17 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

17 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(aP DAİA n KARŞISINDA BDAGCILIK KLÜBÜ | WE ONUN HATIRALAKI Taksimde — bir dağcılık Klübü v Lâğvediliyormaş! Çünkü bu klüp tesis | edildi. edileli, ismile müsemma hiçbir faaliyetie bulunamamış! Sözde — spot klübü imiş? İ Bakikatcn, İstanbulda, kime dağ- gılık kiübünden bahsetseniz, spordan ziyade, hatırına, bale, çay, düğün, mi- | gŞan gibi eğlenceli şeyler gelir., Hatta, | bazılarının halıraları daha derin ve mahremdir. Bunlar, sizin bu sözlerini- e kargı içlerini çekertler: — AR, alı. derler. ©O gece yok mü?, O sarsın genç ka- Ara?, Neyse. Birak... ÇORAP SÖRÜGÜ GİBİ GİDECEK Mİ?. Bir zat, bir edebiyat kitabının yan- daşlarından bahselmişti. Yanlışları bu- danin kilabından da, bir hayli yanlış- dar sayıp döktüler, Bunan arkasından, İlk mekleplerin okuma kilaplarındaki yanlışlardan bahsedildi. Onun arkasından, bir muharrir ar- kadaş, riyasiye kitaplarında da yanlış aldulunu iddia ediyer. Eyvabi. Bunun arkası, çorap söküğü KDi gidecek mi?, Şimdi, bir âdeta, ki- Aaplan ürkeklik çetiyor insana!, | HAYATTA HEYFOANSIZ YAŞAMAK MÜMKÜN MÜT, Geçen gün, 65 yaşında bir adamca Bzın bir stadda, fatbol maçi sayreder- ken, farlı heyecandan, kalb sektesine KİTAYTD füceten öldüğünü gazetelerde okudumu mut. Mefer, birlm maçlar ne kadar be- yecanlı eluyormuş! Sporumuzda ol - dükça terakki var., Adam öldürecek kadar heyecan veren bir iş üzerinde biraz düşünmeli değti miyizt. Malim ya, heryeyin ifratı zararlıdır. Hayatla beyecamaz yaşanmaz, der- der. Bu kadar heyecania da yaşanımı- yor!. İkisinin orlasımı bulama ne matlu! Dün Sultanakmet birinci sulb ceza | Zaahkemesinde tahaf bir dolandıricelin | vak'asının muhakemesi çürülmüştür: M yaşlarında bulaman Arif oğlu du- ih Kılç isminde bir genç. evvelki ak- | şam Çemberlitaşla bir üzümcüden Ü- | üm alırkan, yaldıza batırılmaş eski iki | ÇümÜüş çeyreği allım niyeline sürmek stemiştir. Fakat karaaz üzümcü bunu u berbere gizlice maayene etli verek öyumu anlayınca sahlekâr gencl akala teşebbüm. etmişür. Bunun Üzerine Salih Kılıç paraları yere atmış ve firar ederken de bekçi arafından kıskıvrak tatalmuştur, Dünkü muhakemede Salih Kılıc: Şanu şöyle tevil etmiştir. <— Bunları bana bir közlü — verdi. Üeçen göün yanıma sokuldu. Ben fi- “andan dönüyordum. Bana: «— Sen iyi bir adama besmiyorsun Clrden kaybetilm. Karımın aftınlarını Adım, hemen onları bosduracağım.. İs- eTscn sen alt İHTİKAR KOMİSYONUNA AA ÇIGIRTGANLARDAN ŞİKAYET LA ——— EDEN BİR ARKADAŞ! HAFTADA BİR GÜN Son Telgrof- Soba boruları Hatları üzerinde de ihtikâr yapılıyor, dedikleri zaman, i- nanmamış, işi şakaya vurmuştum. Fa- kirhaneye yeni alınan soba boruları - man - henüs kaloriferli apartınanda olurmayoruz - flatımı sorduğum vakit, heyecandan ağımı açık kaldı. — Dilim tutuldu. zennettiim. Bir born 70 kuruş! Nihayet ali tarafı teneke olan bu bo- | ranan meresi 70 kuruş ediyer, anlıya- madım.. Bu, ihtikâr ma, değil mi?, Bu- nu, Ücaret odasında toplanın bu işleri telkik ebtiği rivayet olunan — ihtikâr komisyonundan soruyorum. Bir muharrir arkadaş, bayram m lerinde Mahmutpaya çarşısından geç- miş.. Gürültüden şikâyet ediyor: — İllâllah cığırtranlardan! eanafınm, — mallarmı meşhurdur. Faksi, berhalde — sikâyele hakkımız yok! Ya, biçbir iş yapmadan, yaygara koparanlara, içi cürüllüye ze- tirenlere ne diyelim?. Hazat, çığırçanlık. edenlerin ey - nadığı sahne değil mi- Amma, kiminin geti aa, kimahrin sesi çokça çıkari PERHİZ ETMEK LAZIM Bür gazelenin sağlık öğütleri sülu - Hamdâ güyle bir teviye yapılıyor: — Haftada bir gün perkiz şarttır, Ba, gençlere, zençliklerini muhafara ellirir, ihtiyarlara da, vücutlarmın sağ- kam ve zindelifini kazandırır. Ferhirin bakikaten faydalı birşey ol- duğunu döktorların — hepal söylerler. Fakat, ben hayalımda, kendi nefsinde perhizkâr olan bir tek dektera rasla- madım. Doktorun bir tarifi de bel bal yiyip içen adam demek dağil midir?. AHMED RAUF Bunua üzerine ben de 9 ar liradan 16 lira verdim ve altınları aldım. Dün de bayram diye şehre inmiştim. Ürüm alırken aklıma gekdi. Ürümetye bun- ları gösterdim.. İşle meselerin içyürü bundan ibaretlir. Yoksa ben kimseyi dolandırımadım ve böyle bâr âdiliğe de devcrrtil ekmem' » Bu tevilden sonra suçlu gençle hâ- | kim Reyli arasında şa muhavere geç- | miştir: — Peki, niçin üzümcü foryadı ba- #inca bunları yere atıp firar etmek is- — Tulalurum da ifüraya üğrarım diye korktum efendim. — Demek korkudan — banları alim öyle mit — Evel etendim. -—WT Mühim bir| Günde1i6 i<sAzZ ©ç7 toplantı Tarih ve edebiyat işile'Berber kalfaları meıai—)_ Kırtasiyecilik ve halk partide alâkadar oluyor! Parti genel sekreterliği; mem - leketimizde tarih ve edebiyatın inkişafı işile yakndan meşgul ob maktadır. Ezcümle genel sekreterlik; bu kete tekmil Halkevlerine gönder- diği bir tamimle bu mevzu etra- fında Hati lerinin de esaslı bir şekilde çalışmasın muhitteki tanınmiş dil ve tarih âlimle tçıların iştirakile bir top- | ak yıllık bir programı çizilmesini bildirmişt Bunun üzerine bugün saat 17 buçukta Eminönü Halkevinin .Ca- ve mesai ğaloğlu merkezinde de — mühim bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıya birçok profesör ler, dil ve tarih mütehassısları ve edebiyatçılar davet olunmuşlar - dır, İçtimada Halkevinin yıllık te-| rih ve edebiyat programı yapıla- cak ve sonra bir çey verilecektir. | SAa e eee Üniversiteliler bu yaz doğu- ya gidecekler Gençlerimize memleketin en u- zak mıntakalarını tanıtmak üzere badema her yıl üniversite ve bazı yüksek mektepler talebeleri tara- fından hariç memleketlere yapır | lan toplu — seyahatlerin her tatil memleket içinde icrası kararlaş - turılmıştır. İlk olarak bu teti) İstanbul üni- versitesinden yüzlerce talebe iki €rup batinde şarka gideceklerdir. Üniversiteli — gençler — Tral ve Erzurum gibi 3 üncü umum müfettişlik mıntakasına dahil yer- lerde hem — tetkikat ve hem de gezi yapacaklardır. ıKUÇUK HABERLER ** İstanbul vilâyeti hurtudu dahâlin- de bulunan 213 köy mektebi $ sınıfa çıkarılacaklarından yeni muallim kad- roları hazırlanırmaktadır. * Mezbahada et keslini urtmaktla - dır. Hakiden günde 2000 baş hayvan kesltirken dün 3000 hayvan kerilmiş- * İfmendaya 2 mil mesatede bir mayn görülmüştür. | * İnhisarlar idaresi merkez binası önümüzdeki aybaşından itibaren Ga- data polis merkezi civarı: darzade hanıma naklolunacaktır * Ankara dira sartile tevsi kanaya konmuşt * Tramvay, elektrik ve tünel idare- lerinin dün Şehir Meciizine verilen ye kadroları ile bazı datreler birleşti. rildüğinden bir kısım memurlar açıkta kalmaktadır. Bunlara birer aylık ik- ramiye verileceki aKi Alem- abrikasının 150 bin olunması işi münü- ne iş yaparsm? — Adliye müfettişlerinden Ketikin Basusi hizmeline bakardım. Ranra ay- rıldim Bay hâkim.. Bo muhavereyi takiben hâkim — bir müddet İcabnı düşünmüş ve konra Kararını şu süretle söçhi Kemce debllğ | etmiştir: «— Ceza muhakemeleri usulü kanunu senin serbesi kalmana izin vermediği için seni tevkif etmeğe mecburum oğ- kum!, Va, Salih Kıhç Jandarmanın önün- | de tevkifkaneyi boylamıştır. | | lar» namile saatiş — nin tahfifini istiyorlar | İstanbul berber dükkânlarında çalışam kalfa ve çırakların berber- zımnında alâkadarlara müracaat ederek ricalarda bulunmağı ka- ler için bir «mesali nizamı» tesbiti | | rarlaştırmışlardır. Bunlar, sabı 1 saat 6,5 tan itibaren gece 225 ğa kadar hergün ta çalış- | çırak ve 16 saat bilâ fasıla ayal ftıklarını ileri sürerek he ati tanzimini| nda mü- usta için bir mesai sa: istemektedirler, Bu mey ayyen saztlan fazla çalıştırılacak lara fazla ye Si ileri sürülmektedir. Diğer taraftan — tekmil berber larının da akşamları veya n bir saatte ka ası çırak ve kalfalar tara - fından arzu olunmaktadır. ç— Çiftesaraylarda bir ilk mektep yapılacak Düyünu umumiye binası ya - nında bulunan ve «Çiftesaray - maruf olan yerde sür'atle modern bir ilk mektep binası inşası kararlaştırılmıştır. Halen Emlâk ve Eytam Ban - kasına ait olan ve bir sinemacıya kiraya verilmiş olan bu yer Be- kediyece istimlâk olunarak &ta hemen işa - | aşlanacaktı —— Ticaret talebesine hariçte iş İstanbul y tebinde tahsli ksek ticaret mek - erine devam eden | talebelerin ayni zamanda hariçle de çalışara olma- ları için şehrimiz ticaret ollası rafından bunlara iş verilmek Ezcümi 18 tale, odanın muhtelif bürolarma yer - | leşt Bu usul her yıl | gittikçe genişletilecektir. Bu sa - yede takebeler ticari malümat - | ları ve tecrübeleri genişlemiş ola- rak mektlebi bitirme — imkânını bulmuş olacaklardır. | tocrübe sahib: bu kere de rilmişterdir. Kadına sarkıntılık İnsan, bu asırda, sarkıntılık ismini taşıyan bir suçun tafsilâtını gazetelerde okuyunca, mülcensir oluyor, Kadına Vâf atmak, sarkınlılık etmek... Vine, geçet gün bir sinemada bu yüzden bir Biçaklama hâdisesi oldı Medeni bir insan, tanımadığı bir ka- dına W4C atmakz, sarkınlılık yapmaz. Bu en barit terbiye ve intanlık İktizası- dar. Gönül eğlendirmenin dahi şeklini, yolunu bilmiyen insan, hayatta hiç bir #ey bilmiyor. demektir. Halbuki, bizde eckiden kalan alalar sörü vardır: Z. BURHAN CEVAD bir da güzellik olmaz! — Ben kendimi fena görüyo - Cam, aane! Bilme kolay ko- Oay yataktan kalkabilecek miyim? — Bugün itâçlârin gelecek de- im ya. Merak etme.. İlâçları için- Canlanırsın! Hafif bir soğuk İgınlığı seni. birdenb Ağürdü. Her za: tağa | alınca| — Bu yatış hiç hoşuma gitmi- Anne! Başım dönüyor... Göz- örim sık sık kararıyor. Dizlerim- © dermansızlık var., Akşamları ücudümü aleş sarıyor. Eğer bu bir aha kadar devâm else, volurdurm. çok müzün e yavrum, Bizim kadar sağlamdır ki, şim- ir- dekik: kızı yatağa-düş hali bu. Soğuk alır.. Başı ağrır.. . Fakat birkaç gün sonra ge- er gider. Hepimizin başından ge-| tahatsızlıklar bunlar “Âyşenin annesi penceredan bale-| — Haci teyze gelmiş.. Yazan: İskender F. SE ldandı. takta kaşlarını çatarak: dedi mize &y Diye mü Ayşe y Komşuya geln şimdiye kadı basmamıştır. bizin Hacı teyze kapıyı çalıyordu. servet kalmış, hacı t heder etmeden hacca gitm le öndan başka hacı yoktu. altmış beş - Dinç, hoş sohbet) kadar nasılsa İb- rın evine gilmemişti. | Tanışırlardı.. Fakat uzaktan. — | A hiç te memnun kalmamıştı. Hacı teyze odadan — içeri girer | girmez: — A... Hasta üstüne geldim de- mek. Haberim — olsaydı vaBahi rahatsız etmezdim. | Diyerek ayşenin başı ucuna -| , Hacı teyzenin gelişindeni Der ee e e Mehmetçik Geçiyor n ' TELİ —— Hac memişti. - Hoş beşten ler yumurtlıyacaktı dakikalar geçtikçe a çinde soğul yecanı tetler dö - Ayşenin annesi bir aralık — Hangi Tüz; Hacı Diye sürdü teyze? Keşi raya, Hacı — Elbette — du, Ben k hayırlı lere vakfetmiş bir He- Ayşecik rahat- at iyde bütün ö hÜ nn le birar açılal: ma, könüş: lar iç sıkmaz."O da h bi- zim konuşmamızdan, Ayşenin korktuğu başı mişti. Yavaş yavaş başını salladı.. Ve kendi kendine mırıldandı: — Boş yere gelmemiş.. Kimbi - ir neler söylüyecek. Annesinin yüzüne baktı. Fa - kat, bu bakıştan annesi bir şey anlıyamadı, na gel - işleri Duabiliye Vekâletiniz lediyelere kırtasiyeeilik hakkında yemi bir tamim gönderdiğini — öğreniyorur. Ba tamimde, Vekâletlen sorulan şey- lere çek defa cevap almamadığı. mü tenddit takiplerin cevapsız kakdığı, iş sahiplerinin haktı olarak daha yüksek makamlara şikâyele meebur kaldıkları bildirilmiştir. Dahiliye Vekâleti, bu mevru Üzerine de çok hassaz davranmaktadır. Kıy - metli ve demokral Vekil Falk Örtr: bu makama geldiği zündenberi, halk işlerini dalma en ön plânda tutmakta dür, Demokrasi rejiminin icabı da bu- dur. Halkya işlerini görmek