28 Mart 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

28 Mart 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ver ki, benim içi pahalı sigaralır €n çok 115 kuruşluk sigaralar sa- talayormus! Bunun sebebi malüm, halka, d ğerleri l gellyor. | Memleketin hati malüm. Zongin in- sanlar değiliz .Bizce, inhisarlar » | dezesi pahalı sigara ceşitlerin: 4rte tırmamalı, bilâkis azallmalı. Çe - #itlec azalınca, zatnediyoruz, Mas- raf da azalır. Yalnız birkaç nevi sşara yapmalı. Bilhassa 115 ku- ruşluk sigaraya ehemmiyet ver - melidir. JAPONYAYA TALEBE -GÖNDERİLECEKMİŞ vw.m. jeoloji tahsili için ta- -gönderilecekmiş, — Japonya, nuımn öbür ucu. İki ay gilmesi, iki ay gölmesi sürüyor, He'e, şu basp günlerinde.. Almanyaya gi- den talebemiz çok okudu, âlen ab duç <imdi de, japonyaya pıudcrı - _ı Japonyaya gidecek talebe, evvelâ lisan müşkülâtı ile karşıla- sucak. Jed)p. yani zelzele ile müna- sebetli ilimlerde mütehastıs ye- tiştcelim. Fakat, bunun daha pra- tik tarafı yok mu?. Nisbeten sa - tetkikat için birkaç aylık Japonyar ya da gitsinler. VE İNSANLAR Dünyanın bazı memleketlerinde bir fecrişimali görülmüş, gökyü- zünde alevler peyda olmuş, gece her taraf nur içinde kaklmış! Orta Anadolunun bazz şehirlerinden de | bu semavi hâdise görülmüş.. Bazı ! ajanı telgrafları bu hâdiseye elek-| bitün radyolar, telefonlar, telgraf- lar durmuş. Bi NE DİYELİM BİRADAN YANA TALİHİMİZ YOK., atlarını ardtıracak ar. hangi maddelerin yükseleceğt zıp duruyorlar. Dün, dikkat ettir Bu arada bira da var. Zavallı bira.. Geçen yaz ucuzlamıştı. Bol bol i- çelim, derken, fazla istihsal yapı - lamaması dolayısile, bira buhra - nile karşılaştık. Daha geçenlerde bile, kış ortasında, şehirde bira bu- Tunamıyordu. Tam tedbir alındı. bira bollanacaktı; bu sefer şişesi- ne 4 kuruş zam yapılıyor. Ne diye- Himi, biradan yana talihimiz yak - muş!, -PENİZİN EN DERİN, YERİNDE NE VAR?. Meşbur Belçikalı ülim Piocand, ötederberi, denizlerin dibinde ıdı- kikatile tananmaştır. Şimdi de, Ok- yanoslarda, 8 bin metre derinliğe dalıp tetkikat yapacak. o karanlık ve esrerengiz yerlerde ne olduğu- nu meydana çıkarmış bu ye - ni keşifler imsanların hayatı üze- Tünde cok müessir olacak. dünya- da bir takım değişiktikler yapıl - masına yarryacakmıs!. Denizlerin en derin yeti aşağı yukarı 8 bin metredir. Oralarda, a- | caba ne var?. Hakikaten meraklı birşey.. Piccard oraya inince, bir de ne görse beğenirsiniz; harbin başın- danberi batan 50 Alman tahtelba- | hiri vanvana uzanmıs yatıyor. AHMET RAUF Hacı Molla cinayeti anlatıyor Veznecilerde tatlıcı Şamlı Ab- dülkadiri öldüren Hacı Molla hak- kındaki tahkikat dasyası bu sabah müddevmümlikçe sorgu hâkim- | Kiğine verilmiştir. Tahkıkat bu su- | vetle derinleştirilecektir. Diğer taraftatı dün hüdise ma- | hallinde bir keşif yapılmıştır. Bu- nun için Hacı Molla ve o gece dük- kânda bu'unduğu anlaşılar Sabri adk genç do zmınyıt memurlatrı taralından gükkâna getirilmişler- dir. Her ikisi de orada dinlenmiş- lükkânen alt kalı ve üst ka- den geçirilmiş, hâ- disenin ne sekilde Reçtiği tetkik | mevruu, olmustur. Müteakiben Sultanahmet bi - rinci su'h ceza mahkemesine geti. rülen Hacı cinayeti şu suretle an- latmış ve tevkif olunmuştur: | «— Sabri birkaç yıldır benim yaşıyordu. Abdülkadir de onun akdlkadandı. Vak'a göcesi bir k vede Sabri ve azkadaşı Hay raber oturduk. Sonra da Ben, Hay- vi, Sabri Boyazıda kadar yürüdü Yanımızda Müustafe acilı bir ihi da vardı. Sonra Hayrı çekildi. Bi- voz sonra ayrıldım, ahır ra yatmağa gittimse de, Sabri ge- meyince, aturdum, üç çeyrek ka- dar bekledim. Tekrar çıkıp ara - dım. O gece kahvede yalnız başı- a dört tane 29 luk rakı İçmiştim. Bakırcılar - Hasanpaşa yolile tat- be Hacının dükkânma vardım. Kepenge ayağımla vurdum. Hacı, asağıya indi. Sırtında genişçe ce- ket gibi bir elbise göndüm; panta- donlu olup olmadığının farkında debilim. Lümbayı yaktı, kapıyı aç- tı, beni görünce «ne istiyorsun?> dedi. «Sabri burada mı?: diye s0- Tunca, «yoktür» cevabım) verdi. Ben sburaya gekmiştir, hele bir girin bakayım», o <hayır, bakamazsın» dedi. Aramızda konuştuk. Ben mer- divenden çıkmak istedim, o beni önledi, omuzlarımdan tuttu. *«Bırak am> diye, kendisini silkel>| yere düştü. Fakat sonra kalk- 'krar kapıştık. Bu sırada yere düştü. Sabri de yukarıdan geldi. Hacıyı sırtladım, yukarı yatağırla yatırdım. Pakat © vakit daha yaşı- vordu. © gece Babri ile ahırda sabahla - | Y:. — Beni affet, ağabey! İdarosiz- Hik yaptım.. Maviş gelmişt:. Önün hakkımda bir kelime bile konuşma- mıştik. O ahınmış.. Çantamı almış.. Gitmemesi için srar ettim. Din - Yemedi. Baçka ne yapabilirdim. — Mavisi neden çağırdın tele - Bünlar hep onun uydurmaları.. — Selma yalan sörlemi Tada hakarct görmesevi &x —hv göder miydi? 2 ler geliyor. On | r edeyse imam, Mmücezin de gelecek , Aman ya » rabbi' Bi Rezalet.. Rezalı ği y! Selma , dö- nüp .ııı-,.p yine sana gelecektir. ardıitından bahsede- He Rikâbir birlmç' gün Soreya | tehir edildiğini söyleriz. Bu işler her zaman, herkesin başına gele- bilir. Biraz met'n olunuz!. — Valizhi bu havattan usandam| artık. Kırk yıkda bir kadın sev- dim. Onda da kırk kişinin gözü Vvar, — Bu kıdından size hayır yok, eğabey! Kırk köşinin gönlünü çar dan bir kadın, pek iyi bir ayakkabı| Zerek.. elmnüsü İskender F. SERTELLİ BAR ÇİÇEKLERİ ".,114 — Haydi sus! Gene gevezcliğe kama!, — Geveeelik değil. — Hakikaeti söylüyorum. Siz erkekler daima, namuslu aile kızlarını bir köşeye bırakır, böyle oynak, fıkudak ka- danların peşinden koşarsınız. Onun| için hiç biriniz mes'ut olmuyor ve büyle binbir musibet ve mahrumi- yet içinde hayatınızı Reç riyorsu- nuz! — Nerde öyl kızt.. Ni gibi anlayaşlı, fedakâr, vemiz Yü rekli bir kadın?. h insanan gözünü kür eder-İ se, etrafını gözemez. Doğru.. Fakat, İbir kenu de etrafınıza bakınız! Sizi candan sevenleri görünüz! dolaşmağa başladı. — Yine Kimden bahsetmek is- — Yine ondan.. Hep ondan.. Ma- vişten bahsediyonum. yacak: — Sen beni çıklıntacaksın! diye | bağırdı. Artık seninle konuşmağa imkân yoktur. bu sırada, bapının önünde bir otomobil durdu. nası diyorlar, Bu esnada, | gerek?, Acaba, tablat | | vulan sikâyeltler üzerine tahikikata onun | Kadastro işleri Kadastro sayesinde 2| milyon 150bin liralık gizli emlâk bulundu Şehrimizde ve döğer şehirlerdeki| kadastro faaliyetinin daha hızlan- dırılarek bu işterin sür'atla ikma'i| kararlştırılmış sehrimizde ya - pilan kadastro fasliyeti sayesir- de tekmil adaların, Yenikaçı, Fa- tih civarile Gazi köprüsüne kadar Kapalı çarşı ve Balıkpazarı gibi ke- sif mımtakaların kadastroları çıka- rılmımtar. Kadlıköy ve Bayoğlunda kadas - tro faaliyeti de ediyevir. devam ct mektodir. Bunlardan başka Bursa, Aydin, Denizâ, Manisa, Konya, Malatya, vilöyelerile Mudanvazın ve İzmir vitüyutanin Karşıyakasının kadas- Azobarı ikmaJ olunmuştur. Balıkesir ve Ankarada devam et-| mekte olam kadastro çalışmaları da| sür'atlr ökmal olumacaktır. Öğrendiğimize — göre kadastro #leri biten yerterde birçok mah - MA mektum ve sayrimenkul em- dâk ve arsalar mevdena çıkarıl - mıstır. Bunların kıymetleri ile harç| Ve rüsum masraftarı devlet lehine 2 milyon 150 bin fazla menfast temin eylemi b Diğer tarsftan kadaströları ya- pıla henüz resmi tapu senetleri devzi olunmuyan yerlerdeki emlâk kadarlara emir verilmiştir. | İKÜÇÜKHABERLERİ | »e Belediye sokakları sulamağa bu sabiâhtan Riğbaren başlamıştır. | Dı)er taraftan sokakları yıkamak üzere veniden 7 arazoz daha alı - macaktır, * İstanbul vosta ve telgraf mü- dünlüğü ile vakıf paralar idaresi- nin ve Bti banik İstanbul mümeds- dğinin; Yenipostane cüdkdesinde inesatı biben 2 inci Valide. hanma taşınmadarı kararlaştırılmıştır. * Birinci ve ikinci hamur kâ - Setlaranan şehirimiz olysasında hiç bulunmadığı, kâhıt — buhranının agttığı hukikanda alkkadarlara va - banlanılmıştır. ** Finlandiva - Sovyet Rumya vdthıınımmuhıhnçdur-. muştür. * Ticarct Vekili bu akşam saat | 19,15 de radvoda tütün müstah - | sifilenine gösterikcek — kolaylıklar hakkında bir hitebede bulunacak- tır. * Akın fistları mütemediyen yükselmektedir. Dün de 1870 ku- ruştan 1885 ksrusa çıkmıştır. Mum kez bankası da Sterline 524 kuruş fit kovmuştur. DA ada dik. Sabahleyin erktı leri koşup arabayı sürdüm. Ak - sam saat dokuz, on sularında ahıra | gelen Sabriden Hacının öldüğünü | öğrendim. «Hacı ölmüş; acaba sen- | den korktuğundan ma, ödü mü pafb.| Jadı?» dedi. Sonna beraber çıkıp! kahveye uğradık. Bilâhare yakelan-| dimt..» pasındari içeriye Üç sivil memur giriyordu. Sernih bunlardan birini tanımış- t — Buyurun Yılmaz Bay.. Diyerek yanlarına sokuldu. Meşhur pods hafiyesi Yığmaz gü-| terek selâm ver — Sizi beş dakika rahatsır edek bilir miyim, Semih beyefendi? 8 mih, Yılmaza ve arkadaşllarma| yer göstendi: — Hay hay.. Beş dkika doğtl akşama kadar vakıtim var. | — Semih de bir kanepeye atummuş tu.. Rengi sapsarı kdi. ülütemedi - yen ayaklarını - titretiyordu. Çok sinieli olduğu halinden belliydi, Yılmaz: — Çok asabisiniz, — beyefendi! dedi. Kavgadan yeni çıkmış bi - gine benziyorsunuz! Semih yavasça başını saliadı: - Evat. Şimdi nikâhımız kıyı- dacalkin Ürmulmiyan bir felâket, | bana bu mes'ut am göstermedi. - Bvleniyor mıydınız? | — Evet. Selma hanımla evlemi- | yordum. | Yılmaz birdenbire kaşlarını çattı: — Ne diyorsunuz, Selma hanım- Ya evleniyor marydınız? — Evet. Şaşılacak ne var?! Eve Tonmek, vek tabil bir hakkım de- | , B makdir — Evet. Sünbesiz hakkınızdır! 'a müni olan ne idif — | | | yatı, ocuk — mmsumuaları sıkı bir len beygir | Çocuk | ' edebiyatı Maarif Vekilinin reisliğinde büyük bir komisyon toplandı Çocuk edebiyatı için teşkil olu- (an bir komisyon dün Ankarada Maarif Vekili B. Hasan Âli Yü - celin iğinde toplanmıştır. Meshur ramancı Reşat Nuzi Gün-| tekin - profesör İsmail — Hakkı Badlacı oğlu, Bi Tezer, Bayanı Azime, İhsan Sungu, Reşat Şeme gettin, Nurullah Ataç, Hıfurreh - enan Raşit, Nuredklin Artam, Sadk | rettin Celâl, döçent Orhan, Falk | Reşiften mürekkep olan bu komis-| yoön azaları, cocuklarımıza mecmua va kitap olurak okululacak eser - Verle radyoda söyletilecek çocuk | masallarının &n faydalı bir şekli | alması için scabeden esaslar Üze - Tinde konuşmuşlardır. Netice olarak Ü- ikişilik bir he vetin bir ruzname hazırlaması mur| vafık dörülmü Komisyonun vereceti karar'ar mucibince menm Klortimizdeki tekmli, neşek kontrol sitina almacaktır. Her yaş- #aki çocuk için de favdalı eeerler ve mecmualar nesrolunacaktır. Bu eser ve mecmualar için mü- sabakal'ar xı!ıo en iyi çocuk ma- | sallarını vazanlara para mükâfakı verilecektir. İhtisas diploması alan bir doktorumuz Üniversite doktora imtâhanla - rma başlanılmdmur. İmtöhanlar had- fanın salı ve çarsamba günleri ak- sarmi'arı yapılmakdladır. Diğer taraftan doaktorlaranıadan! #htisas diploması almak istiyenler de tez hazırlammaldladırlar. Bu cüme feden olmak üzere Üniversite tıp fukültesinin 1933 yılı mezunların- dan kadım hastanesi doğum ve ka- dım hastalıkları asistanı Dr. Tarık Maktav da, profesör doktor Tewfik| Remzi Kazermcagil doktor Süley - mman Fetmi ve Zevnep Kilmi) has- tanesi doğum Mmüthassısı daktor Byürüen müteşekkil bir jüri önün- de cumku rabim kanserlerinin son tedavi şekillerinden — radyom ve röntikenlerden — alınan neticeler» isterdi tezini muvaffakiyetle vene- vek ihtısas dıpilonrası almış'ır. Kabahat kimin ?.. Dünya vaziyeti malâm. Herkes, | en ziyade siyasi haberlere merak salmıştır. Binaenaleyh, gazetefer. de en çok ve en evvel okunan kı- sım ajans telgraflarıdır. Orta mek- tebi henüz bitirmiş bir çocuk var. O da, herkes gibi, siyasi hâdiseleri takip etmek merakında, Fakat, acı bir itirazı var: Siyasi ajans telg - nnınııu meslini tamamen aala - Sebehml sorduk. Cevap şu: Biz, mektente bu lisanı öğrenmedik, bu kelimelerle, bu şekilde cümle ter- tiplerile karşılaşmadık, Bu işte ajansın kabahati yok. Ha- yat akıyor. Çocuk, bu akışa ayak uyduramıyorsa, kabahat kimin, o ya. Dün onu dtilâf poliskri evim- | dan zorla alıp götürdüler. Asabr- | min yatışmasını bekliyocum.. Der- | bal iGlâf zabtasının en büyük ö- | mirite müracaa ve gikâyet cde - | Zabıtası binden önce tevikif t&miş onu. Diyince, Semihin gözleri döndü: — Siz de mi omwu arıyorsunuz, anizim? Demek ki buraya onun için geldiniz? Yımaz önüne bakârak ilâve cttü: — Bvet. Ssümâ hanımı tevkife gelmiştik. Maamlihı, müsuade e- derseniz, ilüyaten, köşkü bir ko- | ELaR | Aman Adlahım, şimdi nere- | deyse çıldıracağım. Onun için ku- rulan bu tüzüğa siz de mi inanı- yorsunuz? Bana ilâmadınız yoak | u? Solma burada değlil.. Onu dün| zorla a'ıp götürdüler diyorum size, | Yıkmaz ayağa kalktı: | — Vazifemi yapmama müsaade | iz, Si h Bey! Bendestiz me- | morum.. Aldığım emri aynım ifa eftmek isterim. ”vıİ Semih: YU — İste, kapı acık.. Buyurunuz., Her köşeyi araymız! Diye söylendi. Memurlardan bi- behoede kaklı. Yılmaz bir ar - kadaşile beraber köske girdi. | (Devamı var) GAT AE M N Yaz ve kış farkı Salı günü, İstanbul ilk defa ba harla teşerrüf etli. Aylardır, kapa- | ir odalarda, rütubetli ve loş çatı- altlarında sahırsızlanan halkı şimdi sokaklara dökülmüş görüyorsunuz. Güneşe ve açık havaya hasret a- lan insanların uztırabı büyüktür, Şark, güneş memleketi olarak ya- takdir etmeyiz. Adeta, biz, hayala bahârla beraber doğar, ilk kış gün- lerile beraber veda ederiz. Ilı;ın- mız, biraz da karıncaları andırır. Birçok evlerimiz vardır ki, 6 .—y kıs İrine temiz haya #irmemiş, penceresi, kapısı açılmamıştır. Te- miz havaya karşı bir müdafaa ted- biri olmak üzere, pervazları çivi- lenen, pacavralarla tahkim edilen sayısız İstanbul evi vardır, Açık ve temiz hava ihtiyacı, san ki, sade, yoza mabsustur, Yağışlı elımıyan kış günlerinde, sağlamca * vidip, vürüyüşe çıkan insanların arkasından güler, «çıldırmış'» de- | Tiz. Onun içindir ki, baharın kıymet ve manası, bize göre çok büyük - Uyusmuş sinirlerimiz canlan- ılık bahar günlerini bek- izın Önünü yıkamak, o- damırzdaki halıyı silkelemek, bah- çemizin köşesindeki kokmuş mo- loz yığınını defetmek için baharı bekleriz. Bütün kış mümkün olduğu ku- dar havasız, kuytu, karanlık yer - lere sokuluruz. 8: ciğerlerimizin temiz yacı yoktur. Kendimizi teselli o- den cümleyi de bulmuşuzdur: «Kı- şın gözü görüre deriz. Onun içindir ki, baharı, bizim kadar nes'e ve şetaretle karşılıyan timse yoktur. RESAT FEYZİ KrrtererererALALALARALALAA İnhisarlarda tayinler İnhisarlar idaresi unvam tütün fabrikaları subesi müdür muavini Sevket Paköz mezkür şube mü - dürlüğüne, tuz inirisarı muama At 've hesabat <ubesi müdürü Sedat Okan mezkür inhisarın fen şubrsi müdürlüğüne, tuz muamelât ve he- sabet müdür muavini Baha Emzon de bu şubenin müdürlüğüne tayin olunmuşlardır. Büyük sinema harikası filminin Fransızca kopyası ve SUMER Türkce kopyası TAKSİM Bugin İPEK ve MELEK Sinemalarında birden Göaleri kamaştıran lüks ve ihtişam.. Harikulâde zengin sah- neler — Orıflıı.l bir mevzu - Nefis - şarkılar — Güzolliğine deyul- M KABO 1940 senesinin en NEFİS — TABİİ RENKLİ FİLMİ İ Filme ilâve olarak: 1— En son dünya baberleri. 1— BALKAN KIR KOŞUSU ve 3— Amerikadan hususi olarak getirilen en son renkli FOK8 MODA GAZETESİ (kadın ve erkek modelleri 5e/ —.. ÂÂ-AAULAULAUAUAAAUU< GÜNGA Kârlı bir ticaret — Paçavra toplayıp sat- | mak günün en kârlı işi olmuş ! Son günlerde şehrimizde pa - ravra toplıyanlar çoğalmıştır. Bu- na sebep; hariç memleketlerden bilhassa ipekli, yünlü, parnuklu pa- çavra ve fanilâ kırpıntılarına kazşı | mütemadiyen fazla talep yapılması üzeröne tüccarlarımızın yüksek fi- Gtla paçavra satın almalarıdır. Pa- muklu ve yünlü paçavraların kilo- su 56 - 60 kuruşlan, diğer paçavrar Jar ve çorap eskileri, parcaları ise 27 - 30 kuruştan satın alınmakta- dar. , "Düccanlar bunları 35 - 67 buruş | fiatla baric. satmaktadırlar. Ezcümle dün de İtalyava kilosu 67 kuruştan 42 bin liralık yünlü ve ve pamuklu paçavra ihraç olun - muştur. Bu suretle paçavza ticareti gü - nün en kârlı bir iri olduğundan he- mmen her gün bizcak kimseler kapı ikapı doluşarak çoran, fantlâ eaki- leri ile muhtelif pacavraları yük- Bek fisfla almaktadır'ar, Z— c00-—— İKomedi Fransez yarın geliyor Balkanlarda ve Suryede turne- tye çılımış olan Komodi Fransez ac-| #ösekri yarın sabahki — ölenres'e gehrimsze galeceklerdir. Fransız antistleri Singeci istas- svevunda sehir namına karşılana - caklır ve kendilerine büketler ve- Tükcektir, Kornedi Fransez temsilleri mü- | masebstile harici ve dahili kısım - harı tamamen beledivece boyatıl. imıs olan Sehir tivatrosunun T | basındaki dram kısmında evvek| di akşamdanberi temeliler talif - k «, Bu tatil nda da | koltuklar tanzim olun - | ir artistler ilk tomsitle - | r vercceklerdir. | Cumartesi günü saat 16 da da bir | matine verikcektir. Bu matine için #tleden #ibaren . bu yerlerin de tek- mil koltuk ve Tocalar gibi bir gün içinde satılacağı ve gişelerde te hacüm olacağı nazarı dikkate alı- Tarak giseler önünde poltson #sdbir | ahnemıştır. SAR ÇIN ). L A Dünyanın ilâhi güzeli ttağı eşsiz bir eser; | ten sonra Hitler, ku' ; MIL YONERLER BA MADELEFİNE CAIDLL FRED MAC Sinir harbi dev Yazan: ARMET SÜKRÜ ' İlkbahar gelir gelme?, min askeri taarruza geC lar. Almanya, askeri ,o; rine, en geniş ölçüde taarruzuna hıslaııılh' mir harbinin bir ür. Nazi partisi, Alnlli'i"" ludur. Münih darbesi 5 ra geçmeğe çi uıııvu*' miş ve bu vadini tutarak, mmül ettirdiği siniz mü' Bundan sonra da aysi vusturyada ve Çi Muvaffakiyetle tatbik meğe çalışırken, Alınany haf vemetle karşılaştı. ıuı"'ı ber. naziler, sinir harbintl olacaklarından emin elm†Gi lâha müraenat e""::d, diklerinden politika (aREfk runada ihdas ettikleri kabul ettirmeğe ç: Filhakika altı aydanberi W lacın, yaptıkarı işlerle pacakları işlerin tahdidi , yıldırmıya Almanlar, yıldırım bari sunu kırbaç gibi ıua-“ durdular. Tayyare b İnıllıılı" ediyor hananlar, bir defa d daha Hitika taarruzu, harpieh * " hâkim vaziyetini bu bi el manyada hegemonya Ancak Polonya uıuiılr'# dilmiş telâkki etmiyorlaf. karşılarındaki düşn tikleri poitikaya bakılıncâş ğ | larındakileri latı görülmektedir. H yare larının tehdidi sızlara korkunç rüyalar # | Almanya Poonyanın dikten sonra garba di leri ve onlara uyan Fri imi Vp vedecekti. Polonya harl dikten sonra Almanyanlli çi yıldırım harbi vımıuyı ' dememesi, sinir harbinlü nüm noktası olarakı kabul Fakat bundan sonra diplomasi sahasına ..ıııd" Savyetlerle anlaşafi| armak mes'uliyetiği lan attı. Sovyetler, Baltık de temin ettikleri kabilinde demokrat mes'ul olduklarını beya harp devam ettiği tal odi A MAAA V/ ler. Demokrat uvınıu BÜ karşısında boyun ı-;ıı’ sele ilkbahara kaldı. B zi gazeteleri; — Hele ilkbahar x'"' amokrat devletler görürlef, ( Mealinde yazılar yafi bahar geldi. Hitlerin < olan mart da geçiyor. bentropla Hitlerin mekik ma ile Berlin arasında melerinden başka bir rülmüyor, llbheıuııy- gideceğinden bahsedildi. aslı çıkmadı. Molotofun P reket ettiği bildirildi. durma bir haber ouıll Gerci Roma ve Moskovü, memnun etmek için | W atmayı göze alıyor. Fakât | sake Almanyaya ne ni, ne de sinir harbini yör. Almanya için bu sinir 1 talihsizlik, gâbi. eli yala gü niğlladle / yete gö irleri eee larındadır. p Piyango bı Mili piyangao umuca # piyango — biletlerinin gürümünü temin elanek mmuşlır. Yeni karara göre bet Üi 25 bileç almak şartile hiçbir kayde tâbi omaf ruhsatnamesi veri nilmişlir. LE ç Sevimli y) eti | Paramunt Şirketine ; ü Z bir sinema zaferidir. 'ndıılıhııılıııııhılih__ w—mwmu_.mm bir hayat ı Bu akşam LALE Sinemasında İlâve olarak Renkk MİKİ ve en son Poramini Jurnal I Yerlerinizi evvelden aldırın. Tek 12985

Bu sayıdan diğer sayfalar: