AVLANIRKEN.. —F Y SELAMİ Tazer < Hizmetçi: — Barba geldi sizi görmek is. tiyor dedi. Barba bir zamanlar bahçiva - mımda, beş altı senedenberi mey- danlarda yoktu. Bakırköy taraf- larında bir bostan — kiraladığını duymuştum. Barba odaya girdi: — Hayrola Barba, sâfa geldin. Safa bulduk pasam... Çam. dere çiftliğinde bir ev tuttum. Av. cılara oda oda kiralıyacağım. zin ava merakınızı — hatırladım. Çamderede avlanmağa gelini, si- ze evde bir oda ırladım. — Teşekkür ederim Barba, ge. Jirim, * Av mevsimi açılınca tüfengimi omuzladım, — köpeklerimi aldım, doğru Çamdereye gittim. Barba. Tn evini buldum. Kapıyı güzel bir kız açtı. Barbayı sordum: — Buyurunuz dedi. Barba beni görünce merdiven- leri dörder dörder indi. Beni gü- Jerek etekledi: Pasam dedi, en iyi odayı sana vereceğim. Bu kız da sana iyi ba. kar, Kıza daha alıcı gözile baktım. Allah için avcılara lâyık bir kızdı. Ben bıldırcına benziyor diyeyim, siz hayır kekliğe benziyor diyiniz.. Benim köpekler bile karşısında ferma duruyorlardı. Yatmağa çıkarken: — Adın nedir? dedim. Gülümsedi: — Zizi dedi. — Zizi ın sabah beni erken uyandır. Bilirsin ya, şafaktan ev. #el uyandıracaksın — Olur. * Sıkıntılı bir rüya görüyormu - gum, bıldircin aş, tüfe: Mevsimin ilerlemesine raj Helecu: ada Gangsterler ve müthiş kaçakçı- Tarmm — Alaskada —Allı — Polislerte anüthiş mücadelelerini musavver KA INEL SENSİN!... Meraklı, Maceralı, heyecanlı, hareketli filmleri seven Sayın Helkımıza Müjdeler nen hiç bir fedakârlıktı ALKAZAR sinemasının Bugün matinelerden itibaren : Tertip ettiği Alâka ve Hayranlıklarla şeyredilecek zengin Programı: SÜVARİLER AŞ SİLÂHŞORLAR REVÜSÜ Ametikada bütün Kovboy artistlerinin — iştirakiyle büyük Muzikal Film! KUŞ TÜYÜNDEN Yastık, Yorgan, Yatak kullanmak bem kesenize ve kem de Meme BİR KUŞTÜYÜ YASTIK 1 Liradır Yastık yorganları da pek ucuzdur. Adres: İstanbul Çakmakçılar Örner Balı oğlu Kuş Tüyü Fabrikası, Telefon 23027 Son Telgrafın Tarihi Tefrikası: 55 TUNA BOYUNDA —— —— TÜRK ORDULARI Yazan: M. SAMİ KARAYEL amuzlamışım, tetiği Çifte ateş almaz... 'Tam bu sırada yumuşak bir el yanağımı okşadı. Gözlerimi açtım. Ortalık henüz ağırmağa başla - uştı. Karşımda tiril tiril bir ge. çekmişim, — Şiafa! iyor dedi. Sabah uykusu ne tatlıdır... Ya. tağım da öyle rahat, öyle ılık ki... Canım kalkmak istemiyor, Gerin- dim, — Senin uykun yok mu Zizi? — Vat, Zizi de yattı, başını dirseğine dayayıp avucuna yasladı. Konuş- mağa başladı Sordu: — Bıldırcını nasıl avlarsınız? Anlattım... O sordu, ben söy. ledim. Yamaçlarda, tepelerde, ko. ruluklarda köpeklerin nasıl ferma durduğunu tarif ettim. Zizi Ava fazla —merak sarmış olacak ki, ertesi sabah keklik avı- ni merak etti. Düz dvada avlan - dığını söyledim, usullerini öğret. tim. çüncü günü hava sisli idi. Or. tahk — serindi. Zizi ördek avını sordu. Bunu da anlattım. 'Tam bir hafta köpeklerim ile çiflemden — Barba istifade etti. Bir hafta sonra eşyalarımı top - ladım, barbaya: — Allaha ısmarladık dedim, ver bakalım şu hesabımı? Barba hesap pusulasını uzattı Doğrusu sudan ucuzdu. Hemen paraları verdim. Barba bir pusula daha uzattı: — Bir de şu hesap var. Pusulayı aldım ve hayretle şun- ları okudum: «Hususi arazi dahilinde tezke. resi bıldircin ve keklik avı ile 1 ördek avı cezası h kaçınmıyan B R ü Kovboyların zafer destanı, şanlı gmenkibelerini — müsayyer baş döndürücü — müthiş — heyecanlar GÖNÜLLÜ Büyük, Kücük herkesi — alâkadar edecek, Paramımt Flim Şirketi- Bin Fransıca sözlü emsalsiz A- merikan — Kovbey — Filmi. vücüde — getirilem Türk ordusu yorgun harbe girdi Geceleyin altı fırkaya taksim o- Junarak nehri seri bir sürette geç- ti Türk ordusu harekâtını gece gizlice yapmıştı. Birinci fırka Sadrı:ı:ı:ııs' ıl:.ı_ an, İ fırka TA S- ::ı%*;kîgn Dçünşccü trk_ı Ayine Beyin, dördüncü fırka Şehzade Yakub Çelebinin, beşinci fıpka şhur Sarıca Pi :ı:idî”biî:al Sultan Muradın ku- mandasında idi. Ordu, Morava nehrini ;wm ı l sırtları işgal ediyordu. Türk or- dusunün bu harekâtı o derece se- ri olmuştu ki Ehlisalip ordusu ku- mandanları sabahleyin düşman- larını karşılarında ve mevki tut- muş görünce şaşırmışlardı. Şimalde, mukabil cihetteki te- pelerde de Ehlisalip ordusu mev- ki almış bulunuyordu, Ehlisalip ondularının mecmuu kuvveti yüz bindi. Türk orduları kırk bin kişlden ibaretti. Düşman- ların üste de zırhlı süvarileri var- Âsi K TÜRKÇE Şimdiye kadar görülen Glmlerle de heyecanlı ve meraki sarfiyle çevrilmiş tarihi bir film Baştan başa şarkı... Dans.. Eğlen e. YARIN AKŞAM iPEK Sinemasında Meşhur Polis Hafıyesi | SARAY SEANSLAR: Bugün Matinelerden İtibaren || AZAK a |TURAN Çarşıkapı Birden Şehzadebaşı Yüzbinlerce Askerin iştirakiyle Ve Müyonlar Her iki sinemada iüveten: GECE GÜLLERİ Emperio Arjantina'nın yegâne rakibesi ve Madrid Operası PRİMADONASI ESTERLİTO CASTRO CHARLIE CHAN PANAMADA CHARLİB CHAN Panama Kanalında Korkunç casuslük — mücedeleleri Baylar; Önümüzdeki Cuma akşamı ŞARK SİNEMASINDA güsterilecek OPERA BALOSU için hususi localarınızı temin edini; hücumuna maruz kalacaksınız. AZAK SOZLU mükayese — edilemiyecek derece- Ask ve İhtiras filmi Mevsimin ön son HEYECANLI — MERAKLI Büyük bir SERGÜZEŞT FİLMİ Dikkat: Beklenen bir fevkalâdelik... sineması Yarınki Perşembe matinelerden ttibaren: Benenin en büyük muvatfakıyeti olan ve NELSONEDDY -ILONA MASSEY tarıfından fevkâalâde bir tarzda yara BALALAYK İle yine büyük bir süper film olan ve . CESAR ROMEO ve MARJORİK VKAVEN nan emsalsiz temsilleri bulunan MADENLER ŞEYTANI | filmlerini birden güsterecektir. BALALAYKA: 320 — 620 — 820 MADENLER ŞEYTANI: ilan t—b—1 Zira saygısız gözlerin | Mahkümlar | anlaşılan Küçükpazar Yoğurtçu | met KÜÇÜK — ŞİRLEY'in Dün he a veren li Dağların KIZI Bugün Matinelerden — itibaren Ayrıca: CLARK GABLE ve JOAN CRAVFORD'ın harikalaşdıkları | | | | DİKKAT! Bütün İstanbul'un Heyecanla Beki lediği GRETA GARBO nun Abidesi inda — bügünden İtibaren başladı. Ayrıca: Dühi Polis Hafiyesi ŞARLİ — ŞAN'ın Sultanahmet 5 inci Sulh Hukuk Hü- | | kimliğinden: Ana ve babi 941/3638 n mah t oldukları | el sokak 27 N. hu evde ikamet eden Mi met kızı 928 doğümlü Sabiha ve 340 | doğümlu Melihöya ayni adreste ika- eden kardeşleri ağübeyleri Hü- edil- zamettin Aydoğanın vasi tayin ti ilân olunur. | İstanbul, hazırlan! Bayazıtta Sun'i Çamilıca Tepesi Bİbi cana can katan Havai Marmara GAZİNOSU Marmara Sinemasının muhte- şem manzaralı — Şadırvanlı ve çiçeklerle bezenmiş — taraçama- rında. Pek yakında açılıyor! itibaren Dans MARİKA içesi... İlâveten: KAR lübiyetini ve Bi bir fayda göremiyeceğini anlayın- ça; nazarı dikkatini en ziyade Ar- | navutluk cihetine çevirmiş ve bu havalideki beylere hususi memur- Ja göddererek kendisile ittifak et- melerini rica eylemişti. Bunlar ise Lüzarın teklifini men- | faatlerine mışvafık götdüklerin- den kabul ile derhal Ehlisalip or- dusuna iltihak etmişlerdi. Sırp kalının damadı, Karadağ Prensi ve daha sair bir çok prens- | ler, Sırp ordusuna irili ufaklı ge- | mişlerdi. Bosna kralı da ordusile gelmiş- ti Sırp ordusu bütün mil'etlerin cengâveslerile delmuüştü. Bunlar, Trükleri Rumelinden atacrklardı. | Anadoluya kovacaklardı. Ehlisslip ordusunun muharebe silâhları da mükemmeldi. Türk ardusundan üç dört misli fazla kuüvvette idiler. Bundan başka Türk ordusu u- zan bir yel takip ederek yorgun Bugün Matinelerden RÖKK'ün Yani vaziyet umumiyet itiba. rile ve tamamen Türk ordusunun aleyhöde idi, Bu sebeple Sırplar, yüzde beş yüz Türk ordusunun bozataklarına ve perişan edecek- lerine kanidiler, Müuharebe zamanı yaklaştıkça Lâzar ordusunda büyük bir faa- Tiyet hasıl olmağa başladı, mütte- fikin ordusu Kosva ovasının beri tarafında bulunan Türk ordusu- nu görür görmez şaşırmıştı. Sırp krah Lâzar şüpheye düş- müştü. İçlerinden biirnin Türklere casusluk ettiklerine kani olmuştu. Hattâ daha ileri vararak Sul- ftan Murada gönderdiği murah- haslarından birinin casusluk etti- ğine bile hükmetmişti. Fakat Sırp kralının bu endişe- leri yerinde değildi. Nitekim çok | geçmeden Sırp kralı Lüzar da böy- le olmadığına hükmetmişti. Asıl mesele, Evranos Beyle Ba- GEMBEBL"AŞ Sinemasında Şarkı Yıldımı... Emsalsiz Artist... 96 100 seksapel kadın KORA TERRY filminde gözlerinizi kamaştıracaktır. Bütün harikalar filmi. ÇILGINLIKLARI Muazzam danslı ve revülü film. en büyük muvaffakıyeti olan | kullandığı hususi hiristiyan ca- suslar herşeyi hâber vermişlerdi. Sırp kralı, ordusunun — tanzim etti. Muharebe vaziyetine girdi. 'Türk ordusunun, yeşil Kosva sah- rasını bayraklarile donatmış ol- duğu görülüyordu, Ehlisalip ordusu Türklerin bir- denbire gelip Kesva sahrasında tepeleri elde etmelerine hayret et- mişlerdi. Ehlisalip ardusu bir meclisi hat akdetti. O esnada güneş gurup ö mişti. Ortalık yavaş yavaş karar- mağa başlamıştı. Meclisi harpte bulunan prens- lerle kumandanlardan bir çoğu Osmanlı ordusunun yorgunluğun- dan ve Kosva ovasında henüz mu- harebe nizamı almamış bulunma- sından bilistifade derhal taarruz edilmesini beyar eylediler. İçle- Tinden biri de Osmanlıların ka- 1 zanlıktan bilistifade ric'at edebi- Jeceklerini, binaenaleyh hareket olunduğu takdi de'ğ: aranlı ordusunu tamamile mağlüp | | ne yaman şeymiş görün!. | Sevgilimin kendisi - Samatyanın — dil- Her ne yalvar oldumsa kızı için mo- yane Ağnadım Kİ astasmış (*) aşkın, sev. danın aslı? Şimdi kimbilir nerde, hangi bahçede, | bağda: Fink atiyor © birim küpeleri elmaslı? lardan başka da Türk ordusunun Bekri Mustaf Yazan: OSMAN CEMAL KAYGIİP e Aşk denilen acaib mace! gençliğin iktizasından? Tefrika Mustafa cevap verdi: — Baba erenler, sakın bize hor bokma, sakın bizi de o nadanlar- dan, namertlerden, ham ervahlar dan sanma, çünkü biz de sabık â- şıklardadız!. — Eyvallah imanım, sizin aşk ehli olduğunuz zaten halinizden | bellit. — Hey gidi aşk hey, hey gidi günler bey, neydi o günler yahı Ah şimdi rahmetli İnce Arap sı olsaydı da gençlikteki o aşk meşk zamanlarında başımızdan geçenleri bir anlatsaydı!. Güzelim Yusul; — O mübarek şey, gençlikte | hangimizin başından geçmedi san- ki? Bâğrıyanık Nasip: — He, öyledir. Aşk denilen aca- ip macera, gençliğin iktızasından- dır. Pervane, nasıl ki bap edici ışığına koşar ise — bir genç de aşk denilen âfetin, insanı lâsında böyle kurmuş ise bu us- turuplu nizamı, şimdicik biz insan oğullarının buna ne demeğe hak- r?, Sahabisi vaktilan aktile senin de başın- dan aşk geçti değil mi Nasip ağa? — Ne söyloorsum be kardaşım, benim başımdan vaktilan aşkın hem de danıskası geçmiş ise bu bir kıyak destandır. Mevlâm kimse- nin başına aşkın bö) mesin!, Ben üşığ iken, duğum bir parçayı okuy dinleyin, bakın, aşk denilen şey Ve okumuya başladı. Ne zehir, semberekmiş aşkta suzinâk Faslı, Sevdasiylar döndürdü beni Keneme Ashi Yandı ciğer, kavruldu bir kıyak bap oldu, Ona sebep biçare Nasibin gönlü yaslı! beri, Babası olan mörük halis mühlis Sı- vazlı! ruka: Mübarejin galiba kulakları pek paslı! Bu sevdadan âkibol çıklım deli, di- Mustafa; — Kim bu küpeleri elmaslı?. — Kim olacak, mahut bizim sev- gili?, Lâf aramızdan ırak, köpoğ- Tunun kızı, babası kiıyak zengin idiyse kendisi de hep kulaklarına, | parmaklarına çeşit çeşit elmasları, irenk irenk taşları takar, takıştı- rır, çakar çakıştırır, hep İki dir- hem bir çekirdek gezerdi. Ferhad Cemali Baba: — Demek, en sonunda aşkın ne demek olduğunu sen de anladın?. — Ağnamaz olur muyum?, Ne vakit ki bu belâlhı aşktan kurtül- dum ise hıp diye kefşettim ki aşk maşk hep masal, işin alt yanı hep gelip... | | duü. | Bunun üzerine ertesi sabah şa- fakla beraber taarruz etmeğe ve © âna kadar da kıtaatı muharebe nizamına koymağa karar ver ver- diler. Ehlisalip orduları bu suretle müzakerat icra eylediği esmada Osmanlı ordusunda azim Hir gece faaliyeti hüküm sürüyordu. Padişah, muharebenin kat't ne- ticesine itimat edip de esasını bir. mütaleaya bağlanmak şöyle dür- sun, bilâkis ahvalin vâhametini #son derecede takdir ediyordu. Bü- tün tertibat ve tedarikât: mmıha- rebeyi kat'i bir muzafferiyetle ne- ticelendirebilecek — veçhile ihzar eyliyordu. Padişah Kosva ovasına gelip de düşman ordusu karşısında — ahzi mevki eder etmez, muharebe ede- ceği düşmanının küvvet ve ade- dini bizzat keşfetmek istedi. Padişah maiyetine şehzade Bes yazıdı alarak müttefikler ordusu- | tepe üzerine geldi, 4 Mustafa: — Bektaşinin dediği mi dayanıyormuş?. — © — Bektaşi demiş, kim # demiş, sonunda gelip ki, Cedabı Mevlâda muş!, Güzelim Yusuf lâfa — Ah minelaşk ve Cemali Baba: — Ahraka kalbe bu Nasip: ; — Kum terelelli ya V kum terelelli?. j Cemali baba: — © da ne demek &) — Arapça kelâmlar ise ben de ay ni çeşitten Bu sırada mayhanı bir zurnacı ile çiftenârâel Bunları görünce Cemuli işaretle çalgıcıları yanlat dı ve onlara şu emri v — Bir nefes çalacaksi Başüstüne, hangi — Güzel âşık cevril ni nelesi makamla tul! «Cüzel üşek cevrimizi «Bu bir rua Tokmasıdır. İj Fakat daha nefesin ü çasına geçmeden meyki pısından . içeriye pehlivi dört kullukçu birden dali fi dılar amma bu dalış, umurunda bile olmadı. Y mali Baba, gelenlere e larındaki masayı göstert — Buyurun ağalar!. * Dedi. Zaptiyeler Cemt” yı görünce afalladılar. Ç mali Baba o devrin bir tırı sayılanlarındandı. bazı büyükleri onu tani viyarlardı. Onun İçin gayel mülâyim bir tavırlâ | mına geldiler ve çavuşlafihç nin kulağına eğilip bir SÖÜN ledikten stara orada se$ mıya başladılar. Cemali İ zeki bir adamdı. Biraz dİĞPN ten sonra Mustafaya dötÜ — Ağam, dedi, müjdlt kuşları başına ku gece Mustafa sordu: — Hayrola, ne gibi?. — Kaptanpaşa hazri hülâ yemekte bekliyor! ü G ÖLÜM Teessürle öğrendiğli şehrimiz Emniyet Müdüf') €i şube müdür muaviti Doğanın Büyüknda sat da tedavi edilmekte oli Abidin Doğan dün vefat' Merhuma Allahtan ler; Tevfik Doğana, all yetlerimizi sunarız. —— nu tarassut elmek kabil el U Sultan Muradın mulif') u, şehzade Yıldırım B Baba ve oğul, tepedt ovâlarâ doğru baktılaf: j kuvayi külliyesini görü? hayrete düştüler. Ovanın bir kısmı KâMİ de ve zırhli süvarilerle ğ Düşman süvarilerinin lerinin zırhları parlıyo Süvariler ovanın ger” rinde muntazam saflar lemişlerdi. Padişah, kâl Tunan ordunun, kendi kat kat faik olduğunu —| Bgörmüştü. ö Sültan Murad, düş nu bu suretle tarassut 4 sonra muharebenin ceği arazide de oğlu kemali dikkatle keşif) dü. Arazinin güyet tozlu Ü rın da düşman cihetindt BU ŞU AAA SAĞ S AĞT e A a G Ç, B