6 Ekim 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HADiSELER Farr S L ALİ | XİHAYET İşTE GELDİ fÜSYO FROSTt — BSom harp vaziyeti dolayısile, ilk gün- — lerde yollar kapanınca, şehircilik mü- — lehassısı Müsyü Prostun seyahali de bir mesele olmuşta. Prost darılmasın, | kasdisini, eski zaman ramazanların - daki ay çıkmasına benzettik. Malüm ya, eskiden, ay görülür, o - Öruc tutalur, ay çörüler. oruç bozulur. du. Prost da, bütün İstanbulun gözü- nü, yoluna dikmişti, Ha geliyor, ha ge- lecek, ha geldi.. Nihayet, işte o gent. BUNDAN SONRA YENİ VAPURLAR ISMARLANACAK kaceldi. Dideler rü- Kirüsk vapurunun, çoktanberi, e- Mine gazetelerde raslamıyordum. Dün, bir havadis okudum: Meğer, bizlm haş- | — melmeüp tamirde imiy.. Efendim kazanı O Sozülmüş, tamir edilmiş.. —Oh.. Ohi. O geçmiş olsun.. j Bundan birkaç yıl evvel, gazeleler- * de şu şekilde havadislere lesadüf e- derdik; K «Bundan soara, ticaret filamuz için — kallanılmış gömi alınmıyacaktır. Çün- kü, bu gemiler sık sık lamire ihliyaç Bgüstermekte ve bu uğurda birçok mas- — maflar yapılmaktadır. Bundan sonra, O eni vaparlar sipariş edilecektir.» | BENİM İÇİN BEKLENMİYEN | .BİR MASRAF KAFISI Ben yazıyorum, çiziyorum da, inan- Muyorsunuz. Sakalım yok ki dinlete- yim. Yahul da, kavsiye verecek bir ma- Kam sahibi değilim ki, sözümü kabul edesiniz. Söylüyorum, inanmıyorlar. — Şu İs- fanbulun imarı, şehre, herşeyden ev- | vel, bir frenkçe Jüzatçe — hediye etti. «Retüje artık solda sıfır kaldı. Bele- 15 #LTERYKARS | NM' ee Ebüzciyazade Velid, şemsiyeli siya- setlen sonra şimdi bir de nargileli si- AS0L mi çıklı? diye soruyor. iHüseyin Cahli Yalçın Hariciye Vekilinin Mos- kova seyahatinden bahsederken böy- ğlı |_;_ H! İ ı : E P İ EE; Bir sabah Mehmetle Hüseyin ka-| nn önünde konuşurlarken, bir- mbire Ayşe karşılarına çıkıverdi.| İkisi de şaşırdılar. Birbirlrine bakıştılar. Ayse gülerek Mehmedin yanına| $ doğru yürüdü: — — Yine oduna mı gidiyorsunuz?| y Hayır.. Bugün aylâk geçirdik — günümüzü. Köy kahyesinde oyun | oynadık.. Talihimizi denedik. — Hanginiz yenildi? Hüseyin lâfa karıştı: — Ben yenildim.. Ayşe birdenbire sert bir tavırla — Hüseyine baktı: | — Çok iyi olmuş. Onu oyuna a- lıştıran da sensin! Öğrenmez olay din bu oyunu, Hüseyin şaşırdı. Ayşe ona ne- den sert davranmıştı? — Kahveye çıkan delikanlıların | Bepsi oyun bilir, Ayşe? | | — Bilir amma, senin kadar çok | | Oynamaz. Baban her zaman peşli den koşuyor. Ankadaşlarını her gü Zarara sokuyorsun! Bu oyuna ne- den düşkünsün bu kadar?.. — Hüseyin verecek cevap bulamı- Âyşeye sual sormanın tam sıra« Bıydı, ŞANGHAYDAN İLAN FANİ DÜNYADA | dâzım geliyor. Yazınca da, dostlar gü- Fakat, Hüseyinin cesareti kıril- ğti Bir aralık Mehmedin yüzü- — — Haydi, sen sor! WEeRAb VAST DĞ «Taksim bahçesi etrafına artifisiyel bir duvar çevrilecektir.» Ben karar verdim: Bütün mimari x- tılahlatı ihtiva eden bir küçük Tügat alacağım. Başka çare yok. İşte, benim için beklenmiyen bir masraf kapısı! GÖNDEREN ADAM Ne akıllı insanlar var: Çinin Şanz- hay şehrinde mukim bir zat, ta oradan buraya, bir ilân göndermiş. Bir gaze- fode zözüme iişen bu ilânda, adam- cağız diyor ki: «Çin, japon, Mançuke posta pulları gönderiyorum. İstiyen mübadele su- retile alabilir.e İşi gücü bırakacaksınız. Postaneye- gideceksiniz. Şanghaya bir emanet göndereceksiniz. Heyridi Şanghay hej Tevekkeli, dünyanın en karmakarışık şehri de- memişler?. Çin işi, japon işi, işte bu- ÜÇ GÜNLÜK BU Bir İngiliz kadının kulağı, tazminat islenen bir mahkeme huzurunda, 215 İngilir Urasına kadar çıkmış! Ne kıy- metli kulak tmiş bu?. Bizim kulakla- rımız, ön para etmiyor. Buna muka- bil, hiçbir şeye, hiç kimseye kulak ver- diğimiz yok.. Fakat raliba, bizim ku- dağımızın metelik etmemesi, kulağı mizi kullanmayışımızdan ileri geliyor! Çünkü, bir kulağımızı sağır eltik. Kulağını dört açsan, ne olacak, di- ye soracaksınız.. Kulağımızı dört açın ca, duyacağız. Durunca da, yazmak ceniyor. Gücenince de, döstenz kalı- yoruz. Üç günlük fani dünyada, dost gü- cendirmenin manatı var mi yaf, AHMED RAUF YENİ SABAN: Hüseyin Cahit Yalçın İlalyanın ta- vassutundan feragatini anlatırken, di- yor ki: âDemek ki İlalya, teklifi ta - savvur edilen şartların kabul edile- miyecek şeyler olduğunu gürmüş, red- de uğraması muhakkak olan bir tek- He tavassat elmeyi tasvip elmemiytir. VAKİT: Asım Üs Masolininin sulh teklifine tavassut elmemesinin sebeplerini tah- li ediyor: cAcaba Musolini sulh iste- miyor mu? İstiyor. Fakat İngiltare ve Pransanın arru ettikleri ve Almanya- man kabul edebileceği şekilde bir sulh teklifi yapılamayacağını biliyor — ve davassut ederek prestijini düşürmek islemiyors diyor. CUMHURİYET: Yunus Nadi, dünya vaziyetinin çap- raşıklığı karşısında Moskovadaki mü- zakerelerin müzakerecileri biraz yor- duğunu zannediyor ve kavvetle umu- yer ki çok samimi Türk - Rus desi- Tuğu bu imtihandan da muvaffakiyotla gıkacaktır. Senfonik konserler İstanbul konservauvarında ye- ni sene tedrisatıpa başlanmıştır. Konservatuvara bu sene yenideh 40 talebe alınmıştır. Bu 40 talebe POLİS MAHKEMELER Anormal | Bir tip.. | Beyoğlu ikinci salh ceza mahkeme- sinde dün enteresan bir davaya ba - kıl sış ve meticede mütereddi bir ah - dükere mühküm edilerek hemen tev - kif edülmiştir: Adaparzarlı Kirkor Deringosyen İs- minde bulunan suçlunun bazı anormal hareketleri ve behiymi tavırları bun- dan bir idet evvel emniyet mü, lüğü zabıtal ahlâkiye memurlarının na- zarı dikkalini gelbelmiş, yapılan saıkı bir tahkik neticesinde Kirkorun da - ima 15 yaşından küçük kız ve erkek gocuklarla arkadaş olmak istediği; Be- yoğlunda mektep civarı, sinema ve e- yun yeri gibi çocukların fazla bulun- düğü yerlere giderek masum yavru - dara lokum, şeker ve salre ikram et- Hği görülmüştür. Düşkün ruhlu bir adam elan Kit - korun bu ikramları hiç te Iyi bir nl- yetle yapmadığı hemen anlaşılmış, kü- gük iİkramlarla yavruların yanına so- kulup muarefe peyda eden bu avan- Göriye mahlâkun onlara karşı büyük | bir fenalık besliyerek ahlüksızlığa sü- Tükledili tesbit olunmaşlur. Diğer taraftan yapılı hir ihbarla Kirkorun genç kız ve kadınlara karşı da alenen bazı münasebetsiz hare « ketlere teşebbüs ettiği de bildirilince bu çifte saçlu adam sıkı bir göz hap- sine alınmıştır, Kirkor son defa olarak Beyoağlu Ba- | lıkpazarında Ermeni çıkmazında bir kahvehanede çalışırken civardaki mahsız ve her şeyden bihaber küçük yavrulara şeker ve saife ikram etmek | surelile sokulmak İstemiş ve bilâhare | #traftaki kadınlara karşı münasebetsiz | hareketlerde bulunurken suç üstünde | yakalanmıştır. Mahkeme şahitleri dinlemiş ve daha ilk bakışta yüzünden ve manasız zarlarından Üneti anlaşılan — sabıkalı suçluyu 2 ay hapse mahküm etmiştir. İkısA Poris HABERLERİ| * * Ortaköyde oturan İsmailin 9 ya- şındaki kızı Mediha G metre yüksek « feki pencereden sokağa düşerek muh- delif yerlerinden yaralanmıştır. ** Hasan adında birinin bindiği bey- | zir Marpuoculardan zeçmekte iken Lüt- fiye, Feriha ve Hayriye adında üç ka- dına çarparak muhtelif yerlerinden ya- ralamışlır. ** Feyzullah adında bir arabacının idaresindeki çift beygirli yük arabası Kasımpaşada beygirlerin ürkmesile 4 metro yükseklikteki sedden aşağı yu - yarlanmış arabacı ve beygirler yara - lanmıytar. ** Ali İsminde biri Bakırköyde ml- safir olarak gitliği bekçi Ömerin e de yediği baldan zehirlenmiş, hasta - neye kaldırılarak ledavi altına alım « muştır, ——— 200 müracaatçı arasından sıkı bir imtihanla seçilmişler ve konserva» tuvarın muhtelif kısımlarına da - Bıtılmışlardır. Konservatuvarın bu sene yeni- den kadrosu 50 kişiye iblâğ olu- nan senfonik orkestrası yakında kış faaliyetine başlıyacaktır. Evvelce senfonik konserler yal- nız bir yerde verilirken bu sene tekmil halkın istifadesi ifn muh- telif yerlerde könserler tertip ölu- nacaktır. pazarları Her hafta muhtelif semtlerde pazarlar kurulacak Çiçek , ı’ | muhtelif semtlerinde çiçek pazar- ları açılacaktır. Bu pazarlar haf lerinde muh Ayrıca nadide çiçek ve fidan ye- tiştirenleri teşvik etmek maksa - dile de ziraat 0: aca her sene dat verilmesi usulünün ih - dası düşünülmektedir. —00 —— | Devlet Demiryolları adam | diye | Devlet Demiryolları umura mü- | dürlüğü; merkez işletmesi ve a- | telyeler teşkilâtında kullanmak ü- zere müteaddit memurlar alacak- ar.. Orta mektep ve lise mezunları | arasından ayın 16 sında yapıla - | cak bir imtihanla seçilacek olan | taliplerden orta mektep mezun - | larına 60, lisan bilenlerine 67, lise | mezunlarına 74, lisan bilenlerine | B8 er lira ücret verilecektir. İmti- | hanlar Haydarpaşa, Si: kara ve İsanbulda Eminönü meydanının inşasına talip çıkmadı Eminönü meydanının inşası için 97 bin liralık bir münakasa açıl - dığını yazmıştık. Dün de yapılan bu münakasay talip çıkmamıştır. Bunun üze » | rine ihalenin bir müddet daha temdit olunması muvafık görül - müştür. Tekrar talip çıkmadığı takdirde Beldiye reisliği; Eminönü meydanının tanzir mağı kararlaştırmıştı esaslı hazırlıklara girişlin Diğe rtarattan Eminönü meyda- nındaki mecarinin bir haftada ta- mamlanması alâkadarlara bildiril- miştir. gz damade l Yeniden 2000 lâmba Geçen sene İstanbul belediyesi şehrin karanlık semilerine 1000 Tâml kmişti. Bu tekrar nba konulması kararlaş - tırıldığından muhtelif kazalardaki Taze havadise bakın Bvvelki günkü gazetelerde, Selânik fusrıma dair bir havadis vardı. Hulâ- sası şu: Selânik faarı açıldı ve Yunan | Kralı 'Türk pavyonunu ziyâret etti. Bu havadisi gazeteler almamış, « » clere zönderilmiştir. Gönderen de, di mem- leketlerde bu gibi sergi işlerine bakan dalremizdir. Fakat, Yunan Kralımın, Türk pavyonunu germesi eski bir ha- yadistir. Bir haftadan daha eski... Gazetelere bu nevi propaganda ha- vadislerini veren datreler, ellerini bi- raz daha çabuk tutsalar, iyi olur. BURHAN CEVAD | Mehmetçik Geçiyor | Yazan : İskender F. SERTELLİ Mehmedin kolundan çekti: — Biraz bize kadar gelir misin? Annem seninle konuşmak istiyor. Hüseyin, buz gibi, yolun üstün- de hareketsiz kalmıştı. | Mehmet, Ayşe ile birlikte yü - Tüdü: Yoldan uzaklaştılar. Hüseyin, Mehmedin arkasından| sesleniyordu — Kahvede bekliyorum seni.. Hüseyin dişlerini - gıcırdatarak köy kahyesine doğru — yürümeğe başladı. Ve yolda giderken: — İyi ki sormadım, dedi. Kö- peğin kahpesi beni sokak orta - sında mahcup edecekti. Hüseyin kahvede Mehmedi bek-) liyor ve saatler geçtikçe sa! Tanıyordu. Mehmet nerede kalmıştı? Ayşe onu neden evine gölür - müştü? Hem de Hüseyinin gözü önünde kolundan çekerek Akşama doğru Mehmet kollarını! sallıyarak geldi. Kahveden içeri Birdi. Hüseyni görünce, yanına git- ti, oturdu. Kahveciye: — Orta şekerli bir kahve yap, Mustafa Dayı! Diye seslendi. Sönra manalı bir bakışla Hü - seyni süzerek söze başladı: — Çok tuhaf bir kız bu doğrusu.| Benimle evlenmek istiyor. Anne - | sine söylemiş. Annesi: O evlenmz, | demiş. Ayşe benim hesabıma söz vermiş: «Ben onu kandırırım. O, benden başka bir kızla evlene - mez'» demiş. Beni anasının ya - nına götürdü. Lâfı açtı.. Hüseyin kaşların: çattı: — Eşek hikâyesi tatlıdır. Neler konuştunuz bakalım? — Neler konuştuğumuzu anlıya- madın mi? Ayşenin kanı kayna - mış.. Koca istiyor. Seni mi seçmiş köca diye?. Mehmet yan gözle baktı: — Ne 0? Beğenemedin mi beni —- Aslan gibi delikanlısın! Ne- den beğenmiyeğim?. Soruyorum. | Söz kestiniz mi? | Bu işi annem yapabilir. Ben | köyümüzün âdetini bozamam. — | — O halde anneni gönder.. İs- | tet.. Biran evvel düğün dernek ya- — Geciktim biraz, değil mi? — Patladım yahu beklemekten.. Nerede kaldın? palım.. Zerde pilâv yiyelim. .— Düğün için para ister, — Bu yul bağlar çok iyi mahsul cek, Bunu sen de düşünürsen, kö- yün fakir delikanlıları ne yapsın?, Mehmet kahvesini — içiyordu.. Gözlerini yere dikmiş dalgın dal- gin bakıyordu. en askerliğimi yapmadan evlenemem, Hüseyin! Bu benim ilk ve son kararımdır. Şimdiye k: dar annemi kırmamak için - bugün' yarın diye - avuttum durdum. Fa- kat, iş sahiye dönünce hakikati söylemek lüzım, — Ya kızın gönlü vansa sende? — Kuru gönül neye yarar? Be- nim yarın öbür gün askerliğim çı- karsa, onu nişanlı olarak köyde birakıp gitmek hiç işime gelmez. — Fakat o çok namuslu bir kız- dır. Nişanlısını on yıl bekliyebilir, — Namusundan şüphem yok amma.. Ben kendime güvenemi - | yorum. Ya gider de gelmezsem. Yazık değil mi kızcağıza?.. — Harbe gidecek değilsin ya? İki yıl önce asker olan köyün de- likanlıları bu yıl döndüler. Hepsi de aslan gibiydiler. Görmedin mi onları — Gördüm. Gördüm amma, ben harpten korkuyorum, Hüseyin! Ge-| çen kün köyümüze gelen nahiye müdürü muhtarla birlikte bir ta- kım defterler yaptılar.. Galiba harp varmış. | — Haydi canım.. Bunların hepsi| dedikodudan ibaret. Sen çok ev- hamlısın! Böyl (âflara kulak asıp ta evlenme işi geri birakilir mi | hiç?, B | Bir de Ark Royal isimli dayyare ge- | Ö07 918 den sonraki dünya 1918 de, cephelerden dönenler, yor- gun; bilkin bir halde, dört yıl hasret gektikleri yuvalarına döndükleri xa- man tasavvurları, istirahatlı. Halbuki, harbin mahrumiyet, sefalet, yoksulluk gibi hâdiseleri, dünyada, yeni bir ak- sülümel yaptı: Sefahet! Bütün Avrupa delikanlıdarı, çizme - lerinin tozunu, evdeki ihtiyar anala - | rına göslermeden barde, Kafe Şantan, Kabharede soluğu aldılar. Sefahet şek- Tindeki bu aksülâmel, içtimai hayalla ahlk kakdelerini, bir zeleleye uğra- Muş zibi, kökünden sarstı. Bugünkü siyasi — buhrunm — illetli dahi, bu ahtâki herelmerele arayıp bu- dabilirsiz 18918 den birkaç bahar geçmişli. F adamları, haykırmağa başladıla: — Harp sonu gençllti çalışmıyor, ka- val oldu. Güzel san'atlar yetim Kaldı, | Kitap, fikir, vilen meta — olmaktan | çıktı Ve bu üyeller, 20 senedir. devam ediyorda. Fakai, şarası şayanı dikkat tir; yeni zan'al ve fikir muhitleri, yeni kafa cereyanları, manevi kıymetlere a yeni buluş ve görüşlerin yokluğundan dem vuran, mes'ul veya yarı mes'ul devlet adamları veya mücmeseler, u- nutuyorlardı ki, bu yokluğu yarnlan bizzat kendi hareket larzlarıdır. Çün- kâ, harp sonratı neslinin temelinden sarmılmış Hüyat ve karakterini, derle- YiP tepliyan tedbirler alacakları yer. de, buhran zeçirmiş, bunalmış ruhları Gaha siyade İsükraruzlu. ve düşün gesleliğe sevheilen bir hava: yaratlider; Bu hava, yirmi yıldır bilip tükeni yen Siyasi islikrarsızlık. Müleller Ce- miyeli hikâyeleri, silâhsertanma hul- yaları, ve söire idi. Cemiyetlerin manevi kıymeti ni farnta edecek mülesseseler kurulucak yende, tank fabrikaları, fayyare tab '« | Tikaları kuruluyordu. Noel mükâfatmı Kazanmak bir büyük göbrel değildi. Fakat, bilmem kaç kilemetre sür'atle giden fayyareden maraşütle atlamak büyük bir dava Hdk Miülli şair, örlü edebiyat, milli apera basreti çeken milletlere, cevap olarak, yeni bir zehirli gazin müthiş tesirinin | keşfinden bahsediliyordu. | San'at Ve manevi kiymet bukranı, | milletleri buzünkü âkıbete sürükledi. Devlet adamları, yirmi yıldır. siyasi müzakere ve kanferanslardan gör n- çamadı. devlet hazineleri, tap, lank, fayyarenin dev ağzımı doyurmaktarı | vakjt bulamadı. | Onun için de, harp sonrası nesilleri, üzerlerinde hiç işlenmiyen boş kalıp- lar halinde, tamam yirmi yıl, dünya- da, noye yaşadıklarını bilmeden ömür törpülediler. İşte, buzünkü buhranın drahi. BEŞAD FEYZİ Yetiştirilecek askeri musikişinaslar | Musiki gedikli erbaş hazırlama orta okuluna talebe kabulüne dün- den itibaren şehrimizdeki bütün askerlik şubelerinde başlanmıştır. Ankarada Riyaseti Cumhur ban- do heyeti binasındaki bu mektebe 1417 yaş arasındaki 5 sımilı ilk mektep mezunları leyli ve meccani olarak kabul olunmaktadırlar. Ka- yttlar ayın 20 sine kadar devam edecektir. İ İ YENİ HARBİN Tahtelbahir harbi çoktan hazırdı Yeni söylenmiş bir hakikat değildir ki İngiltere için en birinci gaye dir imparatorluğunun müdafaasını te- min etmektir. Son bir senedir İngilir pelitikası sulhun korunması için daha ziyade küvvetlenmek şeklinde tecelli eti. İngiliz amiralleri tarafından İn- Giliz deniz - kuvvetlerinin arttırılması için geçen sene bu vakiller mühim Kararlar verilmişti. Geçen sene yazın 've sonbaharda Avrupada Almanyanın gçıkardığı buhran yüründen her tarafla gerginlik varken İngilterenin kuvve- tinl daha artlırmağa karar vermesi Astikbal ipin birçok ihlimallere yol a- çıyordu. İngillerede yeni bahriye prog- ramı adım adım takip ediliyordu. Vallant zırhlisi ile / Renovn zarklı Kruvazörünün yenlden tamiri donan- maya sanki yepyeni iki büyük — harp gemisi kazandırmış oluyı Bana bir de Kralice Elizabet zırhlısının ta- miri ile donanmaya verilmesi de ilâve edilirse İngiltere deniz kuvvetleri ye- | niden 3 zırhlıya sahip oluyor demekti. misini ilâve etmek lâzım. Yeni yapılan 4 büyük kruvazörün adları şöyledir. Edinburg, Belfast, — Giucesler, Ki- verpul. Bunlar İngilir imparatorluğunun yol- ları korumak için görülen ihtiyaca kâfi Kayılmaktadır. Lâkin bunlardan başka yenb Tribal denilen ? muhrip ve gerek hacimleri ve gerek kuvvetleri itibarile kruvasörden aşağı kalmamakladır. Bun- Tardan başka J snıli dedikleri yeni muhripler de İngilir — donanmasında düşman tahtelbahirlerini avlamak hu- Radyolar | pahalandı Halktipi radyolar da harp dolayısile getirtilemiyor | Harp dolayısile Avtupadan şeh- rimize radyo makinesi hemen hiç | gelmediğinden bahisle radyo tica-| | | rethaneleri son günlerde fiat) arttırmışlardır. Diğer araftan taksitle — satışlar da tamamile kaldırığmıştır. Buna sebep ularak a, eskiden bankalara verilip iskonto ettirilen taksit se- netlerinin şimdi bankalar tarafın- dan kabul edilmemesi ileri sürü mektedir, Ucuz halk tipi radyo makinele - rinin tesbit ve salış işinin son dün-. ya vaziyeti dölayısile “mecburen geri bırakıldığı da alâkadarlara b dirilmiştir. Pastırma fiatları Son günlerde pastırma fiatların- da görüler mallarının gelmesile azalmı,; B umeyanda meşhür Kayseri pas- ırmalarının da İlk partisi şehri - Sıhhiye Vekâleti tarı serideki bütün pastırma-imalâtha- neler vri sıhhi oldukları be- n s1 üzerine Kayse- yapılmamış ve ar bu yil hakikl Kay- | seri pastr yiyememişlerdi. Alâth er geçenlerde sıhhi | bir şekilde açılmış ve pâastırma için | şimidiye kadar 10 bin inek kesil- miştir. Bu miktar bu yıl nek olarak kabul edildi tanbulda da Kayseri pa: sene İstanbull bol ve ucuz olar aktır aleme notu arif Vekâ'eti maden müdür- 'ne gönderdiği bir emirle; mek- bütünleme imtihanların azamılar no'un o dersin başlı otu olmasınıt kararlaştır- dirmiştir. M: Tüği erde KÜÇÜK ııun:uı.ı;nl * Zengin bir Amerikalı kadın Pran- &Z ordusünâ yiçmi bin dolar hediye etmiştir * Tahta çıkışınin yildönümü mü- nâsebetile Kral Borls bitçok siyasi ve diğer mahkâmları affetmiştir * İhtikârla mücadele komisyonu dün eczaği Übbiye tacirlertne etlerin- döki malları 91 uğustos. tarihindeki T harleindeki flatlarla satamıya. caklarını Lildirmiş ve ellerindeki stole: | lar hakkında mslümet islemişti * Yeni ekmek nümünesi kabul 6- dilmiştir. Yüzde on niabetinde giotenl ihtiva edon yeni ekmek tipi buğürden YA gösterilmektedir. Fi- bir değişiklik olmuyacaktar. * Mersin hattında seferlere, Kara- denizde Aördüncü postaların sina ve Mudanya hattında da yeni ta- | rifelerin tatbikine bugün başlanmıştır. * Bir mikklettenberi rahatsız bulu- man “Ticaret Vekili Cezmi Erçin iyi - leşiştir. Bir haffaya kadar vazifesine başlıyacaktır. * Sofyada çikan bir gazete, Pransa da aturan bülün Bulgar'arın Bulgaris- tana döneceklerini yazıyot. itibaren fırın! atlar MESELELERİ vardır ki bunlar da yapılarak donan- maya iltihak edeceklerdir. Yeni olarak 5 tane ve her biri 1,090 tonlük tahtel- bahir yapılmıştu. Geçenlerde feci bir süretle batmış olan Tetis denizaltı misi de bu sınıftandı. İngiliz donan- masındaki yeni inşaatla nazarı dikkati velbeden keyfiyet bilhassa tahlelha - hirlere karşı yapılan gemilere ehemmi- yet verilmesidir. Yine yeni tahtelbahir- lerden Ünity, Undin, Ursula gibi daha »x tanda elanlar da yapılarak dönan- maya İltihak etmişlerdir. Tahtelbahirlere karşı yapılan yeni mühriplere dair İngiliz deniz müte- hassıslarının verdikleri malümata çöre bunlar hem sür'al ve hem de kuvyel itibarile mükemmel olup en iyi mü- cehher bir tahlelbahire karşı müca - | dele açabileceklerdin. Diğer taraftan yeni yapılan gemilerden 10 tane mo- Körlü torpido vardır. İngilterede hususl tezgâklarda ya- pilmakta olup söylenmesine, — gazete sütunlarına geçmesine bir mâni el - muyan inşaatlar geçenlerde parlk - mentoda bahsedilirken şu malümat ve- riliyordu: İngiliz donanması için ye- miden 200 parça harp gemisi yapıl - maktadır. Bunlar türlü türlü işler (- gindir. Muhtelif sınıflara ayrılmıştır. Bu iki yüz geminin tonllâle mecmuu | 870,000 olacaktır. Bu büyük inşaatın içinde © tame yep- | yeni büyük saffıharp gemisi bulunu- gaktır. 6 tane layyare gemisi olacak. dtar. 28 kruvazör yapılacaklır. 43 muh- Tİp bulunacaktır. 19 da tahtelbahir ©- dacaktır. Diğer gemiler küçük — olap bunlar da mühtelif smıflardan, mühtelif hacimde yapılacaklardır. İDIS POLİTIKA| Amerikanın vaziyeti Yazan; ALİ KKMAL SUNMAN Amerika bugünkü — Avruna — işart karşısında bitaraf kalıyor. Bunu xaten daha evvel tahmin etmek pek mümkün: dü. Fakat Avrupa harbi ne safhalara Kirecel dünyada neler olacak? Yeni dünya'daha sonra me vasziyet - lacak?. Bunlar bep İstikbalin cevap vereceği suallerdir. Şimdi yeni gelen malümala göre Amerika mehalilinin Avrupa işleri karşısında ne düşündük- lerini öğrenmek faşdalı alacaktır. kat bu ancak 31 Ağuslasa göredir. Va- ni daha Almanyanın Lehistana hücı etmediği, İngilterenin de Almanyaya karşı harp halini ilân etmemiş oldu- &u bir güne alttir. Harbin arifesinde bulunuülürken Vaşington mebaflli İn- tillere tarafından Berlin hbkümeti moz- dinde girişilen teşebbüsleri — dikkatle takip ediyordu. Fakat Hitlerin aldığı vaziyel öyle olmuştu ki artık İngil- terenin sulhu korumak yolundaki te- gebbüslerinden — birşey — çıkabileceği Vaşinzton — memafilinde pek şüpheli görülüyordu. Avrupada bir harbin çıkması ihti- malleri artlıkça arlıyordu. Çok geç « meden Vaşinglondaki Leh sefiri bir tebliğ neşrelmiş ve Lehistan hududun- da Alman kıtaatının gittikçe urllağını bildirmiştir. Bu haberler Amerika me- bafilinde endişeleri arttırdı. Ondan sonra acaba Reks Ruzvellin yeni bir teşebbüste daha bulunup bulunmuy? cağı merak edilmeğe başladı. Daha ziyade rar ile ümit edilen ça olüyerdu: Cumhuürrelsi derhal kong - reyi toplıyacaklır. Meb'usan ve âyan meelisleri bir arada toplanması ile ülün Amerika Birleşik hükümetleri- Hün efkârı umumiyesi Avrupa buhranı karşısında ne düşünüyor anlaşılacaktı. Avrupada harp çıkarsa Amerikanın yapacağı ilk iş bilarallık kanımunun fatbik edileceğini ilân etmek olacaktı. Koagrenin geçen aylardaki içtimaında bu kanunun almış olduğu san şekle Cumharrebine vüsi salâhiyet ver - mekte idi. Bununla beraber bu kanun Ssİlh satılmasına müsaade etmiyor, si- dâh satılmağu müsaade edilmezse A- merikadan İngiltere ve Frumsaya barp mülgemesi de verilmiyecek demek o- hayordu. Onun için kanundan bu nok- tanım silinip çıkarılması için Reil - cumhur tarafından köngre nesdinde teşebbüslerde balunuldu. — Amerikada elkârı umumiye Kilgide Almanyanın aleyhinde şiddetini arttırdı. Onun için bitaraflık kanundaki si- Tâh satmak yasağı da kalkacak. tereye, Pransaya icap eden harp mal- sömesini yollamak imkânı hasıl öla- caktır, diye ümit beslendi. Ba sefar konare variyeti çok elddi suretle na- marı dikkate almeştır. Gaçen sefar bi- taraflık kanununun o maddesi değiş- tirüimedi, Reisicumhur bunun değiş- tirilmesini istiyordu. Fakat Reis Ruz- velte muhalif olan meb'usan ve İyan kendi noktai mazarlarında israr . etti- ler, Halbuki artık bu gibi şahsi dü- şünceler ortadan kalkıyor. Vaziyetin me kadar nazik luğu görülüyor, Av- rupada harp çıkımca Amerikalılar ba- ma uzaktan seyirci kalmayı ne kadar isteseler olmuyacaktır. Amerikadan İn- gillereye, Fransaya verilecek —harp malzemesi İçin tatbik edilecek usul şöyle olacak: İnrilterenin. Fransanm gemileri re- Tecek, Amerika limanlarından isledik- leri harp malzemesini yükliyecekler- dir. Parası peşin verilmek şartile, Bu surctle Amerikalılar için bir tehlike olmuyacak, Hem paralarını vaktinde alacaklar, hem de eğer harp malzemesi yüklü gemiler yolda balırılacak olursa onların gemileri butmuş olmuyacaktır. İşte bu şekli bitaraflık kananum ta- dilinde en emin bir yal ularak rörü- Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Evvelâ vatandaşın sıhhat Kücükpazarda Yavuzsinan ma- hallesinde oturan ekuyucularımız-| dan Mastafa Çalıkoğlu yazıyı #Küçükpazarda eski beylik de- #irmeninde şimdi boya toru yapıl- maktadır. Bu fabrika hiç de müz bat olmadığı, ve her tarali açık bulunduğu için — bütün elraftaki evlerimize tos yağdırmakta — ve geceleri de sahahlara kadar ça - Tışmaktadır. Civarımızda bulunan — mermer fabrikası da öyle! Gürültüsü bir taraflan, ciğerlerimize kadar dolan ftozları da bir taraftan.. Onun için evlerimizin penceresini açamıyo- vuz. Mebilyalarımızın hallai sor - mayın, Kiracı değilim Ki evimi birakıp da başka semle taşına - yım?, Ortada bir fabrika sahibi - min kazancı için iki mahalle hal- knın sahhati O mevzau — bahislir. Yüksek ve alâkadar makamların vaziyeti gelin görmeleri icin ta- vassutta bulummanızı rica ederiz. Bir gelip görseler, çoluk cosuk kümbilir kaç aileyi bu Colu ha- vadan kurlarmağa leşebbüs eder-

Bu sayıdan diğer sayfalar: