava yüzüme çarptı. Hiçbir dü- MAHKEME.LERDE Hüsevix “ Benim kovanım olduktan son- ra, arım Bağdattan gelir,, | | kişilik üç kurs açılıyor — Ay Hamdiciğim.. Sen de mi ıımh>[ aklım başimda — Aman, dembt Ne oldun? Na olacağım szizim? Cet göyle yerum. Cam anıyorum., O da züğürt tevellisi yat. — Tecssüf ederim sanaı.. dar senelik arkadağın — şim adam M oldu? Hen taştan a yım? — Mayir cakım.. Söz temsili... Gel canım ciğerim kardeşim.. Gel şöyle de anlatıyım... —Yirini beş senedir, dişimden tımağımdan aaltırip birik * tirdiğim altı bin beş yüz lira param vardı. — YaRa?Sonde kirli çıklıardan 1- mişsin demek de, habetimiz yokmuş... ha kardeşim.. — Benlm içim Şimdi — şakanm sirası init * dinle. Dinlemiyecek - Bu ka- taştan n ae yanıyor. — Dinliyorum, cabum... — Urun zarmandanberi, şöyle elden düşme, apartıman tertibi bir şey bu- um da, hem kendim olurayım, hem aya vecip irat edineyim diye arantp durüyosdum. Tellâliaca baş vürdum, güzetelerdekl — ünlari takip ettim. Nehayet, sekiz bin Ilraya, dört katlı bir apartıman buldum. — Arayan belâsnı da bulur, mev- Tasanı da... Sar bin beş yüz Bra Hraya da aportu mağa karar verdi Sorması ayıp ölmasin #mm, elin- deki prayt verip, üstelik borca da gi- Tİp, aparlıman Alacaksın. Bir de o- nun İçerisini döşemek İçin eşya, mo- büye Jzım.. Hiç olmazsa bu zamanda bin liralik da eşya İster.. Onu nereden bularaksın? — İş benim kovanım olsun. Ka ni buldum.. Altı yal.. Bin beş yüz ipotek edip al- Buradan memleketine gitmek üzere yol parası tedarik elmek istemiş fakat!... Sultanahmet Birinci Sulh Ceza Mahkemesinde dün gerip bir hirsizli- #in mühakemesl yapılmıştır. İstanbulda bulunan Trabzetün Sür- l istimlâk edilerek yıktırılan Kırkçeş- imede Nefer sokağındaki bir evin en- kazı arasta girmiş ve oradaki büyük pencere çerçevelerini camlârı İle bir- Tikte birer ikişer aşırmağa başlamiş- tır. Kakazın mühâfazasına — memur bekel pencere pervazlarının ve — çer- çevelerinin teker teker sirra kadem bovtığını görerek hırsizlıktan — şüphe- lenmiz v pusuya yatmıştır. Bekçi bu suretle - tedbir. almakta Tanlış hesap Suadiye ila Bostancı acasında Ça - tülçeşme İsmint alan tarihi bir çeşme var, Bu gişme, asfaltın lam ortasina #üşer, Bingenaleyh. bu nokta da, mü- nakalâta büyük zorluklar çıkarır. Vak- file, asfalt yapılırken, çeşmenin ta - T lüymeti gözöününde tutularak, ol- duğü yerde birakilmış. Tabil hata işlenmiş olduğu bilâhare zamanla anlaşıldı. Şimdi, makul fikir galebe çaldı. Çeşme, yolun ortasından kaldırılacak, münasip bir kenara çe- tan mıdl BUNII yolu üzerinde dönü- —— —BURHAN CEVAT şünncenin bana yetişmemesi için daha Bizli koşuyorum. Belki bir zaaf beni yolumdan alıkoyar!.. Üstü şetfaf bir buğuyla örtülü derin yeşillikleri göre mek istiyorum. Sol lacuftaki — kü mermece benziyen kayalığı tırmanmak; Tâzım. Oradan aşağılara bakabllirim. Onun beni alacağını kat'iyetle bili » yarum. — Fiğent. , Recebin sesi, İçimde bir ves eka Giyor. Beyâz kuyaya doğru kotuyo - Fum. Fakat daha henüz, tırmanmağa Vakit bulamadan: bir derele el koluma | yapıştı. Reni geriye çekti, Onun açılmış, hayretle şaşkınılıkla, büyümüş gözleri, sonsuz — kırların ye- gilliğini içlerine almüş KİDİ, yüzüme bakiyor, Boni sarşiyor: — Burada ne arıyoram?. Başımda, bir başka ses haykıriyor: «Burada ne arıyorsun?> — Sabi niçin «Cağnağar ya gelmiştim? — Ruhuma titreye titreye bir haz; bir sükün ya- yılıyor. Hayalimin beyazlıklar, sular- da dolan sonsuzluklarında işıklar, venk- ler beliriyor, sesler, «Sürü Çıngırak- darı> nin tüyalı seslerini duyuyorum, Yüzüme çam kokulu bir rüzgür çare piyor gibi. Recep, omuzlarımdan sarsaraka tek.| rarladı: a (Devazu Varı Yazan: BEHCET vanım olduktan sanra, arim Bağdat- r.. Aparllmanı aldıktan sonrâ, eraden olsa bulurum... Şim- srak da dinle... Gidip pazar- uğı yaptık.. Uyuştuk.. 2500 Tira çıkürıp| kuparo verdim.. Korkarım inkâr etti?. İnkâr etl tabili. bağlandı. Senetsiz, sepetsiz veriver dim parayı... Amma, insan güphe de eder mi? Koskocü bir tüccar.. Evleri, apartımanları... Asıl öylesinden kork! Şimdi ne oldu? — Ne olacak? Mahkemeye düştük.. İsbata çalışacağım Kurtarırsın fnşaltal — Biç ümit etmiyorum. Bu sırada mühkemeden çağırdılar. Riçare gertli adam, yelyeperek, yel - kta kürek, mahkemeye koştur... Müddlaleyh, ciplak kafalı, orla boy- du, gerdanli, enseli, göbekli, kerli ve | | ferli, parmakları altın yüzüklü bir adamdı. 2500 lira pey aldığın: kat'i - yetle ve israrla roddelli. Hâkim da- vacıya sordu: — Şahidin var mı? VAr, dedi.. Üç tane şahidim var.. Tevatüren şahli de sekiz n tane... — Onları bırakın da o üç şahidin. isimlerini ve adreslerini söyleyin! Davacı üç Mlm saydı. — Adrederini öğrenir, bildiririm. dedi, Muhakeme şahtiler için başka gü- ne birakıldı. Davacı mahkemeden çıktıktan st- Ta koridorda arkadaşına: — Şahitler dedi, bunun kendi a - gamları., Yalnız, iki tanesine yol ver- niş. Şimdi oadan — ümitleniyorum amma, işin iki şekli var.. Ya herif - ler tekrar yaranda çalışmak ümidil benim aleyhimde, yahut da işle çrkardığı için onun aleyhinde şehadet Benim aleyhimde şehadet yandım kayâmete kadar... Yeni yapılan evin camlarını söküp satmak istemiş! #decek'er iken Sürmeneli Abdullah ta bir çok | pencerelerden — bir ikisini aşırmağa | gelmiş ve tam cürmü meşhul vüziye- TÜnde ikta yakalanmıştır. edilen Ab- zaptı ide | n Birinci me etçi mahkemesi Sula Cezaya verilmiştir. Suçlu; sorgusu esnstında cürmünü inkör etmiyerek: — Bvet efendim. doğrü demiş ve ilâve etmiştir. Ne yapayım beyim bir kaç gürdür. İstanbulda avare, İşalz güçsür dalaşıyorum. Memleketime git- mek İçia yol param da yöktü. Ne ya- payim çaresizlik. Şeytana uydum, | çerçeveleri çaldım. Makssdım yöl pa- rası biriktirip memlekete gitmekti. Bundan sanra şahltltr dinlenmiş ve Abdullal 2 ay bapse mahküm - olun. müştur. Bir Cinayet Davası Yazan: ETEM İZZET BENİCE Maksadımız Cevadın odaya na- Sıl girip çıktığım öğrenmektir. Şimdi, şahit birçok geceler Ce vadın, odasına gelip gittiğinden bahsediyor. O hakle, mesele daha ziyade şümüul buluyor, demektir. Acaba Cevat geceleri sokak kapı- sından geliyor ve yite © tarikle mi çıkıyordu. — Yoksa, bir başka yoldan mı gelip gidiyordu? Acaba konakta #okağa çıkan, kimsenin bilmediği gizli bir yol mu vardı? Muzaffer böyle söyleyince, Ay- şe bütün bütün sinirlendi. Gözleri kısılmış, yüzü öfkeden bumburu. şuk olmuş, alnında sıkıntı terleri birikmişti. Durmadan dudakla. Tni asiriyor, dişlerini — gicindatı. yordu. — Bütün bunları söylemek lâ- zım mı?.. Diyerek hâkimin yüzüne baktı. Hâkim: — Cevap vermelisiniz.. Deyince büsbütün sinirlendi: — Güzin affedilmez, unutulmaz bir hareket yaptı. Beni mahvet- mek istiyor.. Diye, kendi kendine söylendi. Sanra, duyduğu bütün keder ve ıztırabı bakışlarında belirten bir asabiyet humması içinde: — Cevat sporcudur.. Dedi, devam etti: — © geceleyin bahçeden bir iple benim odama çıkar, gider. ken de yine onunla inerdi. Ayşenin ağzından bu cümle ç. | | Ayın on beşinde şeh- | MÜTEFERRİK: USTALIK | Kursları rimizde 1200 | Marangoz, tesviyeci, elektrikei yanında çalış için Sultanah- metteki sanayi mektebinde mmec. cani gece san'at kursları» açıl - ması kararlaştırılmıştır. Bu — Kurslat 25 teşrinlevvelde faaliyete geçecektir. Ve haftada üç gece olmak üzere 3 yıl dvam edecektir. 3 yıl sonra kazanan lara Naha — Vekâletinin 3 ü sınıf ustalık ehliyetnamesi veri - lecektir. Her birine 400 kişi almak üzere bu yıl üç kursa 1200 kişi | devam edecektir. Kadrolar dal . mak üzeredir. Tramvay İdaresin. deki bu kabil müstahdemler de bü kuralara devam edeceklerdir. el etüre pi Milli Piyango İdaresine memur alınıyor Ankarada Milli Piyango İdare. inin merkezinde çalıştırılmak ü. zere orta mektep ve lise mezun- farile Tic İ ları a. zasından imt'hanla memur alına. ctktır. Talip olanların ayın 10 un. hüne kadar Ankarada Ye- Mili Piyango- İdarı caat etmeleri icabet - bir Posta Müdürünün 1 yıl hapis cezası affedildi İhtilâs suçundan — dolayı 5 yıl ağır hapse ve 1876 Jira 93 kuruş ağır para cezası ödemesine karar vertlmiş iken bu cezantil ağır ha- pis kısmını ikmal eden ve ağır para cezası için de 1 yıl müddetle hapsi icabeyliyen — eski Gemlik Posta, Telgraf ve Telefon Müdürü | B. Bilâlin hastalığına binaen bu | cezasının afi: İcra Vekilleri He. yeti tarafından tasdik olunmuş - tur. MAARİF, ÜNİYERSİTE: *& 933 doğümlü gocuklartn (yani 6 Ökmekteplere ka- ldılln edilmiyeceği M Vekâ. ıqır-k ıuınh l.ınlı'ın Ykollari Kabul e. dılemlc:cğlm Yilâyete bildirimgitir, *ir İlx fahdli çağında — olan ço çuklardan T — 16 yaşımmda bulunanla. Tn saylmı İkinctteşrinin Birinci Cu- mürtesi günü yapılacaktır. e Karadenize — işlişen — vapurlar, gündürleri gidiyordu. Vapurların ge- celeri de seferlerine devam etmeleri kararlaştırılmıştır. *& Elektrik, tramvay ve tünel için | Tâzım olan malzemenin hariçler teda- riki için teşebbüsler yapılmaktadır. kar çıkmaz mahkemede birden. bire bir uğullu yayıldı, bütün kulaklarda: — Vay.. vay!, Diyen bir hayret cümlesi çın- ladı. Fakat, Ayşe bunü da söyle- dikten sonra bir torba et ve ke. mik yığını baline gelmiş, takat. siz ve fersiz sandalyanın üzerine yiğilivermişti. Hâkim: — Sık sık böyle geceleri bulu. şur muydunuz? Dedi. —Ayşe sandalyanın üze- rinde kendisini güçlükle topla- mıya çalıştı. Bakışlarında: — Halimi görüyorsunuz. Cevap verecek takatim yok. Ona rağ. men hâlâ benden bir şeyler öğ. renmek - istiyorsunuz. Birakınız beni artık.. " Diyen bir tazallüm edası vardı. Fakat, hâkim suslini tekrar edin. ce: — Her vâkit değil. - Fakat, ek- seriya.. Dedi ve.. ilâve etti: — Yalnız bir noktayı bilhassa dikkatinizde tebarüz ettirmek is- terim. Cevatla buluşmalarım hiç bir vakit aykırı bir telâkkiye yol açmamalıdır.. O, benim sadece kendisile evlenmiye namzet ol. duğum nezih ve samimi bir arka. daşımdı. Aramızda temiz aşk ve his bağlarından başka herhangi | bir rabıta düşünülemez. (Devamı Var) Üçlerin Yazan: Ahmet Moskova xm(mr.ııw ai a lmesi için lâzımgelet hk iki ay kadar ıM sındaki !'Câhül nam mayiş sezmemek mü» dir. Moskovada toplanan ğ haslar, işlerini iki mekle ayni zamanda, F Sovyet hükümeti tâf ğ redilen tebliğ ile Molotofar, Amerikan heyeti başi Harriman'ın konferalt! msın toplanmasını tiren sebepleri anlattık! üşmelerin — etam VE bir anlayış, ası içinde. yapıldığıf 1“dler Almanyasına manca yapılan ve neticesi faşist sürül! şnııh' duruk altına aldıği tiyet ye nı.ık!âlı dl yundur tinda bulunan diğeF n kurtarılışı dıwıın—'ı t . tinden (l D ter Harriman Amorikâ lere namına koni r istediği şeyi VE ettiklerini bildi kadaf kanın yardımını vadetmlz lotof da yalnız Ruslâf € tün Avrupa milletleri cıya kadar Sovyetlerin lede devam etmek - Tunduklarını tekri a Moskova koııc—ınnl" R Yın İngilizlerden ve dan geler istediklerini V leri bu şeylere — kafi neler veteceklerini Fakat Sovyetler Birl İacak olan yardımınt şimdilik tank, ııvy"' tj malzemesine münhasif anlaşılıyor. Ruzvelt - Çörçi deki karardan sonra R derilen davette yal olarak hnbxdı!iyard!:“ deniliyordu ki: <Fattlep ,.4' vemette suğcıkr iyi ne surette yardım' araştırmak. ayaya doğrudan d0t hesine tavyareler- VE ler yotlamıştardır. Bif beri gelen haberler, lerin Almanlarla d bildirmektedir. Fakât da, İngiliz askerleriti İi lara ve hatlâ Kafki ne kadar gelerek derinin — müdafassı! yardımda bulunacakli' nin hassasiyetint z; Sun Telgraf ;’f i M Neşriyat Bi çi “eüazetepirin 1640 sında bir istemiytt, Bi vecmek kasicetimi Kr yor ve - İdaremizit celvolunayordu. , Nezeiyetmiğe eğen yapılmış ve ScaP, tevessöl Gafihlş. BL larımızla, Batanbul- Tünet İi