İSTANBUL MEYDANLAR ŞEHRİ OLAC Takslım meydanı, bildiğinla ve gör- düğünüz gibi açılıyor. Ba. daha deği$.. Bundan sonra, — Sultanahın: meydanı, Beyazıt meydanı, Toyhane. Karaköy, Şişhane ve sair meydanlar da açılacakmış!. Hulâsa, İstanbul, meydaniar şebri olacak.. At var, meydan yok diye $ kâyel edenler sevinsin. Anlaşılan, bu meydanlara bakılacak elursa, İstan - bal yeni imar piânile, Okmaydanını. Atmeydanını, solda sıfır birakacak yi kilde, carzallahi vâsiap halini alacak! | YANAN ELEKTRİKLERİ Telediye, nihayel, Sultanakmet mey- danındaki boyalı tahtadan yapılma 1 Şik o südunlarımı kaldırmış! — Bunlar, Frnasız müstemleke tarrında yapılmış kmiş! Geçen geee - galiba cumartesi | akşamı - Taksim bahçesi — önünden | framvayla zeçerken, nazarı dikkatimize birşey çarptı: Bahçenin aşıkları, piril | piril yazıyordu. fakal, tabii, bahçede gertanlar tob osmuyor. Çünkü, — hava soğuk ve şakır Şakır yağmar yağıyor. Bu işıkların, neden yakıldığına, bir fürlü mana veremedik!. Acaba, elektrik idaresi. belediyeden Cereyan sarfiyatının parasnı almiyor maft, Yazın aklımız erer. ve fakal, kışin, soğukta, yağmurda bu elekirikler peden yakılır, bilmeyiz?, VİTRİN MÜSABAKASI ARTIK LAZIM DEGİ! yerli mallar Baftasında, vürin mitabakan yapı! yacakmış! Sebebi de şu: mağasa sa < hipleri Iyi ve zarif vitrin taasim et- mesini öğrenmişler, olgun. mükemmel camekânlar süslüyarlarımı Bu ybabi mücibeye hak verdik; do yudur, Seneden seneye, vitrinler yi skavga eden doktöxlar Şehrimlede çalışan aa L L D —D gnda cereyan eden bir hakare” Sesinin — mühakemesine — Saltanah ühleci gl ge 49 DEMMUE rna €lde muayenehaneleri bulunan cir ve ührevi haslalıklar mütehassısı de* tor Artin Horboreninin; gvamekeki müsyenehanesinin üscande deklor Be- dat isminde bir mesleydsti çalışmak- tadır. İkisi de aç— BBi Kahada meşrul o- dan b ”” Gökter her medense birbir- 46 geçinememekle ve arasıra mü- Hakaşa da etmektedirler. Niteklm birkaç gün evvel de Artia Horhoroni ile Sedat münakaçaya baş- hamışlardır. İddlaya göre Artin Horhe- Tonl dökter Sedat kendisi « ken müşteriler Ga bu iddtayı redde gerine münakaşa da aldığını söylemiş mlştir. Bunun Ü- üyümüş ve dokter Herborani hakarete uğradığı iddiasile mahkemeye Mmüracaat çim. Mühakemenin dünkü — ecixecinde mddil şahiller dinlenmişlr, Bun- lardan bir kasmı doktor Sedada, diğer a |(Çocuklara Mübaşirlik kaz olgunlaşmıyor, ayni samanda del- gunlaşıyor da-. Göcen yil, Üzerinde bir yazan etiketlerin üstünde, bu yal, iki, üç yazıyor'. ŞAMFANYA ŞİŞESİ VE BAR KIZLARI isn| lüzım değil, bir remancımızın vomanından beş oa azlır ekumak gaf- letine düşlüm.. Sahne: Bir bar.. İKi hovarda müşleri.. İki de genç kız.. Bir masada oturüyorlar, Şampanya şiş deri boyuna açılıyor. Fakat, garip de- Bil mi?, Kızlar, bu müşterilere yine al- dırış etmiyorlar, yanlarında farla kal mıyorlar. Onları atlatıp gidiyorlar. Aclzane, biraz izahat verelim: İstanbulun birinci sınıf barında bir şampanya açmak 25 llradır. — Şişeler birbirini takip eltiğine güre, 25 er Hira da birbirini takiben bar sahibinin ce- | bine giriyor, demektir. Böyle yağlı müşleryi bırakıp giden bar kızlarını, alimallah erlesi gün palcon sokağa birakır. Ya, açılan şişeler, şampanya değildir. ya o kazlar, bar kazı değildir, yahul da ır değildir. İNYASINDA HAKİKAT BUHRANI harbinde, Rusla- rın zehirli gat kullandıklarımı Finlan- diya erkâmharbiyesi iddia — etmişti. Bövyeller, bu havadisi derhal tekaip Bon Fin - Boyyı elliler. Bilaraf müşahitler, zehirli zazin kullazıldığı noktasında urar ediyorlar. | Siz, gelin de hakikati ortaya koyun! | Ben hakıkall söylemesini, yazmasını Çok severim. Fakat, dünya, 6 manza- raya büründü Ki artık «hakikata in bile belli değil, ortadan kay- boldu, gitti. Demek, harp sonrası dünyasında, bir çek maddeler gibi, bir de hakikat buk- ranı başladı.. Bulabilene aşkolsun! AHMET RAUF İki doktorun bir ihtilâfı » N Ş Ka sa ae n nni yerş Ve kokluğu iddia olunan yemeğin Iki dökter arasında bir Millâfa sebep olduğu da anlaşılmıştır: Eminönü — belediyesi başdoktoru Üdür G b Trlk: bi yemedin Bekiiş dakpaen Gönl Te Büna karşı doktor Riza ile Abdül- mullalip yemeğin hiç de —kokmamış elt NT Sekde bağil kine karar vermiştir. Mdlasile belediye larafından ve- bir kusmı da Morhoroniye hak vermiş- derdir. Nellcede avukat İrfan Emin desyayı delkik için mühlet istemiştir. Buhakeme be talebi kabul etmiş ve Ayni zamanda bazı şahitlerin daha çı darilıp dinlenmesi İçin davayı bugüne kanışlar. İsİ Jokantasında kokmuş yemek sal- | -| sinema Muayyen bir yaşdaki çocuklar yalnız bu sine- |malara gidebilecekler ! Çocuk Esirzeme Kurumunun sa- dece İzşe ve ilbas işlerile değil, ruhi ve terbiyevi hususlarla da daha fazla nisbette meşgul olması için harekete geçilmiştir. Bu cüm- leden olmak üzere şehrimizin mü-| toaddit yerlerinde yeniden «çocuk. okuma odoları» açılacaktır. Diğer taraftan sinema filimle - rinin çocuklar üzerinde yaplığı menfi tesirler de ehemmiyetle göz. önüne alınmaktadır. Bunun için çocukların gidecekleri sinemalar ayrılacaktır. Muayyen bir yaşta — bulunan mektepli ve mektepsiz — çocuklar badema; yolnız; «çocuk sinema - larır ismi verilecek olan bu sine- malara gideceklerdir. Bu sinemalar açılıncıya kadar da şimdilik haftada birer gün şe- hir dahilindeki bülün sinemalarda çocukle: a mahsus terbiyevi ve ru> | hi filimler gösterileceki v İHaseki hastahanesinin 400 üncü yıldönümü Hoseki hastanesinin — tesisi yıl dönümü münasebetle — merasi yapılacağını yazmıştık, «4 0 ünc yıl dönümü» ismi verilen bu me- | rasim bu hafta içinde icra oluna- | caktır. Ayrıca da brogür çıkarıl - | mıştır. —. Yeni pavyonların linşasına devam ediliyor Malzeme bulranı dolayısile bir müddettenberi inşası duran Hey- | beliada sanatoryomu ve Cerrah - paşa hastanesi pavyonlarile Hay- darpaşa entant hastalıklar pav | yöniarının inşasına tekrar başlan- | mıştır. Bu inşaat bitince Heybeli sa - natoryomunda yatak adedi 240 a | çıkmış olacaktır. | HABERLER KÜÇÜ |— 4 Geçeni cümarlesi akşami Tokatli- İ yen eakaalamdentüree ea ddti Tnt verilmek Üzere 300 lira tahsilât Bu para mak üzene dün elde olundi fakir çocuklara da Üniversite muhasebesine yalırılmış - tır. * Dün öğleden sonra —Üniversite konferans salanunda Profesör düktor pt dan emüklesep va- ulu bir Konferans üdürlüğü be- yoltuların gektiklerini mesini istemiş- ç Up ekmek çıkarıl- # de bundün vazığa tip ekmnekler * hep a ks di artistlerin uğu halde kalp vekterinden l kalkarken Ay başından itibaren adli tebligat nasıl yapılacak ? Adli tebilgatin önümüzdeki ayın Tancı güzmamee İLbaren posla ile yapıması kat'ı surette kararlaşa- Tumuş olduğundan 27 gün sozra memickelimizde mübaşınık de ta- rihe karışacaklır, Üğrena.ginize göre bu hususta yeni ve mühim bir nizamname har Zırlansrak Vekiller Heyetince ka- bul olunmuştur. Bu nizamnameye, göre yubaşından itibaren posta ile tebiiğ olunacak adli evrak şunlar- dirt Arzuahal, lâyiha, davetiye, celp- name, karar ve ilâmlar, iddianame, icra, ödeme emirleri ve mahke - melerle müddoiumumilik, sorgu hâkimliği, icra dairlerine aid d.ğer kâğıtlar, Fosta bu tebligatın bir kısmın zarflı, bir kısmını da zarfsız ga: rak tebiğ edecek ve kâğıdların bazıları posta, bazıları da adliye tarafından doldurulacaktır. Adliyenin dolduracağı kâğıtler taahhütlü sayılacaktır. — Tebi.gat kimseler evlerinde ve a bulunmasa'ar akrabasına, kira - | çısına, hizmetçisine veya polis ka- oluna bırakılıp kendisine teb- | liğ olunmuş gibi sayılacaktır. Teb- ligatı almak istemiyenlere, civar - maruf bir kimse yanında zabit tutulmak suretile kağıtlar önüne bırakılacaktır. İcabında / telgrafla dahi tebligat olabilecektir. yaptiaca! ya dükkânları dak dak Ç k çocuk'u âilelere yardım isten.yor Memleketimizde doğumları teş- vik etmek maksadile yeni tedbir- ler zlınması istenmektedir, Ezcümle Çocuk Esirgeme kuru- mu Kumkapı kongresinde olduğu gibi Beyazıt nehiyesinin bu seferki kongresinde de bu meseleye le- mas olunmuştu | Azalar çok çocuklu — nilelerden | muhtaç olanlara her çocuk başına kışlık maddi ihtiyaçları karşılıya- cak şekilde yardımlar yapılması- | | k Sıhhat ve İçtimal Mu- | avenet Vekâleti de Beiediyeye bil- dirilecektir. Ne diyeceğimizi şaşırdık Bir detamyz genları anletiri — Bundan yirmi gün ceveldi. — Bir İiyreş saağünan yirrintede beşünlk'ai- den bir elbiselik zördüm. İçeri girdim. hiciresi 78 ra imiş. Almadım. «Kip- luk 7emi üevenlere gelecek. dadüc firvelki gün dekrar arai mağasaya #üttan. Ervolot gönlüküm kümi aymen vilfinde derayondu. Y senleri beğenmedün. Rski kumaşı ği kerar vetdim. Faksi, ba sefan b lira, dediler. Hayrel etmişlim. Tabil ülme. Bükkİndnü sikana Manlfatüra eşyasi #zerbide yar ma, gek'gan?. Ne diyeçeki yine de » ihtlkâr BÜRHAN CEVAD Yazan ; İskender F. SERTELLİ BAR ÇİÇEKLERİ (Zambak) bazin sesile bir şar « kanın güftesini mırıldanıyordu: İ Çok perişandın o gün sen, acımış tm sana ben. i vem ki unuttun mu, o gün-| denberi sen? | şi de geçti mi gül sinenden? Beni bilmem ki unuttun mu, o gündenberi sen? Bu şarkıyı (Zambak) neden, iç- ten gelen bir neş'e ile okuyordu? Şinasi kendi kend'ne: | a — fşıklarından yazıp vermiştir. diyordu. Eğer böyle ise, şarkının üçüncü Musroı onu çok düşündürecekti. Öyle ya. «Sinemin Beni Sinemin gteşi de ge Demenin manasını tahlile lü - Zum var mıydı? | (Zambak) artık ken- şarkı onun için yazıl - mabakla meçhul üsık gö üse yatmışlar demekti. — | — Her ha'de bu işte en geri kalan benim. Fakat, (Zambak! in ken- — dini kolnylıkla baska'arının göğ- süne ve kolları arasına atmasına No 13 ihtimal eiddiyetini, hüviyeti metini kaybetmemişi Diye söylenerek, kapının anah- tar deliğine gözünü uydurdu. mbak) aynanın — karşısında unuyor ve hâlâ şarkının ara- nağmesini tekrarlıyordu: haltta is - Beni bilmem ki unuttun mu, o günderberi sen? Şinasinin tahammülü taşmış'ı. 'Tam kapıyı vuracağı sırada, ar- kasında dolnşan bir gölge gördü.. Birdenbire ürktü. Bir garson yavaşça patronun ya: zıma sokulmuş, şu sözleri fısuldar yerı — Mösyö, buradan uzaklaşınız.. Madam gitti hissini vermek için sizden ayrıldı, fakat salonun yan odasında bekliyor. Belki de şimdi buraya, sizi aramağa gelecektir. Şinasinin rengi sapsarı oldu: Beni sorarsa, hesap yapıyor der savulmaz, mösyö! Ben kadınlar - dan dayak yemekten çok korkarım, Şiprsi birdenb're afa ladı: Bir kadından korkuyor mu- sun? — Her halde sizden fazla kork- veremiyorum. O henüz | — Madam Janet kolay . kolay | muyorum, müsyö! Siz benden sursanız, kenaisile karşılaşabiğr- Sın.z. Fakat, şurasını da iüve ede- yim ki, madamı darıllırsanız, bu bar ekmizden gider.. Rahatınız ka- çar, Ben tecrübeli bir garsonum.. Beni Ginleyiniz. Madam, darılıma- yınız! Şnasi (Zambak) n odasından uzaklastı. — Pekâlâ sözünü dinliyeceğim. Fakat, madam — Jane'ten ne gibi fena'ık lasavvur ediyorsun? Bana bu ciheti izah eder misin? ğ Garson patronun vanına sokul- z — Hele bir kere odada saklanan madamı tatlılıkla savunuz da.. Son- Te sürüdirüz, mösvö! Patromunu meraktan kurtarmak için yavaş yavaş şu sözleri İlâve etmekten de kendini alamadı. — | — Madamın vüksek rütbeli bir Fransrz zahi'i'e münasebeti var. dir. müevö! Korkarım Hi ber zabit | vasıtesile sizin rahatmızı kecır - mosm! l Sinasi saskın şaşkın — garsonun | yüzüne baktı: | — Pp zabiti sen nerden tanıyor- sun? — Madamla enu bir pastacıda Otururten gördüm. Sede n kadar.mı? ee İozmerennIZ, kirlene ka. 9 kolkola — gittiklerini ahilirim, — re de v sövl — Rusn hana neden daha önce vövlemedin? | — Ar-arm aesemm dire korktum. Sremaci te etmletim, | | da kaldın? Şinasi itidalini toplıyarak Ja - ne.in olurduğu odaya gitti. Bu haher bar sahibini fena hal- de sinirlendirmişti. Artık Janeti kapı dışarıya da atamazdı. Fransız zabitleri vasıta- sile Janetin bir fenalık yapması pok muhtemeldi Şinasi şimdi ne yapecak, bu be- lüdan yakasını nesil kurtaracaktı? Ona: Zorla güzellik olmaz ya. Eskiden seni seviyordum. Fakat, şimdi hoşlanmıyorm. Demeyi düşündü. Yapılscak ted- birlerin hiç birisi muhtemel fe- lâketi önliyemiyecekti. Hepsi de ayni kapıya çıkıyordu. Janet, Şi- nasinin yakasımı kolay kolay br rakıcılardan değildi. Belliydi ki, onu çok seviyordu. Pariste dört yıl beraber yaşmışlerdı. Ax zaman değildi bu.. Dört yıl başbaşa ve koyunkoyuna yaşamak. Şinasinin iş( bir huyu vardı: Cok düşünür, geç karer verirdi. | Bu mesele hakkında henliz kat'i | ir karar vermiş görünmüyordu. aNi bir tebessümle odadan içeriye gördi. — Janet.. Haniya sen apartıma- na gidivordun, şeri? Neden bura- | Janet bir koltuğa kirpi gibi bü- zülmüş, başını önüne eğmişti. Korktum, dedi, seni burada | beklemeğe karar verdim. Uyuk - Jamışım burada, Ve gülerek sordı — Hesapların, i<t-r'z KHi mi? — Blü canım, Hlaydi gidelim, H Saadetin sırrı Dün, Bu sütunlarda mevrum bah - settiğim alle üpleri meselesi oküyu « cularım arasında geniş bir alâka uyan- dirdi. Bazı telefonlar, mektaplar al- | dan. Bir ahbabım var. Bir şirkette me- murdür. Verkileri kesildikten sonra, e SA lira kadar bir para geçiyor. İki sewe kadar evvel evlendi. Pakat, yesi kurulan bu yüvanın dadı, tuzu yoktur, Çünkü, kadın, her gün, koca- sının başının etini yemektedir. Şikâ- yeti şu: Kazanamıyorsun. İslediğimi alamıyorum. Zevkime gröre giyinemi yorum. Herkesin içine çıkmaktan ula- Biyorum. Ba kadar para ile geçinil- İşi zaten başından —aşmış bulunazi erkek, sabahın kaat sekizinden ukşa- n beşine kadar çalışmakta ve mül- hiş yurgün & gellnce de, karıntaın binbir. şikâyet, arıaı ve temenmilerile karşılaşmakta, Onu, teselli ve tatmin elmeğe uğraş - makladır. Ve b bal, tahmin edersiniz ki, kav- Kaya ve hezur kalm; ebep ölüyer. Evin içinde rabat Bvliliğin üzerinden bir yıl geçtikten sonra, bu çatalla, erkeğe bir zindan görünüyor. Adamcağız, —biraz ba danlemek için, ayda bir defa olsun, 1- #inden çıklıklan sonra, bir iki arkadaşı ile beraber olup bir gazineda eğlen - mek İhtiyaemı duyuyor. Çünkü, evde eğlenmek değil, dinlenmek imkân ve Aatimali daba yoklar. © zaman kavra şiddetleniyor. Ka - din göyle söyleniyor: — Ben ayağıma takacak çorap ba- Tamıyorum, sen, derde yiyorsun ar. Za caklar.. öyle Banı kadınlarımız ve erkeklerimiz. dıy tesirlere fazla kapılıyorlar, Halbaki eyaşamakı, ehayal sürmek> dediği - miz hal, binbir şekli, çeşit ve mahiyet eder. Seviyemiz, içilmal variyeti - ağı mocburuz. Saadetin sırrı buradadır. REŞAD FEYZİ miz, kazancımız nisbelinde yaş: Aimanyanı şmekledir. Akşam eve | paraları meyhane - | nediyorum ki, yazında ayrıla - | Avrupa Harbinin Doğurduğu Meseleler | | | Dahiliye Vekâleti na- İmınu 100 talebe ilâvesi- le geniş'etilecek Dabiliye teşkirâtımızda çalışacak münevver — gençler yetiştirmek maksadile Dahiliye Vekâleti yük- sek mekteplerde 100 talebe okun- masını kararlaştırmıştır. Bu talebeler tercihan mülkiye mektebinde okutulacaklardır. Ve- kâlet bu hususta bir kanun iâyi- hası hazırlamağa — başlamıştır. Mezkür kanuna göre bu talebeler mülkiye mektebinin vaziyeti mü- sait olmadığından nehari olarak devam edecekierdir. Kendilerine ayda maktuanın 40 ar lira yatma ve yöme masrafı verilecektir. Bu münasebetle mektebin kad- rosunun da genişletilmesi karar - laştırılmıştır. Ezcümle 70 şer lira asli maaşlı iki profesör, 50 lira maaşlı bir de- çent, 100 er lira ücretli fransızca izce, almanca mütercimleri ile bir müdür muavini 60 lira ücretli bir idare muavini ve M lira ücretli bir hademe alınacaktır. ö0 Can kurtarma ve enkaz kaldırma cihazları Hava taarruzlarına karşı pasif | korunma faaliyetine hızla devam olunmaktadır. Bu hususta her ekip- te mecburi olarak bulunması icap, | eden « kurtarane ve «enkaz kaldırm2> - cihazları da bu kerre tesbit olunmuştur. Dün alâkadar- lara tebliğ dunduğuna göre bu techizar, blok mesnetler, demir maniyelâ, demir saplı kazma, kü- rek, varyöz, ağır ve bhafif belta - | lar, iki taraflı el bıçkısı, testere, keten halat, tek di ra, mer- diven ve tel halat rettir. — | - | | Hayvan sevenler yarın toplanıyorlar | Hayvanları koruma cemiyeti - | nin senelik kongresi yarşn saat 15 te yapılacaktır. Bu toplantıda hay:- | van!'arın himyesi için yeni tedbir- ler alınması da Beledyieden iste - necektir. Ayrıce, cemiyete ait bazı| * geklifler de yapılacaktır. | | | n başka memleketlerle ticareti Alman matbuatının bep birden ileri | sürdüğü şudur: Almanya kendi ken- dine kâfidir. İlem başkalarına müh- aç değildir, hem de başkalarının teh- didi altında kalacak değildir. Hariç ile alışverişi kesilmiş olması büyük *bir Teket dahilinde herşeyin mesi, yiyecek, ibecek, giyer Ddit odi amına ne varsa hepsinin vesikaya bağlan - ması Almanya için öyle korkunç bir yoksulluk demek değildir.. ve salre, Yine Ah vasıtalarının ileri sürdüğü şa oluyor: Almanyanın harici ücareti öyle den diti « ki bimiş değildir; belki muhlelif sanalara .ya- yılmıştır.. ve saire, Almanyanın harici Hecaretl yerinde n matbualının iş- le bir dava var- irki memle- ne Almanya istendiği kadar o- tomobel, melörlü vesalt yollıyabile - tektir. Çünkü bu vesali ucuzca satıl. maktadır. Petrol — sarfiyalı da arzdır. Sonra Avrupanın cenubu şarki mem- teketlerile Almanya arasındaki alışve- Fiş de arlacaklır. Bilhasıa Ramanya ile Yuzoslavya arasındaki alışverişin ar- tocağında şimdiye kadar Alman mat- bualı çok israr etmektedir. Hububat, hayvanat ve salre için Almanya her sene Romanyaya 240 müilyon mark ve- rirken bunu daha artlırarak 300 mül- yona çıkaracaktır. Gerek şimend.fer, gerek Tuna nehri vesaiti ile Reman- yadan, Yuzaslaryadan alınacak mal- ların yüzde 39 miktarı için bu vesnit- ten isllfade edilecektir. Evvelce bu mallar denirlerden dolaştırılarak Al- manyaya kâdar getirilebiliyordu. Al- Mazların neşrettikleri rakamlara göre geçen 938 senesinde Almanyanın ha- riçlen, yani dünyanın muhlelif yerle- rinden çetirtmiş oldağu mevaddı ip- tidaiyenin —yüzde 79 gibi büşük bir miktarı Avrupanın şimdiki harbe kar- g1 bilaraf kalmış memleketlerinden gel- Miş bulunuyordu. Almanyanın ihra- De xa MaCDUaldm, neşriyal catından ise Avrapanın yine bu bi- | taraf memleketlerdier ki yüzde G1 miz- betinde mal almıştardır. Bütün bu cihetler neşredilmekle Al- | manyanın buzün öyle büyük sıkıntı- lara uğrumıyacağı, yoksulluk çekmi- yeceği isbat edilmek istenmektedir. Ba- munla beraher Almanyanın dünyadak! diğer kafalarle, bilhassa Ametika ile olan alışverişinin - harp çıklıklanderi abluka yüzünden kesilmiş olmasının sebep olduğu ziyanın derecesi söylen- memektedir. Lehistanın ücareti de Al- manlara geçmişlir ve Rasya ile Alman- aa teşkll elmiyor, Ouun için mem- | ya arasımdaki alışverişin de harplen- beri arlımış olması yolunda daha bir- vok razamlar gösterilmekted.r. Bir de arlık Ballık denizi sahille - rinde İngiliz Gcüretine saha Kalma - muştır. Almanlar bunu kendi icaret- deri için büyük bir kâr saydıkları gibi Kehistandak! Kkömür —madenlerinden | çıkardıkları kömürleri barlee yollıya- | Yak satmakla da kaşanş temin etlik » | | lerini sözlüyorlar. Ângilir - Pransız tarafının görüşü ise böyle değildir. Evvelâ şuna İtiraz e- diyorları Almanlar harici ücarel va- inden Bahsederken 938 rakamla- rinı ileri sürüyorlar. Halbuki acaba bu harbe karşı bitaraf kalmış — olan momleketlerle bundan sonra da Ucari münasebetlerini 928 deki gibi devam etiirebilecekler midir?, Alman propagandasına göre İngil- tere aç birakılmakla tehdit edilen bir memlekel halinde bekleyip duruyor- muş. Buna mukabil şarki Prusyada yiyecek, içecek bol bulunuyormuş. Pa- Kat yine Almanyada herkesin tavşam üreterek yelişlirmesi için lâzım gelen kolaylıkların — gösterilmesi — hükümet memurlarına tamim edilmiş. Rus - Alman Hcari münasebellerini büsbülün yeni eşaslara güre düzcüt. mek ve iki memleket arasaıdaki alıy verişi 830 daki dörecesine çıkarmaz gibi meticeler — vereceğinden — şimdiye kadar çek bahsedilen yeni muahde | Almanlarca bektenen menaCli temla ei- Ki mi, etmedi mi mesel>il çok müna « kaşaya yol açmakladır. Öyle anlaşılı- yor ki iki tarafın Ücari münasehetle- Finin inkişafına —müşkülâi çıkaracak haller vurdır. Rusların Almanyaya gönderecek - deri mevaddı tptidalyenin fazlası icin allın para İslemeleri gibi. Yeni tearet müahedesine göre mühadele suretile Rusyadan 200 milyon marklık mal ahı- macaksa da Almanlar daha fazlasını is- temişlerdir. İşte bunun üzerine kendi- lerinden altın islenmiş, Diğer taraflan Rusyadan — Almanyaya — sevkedilecek malların nakli için vesait kâfı görül - memektedir. Kusya ile Almanya ara- sındak) demiryolu örle büyük mik - yasta münak; Sonra Lehisi âta elverişli olmumışur. n müharebesi de yollu borulmasına sebep olmuştur. Bir de Lahistanin ve Rusyanın demiryolları arasında da genişlik. darlık farkı var- dır. Hulâsa demiryotlarından istifade keyliyeli böyle müşkülât —arzetlikce Rusya ile Almanya arasında karadan münakalâtin rorlaşacağı için. olsa olsa Baltık denizi tarikinin teyeihi düşü - Bülmüşlür. — ALİ KEMAL SUNMAN | | | | LEA el Hindistan ve harp Yazan; Ahmed Şükrü Hintllleri temsil eden ekongre İ tista NHe umumi vali arasındaki Wi bir çıkmaza zirmiştir. Ve eker bu VWk mazdan kurtulmasına bir çare DSN mazıa, könEte Dartiei, yastt ziabitül Kararını tatbik edecektir. ihtilafın V, hiyeti malümdür: Mındişlan İııü'l Yraparatorlüğü İçinde deminyon | düsü istiyor. Kongre partisi, oa WW kadar evvel verdiği bir kararda deri alınmaksızın Hinililerin bir (daha harbe işlirak etmiyeceklerini dirmişti. Cenubi Alrıka — ve Ki Kibi İngiltere dominyonlarının reyİ hnirken, Hindistan Londra hük Alum kararlle muharip vaziyete K bulünüyor. Bu meselede — gözünüki bulundurulması kap cden mühimi Bokla şudür Ki Mindistan halkı A | manyaya karşı muharebeye girmif Hiaumunu dakdirde İnziltere .u.ııı;ı' tariuğunun berhangi bir cüzünden kalmamakladır. Nai felelei sarf ö pi da ber HMintil ancak Htikrah duyab" Völkişer Beobahter gazetesinin, zamanlarda İskendervari Hindik tıhatından bahsetmesi de dikkate Ü” yıklır. Fakat irindistan bu harbe — İ karansı, kendisi vermek istiyor. D ha kısa bir ifade ile Hünd Filhakika her milletin kendi Mi / kar a hâkim olması mükadi bir prensiptir. Fakal Mindistan desinde bunun tatbiki - herhalde detiil fatbiki - için birçok zorluklar varkr Hindislan bir memleket değii, bir K dır. Ve bu Kil'a üzerinde di gök mülleller yaş dada, ne de Avustralyada böyle yaziyet yoktar. Bandan daha az eköİ” tiy leketler Avrupada bile yaşıyamal lar, yıkılmışlardır. İngilterenin Bununla & Bi dlğ. de anldt yer. İki yuvarlak masa konferansındi sonra, 1935 senesinde on bir devleti tan Ckkil olmak üzere bir tedeftl yon kurulmuştur. Bu on bir devileif sekirli kengre partisine mensap KAlİ nelerin ellerine göçemiştir. İngiltere NÜ kümeti, umudi vali vasslasile idari #” tonamiyi halz olan ba devletlerin Tine bazı hususlarda karışabilirse kanunu esasinin mer'iyete girdiği # mandanderi filyakla bu saazıyetifl kullanmamıştır. — Diğer 1arafif Kiliz hükümetirin harplen sonra ziyeli yeni başlan telkik ederek H kileri ialmin edecek şekiller aral dir. daha doğrusu ketlf” re partisi, derhal bir mücsesin mt0” İi toplanarak Hindislan için bir A” BUNU ö6k Projesnin - hazırlanmasızi İstemekle ısrar etmekte ve bu tekli kabul edilmediği takdirde Hintlilerif mukavemele başlıyacakları bildiril * mektedir. Dayalarında ne derece haklı oluf * Tarsa olsunlar, Hintliler, İngillerenii yalnız kendi na; değil, Hindislaf namına da giriştiği bu mücadele içii” de bu meselenin hallinde urar eitikiti dakdirde —haksız çıkmış olacak Hindistan gibi bir kıta içm değ memleket için, esas teşkilât mesalesi Sulh ve sükün içimde düşüzülüp MA ledilecek bir meseledir. Kongre parti” Sinin meseleyi bu arada ileri atmastti” da harp vaziyetinden İstilade etmek İstermiş gibi bir tvar vardır Ki bumle ancak Hiintlile Avrupadaki mücü” delenin manasını aalamamış olmalafi mazür göslerir. Son iki sene içizdi yarım düsüne Avrupa devleti istiklâr Hini kaybetimişlir. Çekler, Slovaklafı lenyalılar, hiçbir. müstemleke hal” kının katlanamadığı şartlar içinde yö* gşamaktadırlar. Nazi gazeleleri — milll Astiklâl gibi Pransaz ibillâlinin mab” sulü olan fikirlerin şarki Avrupa mil* Tetlerini zehirtediğini yazmakla ve bi mevi fikirlere yer vermiyecek olan Dİf «nizamdana bahsetmekledir! Ba Hizamın «hayat sahasız daha doğrusü Hazi boyundaruğu olduğunu söylemi” e Tüzum var midır?. Hürriyet ve istüklâl meselesinde 18* rar eden Elint liderleri İngilterenin VU Fransanın kendi emniyeltleri için oldı Ku kadar da milli istiklâller ve bür* Fiyetler için mücadele eti mamaldırlar. Ve unutm Hiyat ile isbat etmek olgunluğunu d4 göstermelidirler. Hindistandan e j | uak | A. $. ESMER ——— Belediye memurlarını! açık maaşı Af kanununun şümulüne gir * mesi dolayısile hakiarında tahki < kata mahal olmadığına karar ve- rilen Belediye memurlarına <açık maaşı verillip verilmiyeceği Dar ye Vekâletinden sorulmuştur. Dün gelen emre göre men'i mü hakeme, beraet ve ademi mes'u * liyet kerarı alanlara açıkta bu dundukları müddetler için mısif manş verilecektir. Men'i muhakeme, — beract vt ademi mes'uliyet kararları af ki nunu ile kaldırılmış olanlara hif mpaş verilmyiecektir. Bu suretle umumi affın idari işlere şümt olmadığı da bildirilmiştir.