25 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

25 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|Hitler'le Tanışan ZENGİN OLM Bir Macar Kadını ]. wMünih Aîşmasmı BuDeVlet | şekerli çorba... 'ehriye çorbasına şekerden sonra, (ül suyu daı döktü, Yazan Ösman Cemal Kaygılı farafındaki yarı sütçü, yarı yarı çorbacı, yan tavukça tudan birinde, biraz çönlen- Aanra hem bir parça dinleni - Â0 de gözeleye Köz gezdiriyor - BB ua teşke mişint Bi aralık içeriye kemla, bak rta yaşlı, kısarak boylu, tom. Kirmmu yüzlü bir adam eirdi, ŞA kurularak çorba ismarladı. İNÇS sanra, carson çorbarı getirip ÜN horunca beriki, kösenin ya- | Timon dilimini garsona u- x“' 4 Oğlam şunu dedi, ben ekşiden, KU Boşlanmam, sen al limonu da b İ ae bana bir kaşık şeker ge , İlmena gölürüp yerine — bir geker gelirdi. Fakat adam eti ÜÇ eker azdır, sen bana çorda 4 e getir şekeri! | İN lezciha gidip elinde koca bir | başına dikildi: Nüi şekerle tekrar geldi, ma- | Ç Buyurün size çorba kaşığı el CK bakalım içine! Çöerin içine: | Bç Mözim açarak) ağzımın içine de- | S terbanın içinet tur ma? :;n olmasın, bal gibl olur. Dök beriki bana dönüp söylenmeğe ŞA M AT eli ya efendim, bendeniz DU Dek sever, tatlıya pek bayılı M a, meşhur kelâmdr: Söyle Mem fath, kan yapar kan! Bilmem, sakıklinle de se- a taklıyıl | | kendisi! yemeğe başladı 4 Botralarda bazı ukalâ Almlere rasgelir siniz. Bunların değil insanlara, mahlü- kata da akıl öğret ükleri çoktur yördük. Fakât, 6, bunu da bize şöyle defsir ve yahıt tevile kalkışlı: Belki bilirsiniz. Anadoluda yamur - fayı, böyle tereyağı ile pişirdikten son« va üzerine bal döküp yerler. Bu ne haş olur. Tabü şimdi. burada bal olmadığı | için, ben bal yerine şeker ektirdim. Dayanamayıp sordum: — Ya gülsuyur — Gülkuyu da bir çeşli bal rayihası hS | a saara aa pülva çıliae d, G te e & era suyu ile pişmiş pllâvın üzerime iki ka- şık şekerle birar gülsuyu. Bu sefer, bi- | maa bi — Yoco! dedi, azizlim, gülmeyin, si- bunda gülecek ne va zerde koyup İkisini bir arada kaşıkla- madınız mi?, İşte bu da el Hem vallahi, tallahi zerde pilâvın — Upat Garsona sestenerek: — Oğlum, çabuk oradan bi getli Vaziyeti çaktığım için hemen ye- kaşık Pörimden firladım. Firladım amma te- | siki venden atlk davranıp — yakama | yapışmasın mı: — İsakânı yok, kaşamsasın! Şu pi- | Jâvdan Dir kaşık almayınca seni şura- dan güraya- salivermem! Yakamı kurlarmak İslerken hemen masadan pilâv tabağına y — Ya şundan bir Bul tabağı tependen aşağı boşal! Baklım ki olmiyacak, çaresiz. garse- mun Felirdiği kaşığı pilâva daldırdım. — Haşgöyle, haydi durma, al ağ- | zmat, Nihayet, zehir değildi ya bo, dolu | Kaşığı ağrıma gütürdüm. | — Mah, aferin, yet baban görmesin! | Babamı değil, dedem bile cürse ben yine önü yutacaklım ve yuttum. Fakai, size yemin ederim ki bu, hiç de fena bir şey Geğildi. Hatik berifin zörlle iİkinci kaşığı da yuvarladıktan sonra, eğer dükkâncılardan sıkılma - saydım, ayrıca bir tabak şekerli ve Külsulu pilâv da ben alıştıracaktım. Çorba ile yuz nma, favuk suyu ve hali terey pişmiş pilâva doz şekeri ve zükuyu ekip ye- mek hiç de nakoş birşey değil, nattâ di- yebilirim ki, bw balınmiyan yerde deyemmüm cale olduğu gibi, — safran buluzmuyan yerde dükün yapacaklar için bu şekesli ve gülrala pilâv cale değii, vacip bile olur. Bakımız, beNki de | fam manaslle bir terelelti imana ağız dadile yenecek meler üğretiyor! dayı bil Tavşiye ederim, şu şekerli ve gülsn- 19 pilâvı siz de bir kere tecrübe edinle! Şöanlarını severimi ç Meselâ bazgilerini? KÇ Mesel: Peynir ladlısı, hafif reva- | ,ş“_.: Külsuyu ile tatir edilmiş irmik haş ana.. Gülsüyu dediniz de hatı- —.lkhik. (Garsona dönerek) baksana | M Zarsan, sen, orudan hana biraz | Hübuyu gelir bakayım! (Çorbasını | bir kaşık alarak) hem bana | Javrum, bunun şekeri az olmuş, di bir kaşık şeker dahat N kaşık şeker de şehriye çorba- Höca edildikten sonra garson sor- N | « X Süburu ne olacakt Rünin körü olacak, çorbanın içi- XE'D bakayım, bir parçat Kodon sülümsiyerek gülsuyunu çor Na “TPerken bir ena bakıyorda, bir Mma y Çüt beyim, tıpkı sizi ai İTmik helcası, tpkal Tabii TÇ Cünkü malüm ya, şehriye irmik B oldağu için, içine şekerle zül y Tirince aynen irmik helvası lez- M , Tiyor! İnanmazsanız, — buyuran | da giz âlın, tadına bakımt — | < Tetekkür ederim! 4a Mi ederim, bir tokmacık olsun | | O& bir tadına bakın! XöŞ Twsekkür ederim, size âfiyet ol TU ben öe, garıon da, terzihlar Öa DİYeli iyice kavrıyamadığımız 1- __'*:—aıaıxn içinde birbirimize bakı- Gğgç UK Uzatmuyalım, adamcağız iki- MagiltTİN derin ollar ve şapırtılar AM yalarta ba çekerli, gü'suyu çorba- Ha Ççtrken tottu, dörl tane de sahan- | —:uıııı asmarladı. İ ONASİRE sönra, hararotte Aan V? İçinde henüz zıpap splamakta | e Ymurtalar önüne konunca, vu e onların Üserine iki çorha ka- Ap, Tötrle biraz gülenye ektirmesin Te K fihlar, zarson, ben artık gülme- | —a eilerimizle yüzümüsü kapatı- y Altmanların korsan sırhidarından Almanların cep kruvazörü ismi- çland». ve «A- Son alınan haberlere göre, bu korsan gemilerinin — bulunduk « ları yer anlaşılmıştır. 000 tonluk bir İngiliz kargo - un süvarisi, bu husustaki şüp- tereddüteri izale ediyor: ) sonlarına doğru Brezil- ip ediyorduk. alüminyom | £ ti şüp- heli bir gemi gördüğünü — haber verdi. Az sonra bunun bir harp gemisi olduğunu anladık. Şüphesiz bir İngiliz gemişidir, dedik. Bura- İ Mm temme eşmmr e Korsan zırlılılarının " akıbetine olacak?. İki Alman cep zırhlısının günün birinde batırılacağı muhakkak'ır meşhur «Doyçlanda cep sırb lısi larda bir Alman harp gemisinin | bulunabileceğini hatırımıza ge - tirmedi Fakat bu, amiral Sir | zırhlısı idi.. Gemiden bir deniz tayyaresi ha-| valandı. Bize döğru uçmuya baş- öz kurşun- Bereket versin, yalnız bir zabit kolundan hafif &u- Fette yaralandı... Acaba bu korsan gemileri şt nerede bulunuyorlar? Aralı Tabila var mi?.. — Yapmak tedikleri ne? Umumi harpteki Emdeni taklit mi?.., Londradaki kanaale göre bun- is - Dd far, At'antik denizinde bulunu - yorlar. Vaziteleri de, Amerika ile (Devamı 6 wcı sahijede) | Kadının Hazırladığı Söyleniyor İngiterede birkaç gazetenin sa- hibi olan Lord Rotermer alı Prenses Stelani Hoheniohe 'smi de Avrupanın en tanınmış silu - lerinden bir kadın tarafından 8- | guan dava Londra kibar âleminin en büyük dedi kodusunu teşkil et- tiği gibi araya — Hivlerin adı da karışlığı için dava daha ziyade | nazarı dikkati ceibeder olmuştur. Hitder'in hususi bir yaveri — olan | yüzbaşı Vidman geçen sene Lon- draya giderek bir takım temaslar- Şimdi mahkeme- n mektuplardan birinde Lord Rotermere anlaşması. prensesin me- uş'ür» İşle me or. Evvelce, rısı gn ne yazdar yazacaktı. ayı verz un üzerinde tazyik 'a temin etmek ü- | Tacaat etm kuşuhayattaikidefa insanın başına konar Rıza Tevyfik'in bir söz unu c y rime biliriz. Fakat Pariste zengin olmanın kaçtürlü yolu ve kolaylığıolduğu gösteriliyor Kadın buna menfi cevap VErİnce y yçupanın birçok büyük şehirleriede Ç alışkan, fakal parasız insanları kolayca zengin edebilecek ve omların mes'ul yuvalar kurmalarına hizmet edecek milesseseler çoaklar velesini gösterirsiniz. Hemen dük-/ dar da bahşişe karışmazlar. Patror ki Je aranızda geçen mek- aması için ondan | tler arın — oki ara Vidlman'ın yukarı ubu okunarak avukat sor- — Evet, öyledir. Vidmân mektubunda Rotermere darı da yazmakıadır; «Sizi Hi de tanışlıran prenses oldu. Hit- bundan memnundur. Hitlerin şu 'akat bu da hoş olmı- yacaktır.. Burada evukat sormuştur - Neden hoş olmıyacaktır? Prenses de diyor k — Çünkü Hitler dedi koduyu Sevmez. Hitler gazeecileri sev - mez. Neticede şu anlaşılıyor ki pren- ses he Rotermer arasındaki iht- lâfia Vidman araya girerek me- geleyi halletmek, kadının parasını elmek istemiştir. Vidmanın caatıma Rotermer cevap ver-, «Her halde Hitler böy- li bir işte arava girmek is- temiyecektir. Ben prensesa karşı zaten çok cömert hareket ettim» termerin düşmi m vardı. idi. Onun çok kendisine Bana teklif edi « & yazmadım. — Ben | kendi menfantimi ona feda ettim. Bana vaz) yarsam da vazmasem da| senede 5,000 İngiliz lirası vere - | cekti. Vermedi. Prenses bunu İleri sürerek ara- Tarındaki mukaveleye lordun ria- yet elmesini söylemekte, onun için bunu len yazı det kuşu atta iki başına konarmış: Ya | | | ayı k bir para e herhangi , gâzele © erde gazo' ri, kahvelerini, içkilerini ayakta içerler, giderler. Veresiye de yok-| etmek istiyen adam, kâna bü memur nekadı olduğunu, en küçük teferrüatma kadar tayin eder, listesini yapar, Fit bususunda anlaşır, senedi alar, anahtarı bırakır, gider - esi günü dükkânda her Yerli yerine konmuş bulur - Sunuz. Bu da kâfi değil, değil mi?.. Doğ-. ru, hakkınız var. Masa ile, sandalb ya ile kahve işlemez. Şeker, çay, kahve, muhteif ickiler de ister. Bunun çare&i var: Bu gibi şeyleri r mağ telefön ettiniz arım saa; #eçmeden kapının küçük bir kamyon durur, istedikleri: getirir. 'Tabil bunlar da veresiye, haftadan haf ava ödenmek şarclle alınır. Şimdi işiniz bir garsona kaldı. Garsonlar cemiyetine bir telefon kâfi, P: aylıkla y ile çalı; Sonra z çok bahşiş bırakmak â- D de di alandığından kısaca bahsede - ı ar bükümet kara-| indirdir. Mal szhip-| stedikleri gibi kiraları yoktur. Yaznız bi mat- Fransada kir rile artlırı! lerinin, ibi ahallenin kom zasını tasdik el mseler yoklur z, büvük bir masanın ö- 1 adamın oturduğu nu görürsünüz. Kâğıdı verirsiniz. Masanın köşesindeki klasörden kü- Çük bir kart alır, bunun üzerinde | mal sahibinin gmzası vardır. İkisini tatbik eder. Mukavelenin ultına resmi mühürü basar, — verir. Bu | muamele nihayet beş dakika sü- | Ter, | Artık dükkânın sahibisiniz. İs- terseniz, » kirasını her üç ayda bir mun'azaman vermek şartile - ilâ- nihaye oturabilirsiniz. Şayet, üç ay nibayelinde dükkânı veya a- partımanı terketmek niyetinde ise- | niz bunu, müddet bitmeden bir bucuk ay evvel taahhütlü bir mek- tup'a bildirmek mecburiyetindi vi Fakat, ter, sandalva ister, takım €-» divorsunuz değil mi? Bur nun da kolayı vaz mahkemeye T Geçen sene son laşmasının prensesin mesalsi sa - vesinde hezırlandığı iddiası bu de- dikodulu davanın en merak edi- den tarafı ölüyor. İngiliz mahke mesinin vereceği — karar ayrıca merak edimektedir. meoburidir. razlar, pi | yalnız kasada oturur, para alır. | Alu yedi masalı küçük bir kahr | | | kâr bırakır, Borcunu öde! ve sahibine günde en 22 $ - 10 lire mal sâr hibi olur. Ödemedi mi, mağazadı 1 alır gö- Tabil verdikleri yamar. Bir dahaı hıç bir veresiye mal alamaz. Bu darın mini yazarlar, diğer majğaza sa - kaz ederler, lar da bu suretle kb aniır Ve veresiye döşetilir. Ke- fil aranmaz. Fakat, bir maşa çe karıldı mi kapıcı derhal mağazaya haher verir, Sonra alacak adama, bunun parası verildiğine dair fas tura gösterilmedikçe bedava ve - rise almaz. aksit « Birez hali vakti verinde olam lar icin evlenmek suretile zeni olmak yolu vardır. — Prenklerde drahoma, vani kocava varmak iş- kadın veya kızın müstake kocasına muayver bir parar £€Devamı 6 mcı sahifede) Kafile halind — e sefer yapan tüccar gemileri Alman tahtelbahirlerinden korunmak için gemiler toplu toplu seyyahat ediyorlar İngiltere ve Fran- »a hükünletlerinin, tüccar — gemilerinin Alman — tayyareleri- nin ve denizaltıları- nn — taarrurundan muhafarası için harp de sefer yapmalarını kararlaştırdıkları ma Yümdur. Yukarıdaki tablo - ya bakıniz. Bu 18 tüccsr gemisi bulun- dukları Timanı, müh- telif saatlerde ve ay- yi ayrı terkedecekleri yerde Üçer gemidlen mürekkep Bi grup teçkil etmişlerdir. A- ralarında 450 metro kadar-bir ara var - di Crupların ikisi de destrayerlerin him yesi altında bulürvş rTöyer kilavuzlük Hafif bir kruv bulünaü deniz taç üzerinde ve alçaktan uçuyor. Kafile bulunduğu Umanı, gece ve ün kumandasında ti, ve takip olunacak Na kafile şefine ve- birer gemi ku « tiğ ediyor. riltyor Mandanlarına tel KAFİLE HALİNDE SEFERİN FAYDASI NE?, | tulması Hlk evvel, denizeltıların, Tine çıkıp top at malarına mânl olur. Sonra, suyun al- tından torpil atmasını — güçleştiriyoz. r. Öndeki dest- | Denizaltılarının, kafile halinde giden gemilere hücumları kendileri için pek tehlikelidir. Kafilenin etrafında giden kruvazörler, destroyerler, üzerinde ue Çun Tayyareler, denizaltılarını derhal görürler, tehlike işaretini — verizler, Tayyareler, bombalar atarlar. Herşeye rüğmen denizaltıları torpll almağı muvatfak olurlarsa kafilede bur lunan 18 gemiden ancak birine tesas vardır. kendisi için çak tehliketi- 'Tine atılan bombelardan kur- imkânı yoktur. Fransanın 73 hafif harp gemisi, 32 torpidogoçori, 29 torpidosu, 12 muhafız gemisi vardır. Bunlar müttefik devlet der davasına çok faydalı olmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: