Bır düğün gecesi — Ü eei Kapalı çarşı kuyumcularından | Obanes Mehteryan, kızı Hayga - nosü evlendirdiği zaman, su dar zamanda düğüne pek kalabalık da- vet etmek istememiş, sadece bek yakın aknba ile teklifsiz ahbap - | ların bulurmasını arzu etmişti. Kilisedeki merasimi müteakıp, Kumkapıdaki evirde verdiği ziya- fele istirak edenler elli altmış kışi vardı. Ohanes Mehteryan eli sikı adamlardandı amma, arlık biriçik kızının şerefine, o da hayatta bir defa kesesinin ağzını açmıs, cesit Cçsit yemekler, envaı tatlılar yap- taamıştı. Ev bukadar &işiyi istiap edemi- yeceği için, bitisikteki garaj o gün İcin tutulmuş, Beyoğlundan sureti mahsusada garsonlar getirilmişti. Sade on bir türlü et. hindi dol - mrası, tavuk kızartması, börekler ve saire ve saire Rayet mebzuldü. Tabii fıcı fıcı bira, galon galon rakı da getirilmisti. Bir tarafları caz da çalmıva baslayınca, artık rakı, bira sel gibi aktı. * Akşamın sekizinde hâlâ sofra- dan kikmıyanlar, rakı dolu kadeh- lerinin önünde uyuklamaza baş « Tamışlardı. Sızanlar da vardı, Bir kısım genç kızlar ve delikan- Iylar da garajın bir kısmında di madan, dinlenmeden dans ediyor- lardı. Arada bir bunlardan biri kapıyı acıp dışarıya bakiyordu. Di-| sarıda, mehtapsız, yıldızsız, karan- Dik bir gece vardı. Düğün sofra - sının ahengi uzaklara kadar ak- sediyordu. Saat ona doğru artık bitkin bir | hale gelen çalgıcılar biraz dinlen- mek üzere müsaade istediler. On- | lar dinlenirken, gençler bir taraf- | ta kendi aralarında mi übelere daldılar, Yaşlılar da bir tarafta za- mane ahvalini konüsuyorlrd:. Ohanes Mehteryan bos sohbet bir ! dmdı. Her hâdiseve uygun - bir | fıkra anlatıyor, ortalığı gülmekten| katıltıyordu. İ Arada bir şu amuhavere isitili - yordu: — Bu muharebe ne zaman bite- cek yahu? Ortalığa ket geldi. — | — Öyle diyorsun amzna. baska | memleketlerde herkes vesika ile ökmek alıyormuş. Et, süt, tete | yağı hak getire, — Bereket versin, yine biz, çar- sıda, pazarda ne istersek, buluyo- ruz. Erzak bol, ortalık da o lııdu pahalı değil! — Geçen umumi harbi hatırlar- | sınız ya, ekmek yerine — boyuna sünürge tohumu yemistik. Bu sırada davetlilerden — birisi, Ohanes Mehteryana bir teklifte bulundu: Geline getirilen düğün hediyelerini, arada hazır bulunan- | lara teşhtr etmek, kuyumcunun 1- | tibar derecesini göstermek ivi bir| sürpriz olacaktı. | Zaten ortalığı idare etmek icin. çok igmomekle beraber, ne de olsa kafası hafifce dümanlanan Ohanes | hemen koşa kosa eve &İtti. az son- ra kucağında büyük pketlerle içe- riye gelerek, bunların muhtevi - yatını masanın bir kenarına sı raladı. Neler, neler yoktu? Kof gdonlar, taraklar, tırnak takımları kaşıklar, taaa kahve değirmenine Papanın adamları ile şehzade Cem arasında | çok dikkate değer Sultan Cemle bu mesele müza- | kere edildiği sırada: Cemi memlekı 5: in padişahları | bunda geldikte âdetlir ki Papanın ayağın öperler. İllâ meğer Alaman beyi dizim öper. İki kornesi yani iki boyauzlu tacı olduğu ecilden ve hem zaman evvel de Romayı Papalara evvel ihsan elmiş imiş. İmdi sizler dahi veçh budur ki a. yağın öpesiz. Bari Ng olmazsa di- zini özmek vacipt Dediler.. Km 'hl.rk şehzadesi ŞU cevabı verdi: — Bunlar ki Papanın ayağın ö- perler.. Ya gayri beyleriniz biribine buluşturka niçin keçen ulusunun a. yağın üpmez, Hususa ki saltanatta Papadan dahi ulular vardır, Pupanın adamları. Cemin ver- diği cevap karşısında sunları söy- lediler: — Bundan mağfiret umarlar. Bu mana gayrilerde yoktur, dediler. Sehzade buna da cevso vere — Anlar Papadan mağliret u- magelürlermiş.. Ben mağtireti Al, lâhü Tealâdan umarın.. Bu bu - susla Papaya hiç jhtiyacını yok < | lanan kızların boğuk kahkahaları kadar... Eşyanın arasında, zarif mahfazasının icinde bir de altın saat göze çarpıvordu. Davetlielr üsüştüler, hediyeleri kimi kyran, kömi kıvmetlerini az görmüş gibi istihfafkâr nazarlarla temasaya kovuldular. Bilhassa kendi gelinleklerini ha-| tılhyan kocakarılar, kendi ar: rında, dudak bükerek, eski zaman- la veni zamanın mukavesesini va-| pıvorlardı. Hediyelerin icinde en beğenile- ni altın saatti. Kavadının üzerne gelinle güvevin — islenlerinin ilk harfleri hakkedilmisti. Ufacık, za- rif saat. durmadan elden ele dola- gıvyor, takdirle seyrediliyordu. Nihayet Ohanes Mehteryar. saati alıp mahfazasına koymak istediği zaman, bindenbire saat ortadan sırrolmustu. Herkes birbirinin yü-. züne bakıvor, saatın böyle sihir - baz usülile kavbolusuna havret ediyorlar Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Ohanes Mehtervan fena halde içerledi. fakat belli etmemeğe ça- lıştı. Sofrasına davet ettiği, bu ka- | Gğr iyi yemekler ve tck: siciliğine uğramak ı.nrmemek lâzamdı, bir akıl J.ısnıı— Av ada kalkarak: — Simdi beni dinleyin aziz dast- larım, dedi, hiç biriniz de sakın bu saatin calındığını zannetmeyin ba! Ben ©o saatin nerde olduğunu bili- yorum. Aramızdan lik yapıyor, Şimdi saati tekrar ye- rine getirmek icin lâmbaları sön- düreceğim. Ortalık karardığı za- man. birden ona kadar savacağım. Göreceksiniz, saat verine gelmiş duruyor. Bu teklif davetlilerin — koşuna gitti. Öyle va, bir eğlence vesilesi daha çıkmıstı. Ohanes Mehtervan. — keslfettili bu kurnazlıktan dolayı kendi ken- dine memnundu. Hic süphesiz hır- sız saati çaldığını Ohanesincak - tığını zannedecek ve o kadar kişi- nin içinde rezil olmamak için, ka- yanlıktan stifade saati yerine koyacak. Ohanes sordu: — Hazır mısınız? — Evet, hebimiz de hazırız. Elektrik düömeleri çevrildi. or- talığı zifiri bir karanlık kavladı Bu esnada bazı öpücük sesleri, gıcik- duyuldu. Öhanes yavaş yavaş sayyerdi — Bir... İki... Üç... Dört... Be; Nihayet ona kadar syılınca, lâm- balar yakıldı. sofra avdınlandı., Fakat Ohanes Mehteryanın zından galiz bir küflr çıktı. kü saat geri gelmek şöyle dursun, bu gefer mahfazası da ortadan kay- bolmustu. SİT RİZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN beraber 22 Temihüz pazartesi günü akşamı Beşiktaş Haşımbey aile buhçesinde «SÜRTÜK» muhavereler oldu tur, Ölümüme razı olurum, dini- me ihanet ve zarar olacak iş işle- mezim. Amıma ben aranıza (aranu- za) ahdi peymanla gelmiş bir ga. ribim. Bunca müddettir beni zu- Tümle bapsettünlir. Ahirilemir se- ni Papa davet eyledi. Deyu bun- da getürdünüz. Bakisin dahi niçe bilürsünüz eylin.. Diye reddeyledi. Sehzade Cemin söylediği sözler şahanc iç;. Alla - hımdan gayri kimseye boyun eğ- mem diyordu. Papadan medet ü man Mristiyan taifesile alay edi. yordu. Şehzade, Papa ile Allaha varı- lamıyacağımnı veciz bir surette an- Tatmıştı. Papanın adamları muka- | bele eylediler; — Papa, Allahın vekilidir. Ce - nabı Hakka varmak için Papadan af ve mağfiret dilemek gerektir. Papanın ayağını öpmek herkese nasip olmuyan birsşeydir. Herkes o- | nun ayağım öpmek serefine nail | olmııı olsaydı. daha ne isterdi, — | ediler. Şehzade mülüyemetle cevap verdi: - — Biz Türk müslümaniar, Ce - | 5 P*O'R F. Bahçe 3-1İgalip geldi Milli küme şampiyonu Fener- bahçeliler tarafından örganize edilen Ankaranın Ankara Gücü, Demir Spor muhtelii dun Fener- | bahçe stadında Fener taraftarla- rının teskil ettiği bir ekseriyet karşısında Fenerbahce ile karsı- laşmasını yapmıstır. Hakem Sa- ni Duransoyün idaresindeki bu maca Ankaralılar en küvvelli kadrolarile Fenerliler de esas ta- kamlarından Cikat, Melih, Kc. Fikret, larında rüzgâr altında oynanan Fenerliler Ankaranın hücumun - dan kendini bir türlü sıyıramm- yordu. Nitekim Ankaralı Şev- ket bu tazyik sırasında bir kikten istifade ederek birinci golü vaptı. Ve devre 0—1 Fener alevhine bitti. İkinci devrede Fenerliler cok canlı oynuyorlardı. Bu canlı- lık Basrinin Yyantığı beraberlik gölünden sonra büsbütün arttı ve Fenerbahçeliler Ankara kar lesini tazvike basladılar. Bu es- nada Ömer haf bek hattından Hüzel bir sücdle ikinci molü de yapmıya mu olda. Bu gol- den sonra büsbütün zivağı Fener tazyiki Yaşarın çüncü gölle semeresin! vererek sona erdi ve maç da bu şekilde 3—1 Fenerlilerin galebesile bitti. Dünkü at yarışları İstanbul vilâyeti yarış islâh encümeni tarafırdan tertip olu- nan at varışlarının ikincisi dün Velielendi çayırında gecen haf- taya nazaran çok fazla bir ka- labalık huzurile ve başından s0- nuna kadar heyecan ve intizam içinde cereyan etmiş ve z tanın- | muş olmalarına rağmen hemen hemen ekseri atlar üzerinde bah- | S1 müştereke istirak edenler ta- rafından isahbetler vâki olmuş - ter, Bu yüzden” gerek ikili çifte ve gerekse üçlü bahis bir meblâğ temin tünislerdir. Dün vavılan koşularda şu neti- celer alınmıştır: Birinci kosu dört ve daha yu- karı yaştaki haliskan Aran at- larına mahsus olup 2400 metre mesafe üzerinde vapılan bu kosu- ya Karakus. Vural, ve Örnek adın da üc at girmiş ve Örnek birinci gekniştir. Bu koşunun ganyası- ni 130 kurus vermiştir . İkinci kosu: Üç vasındaki ver- li varımkan İngiliz erkok ve di- si taylarına mahsus olun 1400 metre mesafede yapılmış ve bu- nu Mehlika birincilikle Neriman da ikincilizle bitirmiştir. Bu ko- sunun birincisini ganyasını 125 plâsesi 120, ikinci plâse de 140 ku- rüş kazandırmıstır. Üçüncü koçu: 2000 liralık bir 'at kazanmamıs olan üc yasındaki verli haliskan İngiliz erkek ve disi taylarına mahsus olup 1900 metre üzerinde yapıl- mıştır .Bu koçuya giren dört at- tan Nihal Atlı'nın Misi birinci, Gürayak ikinci olmustur. Mis ganyanda 240, pıasede 120, Gü- nabı Rabbülâlemine vasıtasız va. rırız, Onun yoluna engel komazuz. A ve mağfiret hep Allahtandır. Biz yolumuz şaşmazuz dedi. | Nihayet Papanın adamları lâf- «ız kaldılar.. Münakaşa uzadı. Sul- tan Cem ısrar etti. Heyct Papaya | dönüp meselezi anlattılar Papa, sükünetle çumları söyledi: — Anı kendu ihtiyarına kon, İn- citmen. Nice dilerse gelsün buluy sun, (1) dedi. Şehzade, nihayet resmen Papa tarafından kabul edildi. Papanın emrile Sultan Cemi alıp getirmek | üzere Françesko Sibo gönderil - Mmişti. Sultan Cem, iki tarafında rahip, arkasında maiyeti oldu'u halde Papanın huzuruna gel Şehzade Cem maiyetine lâ - zım gelen tenbihanı yapmıştı. Za. ten beyler kafasını kesmiş olsular | Papanın ayağınt ve dizini öpmez- lerdi, Mutaassıp adamlardı, Papa, Fatihin oğlunu kendi deb- debesini göstermek icin murassa libaslar, üç korneli murassa tacın giyip parmaklarını ti taşlı yüzüklerinden geçirip tahta gecip oturmuştu. Sağında solunda kür- süler üzerinde kardinallar otur - muştu. Elçiler ve sair eshabı divan ayak üstünde durmuslardı. Herkes ses- siz put gibi duruyorlardı. Cem Sultar başında satığı va- kurane iceri girince haşile gâyet hafif bir surette Papavı selâmladı. Bu bas eğmesi o derece bafif idi ki | bir göz kırpmasından ibazetti. () Vâkatı Sultan Cem S 21,22 Fatih sulh birirci hukuk mahkemesi satış | memurluğundan : Seniye Gi Kullarında bulunan Ça sağ tarafı Telci Bokağı urkası Fatiz vuş kamamı ve yeni Ç: € eski Nevbahar yeni Davutpaşa — mahallesinin cski iki © yeni B, 9/1 kapı numaralı | İsmall ve Arif hanesi ile vere: sinin hane ve bah- Çesİ sal tarafı Mustafa Hilmi vacesesinden AK Haydar ve saire hane bahçesi ve | CAf çavuş hamamı sokağı ile mahdu? Mehmetpaşa ve teekereci merhum. Hüse yin efendi ve Ali ağa vakfından kaydınca mesahâ miktarı yazılmıyan ahşap ev izalei şuyu anuzunda açık arttırma suretile 30/8/940 perşembe günü saat 14 den (36 ya kadar mahkeme başkâtibinin odasında aüidek: şartlar diresinde satılacak- tır. O günü muharamen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulduğu takdirde ihale e- | idilecek akal tükdirde en san artkırarın taahhüdü baki kalmak üzere — 13/9/040 Harihine müzadf cuma günü ayni yerde ve ayni satte arttırmaya devam - edilerek | len çok azttırana ihola edilecektir. İ Evsafı işbu ev ahçap olup biri safadan bölme sandık odası olmak üzere 6 ada ve iki halâyı havi olup miktarı kâfi bahçesi vardır. Bahçede ayrıca bir müt- fakla bir kuyu ve bir de mahzan olduğu gibi müteaddit incir ve armu: gibi mey- va ağaçları da vardır. Evde elektrik ve terkos tesisatı mevcuttur. Odun ve kü- İmürlüğü de vardır. Muhammen kıymeti (1750) dradır. 1 — Arltırmaya girecekler“ yüzde yedi buçuk nisbetinde pey vereceklerdir. 2.— Arttırma bedelinin fhale tarihinden itibaren 7 gün içinde verilmesi lâ- 73 — Bedeti ihale miarlında verilmezse ihale feshedilerek gayri menkul ye- iniden arttırmaya çıkarılacak ve et çok arttırana ihale edilecektir. İki ihle ara- İandaki fark ve zarar bilâ hüküm müşteriden alınacaktır. * — İhale tarihine kadar vergiler ve borçlar hissedarlara elt olup yüzde iki buçuk tellâliye ile 20 senelik evkaf taviz bedeli müşleriye aittir. $ — İşbu gayri menkülde müseccel ve gayri müseccel hak sahiplerinin tarihi ilândan itibaren 20 gün zarfında vesaikile birlikle müracaatları Vâzımdır. Aksi takdirde gayri müseccel hak aahipleri paylaşmadan hariç Kalırlar. & — Şartname bu günden itiharen herkesin görebileceği süretle açıklır. Faz- la malümat simak istiyenler satış 160 numar ile zatış memurluğuna müracaatları Mzamdır. — (6383) seven, Vedude, Mehmel Fadil, Muazzer, Muzafferin uhdei tasor. w bi DiŞ:-ÇIKARILDIKTAN.SONRA ,DiŞ ARSELERİNDE AKILDIŞLILTIKAPL | REIDA DİS SUYLU KÜT N A DDT Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme U. İdaresi İlânları Banliyö katarlarına mahsus yolcu larifeleri üzerinden satılan bileter 0b0t aeman katarları müstesna 16/0/940 tarihinden itibaren yalnız banliyö — katar) zanda mutebendi: Banliyö istasyonlarında — tevakkufu olan ana hat trenlerine mezkür taribted ilibaren binecek — yolculara 101 No. hu tarife üzerinden bilet satılacaktır. Bu kalarlara biletsiz veya — banliyö biletleri ile binen yolcular hakkında V Jetsiz yölcu muamelesi tafhik olunacaktır. Adoneman katarları munzam — ücr Yâbi zür'at katarlarından gayri katarlarda yer müsalit olduğu takdirde mutebif kilulür. — «3800> — «6301> *t Sivas - Çetinkaya Demiryolu üzerinde ve Eskiköy - Kragöl Istazyonları ganda cem'an 420 metre uzunluğunda kar tünelleri ile — Karagöl tasşyonundali Plaktıranın üstünün kapalılması inşaatı kapalı zarf usülile ve vahidi fiyat üzük rinden ekelitmeye konmuş'ur. 1 —Bu işlerin mühammen — bedeli 90000 liradir. 2 — İslekliler bu işe ait şariname, proje ve sir evrakı Devlet Demiryal © darının, Ankara ve Sirkeci veznelerinden 450 kuruş mukabilinde alabilirler. 3 — Eksiltmi /8/940 perşembe günü saat 16 da Ankarada D. D. yol & Ge toplanacak merkez | kurnizyonuunca yapılacaktır. 4 — Elerilimeye girebilmek için isleklilerin teklif mektupları ile birlikte astt dhda yazılı teminat ve vesalki ayni gün ssat 18 © kadar komisyon — roisliği vermeleri, A — 2480 No, kanun ahkâmına uygun 5150 liralık muvakkat teminat. B — Bu aknunun tayin ettiği vesikalar. C — Bu gibi inşaat İşlerini muvaffakiyeLe başardıklarına dair ellerinde m 1Ği KARYOLA ve MADENİ faatiniz iktussndandır. 1559 Hicri 1336 Bumi 8 Vılııller at DA baktda ravak da 300 kurus plâse ver- milstir. Dördüncü Kosu: İki yaşında ve kosu kazanmamış yerli halis İnviliz erkek ve dişi taylara mah- sus olup 1000 metre üzerinde ya- pılmış ve bu varısa istirak eden beş attan Subutay birinci, U- macı ikinci gekmişlir. Subutay ganyanda 120 plâsede 100, Uma- cı plâsede 240 kurus vermislir . Besinci kosu: Dört ve daha yu- karı yaştaki Arap at ve ikısrak- larına mahsus olun 2000 metro ü- zerinde yapılmıştır. Bu koşuya dört at girmiş ve netleede Yük- B€el birinci, Can ökinci olmuştur, Yüksel Kanyanda 180 plüsede 100 Can Ca plâsede 380 kurüş ver- mistir. Dünkü kaşuların izili bahis müştereği 1250 kurus çifte bahsi 400 üçlüsü de 735 kurus kazan- dirmiştir. Yazan: Iskender E. SERTELLİ — İlk önce tadına bakalım, Hük- mü, sonra veririz. — Ayol, siz benim sözüme ili - mat etmiyor musunuz? — İtimat etmez olur muyum a hanımefendi? Hep, sözünüze ina- narak bu hallere düş! Sehsuvar bu sözleri işitmemiş- tiş Biraz arkada duruvordu. Ce - mal kaysıdan bir iki tane akdı. Ye- mede basladı: Cok güzel.. Hakikaten mis - bi kokuvor. Burada bir zekâ ovunu göster- mek lüzumunu hissaden — taharri komiseri, birdenbire, sehsuvarın gerdanlık meselesinde Darmağı 0l- duğuna hükmetmişti. Cemal, gerdanlık hikâyesini aç- meğda mecbur oldu: Benim gibi, üzerine mühim bir vazife alan memurun burıda su mahut gerdanlık isinin biti - rilmesini emretmisti. Gidip onunla meşgul olayam. Neriman atıldı: dakika bu isle mesgul o!:*.cık değilsiniz ya. Cemal Bey! Biraz da adliye mesmul olgun. Siz şüphe ve delillerinizi adliyeye bil- dirdiniz.. Ortada bir de mevkul var. Diğer dostler de kefalete rav-) — HALİL SEZER EŞYA — FABRİKASI En müşkülpesentleri memnun edecek dünyanin en rahat somya v larle mmuhtelif eins karyolalarını meşherimizde bir kene gözmeni Sirkeci, Salkunsöğüt, Dernirkamı caddesi eee eee Sahibi ve neşriyatı idare eden İ tedilerek — serbest / birakıldılar,, ve divan- Susuz Sabunsuz | Bıçaksız Fırçasız Kremsiz ve yumusatıcı kicbir müstahza - ra Kzum olmadan, yüzi zü kanatmadan, cildi - niri tahriş etmedsu Yalnız REMİNGTON Elektrik Traş makinesile Zevkle tras olabilirsiniz. HELİOS MÜESSESATI Telefon: 44616 P. K, 1400 Ask 69 Hepsinin yeri yurdu belli, Mahke- me lüzum gördüükçe hepsini birer birer çağırıp sorar. — İyi amma, ben bu mosele kar- gısında henüz kendi — vicdanımı tatmin etmiş değilim, Sehsuvar sordu: — Vicdanınız neyi emrediyor? (Meselâ ressam Sekibin son zi' fet gecesi hanımefendinin köşkü- nün bahçesinde ısrarla sövledik - lerini batırlıyorsunuz, değil mi? — Evet. Unutmadım.. Hatırlı - yorum. Fakat, kat'i bir hüküm ver- miüş değilim. — Lâkin o gece Sekip hakkın « daki şüpheleriniz cok kuvvetliv- Gün gectikçe bu süphelerinizi zavıflatan vyeni deliller mi elde et- iniz? Eğer böyle ise, zavallı Se- pek de bevhude vatıyor de - mektir. Şehsüvarla Cemal bahsi uzat- tılar. Cemal cevap veriyordu: — Yeni deliller bulmasam, bu mesele üzerinde durur muydum?. Meselâ, bu gerdanlık hâdisesi kar- şısında zabıta memurlarına zaval- hılik İsmat edenler, ve gerdanlığın ilelebet bulunmuyacağını iddia e- denler gözönünde öururken, bu işe nasıl kapanmış nazarile baka- bilirim?. Sehsüvar bir anda balmumu gi. | bi sapsarı kesildi. . aŞ xe macera romi Cut resmi vesaiki tekliflerine raptelmiş olmaları Vâzımdır. Yılik lik bedeli teminat 37300 27 870,00 25000 205,00 310,00 25000 25000 370,00 25000 25000 43000 250,00 37000 37000 43000 250,00 23000 250,00 310,00 31000 » » > » > » » > > » > > , » » > > » , > Yıllık kira muhammenleri ile ilk teminat miktarları yukrıda yuzılı yazıl meler birer sene müddetle kiraya verilmek Üzere ayrı ayrı açık arttırmaya konul” muştür. Şartnameler zabit ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülecektir. Mnalt 5/8/940 pazartesi günü saat 14 de daimlencümende yapılacaklır. Taliplerin tem dalmi encümende bulunmaları. — (6257) 18— 18.05 1830 19.10 1945 Program Oda müziği (pl.) Radyo caz orkestrası Müşterek ve tek şarkılar Ajans haberleri Fasıl heyeti Konuşma Dinleyici dilekleri göğrüyordu. Acaba, Cemal bey hakikaten o- dada yeni bir vesiza mı bulmuştu? Nerimanın zihnini kurcalıyan bu ihtimal üzerinde durmak, el - bette manasız bir hareket değildi. L Fikrinizi açıkça söyler misiniz?. Ben biraz kalın kalalı bir kadınım.. Bilhassa âx le zabita L:erine hiçmi hiç a- € — Hakkınız vıı'. hanım efendi! Dostlarınız, sırf servetinize göz dikerek, etrafınızı sarmışlar. Ger- danlığın, bunlardan hangisi tara- fından aşırıldığını — anlıyabilmek için, mütehassış ve mahir bir ruh doktoru gibi, bu şahsiyetler üze. rinde ayrı ayrı durmak ve karak- terlerini uzun müddet tetkik et- mek lâzemdır. Elimizde hiçbir de- ll yok... Şimiye kadar yaptığımız yalnız şüphe üzerine müstenit ha- reketlerdir. Eğer biraz şiddet göz- terseydim, bugüne kadar hıcsızı çoktan yakalamıştım. Sehsüvar, Cemal — Eıimim'ı: henüz hiçbir delil dedi, hanımefendinin dostları mü. nevver, mevki sahibi kimselerdir. Bunlar arasında Galata killhan - beyleri gibi, enseleri okşanacak hiç kimse yoktur. Ben, büyük bir dnlet adamı olsaydım, her maz- nuna karşı çak munis davranma siyasetini tatbik ederdim. Kulu » nuz. ötede nberi -- ee l iRde N . «İ0S59> <0303e Merkez Hâilnde 25 numâralı yazıhne SÖM v , g — GA » a: * » P yi RR Ca , Bi Mip » » AEM0ELU > P » » > » z V, M DA » Ş , 5' > , Si 20 ç8 , Mi SAT » VKi Gi > y E » Pt M ü > AsüsiSi ci » YAK > » * . » 3 d Ü n » makbuz veya mektupları ile 940 yılma git tlenret odası ve iktısat işlefi müdürlüğünden alacakları — vesikalarını hâmilen — ihale günü — muayyen Fazit: I ş!ddn ve, tazyikler aleyhindeyim Meselâ, bir çocuğun dayakla değlk fakat tehditle terbiye edilebilece ğine kanilm, Cemal bey hemen cevap verdi Ameriksaılar tpkı sizin söylediğir raz gibi yapıyorlar. Orada, çocık gayakla terbiye edilmez. Ârmeri kan terbiye sisteminde dayak tur. Bendeniz Amerikada tahsilir kan terbiye Bötedilerl & f bir alâkası dahi yoktur. Amer' zabıtası, gangsterlere karşı - c0 şiddetli davranır.. Kanast ve WP' helerini dayağa kadar götürürle ve tazyikle birçok hakikatleri ıııer dana çıkarırlar, Fakat, arzettiğim Şibi, zabıta memuru, Mmaznuncü büviyetine göre davranır. On kcr€ takip edilmiş, birçok defmar mab* kemeye, hapse düşmüş bir gang$” terle, kazaen başına bir Jelâk€k gelmiş bir hekimin, bir avukatıfk bir mühendisin ve yahut bir tanzf mış şatrin zabıtada göreceği mua” mele elbette bir olamaz. Biz, ilme, haysiyele hürmet € mesini de biliriz, Şehsüvar beyl Cemal bey, o gün, Şehsüvaril masasında bulduğu pusuladaki Yi zıyı, müdiriyetteki dosyada buldf nan Şehsüvarın el yazısile kar$i * Taşt: Tmağa karar vermişti. C yazıdan şüpheleniyordu. Bu pusl Z İayı Şehsüvara bir başkası da £ dermiş olabilirdi, Gerdanlık davası hâlâ bırm ma halinde devam