Aşk Mektupları 'Yaz. Büyükada. Otel, Otelde bir| dezin yüzüne tuhaf tuhaf bakı - odada. Odada bir kadın. yordu. Kadım güzel mi güzel, sevimli Şahindenin yüreği ağzına geldi. mi sevimli, civelek mi civelek, şuh | Adam mektupları okumuştu. mu şuh, hoppa mi hoppa — Yüz Era kadar param, pud- Amma ogün şubluğu, hoppalığı,| ralığım, dudak boyam vardı... civelekliği yok. Düşüncesi var dü/ —— Daha daha ne vardı? şüncesi; korku da caba!. Kutnaz adam!.. Sözü mektup - Şahinde çantasını kaybetmişti. | Jara getirmek istiyordu. Çanta dı. Fakat Şahinde al- — Mendilim vardı. n çanlasını kaybettiği için dü- | — Daha daha.. şü rdu. Çantada yüz lira kas, — Anlaşıldı, ille Şahindeye mek- dar parası vardı, amma buna da | yupları verecekti, ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM |Her yemekten sonra günde 3 defa muntazaman dişlerinizi fırçalayınız. Beyoğlu Kadastro Müdürlüğünden : 1— Beyoğlunda Pangaltı nahiyesinde Halâskârgazi mahallesinin kadastrosu- ma başlanacağından ilân tarihinden itibaren 5 gün içinde bu mahallelerdeki güy- rimenkul sahiplerinin «Taksimde Sıraserviler caddesinde 48 numaralı Hrisovergi apartımanının birinci katında çalışan kadastro postalarını> mürmenatla alacakları beyannamelerin bir ay içinde doldurarak yine postalara geri vermeleri. ün sotra postalar tarafından mahallen tahditlere başlanacağından — ulükahların | malları başında bizzat veya kanumi mümeseillerinin bulunmaları aksi takdirde vukuf erbabının tayin ve tasdikine ve elde mevcut vesik gözününde bulundu- rularak kanuni mevruata ve icabata göre tesbit yapılacağı 2613 sayılı kadastro ve tapu tahriri kanununun 18 ve 19 uncu ve 2642 sayıhı mizamnamesinin 12, 13, NEOKALMINA GRİP, NEZLE, NEVRALJ i, BAŞ, DİŞ, KIRIKLIK, SOĞUK ALI l"lVleLARİ AĞRILARI TESKİN EDER. Kayserili APİKOĞLU Namlı Türk sucukları — sahip ve âmili sayın müşterilerile bayi- Terinin bayramını — kutlular ve saadetlerini diler. İstambul Balıkpazar Taşçılar Telefan 24040 - 2— Bu bir ayhik müddetin hitamımı takip eden günden itibaren <15> on Deş | ÜNU RADYO ANKARA RADYOSU üzülmüyordu. Asıl üzüldüğü ve Korktuğu mektuplardı. -Çantada Galibin yazdığı üç mektup, üç açk Bu mektuplar Alinin eline geçe- cek alursa mahvolmuş demekti, — | Acaba çantayı nerede kaybet- mişti? Acaba çaldırmış mıydi? 'Ya biri mektupları almak ve Aliye vermek için çantayı aldı ise ne yapacaktı? Şahinde bunu düşündükçe de- Hiye dönüyor, kalbi yerinden ko- pacakmış gibi çarpıyordu. O gün gittiği yerleri düşündü. oturup kalklığı yerleri gözlerinin ürdi. Hayır, oralarda dü- şürmemişti. Eğer düşürmüş veya unutmuş olsaydı her halde şimdi- ye kadar kendisine gönderirlerdi. Çantayı ya sokakta düşürmüş ve yahut ta çaldırmıştı. Düşürdüyse elbette biri bula - | cak, mektupları okuyacaktı. Çalan da ayni-şeyi yapacaktı. Birden gözlerinin önüne Şakire| geldi. O kadından hiç te hoşlan - #mıyordu. Eğer çantada mektup ol- duğunu farkettiyse, mubakkak o | mektupları alıp Aliye vermek için gantayı çalmış olabilirdi. Şahin - | eye öyle düşman gözlerile bakı- | yordu ki.. Çünkü onun da Galip- te gözü vardı. Fakat Gelip Şahin- deyi seviyordu. İşte Şakire intikam almak için mektupları Aliye verecekti. Şahinde aklından bu korkulu şeyleri geçirirken kapı vurukdu. — Giriniz! İçeriye kapıcının genç yamağı girdi: — Kayıp neniz — var? dedi. Şahindenin yüreği hop etti: — Çantam kayıp. — Tamam, amma ben namuslu 'bir adamım. Çantanın sizin oldu- ğuna iyice aklım kesmeli çim çanta idi? — Altındı. — Tamam. Şimdi söyleyin ba- | kaj kurnaz davranmak istedi, kalktı, | | hini kayım içinde ne v Kapıcının genç yan No. 145 — Birkaç kâğıt vardı. — Tamam, ne çeşit kâğıt? Adam ileri varıyordu. Şahinde nn genç yamağından daha adama yaklaştı, boynuna sarıldı, çünkü adam mektupları okumuş- | tu, onunla alay ediyordu. Bu alay ve bundan sonrası rekti: , haydi artık üzme i, ver çantayı! dedi. Adam evvelü afalladı, sonra ken- dini toparladı. Şahinde onu öpü yor, bir yandan da elini ceketinin cebine sokmuş yı almıya çe lişiyordu. Dur hele Kapıcının genç yâmağı da Şa- ı ne!.. leye sarıldı, onu şapur şupür öptü, sonra çantayı verdi Şahinde çant daklarını pis bir şey sildi, tiksinerek kaptcı baktı, sonra ça ları çıkartı, üç 1 bir nefes aldı ve kapıcı yamağına adan mektup - | Göndü: — Her halde sen bana mektuplar yazamazsın! dedi. Kapıcının genç yamağı sırr — Nereden yazacağım bayan, benim ne yazmam var ne de oku- | TİYATROSU | 'Tepebaşında dram kısmında Bu akşam saat 20,30 da ŞERMİN İSTİKLÂL CADDESİNDE KOMEDİ KISMI Bu akşam &aat 20,30 da BİR MUHASİP ARANIYOR e HALK OPERETİ ESKİ TAS ESKİ HAMAM Yazan: M. İbrabim Pazar: Malise 16 da Yazan: M. SAMİ KARAYEL Yaralı asker yerinden sıçrayarak imparatoru belinden yakaladı, aşağıya aldı İmparator, İtalyan, Rus ve salr ecnebi #övalyelerinin kaçışlarına kapılmadı. Bu azılı ve muharip addedilen cesur şö- valyeler silâhlarını, hatlâ, parhlarını bile ağırlık Vermesin diye atmışlar öyle kaçıyorlardı. İtalyan ve Rus gövalyeleri — Halice doğru kaçıyorlardı. Maksatları Gületa önünde bulunan gemilerine can atmak ve bu suretle zinciri açıp Murmara ta- rikile yelken açarak memleketlerine Kkavuşmaktı, Kurtaz Jüstinyani, bu işi daha ev- velden akıl etmiş ve yapmıştı. — Tatlı | canını kurtarmıştı. İmparator yalaız başma kalınca çok | geçmeden etratını bir Türk müfreze - #inin sardığını gördü. Koca kavuklü — Türkler, — palalarile #mparatorun — üzerine hücum ettiler. İmparator Kestantin de kendini mü- dafazya koyuldu. Türk askerleri, İmparatoru tanımı- yorlardı. Alelâde bir irumandan zannet- Mmişlerdi. Cünkü, sehre ıw aökerleri, karşılarına çıkan Şövalyeleri hep altın makmuzlü, altın sirma ehbiseli, süslü Püslü insanlar gürmüşlerdi. Bu sebeple; Türk askerleri impara- dar Kostantini de bu şüvalyelerden ad- detmişti. İmparator, yeminine sadık kaldı. Tek başına çarpıştı ve bir azap neleri tarafından kellesi uçuruldu. Esasen; İmparator nereye kaçabi- Jirdi? Nasil olsa öleceğim diye çar- pişiyordu. Fakat; eğer imparator maktul düş- memiş olsaydı, belki Hazreti Fatih, bu şahsiyete bir şeycikler yapmaz- di. dasile takip ediyordu. Davullar, trampeteler durmadan hücum hava- 81 vuruyorlardı. Şehrin ahalisi, dehşete düşmüş, e- vini barkını terkederek Ayasofya ki- lisesine kaçıyordu. Ahali, oruda bir din zuhur e- dip bir anda Türkleri mahvedeceği- ne ve, tekrar mukadde: şehrin ba- Yüs bulacağına kani idi Ahali arasında Intişar eden bu mu- €izeye İnanmıyan kalmatmıştı. Herkes, önlemek ge- | böyle | | dan 316 - | bunlarta muameleye tâbi cezalı, cezasre | kömür getiren tüccarın ( Hâl 108 No, da Naz: Hâl 110 No, d Sumhi Ercan | p. da Akif Erçan Hüseyin Yılmaz Özmanar ları iade edilerek alâkaları kestlecektir. varsa evrakı müsbitek darı lüzümü Hân ol Fatih askerlik dairesinden. 1— 216 - 224 Çdahil) doğuminlarla bunlarla muaineleye Kübi cezalı, ceza- sir, tebdilibavası hilam bulan, hiç as- kerlik etmemiş bir buçuk sene hizmete Gabi ilüm piyade erlerile, ihi sene Biz- mele tâbi harp sanayi ve mayıka er- leri. — Geçen celple sevk artığı birakı YA (dabil) — doğumlularla | ve tebdilihavası Rütam bulan biç as- kerlik etmemiş rayriislüâm etler, &— BSevkleri mayık ayına birakılan klâm ve gayrlisiğm bedel erleri he men askere celp ve sevkedileceklerdir. || #— Bu celpte yukarıda yazılı sevke KâDİ eratın nakdi bedelleri alınmıya caklır. 5— Şubede toplanma günü M/1 819 çuma saat 9 dur, ö— Tayin edilen ründe mükellette- | rin şubede hazir bulunmaları ilân e- lunur, * Selimiye Tümen Askorlik Dalresha- de i— Hizmeti askeriyelerini henuz yapmamış olanr 316 (dahil) do - Kumlu bir baçuk senelik hizmete Lbi islâm ve gayriislâm piyadelerle mazıka 'e harp sanayli bu kere celp ve sevk edileceklerinden bemen suheterinr 1ru racaat etmeleri bu doğumlu erler kâli gelmezse 355 doğumlulara da müracı. al edilecektir. t— Şubelerde toplanma rünü M / solya kilisesinden çıkacak bekliyordu,. tevarih; İmparat $ ölmek gördü. Bu, garb askeri — gel gi- ven ilk Türkierden idi. Güğründen kan sızıyordu. İmparator, bir Türk askerini şehli dahilinde ilk olarak görmüştü. / verde yatan bu, garb askerinin Ü- z Kılıçla kafasını biça Be tevessül eyledi. Fakat, yaralı garb üzerine hücum — edik görünce, tan havlile olduğu yerden doğruldu. Birdenbire eçrıyarak İmparatorun belinden yapışıp attan aşağı aldı ve, derhal palasiyle iroparatorun kellesi- ni kesti. Yaralı garb neferinin bu balini gören İmparalorun malyeti firar ey- ledi.» Abali, Ayasofya kilisesini döldur- müştü. Otuz binden fazla halk Aya- s0fyayı doldurup demir kapılarını da kapamışlardı. İşin garibi, Ayasofyar gelen papaslar arasında mevki ka gaları oluyordu. Her papaz, rütbe ve derece ttibarile birbirine tefevvuk et- meğe çalışıyordu. 'Türk askerleriz padişahın emrile üç gün, Üç geco şehri yağmaya me- mur idiler. Sultan Mehmod, evvelce İmparator Kostantin'e gehri kansız ve yağma- sız olarak ter etmeği taleb ettiği halde red cevabı almişli. Bunun üzerine - Hazveti Fatih de 14 üncü maddeleri mucibince ilâp olunur. İstanbul Belediyesi Merkez Hâl Müdürlüğünden: sim ve No, ları yazılı kavun - carlar buradaki fasliyetlerini tatil ettiklerinden İdaremizdeki /12/989 tarihine kada 49465> İstanbul Belediyesi İlanları Daimi encümenin 9/11/989 tarihli ve 11151 5 sömikokun - Türk antrasiti şehrimizde, posunda vasıta üzerinde teslim teptan ve peraken- de ton satış fiatının (21) İlra (5) kuruş olarak tesbit edildiği ilân olunur. l kararına — tevfikan, Zonguldüktan — doğrudan — doğrüya (9488) j | | | Karpuz ticaretile ( bulunan teminat: Mezkür tüccarlardan alacaklı mustahsil (M71) l ASKERE DAVET M Ter/$89 Cuma günüdür. Meskür | günde müracaat etmiyenler hakkında | kanuni müzmele tatbik olumacaklır. 5— Bu etiple biçbir. suretle bedei | kabul edilmiyecektir. #— Bundan evvelki celplerde bedel verip e sevkleri nisan 940 celbime te- hir edilen idâm ve gayrlislüm bedeli makdi erleri de bu kere sevkedilecek- Terinden. 28/1L.Teş./999 günü şubele- | rine müracaalları Nân ehumur. Yatak; yemek ve çalışma o- dalarile salon takımları velha- l her nevi mobilyalar; BA- KER (ESKİ HAYDEN) mağa- zalarında teşhir edilmekte ve her yerden ucuz fiat ve müsaid şartlarla satılmaktadır. Konferans Bu akşam saal 21 e Şişli Halkevin- | de zirasl mütehassısı Mühils Lötti Arİf tarafından salon çiçekleri hak - | kanda bir kenferans verilecektir, marsaR aA AAaa Sahibi ve neşriyatı idare eden — | Baş muharriri | ETEM İZZET BENİCE Sen Telrraf Matbaası umumi hücum başlarna, ri zaptedecek olan —a ganaimi helâl görmüştu hre dahil olan Tü erlerine mal şizadiki Eminönü- doğru kaçışıyorlardı. Maksariları u, surlar eivarından sandallara at- hyarak gekdikleri gemilerine geçmek ve bu suretle kaçarak canlarmı kür- tarmaktı. nbul şehrinin bir çok Rı biri ve zenginleri de Eminüni tinden Galataya kaçmağa ve, Vene- Gik, Rus gemilerine binerek Frar et- meğe savaşıyorlardı. Sirkeci ve Eminönü ci JTerce asker ve ahali-ile dolu idi. Şe- hirde ne baş ve e de ard kalmıştı. Türk askeri yukarı mahallata ta- sallut ettikleri cihetle Eminönü ve Birktei taraflarına doğru akınlarına başlamamışlardı. Akşam Üzerine doğru, İstanbulun yukarı semtlerini ele geçiren Türkle- rin arda kalan bakiyesi de yavaş ya- vaş Eminöati, Sirkeciye doğru yayıl- mağa başlamışlardı. Bir kısım ahali de ekserisi kadım- lardan ve kızlardan mürekkep olmak | üzere Haliç Fenere ve Unkapanına döğrü kaçmışlardı. | İşte; | | | ikindiye doğru, Emindi daraflarına doğrü yayılı başlıyan Türk askeri bu kalabalıkla kargılaşmıştı. Gemilerine ve Galata taralına can #tmağa savaşan eeniel | sılaşan Türkler, müşkül mevkie düş- müşlerdi. (Devamı var) DALGA UZUNLUĞU —— 1648 m. 382 Kof 3U7 . 6468 Kefs. 180 KW 24 K sa dalga SiT M postamızla neşredilmekte o- | c dillerde haberler saatleri 3,00 ve 15 v 13445 v 8 Program, saRE ayarı, v 2018 de Sani — 1800 Sant 1805 Memleket Ajans ve metceroloji haberleri. 18.25 Türk müziği (Pasl heyeti), 1910 Konuş- man (Spar vervisi) 1925 Türk mürt- Çalanları Vecibe, Kemal Niyasi Seyhun, Kefik Fersan, Cevdet Cuğ- ha. 1 - Okuyan; Azise Tüzem, 1 - Ar- taki - Kürdilihicazkâr şarkı: (Bağ Tandı gönül). 2 - - Hüsmüm şar- ki: (Sevdası benüe). 8 - Vesari A sun - Müzzam şarkı: (Ömrüm senl sevmeklek, ? - Okuyan: — Mustafa Çağlar, 1 - Bümem şen - Segâh şar ke (Ne gülün rengini xevdim). 2 - Dellâl zade - Sezih şarkı: (A he- RiM görümün nuru). 3 - Ktem E- Sultaniyezâh şarkı (Bu gül- zarın), 4 - Yeseri Asım - Sultanlyı gâb şarkı: (Biz Heybelide), 3 - Oku Melek Tokgöz: 1 - Rakam - Uş- : (Bana hiç yakışmıyor), 2 . İsfahan şarkı: (Düşme €y üşık hayale). 3 - Halk türküsü, (Bugün ayın en dördü), 20.10 Tem- sili Uzan Mehmet - Yazan — Atımı Nalm Kanca, 2 - F. Mendessalın: Ruy Blas uvertürü. 3 - P. Twhaikovveky: Ceiz karan sukli, 2200 Memleket xa- 4t ayarı, Ajans haberleri; — Ziraat, Esham » Tahvilâl, Kambiyo - Nu- Kut borsası (fiyati. 2220 Müzik (0- peretler - PL) 2245 Müzik — (Caa- band - Pi.) 23.25/23.30 Yarınki pro- gram ve kapanış. a (K DU DAT KKKT KD ANAKIR KI 4 4 100 120 160 ıımmııııâımuımm YND I yenlere mader 1939, Ay I1 Gün 32İ, Kasım 8 17 İkimelteşrin CUMA » » » » » » çıktığı Para bınktırenlere 28,800 lira ikramiye verecek GA el Bankatındi kumbaralı ve #ibarsu tasarruf hesaplarında G Fjiraa bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a Hle arağıdaki ikramiye - dağıtılacaktır. 4 Adet 1,000 Liralık 500 » 250 » 100 » 056 40 » 20 » 2,000 1,000 4,000 5,000 4,B00 3,200 takdirde ©, 20 fazlasile veritecektir. tmeye konulmi saat 16 da B. Postahi ikte komisyona müracaatları. e binası bi (PİKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene içinde 500 llradan aşağı ikramiye Kur'alar senede 4 defa, 1» Eylâi, 1 Birmelkânun, |» Mart ve 1 İrihlerinde çehilecektir. îlmııııııılııılııuıııumıııııımııımıı İstanbul P.T.T. Müdürl tstanbul Büyük Postabane' binasa kalörderi için 100 ton marin lave Ö Kömürü alımı açık ek; /V/SA9 Çarşamba, üğü odasında toplanacak alım satım komisyonunda ammen bedeli 12 lira 62 kurüş hepsinin 126 ©4 lira 68 kuruştur. İsteklilerin olbaptaki şartnamelerini görmek ve muvakkat teminat tırmak üzere çalışma günlerinde merkür müdürlük idari kalem levazıti ditme gün ve saztinde de 980 senesi için muteber Ticanet Odası vakkat teminat makburile biri AYA rlüğünd! Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatiz l Nevralji, kırıklık, ve bütün ağrılarınızı derhal kef BN B İcabında günde 3 kaşe alhmnabilir. G BEŞ,HAS YU — Nereye tayin etmişler?, — İşte onu ben de öğrenemedim. Müsteşar pek nda tutamat Dedi. Fakat, söylerken tereddülle söylüyor, kafasının içinde çarçabuk bir şeyler hazırlıyarak onları bana söylediği anlaşılıyordu. — Hayır nereye tayir. edildiğini söylemiyor- sun?. Dedim. Tekrar zoradım., — Her halde küçük bir değişiklik olsaydı bu €t hepsi memuriyet değil mi?. Şu mü- diriyette olmamış ta ötekinde — olmuş. —Bundan ne çıkar?. Daha başka şey var?. — Hayır.. Hayır!. Dedi, başlan savma bir cevap — verdi. Biraz ağır söylemiye başladım: — Öyle ise azletmişlerdir.. Buna da: — Hayır. Ne olur mu? Diye bir cevap verdi. — İnanmam, Başka hiçbir şey seni bu kadar üzemez. Dedim. Ve. Bu nokta üzerinde israr ettim: — Bahane ne bulmuşlar. Devamsızlık filân mı? — Yoksa yolsuz bir iş mi yaptın? münasebet? — Öyle şey hiç Bağdat velili; Du vardır, onun için. — Nüzıri mi kızdırdin? — İhtimal, mesainden memnun deği — Belki daha muktedir farzettikleri getireceklerdir. Diye söylene söylene en son onu — Hayır. Bunların hiç birisi değil! Bil di ettim. Maaşımı, derecemi arttırarak yorlar. Dedi. Son kelimeden yakaladım: — Nereye gönderiyorlar? Güldü — Nereye mi?. Vo.. İlâve etti — Bağdat valiliğine.. «Dahiliye N ru mahalliyei vilâyet müdiri umumi Bağdat velisi oldu. Birinet sımıf vali. Şi hadm ma? Ve. Adeta hınçla, istihza ile devam — Terfi işte buna derler, Ayak kı başka bir türlüsü. Emrimizi nazır bey- İ Ve tasdika göndermiş! Ve, Küfretmeğe başladı: — Sıkılmaz herifler, İnsat hiç olma etmeden evvel bir kere Nusret buraya Bağdada vali yapıyoruz.. Ne dersii Keratalar akıllarına gölen işi yapıyorlar. B kim?, Buraya kayırılacak b Dij Yazan; Etem İzzet BENİCE — İ