FDo A N ni MEGER MÜTEHASSIS FİLAN DEĞİLMİŞL. Fransız mimarlarından, adı, sanı Afakı tutan bir Müsyö Götye vardı. İz- mzirde Fükürperlım projesini yapmışta. Sonra, İstanbula çağırılmış. şehrin i- mar işlerinde çalışlırılmağa başlan - MmÜğL, Sonra da, İslanbul tiyatrosumun projesini yapacaktı. Adamcağız, liyatro projesini yap « muş, fakat, Dü proje, uğursuz gelmiş.. Çünkü, Gotye'ala bir mimar değil, sa- dece bir. makkaş olduğu — anlaşılmış.. Projeleri de reddedilmiş.. Otur acıkgöz — değilmişi. B kkaylardan me büyük adam- dar çıkıyor, - Gotye deyip zecmeytn... Belki de bir malahtır!, — FIRINCILAR vİNE 'ZAM İSTİYORLARMIŞ!. Fırımcılar, ekmek fialına zam yap - mmak Htiyorlarmış! Hem de yirmi para birden.. Siz, fırıncılara bakarsanız, on- dar, her zaman hallerinden şikâyetçi- dirler. Zavallılar,. Sanki, İslanbal hal- kı için, fisebilullah çalmıyorlar. Ledes #lur, zam İsterler, poyras. olur, zam üsterler, Fakat, bir gün de: - Yahü, buğday, un cüzladı.. Bir, ekmek Aailarında tengilâi yapmak is- fiyorum, dediklerini duydunuz mu?. Böyle bir teklif olsa, ük dela, İstan- bal kasapları da guliba birer kurban — keserler. — SİÇEK BORSASI — ACILACAKMIŞ! Gazeteler yazıyor; Şişkane elvarında KARŞISINDA KNT E KYT gicekler, insanın içini açıyor. Bir de giçek borsası açıldı mi, artık değme- yin, keyfina. Hepimiz. ber cün, çicek borsasında- yaz,, O kaşanfil senin, bu lülç benim, öleki güt komşanun!, OTELLERDE DÜGÜN İÇİN MÜSAADE ÇIKTI Kızımı gelin edeceklere, oğlunu ev- lendireceklere müjde!. Menlisrafatl ka- zumunun bir maddesi — değiştirilmişi Bundan sonra, yine eskisi zibi, otel- lerde düğün, mişan gibi merasim ya- Pılmasına müssade edilecekmişi. — Ba | haber, görüyorum ki, hepintzi sevin- dirdi. Pakat, bana; — Peki, sana ne oluyor? Yelişmiş otlun, kezın mi var, diye soracaksınız. Hayır, ne evlendirecek oğlum, ne de gelinkk kemm var! Fakat, benim ge- | vincim de şuradan İleri geliyor: Eş, döst düğün, dernek yapar, bü- yük ötellerde ziyaletler vecir, böri de çağırır, yer, içeriz!. MORİS ŞÖVALYE GARP CEPHESİNDE * at ÇT Şa meşhar Framsez şarkicisnye ar- tsti Moris Şövalye, zarp cephesindeki akerlere güzel şarkılar söylüyor, on- Tarı eğlengüiriyormuş!. Oh, ne âlâf Biz, burada cephede ol- madığımız halde, çoktanberi, Şövalye- mla şarkılanını dinliyemiyoruz. — Sizi bilmem, ben, şahsen, bu artisilen pek hoşlanızım!. J Hele, onun, şarkı söylerken, aradabir | durap tattı bir zülüşü vardır. Ne hoş- | burt. Eğer, onu dinlemek islerseniz, zarp cepbesini boylamak lâzım!, Malüm ya, şimdi, dünyanın en rahat, en eğlenceli yeri garp cephesl!, AHMED RAUF | — Farkında olmadan çalan hırsız ! Hükim: davacıyı dinlediklen sonra hamur tahtası, 1 çalar saai, £ kaç parça | da çamaşır çalmışaın!, Ne diyeceksin bunlarat, Buçlu; harsızlıktan damı DD sabıkası Obalanan bu işlerde rekor sahibi orla yaşlı, zeki bakışlı, perişan kılıklı Mas- — Hafa ismüönde bir harsur... Daha sön mahkümiyetini ikmal o- deli ay bile geçmemiş ve hemen Yedi- kulede Hayan Nazirecin mülevazı evini soymuş!, Hâkimin bu sualine Muslafa kısaca: — Kabul elmemi, diye cevap verdi. — Hükim devam etti: — Neyi kabul et- Miyorsun? — Hursulığı!. — Pekti bü- tün bu eşyalar odanda bulunmamış mı —— Bulunmuş!. — Peki, o halde?. Mustafa bir defa yulkundu, senra in efsancleşmiş bir şaheseri. u hüdiseyi şöyle anlattı: Son mahkümiyetimi bitirince Ye- ede bir oda buldum. Artık ma - O müslü eimağa karar venmiş, kendime — Uygun bir iş arıyordum. O akşam Lon- cada arkadaşlardan Kalbur Cemal, kaza pana Sald ve Şakrak Hasana rüsgei- dim. Beni davet etliler, Eh, eski dost. Jat eksik olmasın Bây hükim! Epey iç- x No.53 — Nenden anladını bunu? — Sabahtanberi öğürüyorum. Gülsüm teyze, bana: — Sen ' besin! dedi. — Aman yarabbi! Kulaklarıma imanamiyorum. Salihle evleneli üç| ay dolmuştu. Her gün babanla bu- — nu konuşup üzülüyorduk. leden üzülüvyorsunu? — Nasil üzülmiyelim, — kızım? Henüz bir ses çıkmadı. Acaba ku-, sur bizim kızımızda mı, yoksa Sa- lühde mi? diye düşünüyorduk. — — Kabahat hiç kimsede değil, sane! Eğer ben görçekten gebe isem - çünkü Gülsüm teyze bana bunların gebelik alâmetleri oldu- junu söyledi - Ben çocuğu doğur- “miyacağım. Ayşenin annesi gözlerini açt — — Ne diyorsun. Doğurmıya - ; cak mısın? | — — Evet. Niye şaşıyorsun? Ben — göcük istemiyorum. — Haniya eskiden: <Bir çocu- kum olsa..» diye söylenirdin. Şim- H Allah vermiş. Neden İstemi - Un? — Sebebini siz bilirsiniz. Anne! İstemiyorum.. İşte o kadar. Ayol sen çıldırdın mı? Tanrı! si bu.. Geri çevrilir mi hiç? — İstanbullular nasıl yapıyor- “Jar, anne? İstemedikleri zaman, gocuklarını karmından düşüren - Ter yok mu? b — Biz bunu yapamayız, yav - ge- | | Ayşe! Yavrucuğun biraz büyüyüp| , Hik, Şiyeler masanın yanında, şöyle si- | mama kapılarındaki halk gibi diziidi? Vakit gece yarısına gelirken benz — Ervalah arkadaşlar! Dedim ve ihvandan ayrıldım. — Sar boyundan yürüyerek Yedikuleye zel- dim. Amma bulut gibi idim Bay rets. Ne yaptığımı bilmiyordum âdeta.. Be- nim odaya benzetip bir kulübeye dal- Dışarı çıktım. Kendi oduma gelip yat- kım.. Benim bildiğim bu! — Bu eşyaları demek sen alıp odana zelirmedin? — Onu bilmiyorum Bay hükim! Muslafa bu Öwuale hayrel elmiş gi- bi cüldiz — Allah babanın verdiğini zaripseyeyim Bay hâkim!. | — Senrat — Sonrası şu; bu eşyayı fazla bul- düm, satmağı kurdum — amma, vakit | kalmadı, polidler geldi, beni yakaladı- | | tart Nasratlık hecanın meşhür «Hostan hikâyesir ni hatırlatan bu garip fade | ve müdafaadan sanra hâkim şahitleri dinledi. Banlar, Mustafanın bu eşyayı w"i latın bikdiklerini şeytanlar bil - | Pyse ağlamağa Böşladi l — İstemiyorum, anre! İstemi - yorum. Ben çocuk istamiyorum. Kadıncağız şaşkın bir halde k- zarın yanına otundu; — Sen bir şeye hkidetlenmişsin galiba! Hele biraz uzan — şuraya. Sinirlerin yatışsın! Alnını okşıyarak devam etti: — Yarın bir çocuk anası olursan| sen de başka türlü düşüneceksin, te dizlerinin dibinde — dolaşmağa başladığı zaman onu nekadar se- veceksin bilsen. — Ben, çocuk düşmanı değilim, anne! Fekat, benim doğuracağım çocuğun babası Salih değil, Meh- metcik olmalıydı. — Ne yapalım, yavrum? Mu- kadderatın önüne nasıl geçilebi- Hir? Mehmetcik cepbede şehit ol- masaydı, bu mümkündü. — Lâkin Şimdi.. Sen, Salihin karısısın! Do- ğuracağın çocuğun babası elbette © olacak! Ayşe annesinin dizinin dibinde ağlıyondu. gam! Burası İstanbul değil, On- B — — Bu çocuğu düşürmek kabil değil mi, anne? Günün birinde ke tahmin olunmaktadır. | tir. Bu mukal Mebmetçik Geçiyor Yazan: İskender F. SERTELLİ itiraz_ | işleri 1 kânunusaniden itiba- ren yeni komisyonlar faaliyete geçecek Vatardaşların bina vergisi hak-| kda yapacakları iürazları tet- | kik edecek kararlar v yeniden bina tetkiki itiraz komis-| yonları kuculaca! #nümüzdeki ay Hiyete ba; Bu komi, | Vekâleti diğeri mahalli beler | ler tarafından seçilen iki muvızı'w zaf a2a ile birer raportör bulu- | nacaktır. Bina tetkiki itiraz ko- Mmisyonlarınır. İstanbul ve Amkara| Ribi başlıca vilâyetlerimizde müs- bet vazifeler görecekleri kuvvet- Düi Balkanlar arası güreş müsabakaları hazırlıkları nu Balkanlılar lışmaktadır. Bü hususta Yunanistan, Ro - manya güreş federasyonları müs- bet cevap vermişlerdir. Yugoslav pebtivanlarının da iştirakları mu- hakkaktır. Yalnız Yunanistan gü- reş federasyonu — müsabakaların ikincikânuna tehirini rica etmiş- l teklif te kabule şayan görülmektedir. Balkanlı baş pehlivarlar bu mü- sabakaları şehrimizde veya An - karada yapacaklardır. KÜ 44 Ankara radyosuna bi kadın apiker uranmaktadır. İstiyenler yarından itibaren üç gün içinde İs « Tandul Anadolu sina müracamt e- | klardır. | * İstanbul adi hazırlanmış bulunmal ancak ilkbaharda * Hataya gitmekte ol Vekilimiz dün #liğdede kısa bir tetkik- ten soara Adanaya hareket etmiştir. | X Bütün Türk ticaret “gemilerinin Cebelüttarık boğazından çıkmamak ve | Babrlahmere inmemek şartile Akdeniz ı | | havzasındaki bütün ecnebi sefer yapmalarına Heyetl zin Vurilmiştir. * Uzun müddettenberi Haliçte mah- Guz bulunan ve Çanakkalede yan gemisini batırmış Bandıralı Macellanos vapur lar uyuştuklarından pazar günü mem- dekatimizden ayrılacaktır. | * Belediyo muhasebenine alınacak | Tise mezunları için dün yapdan bir 'm- 'tihana 300 talip girmiştir. Bunlardan 30 &İ seçilecektir. acenta- gece yarısı evine getirdiğini teyid eden ifadede bulundular. Bunun üzerine hi- kim kararını tebliğ etti: — Muslafa senin suçun Ceza kanu- numuzun 493 üneti maddesine uyuyor. Amma sen belki banl farkında olma dan yapmışsın, lâkin cürüm meydan- | da. Bumun için sasa G ay ceza veriyo- | rum. Sabıkalarının. çokluğundan bu- | mun yarısı kadar 'da üstüne ekleniyar. | Elli 9 ay, © kadar da emniyet nezare- | ti altında kalacaksın! Mustafa, Jandarmanın önünde ha- pishaneyi boylarken söyleniyordu: — Cezayi yedlm amma hilâ hatanelı ben mi yaptımı farkında değillm!. Ra- kabın harına yandım caliba bu seferi.r Mehmet gelecek diye kuvvetli bir| his var içimde — Arltık Salihle evlisin! M net gelse bile, ondan — ayrılamazaın, | Ayşel Haydi, çocukluğu — birak. Allaha şükret ki, üç üy sonra sans bir çocuk verdi. Haydi sevin ba- kayım! Böyle şeye tığlanır mı hiç? Duyanlar vallahi güler senin bu baline! KARLI BİR GÜN Salih civar köylerden bi-| Tine gitmişti. Ve evden çıkarken | akşamüstü geç geleceğini söyle - | mişti. Her taraf karla örtülmüştü. — | Sokakta dize kadar kar vardı. | Bazı evlerin önlerinde ağzı bur- nu sarılı ihtiyarlar karları küre- | yip yol eçmağa savaşıyorlardı. | Ayşe evde yalnızdı. Ocak başinda kendi kendine mâ- hiler söylüyordu: Petmez döktüm beyaz kara, Bir kaşıkcık yiyemedim. Bir taş içine koyduğu beyaz ka-, mın: Üstüne helis üzüm pekmezi döktü.. Pakat, şiddetli bir öksü - | kata geçilmiştir. SAğr Havacılık | isANZ ©ç7 . şehri — İnönü kasabası modern. tesisatı ile bu hale okulacak | 'Türk gençliğinin havacılığa karşı | gösterdiği tehalük, milli aşk ha - | Tine gelen slâka ve arzu karşı - gıtda İnönü kasabasının sür'atle modern bir shavaçılık şehri» ha- isına da başlanılmış bulun- maktadı | Öğrendiğimize göre bu sene mez-| kür kampta 600 Türkkuşu genci | yetiştirilmiştir. Ayrıca, 935 sene- | sinden 938 yılına kadar — pi pilotu brövesi alamların sayısı 222 iken bu yıl mezkür rakkam 489 a çıkmış bulunmaktadır. ——— Taksim kışlasının yı işi Belediyece istimlâk — dlunarak | yıktırılmasına başlamılan Taksim kışlasının — yıkma işi, havaların | yağmurlu gitmesi yüzünden bir | kaç gündür durmuş bulunmak - tadır. Bu arada, şimdiye kadar yık- tırlan kosımların molozları kal - dırılmaktadır. BSaha yılbaşından önce temiz - denmiş olacaktır. Bunun için 1 kâr nunuevvelden ittbaren burada da| ıınlıııııııı günde üç ekip amele çalıştırı - Tacaktır. AA | Gizli lüks eşya kaçıran bir şebeke | Gizli bir şebekenin şehrimize kaçak Pransız lüsyonları, ipekli | kumaşlar ve saire — soktuğundan kuvyetle şüphe olunarak tahki - dün akşam Ci- ir dükkânda â- | en pahalı çeşi lerinden Fransız lüsyonları, ipeki kumaşlar, ipekli kadın gorapları, | kravatlar, kadın bluzları ve diğer bazı eşya ele geçirilerek müsa - | dere olunmuştur. Tahkikat de - | vam etmektedir, Derse yetişemiyorlarmı| Bir okuyucumdan şu mektabu al- | dim: | «Beylerbeyinde oturuyorun. - Oğlum Ortaköy salıllinde bir orta mektebe ri- diyor. Bu mektebe, birim sahilden ve- Jen 150 den fazla çocuk vardır. Fakat, çocukların bindiği vapar, ouları, beş, #n dakika geciktiriyor. Derse yetişe- | miyorlar, Daha evvel de vapur yok. Bu mektebin, bazı mekteplerde olduğu gi- bi, saat 8,15 de derse başlamaları aca- ba mümkün değil midir.» Bu ve buna benzer şikâyeller olu- yör, Mademki, müşkülât vardır. Vekâ- det, batı kolaylıklar göstermelidir. A'â- kularların mazarı dikkaline koyayo- raz, Mademki bu kadar çocuk derse «eç kalıyormuş, mesele basit, derse 15 dakika sonra başlamı 6 BURHAN CEVAD rük, kar helvasını yemesine mâti| oldu. — Ben hasteyım.. Bunu yersem! ölürüm, Diye mırı'dardı. Köyde v gebeliğini düy- | miyan Talıamiaşti. O bülA İemın- daki çocuğu düşürmeğe çalışıyor-! du. Her sabah aç karnına bahçe- deki kuyudan su çeker, eve büvük bakraçlarla su taşırdı. <Ağır kaldırınca, çocuk düşec- miş!» demişlerdi ona, Bakraçları | hafif bulan Ayşe €v altındak; un öğüzme taşını de her gün zorla- müktan geri durmazdı. Tâç bü yüktü. Yerinden kalkmasına im- kân yaktu. Onu birkaç erkek bir araya gelirse bolki ancak o zaman kalkabilirdi. Ayşe ocak başından kallktı.. Yine - hergünkü gibi - öğütme taşının başına — gitti. Evlendiği günü hatırladı. Heni sevmiş topal Salih, | Ne zalimeniş bu kör talih! Düğün günü herkes züldü, Ben bir şalvar giyemedim. Diye söylendi Ayşenin karnındaki çocuk aylık olmuştu. O artık kolay lay düşemezdi. Ayşenin bünyesl | sağlamdı. Zaten böyle olmasa, yar | kasına yapışan «ince hastalka. » | | 1 Yeni gramercilik Mekteplerde gramer tedrisatına baş- danması ve bu işe ehemimiyel verilmesi mevruU bahsolur olmaz, piyasada gra- mer kitapları derhal kendisini güster- meke başladı. Bundan on beş gün kadar evvel, Mithat Sadallah yeni yazıp bastırdığı iki ellilik gramerini görmüş ve tetkik etmiştim. Bu iki küçük kitabı, çok fay- dah ve Wi buldurm. Eğer, orta mektep talebesi, bu İkl elllik grameri okur, öğrenir, hazmederlerse, zayıfladığın dan şikâyel ettiğimiz fürkçe, tekrar küvvetlenmiş, demek olur. Evvelki gün de, arkadaşımız. Vefa Nsesi edebiyat muallimi Zahir Sıtla Güvemli, yeni yazdığı grameri zün - dermiş. Genç ve ateşli müdekkikin küçük cil- dinde, itiraf edelim ki, sabife adedin- den çok hususiyet ve örijinalile bul « dük, Meselâ öledenberi alışmış ol Zumuz grümer ıstılahlarını, tariflerini ve taxnifini bu kitapta bulmak mümkün değildi. - Genç arkadaşımız, - kitabına, daha ilmi bir veçhe vermiş görünü - yer. Fakat, kendisi, ba tezahüratla ne kadar muvaffak olmuştar, bunu tak- dir edecek herhalde biz değiliz. Müte- hassn dilcilerlmlz, ve gramercilerimiz, bu yeni ve taze Mddlalı eseri berhakde tetkik edeceklerdir. Bildiğimir klâsik gramercilikte mül- hiş bir değişme yapan Zahir Sıtkı Gü- vemli, bu tadilâtın esbabi mucibesini, eserinin haş tarafında kısaca söylerken, bilkassı diyar ki: «Muğlük taxnif sisteminden ve sst- fahlardan kaçınılmak suretile zihinlik yerine teerübe ve tetlkike müstenik a- Daştırıcılık tercih olunmuş.e Gene gramerci, tezini itah ederken, klâsik dilellere de tariz ediyor. Bakalım, Zahirin kitabına eskiler me söyliyerekt, REŞAD VEVZİ Basın Kurumu Birliğe iltihak etti İstanbul Basın Kurumu dün son yapmış Ve 22 yıl 5 ay adiyetten sonra, yeni 'ürkiye basın bir- liği» ne illihak kararı vermiştir. Toplantı çok kalabalık Ve hara - retli olmuştur. tanbul basın emaktarları nam ve he hak eksikliği gibi telâkki ettiklerinden, eski cemiyetin de, tahsisen azaya içtimal yardımın vamı bakımından, devamını lü- zumlu gördüklerini söylemişler - dir. Neticede bazı münakaşaları müteakp 25 muhalif reye karşı 38 teyle iltihak kararı verilmiş - tir. İçtimada; 15 senedir. kurum reisliğini yapan Hakkı Tarık Usa da alkışlarla teşekkür edilmiştir. Avrupada — müharebe — edilmeksizin harp var, Bu gibi siyasi “müzakereler devam ederken de gerginliğin hâlâ e- kist gibi bulunduğu hal iübarla Finlandiya - 'a veleri hatıra gelcbilir. Barük biraz da bW mevzuü ele almak İçap ederse vazi- yetianlatmak için söylemecek şeylerin | pek'de az olmadığı zörülür. Finlandiya | paytahtından Avrupalı — muhabirlerin yazdıklarına göce — Finlerin — sinirleri | sağlam balunuyor. Haftalardanberi mü- zakere, fatil, yinc müzakere ve selre ile devam eden gerginliğe rağmen Fin- landiya halkı sakin, telâşsır bulana- cak kadar kendine hâkimdir. Bu va- ziyetle Finlerin üzüntüsünü arttracak sebepler yok değildir: Hörle ie edilecek Ücaret sayesinas gelecek para ile İyi geçinmek, harlci tlearetini İakkşaf eltirmek istiyen Fin dandiya için buşünkü hal büyük hir yor: Memlekel istilâ edilebilir, herşey - labilir, fakat Finler caalı olarak ken- dilerini teslim elmiyeceklerdir!. Senra Finlandiyanın — mali vaziyeti Ümitsiz gibi de değildir. Umumi borp- | olan köy bütçelerini büsbütün a- ——— — ee ll AT