(Bu yazının metinlect Anadolü Alansı bültenlerinden alınmaştır) Telhis eden: Muammer Alatur F ti zafere ıvnr::::ıa olduğunu anlatmakta ve bu teklifin Berlin tarafından il - ham edilmiş olduğunu ilâve ede- rzek, Japonyanın sulhten bahset- gnesini Japon ricalinin takip et - tikleri meslekle tezat halinde göre mektedirler. Şu halde Japon ta- yassutunun bir fayda vermiyece- #ine hükmedilebilir. «Taymis» di- yor ki: «Japonya, hiç şüphesiz az çok | istiyerek, Nazilerin tecavüzkâr ha- | reketlerine âlet olmaktadır. İngil- tereye karşı mihvere yardım eder. ken, Amerikan efkârı umumiye sine de Amerikan —menfaatlerine hiç bir zarar iras edilmiyeceği his- sini vermeğe çalışmaktadır. Fakat İngiliz İmparatorluğunu teşkil e- den enilletlerin sıkı teşriki mesaisi Japon plânlarına güzel bir muka- bele teşkil etmektedir.. GENFRAL FRANKO TAVAS - SUTTAN NİÇİN VAZ GEÇMİŞ? Londrada çıkan Niyuz Kronikel gazetesine göre, Lizbon mahfilleri tavassutunu — Musolini « nko mülâkatınım ilk neticesi mektedir. Franko'dan | Mutavassıt rolü oymaması rica & dilmiştir. Fakat Japonların teşeb- ise geçmesi, Franko'nun bu tek- sddi 1 göstermektedir. ika mihver devletleri Fran- n bu hususta hizmet bekler - öyle bir tekım şartlar — ileri niyetinde idiler ki, tavas. | sünün reddi takdirinde İspanyanın Almanyaya ve İtal - yyaya daha faal bir şekilde müza- heret etmesi lâzım gelecekti. Fron- ko bu manevrayı — keçfettlği sut teklifini — reddetmişt 'an başka Hitlerin İspanyar işlerine karışmak keyfiyetinde Amil olmuş olabilir.. ARAFTAN İSE MUHARESBE DEVAM EDİYOR gite tebliğine göre, İtalyan inde İngiliz kıt'aları Cuva içlerdir. Burada hare | rda inkişaf etmekte- aalisil geçmi iyi bir tarzı ubt Habeşistanda Megadaki gernizonu cenubi Afrika stma teslim olmuştur. Ekse- İtalyan olmak üzere 600 1-:.»1: | lınmış, birçok tap ve mitraly' Iğtinam edilmişlir. 1 inol Sahiifeden Devam) bolduğu, k:,ııııı muavinlik za- manında uzun seferlerde bulan » duğu, fakat kaptanlık sırasında ” Tun sefer yapmadığı öğrenilmiştir. Bundan sonra Siliyri müddeiu - mumiliğinin kaza hakkındaki tah> kıkat ve iddianamesi ok: z Buna göre, yelkenli kaptan! 150 kişilik bir yelkenliye 323 kişi alâ- rak bunlardan 209 ünün boğulma” Sına sebep olmakla itahm odiliyor- du. aldıktan sonra remerkörle den! açılmış, Karaburun açıklarında bilyük tehlikeler geçirdikten s0l* ra bir motöre raslıyarak ,ed_rııe Koğaza kadar gelehilmiştir. Lima- nımızdan da yine romorkör yede” ğinde olarak Marmara açıklarına kadar götürülmüş ve oradan kru- disi yoluna devam etmiştir. Fakat vak'a gecesi sabaha kerfi birdenbire deniz b:îlııııış.hy;:lı:: ler parçalanmış, t ulara pılnîıkîiıivrî?iu & mil ;ııs:uııd; Canbaz burnunda sahile düşele Parçalanmıştır. Kazadan sonra kişi kurtarılmış, 199 ceset buldm muş ve 4 kişi hyhlnxıır. ü ? hakkında tahkikat yapsı İ-::ılı:ıı liman reis muavini ”îi rettin, kontrol Sadettin ve Siliv Mman reisinden mürekkep nîn,c, fırtına sırasında geminin demi's. nemiyeceği ve ancak sabile başlan kara edilmesi ile doğru ıııı:ı;ı: dilmiş olacağı kanantinde bullür muşlardır. Halbuki şahitlerin evvelce Mussolini tara- fından General Franko'- ya teklif edildiği, fakat Generalin bu teklifi red- dudundan 65 kilometre kadar şi- malde mühim bir mevkidir. GEMİ KAFİLELERİNİ HIMAYE SİSTEMİ DEĞİŞTİRİLDİ Bir çok harp gemilerinin hima- yesinde seyahat eden kafileler sis- temi ile yıprlan tecrübeler neti- çesinde İngiliz Amirallik dairesi hafif harp gemilerinin himayesın - | de sayahat edecek küçük tonajda | azami dört vapundan müteçekkil kalileler tertip elmeğe karar ver- im'ştir. Diğer bir İngiliz tebliği 7 künu- nusanidenberi düşmanın kaybet- tiği ticaret gemileri tonilâtosunun 256,000 olduğunu bildirmektedir. İNGİLİZ PARAŞÜTÇÜLERİ Son günlerde İtalyanın cenup mıntakasına indirilmiş olan İngi- liz paraşütçüler tam bir muvaffakiyet olarak telâk- ektedir. Bunlar, düşma- nın hayati merkezlerini zapt — ve tahrip etmek için hususi bir ant aaekerlerin daha geçen teren! âsı beklenli zersizler re gözlüğü ve miğfer kullanmakta, sıkı bir ceket ve çizmeler yen bir pantal E"Ab'.r..l(.îx.ı.—.x' MÜDAFAA TEDBİRLERİ Guan adasının, di edil H kılmaktadır. Diğer yerlerde buna benzer tayyare üsleri vücude ge- tirmek için de 8,100,000 dolar is- tenmektedir. Amiral Starnin dün neşrettiği- miz mektubu müzakereler üzerin- de çok derin bir tesir yapmıştır. taraftan İngilizler Siyam- nin tahliyesi 1- çin tertibat almaktadır B enternasyonal vaziyet dolay lınmış bir ihtiyat tedb | ı,-“mi.:;ın e Silivri Faciasının Muhakemesine desine 1i lemiştir. e İstanbul fen .*:r_ı'zul_ııııı ından zekkop bir heyet de yelkenlinin miş, bütün cankurtaranlar eski ve çıplak bir mu;;e :u,.î,. l an su Ğ le tuta - koya bir Tamdn Gi Buta - ramıyacak bir balde — olduklarını tesbit etmiştir. muayene ettirt'r A tahtalarının çürük, çivilerinin in- ; ve-bunlarla selere çıkılamı.. ildir mişlerdir. ; Vi Hekdiğ S0 senelik çok eski bir gemi ol ,ç:ı;.:ı 'en küçük bir denizle par- a da ilâve edilmiştir. salanacak, “çaptan Viktor İvano acemilik ile 208 tnin ölümüne sebebiyetten Türk ;îın:ıııııununım 383 üncü madde- Sinin son fıkrasına göre cezalan> gırılması istenmiştir. ——— Denize düşen genç kız üden 810 da Bwvelki sabah köpri hareket eden Heybeliada vapuru darpaşa açıklarına geldiği ;— çertede bulunan genç e arebire muvazenesini kay- Tederek denize düşmüştür. durulmuş ve indirilen Bot BB kızı kurlar - nin bu tecrübesi | öre kaptan kemiyi demiz | Norveç gemi-| sini batırdılar | Norveç açıklarında | | vukua gelen hâdise nasıl cereyan etti ? | — KLandra, 21 ÇALA.) — Bir İngiliz de- nizallisı Norveç ” Sahilleri açıklarında, Alman köntrolü - altın | Norveç gemisini batım nia kumandanı, vagarun kaptanına zmürettebal ile bi | €emcri yerine getirmiştir. Tehilsiye san- lları uzak bir mesaleye kadar ayı linca, İngilix denizaltısı vazifesini ifa etmiştir. Amerika Harbiyoe | Nazırının beyanatı Vaşinglon 21 (A.A.) — Bahriye Nas | ziri Albay Kaoks şunları söylemiştir. «Yardımımızla, nibal zafere mubak- kak nazariyle bukabiliriz. Harpten da- ha ziyade mefret ettiğimiz bir çok şey- Jet vardır. Hitlerin hâkimiyati altıma Kirmektenae, ben harbi ve ölümü ter- Vagington, 21 (AA.) — En koyu in- firatçılardan ve âyandan Nye, İngilte- reye yardım pro Proje kebulünden 300 gün sonra, Amerika harbe girmiş olacektır. Türk -Bulgar anlaş- masının yeni akisleri (1 tnci Sahifeder: Devam) bu iki memleketin her türlü ta- arruzdan istinkâfı dış politikala- rınin sarsılmaz bir esası olarak telâkki etmekte olduklarıdır. Ke- za paktın birinci kısmında âkit memleketlerin -diğer devlellere karşı ahdi vecibelerinin mutlak surette mahluz olduğu hassalan tebarüz ettirilme! «Proia> diyor ki: «Beyannamenin İlk kısmında iki memleketin diğer memleket- lere karşı olan taahhütlerine rla- yet edileceği tasrih edilmiştir. İ- ki memleket arâsında bu deklâ- rasyon hakkındaki müzakerele - rin aylardanberi devam - ettiği malâmumuzdur ve Yunan efkârı umumiyesinin Ankarada vuku- bulan bu hâdiseyi müsait bir su- rette karşıladı ROMADAKİ KANAAT Stefani ajansı da şunları bil - diriyor: *Türkiye, kendi matlübuna ge- çen ve realist ve itidal siyasetini teyit eden bir harekette bulun - muştur. Alman - Yugoslav kemiş- maları ve Türk - Bulgar anlaş ması, mihverin harbin idaresinde olduğu gibi dünyanın müstakbel edir. mindedirler. O halde hertürlü tesire teşkilâtı hakkında takip ettiği u- mumi direktiflere uyan ve ayal zamanda vükubalan iki diplo - matik vükıadıı ALMANYA NASIL DÜŞÜNÜYOR? Alman gazeteleri, Türk - Bul- gar beyannamesinin, Berlinde, ühim diplomatik hâ- disesi olarak telâkki — edildiğini bildirmektedir. Bütün gazeteler başmakalelerini. bu tahsis etmişlerdir. Hepsi de | anlaşmayı Balkanların teskini ve istikrarı yolunda alılmış bir adım | telâkki etmektedir. LONDRANIN AÇIK KANAATİ Londradan gelen haherleri de şöyle hulâsa edebiliri Alman propagandası, muladı veçhile, Türk - Bulgar anlaşması- man ilânımdan azami istilade te- minine çalışmakta ve bunu Türk hattı hareketinin gevşekliğine a- lâmet telâkki etmektedir. Fakat bu gibi teisirler İngiliz efkârı u- mumiyesi üzerinde bir tesir ya- pamaz, Esasen Türkler Bulgurla- tanla yapılan anlaşmanın Türki- yenin evvelce giriştiği taahhüt - lerde hiçbir değişiklik yapmıya- cağımı zikretmeği İhımal etmemiş- lerdir ki, bunlardan başhea biri â> İngiltereye Yunanistanı mü- dafan hususunda azami imkân de yardım elmektir, Türklerin taahhütlerine karşı gösterdikleri sadakat bu memle- ketin siyasetinde dillere destan | almuş bir haslettir. | Tağmen, Balkanlar ,yine herhangi ŞEHİRDEN - MEMLEKETTEN - BÜTÜN DÜNYADAN ge ADT E TEGE SSD vaammnamamEm TT d dbü d, ONT ZL DA İngilizler bir | Uzakşarkta | 11 inci İtalyan ordusunun zayi- atı çok ağır umumi vaziyet | çok nazik Vaşinglon, 21 (AA.) — Dün, mü- gesiller moclisinin askeri eorümeni- | akdettiği gizli celede, Amerikan Genel Kurmlay Başkanı General Mür- düka uyandıran - beya- General Marşal'in İngiliz zaferi hak- | ne sözler söylediği zan- | General ayni zamanda Uzak Şarktak: vaziyetin çak kritik ol- duğünü dâve etmiştir. tayyareleri bugün P: za Midilli adası üzerine tesiri o mıyan bombala ratmışlardır, Pait DS Anadoluhisarında (1 imel Sahiteden Devam) lede Kuyu sokağında oturan 4 ,Çi n torunu 19 yaşında Van - | nindeki kız bir hafta evvel | ortadan kaybolmuş, yapılan tahki. katta Vangilyada öledenberi gözü olan Rizeli Hasan Bekcioğlu is - dığı öğrenilmiştir. Nihayet üç gün sonra kız bulunmuş, fakat Hasan tarafından taarruza uğradığı an- laşılmıştır. Vangilya sdüye dok - toru tarafından muayene edilmiş, tahkikaat başlanmışlır. Balkan sulhu emniyet altına alınmıştır (BAŞMAKALEDEN DEVAM) öğrendiler, Onların; ne kendi baş Tarma, ne Almanlarla birlik e- iup bize taarruz etmek kasdinde | bulunmadıklarını biz öğrendik. Yine; ne Bulgaristanın, ne Türki- yenin herhangi bir devlel aley nde taarruz emeli dıkları yekdiğer arasında lahakâuk eti ve bütün bu aydınlatma, şul; met emelinde olan iki devletin müşterek his ve eseri halinde Türk - Bulgar deklârasyonumnu or- taya çıkardı. Şimdi dava şudur: Ne Türkiye, ne Bulgaristan hiç bir devlet aleyhine taarvuz hazır- Tamakla meşgül olma böyle bir niyete de sa) dir. Balkanlara harbin gelmesine de asla taraflar değ.llerdir ve bu deklârasyonu bir sulh seddi olarak vücude getirmişlerdir. Herhangi bir taarruz ve tecavüze uğrağık « ları takdirde de kencilerini bütüm imkânlarla müdafaa etmek az - karşı kendi barp dışı vaziyetleri: ve Balkan sulhunu korumak ra- | desine sahip olan ve bu tesahup -« Tarını da filen ortaya koydukları eserle isbat eden, bu iki devlet; ancak, hürmet ve sevgi ile anılmak ve onlara, onların gidişine imtisal edilmek gerekir. Nitekim, muhte- rem Hariciye Vekilimiz. Şükrü Saracoğlundan sonra, bunu en iyi ifade edenlerden biri de Sofyada- ki elçimiz olmuş ve şöyle demiştir: *— Türkiye ile Bulgaristan ara- sında imzalanan deklârasyon, iyl komşu balinde yaşamaları mukad- der olan ve esas menfaatleri har- bin Balkanlara yayılmasından iç- tinap için müşterek gayrette bu- alarını İstilzam eden, iki z>memleket arasındaki samimi dost- Yuğun yeni bir tezahürüdür.... Şüphe yok ki, bu esete Yugot- lavyanın da imtisali; Balkanları her türlü harp tehlikesinden ta - mamile masun tatacak ve hiç bir devlet buradaki samimi sulh ha- vasımı bormuya cesaret edemiye - cek ve Yunünistana taarruz et - mekle, Balkan sulbunu kondaklı- yan İtalya da; Arnavutlukta ken- di kendisine, müstahık olduğu ce- Her türlü ittifak ve dostlukları- muza sadık ve azumi titiz kalarak emniyet bölgelerimizi, Balkan sal- hunu, Balkan milletleri arasındaki dostluk ve memfaatleri sağlıyan bu büyük eser karşşında — ve buna bir tecavülse uğrıyacak olursa; mu- hakkak ki, mütecaviz için, âkıbot yalnız husran, yalnız nedamet ve yalnız çok acı bir mağlübiyet | olacaktar. ETEM İZERT BENİCE BN SK Yunanlıldr 200 esir daha aldı Atina, 21 ÇALA.) — Dün akşam neş- | redilen 117 numaralı resmni şebilğ: Yunan ” kılaları, Armavutlukta düş- manın müstahkem mevrilerini işgal et | mişler, 200 esir almışlar, olamatik si> blar ahi olmak üzere bir çuk harp | malzemesi iğtinmen etmişlerdir. Yunan — tayyüreleri — muvaffakıyotle askeri hadeflere hücüm etinişler ve | beş düşman layyaresini düşürmüşler dir. Bir Yunan tayyaresi, Yunan tap- darıma mecburl bir iniş yapmıştar. | an tayyaı e kın yapımışlardır, hasar ve tekefat yök- t Atina, 21 ÇALA.) — Atina bildiriyar: Çarşamba günü giddetli Yunı dedilmiş ve işer İkisi Çür; Son bufta içinde 11 inci düsünün - zayiatı san derece ağır öl- Mmüştür. YUNANİSTANA İLAÇ YARDIMI Atima, 21 ÇAA.) — Hindistandan iki milyon gişe kinin, tetanosa karşı çok; Das! slav Hariciye Nazırının Peşte seyahatl Belgrat, 21 (AA) — Y ki gün kalacak ve taşrada da | dolaşacaktır TEKTİR EKMEK Yeni kararname mer'iyete girdi tipi kararnamesi bagün- azelede İnlişar etmekledir. ede Ankara, İzmiz, ve İstan- yapılacak ekmeklerde ne - cins yandan ne miktar kullanılacağı göste- | ay harmanlarına geçmamek Üzere çavdar kı hirlerdeki doğirmenlerde — yalnaz | ülar yapılaclklır. — Francala, Şehirdeki ehliyetli | sıvacılar ( imcl Sahileden Dovamı) nilere geçilmiş ve bir âza: — «Biz topu topu cemiyele kayıtlı 500 âzayız. Fakat belediye her müra- Cnat edene sivacı ve bayacı ruhssüyesl | veriyur. Bu, doğru değildir. Çünkü; ce- miyete kayıtlı olmuyan beş bin kişi bu Büretle arvacı, diye geçinmektedir. Be- lediye; cemiyet — cüzdanını — gönmeden Tuhsaliye vermemelidir. Sonra, cemi- yete kaydadilmenin münt ve lüzümu kalmaz!,, demişlir. Bundan sonra, boyacılardan B. Ali- met Yaman da belediyenin; derberler de olduğu gibi eboyacılık., için de ek- Tiyetsame imtihanı verilmesinin temi- mini istiyenek: — *Boyacılıkla alâkaları - olmiyan iimseler işçi kahvelerinde olururak bü- yük mikyasta boya işlerini üzerlerine alıyorlar, Bunlar işi bozduklarından hakik! boyucılara — itimat kalmıyor!, demiştir. Bu dilekler ittifakla kabul olunmaş we bilâhare yeni idare heyeti intihebı | yapılarak D. Ali Solmaz, Vâhit Yazıcı, AzifYilik, Hüseyin Akpınar, Tişlit Br yeni idare beyetine inühap — olunmuş Ankara ekspresi (1 kaai Sakrifeden Devusa) mmen tamirine geçilmiş ve yol açık- mıştır. Ankara ekspreşi bu sebeple bu- gün 45 saatlik bir tcahhurla saat 13,30 da Haydarpeşaya gölecek - tir. Ankara - İstanbul adi katarı da saat 14 de gelecektir. Bu sabah hareketleri icap tabil n eden trenler kalkmışlardır. | denbi Bilen idam olunur 'Yazan: M. ATLI Tefrika No. 20 Polisin ses çıkarmaması üze- rine aklımı başıma topladım Demez mi? Yıkdırımla vurulmuşa döndüm. Ne söylüyeceğimi şaşırmıştım. Esasen insan tevkifinde pek ma- hir olan Alman polisleri geçmekle olan bir taksi otamobiline işaret elmişler ve beni ağımı açmama dahi meydan vermeden otomobile binmiye davet etmişlerdi. O sırada Danzig ahvali pek ka- rışık olduğu otomobille sokakta tevkif edilmek beni hayli korkutmuştu. Bunu itiraf ederim. Polisler gtomoebilde hiç komüş- | madılar. Zannederim, benim fena yec ü farket-| mişler ve ket mera için İkkayıt ve sükütt davra» k insaflı hareket etmek iste- rdi. Hakiketen de polislerin bu sü- küneti çabucak aklımı başıma top- lamama yardım etti. O vakit polisle bir alâkam olma- dığını, Alman polisinin beni te kif için hiçbir sebep bulunma ni düşünerez bu polislerin beni çevirmiş olmalarına giddetli bir hayret duymaya başladım. Yanıbaşımda oturan sarı posbi- yıklı mı polis memuruna bir- dönerek: Fakat, dedim, tevkitimin se- bebini size — sorabilir. miyim?. Zira , ben bu işte bir yanlışlık olac nı zannediyorum!, Yahut da. kümet ecnebileri hâdut hü karar iki de hi icine çıkarmıya verdi.. Bölye mi? Diye sordum. ıklı iri yarı polis çil mavi gözlerile bana yanyan ba - karak İsticvap değilim!. deyiş Bu sırada polis dairesine gelmiş bulunduğumuz için sual ve ceva- bin hiç bir faydası olmuyacağını kesti N dut tevkil et todik « etomobilden indirip soktular. Kısa bir telefon muhaveresin - den sonra asansüre atladık. füncü kata çıktık. Danzig polis müdürü olduğunu zannetliğim gayet zayıt, Deyaz saç- lar muntazam taranmış, — zeki yüzlü bir adamın yanına girdik. derece nazik mu- amelede bulundu. Beni oturttu. Si- gara ikram etti Şehrimizin ve ilmi mücssese- zin misafiri olan bir Türk olmıyan bir amıza şid - detle müleessirim!. Fakat gayet anühim bir mesele bahis mevzuu- | dur!. Onun için maruz kaldığınız * lecek olan — ben kesti. ima, im iki polis, âdeta bir hay oplis dairesine muameleden dolayı — b görmenizi rica ederim!. Gibi sözler söyledi. Benimse aklım fikrim Annada olduğu için, polis müdürünün bu nezaketi gözüme görünmüyordu. — Bay müdür!, Nezaketinize te- gekkür ederim!. dedim. Pakat Dan- zig polisile benim ne gibi bir alâ- kam olduğunu pek anlıyamıyorum. Hakikaten tevkif mi edildim?. Ni- çin? Müdür güldü. — Bu bir tevkif değildir!. dedi. anualarımızda — (ihtiyati Sizi bir muameleye unu hissetti!, — Fakat, bay müdür, biliyorsu- muz ki ben bir ecnebiyim!. Bura- daki konsolatomuza #bar edil - meden tevkif edilmem caiz ola « maz! Müdür: — Konsolatoya haber dedi. ayretle: — Haber verdiniz. mit, (Arkası Var) verdik? Marangozlara ucuz zımpara tevzi edilecek | Marangozlar cemiye- tinin yıllık kongresi Şehrimiz <Marangorzlar cemiye- ti nin yıllık kongresi dün Eminö nü Haikevinde yapılmıştır. Evvelj hesap ve faaliyet Taporları olu - narak kabul edilmiştir. Rapordan anix: sanayiine ait 60 bin liralık sipariş | almış ve bu suretle hem işsiz e&. nafa iş bulmuş ve hem de ağaç anayii ile alâkadar olmuyan, ha- kiki sen'etkâr bulunmayan «mü - teahhil» namı altındaki kimselerin münakasalara girmelerini önle - miştir. Zampara kâğıdı, kontrplâk tutkal ve Gomelâka gibi madde - ler satın alısması için cenebi dir- malarla temasa geçerek, malzeme temin etmiştir. Bunlardan zımpas Yaların muamelesi birkaç güne kas dar ikmal olunarak esmafa ucuz Hiatla dağıtılacaktır. Bilâhare yeni idare heyeti şeçimi yapılmış ve Aziz Daniş, Salih Özere dera, Mehmet Yatıkcı, İstepan Yas kuboğlu, Ahmet Tezel, Taceddin Gürkan, İstepam doğru. Yedek â- zalıklara da Ahmet Tezel, Taced. din, Mustafa Zeki, Kegam Anas- yan seçilmişlerdir. “NAMIK KEMAL,, Eseri (1 tnel Bakifeden Devam) gazetemizde buna icabeden ce - vabı vermiştir. B. Yusuf Ziya Ortaç bugün; Ne- l6 Fazılın cevabına aşağıdaki ce-| vapla mukabele etmiştir: SON CEVAP 1 — Bay Necip Farıl Kısakürek, tecavüzlerine dün de devam etmiş. Acaba, hakaret ne zamandanberi edebi neviler arasına girdi?.. 2 — İlk cevabında, kitabından: (300 büyük ve 500 orta sahife ça. pındaki eserim) diye bahseden Bay, Necip Fazıl, bu sayıları da kıyme- tile mütenasip bulmamış olacak ki, dünkü yazısında (an beş bin sa-, tırlık eserim) diyor.. Bu gidişle muhtereen üstat, yarın kelimeleri, öbür gün harfleri saymağa kal - karsa, korkarım eserini anlatımar iğa rakamlar yetişmiyecek! 3 — Neyse. Ben yine esasa ge- leyim ve istediği malümatı vere. yim: (Namık Kemalin zevcesi Ne- sime hanımdır. Niş kadılığından Solya kadılığına nakleden Musta- fa Ragıp elendinin kızıdır. H ye- şında şairin zevcesi olmuştur. Dü- günleri Safyada yapılmıştır. Halk ©a yedi yaşındaki mutasarrıf to - | yunu ile 14 yaşındaki Kadı kızınım | düğünlerine büyük bir şevk ile işti-. Tak etmiştir. Gece yarılarına ka- dar süren şenliklten yorgun düşem mini mini gelinle yüvey, odaların- da uyuyakalmışlar ve sabaha kar. ( devrilen bir mum yorgaalarını 4 — Nesime Hanım, gayet din- dar, yüzü ve elleri beş vakit ab - destten, alm beş vukit seedoden aydınlanmış bir hanrmefendi imiş. Gayet güzel, beyaz, pembe tenli, sarışın, bahk etinde, elâ gözlü imiş, Nomık Kemal kendisini çok sevem miş. 1327 de Aksarayda vefat et- miştir. Merkezefendide medfun- dur. 5 — Bay Necip Fazıl, muhterem geretenizde neşrettiği fıkrada ay. nen göyle demişli: Namık Ke - malin karısını sadece ismile olsun kaydetmiş tek matbu satır göste- renin kölesi olmıya rüzıyım.) Yukarda verdiğin malümatı matbu bir. makaleden bulâsa e- derek yazdım. İçinde, Namik Ke- malin refikasına dair (tek) satır- lık değil (200) küsur satırlık ma. Tümat var! 6 — Bu makalerin snuharriri Nesime hanımcfendinin birader - zedesi (Mustafa Ragıp) dır. Ken- disi bugün (Akbaba) ya geldi ve misafirlerimin yanında tehevvürle bilenmiş bir sesle aynen şu satım ları yazmamm rica etti: — Ecdadıma söven bir adamı kök leliğe kabul etmem! *7 — Bay Necip Fazıl bu matbu vesikayı haber veren ban na gelince: Estağfurullah.. Kölem değil, sadece biraz nazik, biraz mük tevazı olsun, kâfi. YUSUF ZİYA ORTAÇ