14 Mayıs 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

AMERİKANIN YAPTIĞI İŞ Ne zaman Avrupada yeni bir bâdise zuhur etse, Birleşik Amo- rika devleti de derhal sesini ç- karır.. Bu sefer de, muharip taraf Tarın açık gehirleri ve sivil halkı | bombardıman elmemesini istedi. Fakat, dinliyen kima?, Almanlar, böyle sözden anlıyorlar mi?, Amcrika, kâh tavsiyelerile, kâh teklifleri, kâh tavassutlarile garip bir hal alıyor. Ayol, söz dinliyen yok, bir an evvel müttefiklerin cephesinde yeralmağa bak, DÜNYANIN EN — KÜÇÜK KİTABI Dünyanın en küçük kitavı, ge- çenlerde, Yugoslavyada neşredil. miş. Fakat, bu kitabın ne kadar küçücük birşey olduğunu tahmin ve tasavvur edemezsiniz. Kaç sa- hife diyeceksiniz?. Hayır.. Kaç satır, deyiniz.. Hayır.. O da çok.. Kaç kelime diye sorun.. Evet, bu kitap, yalnız bir tek ke- limeden ibaret imiş.. Kitabın ismi şu: «Dünyayı kim | idare ediyor?.» Kitabın mündericatı olan tek kelime de şu: Para.. Bu kitabı bilmiyen, dünvada di varmı?. 'YENİ ÇEKİLECEK PİYANGOYA DAİR Şu 19 mayıs gençlik ve spor bay- ramında çekilecek piyango, bana parlak geliyor. Piyango bileti al- Mmak itiyadım olmadığı: halde, bu seler, iki lirayı kıyıp bir adet ala- cağım, İki liraya bir bilet alacak- sınız, 50 bin lira çıkacak.. İsabet nisbetleri de zengin. Hem öyle 50 bin lira ki, onda bir filân de- 2-SON TELGRAF—İİMAYIS 1910 HUA L L LA değil... Tamam 50 bin adet lirayi Türki! "akat, bu para bana çıkarsa, siz- | lere acırım aziz okuucular... Çün- kü, beni bir daha bu sütunlarda göremezsiniz.. Ne isini var... HÜKS OTELDE YASIYAN ADAM Geçenlerde, Avrupmemm mış zengin ve kibarlarından bir âhtiyar hovarda, 73 yaşında ölmüş!. Bu adama, Moda Kralı diyorlar - mas!. Bütün hayatında, hiçbir hususi ev, bark sahibi olmamış.. ü - nü, hep otellerde geçirirmiş!, Hem de en lüks ve pahalı otellerde. (Garip bir hayat yaşamış, mek.. Ben, hayatını dalima lüks otelde geçirdiği halde, her gün ö- nüne sürülen fahiş hesap pusula- larınş, bakıp, nasıl sinirlenmedi- #ine ve nasıl kalb ağrısına uğrayıp erkenden ölmediğine şaşıyorum. Bizde, lüks otel, bu, demek de- Bil midir?. ON BES SENE BEKLEMEK LAZIM Ben, su mahut cerideye «tarihi Razete,» ismini takdığıma, meğer, ne kadar isabet etmişim. Gecen gân baktım, Afrodit romam me- selesine dair bir yazı neşrediyor. | Hem de ehemmiyetine binaen (!) Bu gavetenin henüz intişare baş- lamadığı zamanlarda geçmiş ve o zevalın içinde bir. edağı derime olmuş ne kadar hâdise varsa, bi tün bünlar için, hep birer başına- kale yazılacaksa, hesap tamam!. Demek ki, bu ceride, bugünkü meselelerin mütalea ve tetkikine, daha on beş sene sonra gelebile- cek!, AHMET RAUF Ankara cinayetinin şehrimizdeki — karanlık safhaları aydınlanıyor Kendisini terkeden eski sevgi- lisi doktor Kilisli Mehmet Aliyi Ankarada tabanca ile öldüren e- be Naciyenin temyizen muhake - mesine dün akşam Ankara ağırce- zasında başlanılmıştır. Mahkeme dün ebe Naciyeden tekrar uzun uzadıya izahat almış, tabancayı nereden tedarik etti - Rini, nerelerde kullandığını sor- müştur. Müddelumumi Zihni de, bu sırada birçok sualler sormuş- tur, Ebe Naciyenin ve Mehmet A- linin Kadınhanda nerede ikamet ettikleri, kimlerle görüştükleri, nişanlandıklarından kimsenin ha- beri olup olmadığını sormuştur. Neticede iddia makamı, Haseki hastanosinde doktor Ali Şükrü - nün ve şehadetten çekinmediği takdirde maznunun ablası Hayri- yenin maznunla maktul arasında gecen ve katle müntehi olan safa- hatı hayat hakkında bilgilerinin şahit sıfatile tesçili için İstanbul ağırceza mahkemesine talimat ya- | zılmasına, — emanet dairesinde | maktuüle ait barıka cüzdanının cel- bine ve ebenin İstanbulda Kara- köyde yazıhanesi olan komisyon- cu ağabeyisi İhsanla, diğer ağa- beyisinin ve nişanlarının huzur- larında yapıldığı söylendiği Fah- rive ve Muazzezle annelerinin ve Aliyenin ve ebenin Kadınbanda lvazife bulunduğu — sırada kaymakam ve malmüdürü olan Kemal ve Saitle muallime Nihalin ve doktor Mehmet Alinin ihtısas yaptığı hastane telefon — santral memurunun ve katlin ikaı tari - hinde Kiliste hukuk hirkimliği ya- Pam zalın sarih hüviyet ve sdem. lerinin tahkik ve mahkemeye İş- arı için müddeiumumiliğe müzek- kereler yazılmasını ve adreslerinin tesbiti halinde şahit sıfatile celb- lerini ve maktulün eşyası meya - nuında bulunan ve maznunla mak- tul arasında cereyan eden muha- berata ait vesikaların tetkikine ve Bitlisin bir nahiyesinde müdür olan Naciyenin eski kocası Talât- tan bazı izahat alınmasını ve ara- 'Seyyar satıcılar Belediye reisliği pişmiş köfte, balık ve ciğer satanlar için kayıtlar koydu ezcümle Balıkpazarı ile diğer bazı pazar yerlerinde seyyar — Surelle pirmis et, köfte, balık veyahut ci- Per satılmasını belediye reisliği takvit etmiştir. | — Yeni karara göre hiçbir sokak, meydan veya arsada bu kabil g- da maddeleri pişirilemiyecektir. Bunları seyyar satanlar kavalı yerlerde pişirecekler cam vevahut mika ile kaplı hususi kaplar teda- Tik edeceklerdir. Başka hiçbir kap kullanması vasaktır. Pişmiş et. köf- | te, balık ve ciğerler muhakkak te- miz ambalâj kâğıdına sarılacak « lardır. Kullanılmış ambalâj kâğıdı isti- mali dö memnudur. —a lKUÇUK HABERLER' *& Altın fiatı dün 20 Hra, 40 ku- ruşa çıkmıştır. * Cumartesi günü Çarşıkapıda kadın yüzünden Haydar isimli bir genci öldüren ve ağabeyisi elbise- €i Gafuru da ağırca yarılan katil Şükrü iyileştiğinden Cerrahpasa hastanesinden çıkarılıp dün sorgu hâkimliğince tevkif olunmuştur. * İngiltereden geniş miktarda yumurta talepleri yapıldığından dün bir vapur yumurta gönderil - mistir. Yugoslavyadan da 100 bin kilo yumurta talaşı getirilmiştir. * Etibank piyasaya çubuk ve levha halinde yerli bakır çıkarıp bunları mutavassıla lüzüm kal- madan asgari fiatla satacaktır. * Müallim ve muharrir Refik Ahmet Sevengil tarafından bu akşam saat 20,30 da Eminönü Halk evinde «Tanzimat ve tiyatno» mev- v Fikret isimli 15 yaşında bir talebeye kitav satmak bahanesile komünistlik propagandasında bu- lunmaktan maznun, Ankara cad- desinde eski «Kıvılcım» kütüpha: nesi sahibi doktor Hikmet Kıvı! min annesi bayan Münevver Kı - vılcımın ve Fikretin muhakeme- lerine dün asliye 8 inel cezada başlanılmış ve muhakeme safaha- tının gizli olarak devam — etmesi kararlaştırılmıştır. ** 19 mayıs pazar günü kıymetli mubarrir Ağaoğlunun ö- lüâmünün yıldönümüdür. Bu mü- nasebetle sabahleyin saat 10 da Nişantaşındaki makberesi ziyaret olunacaktır. * Eskişehrin Mihalıçcık kaza- sının bir köyünde çirkin bir teca- vüz olmuş, 6 yaşında jale izihinde bir kız hayvan otlatırken İĞ ya - şında birinin tecavüzüne maraz kalıp ölmüştür. Sefil mütecaviz yal tur. larındaki boşanma — davasına ait dosyanın celbi için müddeiumumi- liğe tezkere yazılmasını istemiş- tir, Heet müzakereden sonra bu talepleri kabulle, mu nenin devamını haziranın 8 inci gününe barakmıştır. Sehrimizin bazı semilerinde ve | Üsküdar Kadıköy İmar plânında Çamlıca- nın ihmaline ve diğer yerlere şehir meclisi encümenleri itiraz etli Şehircilik mütehassısı M. Prost | tarafından hazırlanıp şehir mec- lisine verilen Üsküdar ve Kadıköy | semtlerine ait nâzım plân mecli- sin mülkiye ve nafıa encümenleri tarafından tetkik olunmustur. Bu encümenler: plânın bazı yerlerin- yapılmasını zaruri gör- müslerdir. Ezcümle encümenlerin müşte- rek mazbatasında şöyle denilmek- tedir: #Gamlica tepeleri sibi tabiatin bunca inliklerini cami ol rak dünvaca büyük rajbetler gö- ren bir kısmın, imar- hududuna dahil editmemiş olmasını encüme- bir noksan telâkki etmek - buraları da etüt edilmelidir. Havdarraşa lisesi önünden ge- çen cadde ile baytar mektebinin we nümüune hastanesinin arkasın- dan İbrahimağâ caddesine kadar acılacak olan yeni bir yol arasın- gdaki milli emlâke ait a takasının evler inşası suretile is- kâna tahsis olunması da muvafık değildir. Bu sahanın, hastanenin genis - letilmesi için muhafazası daha uy- gundur. , Sahil yolu, tayyare meydanı gi- bi mecburi verlerin tayininde â- mil olacak ve başka değişiklikleri de icabettirecek olan yeni liman mevkiünin in ve tesbit olun- ması icin hükümet — makamları nezdinde teremnilerde bulunul - ması icabetmektedir.. | — Sehir meclisi heyeti umumiyesi | varın haritalar üzerinde tetkikat | yapmak suretile imar projesini ve encümenin bu itirazlarını tetkik edocektir. . | Köylerin haritası Dahiliye Vekâleti tekmil vilâ - yetlerimizin kaza, —nahivo, köy, çiftlik, yol, yayla, demiryolu, şo- se yolu, adi ve araba ollarını gös- italarının accle yaptırı! bir tebliğle vilâyetlerden istemiş- |. tir. İyi et seçilemiyor mu? Bir kasap bize dert yandı. Söy- lediği şeyler, halkın da menfaatini alâkadar ediyor. Onun için yazıyu- ruz: — Mezbahadan et almak için, her sabah saatlerce bekliyoruz. Saat dokuzda gidiyoruz. Saat on dörde kadar bekliyoruz. Kapıda yüzlerce esnaf bekliyor. Sonra, hep birlikte içeri girilince, bu ka- dar kalabalık arasında, insan ne İvi et seçebiliyor, ne de pazarlık edebiliyor. Bundan, müşterileri - miz de zarar görmez mi?, Bu mevzu üzerinde, alükadar - ların nazarı dikatini çekeriz. BÜRHAN CEVAT olamıyorum. Sekip, Nebahate poz verdi: — Biraz tebessüm eder misiniz? — Gülmesem daha iyi olmaz mı?| — Zevki selimime itimat ediniz. daha çok güzelleşiyorsunuz!. — Pekâlâ. Zevklerinize güve- | niyorum., | Hafilçe gülümsedi. Şekip portre için herşeyi ha - zırlamıştı. Sehpanın önüne gecti... İlkönce kömür kalemle portresinin ana hatlarını çizdi, Sekip cidden mahir ve zevki se- limine güvenilir bir san'atkârdı. Alelâcele çizdiği bu kara kalem portre taslağı bile bir şahser dene- cek' kadar canlıdı. Nebahat çizgi- lere şövle bir RÖZ attı: — Bizi tebrik ederim, Şekip | yI Beş on dakika içinde çizdi. şu portreyi bile bir san'at e. geri olarak, bu balde odama asa . bilirim. Bu nekadar bana benze. yiş!.. — Bu çizgiler, yapacağım Dön. trenin temelini teşkil ediyor. Ne- bahat hanımefendi! Renkleri bu — Yarın tekrar gelecek miyim? — Evet. Yarın ve öbür gün ayni saatte — tekrar teşrif ederseniz.. Müsterilerini sallıyan tembel diş- çiler vaziyetine düşmeklen kur - tulurum. 7> İki gün sonra?.. — Bir hafta kadar gün asırı. |— Yani ön gün sonra portrem bitmiş olatak, öyle mi? — Evet. Nihayet on iki gün son- ra, portrenizi teslim etmeğe ça - hsacağım. Şekip, sırtındaki beyaz gömle- iile Nebahate o kadar şirin ve sı- cak gürünmüştü ki.. Arliık reğim işi bitmisti, Şekib dolaptan bir $i- $e ile iki kadeh çıkararak: — Birer likör içelim mi, hanı- melendi? Diye sordu. Nebahat reddet - mmedi: ğ — Teşekkür ederim.. Zahmet o- lacak. — Estağfurullah. Size hizmet fendi! Almanyadan iyi ki geldi niz,. Vallahi, köyde zel görmeğe hasret cekiy Kadehleri doldurdu.. Ve Nebahate uzattı: — Şerefinize... Nebahat likör kadehini eline a- hrken, Şekip, genç kızın gözleri- nin içine öyle —ateşli bir bakışla baktı ki.. Nebahat adeta muvaze- nesini kaybetmiş gibi, birdencire titremişti. diğim likörlerden biridir. Bilmem, siz hoşlanır masınız? * — Kompostosunu çok yemiştim. Fakat, portakal likörünü ilk defa iciyarum, Cidden nofis.. Si Almanyada likör içmezler — Belki içen çoktur. Fakat, biz tahsilden göz açıp da etrafımız - da kimlerin ne içtiğini tetkik fur- satını bulamadık. — Biraya çok düşkündürler sa- nirim. Bol bol bira içmişsinizdir. Almanyada! — Bilâkis, Ayda bir kere.. An- nemden para geldiği zaman, pan- siyon haricinde vani lokantada ye- mek yediğim zaman bir iki bar - dak bira içerdim. İşte o kadar... Şekin, eline geçen bu temiz yü- rekli kızı kacırmak — istamivordu. incizap duyuyor ve yanından ay- Tılmak istemiyordu. Yen! başla - dığı portrevi on. on iki gün içinde bitirip teslim edeceğini söyle - amnişti. Fakat, keske bu kadar kısa zamanda yapacağına dair söz ver- meseydi.. Keşke müşterisini sal - Konuştukça cna karşı derin bir | hyan dişçijer gibi, o da, Nebaha- ti - git gel - siyaseti ile oyalaya- bilseydi. Sekip kararsızlık içinde boca- larken, Nobahat birdenbire aya- Yarın yine bu saatte gelirim. Sekin, Nebahatin boynuna sa - rılmamak için kendini güç tutu - yordu., Genç kazın billür gibi şef- faf ve nermin elini öptü.. Ve titrek bir sesle cevap verdi: — Güle güle Nebahat Hanıme- fendi. Yarın yine bu saatte * Altıncı tâlip.. Bu, bir tesadüf oldu. Neriman Hanım, Fenerbahçeyi küçüklüğündenberi - cok severdi. Taksimden Gözteveye gelir gel - imez bacağındaki ağrılar geçmiş, kızile gezip dolaşmağa başlamıştı. O gün, Neriman hanım, kızı Ne- bahatle birlikte Fenerbahçede 0- turuyordu, Deniz cok güzel, hava oldukca sıcaktı. Neriman Hanım, kızına sordu: — Sen de sever misin burasını, Nebahat? —- — Cok severim, anne! Ben 24 - ten tabii eüzelliklerin meftunu « yum. Medeniyetin vücude getir - diği güzellikler nekadar pöz ka- maştırsa da, ruhu latmin etmi - | (Devamı var) | mak Harpten sonra 25 yıl evvelki yük dünya harbi bittiği zaman, çihan askeri akademileri, bunaltıcı bir dersten başların: kaldırmışlardı. 1914 harbi birçok askeri kıymetleri gıfıra dü- şürdü, yeniden birçok aserki kıy- metler ortaya attı. Sevkulcevş, tü- biye, silâh fenni herşey değişti. Bugünkü büyük harp, 1918 de iten facianın derslerinden ali - nan neticelerin ölçülerile idare Fakat, geçen bu 25 sene, muh- telif silâhların teknik ve istimal şartlarında o kadar başdöndürücü bir tekâmül hediye etti ki, yeni buluşların hakiki tecrübeleri, an- cak, bu yeni başlıyan hâilevi fır- satta yapılacaktır, 1939 harbi, yine müuazzam bir linde, askeri a- iş ve UZuN Masi- kademilerin gı ları üstünde, keyecanla tetkik edilecektir. Başlıyan harbin dar muazzam de; ü olacak ki, bugünkü ordu L silâhlar, toşkilâ dan daha cezri bir tasfiye ve sla- hata uğrıyacak. Bana öyle gelir ki, müstakbel orduların esas muharip sınılı ha - vacılık olacak, bütün diğer sınıd- lar, yardımcı menzilesine inecek- nında cansiperane döğüşen pi delerden daha rahat, daha yaman, daha kalab: kütleler halinde havalarda döğüşeceklerdir. REŞAT FEYZİ İnhisarlar bayiliği Tütün, müskirat ve barut sat - bayilere verilen ruhsa - tiyelerin tmüddeti ayın 31 inci gü- nü aksamı bitecektir. İnhisarlar şubeleri yarından — itibaren yeni yıl için bayilik ruhsatnamesi ver- meğe başlıyacaklardır. —e Mezarlıktan geçen yol Karacahmet mezarlığı — içinden geçen volun kaldırılması karar - Taştırılmıştır. | Diğer — taraftan bu civardaki | Rum ve Ermeni mezarlıklarının ve tevessü etmekte olan diğer mezar- hkların genişlemelerinin de ön - lenmesi takarrür etmiştir. —— Zelzele felâketzedeleri taksit bedelini vererek ta - halde cede zarara uğradıkları mahalli idare heyetlerince tasdik olunan- ların 2 inci taksit bedellerinin af olunması kararlaştırılmıştır. Bu maksatla Milli Müdafaa Ve- kâletince bir kanun lâihası hazıre EEN Buzlu su: 30 para Yaz münasebetile — sehrimizin her semtinde — badema - buzsuz memba sularının bardağının 20 paraya, buzlu memba sularının da azami 30 paraya satılabileceği Be- lediyece kararlaştırılmıştır. Tek- mil subelere yakında bu hususta teblirat yapılacaktır. b Tebligattan sonra bardağı 1 ku- ruşa su satanlar cezalandırılacak- 1918 sonrasın- | Harp bu sene bitecek mi? | Kız san'at enstitüle- Lok okanta Ve EELEMİ Yeni zabıtai belediye talimatnamesine bun- lar için konan hükümler Yeni zabıtat belediye talimat - bancılar ve işkemoeciler hakkın- da bazı yeni kayıtlar konmuştur: Ezcümle yemek pişirme, yeme ve yıkama vyerleri birbirlerinden bölmelerle ayrılacak ve bulaşık yıkanan yorlerin zemini, Zemi itibaren 14 metre yüksekliğe ka- dar duvarları mermer, fayans, ka- | Tosimen veya mozayik döşeli ola- cuktır. Tekmil yemak salgnlarının ze- minleri mermer, fayans, karosi - mep, mozayik, parke veyaut mu- samba döşeli olacaktır. Tahta ze- minli lokanta ve ahçı dükkânla - rına müsaade olunmuyacaktır. temiz sularla dolu madeni ve ka- palı depolara bağlı akar su terti - batı bulunacaktır. Bu dükkânların sokak cenhele- rindeki camekânlarda gıda mad - deleri — teşhirinin menolunması hakkındaki madde şehir - mecli - since dün kabul — olunmamıştır. | Solralarda açık tuzluk bulun - | mivacaktır. Dükkânların hiç bi- rinde kedi ve köpek beslenmiye- cek ve bulunmiyacakttır. Halâların bulasık yıkama ve yemek verlerile hiçbir alâkası ol- mayacaktır. ——— rinde imtihan Şehrimizdeki tekmil kız san'at enstitüleri ile kız meslek muallim mokteplerinde yarından - itibaren i lecektir. Bu mektep - lara 20 mayısta baş- lanılacak ve bir ayda bitirilecek- | tir. 20 haziran akşamı mectisi toplanıp - imtihan netice- leine “Are - Ankaradaki İsmetpa- #a kız enstitüsüne leyli meccani Çid talebeleri intihap edecek- lerdir. muallimler ee Darülâceze yolunda bir çocuk cesedi Dün sabah Darülâceze yolunda kundaklanmış ve henüz 10 gün evvel doğmuş bir erkek çocuk ce- sedi bulunmuştur. F Becbaht yavrunun göğsüne iliş- tirilmiş bir mektupta ana ve ba- basının islâm oldukları, zaruret yüzünden bıraktıkları ve 6 yi sonra Darülâcezeden gelip ala - cığları yazılmıştır. Fakat zavallı çocuk kimse gör- meden uzun müğdet ayazda kaldı- izndan ölmüştür. ae Yarı yarıya tenzilâtlı vapur seferleri Adalara ve Anadolu "sayfiyeye gidecekler için 25 ma - yıstan de 50 tenzilâtlı göç seferleri ya- pılması kararlaştırılmıştır. Bu va- bir mektupta bu purlar saat 11,90 da Köprüden kal-| cezal takibat yapı Bu, bir kacak ve Modaya da uğrıyacak - lardır. Yarın sabahtan itibaren tatbik olunmasına başlanılacak yeni ilk- bahar tarifesile de pazar sabahla- | », şekilde tasrihi ricü * Tı saat 7? buçukta Köprüden Ada- lara ve 8.15 de de Anadolu yaka- Almanyanın 938 denberi tuttuğu | ya gibi yakın ve uzak diğer mem- git - - leketlere yollanınıştır. yyel komşularının endişesini gide arttırmış oldu. Öyle ki Çe- koslovakyayı malüm şekilde ele geçirdikten sonra Almanlar uzak yakın bütün komşuların her ihli- male karşı müdafaa hazırlıklarını arttırdıklarını gördü. Dahası vaz. Almanyaya muhtaç olduğu bir- | çok mevaddı iptidaiyeyi satan bu komşular artık ihtiyatlı davrana- rak ona verdiklerini ü kuşkulandırmasaydılar geçen za- mandan istifade ile daha çok me- vaddı iptidaiye getirtip biriktüre- bileceklerdi. Harp çıktı cıkalı ise Almanyanın tuttuğu yol bu kom- şuları tazyik ederek — ellerinden mümkün olduğu kadar fazla mo- vaddı iptidaiye alabilmektir. Me- selâ Romanya petrollerinin münm kün olsa hepsini almak ister. Fa- kat bu olamıyor. Harbin başladığı eylâl 999 dan bu senenin şubatıma kadar Romanyanın harice 1 mil- yon 700 bin ton petrol yolladığı anlaşılmıştır. Bunun 425 tonu İn- giltereye gitmiştir. Bu altı ay zar- fında daha başka memleketler de sa sıra İle almışlardır: 180 bin Fransaya, 260 bin İtalya- ya, 519 bin Macaristan, Yugoslav- yi , G ayda Al- manyaya gönderilen 385 bin ton- harbi nasıl karşılamakta oldu; dur. Bitaraf memleketler matbu- muhabirleri tarafımdan bu- ma dair verilen malümat, bildiri- len intıbalar yok değildir Bunlardan çıkan bir netice var ki © da Almanların bu sene mut- | luka bu harbi kendi lehlerine bi- tirmiş olmayı istemeleridir, 999 - | 940 kışı şiddetli olmuştur. Alman- lar bir kışı daha harple geçirme- nin utıraplı olacağını düşünü - yorlar. Harbin devamı için elzem olan maddelerin birçoğu hariçten alınmak zarureti kendini hisset- | türmektedir. 4 .. tir. 939 harbinin dol üç safhası görüldü: L landiya ve Norveç. HeT vünültüü Tokaktaleei abçları' ke | öğreslen gok: öe SA düncü safhaya giril cephesinde cereydt harpte hava kuvvel bir âmil olduğu ve nu nasıl kull tan muharebesinde törlü diğer vesaitin gartları altında e t6 GÜŞ miyeceği — Finları edildi. Norveç harekâfi p vetinin ehemmiy d ha isbat ettiği gi e lerinden istijade den yeniye bazı giliz askeri Her lokantada şehir suyu ve şehir | bunda Bilhassa ehetii suyu a<evcut olmuyan yerlerde de | len cihet Almanlı gsicer nakledişleii yare ile hafif tank Tübe edilmiştir. Lükin yiyecek ve sair | ve havadan atılımast miştir artık. N manların hava deyi azami dereci var kuvvetlerile ç termiştir. dıman tayarelerinin arruz ediverecekleri Hi Bu olmadı. Fakât b ların böyle mühim itini kullanmıyacakla gildi. Almanların garp cephesinde siadetli, arruzlarına yeçmemiz dan ileri gelmiştiri nilen vasmıta harpte ümı, olarak sayılı cak kara kuvvetlerilt ’ rek müşlerek sürettt zaman mühim rolü şiddetli hareketlere man düşüp purçal relerini hiç düşün! Zayiut ve ziyan ne | maz daima taarruza Onların askeri ve Sil dünyaya bu kanati man beklemeği Şu halde 939 harbinini cü safhasına şu mak mümkün: Bel yenler bir tarafta, sabır ve metanete beklemek işine gel rajta. ğ Deniz yolları * larından bazı zevatifi ait yolsuz sarüyattan itibaren haftada 4 gün yüz- liyeve veriklikleri n Günün mevzuu uz Gd iki K have * & . yler Öf eeei (arın sinsla * ©. önen l ea Harp çıktığı zamati bİr ÇAMT G İkinci nokta Almanldf ratifi dava Denizyolları ür Mezki v 'ticaret mahkemesi tazminat davası # e v İlarının aydınlati e hazırladığını lodiye reis muwî“"' fi Aksoyun, YdT de bitan evvel