vazifesini ü- zerine alan devlet memurları, kendile- rine müracaai eden eshabi mesalihin arzu ve taleplerini âmirane bir eda i- çinde değil, hizmetini gürmeğe mee- bur bir âmirin emri olarak karşılama- isir, Malk idarelerinde — devletçiliğin ruhu bu etasa dayamır. Halkın ağrından dalma, eüümleler İşitirsiniz — Filân dalrenin tebliz memuru ne aksi adam.. Halbuki başkâtibi daha iyi. Hele bir müdürleri var sormayın. Ve, bu böyle, daha yukarı derecelere Çiktıkça, halka karşı müamele larsı dekişir. İdrak ediyorur ki, bu derece- lerin arasındaki muamele farkının sey- ri. nihayet, bir kültür meselesi, aPt ve idrak davası Fakşi, en küçük memurdan en büyü- ğüne kadar, ayni bassasiyet ve ruhla Ae gören bir makanizmanın çarkları da- | ha çabak döner. Delayisile, hem hal- ( kin ve hem devletin işleri daha mun- | fazam yürür. Demokraside, esasen, mil dot demek, devlet demek olduğuna re, gaye Dirdir ve tekdir: Memleket'in umümi — kalkınması ve reta vilâyet ve be- su yolda REŞAD FEYZİ Serbest intihap anbul vilâyet ve kazal, e köngre - n etmektedir. Bu kon - hafta içinde köngrelerc balediye dalmi bında olduğu gibi; gerek nahiye ve gerek kaza parti idare keyeti de mektedir. Bu süretle intihap, tam | manasile & tadır. seçimlerinde namzet gösteril- rbest olarak yı yolları — |İBir kısım İstanbul oto- büslerine yeni istika- metler bulunuyor Şehrimizin tramvay, otobüs v otomabil geçen, büyük cadde ve sokaklarının kalabalıklığını na - zar: dikkale alan bolediye relis - izdihamı hafifletmek için ye- ittihazını kararlaş - geçiş yanda İslan! r Galata köprüsü yerine lan Gazi | geçirileceklerdir. Meselâ Şişli - Fatih ve gir - Edirnekapı ot daireden Meyyit y Gati köprüsüne inecek yöni yaş köprüsünden e gidip gelecekk Bu süretle ehenmiyeli artı olan mezkür yokuşun kâmilen par- ke döşenmesine de başlanmıştır. 1 kânunusaniden itibaren otobüs> ler ve vesalti nakliye bu yokuş yolile Gazi köprüsünden geçebi - leceklerdir. yerleri: At |Sultanahmet camiinin tami: tamamlanıyor Evkaf başmüdürlüğü S.ıll;qıvı'lh-W met camiinin tamamla- Bu süretle dış avlımun tekmil pencerelerine alçı çerçe - veler konmaktadır. Son cemsat i bütün kubbelerin içi de mkâri denilen bir usulle bo- yanmıştır. irini maktadır Lâmanda bir heyet tetkikler yapıyor Münakalât Vekâleti tarafından tetkikler yapmak üzere şehrimize gönderilmiş olan bir heyet dün - den itibaren çalışmıya başlamış- tır. 'et azaları dün Galata yolcu nşaatını tetkik elmişler - Heyet, bu tın 1 kânunusa- nide sureti de — bitmesine çalışacak (AVRUPA HARBİNİN YENİ NESELELERİ | | Polonyada Alman Ve Yahudi Muhacereti Bucünlerin bir meselesi de İtalyada Tiroldaki Almanların Almanyaya makli Ballak memleketlerinde Rosyanın nü- fazanu tesik etmesi Üzerine — oradaki Almanların da Almanyaya zetirilmesi meselesidir. Fakat daha evvel izih o- dilen bu bahsi buzün tekrar burada tazelemiye lüzüm olmasa gerek. Hariç- teki Almanların nakli meselesinin di- Ger bir faslı vardır Ki sadece onu ha- | türlatmak iktiza ediyor; Balkan mem- teyze sözüne devam edi ümüzde hayırlı bir iş gö- Bizim Salih dayı ile mmesinde ben de bu- düa Ayşecik kalmış. ulü okuyacak: Haj mış.. Bu iş te ge K üzüldüm başımı önüne eğdi, teyze, Ayşenin 'ordu. Sen de bu işi sallamağa b iyiliği için işsin! lemişler size. Çok astalık kapım Kızcağızım dür yatakta yatıyor. Balıkesirden bir doktor tirtsenize çe — Ayşe istemiyor. | — Onun istemesine bırakılır mı| bu ? Ben senin sara, | şömdiye kadar ön lane hekim ge- | tirtirdim. | Ayşenin anmesi boynunu büke- rek cevap verdi: | nde — Hekim para ile gelir, hacı teyze! Bizim şehirden köye hekim getirecek kudretimiz var mı ki. Bunu bize söylüyorsun? (Devamı var) “| deketlerinin bazılarında Alman ekalli- yetleri vardır. Bunların da vaziyeti şa- yanı dikkaltir. Onun için bu bahis yine kendiliğinden meydanı çıkmış oluyı Şimdiye kadar Almanya hep hariç- deki Almanları alarak daha büyüye - ceğini söylüyordu. Fakat gerek Tirel- daki Almanların, zerek Baltıktaktlerin böyle yerlerini yurtlarını bırakıp çık- mağa mecbur kalışları Balkan memle- ketlerinin bazılarındaki Alman ekalli- yetlerini ve onların vaziyeti ile ulâka- dar olanları düşündürmektedir. Fakal unutmamalı ki Baltık momle- 4I Almanların çıkarılması meselesinde Busya, cenubi. Tiraldal lerin de Almanyaya nakilleri meeburi> yeti halırlanımca İtalya gözününe gel- mektedir. Bazı Balkan memleketlerindeki Al - manların e Almanyaya gilmek için arzn beslemedikleri anlaşılmakladır. Almanyadaki — Yahudilerin — ağır vereilere KDi tatuldukları malümdüur. Paristeki Alman sefareti memurların- dan Fon Rat, bir Yahudi gencl tara- tndi örüldükten sonra Almanya- daki Yabudilere de tam 1 milyar pa- va cezası yükletilmişli. Vak'a aylarca evvel olmuşta, Fakat şimdire — kadar toplanan paraların 800 milyon markı zeçmediği görülmüştür. Onun için manlar relecek ayın erlasından iliha- ven bu para cezasını daha arklırmağa karar vermişlerdir. Şirediye kadar ser- vet üzerinden yünde 3 alınıyordu. Bir yünde 5 daha ilâve edilecektir. Alman- .yada kalan Yahüdilerin malik ol servetin derecesi 938 de yapılan bir dahrire göre ancak 4 milyar mark ta- fuyordu. Bunün itzerinden - Almanya hükümeti para alı ala Yakadi serve- Himin 3 mülyar marka indiği tahmin e- dilmekledir. Fakat bu rakam d kati değil, ilibari birşeydir. Çünkü Yahu- diler için artık faaliyet ve kazanç sa- haları kapandığı cihelle onların serveti de azakdıkça szalmış bulanuyar. A - | manya harleine çıkan Yabudiler de bu | servetin bir kusmunı alıp gölürmüşler- | Gir. Onun için şimdi Almanyadaki va- | hudi servetinin derecesi bundan 15 se- e evvelkinin ancak yüzde 16 mikları kalmıştır. diyorlar. Lehistanın — malüm şekilde taksimi üzerine dünya Yahudiliği babsinde ve- mi bir fasıl daha açılmış eluyor. Ber- dnde söylendiğine göre — Almanyanın yepreni bir dasavvuru vardır. Bana söce Lehistan — topraklarında bulunan bütün Yahu rin - yanl Al- manların eline zeçen Lehislan toprak- darında - mlktarı 2 milyon kadar tah- min edilmektedir. Bunları bulundak - darı yerlerden çıkararak Labtin vilâ - yetinin cemubuna wakletmeyi ve oraya Şekleşlirmeyi düşünüyormez. Burada yahz Yahudilerin yerleşip kalmaları icin büyük vüsi arart ayrılacaktır. Bunun teferruatı için dâha kâzım ge- len kararlar verilmemiş ite de Alman- ya buşün vâsi mikyasla muhacirlik iş- zerlle meseuldür. Tirol Almanlarının, Baltk Almanlarının getirilmesi mese- Teleri varken bir de Lehislandaki Va- hadilerin yerleştirilmesi işi halledil - mek isteniyor. Şu halde Lehistan Yahu- Aileri de bulundukları yerlerden çıka. Yılarak kütle halinde sevkedilecekler ve kendilerine göslerilen yere giderek Kalılıya mecbur olacaklardır. Bunun Açin de lâzım gelen masrafa — karşılık olmak üzere Leh Yahudilerinden vergi almak düşünülüyor. Almanyada kalmış olan Yahudilere gelince, bunların Lehistana nakledile- rek Leh Yahudilerine ayrılarak yere yerleşmeleri ve orada kalmaları — için daha bir karar verilmemiş. «Taymisa gazetesi Alman hükümetinin Yahtedi- ler için büyle lasavvurları aldağundan behaederken Eğer Lehistana büyle Ya- küdiler gelirilip yerleştirilirse bunun meticesi olarak Lehistanda — Yahudiler aleyhine halk arasında şiddetli bir düş- manlık başlıyacağını yazıyar. | Otobüs ÖLi İlkbahara kader bekliyecekler Yazan: Al Kemal SUNMİ Artık türlü türlü faraziyelere siâb yet mi vermek lâzım geliyor? Almat ordusu buzün yarın taarruza gyeçecek derken günler, haflalar, aylar geçtk Fransıt ve İngiliz tarafı her an taaf: Yuz Rarşısında bulunmak imkân — VE ihtimallerini gözününe alarak vedbif- lerini de ona göre almış bulasurkefi Alman taarrucunun olmuyacağını ileri sürerek Anık uzun bir zaman için hef lürlü tahminlerin önüne geçmek, but- İara bir müddet fasıla vererek bekler mek daha mavafık olacağını söyliye Mütehassslar var, İagilir ve Pramstl ordularının başında bulunan kaman * danlar her ihtimale göre hazırlanmı eladursunlar. Bir de Alman faarruzu- nun olmuyacağı fikrinde bulunanlarıt noktaf nazarını öğrenmek faydasız öl- muyacaktır. Lehistanın işi eylülde bitirilmiş ol- du. Arlık harekâtın garp cephesinde şiddetleneceği söylendi. İlkteşrin art da geçti. Kış ayları geldi. Artık havas T bozdü. Garp cephesinde herşey ki- şin yaklaşlığını hatırlalıyor, düşündü- rüyor. Halbuki erbabının ilk tahmin- lerince Almanya yapacağı kaarruzu kif ayları gelmeden evvel yapılması lüs zım çeleceği cihetle şimdiye kadar cid- di harokâta çoktan geçmiş olması Tü- zm geliyordu. Alman erkânıharbiyesl min sonbaharın müsalt —haftalarında harekâtı birakarak kışın en müşkülâtl zamanlarına — birakmak — İstemiyecefi kolayfıkla tahmin edilebilirdi. Wakat bu olmadı. O halde bundan sonra da birşey olacağı yoktur diyorlar, Kış mev- simi cephede sükün İle geçecek. Al « manlar bu mevsimde yeniden hazır - lıklarla meşgal olacaklar ve bütün kuv vetlerini Jlkbaharda zececekleri taare vuz için saklıyacaktardı Cephede hiç vukuat olmuyacak de- kildir. Fakat bunlar ikinci derecedekl tomas hüdiselerinden İbarel kalacak, vakit vakit çarpışma olacak, sonra ne eski sükün ve sükül gelecel Şunu yine tekrar elmek Tâzım: “Bu sükün ve sükülun manası her iki lara- fan wzun bir istirahate dalması demek olmadığı pek tablidir. Bilâkis şiddetli ve devamlı harekâlın olmamasına mü- kabil devamlı hir #yanıklık muhafaza edilecek, her vakli bir taarruzun im- künı gözününden ayrılmıyacaktır. Meşbur türkçe alalar sözünde oldu- Bu gibi: Su uyur, düşman uyumaz!. Herşeyin böyle sükün ve sükül için- de geçliği günlerin, baftaların ve niha- yet aylarm urun sürdüğü kış mevsi- minde milyonlarca insaz cephede bek- Tiyecek, duracak demektir. Daha harp çıkmadan evvel, Avru- panın gerginliğini artlıran — meseleler diplomatlar arasında kobuşulduğu ay- Jarda yürütülen tahminler bir gün Av- rupada harp çıkarsa bunun şa veya bu şekillere zireceği, şöyle veya büy- le safhalar geçireceği tahmin edilmi- yor değildi. Fakat harp çıktıktan sonra öyle beklenmemiş hâdiseler karşısında kalındı Ki bir gün milyonlarca insanın Karp cephesinde böyle uzun bir kış ge- gireceği o zamanlar razele sütanların- da törlü tahminler yürülenlerin pek de aklına zelmemiş olabilirdi. 929 harbi her harplen ziyade bir para harbi olacak. Çok masrafı göze alabilen taraf askerini de dinlendirmeyi de bi- lecek, askerine lüzım olan vesile de malik bulunacak demek oluyor. Fakat ba harbin yine bir hususiyeti var: Eski zamanlarda silâh altına gi- rerek islendiği zaman harbe giden ve bu işi kendine meslek edinmiş alanlar vardı. Avrapada böyleleri için yiye - vek. içecek, kışın da barımacak yer al- duktan sonra aylarca beklemek hiç de sıkmmdal olmayabilirdi. diyorlar. — Bu harple ise Böyle harekelsir - durmak cephedeki sağlam, yorulmamış askeri bir an evvel harekktin başlaması ar- zusuna sevkedecektir. Halbuki Kâlin başlaması ancak en başlaki ku- mandanların bileceği bir iştir. Bu tak- dirde askerl fırsat gelinciye kadar can sıkıntısna düşmekten kurtarmak da 919 harbinin zruhie eihetimi taşkli edi- yör ve banü da baylaki kumandanlar düşümecek. 'Birimizin Derdi |HepimizinDerdi Edirnekapı kemeri- nin bayrağı Edirnekapılı bir okuyucumaz ya- Ç «Edirnekapı kemerinin üzerine dikitmiş bir bayrak direği vardır. Ve şenelerdenberi pazar — günleri ve resmi günlerde — buraya şanlı bayrağımız asılır ve dalzal: Her nedense bir aydır bu bayrak direği ihmal ediliyor — ve buraya bayrağımız asılmıyor. Üzün sene- ler bu direkle dalgalanan albay- rağa alışan gözlerimiz son zaman- larda onun yerini boş gürünce pek mülecsir oluyoruz. — Bayrağımızı Kapının üverinde dalçalanır gör- mek istiyoruz.u

Bu sayıdan diğer sayfalar: