1 Eylül 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

UK HALK FİLOZOFU YERSİZ BİR Vatandaşlar, kötü ekmek ya. pah uruncıya, iletikâr yupun esa madı ihbar için tereddüde dü - şayor. Bir telâkkiye göze, böy- le bir şikâyet doğru — değildir. İhbar edilecek adamın çoluğu bali tavırlı bir adam çıkageldi: «— Şikâyet edilen sinema bi- zim sinemadır, dedi, bu mek - tabu yazan kim? Öğrenmek is. tiyorum.. «— Sinemanın adı zikredil! - miyor, dedik, sizin sinema öl - IHADİSELER BT ÜD BAA İLKBAHARA HAZIRLIK Amerikalılar, Sevyetlerin ilk . baharda muazzam mukabil taar . ruzlar için hazırlandıklarına ka. ni. Ve böyle bir hazeket için, şim- diden Amerikaya büyük makliye tayyareleri smarlandığı haber ve. riliyor. Bu tayyareler küçük tank. lar dahi taşıyabilecek. Fakat, bütün bunlar hep ilk . bahar için hazırlık. Amerikalıların bütün vâdet -" tikleri yardımları ne kadar süt'at. le yaptıklarını gördükçe, “insan düşünüyor: Peki amma, Âmeri. ka sür'at asrının semholü — olan memleket değil mi idi?. DÜĞÜN ÇALGICISI Bütün çalgıcılar imtihan olu . yor, ehliyetname alıyor. Yalmz, düğünlerde çalgı çalan san'atkâr- lar, böyle bir imtihana girmek is. temiyorlar: lem.. hâlk bixi seviyor ki, düğün. de, dernekde evine çağırıyor.» di- yorlar. | | Si n a Bu cevap makul ve manikidir. Düğüne çağırılan çalgıcı imtihan olur mu? O, imtihanını — ezelden vermiş. İKİ KOLU YOKMUŞ İki eli, iki ayağı olmıyı adamın, bir noter huzurun mukavelenameyi nasıl imza ede. ceği soruluyordu. Bir gazete, bu hâdiseden garabetle bahsediyor: Fakat, öyle bir zamanda bu me. sele ortaya çıkmış - bulunuyor ki, sanki, iki eli, iki kolu sağlam bir çok kimselerin imzaladıkları mu. kaveleler meydanda değilmiş ve görülmüyormuş — gibi. — evvelâ, bunları düşünseler, ya.. AHMET RAUF O, gülümsedi, Yanân yüzünde, hul- yali bir tebessüm vardı: — Anam, bâlü bitirmedin diye da- | Tilıyor bana... | — Acelesl mi vart. Daha çok güldü: — Kimbilir abam?. Onu kendi ölemine terkedenek, ki. tabimı okumüya Sayfaları çevirdikçe, başka bir âölemin içine da- Tiyorum. Nihayet, bütün mubit etra- fumdan silindi. - Şahst — düşüncelerim | kitabin sayfaları içinde eridi. Bir aralık, horozun çıkardığı garip | Besle, başımı kitaplan ayırdım. Nezik, elinden işini bırakmızlı, — Ne oluyor?, Dedisi. O, gözlerini çardağın leri- Vüdeki güğe kakdırmıştı — Tehlike vürt.. — Nasil tehlike bu?. lorozum sesini duymadın mu?. Evtti., — ©O sta, tahlize — olduğinu —haber yaryorl Çıngırakları| Yozan: CAHİTUÇUK —a? | UŞAT TEREDDÜT REŞAT FEYZİ duüğu mereden malüm? Sonra, | meklubu Şazanın adresi - bizde mahfuzdur, size söyliyemeyiz. Sizin sinemada da sigara içili. yer mu?. Mühatabımiz asabi idi: 941 den sonra mani- faturacılığa başlıyan- ! lara mal verilmiyecek | Hükümetin yeni bir kararile Kaput ve anbalâj bezlerinin yal- mızSümerbank Yerli Mallar Pa. zarı tarafından tevzii kararlaş - mışlı. Yerli Mallar Pazarlar: dan kaput ve ambalâj bezi al - mak için 41 senesinden —evvel manifaturacılığa başlamış olmak düzımdır. 981 senesinin ilk ayın. dan sonra bu işe buşlamış olanlara toptan mal verlimiyecek'tir. Mal -| alacak esnaf bu hususta Ticaret Odalarından vesika alacaklardır. KÜÇÜK HABERLER TİCARET ve SANAYİ: İ vir Hükümet emrine depolara tas- | Tn olunan — fesülyelerin miktarı . 40 | bln çuvalı bulmuştur. *& Fiat Mürskabe Komlsyonu — pe- | gükende peynir tiatlerini bu hafta içinde tekbit ve #lân edecektir. MÜTEFERRİK: *e İktisat Vekili B. Sırrı Day Koz- da mumtakasım, Çatalağıını tetkik ot tiklen sonra Ankaraya Gönmüştür. — | d Sümer Bânk Güzlünleple bir Yerli Mallar Pazarı açınışlır. e Sirketi Hayriye İdaresinlz Diüs nâkalât Vekâletine ve oradan da De. miz Yolları İdaresine — devrolunması müjtemeldir. Vekllet bir müddetten- beri şirketia idarl ve mali vaziyetini tetkik ettirmektedir. *& Yardım Sevenler Cemiyeti Bü. yükada Şubesi tarafı. an dün — Yat Klüple bir çay verilmişlir. Cemiyet çaydan 1000 lira hasilat temin etmişe tir. HALK SÜTUNU BİR USTA İŞ ARIYOR Peynirellikten anlatım. Her çeşit peynirin Ümini bilirim. Sütten soğuk tulkal yaparım. Fabrikalar, vapurlar ve kontrplâk dabrikaları için tutkal yaparım. İhtiyacı olanların — Halkalı Zirant — Mektebinde Sütçü B. Süley- mân ustaya yazmalarını rice öderim, AÇIK KONUŞMA: Beyoğlunda Ye- uymarada Bayan — Kalyopiye: İlkmıniz tcari olduğu için ücrete tbi- dir. Tefrika No: 43 | | Kuluçkâ sane füylerini kabartmış, givcivleri korkuyla eralına üşüşmüş- lerdi, Nezik, bir müddet bakındıktarı son | ra tekrür İşlm€ buşladı. Ben de kila- | buna döndüm. | Aradan tahmin edemediğim zaman | geçti. Horozun keskin alarmı orlalığı | Çınlatlı. Başımızi kaldırdığımız zaman, kocaman kanatlı bir kartalın - süzüle- Yek kuluçkâ annenin üzerine — doğru iadiğini, ve bir civeiv kapıp uçtuğunu gördük. | Nezik; bir feryak kopararak / yerine | den fırladı. Bahçedeki hayvanlar ar- | 'tadan kaybolmuşlardı. Kuluçka anne, büyük çığlıklar atarak, leri doğru Koşuyordu. İ Kârtal, bu koşuşma, bağrışma ile | şaşırmış gibi, yahut tırmaklariyle ge. | girdiği küçük avımı, dahâ — emniyetli stmak için; bahçenin orlasına indi. — | EGOKulE & Hlüîlmmı E T İstandul yeni bir rekor daha kırdı, mükle. Fakat, bu rekor, ne vevinle- cek bir hâdise, ne de beğenilecek. Ticaret Vekâletinin yaptığı — tetkik- lere göce, Tückiye şebirleri azasında en fazla ihtikâr yapılan yer İstanbul Bu hakikati, diğer bir tabirle Böyle do İfade edebiliriz: Türkiyede mühtekirler en çok İstanbulda toplan. miştir. — Fakât, bikmiyarum, — yapılan tetkiklerde bazı şartlar yöz — ününde â, İs- den fazladır. Bundan başka İ anbul dâ Ücaretle uğraşan vatandaş çoklur. Burası, büyük bir tiearet merkezidir. Yurdun diğer bir çak köşelerine muhttlif cins mal ve eşya buzadan gi- der. Butası, ayni zamanda İzal bir translt Kmanıdır. — Hulâsa, — İstanbul, civcivli btr alış veriş membardır. Şüp- hesiz, büyle bir şehirde ihtikâr vak'a- ı da çaktur Fakar, bütün bu şartlar nararı Gike kale alınmak — süretiyle nilus ve — iş Bacmi nizbet de hosaha katılarak bir telkik yapılsa, acava, o zaman, muh- tekir rekoru yine İstanbulda mı kae be?. Elimizde Kati rakamlar yok am- ma, nöticenla yine ayni çıkscağına dair, inganim içine bir şüphe düşüyor. Böyle bir rekor kazanmak, bittabi İs- tanbul için hiç de şayanı meminamiyot değildi. Bir de; hangi nevi ve cins esmafın '€n fazla ihtiklir yaptığına dair bir istu- Hatik cetveli vücude gelizilşe. Büöyle bir İstatistik hayli şayamı dirkat ölü- caktır. İstanbulun havasından mi, sü. yumdan mi, nedir, hu şehirde, öteden- beri, bu nevi işler çok olur. Hile, hur. da fazladır. Bugüne kadar ihtikâr ya- Han tüccar ve esnafın bir lislesi vücu- de gelirise ve bu liate İlân ve teştir olunsa, acaba, Taydadam hali - değil midti?. Nerde kaldı ki, bizce, İhtikâr yaptıkları malüm ve müsellem olmuş İnsanlardan çok, mütlaka, henüz — bu fülleei kanun nazarında tesbit edilme- mniş bulunanlar daha fazladır. Bunlar, birer tesadüf eseri olarak, henüz ka- nunun pençesine / düşmemiş bulun- maktadır. Yakın tarihlere göz atarsanız, İstan. bulda (htikârı yine uyal şiddetle gö rürsünüz, Meselâ, “şimdi bir çoklarıe mizin halırladığı Büyük Harp - yilla. rında, pahallik ve ihtikâr hâd devre- sini bulmuştu. Bugün, bu eski yıllara nazaran, İstanbul —hayatı bir cennet, sullaz, gülistandır Hale Avrupsnın bir çok memleket- İerine bakilir, urularla kıyas edilirse, bir yiyip, bin şükretmemiz — lizundır. Bu bokımdan, ketdimlzi me'ut say maliyiz. Ne var ki, gönül, hiç bir fena bareket islemiyor, hiç ihlikâr vak'asi olmaAsın, diyoruz. Beş parmak / bir mi?.. Türlü törlü insanlar var Bu türlü törlü İnsanla- vin da çeşit çeşit Jnarlfetleri, barekct tarzları öluyor, R. SABİT Avukat imtihanı Avükat olmak istiyen- ler Teşrinievvelde im- tihan edilecekler Adliye Vekâleti avukatlar ka - nununa tevfikan halen avukatlık stajında bulunanlardan avukatlık imtihanı — vereceklerin imtihan günlerini tesbit etmiştir. Umumi malümata ait imtihanlar birin. elteşrin ayının birinci günü tat- bikata ait imtihanlar ikinci günü yapılacaktır. İaşe müsteşarı tetkik seyahatine çıktı faşe Müsteşarı Şefik Soyer garp vilâyetlerinde iaşe durumu üze- rinde tetkiklerde bulunmak üze. ve evvelki gün Ankaradan hare- ket etmiştir. Bu seyahat on gün kadar sürecektir. malı ki, avını bırakarak süzülüp yük- | zeldi. Nezik, yavrunun — bulunduğu çömelerek, civcivi avuçları içine aldı. Yanıma dündü. Rengi sararmış, Küz- leri yaş içindeydi. | — Ah anam'.. Cucuğuml!.. yavrumt. Diyetek, civelvin ipek tüylerini a. ralıyor, kanatlarını beçi- | riyordu. Nihayet, küçük boynunun üt tündeki yarayı buldu. Kartal oraya pençesini takarak yırtmıştı. Hemen arık başına koştu. - Civelvin yarasını yıkıyarak, ona zorla su içindi. Sanra yanıma döndü. Civcivi önlüğü- Rün içine sararak göğrüne baslardı. Ona, harekâtına dikkatle bakiyor- düm. Bu nazlı, nahif, gözel kız, sev- diği civelvi kurtarmak için bir kapları gevikliği almış, gözlerinde vahşi — pa- rılllar tutuşarak, kartalın üstüne sal- dırmiştı. Başımın içinde bir düşünce silddlesi uzayıp gidiyor. Bir civeiv için böyle vahşileşen Nezik, gönlü olduğm. nu serdiğim — Recebin elden / gittiğini bilşe ne hale girer neaba?.. Hâlâ büyük soluklar alarak, etvcivi- a göğrüne bastırıyordu. — Nezik, dedim. Kartal etvcivini a. üzülür mü idin?, Süzgün mavi gözlerini hayretle aça- Taz yüzüme baktır Yüksek teknik adamı “İyi irad bulmuşlar amma ço- cuğun ömrü vefa ederse...., BSiyah başörtüsü düğümlü, — tahminen yaşlarında bir kadındı, nit Üzerint oturmuş, Tunda © tarala bu larala kaşan sekiz ©0 yaşlarında bir çocuğa ikide — birde sesleniyordu — Oğlunu Ümer.. Koşmat altından kirk beş, eli Polasın', Amma, zaliba biraz afacan.. Ayağı da herhalde — yuramazlıktan iksayor.. -Amma, çocukar bu - yaşta öyledir. Allah sağlık versin de. Siyah başörtlü kadın içini döknü- ye teşne imiş: dermâyin. Sa- de onun yaramazlığı değil ya., Zaval- H, Kalihsiz çocukta.. - Bütün — önrü yatakta geçti gibi bir şey... Başından | geçmedik kaza kalmadı. Kolu / laztldi.. Bakın, Kâlâ eğri, zakat kaldı. Mühendisi, da- | Va etlik, sulh olmak İçin beş yüz li- | | ue kadınin anlaltil Ta verdi. Davadan — vazgeçtik. Tam Bekiz ay çekti hanımcığım. Kalktı; bir ay sonra, bir tüccarın Köpeği Mmardi.. 'Tara dürt ay çekti. A> dam, dava elmemetmlz içia üç yüz — İyi irat bulmuşlar. Bu gidişle zengin olurlür amma, dedi. hocanın merkebi gibi, >çocuğun önrü Yefa e. derse.. Sirkeci Caddesinde kızına lâf atan adama küfreden kadın ! | —— —— Mahkemede bu iddiasını isbat edemediğin- Ankara - İstanbul | şosesi Ankara « İstanbul ve Ankara « Kirçehir şöse yollarının başlan - | gicini teşkil eden — Ankaradaki | meydanın asfalta tahvil olunması | kararlaştırılmıştır. Bu işe 18 'bin Tira sarfolunacaktır. İnşaata 15 eylülden sonra başlanılacaktır. Gazetelerin haber —verdiğine — göre, Maarif Vekâleti, Ankarada bir Yüksek Teknik Okulu tesis etmek korarında- dır, Ve bu Busustaki teşebbüsler bayli lerlemiş, milyonlarca dira tahsisalı ayrılmıştır. Önümüzdeki yi bu mües- sesenin faaliyete gececeği ümit oluna. bilir. Memleketin teknik sahada ne kadar fazla elemana mubtaç olduğu mey- dandadır. — Herhalde, yeni — kurülacek Toknik Okul, yurdun mahalli — hutu- siyetlerini göz ününe aldrak vücut bu- fan bir mücesese olacaklır. Teknik O- Kulun daha ziyade memlektlin her asman artdığı bir takim — mütabüssa teknlsöyenler — yetiştirmek — guyesini güdeceğine şüphe yoktur. Türkiye böyle bir müceseseye yü- Tardanberi muhtaç bulanuyordu — Ma- artf Vekâleli bu sefer, bu büyük — işi hallederse, hakikâlen, mühim bir da- va kazanmış olacaklır. Bu davaya ye- rinde ve kiymetli bir Hizmet gözüyle bakılabilir. BÜRHAN CEVAT — Yüreğim yanardı bacım!.. Ada« min sevdiği elinden giderse üzülmez mi hiç?.. — Hakkin vur Nezik!.. Artık bir daha kitabimin sayfaların- daki hayala kendimi — kaptıramadım, Başıman içinde bir sürü istifhamlurla Tolu bür düşünce başladı. Nezik Rece- Bi seviyor mu? Bizim aramlzdaki his bağı duyülürsa, muhitie, bilhissa No- Gik'in ruhunda —nasıl tesirler uyana. cakt. Gözlerimin ânüne pulat vücudü, ber- Tük yeşil gözleriyle Recep geldi. Göğ- gümde aleşlen bir çubuk yanıp söndü. Yürgim hâzla doldu. Altın kalbli Re- cep, sana sahip olmuya hakkım — var Nezik, süzgün mavi gözlerinde yu- muşak, muhabbetli, biraz da - soran bakışlarla, yüzüme bakıyor. Birden, içimin — düşüncelerini —aaa den 7 gün müddetle hapse mahküm olundu Dün Sirkeeiden geçmekte olan Mur- taza adında bir genç o aırada cadde- | | Gsa #nnesile yan yana yürümekte o. | dan Hüsnü adında bir kadının'kızı Sa- aöete İddiaya göre I4f atmıştır. Du vaziyete sinirlenen Saadet bir. denbine — kazmış ve ağzına gelen lâfı bağıra bağıra süylemiye ve Murtaza- 'ya küfür etmeğe başlamıştır. Hâdlee raahkemeye intikal elmiş ve yapılan duruşma sonunda Murtazanın Sözdete Tâf atlağı sabit olmadığından Mürtazanın bernetine, Saadetin küfür ettiği sabit olduğundan yedl gün hapse mahkümiyetine karar ve- Fülmiştir. ise eki anason mahsulü ü- zerinde büyük ve hararetli satış. lar almaktadır. Şimdiden mah - sullerin büyük bir kısmı satıl . Traştir. EDTRİ ROMAN: 95 Bir Cinayet Davası BOL UN tevziatı Bu sabahtan itibaren bakkallara ve lokan- talara tevziata geçildi 'Toprak Mahsülleri Ofisi bak- kallara ve lokantalara bol mik. tarda un vermeği kararlaştırmış. tar, Bu sabahtan itiharen bakkal - dar için günde 13 çuval, lokan . tacılar için öe 3 çuvai un veril- ir. Bakkalar halka satacaklar, lo. kantacılar — kendi , mamulatları için kullanacaklardır. — Tevziai Bakkallar Cemiyeti ve Lokanta. cılar cemiyeti vasıtasile yapıla « caktır. Makarna fabrikalarına da ( 70 çuval un verilecektir. Han ei Orta ıı;l;;ep mezun- larından 60 meccani talebe alınacak Leyli ve meccani olan Bursa ve Bolu orman mekteplerine «Orman mühendis muavini» yetiştirilmek Üzere —orta — mektebi pek iyi veya iyi — derece İle ikmal et - miş olanlardan yaşları 20 yi te - Cavüz etmemek şartile 60 adet talebe alınacaktır. Bunların kayıtlarına bugünden itibaren yalnız Bursa orman mek. tebinde başlanmıştır. Ve 15 ey - lüle kadar devam edecektir. Talip çok olursa müsabaka im. tihanı yapılacaktır. Her iki mek- tebin de tahsil müddetleri 3 er yıldır, SO milyon Posta Pulu bastırılıyor Posta, “Telgraf ve Telefon Ur mum Müdürlüğü yeniden 50 mil. yon adet posta pulu tabettirmeği kararlaştırmıştır. Bunlar 20 muh- telif kıymette olacaktır. | — Tabi işine 23 bin lira sarfolu . | Tunacaktır. — İhalesi 19 eylülde | şehrimizde yapılacaktır. eeei | Harbiye mektebine alınacak Lise me- zunları Harbiye — mektebine sivil lise Mezunlarından talebe kayıt ve - kabulüne bu sabahtan itibaren başlanılmıştır. 20 — teşrinievvele kadar devam edecektir. Talip o. lanların 18 . 23 yaş arasında bu- lunmaları icabetmektedir. Ka - yıtlar askerlik — şubelerinde de yapılmaktadır. Yazan : ETEM İZZET BENİCE — İçki de içmezdi. — Erkek ahbapları ile temas . ları? — Kendisinin erkek abbabı da yoktur. Güzin bu cevabı verdikten son- Ta geniş bir nefes alarak sözüne devam etti: — Ne garip şeydir. ki, annem yalnız ve sadece Ferdinin âşıkı idi. Onun için durmadan çarpan bir kalbi ve.. daima onu düşünen bir kafası vardı. Fakat, daha ev . velde söylediğim gibi ya çok saf. dı, yabud da bağlılık ve aşk hum. ması onu Ferdinin gözden kaç - mıyan aksaklıkları karşısında an. lamamazlığa sevkediyordu. Be . nim de en çok kızdığım tarafı za. ten buydu. Hükim, çok sert bir duruşla ve kat'i söz bekliyen bir eda ile sor- du: — En son ve kat'i olarak anne. nizi kimin öldürmüş olduğuna ka. naat ediyorsunuz? — Annemi Ferdinin ya bizzat, yahut da kendi adamlarından bi. risi ile öldürtmüş olduğuna kani- im. Bu cinayette babamın — zerre kadar suçu ve iliğişi yoktur. O ta. mamile masumdur... Diyen Güzin son söz olarak i . *| lâve etti: — Babam derhal serbest bıra. kılmalı ve onun oturduğu sandak- ye Ferdiye verilmelidir! Hâkim bundan sonra: — Şahadetiniz bitmiştir. Gide. bilirsiniz... Dedi, fakat, Muzaffer: — Yüksek hey'eti hâkimeden bu iki noktayı şahide buzurunuz. /da sormak ve alacağım cevapları zapta geçirtmek için müsaade di. deyorum... Dedi. Hâkim: — Mühim bir şey mi? Diye sordu. O da; — Bence mühim... Diyerek gözlerile duyduğu 14. rarı ifade etti. Hükim, — Peki. Sorunuz?. Müssadesini verdikten — sonra, Muzaffer ilk sualini sordu: — Annenizden ayrıldığınız gü- ne kadar onunla aranızda geçmiş hiç bir hit mücadelesi — olmuş muydu? — Hayır. — Annenizin bütün mücevher- leri duruyor muydu?. — Evet. — Bunlara nekadar bir kıymet takdir edilebilirdi? — Annemin aşağı yukarı alt. maş yetmiş bin lira değerinde mücevheri vardı. — Annenizin bunları sağlığın. da satmiş olması — ihtimali var midir?. — Kat'iyyen yoktur. Çünkü 0- nun hayatta Feridden sonra en çok sevdiği şey mücevherleri idi. Her ne pahasına olursa — olsun Feritten — nasıl vaz geçmez ise Mücevherlerinden de o şekilde vaz geçmezdi. CArkadı Var) İSPANYANIN beklemesi Yazan: Ali Kemal 5V" Asyada İranın haks zsaması, Avrupa harbil şına bazması üzerime S0f nenin vekaylini gözden bundan sonrası için bü rütmek merakı tabil Onun için dünya maf riyalında — ilerisi için tahminler yer tutacaktif bu harbin başlangıcında rülmüş — mütalealardan vardır ki kıymet we eb çok kaybetmedi. Avrupâ, nin istikbali için böyle taleayı o zaman bir Şapaf yazmıştı. Amiralin bir takım sebepler vardii mühim surette değişti. İtal gayrimuharip V taraf kalmakta devam mmernesi gibi. İtalyanın tışmamasını İngiltere kâr sayan japon ami veti sayesinde İ nunda bu: harbi rinde idi. O amiralin ileri sürdüğü Ş) bir sebep daha vardı ki © panyanın bu harbe karışfi yani İngiltere aleyhine * almamasıdır. Akdeni? binde İspanyanın böyle İngilterenin lehine — kay bir keyfiyettir, Son iki senedenberi nın vaziyeti değişeceği £ lendi, İspanyanın er geç ” aleyhine döneceğinden, tarık üzerine bir barel dinden çok bahsedildi. FÇ senedir 'bu olmadı. BU çen sene bu vakitler doğrudan doğruya — tağiffi Britanya adalarını ııul j söylenirken — İspantül; İngillere aleyhne harektlliğ mesi ihtimaline pek eh€ weriliyordu. Halbuki işi€ üçüncü yıldönümünde $ Z) y g | | K yehif Y e ngilt " kazanacağı — / LAPZETAEE SER İK SOY DLİKRLÜR . EEELESL ğ K SAA Ku ” Ş S ğ » Ş ş k & & Ş : olan o japon amiralinit için söylediği — çıkmadk ten o da bunu temin €Ü yi Lâkin İspanyanın Mihvef | fına da geçmiyerek haf kalmış olması İngilter€ -Di kaydedilecek — bir veştiyii makta devam ediyor. Üç sene sürmıî:.ı:nl harpten sonra yi tere ile İtaiya ve Almanii sındaki harbe karışmasifl y mal verenlere kazsı Ş zanın nice zamandır düğü maltmdur. H — Dahilt bir harptet ği olan bir memleket bir harbe kendini sürüklü "f nun çin İspanya bu kâ' ü rışmıyacaktır. Halbuki bilâkis dahili yeni çıkan mmeleketlerif kavgalara giriştikleri vaffak olduklarını tarihten misaller şehirli ve köylü İ lâh kullanmağı — ve öğretmiştir. Bu takdird€ pf yollar hangi tarafın tehiff, #f girecek olurlarsa üç 8€ | öğrendikleri harp vaffakiyetle b 4 saire gibi. İspanyollar hangi B": bu harbe karışacaklardı” ) yade Almanya ve Ttalye Yi yayı bu harbe iyor. 'j Emirgânın ğ ismi Şirketihayriye İdaref | gân» ın ismini -er_s";.ı!ı İ etmiş ve iskeledeki İA7 bu şekilde deği Bu isim, 4 üncü 9“::“ da muharebede esir dit diletek mezkür yerde TÜyiliiği det sefihane yaşamış VE giye Sultan Deli İbrahim «vücüdüne lüzum yanlle idam etirilmiş tır.