17 Aralık 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DENİZ TEDAVİSİ Bu doktorun tezi şu idiz Deniz aşkı unutturu! Onun için, ümitsizliğe artık, sevmemek istiyen, normal bayata dönmek argusun- da olan binlerce genç kadın ve er- kekten sayısız mektuplar alıyor - | kurtuluyor, demektir. | yakalandığından — dolayı telâş ve Dokter İhsan Naminin tezini müdafaa eden meşhur kit-bı - adı aşkın tedavisi idi - kapışılarak a- | yordu. Bir gün bir genç kız, | dektara şöyle bir mektup yazdı: fuhterem doktar, Kilabınızın bütün tavsi “adde madde riayet edin, denize girin diyorsunuz.. Halbuki ben, bir balık gibi, sudan çıkma » dem, Üzün deniz seyahatleri ya- K, diyorsunuz.. Üç defa Mersin, | üç dela Trabzon seyabati yaplım..| Evinizi sahile taşıyınız, diyorsu- | muz.. Ben, adaya taşındım. Oda - mızı deniz rüzgürlarına açın, di - yorsumuz.. Ben yatak odamı pen- | ceresiz yaptım.. Fakat, doktor, her| yeye rağmen, tedavi görmedim. | Eserinize karşı bir itimatsızlık u- yandı.. Hülâ, adını meşhur etti « giniz hastalıkla mücadele halin - deyim. Müthiş ıztırap çekiyorum.. Sevmemek ne güzel şey!. Dün- 'ya, sevmeyon âşık olmuyan insan- | ların rahat rahat yaşadıkları bir yer.. Kürenin bütün genişliği, o na-, mütenahiliği, sevenlerin bakış za- | viyelerinde, nekadar — daralıyor, bunaltıcı ve sıkıcı oluyor, Deni den hiç bir fayda görmedim.. Bi- lökis zarar. Hulyalarımı derin - leştirdi, kalp çarpıntılarımı, muh-| taç olduğum bir. daimi heyecan haline getirdi. Kafamın muhake- | me kabiliyeti daha beter dur - du. Sade, Hislerimle, müfrit emel- lerim ve hayallerimle yaşıyabi - rum. | *Doktor, bana, daha neler tavı ye edebileceğinizi merak ediyo - | , bir gün, muayenehane- | nizde ziyaret etmek ve bütün has- talığı tahlillerile anlatmak isti - yorum. Yeni koyacağınız teşhisin, ne sabırsızlıkla bekldndiğini bir genç kizin samimiyeti ile temin ederim.> HBULYA İhsan Nami, mektubu dikkatle okumuştu.. Satırlar üzerinde uzun uzun düşündü.. Bu, bir melânkoli,| diye mırıldandı.. Yazıhanesinin başından kalktı. | Kütüpbhaneye doğru ağır ağır iler-, ledi. Camı açtı. Koyu kımazı çilt-| li, kalın bir kitap ah Fransız müellif, eserinde şunu | söylüyordu: *Deniz tedavisinin fayda ver - mediği hastaları bir kere mua - yene etmek ve bu kitabın dör - düncü fasılının 417 inci sahife - sindeki tedavi — usullerini tatbik etmek yerinde olur.... İhsan Nami, acele, 417 inci sahi- | Şöyle diyordu: , artık, tbbi usulle- rimizle bir şey yapmak mümkün değildir. Onu, bu hastalıktan kur- | Tâzımdır, Hasta, ya kadındır, | payıp kütüphaneye koyarken, hı- | imzalı mektubun adresine kısa bir PESİR NEVROZİN garmak için, şöyle hareket etmek ya erkek.. Kadınsa, sevdiği erkeklen| Bayri bir erkeği sevmeğe çalışması| tavsiye edilir.. Tabii hasta, erkek ise, aksi.. Hasta, ikinci hastalığa tutub—ğa başlarsa, çisinden N Tulie üzüntüye mahal yok. Yder ki, manda hirinci kadar kuvvetli ol- mayacaktır.. Doktor İhsan Nami, kitabı ka- yık altından gülüyordu. Masının — başına - geçti. Hulya | mektup karaladı. «Muhterem Bayan Hulya, Perşembe günü VI de mu- | ayenehanemde size muntazır bu- | hunduğumu hürmetlerime terdifen | arrederim » | Perşembe. Saat 17 yi beş geçiyor.. | Doktorun kapısı vuruldu.. Gi - ven Hulya idi. Gayet şık giyinmiş, iyi makyaj yapmış, uzun boylm, | imee, kıvrak vücullü bir genç ka- dm.. Tatlı bir gülüşle doktorun | masasına yaklaştı. Doktorun yürzüne manalı manalı. bakıyordu: | — Tabil tanıdınız, dedi, Hulya..| — Evet, efendim, buyurun.. Genç kadın, sağdaki maroken koltuğa, bacak bacak üstüne ata- rak oturmuştu. | Hulyanın muayenesi bir mat ten fazla sürdü. Dektar, hasta - Sına, evvele sual sordu. (.fvıııılınııı kaydetti. Sonra, ayağa kalktı. Ciddi vır takınarak, ağır ağır konuşma- a başladı — Size, yeni bir tedavi usulü tatbik etmeğe başlıyacağız, hanı- mefendi yeni etüdler yaptı Ba tip has- | tahara beyhelmilel tibbin tatbik ettiği modern üsuller var ki, iyi Tamamen yatırılmış sermaye: Merkezi: ANKARA Dahilde ve hariçte muhabirleri vardır HER NEVİ BANK A MUAMELELERİ Her ayın birinde faizleri ödenen kuponlu Ve bütün ağrılanını derhal - keser — Lüzumunda gönde 3- kaşa ahnabilir vadeli mevduat KURULUŞ TARİHİ 1919 T. L. 2.200.000 | karacağı yeni bir delikanlı; veceksiniz.. Buna armediniz. Hulya, gözlerini açmıştı. Yü zünd eevvelâ hir endişe dalgası, | sonra da bir gülümseme dolaştı. Doktorun sözünü kesti: — Anlayamadım, dedi, affeder - siniz?. Nasıl?, Dokter önündeki notlara baka- || rak konuşmağa devam etti: senedir, — sev Mııı de çılgın gibi, değil bir senedir sevdiğiniz bu delikan- İidan vaz geçecek ve bir başka - gi şevmeğe çalışacaksınız.. Hulya, yerinden kalktı. Ağır a- gır, masaya doğru yaklaştı. Önüne, bakarak: Doktaer, dedi, ben, bir yanlışlık yaptım. Si u gömtdi anlıyorum, Bir sebedir ni genç değildir. | a yaptığım deniz üffederseniz tanıştim. ve şimdi altı aydanheri | onu seviyorum.. Doktorun elindeki gözlük, hay- retinden masanın üzertne düşmüş- tüi — Demek, kurtulmak istediği- nta hastahık ikincisidir!. Bizans saraylarına giren kızlar kafes altında ve tazyik içinde yaşarlardı Türikidünya manastırlar sureta bi- | Fer etkeksin ve yahul kadımcız yaşıyan | yurtlardı, Fakağı cinsiyet bülülme tatmin için başka şekillere müraesat ederek yaşar- durdı. İşte; İstanbul bu çeşif manastırlarta dolaydü. Hazreti Fatih, Kalip ve mu- zalter ordusunun önünde türikldüm - yaları korumak ve ayak altında b » Yakmamak icin önceden fertibat al - Fatih; — yakuz târikidünyaları dü - şünmedi. İmparatorun sarayında bu- Yananları da muhafara altına almağa karar vermisti. Cüntü imparator saraylarında yüz- | Teroe genç gözde ve yine yüzlerce genç | gocük vardı. Gençler, has hizmete memur idi. Ban- dara has bendezam denirdi. İmparalorun mahremi olanlardı. Binacnaleyb; imparator saraylarında Bulunan genç zözdelerte genç çocuklar gehir içine giren ve yağmaya sahip o- Tan askerlerin elinden muhafara etmek Aktiza ederdi. Çünküş bunlar kendilerine sahip el- hit olmazca üç düri yüz tfase dilber meveutlu. Oradan, büradan saraya top- | ağaları mevcaltu. Bu har, Jarın, kadınların, genç çocukların in- | abatına dikkat ederlerdi Bizanı saraylarına Dr. Taksira - Talimhane Palas No. 4 Pazardan maada her gün saat 18 den sonra. Tel: GRİP, NEZLE, NEVRALJİ, BAŞ, DİŞ, KIRIKLIK, SOĞUK ALGINLIKLARI ve AĞRILARI TESKİN EDER. / BERETA AA AFT RTAT AAA TU ARRTLE | Çocuk Hekimi Ahmed Akkoyunlu mıyan ve doğrudan doğruya jprparator esiri elan eşhastandı. Bunları koru - mmak kcap ederdi. Bunları ayak altında Brrakmamak İâzımdı. Şehre giren askerler Gnüne gelen münla e çarpışıyorlardı. Bu çarpış- malar pek az oldü. Çünkü; Türk ae Keri şehre girer girmer butün müdafsa askerleri kaçmıştı. Türk askeri, orta cağ zamamlarına Bt USU veçkile Padişahlarından al - Gıkları irade muribince: sehri yağma ediyorlardı. Fakat; Padişah namıma — muhafaza Altına alınan ebniyelerin üzerine namı padiyahiyi daşıyan bayraklar asıldığı- Mi görenler İtaat ediyer Ve katiyyen bu yerleri yakmaya tesebbüs etmiyar. du. Köraca kuvvetleri derhal en bin k- #ilik müfrezeslle muhafaza altma alın- ması p eden yerleri tahtı inmıbata almıştı. İmparator Kostantine ait olan saray- hat görzdelerle delu di. Bekâr olan im- parator hayatını fevkalide serbest e- larak yaşıyordu. İmparator Kostantiin saraylarında Kadınlar kales altında şartardı. İmparator dişanı cikamazlardı. Kenç çeceklar da serbest değillerdi. Kastantin zevkine meclâp bir sah- siyetti. Zaten. Bizans imparatorları t- çinde cünbüse mütemayil almıyan be- men yak gibiydi. Bizans sariyları malüm ve mükayyettir. Sirklerde ay- bıyan fahişeler, orada burada kucak- fan kucağa dolasan kahbeler Bulunca imparateriçelik makamına çı- kartardı. Şarki Rema impar: paratorietlik makal kadınların aletüde fahişelerden alduk- Karını tarihler yazar. Birans, din hususunda ne kadar ka- Tıtık ve içinden cıkılmaz bir halde Iâise ahtâki rezalrtler dolayıcile de aynl de- recede kargaşalık Iheaz eden bir bitti. Verirler, rital ve Kumandanlar, z Birlerisin karılarını, kırarını ifal e- , derek tezevvüç ederlerdi. Manastırlara çekilip yaşıyan ve t- rikidünya olan kadın ve kızlarla, pa- y paslar arasında da birçok münasebet- ler. olurdu. saklanamıyacak dereceyi bulur, halk sında dedikodu mevreu teşkil e- | derdi Evet.. Bunun nesi var?, Tubü bir iş. Demiye kendimi inandırmıya başlamıştım. Büs — çüni Kafaya mensap mıya çalışacağım!. Vedim. Ve gene bunun İçindir ki, o da sevi - nerek: — Ha şöyle, aklını başına topla.. Diyerek benden ayrıldı. Şeyh zade masahın üzerine en beş bin liralık çeki birakıp gittikten sonru, kendi kendime ax düşünmedim değil!, Kâh: — Bu nasıl olur?.. — Hayati Beyi kandırıp gayri meşra bir ka- zanca yol açucağım.. - Devletin parası şunun bunun cehine gire- n rezaleti farihte srasını orlüğünda, im - mâ gelen bir çok | Bir kasadan para almakla bu tarzda para Aalmak arasında ne fark var?.. — Suiistimal daha başka türlü naşı) olur? Ba, kanunların — gösterdiği yel — dahilinde takip edilmiş bir iş değil ki, alınan parasının kar- şılığı demek olsun.. | Kanun ve nizam haricinde bir iş teklif et- miş oluyaram.. Büzün — bu münasebetler (Devama var) 40127 aa - Buna alçaklık, donlandırıcılık, dalaverecili! Derler, diye kararımı parmaklarım masanın üzerinden düşman bir cismi boğar gibi harçın ha Kâh: — Altınış bin lira but, — Ben almazsam başkası alacuk?, — Nasıl olsa yaptıracaklar.. — Demek ki iş adamı. Kalanlar. Burjuva sı- | nuf.. Kihar mehalil.. Yüksek zevat.. Dediğimiz efen- dilerin kazancı hep bul! Hepsi bu yüzden seryet 6 sabibi olsunlarda ben ne diye yüz j satıp faturaları ödeyeyim?. — Ben de alırım!. — Ben de keyfime bakarım.. — Benim de yaşamıya ihtiyacım var... Bana daha çok para Tâzim!, Hakiki Dostun Tavsiyesi Budur Sabah, Öğle, ve Akşam her yemekten sof günde 3 defa Yurdda ittilak haline gelen bu kanaati tesise niçin ve nasıl muvaffak oldu? Çünkü #Radyolin> in terkibi | dığı için mütemadiyen taze Plf” yüksek bir kimya şaheseridir. Çünkü «RADYOLİN. in terki- | bi yüksek bir kimya şaheseridir. | nazaran çok ucuzdur. *RADYOLİN» e ”*b im d di di bütün bunlardan $ | 4RADYOLİN, kullanan en bti saya çıkar, Çünkü «RADYOLİN» diğer # eunl, Çünkü «RADYOLİN: € ti daalyastle hiç St Sab.-h Öğle ve Akşam her yemekten sonr4 ünde 3 defa SARES NNLNY Her çeşit Oyun Kâğıtları Topian ve Perakende Satış Yerir Yeni Postane karşısı KIZILAYHAN <« Eski ve Yeni ROMATİZMA, LUNBAGO, SİYATİK, OMUZ, ARKA, BEL,DİZ,KALÇA ve soğuk algınlıklarından ileri gelen şiddetli | ağrıları teskin ve izale eder . , ZAYİ — Kabataş Madisinden alı- (DEVREDİL * kan 288 sicil Bumaralı taşdiknamemi | — .Nihayelsiz p zayettim. Yenisini alacağından eski- | portörlerinin teksiri hakkında W #inin bükmü yoktor, sul> bakkındaki icat için alınmıt, | glan 28 ilkkânım 1937 tarih ve 248 a Devlet Himan işletmesi su ve | Tu ihtira beratınım ihtiv kümür servikinde Lütüi Veral hukuk bu kerre başkasına ( f - / vir ve yah di mevkil fiile k | omak için ic ©i kat 1 - meh DEVREDİLECEK İBRTİRA BER *Bir tarafton diğer tarafa h İönüfuz eden mesamatlı — bilokları hakkındaki ihtira için alımmış © lan 12/12/954 tarih ve 1907 No, ht ihtira heretı üserindeki hukuk b veriyor, çek kâğpdım | Ketre haşkasına devir veyahut ict için icara dahi verilec an itiyardu. la mâlümal edinmek istiyenlerin Galatada, Aslan Han 5 inci kat )9 No. lara mitracaat eylemeleri ilâx olunur. 1868 Hleri Zülkade 1028, Ay TE; Gün 351, Kasım 16 Vi Hirincikânan PAZAR — Ne kocam yar.. Ne paşaâm var.. Ne geli rim!.. Nihayet yaşamak için kazanmak İâzım de - | Kil mi?.. İşle bir voli!, — Hayati Bey nasıl olsa buna yapar?.. — Benden vazgeçebilmeli ki, yapmasın!. — Vazgeçmek şöyle dursun iştiha ve zaafı gün artıyor!. Sahibi ve neşriyatı idare eden Baş mulharriri ETEM İZZET Ben Telgraf Matbaası

Bu sayıdan diğer sayfalar: