5 Ekim 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

HA LK FILOZOFU DAHA ŞAMİL BİR TEDKİK w Bir Fiat Mürakabe şubesi Üsküdarda açıldı. Bir tane de Beyoğlunda açılıyor, İsterseniz her karza mıntakasında bir şu. be açınız, kadroyu genişletiniz. Dava nedir?, Evvelce prensi- pi halletmek İâzim. Mesele, hayat pahalılığına karşı tod. bir almak değil midir?. Birta. kım maddelerin fiatleri o şe- kildedir ki, henüz, bu halin, bir ihtikâr neticesi olup olma. - daığını da bilmiyoruz. Her mad- denin bir maliyeti, üzerine bi. men bir masraf kısmı, bir de kârı var. Bu üç unsuru kim, mnasıl - tesi edecek?, Bizce, mesele bu nokta üzerinde top- lanmış bulunmaktadır. Sahih olarak bu üç unsuru evvel beevvel tayin ve tesbit etmek lâzımdır. 30 liraya bir Yale |—0 A E Li KARŞISINDA 5SOÖN TELGRAF SÜRPAGOP. ARSASI Belediye tarafından satılığa çı- karılan Sürpagop mezarlığı arsa- Tarının motre murahbama 150 li. Ta kıymet konmüş iken, 200 lira. ya talip zultr. etmiş ve kapışan kapışana imiş. Bu ne ucuzluk yahu?.. Geçen. lerde burada boş yere define ara- “muşlardı. Meğer, asıl defineyi, çoktan Belediye keşfetmiş! 'TERZİLERİN İHTİKÂRI Gazetelerin haber verdiğine gö- re, terziler de ihtikâra başlamış! Bir elibesiyi 120 liruya maledi. yorlarmış! Bu haberi veren gaze. te; ««Kalbuki, bir elbise 60, 70 Tiraya çkmalıdır.. diyor., İyi amma, lüks milesseseler için, yüzde yüz kârı bizzat Mü. rakabe Komisyonu kabul etmedi mi?. Her şey lüks eluyor da, terzi neden lüks olmasın?, ODUN VE KÖMÜR tahkikattan sonra, bugünkü o- dun ve kömür narhının çok yük. sek olduğu anlaşılmış. — meğer, yerinde bu mesneler, çok daha Hcuzmuş.. narhın daha ehemmi. yetli suretle inmesi lâzam geli. yarmuş. Pekâlâ herkesin - surduğu gibi, vzun zaman verdiğimiz fazla pa- radan dolayı kimı mes'ul olacak?. “Bunu, kim tazmin edecek?.. Me. raklı suallerdir. BİZ SOYADI HAKKINDA $ Geçenlerde bir fıkramda, bizim Tevfik Necatiden — bahsederken, dostumuz — Fuat dan bahsetmiştim. Tevfik Necati şöy. le dedi: — Fuadin soyadını «Duyare o. Tarak buna müteeş- sir olmuştur. Halbuki, o, daha zi. yade «Fuat Entelektüsle diye, meşhurdur, | *.d- TAA T aa REŞAT FEYZİ pabuç — satan adam muhtekir midir, değil midir?. Kimbilir. Bu fiat pahalı olabilir, fakat, bir ihtikâr hâdisesi olmayabilir. Buna mukabil, 10 liraya sal- lan bir pabuç üzerinde ihti. kâr yapılabilir. İhtikâr hükmünü kim ve ma- sıl verecek?. Her yüksek fiat etiketini taşıyan madde üzerin. de mutlaka ihtikâr hâdisesi de mel ve şamil malıdır. Böyle bir tetkik ise, şehirdeki Fiat Mürakabe Komisyonunun — salâhiyet ve imkânları içinde değildir. Ka. misyon, odun narhında olduğu Kibi hatalar işlemiye devam edecektir. Yarınki Büyük Bayramımız İstanbulun kurtuluşu yarın tes'it olunacak Yarın şehrimizin Kurtuluş —rı- sim alayı Tökslme hareket edecektir. Taksimde nütuklar söylenecek vt bü- yük bir gecit resmi yapılacaktır. Emini Halkevinden. 6 Birinciteşrin İstanbul - Kurtuluğ Bayramı — Evimiz salonunda — sast (20.30) da aşağıdaki program — muci- bince kutlanacaktar. Bu merasime ait davetiyelerin Evi. miz Buzosundan alınmazı rica olunur, PROGRAM: 1 — İstiklâl Marşı, ? —— Açış, 3 —. Konferana. Evimiz âzalarından mu- barrir Nusret Sefa Coşkun tarsfından. 4 — Temsü (Hisset Şayla): Şlrmğeimee İlk kadın iktısat doktorumuz Neslek bilgisini arttırmak üzere İp Bankası tarafından Avrupaya gönde- rilmiş olan mezkür bankanın Merkez Muhastbecisi Bayan İelât Erin Cenova | Üniversitesinde $ yıl mesalden — sonra | lezini vererek « t Doktorur ün- vaninı almiş ve şehrimize dönmüştür. Bayan İclâl Erin bizde ilk kadın İkti- sat Doktorudur. (HALK SÜTUNU ) İş arayan bir genç hız Orta mektebin 8 inci sınıfında bu yil bir dersten elemeye kümliş, di- diğec numarsları iyl yazsı — düzgün 1T yaşında, fakir bir alle kızı, hem gelecek imtihan zamanına kudar bom boş geçecek ölan bir yılını telâfi et- mek ve bem de kendisiyle annesinin Maişetine bir yardımda bulunmak Ü. zere münasip bir iş artmaktadır. Ken- disine iş vermek süretiyle bir aileyi sevindirmek istiyen âlicenap iş sahip- lernin Son T gi N)llıı sütununda. Resmo kabiliyeti “bulunan ve ince fırça ile çizgi işleri yapabilecek genç bir bayan —#ranmaktadır. Kendisine bidayette ufuk bir haftalık verilecek kabiliyet ve istidarına göre ileride bu artlırılabilecektir. Talip olanların sas at 18 — 16 arasında Son Telgraf Halk Sütunu Memurluğuna müracaat olun. ması, Genç bir kız iş arıyor Kimsesizliği dolayısile ük mektebi Ditiremeden hayata — atılmak isteyen 15 yaşında bir kiz fabrika ve mües - seselerde ve yazıhanelerde iş aramak- dadır. Muhterem İş sahiplerinin - San Telgrafda (Adile) rumuzuna müra - Evimis | IĞÜ'NÜN! Meyhanecileri de imilhana sevk et- mek lâzını değil mi? İlk imühan olan csnal berberlerdi. Galiba, bir aralık, garsoaların da ime Uhâni mevzuu bahsolmuştu. Kattâ, mektep dahi açikması ileri sürülmüştü. Sanra, muski san'atkarlarının imtihan işi ortaya çıktı. İnsan, imtihan işini düşünürken, ak- la gu geliyor: Pekâlâ, imtihana girmesl Lizım baş- ka esnal yok mudur?. Berberlerden, garsonlardan, çalgıcı han zor şey, Gedik. Malüm. Eğer, di-" er bütün esnafi da untihana tâbi tul- mak Jâzım gelse, hörkesin işi gücü dü. rur, imtihanla uğraşmak icap eder. Şöyle düşünüyorum: Meseta, lokan- tacılar neden bir Untihana tâbi tutul- amasin?. Yörnek, midelerimizle, dolayım sile, sihhstimizle — alâkadar bir iştir. Heor önüne gelen aşçı olabülr mi*, Lo. kanta açabilir mi?, Kobapçılık, mu- hallebicilik yopabilir mi?, İstanbulun bu kâbli bütün esnafi yaptıklarını bi- Hakkın biliyorlar mat, him bir iş mücsescildir. Lokanlacı- Dd nasil bir marifet, bir meslek ise, meyhanecilik de öyledir. Fazla olarak Y>meyhanecilik sihhatimizden başka zev- | kimyzi, eğlencemizi de alâkadar ediyor. İyi meyhane işletmesini bilmiyen, iyi ve çeşitli meze yapamıiyan bir adam meyhaneci olmalı midır?. Bugün mey- hane işleten vatandaşlardan bir kısmı- ni Latllana tübi tulsak, acaba, nasıl bir netice çıkar?,, Hepal muvatfak o- durlar mut, Şoförde ehliyelnsme arıyoruz da, lo- kantacıda, meyhantclde neden ehliyet- Damü aramıyoruz?. Yemek ve içmek hususları, bizi, hayatımızı otamabilden düha az mi alâkadar eder?.. Eğer, derin düşünürseniz, daba bir Çok esnaf siki bir imtihana Übi tutul- malıdır. Fakat, metejenin kabili tatbik olma- dığı da aşikâr. Eğör bütün esnafi ün- tihana tübi tutmaya kalkışsak, bir çok kimseleri, lerayl san'atler menet- mek Lizimdir. Bu takdirde, bu adam. cağızlar, e iş yapacak? Bir ge imtihanların ciddi yapılıp ya- pilmaması meselesi vardır. Ciddi un- Uhanla gayriclddi imtihan — arasında çok fark vavdır. Bunu herkes bilir. İ #ihanlarda muvaffak olmuş mice insan. lar yazdır ki, tikı bir İmtihana çekse- Alz, hemen ipka kalır, Zaten, çok sıkı ve lâzım geldiği gibi imtihan yapılsa, dünyada mekteplorden mezun olam çok &z insan bulunur. Fakat, dedik ya, imthan zor şey- dir, Allah kimseyi imtihana mecebur etmesin Toprak Mahsulleri Ofisi tara - fından bakkallara — tevzi oluni anun beher çuvalkı 1067 kuruş « fan 1235 kuruşa tezyit olunmuş . tur. Bu münasebetle bakkallar - da perakende olarak unun flatı 24 kuruşa çıkmıştır. Diğer taraftan ekmek fiatlecinin de 10 para arttırılacağı anlaşıl - maktadır. ——— Gazetecilere trenlerde yapılacak tenzilât Devlet Demiryolları İdaresi evvelki günden İtibaren trenlerde — gazetecller için yeni bir tenzilâtlı tarife tatbik et- miye başlamıştır. Buna göre 15 günlük | duğuna gö Buna “ H alekallahübakar, fiy suretilbeşer,, derler Adllye korldarunda, — pencerelerden birine yaslatmışlar, konuşuyorlardı: » Bu, adam deği, hâzâ öküz. Vallâ. bi ben büylelerile konuşmuya teneszzül etmem amma, gel gör ki, ihtiyaç.. yok- se, VANİĞHİ, selâm bile vermem, selâm... — Her şeyde haklısin aâmma, böyle söyleme!.. Allahın tinası... Allah seni nasil insan olarak yaratmışsa, onu da öyle, insan diye yaratmış. Gayretullaha dokunur. Hepimlz insgan değil miyiz? — Nereye dokunursa dokunsun.. in- Sâa değli hayvan vesselâm. Hani <Ha- lekallahülbakar, fiy suretlibeşer dec. ler ya., işle öyle.. Allah, onu, insan su- retinde öküz yaralmış. Malümuğlileri- dir ki, lasanların bir uzvi, bir de ruht ve zihni hayalları vardır, Birincisin. den fizyoloji, yüni İlmi vezaitülâza; ikincisinden, yanj dihni —hayattan da psikolaji, yanl İlmi vutı, ayans dö lâm böhseder. İnsanın, ayrı ayrı iki ümin tetkik mevruu olan İi hayatı bulun- , bizibirinden tamamen ay- Ti İki hayati var demektir. Bir tnsanın gekil ve bünyesl itibarila, tizyolojik- man insan olması — pslkolojikman da insan olmasın! icap elmez. Şimdi gele- lim öküze teşbih meselesine... Onun da sebebi şu: En geç inlikal sür'ati öküz. deymiş, Öküzde sür'ati intikal sekiz saniyeymiş. Yani, idrak, sekiz saniye- de vüki oluyor. Onun için, büyle in- asaları öküze benzetirler, — Azlzim.. benim okuyup yazmam o kadar ileri değil. Bu söylediklerinden bir şey anlamadım desem caizdir. Yal- niz şunü biliyorum ki, insan binmul- dahır.. eşret mahlükattır. Böyle, hay vanlara teşbih etmek günahtır, haram- dir. — Bunü da sen uydurdun, Ben hiç bir Kitapta bunuya — hürmiyetine dair bir kayda rastlamadım.. kimseden do duymadım. — Hah! İşte patron geliyor. Bu söy- lediklerini yüzüne karşı da söylesene!. — Dedim yâ. babacığım.. ihtiyaç ve mecbüriyot. ider islemez «evet efen- dim.. sepet etendim> diyeceğiz. Yoksa, dediğim gİDi, alixcallah, selüm vermek değli, ismini bile anmam, — Kazanıyor ya, sen ona baki.. Sen bu kadar okumuş, kafanı inceltmişsin de neye yaramış sanki? Yine o patron, sen oun aylıklısı... Haydi buyurun ba kalım. * — Aman sus.. geliyor; işilnesin! Karşıdın boylu boslu. iriyarı, ka- ranlık çebteli birisi - geliyordu. İlzial birden, ona doğru birkaç adım atkılar. — Vay etendim.. sata geldiniz... Da- ha da örken galiba, bekliyeceksiniz... 'Yeni zelen, elindekl portföyü, birâz evvel kendi aleyhinde atıp tutarı ada- ma uzatlı. — Al gunu tut Kâmili dedi. Burada dur, biz yere kaybolma... Ben avukatı bulayım da şu işi bitiriverelim, Beriki, suslalı maymun gibi çarlayı alıp kolunun altına sıkıştırdı. — Pekt elendim., emredersiniz! dedi. O yürüzken de, arkasından: — Ah öküz herif ah! dedi. Beni sa- na hizmetçi olacak adam mıydım... Ahı kör talih ah! Bu hal, âmirle mümur, ustayla çtrak, patronla işci arasında dülma mevcut ve cari alun hürmetle hâkimiyet ve âmirliğin icyüzü müdalyanın arka ta- rafıydı bi, hergün Bbinlercesine rast- İamak mümkündür. Bir genç kız yanlış ilâçtan zehirlenerek öldü Ceset Morga kaldırıldı; tahkikat devam ediyor Beyoğlunda, Meşrutiyet caddesinde, BSantral apartimanında oturan Al â- dında birlsinin —kızi 16 yaşında Me- dahal, dün xinin — yerine zehirli — bir Kkomprime içmiş, sancılanarak kaldı- rıldıği Beyoğlu — hastanesinde ölmüş- tür. Vak'aya — Müddelumumilik el koy- Her o BİR ÇOCUK SURDAN DÜŞTÜ Kocamustafapaşada oturan V4 yar sında Ömer adında bir çocük, dümn Ve. dücule sürları Üzerinde koşlrk€a mu- vazenesini kaybederek aşağı düşmüş- tür. Çoruğun vücudü hurdahaş bir har le gelmiş, ayakları da kırilarak — bay- gn vaziyette Balıklı Rum Hastane. sine tuldırtlmıştır. BEYLERBEYİNDE YANGIN Beylerbeyinde Çeşme — sokağında — ——— Şunu akıl etsek.. Beyazıt, Fstih ve Sultanahmette üs. tü kapali tramvay dürük yeri inçaşi ihale edildi. Mesolk Karaköyde büyle blir durak yapılam:yacakmış. — Çünkü, Eminönünde, kesa hayır.. Taksimde, yine öyle... Halbuki, en faz. da htiyaç bu yapılamıyacak olan yere lerdedir. Kışın halkın sihhati ciddi ye- sokak ortasında yapmak şart mi?. AHMET RAUF —| cant etmeleri rica olunur. İ BÜRHAN CEVAT Tefrika No: 77 zil bir renk dalgası boyamıştı. Sonra | du ki; yüzümün saramdığının, gözle- korkar gibi başını kaldırazak, bakışları | rimin bir yaş buğuslle bulutlandığıma kirpiklerile öctülü, kıptrdıstz bir m | farkıma varmadı. 'Ta yüreğlimden büşlır det durdu. iyan bir üşürne, bütün vücudümü tit | Sürü Çıngırakları Yazan: CAHİT UÇUK — Çok yakında Nezikt., - İlçini çeker gibi — Ahi Yazık!.. Dedi, Başımı kaldirarak, öna bak. “tam, Gözlerinde ruhunu gizleyen per- O de yari sçümuş gibi, derinliklerinde bir gülümseme Utriyut, Bir Ümit sıcak- Tiğı yözünü pembeleştirdi. Gideceğimi, #onra Recebin öna döneceğini umarak yar. Recebin bir sözü başımda uğultularla tekcarlanıyor: «Tanri böy- de btedi'» Başka ne diyebilirim ki. Beni, ta uzaklardan getirip, buralara bağlıyen kuvvetin — sirrina eren var Mardır nexba? Yıldız, sütüzün - son yudunmunu içe Tek kalktı: — Eh bana müsüzde garı!. — Nereye Yılduz?. — Buradaki günlerimiz tona eriyor. Güztl sonbahâardan doya doya istifade etmeli... At gezintisi yapacağımı... Re. ceple sözleştik!. İtacecik vücudu, ayağındaki çizme- İ ! der, kilot, sırtındaki kızlık gömleğile, iki altir. örgüsü olmasa, bir Crkek ços Guktan ayırt ed'lmiyecek... Koşarak imerdivenleri indi. — Zehra kadın, onun Arkasından baktı: — Kirkbir kere maşallah bu kızat. Demir gibl sağlam Tanrı nazardan ko- Tusun!,, Onu -seviyorlar, Fakat ben, hayatla. rinin İçint bir zehir damlası gibi düş- Mmüştüm. Bir başka insan da benim | Bayatımın bozulmasına sebep olmuştu. Zehra kadın, İnliyerek kalktı. Ne- zik, ânnesinin uzaklaşan ayak sezlerini dinledikten sonra, gelerek yanima o- turdu. Gözlerinde hep © pıriltilarla: — Abacım, dedi. Demek ki yakin- idiyorsun! — Seviniyocsun değil mi Nezik? Gülerek, önüne baktı: — Sevinmek olur mu hiç? Fakat gitmeden sana bir diyeceğim var.., Kalbim, bozuk bir vuruşla çırpındı. Ök yaydan çıkmıştı. Ona baktım. Hülâ önüne Lakiyor, yanaklarını kı- — Abacim her geyi bildiğimi anla- dın değil mi? Dudaklarım Kİt gibi. Başımla de- vam oetmesini işaret ettim, Yumuşak, Takik, billür gibi işikli — sesile, bana ağu verezek söylüyordu: — Ben Recebi te çocukluğumd. Ti geviyordum! Fakat o, hiçbir gün ba- ma balemadı... Yüreğim — yümyordu. Seti gelince sandım ki, bana yardım edecek, beni Recebin gözünde yüksel- Aeceksin! Fakat, daha ilk geceden Re- €t zana vuruldu... Ne yapacağımı bil. miyor, delilere “dönmüşlüm... Bana küsme bacım... Küsme sakın! Adamın içi yanarken, kötü yürekli oluyormuş! Şimdi madem ki gidiyorsun... Oh a. bam... O zamün Recep, seni görmezse, belki beni kever... Zatön anam, beni retiyor. Bu küçük zavallı çocuğun sev- diği adamı elinden çalmış gibi, kendi- hlssediyorum. Fukat ba- m o ne suçum var kil.. Başımda bir fırtına, bir kasırga, kürışık, çapraşık birbir his, duygu, uğultularla biribiri. nin içinde kaynaşıyor. Nezike, güzlerimle onun aracına bir perde çekilmiş gibi, görmeden bakıyor- dum, Kalbiza çarpıyor, kulaklarım içi- min seslerile dohu. Netzik, tırladı, Kendini dizleri üstüne birakarak, önümde durdu. bir çİft kot boymuma dölandı. Hep o, beni karıştıran sesile: dedi. Suçlarımı bağışla! ien biliyorum... Fakat san iyim, seni burada ka- İscak, Receple evlenecek sanmıştım... Dudakları danmüş gibi üşüyeci neklerımda du.aştı. So n kolları bas. numdün rözülerek, yerinden kalklı. U- zaklaştı. Katlaşmış bir halde, dakikalar, belki de snatlerce kıpırdisiz. kaldım, Başimın içindeki ışıkli dünya karar- miş, ümltler sölmüş, herşey İmkânsız. Tığın eline esir düşmüş gibiydi. Artık (Devamı Var) Üai Ahmet kızı Fahriyeye Git T numarâlı evder yangın çıkmış ve bir kısmi yan- dıktan sonra söndürülmüştür. Etibba Odasına yeni bir idare heyeti intihap olunacak Üçüncü mıntâka Etibba Odası - nin yeni idare heyeti intihapları 1 teşrinisani cumartesi günü icra olunması kararlaştırılmıştır. Seçimt o gün saat 14 de başla. macak sast 17 de nihayet verile . cektir. Bir Noterin teberruu Ankara dördüncü noteri B. Şeva ki Pasinler, dairesinin safi geli- rinin muayyen bir nisbet üze . rinden ellisini, 10 sene müddetle 'Türk hava Kurumuna teberru et- nek süvetile takdire lâyık bir ha- miyet eseri göstermiştir. li ei Parti Ocak kongreleri Parti Ocak kongreleri - devam etmoktedir Taksim vemt ocağı da evvelki gece kongresini akdet - mniştir. EDEBİ ROMAN: 128 Bir Cinayet Davası Yazan : ETEM İZZET BENİCE kat üzerindedir. Birine ancak merdivenle inilip çıkılırken öbü- rüne merdivensiz çıkmak ve mer. dilmesi pek tabili ve yerinde olur. Dedi. Ayşe: — Fakat bütün bu sua!lene ce. vap vermek benim mahvremiye - time ait olan her şeyi ortaya dök- imek olacak... Diyerek yine bu suali cevapsız bırakmak istedi. Fakat, Muzaf. fer ısrar ediyordu: — Cevadın odadan — bahçeye atladığına inanmak tuhaf ve gü. Yünç olur Ancak bir tek hakikat karşısında Cevadın kendisini bah- çeye fırlatmış olduğuna inanabi. Hinim. O da, Cevat o atlamayı mü. tekip ya yaralanmış, yahut da ölmüş olmalıdır. Çünkü bahçeye atlıyan ancak böyle bir neticeye varabilir. Ce. vat şimdi sapasığlam yaşadığına göre demek ki, herhangi böyle bir dhtimal ve mülâhazanın yeri yak. tur. O takdirde Ayşe işin doğru sunu söylemek mecburiyetinde . dir- Mahremiyet ve hususiyet bah- sine gelince esasen 2A Şışhane ve civarı Kışa kadar tanzim işi ikmal edilecek Belediye Reisliği Şişhane mey. Ganı ile civarının — tanzimi işini | kışa kadar ilmal! etmeği karar. daştınmıştır. — Evvelâ buradaki <Evliya Çelebi» ve «İskender» cad. delerinin genişletilmesine baş - lanacaktır. Bu caddelerin kaldı - rımları ve duvarları da yeniden yaptırılacaktır. Her iki inşaata 31 bin Hira sarfolunacaktır. İhale ayın 16 ıncı perşembe günü ya- 6 pılacaktır. istimlâk faaliyeti bitiyor Eminönü meydanının genişle - tilmesi programından vaz gaçile miş değildir, Bilâkis Belediye bu hususlaki tetkik ve hazırlıklarına devam etmektedir Eminönünden — Yemişe giden, yani Balıkpazarının önündeki bi. naların istimlâk muamelesi bit - mek üzeredir. Ancak Belediye yıkış işini bir program altına aldığı için bu kıs. dnın yıkılması biraz gecikecektir. Bursa San'at Mektebi işletiliyor Bursa (Hususi) — San'at mek. febimizin geniştetilmesi kararlaş- tırılmıştır. İlk iş olarak 29 bin lira sarfile 2 tesviye atelyesi inşa O- | bunacaktır. ANKARADA DA Ankara 5 (Telefonla) — Min - taka san'at mektebinin - tesviye atölyelerinin ikmalile 4 üncü bir atölye inşası için 88 bin kira tah- | Sis olunmuştur. | el öi | Bu yılın son hayvan sergisi 1 Çatalcada açılıyor İ Vilâyet Baytar Müdürküğü ta - | rafından hayvan yetiştirmeği teş- vik maksadile açılan hayvan ser. gilerinden bu yıla ait olanların Bonuncusu salı günü Çatalcada açılacaktır. Sengiyi kaza kayma. kamı B. Sadık Tuncer bir nutukla açacaktır. — .—— Açık iş ve memuriyetler Dövlet Denizyolları İdaresi ge- enilerine Umtihanla on iki ölek. trilçi alacaktır. Bunların en aşağı 5 yıl elaktrikeilik etmiş olma. darı icabttmektedir. Devlet Li . emanları İşletmesi Umum Müdür. Tüğünün 210 tira ücretli İskende. | run mes'ul muhasipliği münhal bulunmaktadır. Aile nezdinde bir yaşında bir | çocuğa bakmak üzere bir kadın aranmaktadır. Galatada Bahtiyar hanında 45 numaraya müracaat olunmalıdır. Sümet Bank Umum Müdürlüğü 6 makine mühendisi ve bir hesap mütehassısı aramaktadır. huzurunda bütün bu mahremiyet ve hüsüsiyetlere temas edilmiş « tir. Arlık çekinilecek hiçbir taraf yoktur. Muzafferin bu ısrarı karşısında Ayşe hiddet ve sıkıntıdan kıp « kızmızı olarak; — Peki, her ııyı söyliyeceğim.. Diyerek, uflar ve puflar gibi ilâve etti: — Zaten hetrkese kepaze olduk. imüz dışımız meydanda, Hâkim, Ayşenin bu tarzı hare « keti karşısında belki de vicdanile ona hak kazandırmaya çalışarak; — Hayat tesadüflerden ibanet- tir. Böyle şeyler olur. dedi ve: — Muhakemeyi aydınlatmak, bütün bildiklerinizi söylemek ha. kikatin biran önce ortaya çıkma » sına yarıyacaktı. Kendinizi sık - madan söyleyiniz... Diyerek onu kom 'A, söy » Temeğe teşci etti. N Ca Ayşe asabiyet içindeydi. Yü . zünde morartılık vardı. Titrek bir sesle: — Cevat birçok geceler bana | gelirdi. Odamızda kimseye gö. rünmeden beraber oturur, konu- Şurduk. O, sonra giderdi, Dedi ve.. sustu. Muzaffer he. men yine söz alarak: — Muhterem hey'eti hâkime, Şahit yine sualimize cevap ver. Yazan: Ahmet Şükrü Alman - Rus harbi ln;hıkr. Rusyaya, © ', gelen yardanda — bulu tekrar edip durmaktad yardım iki gekilde temif © bilir: 30 bir defa daha zihinleri etmektedir. Gerçi İngiliti muz ayı içinde fayyat manyayı bombardımati bava kuvvetlerinin batıya çekmeğe — çalış Fakat gündüzün yapılan bardımanlarda İngilizlef ça ağır zaylat vermiş 8CN ki bir müddet sonra € mişlerdir. Fakat acaba lnıü'"" nin batı sahillerine asktf rTarak kara harekâtına mi? Avrupa kıt'ası üz€ pılacak böyle bir kara dir ki Rusyaya en bül temin edebilir. Tarih BÖ tir ki Almanya bir ceP Püştüğü zamanlarda di kazanmıştır. Almanayi | edebilmek için 1914 sa' duğu gibi, iki cephedi sini temin etmek lâzıtü Avrupanır batı bölgeliği $ lunduğu bir sırada İf bu fırsatlan — istifade gerekli. - Çünkü eğef Rusyadaki savaşı tasli! askerlerini tekrar betiyi derse, bu fırsât bir defâ gelmemek üzere kaçıti caktır. — İkide bir, Ni Moskova selerini bir V rak ileri sürenler 48 dir &i, Fransız İmp: ovalarında eneşgul de Portekizde ve İspan Sız gökerlerizi: meşeti Ü idiler. Yani Napolyon senesinde iki cephe kıştırılmıştı. — İşte ÜÇ zihinleri meşgul eden BÜY İ hakkında İngilir Başvti y ter Çörçil, son söyli bazı düşünceler eti Başvekli bu konu G2? miştir ki; — Rusyanın ,uınnü «nek için Avrupa kıt' çıkaramaz miyiz? y şimdi Rusyada mı:“’ dan istifade ederek tıda darbeyi indirmeli bi sualieri ele alabım- Pi Tin, harbin sevk ve İd8y mes'ul olanların — aKM defa gelmiş olduğunu #ÜĞ bir sırrı ifşa elmiş Fakal bu basusta Taydlli lecek ne söyliyebil'rimi yi gi büyük bir tasavvur © tahminlerde a aııııuuu başka KH | Gönilllvıı- ki M lerin akla geldiğini b başka birşey — söy) syaller cevapsız ııııı»* de, sualler akla le bir teşebbüse bunun çıkar bir $ © açık bir belgedir. BU ga ber, açık olarak şu G47 0 gerektir ki, Almanyâ irişilecek bif e ketle maği tebil” e Sü nın Almanya m:rİP' ga baskısı yapmadığı Ve Rusyarin eline geçirdikten ONf kının daha ziyadt söylenebilir. Havd KU" lince; yalraz ba sil ezmenin de mi anlaşılmıştır. — Şu bakde iş dönüP gelip karada ıır-'"' üzerinde duruyo”: ar zılarını mağlüp İzugün değilse, ı'"" t bunu göze almak M gea DÜ kalacaklardır. — Y0 K tarihte ör! ş yedi, yirmi ve ©