_.lıaııııı 22 (Radya) — Belcika- bavranıı CA sefiri, -Belçika milli #iliz cenalidra 22 (Radımi — Simali ve dK _Altırtı murahhasların - 'lın% bulunan Paname- kongresi dün açılmıstır. lesik Amerika Cumhuriyeti 1 Mmünasebetile radıyoda İn- gün büyük İngiliz milleti ile ya * mllletine hitap ederek: «Bel- | Pan Amerikan kongres Belçika mütareke İ taleine ln cika, hiçbir zaman mülfareke ve | sulh talebinde bulunmamıstır. Bu- yana, hak ve adalet uğruna mi bariciye nazırı Kordel Hol busgün bir konferans verecektir. Konferans bilhassa, Almanya ta-. rafından işgal edilen hükümet - madı csdele etmokle büvük bir gurur hissediveruz. Zaferin bizde kala - cağından ümddimizi kesmiroruz..> i açıldı lerin Amerikada bulunan müs - tamlekelerinin Almanların eline düsmemesi carelerini araştırmak- la meskul olacaktır. Ingiliz tayyarecilerinin cesareti! | ,,,,ı_,';ıh 22 (Hüsusi) — Muans de- kalâde İt cetarefini rösteren müt - SS € haya Touherebesi olmuzlur. Bu sabah gelen sefir Yıkup Kadri anlatıyor (1 inci sahifeden devam) '*.:" Görtte üçü tahrip olundu. lılk: tehdit mahiyetinde olan ve korkutup panik çıkarmak Zayesile yapılan bu bombardı - #iddet biraz sonra Laheyde de fini arttırdı. Müteaddit Al - Man tayyareleri birbiri arkasına Miz de bulı d li. Heyet aza. :"__ı'l: talebemizi derhal sefaret- çıkar çıkmak için vi- güpde ulabildik. abiliz fayyacöcileri acık 'şehir SA bakarimika ölmemekle be. Tüber, hedeflere atılan bam- civara düşüyordu. YA Aliain hanları a Te ea repa öi gi :lıı ı'—lıı::,h... Mldraz kalalik ttak. etlinden gelirken yolda rahat- _î“" ı.ıııılu" Peştede bir dir. Veşa hayat normal ve sakin- imizin YA bulunan talebele - ıllluı.hıdukl.'nu" Keçmek üzere bu- Mt Yolda işittim. Belçi- :—ı S talebele - birakılmış a- ah fakat bilâhare hepsinin düydük, S temin edildiğini Ha AD bi a K ihtiyacını temin lklıı alınan tedbirler el V::ım Biyim ihtiyacı- Glir Bu moyanda dekana < Tütiller ü Z z Jara kroği'Kil olunması ve bun - Verecok sandıklar acıl- . son dağıtılması ve kullanılacağının “#-icin de mütehasınıs ns- Ğ Taksiler hakkındaki drar Beş takaı İN Sarfiyatının tabdidi icin | Mamobillerinin birer vün <ahsmaları hakkındaki ko- von heyeti tetkikleri ik nusta, heveti telkikleri ikmal 'nda tatbikata gecileceği tabenin okunmaktadır. — ——— İdman bayramı m::n—rı İiselerimizin büyük id - bal Dazar günü Fener - Bu oışadında yapılacaktır. nastbetle evvelki vün de müzkür '—hu:ı:“. umumi bir prova llklnsii İngiliz tavyarelerinin fev- / kep bir filo bir İnviliz gemi kafile- 80 Alman tayyaresinden mürek- sine saldırmıştır. & İngiliz tayya- Radyoda şpiker olmak kolay deği Şpiker yetiştiren mektepler de var Mikrofonsuz bir modern sosye- ne olacağım hic » Radyo vok, yok!.. bu âle. sözlü Mikrofo ve sözsüz sinema olmasaydı tabil, tin kabramanları: Tino Rosi, A- | © Musolini de halkı teshir edemiyecek, heyecana ge- tiremiyecek idi. Bugün siyasi bakımdan olsun, san'at bakımından olsun dünyayı alâkalandırmak istiyenler her « halde mikrofona muhtaçtır. Şüphe yok ki Napolyon, meza- rında şöyle düşünür: «Ne yazık ki zamanımda mik - rofon yoktu; sözlerimi yalnız ilk | | safta bulunan askerlere işittire | biliyordum. Bir mikrofonum ol- saydı, bütün dünyayı ayaklandı- rırdım!.. mikrofonu kullanmak kolay bir şey değildir. Bu da bir tt gan ve bu san'ati bilmek lâ- | zımdır. İşte bunum içindir ki harp başlamazdan bir kaç sene evvel Pariste bir «Mikrofon mektebi» açılmıştı. Bu mektebin müdürü Müsyö Rene Gerly bakınız ne diyor: — Mektebin tesisinden m-”>d sudur: Radvo idaresine Spiker yetistirmek, radyoda şarkı söyle- | mek, konferans vermek istiyenle. Ti alıştırmak. Konservatuvarlar - da talebeye, sahnede söz söyle- mesini öğretirler. Mikrofon kar- sısında söylemenin de bir usulü vardır. Gelişigüzel söylenen söz- | ler, dinleyiciler üzerinde, isteni- len tesiri husule getirmez. *Talebemiz, genç çocuklar ve kızlardır. Büyük bir salonda, &- | raların önünde otururlar. Önle- rinde birer mikrafor bulunur. Sâ- lonun nihayetinde, camlı pence- reli kütük kabinelerde ahcı ma- kineler vardır. Müsaadenizle, se- sinizi tayin için bir tecrübe yapa- lım. Lütfen şu mikrofonun önüne geliniz ve şu ibareyi okuyunuz. Fakat, şunu tavsiye-redeyim, mik- Tofonun önünde birsey söyler ve- ya okurken başkalarının sizi din- İodiğini hatıra getirerek heyeca- na düşmeyiniz. Mikrofonu, kendi- sini teshir etmek istediğiniz birisi telâkki ediniz ve gayet tabil bir sesle söyleyiniz. Bu mektebin kurslarını bitirip şehadetname alanlar, radyo mer- kezlerinde de iş bulurlar, hayat- larını kazanırlar. 8 bin lira bulundu Üsküdarda Nurkapıda ? numa. rada oturan Rifat isminde bir adam polise müracaat ederek içinde Küğıt lira ile kaymetli müceyler, ler bulunan çantasının kayboldu- veya çalınmış bulunduğunu ci şube memurları he- men tahkikata geçmişler ve 1 sa- at içinde çantayı bularak aynen teslim etmişlerdir. M ge e Kadını seyretmiş ! Dün sabah florva — plâjlarında yukua selen bir hâdisenin muha- kemesi slkçam üstü cünmü meşhut mahkemesinde neticelendirilmiş - tir. Nuri ve Mustafa — isimlerinde 2 kisl büyük plâida yıkanmak ü- zere bir ver ararlarken İzak adın- da bir Genv" vanında bulunan ka- dani seyrettikleri iddlasile bun - | larla kavgaya tutuşmustur. Kavea , biraz sonra dövüse binmiştir. | Mahkeme İzakı süclu görmüş ve 3 gün hapse mahküm elmiştir. —| resi bu 80 tavyareve karsı hücu - | ma geçmiş ve en az üç tavyyare dü- | sörülmüstür. ÇAREREDPARERA Kat'i neticeye doğru (Başmakaleden devam) Tunduğu bilhassa görülüyor. Al - manya için ise bütün güvenç yab nız bu kışa kadar olan devre için- de neticel kat'iyeyi almıya bağlı- dır. Eğer, kışa kadar İngiliz ada - ları düşürülemez, Akdenizde İngi. liz hâkimiyeti baki kalırsa önü - müzdeki kış ve ilkbahardan itiba- ren taarruz inisiyativinin İngilte- reye geçeceği ve Almanyanın ka- zanılmış her türlü askeri zafere rağmea ölüm ve inhidam çukuru- na adı ikârdır. Bu tında bulundurduğu yerlerdeki ikın — açlığını gideremiyecek, kütlevi ve sari hastalıkları dur. duramıyacak, Akdeniz ve İngiliz adalarını istilâ eylemek için sar- fettiği petrol, benzin, cephane sto- kunu tamamlıyamıyacak, yer yer vukua gelecek ihtilâl ve geniş sa- botaj hareketlerini önliyemiyecek; bastığı her toprak ayağının altın- da inhidam edecek ve nihayet bu inhidam asıl gövdeyi de kıtlıkla, selaletle, ihtilüllerle ve havadan, deniden, karadan gelecek dehşetli taarruzlarla çökertecektir. Almanya bu tehlikeyi ve bu is- tikbali de hesaba kattığı içindir ki edindiği zaferlerin havusına — ve heybetine sığınarak İngiltereyi de bir güzdağı ile sulhâ mecbur ey - lemek taktiğine gitmiş ve geniş vüs'atte bir eblöl» ile toparlan . mak istemiştir. Bu netice istihsal edilememiş ve makul sulh şartları da konmamış bulunduğu için Almanyanın şimdi tehdidini filen ika eylemesi zamanı gelmiş- tir, Bu-defa İtalyanın da Almanya ile birlikte ve geniş ölçüde harbe iştirak etmesi mukadderdir. Hattâ İspanyamın dahi hiç olmazsa üzle- rini ve topraklarını Alman ve İtal- yan ordularının istifadesine arzet- mek suretile harekâta müdahale ve müzaheret eylemesi muhte - meldir. Herhalde, Almanya — ve İtalya asıl harbi şimdi görecekler; fesat, sabolaj, aciz — ve hiyanet, zâftar Türk - Alman ticareti (Birinci sahifeden devam) tır. Almanya ile ihracat ve ithalât eşyası nakliyatı Tuna yolile yapı- Iacaktır. TÜRK - SOVYET TİCARETİ Sovyet Rusya ile yeni bir ticarct müzakeresi ü yoktur. Ev. velce Kayseri ve Nazilli kombina- Kraya n.dkabil, kendilerine yapağı verilecektir. Bundan başka — bir müzakere yoktur» demiştir. landiyadan —takas suretile kâğıt getirtilebilecektir. Çekoslovakya - | dan da mühim miktarda kâğıt ve sellülor gelmesi beklenmektedir. Iraktan — istediğimiz miktarda petrol ve benzin getirmenin kabil olduğu anlaşılmıştır. İlk parti petrol ve benzinler ya- kında yola çıkacaklır. Fransa, İngillere ve İsviçreden alacağı olan tacirlerimizin paral Tının rapor şuretile eskisi gibi | denmesi için Cumburiyet Mer . kez bankasına emir verilmiştir. En nihayet Vekil mahsul vazi- yetimizden de bahsederek şunları söylemiştir. <— Memleketimizin her tarafın- da veni mahsul fevkalâde bereket- Üdir. Hububatın vaktinde kaldı - rılması için icap eden tekmil ted- birler alınmıştır. Fiat murakabesi için yeni — bir | teşkilât kurulması kararlaştırı! - mıştır. Bu iş koordinasyon heye . tindedir. İstanbulun buğday ihti - | yacı uzun bir müddet için temin olunmuştur. Sulh ümidi yok, yalnız harp var (Birinci sahifeden devam) aüitlerin son mutkundan çıkan bir mana da şudur ki, Alman şeli, Tügiltere ile savaşmanın uzun bir harbe girişmek olduğunu — kabul etmiştir. Yıldırım sür'atile İngil - terenin mağlüp edilemiyeceğini bütün nazi şefleri akıllarına koy « mus bulunuyorlar, İagilterenin hazırlıkları fevka lüde artmıştır. Britanya! gün - lük harp masrafı on milyon sterli- | ni bulmuştur. sv -| INGİLİZ GAZETELERİ NE DİYOR?. Londra 22 (Radyo)— Hitlerin son nutkundan bahseden <eyli | Kromklb> diyor ki: <ingillere, tehlikenin büyük ol- duğunu ve bunu atlatımak ıçin bü- yük fedakârlıklar yapmak lâzun geldiğini biliyor. *İngiltere her türlü müdafaa ter- tibatını almıştır. Bütün Ingiliz sa- hilleri Ulukhavzlarla çevrilmiştir. 20 mil açıklara kadar maynler dö. külmüştür. *İngilterede, hiçbir sözünü tut- mıyan, ahitlerine riayet etmiyen bir adamın sözlerine inanacak ka- dar saf tek bir İngiliz yoktur.> YENIDEN HURRİYET! Londra 22 (Radyo)— Pöti yen gazelesinin baş muharriri, gece Londra nasıl kuçmağa muvaffak olduğu- BU uzün uzün anlatlıktan sonra | şöyle diyor: | <Hitler, rüyalarını, hulyalarını | realize etti. İçimizdeki hainlerin sayesinde kazandığı bu zafer, çok geçmeden hezlmete müncer ola- cak ve bugün Alman esaroti al - tuda inliyen milletler yeniden hürriyet ve istiklâle kavuşacak.» İTİMAT EDİLMİYOR! Londra 22 (Hususi) — Umumi. | yetle Hitlerin nutku hedeline va- sıl olamamtş telâkki ediliyor, İn- | giliz siyasi mahfilleri ve matbua- tı, Hiklerin sözlerine itimat etmi- yorlar. Avustralya Başvekili de söylediği bir nutukta; <Hitlerin şartlarına ii muz yoktur. Da- vamızı bırakmıyacağız, diyor. li tel l - eee n mle karşı Diğer taraftan, Musolinj, Hitlere | bir telgraf çekerek, an:ı-ıılılıııı.e dan dolayı kendisini tebrik etmiş | ve İtalyanların sonuma kadar Al- manva ile birlikte harekete karar | vermiş olduğunu tekrarlamıştır. Hitler, Musoliniye cevap vere - rek teşekkür etmiştir. rinin Yugoslavya üzerindeki taz- yiki artmıştır. Mihver devletlerinin gayesi Yı goslav hükümetini devirmek — ve kendi arzuları veçhile yeni - bir hükümet kurmaktır. Bunun için Mihverciler müthiş —prepaganda :ıııııkh.»lYuıoılıı'yıım mihver len ayrı. olurak yaşıyamıyacağımı tebarüz ettirmektedirler. K b TANIN ARZU Serm ae Matan prufesör Filof Tırnovada yeni bir nutuk sövlemiştir. Filof. bilhasış damistir ki: — Çok ı;n!nın ve tarihi anlar yaşıyoruz. Buzün şahidi okduğı tvuz vakalar milletlerin hayatları, varlıkları ve istiklâlleri üzerinde | müessir olmaklalır. ve olacaktır. | Dünyanın atesler içinde yandığı | ve amansız ğ 'e gevam etliği böyle bir zamanda — bizler sulh ve sükün içinde kültür isle- rile uğraşmamdiz büyük bir nimet ve saadettir. Bunu, takin edegel - diğimiz bitarlfık ve sulh siyaseti - mize borçluruz. Fukat, bitaraf ve tulkvu olmamız h: vaz| Bectiğimiz manasını tazamımun et-| mez. Nöyi musahedesile uğradığı- | | ile mız haksızliğın silâh ve kı ü değil anlaşma yolile umm:l tiyoruz ve istiyeceğz. Bu hakkı - mızi tanıtmağa muvaffak olaca- Bımızdan şüphe etmiyoruz, Unut- mayıniz ki hakkımızı tanıtabilmek| bin tayyare lâzımdır. Sekiz bin için de her zamandan fazla kuv - vetli olmak ve devlet reisimizin etratında tok bir vücüt gibi müt- tehit olmak mecburiyetindeyiz.. SOVYETLER BİRLİĞİ VE HÂDİSELER Diğer taraftan, Basarabya hu - dudu ilerisinde bazı nahiyeleri yanlışlıkla isgal - etmiş bulunan Sovyet kıt'aları #eri cekilmisler- dir. Estonya, Letonya, Ltvan - yanın Sovyetler Birliğine ihihaka karar venmesi nihayet tahakkuk etmiştir. Busün bu devletler par- Jümentoları tekrar tonlanarak son vaziyeti kararlaytaracaklardır. Difer yandan Moskovada çıkan İzvestiya gazotesi. Javon hüküme- tinin istifasını mevzuu bahsede - rek bilhassa diyor ki: *Kabine Cin hartdnin üçüncü yal dönömünden binkaç gün sonra istifa etmiştir. Bunun Asya kıt'a- sında Japonya taralından sevk ve idare edilen askeri hareketin bi- lançosundan mütevellit olduğuna hi sünhe vaktur. Harole gecen üç yıl laşe bakımından valnız Japon- | çek harplerde hava dâfi kara ve vada değil, Kore ve Mancuride de cirkii" zorluklarla Ka J ponvanın — bütün & sarsmıştır. Milli borç 24 milyar yene yükselmiştir.» RÜMANYADA HALH ÜDLETİ M? Diğer taraftan Nevvork mem- balarından gelen bir habere gö re, Sövvetler, Ramanyada bir halk| hükümetinin kurukması arzusun- dadırlar. Buna sebep Romanyanın son zamanlarda karsılaştığı müş- kül vaziyetler münasebetile Kral Karolün Roma ve Berlin mümes- | silleri ile fazla temasta bulunması ve bu tomaslar sonunda Roman - yada mihver devletlerine benzer bir totaliter neilm kurulması ilh- timalinia mevcut olmasıdır. i Londra 22 (Hususi) — Pazar gü- nü sabahtan aksama kadar vüz ka- dar Alman ta“varesinin muhtelif fasılalarla İngiltere — üzerine ve Mans denizindeki gemilere yaptık- ları taarruz hakkında duha mütem-| mim malümat alınmıstır. Bu ha « | va hârbi çok çetin olmuşlur. 12 aresi dürürükmüştür. asında bir sehir ciddi hasara uğramıştır. Fakat ölenler, varalananlar rok değildir. Hava - lanan İngiliz tavvareleri ile harbe tutuçan Alman tavyareleri en ni- havet kaçmada modbur olmuş - lardır. İnsiliz tavyareleri de buna kabil Almanvanın ve İtalyanın »ok hava ve deniz üslerini muvaf- fakivetle bombandıman etmisler - dir. Hambur” ve Bremen'de pet - | T7? tasfivehanelerinde mühim ha- | etirilmüstir. Bu hare - da 5 İnsiliz Asker gözile (Birinci sahifeden devam) | vetleri hergün artmakledır. Bi - | elerinin bugünkü | sayısı kat'i olarak söylenemezse de bazı hesaplarla, aşağı vukarı bir yekün tayin etmek mümicündi Alman taarruz kolları Be vürümeğe basladıkları sırada y mız İngilteredeki birinci hat tat - yarelerin — wekünu 2800 kadardı. Nefsi İngiltereye tahsis edilmiş dan bu miktardan maada, Fransız cephesinde de muhtelif filolar var- di İngiliz adalarındaki hava kuv » vetleri hava nezaretinin emrinde, Framsız cephesindekiler ise, Ge - eral Görd'un üzerinde bulunu - yordu. Müstemlekelerde ve Akde- | mizdeki filolar bu hesaplardan ha- Fiçti. Pransız muharebeleri esna - sında İngiltereye — tahsis edilen kuvvetler de harbe müdahale et- miştir. Belçika tasrruzunun ba - şından Fransız mütarekesinin im- zasına kadar geçen — müddetteki İngiliz tayyare zaylatırı 600 ola- | Yak tahmin etmek hatalı olmaz. | Bu miktarın Ana valan münafaa- sına ayrılmış 2800 tayyareden ten- Zil edemeyiz. Çünkü mütareke - - r | VF — ZZ TEMMUZ 1900 Y Tekender P. SERTELLİ — irei g z çiftliğimsi Çocukluğumun pek mes'ut gün- lerini bu yerlerde koşarak, gülerek geçirmiştim. — Yaylalara annemle | Kgitmistik, Kadınlar mahfel tabir edilen ve bir beygirin iki tarafın- da sarkıtılmış iki büyük sepetten ibaret olan vasıtayı inlihap etimiş- lerdi. Ben güçhal ile babama al- dırdığım merkebime binmiştim. Yayla Sereze allı saat bir mesafe- de ve çam ormanları ile örtülmüş yüksek bir vadide üç dört yüz ha. : di ve Selâniğin eşrafının orada birer köşkleri vardı. Köyün etralı tabi hat taze bir hava hiç eksik ol Her sabah avlar, gezini ler tertip edilir, muayyen bir ma- halde içtima edilerek eğlenceye iptidar edilirdi. Orada hexkes san- ki bir aile efcadı imiş gibi antimi idiler. Sabahları henüz ıslak yap. raklar üzerince inişli, çıkışlı or - man yollarında yuvarlana, yuvar- lana eğlenir, çilek tarlalarında dağ çilekleri toplanılırdı. | Öğle zamanı güzel manzaralar | karşısında ağaçların serin gölgele- | rine iltica eder. Tabiat kucağında | tabiat yavrusu gibi uyur kalıdık. | Bu uvku, ne bir kâbus getirir, ne de insanın üzerine siyah ve w- kır bir yük gibi çökerdi. Yavaş yı vaş dalar ve o kadar tatlı bir sil kinme ile uyanırdık. Yaylanın hissiyatımda o kadar derin bir tesiri kalmıştır ki bilâ hare pek çok güzel yerler gördü- igüm halde hiçbirini oma benzete- medim. Ondaki tazeliği, renklerin parlaklığını, nebalatın ruhu mes- teden kokularını bulamadım, Şehre yarım saatten biraz fazla mesalede olan Ebanyeye gelince, burası da, istasyona - gidilmediği akşanılar, arasıra İzzet Paşa ile gidilen çüllliğimsi bir su men- | bar idi. Menba büyücek bir havuz teşkil ediyor, Bir Rum kahvecinin etrafına dizdiği hasır sandaiyeler- de de gezmeğe gelenler oturabi.- liyorlardı. « İlânı hürriyeti müteakij mesirelerde ziyafetler birbirini ta- | kip ediyordu. Fakat eskisi gibi ba- | z şahıslara inhisar etmeyip umu- mü bir şekil almışlı. Her selerin- de nutuklar irat ediliyor, bu nu- | tukları şiddetli alkışlar takip edi. yordu. Ondan sonra eşkiya çetelerinin istiman merasimi haşladı. Rum, Bulgar çeteleri birer gün | fasıla ile Sereze muvasalat edi » yorlardı. İstikbale memur zevat çiçekler nin imzasile Fransız cephesinden anavatan kuvvetlerine iltihak edemn tayyarelerle — taarrüz. esnasında | tmal edilen tayyarelerin 600 lük za-| viat listesindeki boşluğu kapadı- | genı düşünmek lâzımdır. | Müterekedenberi geçen müd - det zarfında İngiliz ve Amerikan | imalâtı ile anavatcn kuvvetinin | günlük zeyiatı telâfi edildiği halde , yevmiye elli ile yüz tavvare ard- sında arttığı muhakkaktır. Şu hal-| de Akdenizdeki İngiliz filolarının takviye olunduğunu da hesapi yarak Anavatan hava kuvvetleri- min bugün 3500 ü aşmış olduğ hükmedebiliriz. Bu 3500 - birinci hat tayyaresinin 1500 - kadarının avcı uçağı olduğu söylenebilir. İngiltereye taarruz - takdirinde JJarp sahnelerine Almanlardan da- 'ha vakın üzlerden hareket edecek | olam bu dört bine yakın — tayvare | karsısında hava hâkimiyetini kat'i bir şekilde tesis için Idakal sekiz birinci hat teyyaresi için de asgari| on sekiz bin birinci sınıf pilot, ra- t ve mitralyözcü ister. İngilizle- Tin diğer bir avantajları da, İn - | giliz adaları üstünde cereyan ede- | deniz silâhlarının yalnız İngiliz - ler nemuna çalışacağıdır. Şimdiki kara atkerlerinin sayısı | bir buçuk milyonu gecen, havaya karşı da bu derece mücehhez olar İngiltere iaşe bakımından — sekiz | yüz müstakil -mıntakaya —ayrıt - | muştır. Her mintaka — haftalarca kendi vağile kavrulacak gibi er- | zak depo — etmiştir. Bu tedbirle mühtelif mıntakalara vamlacak ihraç hareketlerinde askeri see - kiyatlar. maada bir de iaşe sev - kiyatı güçlüğü ortadan kaldırıl - maşlır. mamı karşılamak üzere beklemek-| tedir. ve dallarla süslenmiş arabalara binerek şehrin iki, bazan da —üç saat haricine kadar gidiyorlar, e- rada kendilerini bekliyen eşkiya- ları bu arabalara irkâp ile hükü - met konağına getiriyorlardı. Ahali şehrin tâ haricinden hükümete ka- dar uzun seneler Serez sancağını titreten bu ateş ve kan adamları- ni görmek için yolun iki tarafma dizilmiş bir kaç gün evvel falan | taburun elinden kurtulduğuna te. essüf, filân tarihte falan köyü ya- karken şu kadar kadın veya ihti- yar veyâ gocuğu kestikleri için lâ- 'net ettiği bu haydutları bugün kahramanı hürriyet diye alkışlı - yorlardı. Haydutlar bu alkışlara mukabil silâblarını havaya bo - şaltıyarlardı. Ve nihayet hükümete girip de meclisi idare salonundaki — masa üzerine teessüf ve kederle silâh - | larını bıraktıklarında kendilerine | şerbetler ikram ediliyor, sigaralar tevzi ediliyor. Ondan sonra da şe. reflerine herhangi bir mesiregâhta / Reşit Paşanın Hatıratı ABDÜLHAMİT NASIL DEVRİLDİ? | 0 Cevdet Reşit YULARKIRAN Ebanye Hacı İzzet paşa ile gidile» bir yerdi tertip edilen ziyafete sevkedili - yorlurdı. Bu vekayü bir daha garibi la- kip etti. Günün birinde sabahle - yin bir zabit koşa koşa geldi ve babama; Manastır. ve Selânikte mahpusların çıkarıldığını işiten a- halinin davul ve zurna ile hapis» hane önüne biriktiğini ve mah - nusların çıkarılmasını talep ettik. lerini, mahpusların da dahilde is- yan ederek gardiyanları ve jan - darmaları yaraladıklarını, fakat henüz harici kapıyı kıramadıkla- ran ihbar etti. Bubum hemen arabaya atlyarak hanishaneye emrini verdi. Tabii ben de beraberdim. Hapishaneye vardığımızda za- bitin doğru söylediğini gördük. Bi- zi ahali davul gürültüleri, yaşa ni- dalarile karşıladı. Büyük kapının önünde yaralı başını kanlı — bir mendille sarmış bir — jandarma süngüsü tülfeğinin ucunda duru « yordu, Babam ahaliye birkaç lâ- kırdı söyledikten sonra hapisha- neye girdi. jandarma kumandana ve sair zevatın girmemesi için et tikleri rica bephude oldu. 1 Yirmi dakika senra çıktığında, babam ahaliyo hitaben: — Evlâtlarım, arkadaşlar, bana n verin. Hemon gidip affı umumi- nin istihsali için bütün gayret ve şiddetimle çalışacağımı vâdedi - yorum. Ahalinin cevabı muvafakati ü- zerine arubamız dörtnalla telgraf. haneye vasıl Babam müfettişl pislerin affı için ne kadar tazyik yaptıvsa hepsi boşa çıktı. Babam telgraflarında ahali hariçten, hapislerin dahilden yap- tıkları tazyike mukavemet edile- miyeceğini ve hükümetin haysi « yet ve şerefini küçülterek böyle | bir münavebetsiz hale meydan ver- mektense erkekliğin -hükümette kalması için bu affın kat'iyyen za- Tari olduğunu beybude yere fer. yat etti. Yıldız, yilüyet ve müfettişlik bir şey anlamıyorlar ve ahalinin da- #ıtılmasını emrediyorlardı. Derken birdenbire bir gürültü dür koptu. Balkona koştuk. Bir cemigalir ellerinde tahta ve demir sopalar hükümet bahçesine dolu- yorlardı. Dardarına yetişen — bir komiscr efendim hapisler kapıları kırdılar ve işte, dedi, Ahali mahpuslara mnaştı. Herkes babamı istiyordu. Babam telgrafhaneden çıktı ve hükümet bahçesinde toplanan bu müsellâh haydutların ortasına girdi. Kimi eteğini öpüyor, kimi sakalını ok- şuvor, kimi bilmem iyyen muvaffak olacağını, onur. | çin tekrar hapishaneye avdet et melerini ve eğer ailedilmezlerar kendi eliyle hapislhane kapların açacağım söylediyse de, hepsi bir Efendi!: sana İnamırız hükümete itimadımız yok dedder. Bubum: Öyle ise siz bilirsiniz, del Ahali meserret şarkıları, sev. çığlıkları ile babamı selâmladı! dan sonra tahlis ettiği — hapisleri şehrin muhtelif sokaklarında da- vul zurna ile dolaştırmak üzere hü- kümet bahçesinden uzaklaştı. (Devamı var , Bir at çocağu ısırdı Üsküdarda Papağan sokağındı oturan 16 yaşında Arif oğlu Ha san Gsminde bir çecuk kuduz. ole duğu şüphe olunan bir at tarafın. dan sırılmıştır. ; İçimi gayet lezzetli | mevsimin en güzel Gazozlu müshil Hmonatası PÜRGOLİN Piyasaya çıkmıştır Her ezcanede bulunur, Umumi Denosu: Gan Lahoratuarı İiş Bankası arkasında No, 5 İstanbul