S İÇİNDEKİ HADİSELER Ağansı Telhis eden: Muammer Alatur. Alman Hariciye e Son vaziyetler d Tanın çok sakin olduğu beyan © dilmektedir. Berlinde bir Alman sözcüsü so- rulan bir süale cevap olarak de- Miştir kir — Türk - Alman fikir teatisi esnasında, Balkanlardaki vaziyet karıştığı takdirde Türkiyenin ta- kip edeceği hattı hareketin bahis mevzuu olup olmadığını bilmiyo- bealarına karşı hiçbir tedbir alın- mamıştır. Gözeteciler de serbest- tir. Alman kıt'alarının ileri hareket- lerinin bir yıldırım harbi mahi - yetini arzetmediği de kaydedil- Mektedir, RUZVELTİİN KRAL PETROYA MESAJI Amerika Cumhur Reisi Ruz - Velt Kral ikinci Petroya gönder- diği bir telgrafta diyor ki: «Bir- ük Amerika milleti Yugoslav Milletinin uğradığı merhamet - tecavüzden dolayı son dere- €© Müeteessirdir. Amerika Yu - Böslavyanın an'anevi kahraman- Tiğını hayranlıkla takip etmekte- dir. Majeştenizin hükümetine de femin etmiş olduğum gibi, Ame- Tika, mevcut kanunları mucibin- ©, mümkün her yardımı sür'atle Yapacaktır.> ATLANTİK HARBİ NE SAFHADA? Balkan cephelerindeki harp var. Ziyeti hakkında diğet sütunu - Muzda okuyucularımıza tafsilât verdiğimiz Için bu sütunlarda son Balkan vaziyeti Manların Pransada tatbik ettiği ayni stratejiyi Balkanlarda . da tatbik ettiğini gösterir. —Alman- Vransız cephesinde de bir ge- Gik açınış ve bu. v tunu intaç etmişti. Bötürmek — mecburiyetindi Almanlar şimdilik iptida! muvaflakr akg çde etmiye benziyorsa da, bugün- Satlar içinde bunu beklemek icap Tece Ka Stik dafi topları ile kâli de- 'm'wnn.ıalııyın Sırplar kuv- '“ıı“— karşısında gerilemişlerdir. Sirplar hayret verecek bir. Çe- Yünn hi y indirilen ile a aalarnei aecikgeine Bülrle S aailmiş, 20 ai öldürülmüş, — diğerleri Siruma vödisinde ve Nevrekop sırt- vında Almanlar dün de hücuma de- yi sonuna kadar mukavemet ettikten ""'ş ada gillrin olunmuş ve düşmüslür. 'ÜL ağır topçu aleşi ve tank bü- ü rağinen, Rupel ve Oorjta kale- ütün hücumları püskürtmüşler- Yör b ridoti kalesine giren Almanlar, lndaği pasajlarda Dir çarpıyna- Ya Müleekıp bicilmiş ve kale yine Yu- u’ıııllırnı elinde kalmıştır. Locmo ka- Kalmış alllan, höcumlar da neticesiz Gllmitir. Yök Alman tankı tahrip e- Ayan kuvaş gi Yi külliyesi Yunan ara- =":hlhmk Üzere Nevrekap vi ____i;mu. olomatik alâhların ateşi vermiştir. Ba vâs Cum artmaktadır. Fakat buna karşı da mukabil harekete geçilmiş oldu- ğu için gemi zaylatında temev - vüçler beklemek Tâzımdır. Tahrip edilen Alman denizaltıları mü - rettebatı kurtulamamakta ve bun- lar esir edilememektedir. Bunun- la beraber İngilizlerin elinde 50 Alman deniz subayı vardır, Hit- ler tarafından birçok defalar tal- tif edilen U 99 kumandanı da | bunlar arasındadır. HER TARAFTA ŞİDDETLİ HAVA AKINLARI Sofyanın İngiliz tayyareleri ta- rafından ikinci defa bombardır manından sonra, Cumaibâlâ de- miryolu bombalanmış ve birçok yangın çıkarılmıştar. Bombardı- Mman tayyareleri Petriç'e de ta- arruz etmişlerdir. Bu mıntakada birçok yangınların dümanları do- layısile netice tesbit edilememiş- tir. Tunca civarında ve Yugoslav topraklarında da büyük nakliye kollarına ve tecemmülere hücum edilmiştir. Bingazi tayyare meydanlarına da akınlar yapılmış, motörlü kol- lar, kıtaat tecemmüleri ateşe tu- tulmuştur. Tafsilât yoktur. Bu cephede tek bir gün içinde İngiliz avcıları 14 tayyare düşürmüş - | lerdir. Bunların Alman tayya - releri olduğu — zannedilmektedir. Diğer bir gün de 4 tayyare dü - şürülmüştür. Struma Vadisinde (1 tmol sayfadam devam) ALMANLAR TOYRANA GİRDİ Atina 9 (AA.) — Yarı resmi kaynaktan — öğrenildiğine göre, Alman motörlü kuvvetleri Toy- :ı;'ı işgale muvaffak olmuşlar- YUNAN MANEVİYATI DAİMA YÜKSEK Londra 9 (AA.) — B. B. C A- tina râdyosu, bu gece Yugoslav ordusunun cenvbi — Sırbistanda Yunan sol cenahini açık biraka- yak gerilediğini bildirdikten son- Ta demiştir: — Kit'alarımımn — maneviyatı | her zammanki gibi yüksektir. Zafer | bizimdir. Müttefikleri: n yar- dımı ile galip geleceğiz. Orta mektep ve Liseler (1 incl sayfadan devam) 30 nisan çarşamba günü de sözlü imtihanlara başlanacaktır. — Lise son sınıflarda bitirme & tibanları 21 nisan pazartesi günü başlıyacaktır. İmtihanlar 8 mays salı günü akşamı bitecektir. Ertesi günü lise bitirme imti - hanlarının neticeleri talebelere Hdi v L ÇARPIŞAN ORDULARIN MİKTARI Li Amerikan mubabirlerine göre, kan çarpışan — orduların tasnif edilmektedir: kişilik bir. Alman ordusu dan Yugorlavyaya — hücüm . 300000 kişdlik bir. Alman ordusu alden hücum dir. df cephelerde — Almanlara Şarşı koyan tüvvetler 1 mliyon Yü , BO0,000 | Sini İngiliz olmak ürere 2 milyon rad- GA TEMADİYEN İNGİLİZ KITALARI 'OR 1 150.000 mekle - olan | Bir çoğu Libyadan ılm.—k fmparatorluk Xuvvetleri Yunanistanın l her tarafına yerleşmektedir. Halen Yunanistanın $imalinde cereyan et- | mesi eden muhareholer Imilnflı Merümak meycut değibe de, bütün Kgıtaşt Yam formlarında ve harekete Hübeyya bit baldedirler. Diğer taraf- tan mütemadiyen yeni kuvvetler gel mektedir. Roma Emandlel'la — münterit istediğini bildirmektadir. arzudadır. Fursat düş- Papa bir İtalyan mü- 4 edecektir. Fakat Monitors'un Krah Viktor galh yapmak Velisht te ayni tağü takdirde, Son Tel Yugoslav gemi- leriAmerikadan silâh getirecek Nevyork 9 (AA) — D. N, B. Yugoslav elçisi B. Fatiç, Birleşik Amerika limanlarında — demirli bulunan bütün Yugaslav gemile- rinin bulundukları limanları terk etmeleri emrini aldıklarını bil - dirmiştir. Denizde dolaşan gemi- dere de biran evvol Birleşik A - merika limanlarına gelmeleri em- ri verilmiştir. B. Fotiç, gemilerin Balkanlara harp malzemesinin nakline has - redileceklerini söylemiştir. Amerika 39 Danimar- ka vapurunu alıyor Vaşington 9 (A-A.) — Cumhur Reisi Ruzvelt Amerikan liman - larında demirli bulunan 39 Da - nimarka vapurunun Amerika ta- rafından mübayaası için Âyan Meclisine bir kanun projesi veçe- cektir. Danimarka sefiri bu va- purların satışına muvafakat et - (£ inel sayfadan devam) işgal edilmiştir. Rupsel mintakasında, Yunan - hlar, silâh ve techizatça — üstün | düşman kuvvetlerine karşı şayanı takdir bir kahramanlıkla muka - vemet etmekledir. Yunanlılar düşman ileri hareketini - birçok saatler tevkif etmişlerdir. Rupel mıntakasındaki — istih « kâmlar düşmana ateş yağdır - maktan geri durmamışlardır. Ka- leler şiddetli Alman topçu ve tay- yare ateşine rağmen mukavemet ediyorlar, Almanlar, Cephenin cenup kıs- mına pâraşütçüler indrimişlerdir. Bunlardan 70 i esir edilmiştir. Nevrekop sırtlarında kanlı mu- harebeler oluyor. Düşmanın al- dığı birkaç istihkâm istirdat edik miştir. Düşmana ağır zayiat ver- dirilmişt MÜTALEALARI Liyon $ (A.A.)-- Havas Ofi a- jansı bildiriyor. Fransız matbuatı harbin Balkanlara sirayeti mese- Tesine dik bir ehemmiyet ver- mekte devam ediyor. Aeton Françalse — gazetesinde Manye şöyle yazıyor: Yugoslavyanın — stratejik vazi- yeti müşküldür. Zira Yugoslavya yedi bududunun altısını müdafaa dutlara İtalyanların deniz hücum- larma maraz bulunan deniz cep- hesi dahil değildir. Üsküp ile Vardar vadişinden Yunanistanla olan muvasala yolları oldukça fe- | madır, Yugoslavya bundan maada, ndet, asri silâh, tank ve tayyare bakımından faik olan bir düşmana mukavemet etmektedir. Buna mükabil Yugoslavya İn- giltereden ehemmiyetli yardım görmektedir. General Vayvelin kuvvetlerinden alınan bir İngiliz ordusu Yunan . Yugodlav hudu- dunda harekâtta bulunmaktadır. Yugoslavya bundan başka muva- sala yolları az olan sarp dağlarına ve nihayet askerlerinin herkesçe malüm olan cesaretine güvenehi. lir. Şimdiden anlaşılıyor ki Alman- lar başlıca gayretlerini Yugosinv- yanın şimal hudutları üzerine de- | H, cenabu şarki hudütleri üzeri- ne teksif etmişlerdir. ee iğillineş Parti Erupu (1 imcl süyfndan devam) ettin Tirltoğtu ve Bursa Meb'usu Nev- zat Ayas'ın asker allelerine yardımı hususunun Kanunloştırılması hakkın- daki takrirleri vardı. Hey'eti umumdu Hüse ömisi telkik, eümek: üzeve, Parti dere Hey'eti tarafından bir komiğyon altına alınarak Tüzmame- nadde olmadığından Riya- setçe celseye nihayel verildi. —— para ılıpf bilet kesmediği için Byüp — Keresleciler hattında yen 3721 numaralı otobüs biletçisi 16 yolcudan para alınış, fakat hiç birisine bilet kesmemiştir. Yakalanarak hak- kında takibata — başlanmıştır. Dün 60 esnaf ta Belediye saçlarından cezalan- dırılmıştır, TUFUL AAA Mi dra 0 Yunanistan harekâ- tatenkil seferi imiş (1 kaci sayfadan devam) Alman gezetesi, şunları ilâve ediyor: «Kat'i bir anda tarihi mühim bir vazifeyi kabul etmiş olan mil- letlerin sırtına düşmek gibi hazin bir cesaret göstermiş olan Yugos- Tavya ile Yunanistan dünyarım ye- niden kuruluşuna iştirak etmek hakkını kat'iyyen kaybetmişler - dir. Bize gelince, biz Nazi ve Faşist metodlarile kurulacak bir dün - yada Yunanistanın yeri olmuya- cağı noktasında” mutabıkız.. Şan ti rar L a . Bugün, Mimar Sinanın ölümü- nün 353 üncü yıldönümüdür Bu gece radyomuz - da bir “ Sinan saati » tertip edildi Bugün büyük Türk — Mimarı Sinanın ölümünün 353 üncü yıl dönümüdür, Her yıl «Sinan günü» olarak kabul edilen bu yıl dönü- münde badema 10 yılda bir ihti- fal yapılağaktır. Yalnız bu akşam Ankara rad- yosunda Mimar Sinan için bir Sinan saati tertip edilmiştir. Saat 20445 de mimar Sedat Çe- tintaş farafından «Türk san'at ta- rihinde koca Sinan» ve saat 21.15 de de profesör İsmail Hakkı Bal- tacıoğlu tarâfından bir konuşma yapılacaktır. 150 Yunan neferi (1 imol sayfadan devam) yapılmış; —geçidi — müdafaa ve Alman ordusunun — ilerlemesine jmâni olmak üzere 150 Yunan ne- feri seçilmiştir. Bunlar; son emre kadar tutunmak vazifesini almış- lardı. Bu Termopil evlâtları, meş- hur vadiyi bütün bir Alman or- Balkan ateşi karşısında Türkiye (BAŞMAKALEDEN DEVAM) derecede güzönünde tutulacak ha- kikat, hudutları ve toprakları ko- rumak değil, orduyu zinde — ve toplu tutmak olmak gerektir. Bu- mun için de, harbin ilk günü teba- rüz ettirdiğimiz gibi, takip edile- cek hattı hareket Atatürkün bü- tün dünya ordularına ders halin- de söylediği ve bilfil! tatbikatını yaptığı: — Hattı müdafan yok, — satbı müdafaa var. Düsturu olmalıdır. Tahmin ede- riz ki, harbin - tecrübeleri içinde Yugoslavlar, bu en hakiki ve en yeni müdafan ve nihai harp düs- furunu düşünmüş ve ona göre ted. birlerini almış olacaklardır. Hu- dut ve topraj, mülühazasına İsti- mat edecok bir harp tarzının, bil- Yageslavyanın coğrafi vazi- yüzünden husule getireceği lat aşikârdır. Herbalde, harbin müstakbel in- kişaf seyri hakiki vaziyeti görö- nüne koyacağı kadar, Yugoslav ve Yunanlıların san damla kanla- rını akıtıncıya kadar, İngiliz ve Amerikalıların en geniş ölçüdeki yardımlarına da dayanarak hür- riyet ve istiklâllerini müdafaa e- decekleri ve zafer talihini süngü- lerinin ucuna bağlıyacakları şüp- hesizdir. Balkan ateşi karşısında Türki- yenin vaziyetine gelince; — şahsi kanantimize göre; harbin sobepsiz, lüzumsuz, mantıksız yere ve Av- rupa harbinin nihal neticesine hiç bir tesir yapmasına İmkün olmak- sızım Balkanlara yayılması ve ye- niden birçok kan dökülmesi kar- gısında, şahsan ve milletçe teessür duymamaklığımıza imkân tasav- vur edilemez, Komşu ve dostları- muizin maruz kaldığı bu eci — ve kanlı hâdisenin inkişaflarımı ta- kip ederken, herhalde bütün sem- pati hislerimizi de kendileri hak- kında muhafaza ettiğimize şüphe yoktur. Bu cehennemi harp hâi- lesi karşısında, yine bize düşen, muhakkak ki kendi emniyet ve müdafaa tedbirlerimizi her gün biraz daha arttırarak, zaferin ada- let ve hak yolunda mücadele e- denlere zahir olmasını — dilemek ve onun tahakkuk - ve tecellisine bir an evvel sahit olmaktır. ETEM İZZET BENİCE, dusuna karşı adrm adım 26 saat (Gece yatılı ilk okullar müdafaa etmiştir. Düşman Rupel istihkâmına üç defa hücum etmiş ve püskürtül- müştür. Leosa kalesine de birçok defa hücum edilmiştir. Yunanlılar be- ge karşı bir olarak hâlü tutun - maktadır. Son hücumda Alman- lar kaleye hâkim olmuşlarsa da, görülmemiş şiddetle bir muha - Tebeden sonra nihayet püskür - tülmüşlerdir. Portsait'teki kahveler yola çıkarıldı | Ticaret Vekâleti Mısırda Port sait Timanında bulunan mühim miktarda kahvenin memleketi; ze getirilmesi için taerlerimze ak- relitif açımıştır. Bu kahveler Türk limanlarından birinde teslim şartı ile getirilecektir, Porisaitten 30 bin çuval kahve: nin memleketimize gelmek üzere yola çıkarıldığı bildirilmektedir, Ayrıca Seylân, Kalkâta ve Ca: vadan çay getirmek üzere de kah- ve ve çay ilhalât birliğine 60 bin İngiliz Krahk bit akreditif açıl- mıştır. Alacak yüzünden | Galatada otüran Mehmet Pmtin ile Halit alacak | meheles wi ai mişler, Tialit cel a - çıkar rarak Mehmet Emini baldırından ya- | | | | | ralımışlır. Halit yökalanmış, yarnlı tedavi altına alınmıştır. * Balıktutarken bir sandal devrildi İçindeki balıkçıyı geçen bir motör kurtardı | Bekir oğlu Hüseyin işminde bir be- Yıkçı Sarıyer açıklarında balık tutar- ken sandah devrilmiş, Hüseyin uzum müddet denizde kaldıktan sonra İne- boludan Umanımıza gelmekte olan Ö- mer Kaptan idaresindeki «Kurlaranı anolörü görerek kurlarmıştır. (1 inel sayfadan devam) 2 — Kimsesiz çocukları kurtar- a yurdunda normal bir duruma giren. 3 —'Anasız, babasız olan ve ba- kacak kimseleri bulunmıyan. 4 — Babaları ölmüş, anaları fa- kir ve bakacak kimseleri olmıyan. $ — Ana ve babaları çok fakir, iş yapmıya muktedir olmuyan ço- cuklar. Her sene eylül ayında Vilâyette | Vali Muavininin Reisliğinde Ma- | arif Müdür muavini, Maiyet me- muru ve pansiyonlu İlk Okul baş öğretmenlerinin iştirakile bir ko-| misyon toplanacak ve müracaat | sahipleri arasından tefrikler ya- pacaktır. Vilâyet hesabına oku - ı maıya hak karanmak için çocukla- mın her türlü durumları — tetkik olunacaktır, Kamisyon tarafın - dan tefrik olunan talebeler Maa- rif Sağlık Kurulu tarafından mu- ayene edilecekler ve Daimi En - cümenin kararile mekteplere ka- bul olurlacaklardır. Bu şekildeki talebelere her ây sonunda 10-20 ve, bayramlarda 25 kuruş — harçlık verilecektir. Talebelerin bütün giyecekleri de Vilâyet tarafından temin olunacaktır. Önümüzdeki senle için bu şekilde — 100 talebe mekteplerde okutulacaktır. Kâfi tahsisat ayrılmıştır. —— —— Bir evin üst katı yandı Küçük Ayasofyada İbrahimin e- furduğu evin üst katındaki odadan yangın çıkmış, ev kismen yandıktan ranra itfaiye tarafından söndürülmüs- tür. Yangının sebebi anlaşılamamıştır. Fatihte İbrahimpaşa — mahallesinde Hamamcı sakağnda 13 numarada otu- ran kunduracı Galibin - küçük çocuğu kibritle oyanrken pencre kenarındaki kâğıtları — tutuşturmuş, Ççıkan — yangın söndürülmüştür. Yazan: M. ATLI Anna kapının önünde çivi- lenmiş gibi kalmıştı Anna açık kapıdan tereddüt- | görür görmez anlamıştım. Yanıl- süzce girdi. Binanın holüne girmiştik. Bura- $1 mermerden geniş bir salondu ve lavanında yanmakta olan karpuz şeklinde yuvarlak bir avizeyle ay- dınlanmakta idi. Anna holün iki tarafında köşke çıkan geniş mermer merdivenler- dan soldakine doğru yürüdü. Merdivenleri çıktık. Anna, ikinci kata geldiğimiz za- man, hiç tereddüt elmtden, sağ kocidera saptı ve camlı kapısından içeride yanan ışık görünmekte o- lan büyük bir oda kapısına doğru yürüdü ve: — Babtist!. Babtist!. Babtisti. Diye seslendi. Anhnaya yavaşça: — Kimi çağırıyorsun? dedim. — Uşağı. Fakat Anna tokrar seslendiği halde hiç bir cevap alı O vakit Annanın birdenbire en- dişeli zle durakladığını, te- reddüt ettiğini gördüm. Sonra, bir hamlede ışık vuran camlı kapıya Oğru yürüdü. Kapıyı vurmadan birdenbire açtı. Anna bir hayret nidası fırlata- rak kapının önünde çivilenmiş gi- bi kalmnıştı. Hemen: — Ne var, Anna?. Diye yanıma yetiştim. Anna büyük bir hayret içinde: — Oh!, Hiç kimse yok!, dedi. caba gitmişler mi?. Fakat nasıl o- lur?, Anna, kapının önünde, tokrar bir hayret nidası fırlattı. — Oht, dedi. Feci, j Hemen geri çekildim. Cebimde tabancamın. tetiğini açtım. — Anna!, Ne oluyorsun? var?. Ne — SON TELGRAF — Y NİSAN 19t C Harb Ve Casusluk Terbsası - Bilen idam olunur Anna birdenbire sapsarı kesil- miş bir halde, müthiş bir heye- canla; — t musun? Oda karmakarışık olmuş!. dedi. Filhakika odaya dikkatle bakın- €a ben de odanın hakikaten altüst okdı ın farkına vardım. Sanki odanın içinde şiddetli bir mücade- | le olmuş gibiydi. Anna kapının önünde sanki bu hiç beklemediği manzara karşısıda son derece şaşalamış gibi, büyü- müş ve telâşlı gözlerle odaya ba- kıp duruyor, dudakları birşeyler mMırıldanır gibi oynuyordu. Sonra kendi kendine: — Evet! dedi. Burada bir müca- I dele olmuş!. Fakat bu müthiş!, Bunu söyledikten sonra sür'atle | odaya girdi. Gözüne devrilmiş olan bir kol- tuğun arkasına, yerde buruşmuş bir kâğıt parçası ilişmi,; Ona doğru yürüdü. Kâğıdı yerden aldı ve heyocan- ha açtı. Anna bu kâğıt parçasına sür'at- le göz gezdirip de başını kal yüzüme baktığı zaman onun rengi gözlerinin büyük bir deh- getle şaşkın şaşkın parlamakta ol- gördüm, Merakla: — Annal, Ne var?, Diye sormağa mecbur oldum, Anna âdeta titriyen bir sesle: — Kontun kullandığı markalı cep defterini bilirim. dedi. Kâğı- din o defterden kopmuş olduğunu EİKÂYE İ Tefrika No. 53 gey mi Yazmış?. — Evet!, Bize hitap etmiş!, — Bize mi?, — Eveti, — Garip şey!. Ne diyor Anna?, Anna birdenbire tereddüt etti. Sanki beni ürkütmemek için söy- lemek istemiyor gibiydi. Hemen Annanın yanına fırla- dimm. mamışım!. — Kâğıt ondan mı?, İçinde bir — « — Ver bana şu kâğıdı!, Ve Annanın itirazına meydan vermeden kâğıdı alıp baktım. Filhakika kâğıda renkli bir kur- şun kalemle ve gavet acele — bir yazı ile birkaç satır karalanmıştı. Yazıyı okumiya çabetım. — Fakat heyecanım bu karışık ve sür'atli yazıyı iyice ökuyabilmeme mâni oluyordu, Kendimi toparlamıya — çalışıp dikkat edince ürperdim. 'a kâğıtta benim ismim yazılı idi. İmza da sarih ve büyük bir şe- kilde atılmıştı: Kontun ismi. O vakit heycesnla kâğıdı ökü- emuya çalıştım. Kâğıtta Könt el yazısile bana hitap etmekteydi. Yazıyı nihayet okuyabildim: *Kaçınız. Varşavadan hemen kaçınız. Annayı kaçırınız. Tehlike büyüktür. Fena halde sarılmış bu- Tunuyorum.. - Akıbetimi bilmiyo- Tum.. Fakat sağ kalırsam nerede olursanız olunuz, Hima at edebileceğinize yemin ederim, Sizi Altaha emanet ediyorum.. Yazıyı okur okumaz beynimden vurulmuşa döndüm. Karşımda şaşkın bir halde du- ran Annaya ne söyliyeceğimi bile meksizin bir müddet hayret ve dehşet içinde ğakakalmıstım. - (Arkası varl (Dördüncü sahifeden devam) ip bağlıyarak Iuıııyıı fışkıran suya sarkıttılar, Heye - canla bekledim. Dediğim çıkmış- tı. Kadını çekip çıkardakları zas —— man ölmüştü. Kafile keder icinde —— suyu terkettiler. Bu hal âsabımı — bozmuştu. İhtiyar yoldaşıma: — Bu nasiıl iş böyle? Dedim. Köylü başını salladı: — Üzülme evlât «Gelin geliyara Suyu, her sene bir gelin alır. Bu su şifalı olduğu kadar da uğur- suzdur. , — Amma bunun uğursuzluğu muğursuzluğu yok ki... Ağır has- — tayı buz gibi suya sokarlarsa el — bet ölür. İhtiyar gülümsedi: — O hâsta olmıyanları da cağına çeker, ö — Nasıl? - N — Allah yaratmış evlât, Dedi. Kolumdan tuttu: — Suya dikkat et ç Fokur fokur köpüren derin gee — niş çukura eğildim. İhtiyar köylü: — Gelin geliyor, gelin geliyor.. — Diye üstüste söylemeğe başla- di. Kükürtlü su daha çok kudur — du. Daha çok fokurdadı. Daha çok — yükseldi. Halbuki bu, kendi vehe tün çıkardığı pis baş döndürücü — kokkuydu. Demek, taze gelinlerin ku