SAYIL KOT P A İki Almanya Balkanlar Sovyetler Almanlar beslenebil dikleri müddetçe Bal- | kanlara — saldıramıya- cakları gibi Sovyetleri de saldırtamazlar. —.. Yazan: ETEM İZZET BENİCE İlkbahar yaklaştıkça — Avrupa barbinin inkişaf seyri ve istikbali Üzerindeki tahımin ve mütalcalar da arımaktadır. Bu arada en ziya- de merak mevzuu olan yine Bal- | :iı:lu ve harhin genişletilmesi- ve gayret eylemektedir. nin de Balkanlarda bir hareket Yapması ihtimali kuvvetlidir. Garp cephesinde muharebenin başladığı gündenberi âdeta bir sü- künet halinin muhafaza edildiğini Bazara alanlar için belki hu #ün bazı izah şekilleri vardır. Biz- €e, şimdiki balde ve bilhassa bu | fikbaharda Almanyenın Balkan- lara bir taarruzda bulunmasa bek- | Tenemez. Bunun başlıca sebebi de iktısadi menfaatlerinin ve beslen- | me ihtiyacının yüzde altmışının #imdiki halde Balkanlarda temc! küz etmesidir. İktisudi ubluka Al- Mmanyada dörtte üç tesirini göster- Miştir, Almannya bizzat ve kendi eile cenup yollarım, Tımayı dü kendisine karşı kapıyamıyacağı Bibi buralarını bilfiil ele geçirmek için istilâya da kalkışamaz. Bil - hua, iki sebep buna engeldir. Bi- rinci sebep, Balkanlarda Alman- lâ ankânına sahip olabil- istilâ edeceği sahaya hâ- kim bulunan devlet ve devletlerle harbetmesi lâzımdır. Harbin me- ticesi ne olursa olsun —Almanya, harbin tahribata yüzünden bu kıt- alardan şimdiki halde normal ti- caret yelile edindiği faydaları kâr milen kaybedecektir. — İkinci se- bep, Almanya tarafından Bulkan- kara vaki olcak herhangi bir Har- Tuzun derbal ve binnetice İtalya- nin da karışmak mecburiyetinde kalacağı bir cihan harbi mabiyet ve şekline inkalâp edeceği aşikâr dir. Bü takdirde Almanya — için yeni, geniş, hattâ hütün kuvvetle ığmayı icap ettirecek — bir cephe açılacaktır ki, garp cephe- sindeki vaziyeti ve İstikbalin har zarladı, - sürprizler görününde bu- hanan Almaaya için böyle bir cey- henin açılması da hiç işine elver> mez. Görülüyer ki, Almanya bu- günkü vaziyetinde hem iktıyadi se- beplerle, hem de müttetikler kar- gasında kuvvetli kalmak ve yıpran- mamak bakımından — balkanlara sakdıramamak mecburiyetindedir. Böyle bir mecburiyetin zıddı har Teket ancak bir mevi intihar teşeb- büsü ve dünyayı karışlırnak eme- Kilç olabilir ki, heuliz böyle bir vaziyet de tahaddüs etmiş değildir. Diğer taraftan Savyet Rusy a Balkanlara saldırmasını Alnan) mün bizzat ve bilftil tahrik etmesi- Bla milessir bir metiçeye vasıl ol> Ması da hugünkü şartlar - içinde beklenemiyeceği gibi Almoaşanın blazat yukarıda zikretüiğimiz se- beplere dayanan menfaatleri de yine buna mânidir. Balkanlara ge- lecek harp ve tahribat hangi elden elarsa olsun Almanyanın beslen- Mesine €en başta mâni teykil edeceklir. Bu böyle olduğu gibi meni İ Asy olmak şartiled simalde n harbedecek hir Sovyet Manyamn yükünü elbetle ki ha- fifletir ve yorgun bir Rusya istik- balde Almanya için tehlikeli bi (Devamı 3 üncü sakllede) 20827 İstanbul Nuruosmaniye Ne. Si | kiyet ve kud: bin vatandaş 200 yatakli ikinci bir seyyar hastahane Ankaradan tam techizatı ile Erbaaya hareket ediyor Kurtulan bedbaht felâketzedeler şimdi İdare Müdürür 23300 ŞAĞ 3 Böyle derme çatma kulübelerde bekleşiyorlar Bugün de bir vapur eşya Brzincan 4 (Hususl surette zel- | zele mıntakasına - gönderdiğimiz | arkadasımızdan) — Hilâl'ahmerin buraya gelen üç yüz yataklı va - gonli seyyar haştanesi, şimdiden dolmuştur. Hafif yaralıların #yak- ta tedavilerine devam — ediliyor. Ağır yarahlar yatırılmıştır. Bun- lardan bir coğuna ameliyat vAp - mak mecburiyeti hasıl olmak * tadır. Divrikten yeniden amele gekmiş tir. Her tarafta ölülerin cıkarılmı sına devam edilmekted'r. Aç kalan! ve yiyecek gö bir ceset Dün gece Atatürk köprüsü ak | tında bir ceset görülerek sahile e- karılmıştır.. Yapılan tahkikat neti-; ceşinde cesedin on vün « Hcte bir motörün carpmasi calaran sandaldan denize ddse'ek bokulan sandaleı Mitbat oğlu Mus- tafâ olduğu anlaşılmıştır. Çerçeve Necip Fazıl Kusakürek, gazele | fıkracılığına yepyeni bir üsül we ruh getirmiş olan çerçevelerini, (Çerçeve) isimli büyük bir kifap halinde neşretti. Bizlin, hak yolunda hiçbir şeyi beğenmiyen, ve beğendiği şeyleri de göründen kaçırınıyan mabut arkadaşa kitabı göslerdim: — Bak, dedi ördün mü Necip Fuzah? Çoğunun gelip geçi: İamalar kalinde yazdığı gündelik | yazılarından koca bir eser mey: | dava gelirimi: Arkaduş cevap verdi: Nocip Fazılın — yazılarından | pek çoğu, mekteplerdeki okuma | kitaplarına geçirilmesi Kürmn ge- den nesir örnekler var beedeni cesaretini, gürüşlerini, Juşlarını da, çimdilik (Babıkli) pi | yasasında eşezi kabul etmek hatalı | olmaz. Fakat Köprü altıda WYaralı tren | du. Bütün bir kalemi, muvakfa- Teti nisbetinde anli- | atik görür. Bazı muharrirlere | Nacip Fuzılın bakkımı verebilmel çok giran gelecektir. — Haklısın.. n Dedim ve ilâve ettine piyasadır ki, köz dür amına o Bahtâli piya- görü şasma güre değildir. Komşumun yilici - kumsşuya -| köpekler açıkta dıkları için bunl dir. 'Tegrafhane hiç durma: mektedir. Bugünk mişlerdir. ruma gitmektej mar tir, Trenler daha « dadı, Bugüti yolcu ve Ymak-üzere üç tren tahrik edilecek- tir. Bunların içinde Divrik, Ma | | | tından çıkârnacak — kiv nderiliyor IW Gumkur Reisi | | kıtya, Adüna, Divarbakıra gidecek yolcular vardır. kücük tahta bar: altında çalışmaktadırlar para ve sairenin ötek'nin beriki- nin elinile kalinaması tcin tedbir- Yer alımmaştir. KDevdme 3 dncü sahılfale) lerinde Ölenler de var Şehrimize gelen yaralılar facia | sahnelerinin dehşetini anlatıyor Zekzele mmtakasından şehri » mize tektük yaralıların gelişi de- yanı etmektedir. Evvelki gün ge- denlerden Bayan Sıdıka bir mu harririmize facin hakkında gür- düklerini alatırken, şunları söy- ledi: “Hangisini anlatecağımı bil - miyoram. Zelzeleden. kurtulan - | lardan birçoğunun soğuktan do- narak üldüklerini gördük. Sıfırım altında 20 derece sağuk yardı Hayali” gözlerimden gitmiyor Bir ava, kucağında tuttuğu — ölü yayrusumu iki taralı yıkık, ni değiştirmiş yollarda kostu - yarak haykırıyor: — Oy benim ödüm, ocğun! Nürâlarile tüyleri ürperten bir facia sahnesi maydana getiriyor- bu acı safhaları bir tar Aclık ve susuzluk Ka barakalımı: ::ltılll felâketzedeleri | _ı(zdıı- de eziyor, öldürücü tesirile yıkı- ilma ediyordu. ü İngiltere yör; | r Kozuşulardan birisi, yıkılan evin- den bir seviz cuvalı çıkarmış, bu- nu sürüklüyerek bizim bulunduğu- muz yere kadar getrimişti. Açıkta kuralu bir sobanın yanında yal- mrz gözlerile wınan bir sürü aç İn- kanıa yanına getirilen bu ceviz çuyıçı bir sevinc havası yarattı. Herkes çuvala saldırdı. 24 saat- Hik bir açlığıd hasıl ettiği tesirle Kabukla cevizleri üdeta dişleri - maürle kara kara aç midelerimize bir İçkma tedarikine çalışlık. Ekmek yoktü, Su harabelerin çamarlı köselerinde hasıl olan bi- rikmülerden tedarik ediliyordu. Vlacık camarlu su birikintileri başına toplanan yaralı ve zavallı- harın haddi hesabı yakta. — Bir yudum sat; Allah için bir yudam!, sesleri yarı ölü yatalıların yü- yeklerini parcalıyordu. Bu hal cuma gününe kadar, yani (Devamı 3 üncü sahifede) bir hastane gemisi gönderiyor — M e Şehrimiz itfaiyesinden 150 kişilik bir ekip zelzele mıntakasına giducek (Xazıtı 3 üncü sahifede) uyor. İlk gün - | | | HBalil oğlu Bi ' Erzincandan Erzuruma s PERŞEMBE 2 inci KÂNUN 1940 Sahip ve Başmubarririr ETEM İZZET BENİCE iğındi. YIL: 3 Erzincanda bir cephesi yola yıkılan binalardan biri Antara'da — İMilli Şef feliketzedelere 10.000 (ira verdiler . | Ankava $ (AA) — Reisieum - | hür İsmet İnönü busün saat 13,30 | da şehrimize dönmüştür. | Mülli Şef, K istasyonunda * ar, Vekâlet- eri tarafından se - seumhur| üketi dola-| emMitesi em - m h adam dondu Dün gece Küçüklüngada & gezinekte U Kü lânga caddes'nde bir kahve datymı ü min ya yapılan, tahkikat neti- man adamın Bursanın Kazak Ahmet. 'oğlu Müalim adında ayyaş bir Seyyar kebepç olduğu ve soğuktan do - nacak öldüğü anlaşılmıs'ır, aü L Trak vapuru Bir mavunayı iskeleye sıkıştırarak parçaladı Bu sabah MMudanyadan gelerek | Tophane ri una yanaşmak isti- ten devlet denizyollarına ait Kes mal kaptanın idaresindeki Trak vapuru skvleye yanaşmak için mâ- nevra yaparken, ilman İdarezine ait 412 numaralı mavnayı iskele- ye sıkıştira im suretle ha- sara uğratmışlır. Bir bekçi kömürden zehirlenerek öldü Kandüli plâjında bekçilik eden üp adında bir geç yattığı buna ur. Yepılâan müayene ne- kulübede yaktı- zehirlenerek öldi Langada - bir (ÇERCEVE | | | #ve Seylâbın çekildiği yerler çamur deryası Bazı köylerde hâlâ damların ve ağaçların üzerinde insanlar bekleşiyor İstanbuldan da busabah seylâp mıntakasına yardım gönderildi Bursa 4 (Hususi $ kişi Bandırmadan gelirilen bi fazla değildir. M. Ke- saya bugünkü halle mah - ş bir şehir nazarile Bakiıla » mür der murlarm ic setleri güclükle Seylâp 31 - 80 gecesi nbüe | şiddetini arttırmıştır. M.Kemalpa-| şadü sular 300 evi sürüklemiştir. Suyun ortasında bir adaya sığr - | eylâp Mıntakasından Relen ves N Refik Kuraltarı dün beleğiye dar iresinde parti ve belediye azası ile (Devsim 3 üncüi sahifede) Neyzen ve Devekuşu Sokakta Neyzen Tevfik'e rasladım. Yağmur yağıyordu. Bardaktan boşanırcasına. Hava buz. Bir de baktım ki ileriden Neyzen geliyar. Üstünde balıkçı elbiseleri biçiminde, kalın kumaşlı bir esvap. Şapkusız, _llıı—:u kemik filimlerdeki otomabiller xibi müthiş zikzaklarile yü- rümekte c Basa, caki Rema heykell İ muhteşem kafalardan. — Gül rengoide, sık ve kıvırcık saçların çerçevelediği esatiri bir kala; vı-= panla açıhmaş. kadar derin çizgilerle hendeseli, yalçın bir surat.. — Merhaba, Neyzen! — 0009, merhaha, Öne üüi beş gee Körmüş ve tanımıştımı. Omu dü sene evvel bir kere, ayaküstü tanı Beni tanıyıp tanımadığından emin değildim. e — Tanıdın a beni, Neysen? Bal rengi bir shfvetle yanan gözlerini “alabildiğine eler mişti âdeta, HL S0M — Parıl, Fazıl! Fazıl'ı kim tammiaz? Ve meçhul bir noktaya bakarak devâm öttr — Yazılarımı her gün okuyorum. Nasıl yazıyarsun enları be, zatıl yazıyorsun? Çok boşuma gidiyor onlar. Ve birdev yüzüme baktı: — Niçin kimse gürmüyor onları?; - m&:yîun ya, Neyzen, banu yeter! - 'a dünya seni gürmez, Gö, ee görmez, Görmez efendimi, bu dünya seni — Neyzen, dedim, dünya bir değil Iki. Biri öbürü miyen düsya. Bunlardan hirinin gürdüğünü Mıımıırıu Nıı.“u— ne görünen dünyaya göslerecek eserimiz var, pe de görünmiyen düm- yaya! Yağınmur damlaları saçlarının içine gizlenirken, gözlerine bir çift yaş çıktı. Misli görülmemiş bir pırlanta büyüklüğünde bir çift yaş. terhabalt! | Başını alıp gitmeğe davrandı. Kendi kendisine söyleniyordu. Aramızda. ki mahrem bir ânm sırrmı açığa vurmuş olmaktan beni affetmesi şar- kulübesinde ölü olarak bu- | tile, son cümlelerini hatırlamıya çalışayım, Galiba şöyle hirşey: — Görmezler efendim, bu dünyı . Görmez R Bile. Bakmayımca İ gee KA görmez, görmeyince de yok farzeder. Devekuşu başını &ü | kuma daldırınca arslan korkusu çeker mi hiç? NECİP FAZIL KISAKÜREK