y Hem burada tanıdığımız yok, Ne- Yazan Vapur Büyükada iskelesine ya- maçtı. Kesif bir kalabalık renk renk A SĞ lar, orta yaş Başladı. Şose ihtiyarlar, orta yaş - hlar, .mş; wğıkmıı dolmuştu. Çeşit çeşit konuşan binlerce insan bir arı kovanını andırıyordu.. Na- #ir, sarı saçlı, çekik gözlü sevdiği çamlara tırmanıyorlardı. Biraz sonra gölgeli bir çamın ak fıns serilmişlerdi. Gençlik işte, ak- gamın nasıl olduğunu anlamadılar bile... Nafiz şöyle saatine bir göz attı. Yerinden sıçradı. — Eyvah, son vapuru kaçırıyo - "İ.AA”:S beyocanla sordu. — Nafiz, saat kaç? — Yedi... Genç kaz irkildi. Vapurun kalk- nasına on beş dakika vardı. Dün- Yetişemyeceğiz Nafiz. Koşa ikoşa Dile gekdiler, Vapur Gümanlarım savuruyor, son düdü. #ünü öttürüyordu. Uçsalar bile yetişemezlerdi. Çün- &ü iskele alınmış'ı. Nıhı ümüsiz | — Ayten adada kaldık.. Kız, vapura yaşlı gözlerle baka. yak hıiçkırmağa baçladı: — Anneme ne cevap vereceğim? geye sığınacağız? » Nafiz omuzlarmı silkti: — Otele gideriz.. Kız heyecanla bağırdı: — Gazetelere yazılmamızı mi is. Galdı: — Ayten ben birşey düşündüm. Şurada kayıklar var, Bir tanesini | kiralar Kartala geçeriz. Oradan da trenle İstanbula gideriz olmaz mı? Ayten ellerini çırptı... Onlar ka- Hakla uzaklaşırken karanlıklar ada- & le&i simeiyuhtı, Sahil - 1 Ü Lne sulara çe- | — Epeyce var. Genç kız, çelik gözlerinin Kut bakışlarını karanlık wirdi. Nafiz mırıklandı. — Ne romantük bir gece. Ayten fısladı: — DİLÂRA AE — Bu 3ssiz gece içinde, sallana sallana gelen dalgalar içime ürkün. tiler veriyor. Biraz sonra sahilin tek tük çak- ları gözüktü. Kenara yanaştılar Ruhtıma atladılar. Ayten sordu — Natfiz, kayığı ne yapacağız? Delikanlı omuzlarını silkti; — Sahile bağlarız. Hemen istasyona ikoşmağa baş - dadılar. Eyvah! Son tren Kartakdarı kalk. mış dümanlarını tüttüre tüttüre uzaklaşıyordu. İki genç heyecanla sarsıldılar. Aylen kaçan karayıla- 'na bakarak ağlamağa başladı. Şim di, bu Kartal tepeleri, bostar ara. ları içinde yalnız kalmışlardı. Ka- ranlıklar korkunçtu, Uzaktan kö- pek ulumaları aksediyordu. Nafiz sevgilisinin ellerinden tuttu: — Nafile ağlama. Görüyarmuın ki ne ev var ne ölel. Elele vererek bostan arkaların- dan koşmağa başladılar. Genç iki. zın ipek çorapları çalılara takılı - yor, parçalanıyordu. — Delikanlı durdü. — Ayten iyi bir fikrim var. Böy- le koşacak değiliz ya. Büyük bir ağacın üstünde sabahı bekliyelim Güzel bir ceviz ağacı büldular. Tırmandılar, Yerleştiler, Genç kız yorgun ve heyecandan yorulmuş- u. Derhal uyudu. Gözlerini açtığı zaman şafak sö- üyardu. — Günaydın küçüğüm. Kız pembe dudaklarını uzattı. — Günayden ci Bir saat sorra.. İki genç trenin birinci mevki kompartımanların. dan birinde, tatlı tatlı gülümsiyerek Tetanbula doğru uçuyorlardı... BUGÜN SAKARIN A Senenin en güzel ve eğlenceli filmi Hollyvod... Hollyvod... Fransızca sözlü İstanbulda İLK DEFA elarak gösterilmektedir. Baş rollerde: JAMES GAĞNEY EVLYN DAV ve Hallywodun en güzel ve en mükemmel CAZI, İlâveten: HAVAY GECELERİ Şayanı bayret bir revü fikmi. Seanslar: 11 . 1 (Tenzilâtlı) . 2,30 . 4,20 G,20 ve 9 da — Öj bu mukeler, habulari Hep yorlar, Vücudumuzun uzun- luğu ve sikleti İnsan vücudünün varati uzunluğuna da merak edenler olmuştur. Kemle is- apinde bir Amerikali dokuz yüz kişinin Boşunu ölçmüş, insan boyunun vaseti uzunluğunu şöyle bulmuştur: 19 yaşın- dakilerde, 1,664, yirmi — yaşındakilerde 1,615, otuz yaşndakilerde 1684 metre... Bonradan FPrüngada — Lölö — isminde bir zat iki bin kişinin boyunu ölemüş, | BEYAZ PERDENİN EN GÜZEL KADINI HEDY LAMARR Sinema Dünyasının En Büyük Artisti. SPENCER TRACY Bir defa değil, 10 defu bile görmekle doyamıyacağınır bir şaheser BU KADIN BENiMDiR #ü netiseye varmıştır. 16 dan 17 yaşına kadar olanların bo- yu 1,467, 20 den 25 yaşına kadar 1,4647, otuzdan elli yaşına kadar 1.667... Bu yaşı geçenlerin boyları ufalınak- tadır. İmsanların beyları tetkik edilirken, Şu| neticelere de varılmıştır: 1 — Şehirlilerin boyu kırda ve köy- lerde yaşıyanlardan daha uzun oluyor. 2 — İnsan çocukluğunda az meşakkat gekerse, boyu uzun olur. 3 — İnsan bo- yu milletlere göre de değişir. Vücudün — vasati zikletine gelince, 26 ten 50 yaşına kadar ölan erkeklerde | BAMA, kadınlarda kar 54,75 kilo. Kahveli bisküi Üç yumurta akını, bembeyaz a. kuncıya kadar döğmeli, 225 gram | toz şeker ile bir çorba kaşığı kah. ve ilâve edip iyice Mıblrhlmlıuğıllıılm parçaları kaba bir kâğıt veya fı. Yına girebilecek bir kap üzerine birer santimetre ara ile koymalı, iaafif bir fırında pişirmeli. Piştikten ve kabardıktan sonra çıkarınalı. —©: Zavallı Balamon, dostu Hayimaçiye rasigel- di Ağlryarık, dedi ki: — Ah, me kadar yazik. Başıma yolen- der... Bitüm sermayeyi kaybettim. Maf Glüm. — Ağlama, mikilma, başkasına da o- dar, söyle bakalım, hepsi ziyanın ne — Alt bin lira... — Bahi mi* Çok be... — Hem de bilir misin Haylamci... Bü, puranın içinde yüz lira da benim kandi- Tain vardı. No, 121 v.ı..' Iı Halebi elile teslim JAh bu gioncilar, ah bu, Anadolu sipahileri ne yaman adamlar bun. dar.. Herşeyleri pratik pişkin as. İker... Bunlar no şeytan ve ne açık göz insarılardı, Hiç kimseye meta. — Hikbile vermiyotlardı. Kırmızı kü. Dâhlı, beyaz kavuklu şeytanlardı. Biz, bir karakol yerine girmiş. tik.. Burası bomboştu. Yüzbaşımız derhal kapıya iki nöbetçi dikti. — Hepimiz yorgun ve açtık. Oldu. #umuz yere çökerek dinleniyor. — duk. Yüzbaşımız kederli gibi gö . Tünüyordu. Hepimizde bir merak #yandı. Acaba neden böyle idi? W» YAVUZ SULTAN SELİM Halıfel ü Dıyarında “SAMİ KARAYEL eden Tahir Bey... başladık: Yüzbaşımız önden bir parça te. Teddüt eder gibi oldu, Sonra be. lini eliyle oğmağa başladı ve ani bir surette ağzını açtı: — Yoldaşlar, burada ne yapaca. ğimizi yo niçin bulunduğumuzu Ööğrenmek ister misiniz?, Hepimiz birden; — Evet, Diyerek bağırdık... Yüzbaşımız sözlerine devamla: — Ben de birşey bilmiyorum. Bilmiş olsaydam da söyliyemez . dim. Siz yalnız kavlarımızı, silâh. bey sözünde durursa derhal ye « mek tevzi olunacak, yavaş ve sa. | Berli olunüz çocuklarım, Yüzbeşı lâfimi kesti ve durdu. Tuhaf tuhaf etrafına bakındı. İh. tiyar askerlerden Ömer ağa bir. geyler anlamış gibi ileri atılarak Yüzbaşıya itaatkârane baş keserek: — İyi amma ağam ne vakit yağ. maya başlıyacağız?. cak. Halep teslim oldu. Halebin ikumandam Memlük Tahir bey ka. leyi ve gehri teslim etti, Ahalinin bayat ve malları emindir. Onları muhafaza ediyorur. Birdenbire bu söz üzerine her a. gızdan bağrışmalar ve lünet eöz. leri başladı. Herkes bağırıyordu. -- Lânet!, Alçak Halepliler!, Ordu bunun için mi hanbetmişti? Yeniçeriler; — Yeszitler... 2 Diye bağırıyorlardı. Bölük için. de kargaşalık başlamıştı. Askeri yağmadan geri koyan ve Halebi bi Yüzbaşı cevap verdi: | — Ne yağması? Yağma olmıya. | harpter evvelki zihniyetle konuşu- | Aymaları nasıl temizlemeli ? Kolay bir usul vamdır: Sicek su içine birkaç Gamla sirke ilâve e. diniz ve biraz da tebeşir parçası koyunuz, Hafif bir kaynama vu. kua gelir ve bir tortu hasıl olur. | Bu suya süzüp başka bir kaba alı. 'nız ve bezle aynayı oğarak siliniz. Bu suretle aynada hiçbir çizgi hu sule gelmez. Camları da ayni su . retle temizliyobilirsiniz. | AŞ Soğanlı sığır eti Sığır etini parçalamalı, bir gü. vecin içine koymalı. Üzerine ufak wlak doğranmaış, havuç, soğan, bi. Taz da domates sakçamı ve bir tek defna yaprağı koyarak, güvecin ağzını hamurla sıvamalı. Dört sa. at kadar pişmek üzere fırına ver. | meli, | — Bir besab suali Hoca — Anneniz süfraya beş pasta #etirme de, iki tanesini şen — yiyecek yolsun, geriye kaç tane kalır?, Çocuk — Hiçbir tane kalmaz. Hoca — Neden? ;Mwwhmndıdıın- Hararet İmtihanda ktçük bir talebe heraret | Bekkında garulan suale sevap verirken, | meağın medeci cisimleri genişlettiğini -7_. ve aklınca da misal olarak | demis kçi: — Meselâ kışın da günler kasalır, ve-| zm uzanır, kap hesap sormak istiyorlardı. Ye. niçeriler ve biz yorgunluğumuzu ve açlığımızı unutmuştuk, Ber işi anlamıştım. Meğer yüz. başının suratının asıkliği bundan imiş. Tevekkeli değil, ihtiyar as. ker Ömer işi anlıyarak yüzbaşıya birşeyler söylemişti. Üste de bize yemek vermek için Tahir beyi | bekliyecektik. Yeniçeriler birdenbire galeyan etti ve silâha sarılarak ayaklandı, Ve Tahir beyi bulmağa doğru yü. rüdü. İşte © vakit yüzbaşımız kılıcını çekerek önümüze geçti ve acı aci — Alçaklar, nedir bu haliniz?. kimden izin aldınız? Kim size emir| verdi?, Hepimiz şaşmış kalmıştık, Bu . He yüzbaşımız da kızmış değil miy. dı' Yüzbaşı tekrar bağırdı: — Utanmazlar, hani ocağın ni Zzamıl, Asker ne emir abrsa onu yapar... Anlıyorum. Kızmak başka, fakat ı emnre ı—rı—t“ Yüz İğneye dair Biraz da iğneden — bahsedelim! Biliriz ki, iğnenin malüm iki çe. Şiti vazdır: Toplu iğne, dikiş iğ nesi, Diğer makine iğneleri ayrı... Evlerde toplu iğne küçücük bo. yuna rağmen, büyük küçük her hizmete yetişir. Fakat dikiş ijyesinin de ayrı hiz. aeti vardır. Dikiş iğnesinin baş tarafından iplik geçirilerek deliğe göz derler, Dikiş iğneleri iyi cinsten olma. b, inceliği veya kalınlığı dikilecek kumaşa göre ıııîıhıp edilmelidir. bir iznösin ;xırmu. lar arasında kırmalıdır. Eğer zi. e mukavemet gösterirse iridir. İğne deyip geçmemelil. Çünkü is. tenilen şartları haiz olmazsa, ipli. iğnenin Z tülün fanı haf müm alevir İğneleri Kullanmama! iyisi bunları bir tığa batırarak mu Tahta mahfazalar bir derece mu. vafıktır. Fakat yine uçları kütlen. her iniz iğneyi unuz. S Vah! Oğlum, vah! Bakkalın çırağı kapıyı çaldı. Ev sahibi açtı. Çirak dedi ki: — Rica ederim, borcunuzu ve. riniz. Çi i ustam: «Eğer parayı alamadan gelirsen, içeri koymam, dedi, Ev sahı$bi şöyle bir düşündü: — Vah oğlum, vah., dedi, ustan seni kovmuş!, ae Si Sadaka Kadının biri, kapıya gelen dilenciye Bgöre, seçece | gok eski bir çift ayakkabı uzattı: A, dedi, tamir ettirirsin, işine yarar. Dilenci ayakkaplarını evirdi, çevir- di, başını sallıyarak: — Bvet, dedi, saban geçirtir, ökçe de- #işirir, yenden yürz Taktırımam olur, Hendiz bağları sağlam. bu | seni | No 76 | | — Karşı koymak!, Vali tekrar sordi — Karşı koymak iyi.. Böyle buh. ranlı vaziyetlerde her Türkün ve. receği ilk cevap budur. Karşı ko. yacağız. Fakat ne ile?. Kumandan mukabele etti: — Elde mevcut silâh ve harp ) vasıtalarile. — Bunlar müdafas kudretini ha. iz midir?. Kumandan yerinden kalktı. Va. linin yanma yaklaştı. İçerisinde > Türk sobaylarma mahsus vakar n gözbebeklerini va. ında dolaşlırarak ku. | z E z g Ş suştur — Meşhur sözdür. beyelendi | Aş taşmca kepçaye paha olmaz!. Taşan kazanın başında na. kepçenin cinsi, nev'i, kabi. liyeti ve evsahı mütalca edilemez. se, Rodosa taarruz edildiği tak . dirde en yeni silâhlarla mücehhez | düşman karşısında arlık silâbları. mazin kabiliyeti, toplarımza yeti, mildafaa kuvvetimizin mik. | tarı hesaplanmadan karşı koymak | döğüşmek yolu tululur. Benim fikrim, kanaatim ve kararım bu . ; u. Vali ayni tarzda mukabele etti: — Yalnız sizin değil, hepimizin, | bütün adalar sekenesinin fikri, ka. naati ve kararı budur, Amma bu | kararı kendimize en faydalı, düş. | mana en zararlı şekilde tatbik mevkiine koymak üzere alacı | muz tertibatı kararlaşlırmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Binaenaleyh birbirimize tariz yap.| mayı değil, tertibatmızı almayı ve sür'atle davranmayı düşün . | meliyiz. Kortrakt azaları bir ağızdan va. liyi tasdik ettiler: — Doğru.. doğru.. —Tertibli ve tedbirli bulunmak için hazırlana. bm, Kortrakt yedi uzun saat sürdü. Öğle vakti toplanan kortrakt ge. cenin ilk saatlerine kadar devam etti. Bu suretle lasarlanan tod . birler tesbit edilerek diğer ada. lara da bildirildi. | — Rodos, daha şubat ayında kendi elindeki vasıtalarla herhangi bir düşman tecavüzüne karşı muka . beleye hazırlanmış, diğer tarafları | da valinin Dahiliye Nezaretile Sa. darete, kumandanın Harbiye Ne. zaretine, komodorun da Bahriye Neraretine verdiği uzun raporların meticesine intizaren Rodos sen gün. lerini yaşamağa başlamıştı. Rodosa uğrıyan ecnebi vapur. larının zabitan ve mürettebatı İ. falyan donanmasına dair bir çok havadis veriyorlar, donanmanın yakın bir taarruza hazırlandığını belirten hareketlerinden bahse . diyorlardı. Yine Rodosa gelen Yunan ka. yklarile Mısır zanbukları hemen hör tarafta günün mevzuunu ada. harın İtalyan taarruzuna —maruz bulunduğu teşkil ettiğini söylü . yor, bu malümat ve havadisler mahalli heyocanı körüklüyordu. Rodos boş durmuyordu. Diğer Ayrıca: Renkli Miki Maus Görülmemiş bir Terden korkmıyarak üdela TAKSİM Sinemasında gösterilmekte olan Görünmiyen Adamın Avdeti Büyük debçet, korku ve esrar filmini gürenler ve işiten . ler cidden hayrette kalmışlardır. Görünmüyen canavar, zabıta kuvvetinden... Ve mitralyöz. Mademki görünmez bir canavardır, siz de bugrn gidiniz, görünlüz ve korkunç - iki sant geçiriniz. S ı Sazan : RAHMİ YEH 'Deniz Fedaileri OSMANLI -İTALYA HARBINDE TRABLUS - GARB ve ADALAR MUHAREBES_I Rodos, düşmana mukabeleye hazırdı adalarda da hümmalı bir faali. yetle girişilen milafaa tedbirlori alınmakta, eski kalelerdeki toplar temizlenmekte, mermiler hazır « Janmakta, depolarda mevcut si. Jâhlar halka tevzi olunarak küt, levi bir mukavemetin esasları te. min edilmekte idi. Rodusta mevcut silâh ve cep. hane tamamen dağıtılmış, kale. deki toplar silinmiş, ateşe hazır bir vaziyete sokulmuş, adanın uzur mülddet ablukasına karşı iaşe ted. birleri de ittihaz edilmişti. Ve.. denilebilir ki, bu hazırlık. lar devam ederken paytahta arka arkaya çekilen şifrelere biraz ku. lak verilse, Anadolu sahilinden yelkenlilerle yeni toplar, mermi. ler gönderilseydi Rodosun çetin müdafaası muhakkak bir zaferle meticelenir, talihsiz ada üç yüz bu kadar senelik Türk tâbiiyetini muhafaza edecek küdret ve im. kânı hulurdu. Rodos ve T on bir Türk ada. $1, Osmanlı bükümetinin ihmaline kurban edilmiş Türk vatanı par. çalarındandır. Rodostaki hazırlıklar devam et. tiği müddetçe İtalyan donanması da taarruz için bütlin ihzaratını tamamlamış, mart bidayetinde Ça. makkale boğazını abluka etmiş, nisanın ilk haftasında adaları is. 'tilâ hareketine başlamıştı. Adaların bütün hazırlıklara rağ. men eldeki harp vastalarının kıy. meti olmayışı yüzünden İtalyan . ların eline düşüşü sür'atle ikmal ediliyordu. Halyan donanmasının — birinci ve iktnei fırkaları bu işi başarma. ğa memür edilmişti. Trablusta İş. keri biten bu frkalar şimdi adalara gelmiş, İstanköyden — başliyarak diğerlerini sırasile işgal ediyordu. İşgal programı gayet basit tat. bikatla ilerliyordu. İtalyan harp gemileri işgal e. dilecek adanm önüne geliyor, top. larıni oraya çeviriyor, sonra işa. et vererek mahalli hükümet me. Mmurunu . nahiye müdürü — veya kaymakam - çağırıyor, gelen me. mura İtalya hükümetinin noktai mazarını ve adaları muvakkaten işgal kararmı tebliğ ediyor, uda ahalisinin malı, cani ve muhafa. zası İlalya bükümeti tarafından Baranti edilmiş gösterilerek adaya bir İtalyan deniz müfrezesi çıka. rılacağını, artık Osmanlı hükü . metinden direktif alnimıyarak bu İtalyan müfrezesinin zabiti tara. fından verilecek emirlerin yapı. lacağını süylüyor, kötü niyetle (!) hareket edildiği takdirde adanın donanma topları tarafından tahrip eileceğini ilâve” eiyordu. Adalar bu vaziyet — karşısında mukavemet gösterememişlerdi, (Arkası var) Bugün MELEK Sinemasında ROBERT TAYLOR . LEW AYRES , GREER GARSON gibi 3 büyük yıldızın yaratlığı nefis hir komedi Beni Hatırla -v-—-h—ı-uıw ve FOX dünya leri muvaffakiyetle onlarla alay ediyor..