SON TELGRAF MODANIN TRAMVAYI Bir rivayete göre, Moda tramyaylarının lâğvı düşünü- Küyormuş! Zaten, bizde, bir çok şeyler modaya tâbidir. Tramvay da öyle değil mi?, Bugün bir türlü, yarın başka türlü.. az mıdır, çok mudur?. Yazın çok, kışın az olması muhte- mel.. Fakat, tramvay deyince, insana bir gariplik çöküyor. Bu talihsiz vasıtai nakliye, ne kadar çok gözden düştü?. HEDIYEL’E DEĞİL Mİ?, Malümdur. kı, Mussolini, General Frankoya bir fatura yolladı: İspanya dahili harbi esansında verdiği silâhların parasını istiyor. Biraz geç akla gelen bir he- sap görme işi, amma, ne ise.. Ancak bizim merak ettiğimi nokta şu: Acaba, İspanyollar, vaktiyle bu silâhları alırken, para ile olduğunu biliyorlar mıydı, yoksa, hediye diye mi, kabul etmişlerdi?. ASFALT MI, PARKE Mİ?, İstanbul yolları asfalt mı — olmalı, parke mi?. Şimdi, gü- nün mevzuu bu oldu.. Yazılı- yor, çiziliyor, izahat, beyanat veriliyor. Sanırsınız ki, şehrin bütün meseleleri halledilmiş- tir; bütün eksiği tamamlan- mıştır. - Asfalt çabuk bozulu- yor. Mahzuru bu.. Fakat, açık Örü,: lâzımsa, bizde, hangi cins yol çabuk bozul- maz ki?. Daha yol bitmeden, amele sonuna geldiği vakit, baş tarafının tamirine ihtiyaç hasıl olur. Biz, yol cinsini değil, yol yapma sistemimizi değiştir- meliyiz. TRAMVAY DURAKLARI Tramvay arabaları daha sür'atli gitsin, diye, bazı bek- leme mahalleri kaldırılmış, bir kısmının da yerleri değiş- tirilmişti. Amma, bu tedbir- lerden sonra, evdeki hesap çarşıya uydu mu, tramvaylar daha sür'atle gitmiye başladı- lar mı?. Burası ayrı.. Yıhıı. gazetelerin yazdığına göre, - bir kısım yolcular bu tebed- dülâttan şikâyetiç imiş! Efendim, herkesi ayni za- manda memnün etmiye im- kân var mı?. En iyisi, her e- vin önünde bir durak yeri ih- duamık.ımı.ııılu.-lr < Alllzf RAUF Av derisi llllh— Bu yıl av derisi satışımız az kunduzlar. 15-20 liradan satin al- maktadırlar. Modada tamvay yolcusu | Otobüs kontrolü Yıllık muayeneler ye- rine daimi muayene- ler ne netice veriyor Belediye Makine Müdürlüğü müi. hendisleri şehir içinde ve dışında işleyen otobüsleri daimi surette kontrol ve muayeneye başlamış - lardır, En ufak bir ârızası görülen otobüsün plâkası sökülmektedir. Eskiden senede bir kere yapılan bu kontroller şimdi datmi olarak yapılmakla devam edilecektir. çekilen otobüslerin sayısı son ay- larda çok artmıştır. Belediye bu Bidişle hatlarda otobüslerin büs - bütün azalmaması için tedbir ve çare aramaktadır. Eyüp otobüsleri Eyüp - Keresteciler otobüzleri. nin Fatihden geçirilmesi hakkında Belediye tarafından — yapılan son tetkikler de müsbet netlce verme- miştir. Otobüsler şimdiki gibi ayni yolu takipde devam edeceklerdir. EÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: * Belediye, fırancala, ekmek, sndan yapılmasını ve üzerlerine gibi başka işlerde kullanılmaması ve buraların derhal sığınak haline getirilmesi kararlaşmıştır. & Belediyeye alınacak memur - ların müsabaka imtihanları bun- dan sonra merkezde yapılacaktır. TİCARET ve SANAYI: tinin leyli mekteplerin ihtiyaçla- rına tahsisini kararlaştırmıştır. ** Altın dün 23 lira 80 kuruştan muamele görmüştür. # Karabük demir ve çelik fab- rikaları mamulâtından 100 ton pik demir Macaristana ihraç edile - cektir. 4 Dün şehzimizden yarım mi- yon liralık ihracat yapılmıştır. Bu meyanda Almanyaya bir m:ktar hurda incir, İsveçe koyun derisi, İtalyaya yumurta, balık, Holan - daya kuru üzüm, Yugoslavyaya kenevir tohumu, Norveçe ham af- yon ihraç olunmuştur. w Fiat Mürakabe — memurları şehrimizin muhtelif semtlerinde sade ve zeytinyağı kontrollerine | başlamışlardır. Bu maddeleri yük- ( sek fiatla satanlar Müddeiumumi- liğe verileceklerdir. * Düp İtalyan, Bulgaristan ve Yunanistana B1 bin çilt torik ihraç olunmuştur. * Kocaeli tütün piyasası dün açılmıştır. Fiatlar 35 - 65 kuruştur. *& Koyun derisi stokları hakkın. da beyanname isteneceği hakkında dün akşam piyasada bir şayia dö- Taşmıştır. Mahcup olmak devrinin sonu Bulgar Başvekili Profesör F- lofun Viyana dönüşü Sobranyada Mlğl beyanatı lıl-ırlquııı' Anlaşmalarımıza sadık ka- lıııııı. komşularımızla dost geçi- neceğiz.. Hüdiselerin en kısa bir zaman çerçevesi içinde gösterdiği film - lere bakınız ki, daha bir kaç güne kadar Bulgaristanla kamşu bulu- man Türkiye, bugün, Almanyanın komşusudur. Bulgar hudutların- da, Bulgar askerleri kadar, Alman nefrleri var, Filof'un, şahsen sözünde dur - sayın profesör de müdrik bulumu- yorlardır ki, hu sözü hatırlamak Tüzumu ve zamanı hasıl olduğu va- Kit, vüktile böyle konuşmuş olan Bulgar devletini nerede arayıp bulmalı?, * Bir başka beyanatı daha hatır- İngiliz başvekili Çörçil ristanda Alman askerleri Yunduğunu söylemişti. Alman mal- buat teşekkülleri derhal lâla ka- rıştılar: — Böyle bir şey yoktur ve Al- manyanın asla böyle bir tasavvu- ru da yoktur, Ne hazin; konuşulan sözlerden dolayı mahcup olmak — devrinin geçmiş bulunmasına, insan ne kar dar üzülyor.. Onlardağ, o taraftan gelen her sözü böyle karşılamakta haklı de- Gil miyiz?. REŞAT FEYZİ tan bir muhtekir Çengelköyünde Üzümözü soka- ganda 9 numarada bakkal Nikola, $5 kuruşa satması icabeden beyaz peynlri 70 kuruşa satarken suç ü- zeri yakalanmış, Adliyeye veril. miştir. Nikola — toptancıların 45 kuruşa vermeleri icabeden peyniri kendisine 65 kuruşa — sattıklarını söylemiştir. el Artist Karakaşın ölümü 40 seneden fazla sahnemize hiz- mnet eden san'atkâr Karakaş 67 yaşında olduğu halde evvelki gün Batıklı hastanesinde vefat etmiştir. Son olarak «Akasyapalas. fil - Mminde rol alan san'atkârın cena - zesi bugün Beyoğlu Balıkpazarı kilisesinden kaklırılmaktadır. MÜTEFERRİK: ğ & Dahiliye Vekili dün bir müd- det Emniyet Müdürlüğünde meş- | gul olmuş, bundan sonra Vali ile beraber şehirde dolaşmıştır. Ve- kil pazar günü Ankaraya döne - cektir. *& Fatihde Karagümrükte otu- ran 13 yaşında Fehmi, arkadaşla- rından Tahsinin kafasını oyun es- nasında taşla yarmıştır. «& Tahtakalede Ahmedin cebin- den para çantasını aşırıp kaçan Niyazi Darılmaz isminde biri dün Sultanahmet 1 inci sulh ceza mah- kemesinde 3 ay 26 gün hapse mah- küm olunmuştur. Günün meselesi: ları zararasokmuş Un fiatlarının igi tesbit edil- memesi yüzünden fırıncılar ekmekten zarar ediyorlarmış Fırıncaılar Cemiyeti, Belediyeye — lanır ve zam yapılmaz. Eğer 12,5 müracaa tederek eskiden Belediye| tarafından tsbll edilen un fiatla - rının şimdi Fiat Mürakabe Komis- “yonunca kararlaştırılması yüzün. den zarar uğradıklarını bildirmiş- lerdir. Cemiyet Reisi Rıza Togy bu hu- susta bir mularririmize demiş - tir ki: «— Belediye, evvelcc ekmek nar-, hını gözün alarak un fiatımı teshit edı Halbuki şimdi Fiat Mürakabe Kamisyonu yalnız de - ğirmenleri nazarı dikkate alarak vn fintimı tesbit ediyor, Bu zara - rımıza olmaktadır. Çünkü, ekmek fiatına on para zam olması için yapılan hesapta 25 santim fark bulunması lâzımdır. Eğer fark 125 santimden az olursa narh fırmcıların aleyhine hesap- santimi geçerse bu defa da fırın- cıların lehine olarak 10 para zam yapılır. Kamisyon bu hesabı nazarı dik- kate almadığından son un fiatları hesapta 9 santimlik bir fark hu- Sule getirmiş ve ökmeğe zam yar pılmamıştır. Eskiden olsaydı; bir müddet şonra da lehimize bir va. ziyet olue tahyunile buna aldırmaz- dik, Fakat bugün buğdaya hükü- met tarafından — değismez fiatlar #onmaştur. O run için un fiatların- da uzun müddet değişiklik olma- sına ihlimal yoktur. Bu vaziyette | fırıncılar müternadiyen ekmek ba- | şında 9 santim zarar edecekterdir. Bu münwsebetle alâkadarlardan un fiatlarının yeniden tesbit edilmesi. Di bekliyoruz » DÜ B A —— ADLİYE ve POLİS Çaldığı evrakı posta ile iade eden namuslu(!) yankesici Diğer birisinin do paralarımı çarpan cici Celâl nasıl ele geçirildi ? Asliye 4 üncü Ceza Miahkeme - sinde dün iki garip yankesicilik hâ.| disesinin muhâakemesine bakılmış- tır. Mahkemeye verilen iddiana - meye ve davacı mevkiinde bulunan| Osmanın ifadesine göre hâdise şu dur: Bundan bir müddet evvel Be - yoğlundan gelmekte o- lan bir tramvayda davacı Osmanın ceketi ve yeleği jiletle kesilmiş; yeleğinin iç sol cebindeki para cüz.| danı olduğu göbi alınmıştır. 'Tramvaydan indikten sonra işin farkına varan Osman - polise baş vurmuş ve takibat yapıldığı sıra - da; cüzdanımın yalnız paraları a: lındıktan sonra içindeki bütln ev- rak ve hüviyet cüzdanile birlikte adresine iade edildiğini görmüş - tür. Bundan polisi haberdar etmiş Kumkapı posta: tusuna atılmış olduğu ve Posta Mü-. n de bu cüzdanı içinde bu- adrese göndermiş oldu - ğunu öğrenmislerdir. Bu suretle tahkikat tevsi edilir- aç gün evvel Çarşıkapıdan| gitmek üzere tramvaya hinen Benjamın adında bir vatan- daş da parglarını pantalonünun ar- ka cebi filetle kesilmek — suretile kaptırmış ve burada tek tek duran banknetlardan ancak bir ön lira- / lığın ortadan kesilmiş olan yarısı kalmıştır. Benjamen bu gibi paraları tular diatına değiştirmekle olan Merkez| Bankasına koşmuş, kendisindeki şarım on liralığı vermiştir. Buna mukabil de bir beş liralık almıştır. Evvelki gün paraları çalan yan- kecisi de bütün sermayeyi tüket - miş olacak ki elinde kalan yarım o Jiralığı Merkez Bankasından beş lira mukabilinde değişmeyi düşün- mnüş ve o da banka gişesine baş vurmuştur. Fakat Benjamen va - ziyeti anlatmış olduğundan do - Yayı gişe bu müracaatı biraz gecik. tirerek polisi haberdar etmiş ve yarım on liralığı getiren şahsı ya- kalatmış, yapılan teşhisde bunun meşhur yankesici Cict Celâl oldu- gu anlaşılmıştır. Polisçe yapılan tlk sorguda her iki cürmü de itiraf eden suçlu dün Dördüncü Asliye Cezaya verilmiş- tir. Ve duruşmayı müteakıp tevkif olunmuştur. Muhakeme şahitlerin celbi için başka bir güne kalmıştır. ——— Fafta tatiline riayet etmiyen otomobil tamircisi Feriköyünde oluran otomobil ta- mircisi Osman hafta tatili kanunus, na aykırı olarak pazar günü gizlice çalışırkeri yakalanmış, hakkında takibata başlanmıştır. eeei (uhtekir bir kasap Kadıköyünde Bağlat çaddesinde kasap Neş'et Demir 40 kuruşa sat- ması icabeden eti 60 kuruşa satar- ken yakalanmış, Adliyeye veril - miştir. İ |Yeni şehır mşpoemı— â Yeni narh fırıncı- armonisi “arcer, izgiter Belediye; 70 kişilik orkestra için bir lira tahsisat ayırdı ! Belediye Reisliği tarafından Kon- Bervatuara merbut olmak üzere | tihakı, onu takip edecek | 70 kişilik eşehir orkestrast» kurul- ması kararlaştı Fakat bütçe darlığı dolayısiıe bu orkestranın önümüzdeki yılda da kurulamıyacağı anlaşılmıştır. Fakat Belediye Reisliği bir yan- dan «Şehir orkestrası. ma oar lü- zumu da gözönüne alarak Bele - diyenin 1981 mali yılı bütçesinae fasıl açmış ancak bu fasla bir lira tahsisat koyabılmiştir. 1941 mali yılında tahaisat temin olumabilirse başka fasıldan bu fas.| hareketi, la naklolunap bir liraya ilâve edi- | Ki Avrupasindaki haher Jerek Şehir Orkestrası kurulabi - tocokti Piyasya 35 ku- ruştan arpa kah- vesi çıkarılmış! Kahve buhrani Sttmaktadır. Şeh- rimizdeki ekser kahvehaneler kav- rulmuş nohut ve arpa karıstırılmış ve pek az bir miktarda hakiki kah- veyi havi terkipler — kullanmağa başlamışlardır. Hatta piyasaya ki. losu 35 kuruştu. arpa kahvesi çık- mıştır. Kavrulmuş arpalardan çe- kilen bu kahveler ekseri kahveha- nelerde bullanılmaktadır. DÜN ÇIKARILAN KAHVELER Diğer taraftan dün gümrüklerde- ki kahvelerden 200 çuvalı piyasaya çıkarılmış ve 100 çuvalı şehrimizin, 50 çuvalı Trakyanın, 50 çuvalı da Anadolunun ihtiyacına tahsis o - Tunmuştur. Gümrüklerde daha 2000 çuval kahve olduğu da beyan ©. hunmaktadır. ŞEZ S İmtihana alınmıyacak Üniversite talebeleri Bu yıl liselerden mezun olarak Üniversiteye kaydalan yeni tale - belerin dosyalarında — bir tetkik yapan Fakülte idaresi, bir kısım talebelerin olgunluk ve Lise dip. Tomaları olmadığı neticesine var- miş ve 1 nisana kadar bunları ge- tirmiyenlerin imtihanlara alınma- malarını kararlaştırmıştır. Taksimde İnönü gezgisi inşaatı Taksim' kışlasının Kristal gazi- | almakta hiçbir mahzur gi nosuna bakan köşesindeki kulenim| Mmektedir. yıkılmasına başlanmıştır. 15 gün içinde kule tamamen yıkılmış o - lacak ve burası tesviye edilerek kışlanın yerinde yapılacak büyük gergi sahasmıa ithal edilecektir. Bir kadın uğruna iki kişi kurban gitti ! Ödemişin Kurucaova — köyünde bir kadın meselesi yüzünden Ali oğlu İbrahim Özkan tabanca fle Ali oğlu İsmaili öldürmüştür. Kav- gaya müdahale eden diğer İsmail Özdemiri yaralamıştır. Maktulün kardeşi Mehmet, elin- deki baltayı katil imin kafa- sına indirermek suretile İbrahimin başını iki parça etmiştir. İbrabim ölmüştür. Mehmet yakalanmıştır. Son T SELAMI — Bana gösterdiğiniz itimat be- nim için şereftir. diye mukabele ediyordu. Fakat sizin gibi kafalı bir kadın benim âciz aklımdan ne istifade edebilir? iyle demeyiniz Dayı Bey. klı başında bir erkeksiniz, Si- nle ciddi konuşulabilir. Bunun için sizi çağırttım. Size sır vere - ceğ'm. — Yat, — Bi Yaşta kabahat eder... bahatim pek İyi tanıdığınız Pakat bu ka- bir genç kıza pek dokundu... Afifeyi hırpaladı. — Siz nedense çocukları sevmi- yorsunuz... Vaktile benim kulak. rafın Edebi Tefrikası: 48 BİLLÜR KÖŞK BÜYÜK AŞK RUMANI İZZET larımı çekerdiniz... Bu sefer de si- | ze hürmet eden bir genç kızı hur- paladınız... Doğrusu bu kabahati- | niz kolay kolay affedilmez, — Farkına varmadan hırpala - dım; fakat gene de çok mütcesak. Tim.., Sizinle #lk görüştüğümüz gün, oğlumun Lemanla nikâhhı ol- madıklafını ima etmiştim. — Evet, ben esasen bundan şüp- heliydim, dakat sizi temin ederim ki, kimseye birşey — söylemedim. : Ben geveze-değilim, Bana yaptı - ğınız bu ima aramızda kaldı. — Hayır, kalmadı... Kulmamış.. Afife o sırada taflanların arasında imiş, konuştuklarımızı duymuş. — Zavallı Afife! Pertev Dayı hazin bir tavır ta - kındı, sonra birdenbire — öfkesini yenemedi, ihtiyar kadına adeta çı- te — Ne diye bunu — söylediniz?. Ben sizden birşey sormadığur. hal- * de, ne diye bana oğlunuzla Leman hanımı kötülediniz? Her haldewic- dan azabı duyduğunuz muhakkak- tır... Hiçbir şeyden haberi olmıyan Afileye bu çok ağır bir darbe ol - muştur,.. Vaziyetin — vehametini şimdi daha iyi anlıyorum.. Afife- | nin değişen huyu, daha — doğrusu 'vet, birdenbire Zekilerle ah- : kesti, Haliş Âdemle ahbap. ilerletii ona hürmetsizlik etti, o da onu koğdu. Pertev Dayı homurdandı, dişle- rinin arasında birkaç küfür gevirdi, sonre Halis Âdem hakkında da bir kaç ağır söz geveledi ve Zehra ha- mımın yanında bir müddet sessiz, konuşmadan yürüdü. Düşünceli idi, kaşları çatılmıştı, *İnmmda bir istifham çizilmişti. Fakat Halis Âdem | Başı önünde yürüyor, Afifeyi düşünüyordu. Genç kıza acıyardu. Nihayet başını kaldırdı, Zehra ha- aıma baktı: — Müademki açık konuşuyoruz, açık konuşmakta devam edelim. Neden oğlunuzla Leman hanım ni- kâhlanmadılar?.. Leman hanımın kocas: sağ — Hayır, — Şu halde evlreııııden- kim mâni oluyor? — Ben. Pertev Dayı, — Zehranın inatcı tavrına, dik bakan gözlerine, küs- tah, serkeş edasına baktı ve başını salladı: — Neden mâni oldunuz?.. N&den Leman hanımı istemiyorsunuz? — O kadından nefret ediyor! Oğlumu elimden aldı... Ben sağ oldukça o kadın benim aileme res. men giremez! — Demek ki kininiz analık his- lerinize, analık şefkâtinize galip!.. Darılmayınız amma buna hudbin- Hik derler, Ben oğlunuzun yerinde olsavdım sizi dinlemez, çoktan La. : l man hanımla nikâhlanırdım. Zehra hanımın kaşları yüzü ekşidi, sesi dikleşti: — BSiz belki nikâhlanırdınız de- di, fakat Cemal bana hürmetkâr- dır, benim sözümden çıkmaz... Acı acı gülümsiyerek ilâve etti: — Çıkacak olursa kendizine çok pahalıya mal olacağını da bilir.., — Her halde sizin ihtiyatkâr bir kadın — olduğunuz da muhakkak. Oğlunuzun evlenememesi için lâ- zım gelen tedbirleri almışsınızdır. Her neyse, bu sizin ve onun bile- ceği iş... Bu hususta bana söz düş- mez, — Biz şimdi Afifeye gelelim... Bu köşkte beni alâkadar eden de yalnız o var... Ben yalnız Afifeyi düşünüyorum... Ona fenalık etti. ğim-İçin vicdan azabı duyuyorum.. Hatamı tamir etmek istiyorum... Bana bir akıl öğretiniz! Pertev Dayı baş salladı: — Olan oldu. Tamir etmek is- tediğiniz şey manevidir. Bunun için | tamiri elinizden gelmez — Hayır, zarar yalnız manevi — Ya — Maddi zarar da var. Eğer oğ lumla Lemanm nikâhsız yaşadık- ları yayılır, duyulursa, kız da biraz. lekelenmiş olur, belki de evlene - tez... Ben bunu istemiyarum, bu. vicdanıma ağır geliyor. Pertev Dayı ornuz silkti. Bu hod- bin ananın körlüğü fenasına gidi . yordu. İnsan bu derece —“vurdum duymaz olamazdı. Afifeyi koru - mak için yapılacak — yeğgine şey, Cemal İle Lemamı #vlendirmekti. Bir kere daha Zehranın inadını | söylenebilir ki eğer mihver, baltalamağa karar verdi: — Biraz mübalâğa odiyorsumuz?, — Neden?. — Öyleya, Cemal ile Lemna se- vişiyorlar diye Afife neden leke- 'Türk milletine gelince; lensin?.. Neden evlenemesin?, Talr | şeyden bıhııym sil görmüş, güzel, terbiyeli, zarif | telâş elmiyoruz. bir kız. Zehra hanım iekildi: (Arkası Varp — olarak hâdiselerin inkişat ve lı.lkaılll' Yazan: Ahmet Şükrü Bulgaristanla Almanya daki anlaşmanın —i çıplaklığile aydınlandı: yor ki Bulgaristanın üçlü İ İtal ölrel 'at daha şümallü hâdisenin İ hası imiş. Bulgar Başvekili Viyanada üçlü pakta ( « tarken, aylardanberi Romamf ı" toplanmakta olan Alıman kıtSİL Oi da Tunayı geçerek cenuba "ı_ Yof, Viyanadan memleketine #febil ettiği zaman, Sofya Alman lerinin iggali altında buluz Alman orduları başkumat lığı meşrettiği “resmi tebli; cenu t b bi tedbirlerine karşı - koymak bunları önlemek amksadına fetmektedir. D.N.B. ajansı da hâdiseyi izah ediyor: «İngilterenin Balkanlara sirayet ettirmek yetlerine mâni olmak ve bunt ÜE, İ lemek, Ayni zamanda meufaatlerini -himaye etmel Almanyanın — ve yaz Almanyaya” iltihak İtalyanm, İngiltereyi garpta Akdenirde — mağlüp edebildi takdirde harbi Balkan Tıma getirmiyecekleri belki de' rutdur. Çünkü e zaman Bali da harp yapmıya lürum caktı. Balkanlar, İngilterenin Fransanin fatihleri olan mihvef 0 kucağına olmuş meyva gibi B şeceklerdi. İngiltere garpta lüp edilemedi, ve İtalya İLE d d 6 gı | di Akdenizdeki İngiliz deniz vetleri — karşısıyda — âciz Balkanlara ilk defa olarak 1 t 4 mektedir ve bunu yapabilmek İSÜki| de harbin sahasını genişletm ve masum milletleri ateşin Bulgar Başvekili Filof, Sob! ya kürsüsünden vaziyeti şöyle lalmıştır: — Alman hükümeti Bulgar kümetinden Bulgaristana A! kıt'aları göndermek için müsaf , istemiştir. Alman hükümeti * müsaadeyi isterken, bu kat' wezifesi zamanla mukayyet bu duğunu ve bedefin de Balkatttl | da sulh siyasetine ve komşuilar karşı olan ahdi vecibelerine gayir hiçbir talepte bul tır, Bilâkis Alman hükümeti k0 şularımızla mer'iyette olan duk muahedelerini ve ayni zamtfiğ, da komşumuz Türkiye ile imza edilen ve Bulgar hükü! nin sulh siyasetini bir kere ebemmiyetle kaydeyliyen best mameyi hassalen nazarı itihar mıştır. Bulgar hükümeti, kesabına şunu beyan etmeyi b wazile bilir ki Bulgaristanda man kıt'alarının mevcudiyeti, Barislanın sulh siyasetini hiç veçhile değiştirmemektodir. Harbin mihver devletleri fından ceaubu şarki Avrupat getirilmesi, ya İngiltereye doğrudan doğruya hiçbir yapılmayacağını, yahut da yafi gak taarruzun muvaffakiyet " mali pek az olduğunu anlatıf tadır. Roma radsyotunun zaler olarak kaydettiği bu bir noktadan mihverin b züfını tebartiz karşısındaki mektedir. Şu da hakikat olti k be indirmek için ı...uımıi' " yıf tarafını arıyorsa, geçen hık hüdiseler şarki Alııaıd' şimali Afrikanm, bu zayıf feşkil etmediğini göstermiştl4 gel etrafında sağlam bir x.ıı gibi F Tanmış onun her emrine "