ZĞ Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri I Avrupanın şimal |Arpa ve yulafın alım satımı Yardım | birliği İş Bankasının eserine tekmil bankalar | uyuyorlar İş Barkası memurlarının arala- | rinda bir yardım birliği kunduk - larını yazmıştık. Ölen memur ve müstahdemlerin — ailelerine veya malül düşenlere yardım gibi gü- zet bir maksatla il olunan bu birliğin hemen bütün banka- | larda tesisi kararlaştırılmıştır. Ezcümle İş Bankasından s0 Emlâk Bankası memurları da bir yardım birliği vücude getirmiş - lerdir. Buna dahil olan mezkür | banka memur ve müstahdemlerin- den aylıkları 200 veya bu miklar- dan az olanla; r lira ve her ay da birer Lra verecek « | lerdir. 200 liradan fazla olanlar ise ev- | velâ 4 lira sonra ayda da 2,5 lira vereceklerdir. | Müstahdemler se her ay maktı- | Belediyelerin -köylerden aldığı yüzdeler Belediyeler bankasına — iştirak hissesi olarak şimdiye kadar köy bütçelerinden 7 5 nisbetinde bir lmakta idi. göre esasen der zaltmamak için bu kere mezkür 'e 5 lerin lâğvolunması kararlaş- Yağmurdan xzarar gören çiftçiler Mevsimsiz devam eden yağmur-, izünden memleketimizin bazı, | yerlerinde çiftçilerin sıkımtıya uğ-| radıkları görülmüştür. Ziraat Bankası, bu hali tazarı | dikkatb alarak — vaktinden evvel | yağmur yağar yerlerdeki şube - lerine at göndermiştir. Orta ve şarki Anadolumun çok yerlerinde talimata kabil parasız çifiçilere tohurmluk tevzi olunmaktadır. seüm gel Büğday mahsulünde olduğu gibil arpa Ve yul idaresi toprak mahsülleri ofisine birakılmıştır. Bu. karar mucibince| ellerinde arpa ve yulaf bulunan ı rının bulunduğu depoların mahsl ve - cinslerile | miktar ve Kiatlarını acele ofis w müm müdürlüğüne bildirmeleri ticaret odalarına tebliğ olunmuş- | tur. sahası ne olacak? da Rusya da Avrupanın şimal saha- sındaki — siyasi faaliyetini — aritırarak hem Finlandiya, hem de İsveç üzerin- de istediği tesiri yapmak sırasının gel- diğine hükmedebilir, Böyle bir hare- Ketin neticesi politika sahasında At - mmanyanın aleyhine demektir. Çünkü Avrupanur şimalinden —Alman müfur ve testrinin bir kat daha çekilmesi ve onun yerine Rus nüfun ve tesirinin yer- deşmesini temin olacaktır. Sonra diğer bir elhel daha vardır: Eğer Almanya zarp cephesinde — çok de istifade edecektir. diyorlar, Cümktü © zaman İsveç artık Almanyadan çe- | kinecek değildir. Kendisini büsbütün serbesi bulacaktır. O zaman Finlandi- | merika gemilerinin uğramalarımı met | gekilmiş bulumuyorlar, Pilhakika Bdt | darbe teşkil etmektedir. İstatistikler? ) de kırk beşi bu limanlarla ticarel yaf” | de birakmaktadır. Mer yeni icat edileii — vetmişlerdir. Binacnaleyh deniz harbit y İ —— — İi H AAA : e ş İ Deniz harbinde yeni Pr bir safha F Yazan: Ahmed Şükrü KS İ | Birkaç gündenberi, Almanya ile İ giltere arasındaki deniz harlıl, yeni BİF safhaya girmiş bulumuyor. — Al 'açık denizlere döktüğü mayınlarla BÜ yük Britanşanın münakalesini Kesmiit çalısmaktadır. Birkaç zün icinde mayına carPtül, balan yolcu ve yük vapurlarının ona baliğ olmuştur. — Bunlar Holandaya ait olup da batırılan Bolivar vapurile yüzden fazla yolcü bokulmuştur. Açık denizlere mayın dökmenin def” letler hakukuna mugayir olduğu he kaklırmaz. Almanyayı bugüne KAT dar böyle bir harekete tevesstil ten alıkoyan Amerika idi, Ancak biİi” Taflık kanunlarının tatbikile Kü gemileri arlık gerek muharip Umanlarından ve gerek Cumhürteki Ruzveli tarafından bir harp mıntakâf elarak ilân edilen İskandinavya sablkr lerinden ve Şimal denizinden çekitmit” lerdir. Bilindiki gtb', Amerıkanın Taflık kanunları tcaret cemileri bak” kında şu iki hükmü ihtiva etmeki 1— Amerika gemilerinin devlet manlarma girmeleri kanı menedilmiştir. Binsenaleyh Amerikk gemileri, bu kanuna göre, İngiliz, Praf” saz, Polonya ve Alman limanlarına Kİ* remez, 2— Cumhurreisi harp mınlakası a0 dettiği memleket sahillerine Ameriki gemilerinin girmelerini c menedebilir. Rurzvelt bitaraflık kanımlk — mer'iyele girer girmez neşrekliği emlf” | name iİle İskandinavya sahillerine Ö” NU 1 i netmiştir. Binacnaleyh bucün Amerika ucarei İ şimali Avrupa denizlerindei Amerika Ücaret gemileri için ağır BİF göre Amerika ticarel gemilerinin yüt” Ü D makta idi. Bü ticaretten çekilen zemi” lerin başka bir devlet bayrağı altımtlk - Panama bayrağile - seyrimefer elme” deri düşünülmüş ise de Amerika hü” kümeti buna da razı olmamıştır. ÂC merika bu denirlerle alâkalarını K” ser kesmez, Almaaya İngilir gemile < Tihe ve İngtiltere ile ticaret yapan Dİ” taraf devletlerin gemllerine bu dâf” beyi indirmiye karar vermiştir. Almanyanın bu yeni tedbiri, 101f | senesindeki denizaltı harbi gibi, İnzil” tereyi mukabil tedbir almak vaziyetiür 2İ daşrrur yelunun erzeç bir. müdafst yolu bulunur. Açık denizlere mayin dökmek: S- tetile başlanan yeni mücadele denizalli harbinden daha çok tehlikeli değildir. — İA Ba vesile ile şu noktayı da kaydedeliri vemilerin tonağı yeni imşa edilen K anilerin tanajından daha azdır. Yan İnçiltere tezgâhları Almanların batır — PŞ rabildiklerinden daha çok zemi in$it — me rağmen, buzün İnziliz Hcaret ge- milerinin tonajı, harp başladığı gü kü tonajdan daha fazladır. Yeni deniz harbi Almanyaya harbi kazandıramaz. Yalnız İngillereyi iz'A0 — ve izrar eder. Diğer taraflam Alman- ya, bitaraf memlekellerin — elkân we — İ müumiyesinde kaybedeceği semnati ile — İ bunu ödiyecektir. Amerika ticaret ge Mmileri bu denizlerden çekildi diye, bE yeni terör Amerika hükümetinin pro- testosuna mevzu teşkil etmiyebilir, Pas Kat dünyanın yezâme biaraf olam mett” dekeli Amerika değildir. Kaldı ki < S merika efkâri umümiyesi iasani mok- — D fal mazardan yalnır kendi başrağını ta- tıyan gemilerin değli. her zeminin ve Femi içinde seyahat eden her yolcüe — İ nun mükadderatile de alâkadardır. —— Hatay mebusları Ebedi |: 'Şefin manevi huzurunda | Halay meb'usları dün — Ankaradâ — KEbedi Şef Atatürkün muvakkat met- fetini ziyaret ederek İhtiram çelengi — koymuş'ar ve Hüyük Ölünün manevi buzurunda tazlm ve huşüla eğilmiş < lerdir. Meğ Alçı sanayji Memleketimizdeki alçıcılığın hi mayesi kararlaştırılmıştır. Bunul üzerine şehrimizdeki 'alçı fabrikâ” larının ve alçı işlerile uğraşan * ların sayısı Dahiliye Vekâletince sorulmuştur. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Poste mühürleri Bir öküyücümüe yazıyor! — | o İi «Bizde mektup pullarının üzer- | basılar damgaların tarihleri mahreçleri ; l ! B E t | | j iH şiiğ İ f L di İ ; | j