dame eee mArb MA RAF — İS$ TEMMUZ 19ti 4 —SON TELG Lise Mezunu memur alınacak İstanbul P. T. T. Müdürlüğünden 1 — İdaremizde münbal maaşlı ve ücretli müsabaka İle alınacaktı: 2 — Müzabakada muvaffak olanların idarenin teklif edeceği yerde memu - riyet kabul etmeleri $ $ — Müsabakada muvaffak olanlara — 3656 sayılı kanun 20 lira aslt maaş veya 73 İlra Ücret verilecektir. #— İsteklilerin 788 sayılı memurin kanununun 4. üncü maddesindeki şart- dari' hatz olmaları ve devlet memuriyetine ilk defa gireceklerin 30 yaşını gı mertiş olmaları lâzımdır. 5— Müsabakaya girmek isteyenler 10/1/41 Cuma günü akşamına asağıda yazılı evrakı müsbiteleri ile birlikte İst. P. T. T, Müdürlüğü Xaleti müamelât kısmina müracaat etmelidiri 6 — Müsabaka 21/7/941 Pozartesi günü ssat 10 da Beyoğlu P. T. T. binanı- Banüçüncü katında icra olunacaktır. Götürilecek evraki müsbite: 1 — Dilekçe. 2.— Aşı kâğdı. HL Zabıtadan iyi hal kâğıdı. 4 — Adliyeden mahkümiyet ve mazmuniyetl olmadığına dair vesika, 5— Lise diploması 6 — Nüfus tozkeresi,. 7 — Askerlikle alâkası olmadığına dair kayıtlı bulunduğu askerlik şube —— sinden vesika <337 doğumluların ilk ve sun yoklamalarını yaptırmış - olmaları ve mektebe kayıtlı talebe olduğundan dolayı tecil edilmiş bulunmaları lâzım- 6119338 doğumlulardan bu vesika İstenilmez, — <5497> memüriyetlere lise mezunları hükümlerine göre kadar idart Deniz Levazım - Satınalma Komisyonu İlânları Marmara Üssü bahri K. Satınalma Komisyonundan: Cündl Kilosu 'Tahmin fiyatı Tutarı İlk teminatı kuruş — san, lira lira — kuruş D 2062 — 80 18 404 78 19 126 — 50 30 1125 — 00 45 415 —00 Zeytin 20.000 30 soca 450 — 00 Zeylinyağı — 21000 66 13060 1039 — 30 Babun 50.000 45 22500 1687 — 50 1 — Yukarıda cin ve miktarları yazılı sekiz kalem yiyecek maddeleri kapalı zarf usülile eksillmeye konul muştur. — Eksillmesi — 16/Temmuz/$41 Çargamba günü saat 15 de İzmitte tersane kapısındaki komisyon binasında yapılacaktır. 2 — Bu maldelere bir müteahhit tarafından fiyat — verileceği gibi her mikdde için ayrı ayrı müteahhitlerce ve ayrı ayrı fiyat teklif edilebilir. $ — Şarinamesi 25000 liradan yukarı olanlar bedel ile ve diğerleri bedel- Giz olarak komlsyondan #lınabilir. 4 — Eksillmeye iştirak ödecek taliplerin 2490 sayılı kanunun islediği vedikalarını ve hizalarınde yazılı teminatlarile biçlikte taazim edecekleri tek- f mektuplarını belli gün ve saatten tam bir saat evveline kadar komisyan başkanlığına vermeleri. iy (51892) 3 — İsteklilerin 2490 sayılı ka. nunda yazılı vesikaları muhtevi tanzim — edecekleri kaplı teklif mektuplarını belli gün ve saatten bir saat evveline kadar Kasımpa. işada bulunan İkomisyon başkan- hğına makbu? mukabilinde ver- meleri 5656 1500 10730 1020 15000 72500 Bulgur Kuru tasilye Nöbut Kuru üzüm Sade yağı 110.000 58.000 58.000 50000 50.000 * 1i— Tahmin edilen bedeli 52.700 lira olan 100 ton sabunun 30 tem. amuz G41 çarşamba günü saat 15 d& kapalı zarfla eksillmesi yapıla- caktır. O — İlk teminatı 3885 lira olup şarfnamesi her gün 264 — kuruş mükabilinde komisyondan alına- bilir. " Topkapı Maltepesindeki Satınalma Komisyonundan: — Asağıda cİna, miktarı, tahmin edilen bedeli le muvakkat teminat- tüft dhale günü ve saâtleri yazılı beş kalem erzak kapali zarf usülile sâtın #dikcaklır. Şartnamesi ber gün komisyonda görülebilir. 2 — İsteklilerin Thâle saatinden bir saat evvel komisyona - vermeleri ketbödün töklif mektupları ve muvakkal teminatlarile birlikte Topkapı Mai. #epeki eski askeri lise binasındaki satınâlma kormlsyonuna mürscaa'ları. (5311) Teminatı İhale Muvakkatesi — Günü tarihi Hira saati Cinsi Müiktarı ——— Tahihin edilen bedeli Üra Ayaktan sığır veğasağır eti Pirkiş Badtyağı Zeytin yağı Babtn Sahı dayıysa ll Salı 22/1/961 1530 çarşamba 23/7/041 11 /91 1530 perşembe 24 U9 l1 9838 ton 660 tan 1040 ton 300 ton 300 tan 3463300 117049 288,100 15270 1820,000 68350 258.000 50 144, 000 8450 Topkapı Maltepesindeki Satınalma Komisyonundan Hi— Ordu ihtiyacı için eli bin Hrahk sabun pazarlıkla satın ahı. Hadaktır, Muahmmen fiyatı elli iki kuruştur. V— Eksillme Topkapı Maltepe askeri — satınalma — kom: yapılacaktır. 3 Eksiltme parti parti de ihale edilebilir. Kat'i KHiradır. * pilddaktır. İsteklilerin — müracaatla m. ÖKSÜRENLERE KATRAN HAKKI EKREN yonunda teminatı 7500 Eksiltme 17. Temmuz. 941 Perşembe günü saat 14,30 da ya. «BTMM: Son Telgrafın Tarihi Tefrikası: 122 TUNA BOYUNDA —— —— TÜRK ORDULARI Yazan: M. SAMİ KARAYEL Macarlar Mohaç önünde bekliyordu j Enindiler. Bu sebeple Polonyalı kumanda- nan arabalarla istihkâm kurması- na ve müdafaa harbi alınmasına muarız bulundular, Açık sahrada harp yaparak kazancaklarına emin oldular. Macar ordusu bu derece esassız ir takım faraziyat ile uğraşirken ordusu esaslı ve dikkatli muharebe tertibatı alarak ileri yürüyüşüne devam ediyardu. Ağustosün yirmi — doküzüncu Ve arabaların kâffesile müstah- kemi bir ordugâh tesisini ve 'Türk- lerin taarruzuna buradan muka- bele edilmesini tavsiye etti. Macar asilzadeleri ise bu fikri kablıl etmiyerek müstahkem - bir ordügüh tesisi için vakit kalmadı- dona, binaenaleyh, Türklerle açık salirada muharebe etmek daha mü- nasip olacağıı Halbuki Türk ordusunun teşki- lâtt hakkında verilen bir takım yanlığıhaberler Macar ordusunda İ hi ordügühta okunan | | Izlanda Adası Nasıl Bir Mem Bu Adada Kış Ortalarında Gündüz İki Saat Bile Sürmez Sovı günlerde Amerika donan- ması tarafından işgal edil- diği bildirilen İzlanda adası, Büyük Britanyadan sonra Avrupa kıt'a- sının en büyük adasıdır. Mesahai sathiyesi 164 bin kilometre mu- | Tabbar olup ahalisi yüz binden fazla değildir. İzlanda, ingilizce «İceland» yani «Buz memleketi, demektir, Atlan- tik denizinin şimalinde bulunan İzlanda adasının hükümet mer- kezi Rikiavik şehridir. İzlanda vaktile Norveçlilerin - elinde idi. Bir müddet müstakil yaşadılarsa da, tekrar Norveçliler tarafından işgel edilmiş, nihayet on sekizinci asır iptidalarında Danimarkalıla- TE geçmiştir. Ada şeklen Danimarkalıların iş- gali altında bulunmakla beraber, mükemmel bir muhtariyete ma- Iikti. Kopenhag kabinesinde ada- nn vekili olarak bir nazır bul nur, ve bunun vekili sıfatile de bir vali Kral tarafından tayin oluna- rak Rikiavikte otururdu. Bundan başka İzlandanın 12 kişilik bir â- yyan ve ayrıca 4 azadan ve tama- mile yerlilerden müntahip — bir meb'usan meclişi de vardı. Umumi Harpten sonra istiklâl- lerine kavuşan adalılar, 1940 sene- sine kadar manen Danimarkalılar- dan ayrılmadılr; Danimarka Kralı ayni zmanda İzlandanın da Kralı idi. İzlanda devleti hariçte Da: marka sefirleri tarafından temsil edilirdi H ekla yanârdağı: İzlandada bir çok yanardağlar vardır. Dağ- larının bir çokları yaz kış karla örtülü olduğu halde, bu yanardağ- ların en meşhuru olan - (Hekla) yanardağı çok eski devirlerden- beri yanmaktadır. Bu yanardağın eteklerimden, a- danin en büyük ırmağı olan Tiyo- se geçer ve bütün akan suları bu- rada toplıyarak, büyük bir şelâle teşkil ettikten sonra denize dö- külür. Hekla geceleri kızı! lTavlar çıkarırken, bu kırmızı renklerle şelâlelere akseder ve sular kır- mızı bir örtüye bürünmüş gibi, u- zaklan çok hoş bir manzara arze- * bu muhteşem tabloları se için her sene İzlandaya binlerce seyyah gelir, a danın iklimi: Arz ve iklimine nisbeten havas: mülâyımdır. Bilhassa cenubu garbi ciheti Mek- sika körferinden kopup gelen ve şark sahillerine temas eden soğuk akıntıları dahi eksik olmaz. — Bu münasebetle havası sık sık ta- havvül eder. Bu değişikl; den bir günde bazan bir kaç kere hava tahavvülleri görülür. Yazı bararet 25 dereceyi geçmez. Kışı bilhassa şimal sahillerinde — pek şiddetli ve imtidatlı olur; hararet ri heyecana düşürdü. Sabah namazı büyük bir meha- beti dindarane ile edâ edildikten sonra Türk ordusu Baran Yavar- dan ayrıldı, Padişah o gün muharebe etmek niyetinde olmadığından ordu ber- mutad almış alduğu nizamda ile- vi yürüyüşe başladı. 'Türk ordusunun uç kumandan- larından Bali Bey beş bin süvari tayin olundu. Bosna beyi Hüsrev Bey Bös- na askerile dümdar tayin edildi. Daha sonra tüfekle müsellâh iki bin yeniçeri ile bir miktar top ve Rumeli askerlerile beraber Veziri- azam İbrahim paşa şanın gerisin- de Anadolu askerleri ve bir miktar top ile Behram paşa, daha sonra ga yeniçerilerin on bin kişiden i- baret bulunan kısmı küllisi ve bir miktar top ile beraber padişah hareket etti. Padlşahın etrafında muntazam süvari ile beraber kapıkulu asker- Teti bulunuyordu. Ordu bu syretle | yanatı ve haşaratı pek azdır, Ufak lek Yazan - skender F. Sertelli sıfırdan aşağı otuza kadar düşer. İzlandanın en sıkıcı tarafı kış mevsiminin pek uzun olmasıdır. Yaz; ancak temmüz ve ağustos aylarından ibaret gibidir. - Kışın dehşetini arttıran, soğuktan ziya- de gecelerin uzunluğudur. Bilhas- sa kış ortalarında gündüzün gü- neşin doğmasile batması arasındari iki saat bile geçmez, bazan güne- şin yüzünü bir saat bile görmek nkün olma: * Ada umumiyetle volkanik, dağ- hk ve kayalıktır. Dağlarda demir, billür madenleri pek çoktur. Bu münasebetle cüz'i hububat yeti- şir ve ancak kendisini besler, A- hali patatesle yaşar. Yerliler, ka- yaların üzerinde hasıl olan bir nevj çim ile balığın et ve kemik- lerini kurutup ufalıyarak, unla ka- rıştırıp kendilerine mahsus — bir nevi ekmek yaparlar. - Atları ve Koyumları çoktur. - Koyunlarının yapağısı uzun olduğu için yapağı ihracatı vardır. Adanın vahşi hay- tefek böcekli maz. Taprak ü yatarlar. Ancak bilhassa garp ve cenup eihetlerinde sinek ve si sinekler; pek çoktur, hattâ bura- lardaki sivrisineklerin çokluğun- dan yerliler zaman zaman başka cihetlere göçetmek mecburiyeti! de kalırlar, Bakır, kurşun ve kükürt maden- leri de çok ise de mahrukatın yok- Tuğundan ve çıkarılması zahmetli olduğundan bu madenlere iltifat edenler yok gibidir. Z Â B 'yaz ayıların ziyareti: Kış or- | talarında ber taraf donduğu | zaman, beyaz ayılar tâ Norveç sa- ' hillerinden kalkarak, buz kayalaı nden yürüye yürüye İzlandı ya gelirler. Burada & nün “koyunlarını yerler, — bazan gaha içerilere kadar yem aramak | üzere ilerlerle. Bu mevsimde y liler adalar:na gelen Nörveç ve Kutup ayıların, avlamak için pu- sular kurup beklerler ve yakıla- dıkları ayıların postlarını kurutup kendilerine göcuk yaparlar. Bır müddet bu sahillerde koyun vurgunculuğu yapan beyaz Nor- veç ve Kutup ayıları mevsimi ge- lince tekrar geldikleri yoldan va- tanlarına dönerler ve buz! zülme mevsimin! herkesten i irler, buzların, erimesini bekle- mezler ve yazı adada geçirmekten korkarlar, Buzlar çözülmeğe baş- yanlar bulun- | - | bir kuvvetle yürüyüşe başladığı esnada takriben elli bin ayaklık bor mesafe kaplıyordu. Türk kıt'aları şu suretle tefrik olunmuştu: Birinci bat— Kumandan İbra- him paşa, on iki bin Rumeli süva- risi, iki bin yençeri, otuz top, İkinci hat— Kumandan Beh- Tam paşa, on bin yeniçeri, iki bin | “Anadolu piyadesi, yirmi bin Ana- dolu süvarisi, iki yüz yetmiş top. Bali Bey maiyetinde beş hin Boscta süvarisi, Hüsrev Bey yetinde beş bin Bosna süvari: dişah maiyetinde bin süvar: mecmuu on dört bin piyade kırk üç bin süvari ve üç yüz toptan ibaretti. Türk orduları bu teri dığı halde ileri doğr başladığı esnada idi ali Beye Mohaç ovasını ihata eden tepe- ler ve ormanlardan tesettür ede- derek düşmanın sağ cenahını teh- dit etmek için Yaçkaloya doğru harel esi ve bürada hüci- | olunun bareketini bel ürüyüşe | ettir ? beyazı kışın yuva yaptığı ağarmış saçlarla kaplı muztarip başını göğsüme dayıyarak - hıçkırıklarla söylendi: *— Gel evlâdim gel. Yukarı çok da kardeşinin halini gör!.> Hemen kucağından kurtuldum, merdivenlere fırlıyarak — odasına koştum: | — Zavallı Samime karyolasında bembeyaz örtüler altında gözleri | yarı açık yatıyor, can çekişiyordu. Yastığı, yerıganın kenarları pıh- tılaşmış kan lekelerile dolu idi, Göğ sü hrıltılarla inip kalkıyor, kesik kesik: *— Allah. Allah.> diye solu- yordu. Annesi başucuna kapan- Mış, baygin inliyordu. Yavaşça avı dum: Alevler içinde yanıyordu Elimin teması onu harekete getir- di. Kirpiklerini aralıyarak baktı. Nazarları bir saniye üzerimde durdu. Belki beni tanıyamıyor, se- çemiyordu. Soluk bakışları, eri- Miş, bitmiş sapsarı bir deri ile kuru bir kemikten ibaret kalmış çehresile artık ölümün çok y mında dolaştığı o kadar belliydi ki.. Gökler kadar saf, temiz gözleri- ni daha dikkatle dikti, Sonra sö- nük dudaklarında bir tebessüm belirdi, Üzerine her ölümden ev- 'vel ârız olan son iyileşme dakikâ- larının hali gelmiş, birden değiş- mişti. Bu muvakkat, yalancı iyi- leşmenin virdeği hayat kuvvetile: «— Müjgân., dedi. Yaklaş. Da- ha yaklaş kardeşim!.> Telâffuzunda yalvaran bir eda vardı, Belliki son vasiyetini yap> L mak, son dileğini söylemek isti- A*î?:rbî ç 'İ;_'f,;îk_fd“,ff_m | yordu Yaşlarla dolan gözlerim ya- ve seyahat maksadile: birçok kim-> | hn gan aN llli 1 ;elır gezip dolaştığı halde, Avru- Söyle kardeşim?.s a veya Âmerikâdâ nâdi 4— Müjgân; birşey.. senden bit înlıxıınd iyâ tesâdüf edilir, şey istiyorum. On-.î :mhıkkık ya gçııwxöî?:d&!:klnı:: :'ı,c:lım olmaz mm?, Bu sadece bir. gillerse de, güzelleri pek azdır, Ya- DÜ bi ğ şadıkları evler birer katlı ve ba- a;,f’,;ğ,;.?'f'ğ;*,. w)u";m.' B $it kulübelerden ibarettir. Büyük Ü RR ae a dkşeız Bnaler, Hailaİnandk ee bübesaz | Ben ölüyorum artık.. Sen hükümet merkezi olan Riklavik | $ DA İCDöR G şehrinde tek tük göze çarpar ki, | Yalniz eğer evlenirsen.. bir gün ço bunların çoğunda da ecnebi elçi ı:ığı.n olursa ismini Haldun ko e ve tacirleri otururlar. | Ş Ydt nüfusün çoğalma Bağıra bağıra ağlamamak için T SİNTŞE İ 'dud.ıl;lğ'n « kemiriyor. kepatırca hlar, çocukları doği sına dişliyordum. O, dahlar, çocukları doğduğu zaman v e L L a Jaştırarak, üç günlük iken memeden keserler i v; ana sütü yerine inek sütile :e; YAYAR Gök Yan BERRA lerler. Halbuki ineklerin bir ço- | P thenkle sordu: — ğunda hastalık olduğundan, mik- | — *— Olmaz mi Müjgân.. yapacak Toplü sütler çocuğun bünyesini | #M değil mi?.. ve başı yastıklar kemirir ve az zamanda öldürür. Ço. cuk veriyatı adada pek korkunç bir şekilde ileyemektedir, Norveçli- Ter bunun önüne geçmek istemiş- Jerse de, çocuğun doğduktan üç ü ünden kesilmesi 1 olduğundan ve adalılar milli âdet ve an'anelerine pek ziyade bağlı bulundukları dan, bu vefiyatın önüne geçmek mümkün olamamıştır. Balıkçılık burada büyük bir ser- vet temin eder. * I zlandalılar ve lisanları: Izi da adası çok eskiden gay meskündu, Buraya ilkönce İrlar da ve İskoçyadan yüz kadar aile hicret edip yerleşmişti. Adanın kalabalıklaşmağa baş- laması, dokuzuncu asır iptidaları- na doğrudur, Dokuzuncu asırda İskandinavyadan gelen toplu mu- hacir kütleleri, vaktile kendilerin- den önce adaya gelip yerleşen İr- landa ve İskoçyalılara galebe çal- dıkları için onları da kendi lisan- larile yani İskandinav lisanile ko- nuşmağa mecbur etmişlerdir. A- danın şimdiki ahalisi İskandinav cinsine mensup olup, konuştukla- rı dil kaba olmakla beraber, İs- | kandinavcaya, Danimarka — ve Norveç Esanlarından dâhâ yâkın- dir, Eski İskandinav edebiyatımı teş- kil eden meşhur «Edâ. manzume- sile, «Beyaz ülke», «Güzel Olfose - adada bir ırmağın adıdır.. — gibi milli eserler İzlandalılar tarafın- dan ve İzlanda Tisanında yazılmış- tar. Adalılar, koyu milliyetçidirler ve adadan dışarı çıkmayı - uğur savmazlar. paralıyan sesile yalvardı: — Ne olur onu.. çocuğunu bir kerecik benim için de öp € mi?.» ce yüreği çocuk şevgisile titriyen yavru son nefe sinde de bu hieranım hasretini çe kiyordu. Ku *Anne-> hitabını duymadan. kü- çücük bir Başı bir kerecik göğsü Yetünde sıkıp, sevmeden öl: izden İzlanda nüfusu art- Haldun kocasının adı idi. Bir Amerikalı bilginin | vazife kurbanı doktorun ismini de ı istatistiğe göre, eğer adada | böylece yaşatmak istiyordu. le meş'um bir âdet cari olmasa Artık şimdi ona yapılacak en imiş, son yüz sene içinde adanın | Büyük iyilik, bu giden genç haya- usu beş milyona baliğ olacak | *a en son hizmet; arzularının tu- tulacağını bildirmekti. dişah hazretleri sizinle müşavere etmek istiyor. İşte Mohaç sahrası düşmandan eser yok. Düşmana da- ir ne malümatınız varsa söyleyi- niz Dedi, Bunun üzerine Hüsrev Bey: — Biz kendi veyimiz ile bir iş görmeyiz. Ferman buyurulursa gi- dıp sair arkadaşlarımızla müza- kere edelim. Andan sonra kat'i malümat verebilirim. Dedi, Hüsrev Beyin'bu cevabı üzeri- ne padişah müzakere edilecek &- damların huzuruna getirilmesini ferman eyledi. Rüsrev Bey, maiyeti efradından birine hitap ederek Koca Alay be- yi ile, Karaosman, Mehmet Subaşı, Adil Tuca ve Balaban Çeribaşın'n çağırılmasını omretti. mmesi erirer Padişah, öğleden evvel Pusuki- Nseye geldiği zaman Macar or- dusunun Mohaç önünde muhare- beye haz'r bir halde bulunduğunu haber aldı. Sonra Türk tepesi denilen (bu- raya Türkler Hünkâr tepesi de derlerdi). yere gelerek atından in Tepeye çıktığı zaman, Süreti mahsusada kurulan bir taht üze- yinde olurdu. Bu esnada İbrahim paşa, Rumeli alaylarını tanzim et n sotra padişahin huzüurüna geldi Padişab, düşmanın ahvaline ve arazini atine dair mufassal malümat almak için serbat beyle davet olunmasını ferman ey- & çavuşlar gönde- e ilk evvel | içrasile kat'i ân, hudut bey- | derinin başlarından olan bu zat- ların gelmelerini bekliyordu. Serhat umuruna herkeslen h yarkası Vat ziyade vükl haşebile pa- | Yazan: HALÜK CEMAL “Zavallı Samime artık Allah ile yüz yüze idi,, —— imu alnına köy- | larında bir defacık | No. ? B Titriyen dudaklarımı © yanan alnına hafifçe bırâl Bon bir veda pusesile öptümüe min ettim: «— Peki kardeşim!.> Bunu yaparken gözlerimdf| şanan yaşlarla durmadan ağl on dokuzuncu baharında henilfi yat onu çağırırken hi kemirip yediği talihsiz arl yattan göçüp gidişil acı bakıyordum: Dudaklarımın deği gözlerini açtı, çok mes'utr Ansızın mel'un bir öksürük | zünü kesti, Köpüklü bir küll zından boşanırken İnledi: — | *«— Ölüyorum anne!.» Karyolasının başusunda Bfj mış, demindenberi bayılmış Y bu son hitapla kendinti miş gibi yerinden fırladı. Kaf bir bezle ağzını sildi. Öksü: buk dinmişti. Fakat hayat Ki de beraber diniyordu. Hafif, bilen bir sesle inled — Anne.. oku.. bana Kur'#ij ku e mi?. Sarsıla sarsıla hıçkıran cağz onu kolları arasına aldk'| çalanan sesi ile kucağında kişen biricik kızının — kulü Kur'an okumağa başladı. «Yi in ruhani nağmeleri bıçkırikl dolan odada titrerken zavalli” mime artık Allahı Jle yüz yü di. Gözlerinde on dokuz yıllık" yat açi büsbütün sönmüğı | kışları yine tavana dikilmi; esnada sokaktan etrafta derli kisler bırakan çıngırağını şabi rak topal sinema ilâhcıs: gel Çocuklar şen kahkahalarla 0f beraber bağırıyorlardı: — Ramona.. Ramona., Bü Suat parkta. her yer on B Ramona'a ' Böylece dışarıda neş'esile, B ketile yeni bir akşam başlıyofir ride bir hayat ebediyen sön dü, ann vahşi hayvan, 3.— Çövik, ikli yana, 4 — Meyva, hangi insafi, Yoklük İfade — eder, bir 'N EKİL, çai ! yaprak tütünü yelişen 'ers çevirirşeniz nota olufk lümanların ibadet ettiği yerlefi İştiha açer, 10 — Kisa zamdi nalı. Yukarıdan Aşağıya: 1 — Zavtllı, Peygâmber, 2 5) yanan seyin çıkardığı, 3 v 4 — Benebiler, yeffaf niz Nakil vasıtalarıı yer, olgunluk, © — Akıllıca, 10 net, bulmuya çalışır. BoU OU A A — xm—muağrmomla - o e