HADiİSELER ALATURKA MÜZİK YE ANKARA RADYOSU Son zünlerde araya Camhuriyet hay- Tami girdiği için olacak, bizlm vad- yoya bir şakraklık ârm sida, İtiraf et- meli ki, bayram münaesebatile çüzel bir program takip eltiler. Ankara rad- yosunu dinlamek Adeta bir zevkti. Ben alaturkaya pek düşkim olanlardan de- ilim, Olmazsa aramam; fakat, — iyisi g TTEALDNA Son' Telgrafr- | | | tablar, tahmin etariyorum ki, bu sevatı | | Yorkutsant. Çünkü, kuru tehdit değil, Polonyanın ölümü daki, onları kor- kutuunu bemsemiyor. ı_Al:IMTI DÜŞÜNÜP KAFAYI ÇEKMELİ Müİr. | İ Müuhittin Birgen yazıyor: ) | BSon üi sencik içki sarfiyalımız bir | misti artmaşt Bu bai, bisi, ae acr ı | vündürmeli, diyer. masında bir leraf bulmuyor masunmı?. Çönkü, a0 a0 düşünecek — olursanız, içki sarfiyatı, bu sefer iki müsti artaış Düşündükçe, elkürlamr, olmaz mif, ! herkesi sevimdirmiştir. ararken bir karaltı gördük.. Dur dedik. Durmadı. Etimdeki silâhı boşaltmağa mecbur oldüm. Böraz | sonra bir çığlık işi.meydana çıkar-| dı. Kazaya rıza getek, ne yapalım? — Bunu neden şimdiye kadar söylemediniz? — Hüseyini buluruz diye bek - | Jodim. Onun dağdan uzak bir yere gültiğini öğreninçe, hakikati size arkatmak üzere — geldim. Fu sır üçimde daha fazla kalamaz'lı. Aygenin anası şaşalamıt: | Hüsmen amcaya söyliyecek söz bülsmıyordu. | Onu dava mı edecekti? Tahkir mı edecekti? Ne yapacağını bilalyordu. Hüsmen amca gülümsedi; — Bu işte benim de suçum ol - madığımı anladınız ya. Benim ye Tümde sen de olsaydın, tüfeğini bo- galtmağa mecbur olacaktın! Dağ- darın ssız koynunda müthiş bir ca- mavar ararken, karanlıkta karşı - muza çıkan ve bize doğru yürüyen| zneçhul bir gölgeye benim yerimde| ya haklı bulmuştu. Fakat: | Hüsmen amca? Bizi ne çabuk a « Hakkın var! Demeğe bir türlü dili varmıyar- e Z Ayşe pencereder, bahçedeki Huşmanın uzun sürdüğünü görüm- ce: — Anne, Diye seslendi. Kadın: — Hüsmen amca gelmiş, dedi, O- Bunla konuşuyoruz, kızım. Ayşe pencereden başını uzattı: — Neden içeriye gemiyorsun, Buttun | Hüsmen pencerenin dibine yak- laşta: — Ancak bugün vakit bulabildim, Ayşe! Beni inazur gör... Bugüne kadar çektiğim azabın se- bebini annene anlatfım. Ve güler bir yüzle sordu: — Nasıl oldu yaran? — Yuvaş yavaş kapanıyor. Fa- kat içinde bir $ızı var. — Sakın kurşun içeride kalmış a? olmasın? ö ilir?.. Yera kapanıyor amma, ztırabim. geçmiyor. — © halde bir gayret gösterip şehre kadar inmelisin! Yarayı bir kere bu işerden anlıyan bir höki- me göstermek kâzım. | zecekaini. | yordum. Hayvanım elns.. — Tabli onu suçlu olduk-, Harilada bu da varmış!. ( K 'lküçük ıı.umnuı;nl | dere başlamıştır. POLİS MAHKEMELER Safdil bir | ihtiyar ! Mübaşir, kapı önünde biriken kala- balık arasında kahve vengi şayaktan avcr hiçimi elbiseli ihtiyara seslendi: — Kapıya yakın dur! Bevelâ sen g- Daba ilk bakıyla çek saf ve taşralı bir ihtiyar olduğu anlaşılan avcı elbi- seli adam: — Pekil, Dediklen sanra kapıya yaklaşırken başımı iki torafa zalkyarak tekrarladı: — Fesubhanaliak.. — Ünlelik bir de saçlu olduk!. Kirafında — loplamanlardan — birisi vordu. — Derdiniz şok büyük galiba?. ÜÖleki, deşilmeğe hasırmaş gibi he- men anlattı: — Sorma virader başuma gelenleri.. Bon iaşrada oluruyorum. Yarış ali e- hibiyim.. Gçemlerde yarışları sokmak Özere alımı buraya, İstanbola getiri - karadan zetirerek yarmak tarafını hiç aklıma getirmedim. İstanbula hayvan makleden bir irens koydum. Kendim de atımla berabre seyabet ediyordum. | Yel çok iyi geçli. Pakal tam Haydar- paşaya yaklaştığımız sırada benim va- Kzon du bir memur çeldi. Riletleri komt- roldun / geçiriyormuş; bana da bilet sorda. Hayyan için aldığım — küğıdı göslerdim. Evirdi. gevirdi.. Sotra onu kama weatlı, ilüve sitk — Bu hayvanın bileti, nerede senin Ktt Ona, alan yanında bulanmak zarı < Tetini anlattımı. Baktımı deri dinlemi- ğ. haf ediyorum. At bileti var ya! Koa- di senlamiu sırlında iken arlık benden Bilet arıyamazsın?. Könirel bu cevabim üserine — bir kahkaha at Ne vardı. bu sözümde | gülecek hâlâ anlıyamadımı. Nihayel iki faraflı ısrar waadı, derken iş de muha- kemoye düştü. | Onun bu çok saf mamtıki kazşısında dinliyenler bıyıkaltından rölümserler- ken kaba şayak elbiseli adam yine ba- gamı İki tarafa sallıymak söylendi: — Bir at uğruna hiç yoktan bir de | | * Almanyada yaptırlan Düğü va- purunu isikike giden Aziz kaptan şeh- | Timize dönmüştür. Vapunun Jimanı” » miza gelip gelemiyeceği — bugünlerde l belli olacaktır. | * Takakni - Ayaspasa yolumun tos | viyesine bugünden itibaren başlar - | mışlir. Asfatlanma işi de hemen ya- palacaktır. * Bekediye ikisat müdürlüğü pa - zarişkmz zatış hakkmda yeni tetkik- 4 Haseki hassanesinin faaityote ge- giyinin 400 üzüncü senesinin yıldönü- | mü ay içinde merasimle kutlanacak- tır. * Dehiliye Vektli Falk Öztrak bu- günlerde memleket dahilinde bir tet- kik seyahatine çıkacak ve Halaya de gdecektir. Od ieri gelir. İsmet İndaünün izakatı | K ikinel bir maksadı örümek, dünyayı al- ıı—ıııııııııııı.ıııoıınıııui kimselerde bir sültefehbüm varsa bu. a izale içindir.> | Mehmetçik Geçiyor Kabil değil ben köyden ay- | rılamam., — Neden? Bu iş ihmale gelmez. Sonra başına büyük işler açar. - | — Nihayet ben de topal Salih * Kibi sakat kalırım.. Sekrk yürü - Tüm. Yazık değil mi kızım! Sen er- kek değilsin! Küçük bir ihmal yü- zünden sakat kalmıya sebep ne? Bir arabaya bimer, baban veya an- nenle birlikte Bahkesire inorsin.. | Hekimlere gösteri | — Beni beğenen beğenmiş artık.| Kendimi bundan sonra başka bi- ' rine daha beğendirecök — değilim ya. — Orası doğru amma.. Göz göre| göre bir bacak kaybetmek te akıllı işi değildir, Hüsmen amca daha fazla konuş- mak istemedi. — Allah rahatlık versin kızım! Hele bir düşün taşın da bu işe ka- rar ver. Sonra pişman olursun! U-| fak bir ihmal yüzünden sakat kab| makta mana yoktur. Hüsmen amca Ayşeyi ve anne- sini selâmliyarak ayrıldı. — Hüsmen doğru söylüyor, de- düi, bu yaşta sakat kalacak olur - | lt | | lerinin yerine de yenBleri dikile - Haliç vapurları | | Belediye bu işi de halletmek istiyor Haliç şirketi hissedarları ayın 30 uncu günü için fevkalâde bir çağırılmaşlardır. — Bu | toplantı rüznamesini <halihazır - | daki vaziyoti tetkik ve fesih kararı helinde tastiye memurlarını inti- » teşkil ekmektedir. Alâkadarlar arasında yaptıh - | maz tahkikata göre heyeti umu - | müyenin bu içtimada fesih kararı vermesi çok muhtlemeldir. | Bu hakde Haliç şirketi resmen | Belediyeye intikağ adecektir. O vakit Belediye Halicin iki yanları-| nı imar fasfiyetine hız vereceği gi- hil iskeleleri de esaslı bir şekikie ıslah edecektir. Ayrıca şim-| diki vapurların — yerine yeni ve sür'atli vapurtar da temin ohina- | oelktır. ——.0——— Kadıköy parkımın denmiz tarafı | Son şirldetli lodesta dalgaların | hüctermile Kadıköy rıhtımın: aşa - | rak kumluğu basan — sulurin; 60 metre içerideki kaymakamlık bi - nasına kadar istilâ ettiği ve bura- da inşa olunan parkı da tahrip lediği nazarı dikkale alınarak Be- lediye tartıfından rihtimin mına B metre genişliğinde kayalar dökülmesi ve bu surette | parkın muhafazası kararlaştırı. - | mıştır. Rıhtımın önüne dökülecek | taşlara 10 bin Tira kader sarfolu - nacaktır. Ayrıca tuzlu deniz sularımı hü- cumile kuruyan bütün park çiçek- cektir. öekşe Şimal memleketlerinde — | üzümlerimiz Belçika ve Holarda ile şimal | memleketleri mahsullerimize ve bilhassa üzümlerimize büvük hir rağbet, aldka göstermeğe başla - maışlardır. Bu memleketler: aradaki mesa- fenin uzunduğu ve harp dalayısile bu yıl Amerikadan Üzüm getire - mMmedikleninden şehvimise mühim | siparişler ki kötü insan | Zabıta iki kişiyi yakaladı. Güesele- | BURMAN CEVAD Fitremizi, gene — kartallarımız için, — göklerden yağacak — ölüme Karşı biri koruyacak Kunlay için, yurdun yarınki koruyacuları yav- Tularımız için vereceğir. | kanrramrre aei e erae e rrae ee nam san, yarın yüzüne kimse bakmaz. Babanla bu işi konuşalı mda bir güm evvel Balıkesire mi Ayşe cevap vermedi Pencereden başını cekerek ya - tağına uzandı. Ve gözlerini kapı- yarak kendi kendine mırıldandı: Gün doğmadan, bakahm ne- | ler doğacak?! . * BİR MEKTUP VE SÖNMİYEN İHTİRASI Ayşe koltuk değneğile bahçeye çıkıyor, asma çardağın aktında gü- neşleniyordu. Yarası kapanmağa — başlamıştı. Ayşe, Hüsmen amcanın öğütle - rini dinlememiş, bacağındaki kur- | şunu çıkarmak için Balıkesire in- memişti. Ayşe bahçede otururken, pos - tadan, köy muhtarı vasıtasle ge len bir mektup aldı. — Mehmetosğimden — geliyor.. Kimbilir ne müjdeler veriyor ba- Na Ayse çokttanberi Mehmetciğin - den mektup alamıyordu. Zaten o Mehmet harbe gitti gideli kendi- sinden ancak ber mektup alabil - mişti, —» İşte bu ikinet mektubu. Ne hakikatli çocuk. Beni unutmuyor..| Güökten ve yerder ateş yağmuru yağan bir diyardan iki ay içinde | İki mektup.. Bir taraftan söyleniyor, bir ta- taftan da mektubu açıyordu. — One?! Mehmedin yazısı değil.| Hüseyin gönderiyor... Vay alçak vay, demek İstanbula kaçmış.. (Devamı var) | maak ve çocuklara öğleden nanra ça- | hulüsalar yapılmaktadır. — Yeni gelen | | beri tam on yedi sene geçti. İşte İlatya | him değişiklikler zeçirdi?. Bunun an- Vx ile ittilak ekii. Fakat Avrupada me- Httozay Top yekün çatmak Mutlaka çalmak. iepyekün — tenkit ( eümek gibi bir düşünce, hareket nek- dası olarak alınıma, dahâ başlangıçla haksrelik edümk, yanlış yola sapıl- M olur. Peyami Safanın maarif me- geleleri hakkında yazdığı yazılarda bu | sakatlık vardır. İşaret etiiği nektiale- yi mübim bir kısmında isabet oldu- unu peşinen ve derhal söylemeliyiz. Fakai, küvvetti mantıkçı olarak tant- man Peyami Safa, sen çıkam yuzısında fahiy balalara düşüyor. Mezelâ, mekteplerde derslere erken başlama saatine hücum ederken, or- daya Biliğı tez, esbabı mucihe tamamcn görüktür. İşim garip tarafı, tenkit e- Gümmesi, hattâ, Peyamtinin taktiğinden daha şiddetli bir bombardımana maruz kalması icap eden moktalar dururken, Üstai, maarifin en gürel, en sağlam | darmfımı geçmek gibi bir. sabetsizliğe dünmüş bahmmuyor. Vekületin Zaptığı belki em güzel iş, mekleplerde derdere erken başlat - hamak İçin vakit kazandırmaklır, Peyami, Boğuzda, Şişlide oluran ta- lebeyi misal alıyor. Ümutuyor ki, Ba- Zazda, Sişlide olurdağu için, — erken Asikmak yörünmden rahatsır olan talebe zayısı birkaç yüzü geçmez. — Halbuki, kabul edilen sislem, yürdüm hör taza- | fında ekuyan yüz binlerce — talebaye | şamildir ve bu sistem muvaffak ol - | | maktadır. Bu sivlam güseldir. ve ka- | betlidir. Dediğimiz gibi, son yapılan değişik- likler icinde, en sağlamına — çatmak, Peyamiyi, bir kayayı makkapla del- mek İsliyen issanların haline — düşür müüyor, mu?. Tepyekân tenkit Yena, iyiyi, Rötü- | vü aşırd ederek tenkli güzeldir. REŞAD FEYZİ Berline giden tayyare ' boş gitti İstanbul ile Berlin arasındaki hava hattının açılmış olduğunu | yazmıştık. Dün şehrimizden Ber- Tne hareket eden tayyarede hiç bir, — Odun keserken Aksaryada oturan Reşit oğlu Ah«| met adinda biri odun — kesmekte | iken elindeki — balla söl ayağının | Üzerine düşenek yaralarmış ve has-. taneye kaldırılarak tedevi altına alınmıştır. 4 İAVRUPA HARBİNİN YENİ VESELELER! On Yedi Senelik İtalya —| | maklediledilen bu fikirleri mülâhasaya İtalyamın alacağı vaziyelin ne ola- | | sağma dair Avrupa malbustnda yine büzünlerde birçok hümaller yücütül- mektedir. Bu tahminler Romada bu- kanan ve İtalyan mehafili ile temasları devam ettiren müuhabirlerin yazıların- da çok görülüyor. «Son Telgraf» oku- yucuları bu. ebemmiyelli neşriyattan | haberdar edilmek üzere bu sütunlarda | Avrupa gazetelerine bakarak ve işlere çök yi vükif olam mühabirlerin yazı: karını gözden geçirerek bugün de bir hulâsa çıkarmak mümkün olucak: 822 senesi Jlk Yeşrin ayının 28 inci günü — Musolininin — Karagömleklileri Romaya girmişler, İtalyada arlık fa- şisl idaresi kurulmuştu. O zamandan- geçen gün bu bayramı şenliklerle ta- zelemiş oldu. Bu vesile ile de İlalyanın buzünkü mevcudiyeli ve yeni Avru- pa barbinin karşesında alacağı vaziyet yemi mevzu üleminde görden seçirli- miş oldu. 'On yedi senedenberi İtalya me mü- Tatılması uzün sürer. Son senelerde İ- | talya harici münasebetlerinde Alman- | ya ile birleşti. Nihayet mayısla Alman- selâ Danziç meselesi yüzünden bir har- bin çıkmasşına müni elmak için de ça- laşlı. Almanya Lehistana daarraz ede- rek Avrupada — yeni hir harp çıkınca İlalya da seyirvi kalmayı, kendi men- faatlerinin zösterdiki yolda bir islika- mel lakip ekmeyi daha muvafık gördü, | Tam iki aydır işte İtalya bu vaziyeti muhafara ediyor. Fakat bu böyle me vakle kadar eldecek?. Sual budur. — | Onun için orlaya da birçek tahmin- ler çıkmakladır. Fokat Rema mehafili ile temaslar neticesinde Avrupalı mu- | kabirlerin edindiği malümata göre bu fahminleri buzün şu noktalarda ten- lamak kabildir: i— Ütalya daha bir metkddet harbe karışınıy acak. $— İtalya harbin sonuna kadar bu l | vaziyeti muhafaca #decek. 3— Hayır, İtalya harbe — girecek, | ya bu fikirde bulunmakta, yu veya bu İmar işlerinde bir #“kredi fonsiye,, Vatandaşlara kolay ve ucuz mes. ken temin etmek için uğraşan Em-| lâk ve Eytam bankasırım memle- ketin her tarafında inşaat yapa - bilecok tam bir «Kredi Fonsiyes 4pi alması kararlaştırılmış bulün- Bankanın tam bir Kredi Fonsiye mahiyetini alsbilmesi için Tüzım olan tedbirlere baş vunmak üzene Kredi Funsiye dö Franstan bir mü- tehassıs gelirtilmiştir. Bu müte - | hassıs yaplığı tetkikler neticesin- de bir rapor venmiştir, Banka; münderklen mesken yap- mak istiyenlere karşı yardımlarını! arttıracaktır. Ayrıca İstanbul seyfiye mahal- Terinin yenâden kurulması işinde de bankaya esasir vazifeler verik Mmiştir. — Yanlış bilet veren gişe memurları | Trenlerde gidiş ev dönüş bilet kerinin bazı gişe memurları tara- fından yanlış doldurukduğu, - bir Yakım kondaktörlerin de gidiş ptr rası yerine dönüş parasını aldık « ları Devle Demiryolları işletme | umum müdürlüğünün nazarı dile- | katinl cetbetmişlir. Memurların dikkatsizliği yü - zünden seyahat edenleri zarara so- kan bu halin önlenmesi için bü- tün gişelere talimetname gönde- riktiştir. Badema bu kübü yab - | hışlıklara sebebiyet veren gişe me- murları ve kondoktörlere bilet par| raları hemen ödetile cektir. | a kidem ösarlar idarele - şan memurlar için her si- eden büyük bir kıdem tablosu hazırlanmasına başlan - | muştir. Ayrıca bir komisyon, gömrük memurlarımın. terfi, tahvil ve na- killeri etrafında memurların eh - Byet ve Hyakatlerini - gözönünde tutarak gicillerini tetkik etmekte - dir. A— Örle de değii. İtalyanın — aai menfaali biç harbe girmekstsin kuv- vetini muhafaza ederek bitaraf kal- maklır. İtalya erzeç bitaraflığını resmen ilân edecek, © zaman Avrupa harbinde ha- suretile bir gün kat'i vaziyet alacağı söylenirken İtalyan halkı ve efkârı amumiyesi ne düşünüyor bahsi de ih- mal edilmemelidir. Avrupa devletleri- nit vaziyeti, harbin cereyamı ve salne- ye dair İtalyan halkı serbesiçe yu ve- luyrucunu anlatmaktadır. Mer zünkü işile gücile meşgul olan. Takal memleketini ve diğer yerlerde cereyan eden vekayil düşünen —orta derseedeki bir İlalyanın düşünceleri ve dayruları buzün ne merkesdedir?. Avrapalı mühabirler bunu tetkik e- derken şe neliceye varıyorları 936 danberi İtalyan ve Alman mil- detleri orasında ber hususta bir birlik tesiz etmek istenmiştir. Berlin - Rema Malhveri yalnız politika sahasında kal- mauyarak İlalyan ve Alman mületleri- nin ruklarını da birleştirmek şayesi İngilterenin harp gayeleri Yazan: AlI Kemal SUNMAN Bit samanlar Angiosaksonların di iyada neden Üstün bir mevki telmii. buna nacıl müvaffak oldukları — çok merak edilmişti. Vakit vakit — böyle merak edilen neler vardır!. Seneleree süren böyle bir merakın sevkile ki * faplar yazılır, her lisanda ciltler dez Tasu Gdebiyat vücude getirilir. — Bi Göne evvel Avrupayı bu merak kap- Tamış: Anglosaksanlar neden böyle üt- tün?. Büyük Beilanya adaları halkt Ha Şimali Amerikalılar neden — büyle koca müstemlekelere sahin #ımaşlar. Nasıl milyoner veya milyarder olabi- mişler?. ve salre... Otuz sene evvel Türkiyedeki mevver getçlik de hu mevruda miş, tercüme edilmiz kitapları heye sanla okurdu. Bununla beraber meve zu o kadar sade telâkki edilmiş değildir. İngültere deyiner yalnız cesim miks- temlekelere sahip bir memleket değti. pek şayamı dikkat evsafı olan bir mib detin memlekeli düşünülüyondu. Şi- mali Amerika deyince de sade mülyar- derler değil. terakki sahasında kendi- | me sonsuz bir yol açmuş bir diyar ha- tıra geliyordu. Şimdi yine ortada bİP ten sonra İngilirlere karsı öyle kuvvelli bir destluk beslemeğe lüzam görmiyen bir Alman Miminla İngiltereyi ne gibi farklarla diğer yerlerden ayirdığı bur mevkli ele zecirir. Baranın satsibi e- |ha devlet böyle ehemmiyetsiz bir yeri ona vermekte bir bels görmez. Fakab buranı ya bir burundur, ya bir çıkmlı- der Ki denizel bir mülletin elinde ea Benra İngiliere Avrupada diğer her- hangi bir milletin hayali menfaatlerimi, omun elinden bir takım yerleri kendine ÜUkak süretile boznyan yecine dev- dettir, Müliyet esasşum hüküm sür - düğü bir devirde banun ölçülemez de- yeçede manevi bir tesiri vardır. İngillere dünyada yegüne olan —0 memlekettir ki kendi memfaalini son derece dikkalle hesap eder, bunu ta- kip eder, lâkin ayni zamanda başkala- rina da verecek birşeyler bulur. İşte Alman âllminin İngillereyi na- sal anladığını günlerecek satırlar... Aşağı yukarı yirmi sene evvel yazıl- maş olan ve ancak bir hulâsası buraya vararak bazünkü hâdkatı takip etmek «az faydalı olmasa gerek. Üngilik lmpa- sada doğru Herlediğini gösteriyor. Bu imparatorluk be harp gayesi darak dünyaya müstakbel sulhun de - vamlı olacağını vüdetmektedir. Malımızin ufacık bir. parçasım kapatlı gençlik için ayırmak. Bun- dan daha zevkli bir valan vazifesi diğünülebilir. mi? Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Tıraş Bıçaklarının Fiatı Bir okuyucumuz yazıyor: