(KLAVB AM A henüiz malüm değilmiş., Sudan ol- pek zannetmiyoruz, çünkü, Ba- Ünün susuzluğu - Uüpkı Kadıköy kavalisi gibi - meşhurdur. Yemekten acaba?. Bunu anlamak için yuna etmeli: Beyaz peynir, balık. süt, yoğurt ye- ARLRRIZLCAK İ ER P ES L AY VAS İ DBDN Son Telgrof- fık, bir müddet gelemiyecek, demektir. Bu müddet, nekadar sürecek?. Orasını Allah bilir.. Pakat, biz, şehrin imarına yine devam edebiliriz. Prost'un olması şart değil ya., Zaten, enun bütün söy- lediklerinin yüzde kaçını aynen yapt- yorduk?, Herkes bir fikir, bir müla » Ten ileri sürmüyor mu idit, MEVSİMLER BİLE HARBİ HABER VERMİŞLERDİR. Havalar soğuk gidiyor. Hele geceleri. 'nar. Ciddi söylüyorum, oturduğum say- fiye köyünde tamıdık bir alle, Iki üç akşamdır, sobayı şöyle bir parlatıyor- lar, No.89 Göz yaşlarını içine akıtıyor, te- ürünü çocuklara belli etmeme- çalışıyordu. — — Yavrucuğum, dedi, işlerim o 4 çok.. O kadar ağır ki.. Gelme- imkân yok. Sizin bir şeye ihti- az var? Bir şey istiyor mu - n? — Selma güldü: — Bana gözleri açılır kapanır N ir bebek al, baba! Başka bir şey istemem. — Refik içini çekti: — Hiç bir şeye ihtiyacımız yok, bacığım! Bir ihtiyacımız, bir ek- gimiz varsa, o da sensin! Ne olur-| ayrıldığın gündenberi içim-| “de bir sızı var.. Rahatımız, neş'e - Miz kaçtı.. Gülmesini, eğlenmesini| muttuk. Annem öksürdükçe evi- miz sarsılıyor. Sonbaharda berkes| Adalardan dönerken, biz Heybeliye| gideceğiz. Annem çok hastadır, ba-| “bacığım! Onu bir kerecik olsun #örsen.. Kusuru varsa bile afle - dersin sanıyorum! Feridun kendini tutamıyordu. ünden mendilini çıkardı. Gözlerinden akan yaşları sile - gek. biraz önce ısmarladığı mahal-) debiyi zorla'yermeğe - calışıyordu. Yazan: İskender — Haydi cocuklarım, siz de yi- ! dinlemiş, konuşmalardı — «Vaziyet vahimdir. Tarih beşeriyeti | Şısında harb bizden uzaktır. £ Yek yere çıkmaza sokanın cesasını el- | YAKİT vetle verecektir, Ne yazık ki ceza Künü ea mıyor, “Mısır Askeri Hey'eti Bir müddettenberi Ankarada bulunmakta olan ve iki günden - beri Eskişehirde askeri müesse - selerimizi ziyaret oden Misir as- keri heyeti bu sabah şehrimize gelmiştir. Heyet bugün topçu mek- febi ile harb akademisini ziyaret edecektir. Yarın Mısıra hareket e- decektir. yiniz.. Bak, bu usta, İstanbulun en| Meşhur mahallebicisidir. Selma mahallebiyi yemedi: — Annem bundan iyi yapardı mahallebiyi.. Bu fena kokuyor, ba- ba, — Baska bir şey ye, yavrucu- Rum! Kazan dibi, tavuk göğsü, süt- lâç ta var. Selma: — Sütlüç isterim.. "ık)ıdı. Sütlâç geldi. Yaramaz ço- — Bu da tatsız olmus baba, dedi, | geçen gün annem öyle lezzetli bir sütlâç yapmıştı ki.. Eğer sen ol- saydın parmaklarını yerdin! Feridun güldü: — Öyle ise sen bir limonata iç. Dedi. Limonata geldi. Selma, limonatayı da isteksiz içti. Dudağını buruşturdu. Refik babasına annesinin hastar| hığı hakkında biraz daha malümat vermeğe çalışıyordu. Nihayet o da| on bir yaşlarında bir çocuktu. Her şeye aklı ermiyordu. — Zaten ona ııuııeıı hastalığından bahsetmemiş- t& ki, POLİS MAHKEMELER Sağır Duymazsa Asliye ikinel com mahkemesi, bun- dan beş ay önce, bir gün Münir maman- da bir balıkçıyı aralarında çıkan bir | münakaşa sonunda döğen Hasan Aflay adında bir şahsın — duruşmasına dün iri, Asım, Ali ve Münir bir gazinoda otururlar. ken, bir ara gazinoya Hasan girmiş.. dört arkadaşa altın dişli bir adamı a- Tadığını söylemiş. Bunlardan Asım: — Burada iki altın dişli adam var. Biri ben, biri bu arkadaş, diyerek ya- Kulakları ağır işiten Münir, Hasa- | | | hakarcite bulunmuştur. Bu sırada Reşid isminde biri araya girmiş. Talbe yanıldığım, Mustafanın mamuslu ve dürüst bir adam olduğunu söylemiş ise de, asabiyetten ne yaptığı- ma bilemiyen Taib, bu zatı da fena söz- derle tahkir etmiştir. Talbin muhakemesine dün üçüncü Sulh cezada başlanmıştır. Duruşma ba- sebeblerden dolayı başka bir güne birakıtmıştır. KÜÇÜK HABERLER x& Birleşik Amerika ile Belçika âra- sında kurulan hakem komisyonundaki bitaraf azalığa Üniversite Rektörü Ce- mü Bilseli seçmişlerdir. * İküsad Takültesi dört sınifa çıka- rılmıştır. Bu sene dördüncü sınıf açı- dacaktır. v İstanbul vali muavinliğine mül- kiye müfettişlerinden Raif İnan Ve- kâleten tayin odilmiştir. * Bakırköy bez fabrikasındâ çali- gah amelelerden 40 1 zehirlenmiştir. A- müleler todavi altına —alınmışlardır. Tahkikat yapılıyor. * Adliye Vekili, müddelumumilik - lere bir tamim göndererek bilhassa hu- Kuk mahiemelerinin tebililer yüzün. den davaları sürüncemede biraktıkla- rını zikretmiş, bunun önüne geçilme- sini istemiştir. * Liman amelesinin birikmiş olan mâlzeme sigorta paralarından — vergi | tısıha müsadif olduğundan mezkür| — ginaemaleyh, fini vükselmesinde bi- Ve zarar ziyan borçları kesildikten #sonra kalacak kısmı, kendilerine tevzi olunacaktır. ya hiç yaramadı. Döndüğümüz gün Kadıköyünde tartıldı, tamam beş kilo eksilmiş. Zaten ben onun za- yıfladığını seziyordum.. Yüzünde kan kalmamış, neş'esi sönmüş, iş- tahı kapanmıstı. Sofraya bizim har tarımız için oturuyor. Annemi bir dakikacık olsun görmk, hatırını sormak istmez misin, baba? Sen bu kadar merhametsiz bir. insan değilsin! y Feridun tıkanacak, yere düşüp bayılacak gibiydi. Oğlunun söz - leri hançer gibi kalbini yarmış ve Feridunun insanlık — duygularını tamamile uyandırmıştı. Meşhur İngiliz — âlimi Herbert Cassan, boş yere: «Çocuk, alle ra- bıtalarını perçinleyen bir kuvvet-, tir!» dememişti. | Feridun, aklı başında bir arka- daşının sözlerinden bile bu kadar müteessir olmamıştı. Küçük Re- fik, babasına ne büyük - insanlık ve fazilet dersi veriyordu. — Demek ki, annen Konyada hastalandı, öyle mi? — * Diye mırıldandı. Refik: — Evet, baba! dedi. İnce hasta- lik diyorlar. Ben de çok merak ediyorum. Dünyada bizi kucakla- yan, candan seven, hasta olduğu- muz zaman bizi bağrına basarak Zeki çocuk doktarları gizli gizli lan anne - ihtikâr Başladı Bir Men'i İhtikâr Ko- misyouu Teşkili Muhtemel Siyasi vaziyet dolayısile gehrimizde beliren ihtikârın şiddetle önlenmesi i- gile Vali ve Belediye reisi Lütfi Kırdar| bizzat meşgul olmaktadır. Lütli Kırdar dün ticaret müdürlüğü ve Ücaret odası ile tekrür temas elmiş 've muhtelif semtlerden geçen aylarda mükayeseli — havayici — zaruriye Tiatı cetvelleri çıkarttırarak bunları tesbite başlamıştır. Belediye reisi bu tetkik - lerden sonra Dahiliye Vekâleti ile de temas etmiştir. Hükümet bugün veya yarın (hti - Kkâra karşı esaslı tedbriler alıp ilân ey- Tiyecektir, Şehrimizde men'i ihtikâr komisyomu da sür'atle faaliyete geçe- cektir. Diğer taraftan şehrin bazı somtlerin-) daki bakkallarda iki gündenberi pirinç ve makarna buhranı başlamıştır. Bil - hamsa irmikli makarnalar hiç bulun » mamakta, yahud bulunduğu halde sak- danmaktadır. 11 İlk Mektebin İnşa- sına Başlanıyor 'Yeni yapılacak 11 ilk mekteb binası için 521 bin 130 lira tahsisat bulunup ayrılmıştır. ihale per - şembe günü yapılacaktır. İnşaata | ©n bir semtte birden başlanacaktır.| Halk Maskeleri Satışı Son günlerde şehrimizde halk maskeleri satışının artlığını yaz - mıştık. Ayni suretle diğer şehirleri- mizden de mütemadi maske taleb- leri yapıldığından Ankara civa - rındaki Mamak maske - fabrikası gece gündüz muhtelif — ekiplerle durmadan çalışmağa koyulmuş- tur. Ayrıca evvelce yalnız İstanbul ve Ankarada yapılar maske sa - tışları şimdi on yedi. vilâyeti - mizde de yapılmaktadır. Halkın başlarırım ölçülerini ver- mek üzere Kızılay şubelerine mü- racaatları Jâzımdır. "ayvanlar için de maske imaline başlanmıştır. Yeni Maliye Binaları Maliye Vekâleti hesabına Beya- zıdda inşasına karar verilen yeni maliye şubesinin inşasıta başlan- | mıştır. Bü bina 40 bin liraya mal | olacaktır. | &2 bin liraya inşa edilen Kadıköy maliye şubesi bitmiştir. 56 bin li- | ralık Mercan maliye şubesi de | bügün ihale edilecektir. İlkmekteblerde Kayıd Pazartesiye Başlıyor Şehnimizdeki —ilk mekteblerde yeni talebe kayıd ve kabulüne ö- nümüzdeki pazartesi gününden başlanılması hakkındaki karar dün maarif —müdürlüğünden bütün | mekteblere tebliğ olunmuştur. Mirac Gecesi Rakı ve Şarab Sarfi- | Mütftülükten: Eylülün onuncu pazar günü Receb ayının yirmi al-| pazar günü akşamı (pazartesi ge- cest) Leylei Mi'rae olduğu ilân o- lunur. No. 30 Evinize pencereden girmeği ter- cih ettiğimi anladınız. değil mı? Azizim, İnselhaym siz bana karşı küçük bir borca girmiş oldunuz. Eğer bana viski ikram ederseniz, * borcunuzu maalmemnuniylet bir kaç dolar indiririm. İnselhaym sesiz sessiz bakıyor- du. Birbiri arkasına başına gelen hadiseler sanki zekâsını silip sü- pürmüştü. Fakat zihninde sabit halo gelmiş bir fikir vardı. Bütün gayretini toplıyarak: — Evet, diye mırıldandı, beni Mmazur görünüz. Size karşı çok medyunum, çok minnettarım. Bu-| nu asla unutmiyacağım. Fakat siz anlamadınız. Gidiniz, eğer bizi bu-| ri beraber bulurlarsa, ikimizi de öldürürler. «Aziz» sükünetle: — Hayır, ikimizi öldürmezler, dedi. Dikkatle İnselhaym'a bakıyor- du. Bankerin ne düşündüğünü pek, iyi anlıyordu. İnce ellerini müte- kallis bir hale getiren sebebi bil- miyor değildi. Banker sordu: — Siz buraya ne yapma; diniz? Rel - ZABITA- ROMANI | mek, bir puronuzu ve hâlâ emret- 'Templar havaya puro dümanla- (Devamı var) rindan halkalar göndermekle meş- gulü: Gazetecinin Teessürü Harbin ilk zarar çekenleri urasında, biz, gazeleler de varız, Kâğıdsır kal- dik. Kâğıd, bir gazete için en hayati maaddedir. Bühama, Son Telgraf gibi. | zeniş bir okuyucu kütlesine kendisini sevdirmiş ve mauvaffak olmuş bir n gösesenin karilerine — karşı asgart bir | hacimle çıkmak irlırarında kalışı, biz- deri hakikaten mütcessir ediyor. Ne yapalım ki, bu, bir marurettir. E- limizde çok mahdad kâğıdımız var - dir, Sipariş edilen — kâğıdlar, — Ulmana kadar gelmişken. boşallılamadan. gitti. Okuyucuların. makal düşüncrek, vazi. yeti takdir edeceklerinden emin bulı muyoruz. Gönül arzu eder ki, bu bul- | ranlı günler çabuk geçsin ve eski hac- mimlre, eski münderecat programımı- va dünelim. Bir gaseteci için az konuşmak, az yarzmak değil, çok yazmak, çok konuş- mak bir ihtiyaçtır, bir zevklir. Gazete Küçüldüğü için, okuyuculardan ziyade, | grafla — buğday, un ve Aömürun | gazetecinin teessür duyduğuna inanı - | memleketimizd. —. «.. . memle - miz. | ketlere çüreti kat'iyede Barüne kadar, ökuyuculara ” geniş | Mit V0 ç olduğu tebliğ olun » rağbet ve teveccühüne mazhar ılıı: mur''r Son Telgraf, bundan sonra da, ayni veccühe lâyik — olmağa — çalışacaktır. Gönlümüzdeki meslek aşkı sönmemiş- Üir. Biz okuyucuları, okuyucular bizl seviyor. , Yüreğimiz, bununla teselli balmak- | tadır. REŞAD FEYZİ —| yatı ÂAzalıyor | Şehrimizde bira fiatının ucuz- 1 lamasından sonra bira içenlerin ve sarfiyatın miktarı dört misli | arlmıştır. Buna mukabil yine o ta- rihten itibaren bugüne kadar rakı sarfiyatı da muntazaman azalmak-| ta devam etmiştir. Bu azalış son günlerde yüzde | 30 u geçmiştir. Ayni suretle şarap | sarfiyatı da yüzde 15 nisbetinde azalmıştır. ) Türkiyenin Yiyeceği Boldur | Valinin dünkü beyanalı yüreğimize *U serpti. Muhtekirle şiddetle müca - | dele edilecek. En çok memnuniyetimi- ai mucib nokta, memleketle her nevi maddenin kâfi miktarda ve stek halin- | de bulunmasıdır. Türkiye, esasen, bir zirsat memleketidir. Nüfusun on mül- yondan ziyadesi müstahsildir. Höyle bir | memleketle kıtlık olamaz. Geniş Ana- | dölümüzün zirai mahsulü bize kâfidir. | Ba şartlar allında bulunan bu mem- lekette bir kıtlik beklemek — endişesi, zülüne olur. Onun için, elindeki para- sını eve erzek alacağım diye, bakkala çakkala kaptırmak doğrü değildir. Hu gekilde taleb fazla öluyor. Eanaf da, bu müsteri tehacümü karşısında — fiatları Yükseltiyör. zim de tesirimiz vardır, denebilir. BURHAN CEVAD — Buraya naranızı geri getri- | mediğiniz şu viskiyi beklemek için geldim. Sonra bana yardım edip demiyesefinizi. öğrenmeğe gel - — Ben size nasıl yardım ede » bilirm? Para mı istiyorsunuz?. Templar, yazıhanenin üzerinde-, ki banknot destelerini göstererek — Bugünlerde parmağımın bir işareti ile binlerce doları oynata- cağım. Eğer bir milyonu benim cep paramı temin ederse, ona te- şekkür ederim. Fakal benim asıl istediğim o değildir. Sizin ağzınız- dan bazı şeyler öğrenmektir. Banker «hayır> ebrgibi gayri ihtiyar başını salladı: — Ben bir şey bilmiyorum ki., Templar kol saatine baktı: —- Hemen öyle acele karar vor- meseniz iyi olur, kararlarınızı de- ğişlirmek için vaktiniz. de yok de- Bildir. 'Tomplar ayağa kalktı, gülümse- yerek ev sahibine bakti. Sesi her zamanki gibi tatlı idi. Faket bu Rülümsememin ve bu tatlı sesi doğrudan doğruya bir tehdidden daha müessirdi. — İnselhaym, fikir değiştirmek daima zeki bir kafanın eseridir. Bu da, bir adamın inaddan, kibir ve nehvetten kendisini kurtarabi-| | cuklarını ve kadınlarını şehrimize gün- ,Buğday, Kömür ve Un | deceğine delâlet eder. Bugün bir | gözlerinin Açine bakıyordu. Fa - Almanlar Gidiyor Hususi Vapurla Ve Bulgaristan Yolile Dönecekler Dün ve son birkaç gün içinde İzmir ve Ankaradan şehrimize birçok Alman-| lar gelmiştir. Gerek bunların ve ge - rek şehrimizdeki Almanlardan ekşeri- sinin husust bir vapur kiralayarak Bul- garistan yolile memleketlerine döne - | cekleri söylenmektedir. — Buna sebeb tren işlemediğinden karu yelile şehri - | mizden Berline gidilememesidir. İzmir- de kalan Almanlardan bazıları da ço- | dermişlerdir. GAĞ Ankaradan şehrimizdeki alâka- darlara bildirilen . * bir tek; Belediye Evlere Çöp Kapları Yaptıracak Belediye her ev için üstü kapalı | çöp kapları yaptırmağı kararlaş - tırmıştır. Bunlar ucuz fiatla evle- re, dükkânlara satılacak, pis man- zaralı çöp kaplarının kullanılma - sına müsaade edilmiyecektir. Kuondura Pahalanacak mı ? Avrupadaki harb dolayısize şeh- rimizde trikotaj febnikaları gibi | kundura imalâthanelerinde de iş- let aştır.. Bu sebeble bazı kun- duracılar İşçilerine muvakkat bir zaman için yol çorap ve vadd V söylemektedirler. Çünkü eskiden 115 kuruş olan kabılık deriler birkaç günden- şehrimizde 140 kuruşa yükseb| miş, bir İngiliz 'yumağı da 19 ku- Tuştan 25 e fırlamıştır. Maliye Vekâleti Yeniden Mremur Ahyor Maliye Vekâleti merkez dairele-| rine yeniden muhtelif derecelerde Maaşlı ve ücretli memurlar almak üzere büyük bir müsabaka imti - hanı açmağa karar vermiştir. Lise mezunları arasında yapılacak olan bu müsabaka önümüzdeki ayın 2 inci pazar günü yopılacaktır. Kazananlara 25 liraya kadar asli' maaş ve 75 liraya kadar ücret ve- rilecektir. Mürâcaat müddetiinin son gütü 30 eylüldür. Barındırma Odaları Ana ve babaları işe giden ilk mekteb çocuklarının mekteb saat- leri haricinde sabah ve akşam so- kaklarda bekleşmelerinin önüne geçmek maksadile — geçen sene faaliyette bulunan Eyüb, Fatih ve; Kasımpaşadaki barındırma odala- ranın bu sene de açılmaları ka - Tarlaştırilmıştır. gok âlimler bile sonradan anla - dıkları hatalarını kabul ve teslim ediyorlar. Fikir değiştirmek, yan- lış yoldan dönmek hakikaten asıl| bir şeydir. İnselhaym'ın karşısına geçmişti. kat tehdidkâr hiçbir kelime kul- lanmamıştı. — Vaziyeti çok iyi anladığınıza ; | İnselhavm kendisini haraca ke- sen gangesterlerin, şimdi karşı - sına dikilen mavi gözlü müstehzi delikanlıdan daha merhametsiz ol-) madıklarını anlamıştı. Titrek bir sesle : — Size ne söyliyebilirim? dedi. Templar yazıhanenin bir kena- rına oturdu. Vaziyetinden başka türlü bir hal tarzı kabul etmediği anlaşılıyordu. — İnselhaym, bana her şeyi söy- Tiyeceksiniz. — Benim söyliyeceğim şeyleri zatne siz de biliyorsunuz Viyola» yı kaçırdılar. Çünkü onların tabi- rince «himaye parası» dedikleri taksiti ödememiştim. — Amma. ne güzel himaye? E- vet, bunları biliyorum. Sonra? — Parayı vermek lüzım, SizVi- yolayı kurtarıp getirdiniz. Fakat beni kurtarmış olmadınız. Eğer ben taksiti ödemeseydim, kızımı öl- dürülerdi. (Devamı var) Yazan: Ali KKMAL SUNMAN Almanların müstakbel harbde İngil- tereyi müşkülâta sokmak için besle» üikleri ümldlerden biri de İngilir do- minyonlarının Avrupa harbine karış- mıyacakları, onun için İngilterenin do- mnyonlar olmadıkça Avrupa kıt'a - sında bir harbe giremiyeceği idi. Şim- di İngiliz dominyonlarının anavatana masil bir merbutiyeile yardım — etmek hususunda müttelik bulundukları daşıldı. Yine Almanların diğer bir midi de Hindistanda İngilterenin ba- şına müşkülât çıkacağı noktasında top- lanıyordu. Hindistandaki —yerli " hükümdarlar, Umumi Harbde İngiltereye son derece sedakal zöslererek hem paraca, hem de asker göndermek sürelile yardım- da bulunmuşlardı. Diğer taraftan doğ- rudan değrüya İngilizlerin idaresinde olan yerlerden de mühim kuvvetler toplanarak İngilterenli harbettiği cep- helere bunların sevkedildikleri de gü- rüldü. İngiltere Hindistana mülim valdler- de bulünmüş, Umumi Harbden sanra F son yirmi senedir hep bu valdlerin tahakkuk etmesi yolunda mesal sarfe- dimekte, tetkikler yapılmakta, kanun- lar tanzlım edilmektedir. Hu mesainin devamı kolay olmuyor. Çünkü Hindis- tandaki milliyetperverleri tatınin et- mek ciheti müşkülâla uğruyor. Onun * için moşkur Gandi ile Üngilizler ara- sında vakit vakit pek müşkül safhala- Fa girmiş olan mucadololer başgöster- meklen geri kalmamıştır. Pukat Gan- di esasen kan dökülmesine razı olmu- yan, bunu kendisinin insaniyel ve ia- kılâb esaslarına büsbütün aykırı gö- veti bir şahsiyettir. Böyle olunca şimdi Lehistanın Al- manya tarafından uğradığı taarruz Ü- zerine Lehlere karşı Gandinin izhar e- deceği hissiyal ancak haksızlığa uğru- yanlara karşı duyulacak derin bir sa- mimiyet ve alâka olabilirdi. İşte Gan- di da bunu göstermiştir. Hindli rekim Kehiere güsterdiği bu alâka şu suret- e tefsir edilmektedir. Almanların — Hindistanda — istikbal harbi için beslemiş oldukları ümidler beyhüde olmuştur. Bundan altı yedi ay 'evvel Almanyanın sabik iktisad nazırı mülti banka müdürü meşhur mütehas- SS döktor Şahtm Hindistanda yaptığı seyahat esnasında kendisine mahalli matbuat ve mehafli tarafından iyi bir kabul gösterilmediği - unutulmamıştır. Onun seyahati tamamile hususi — bir mahiyelte olduğu söylendiği halde ken- disine böyle bir vaziyet alınması haşli meştiyala yol açmuştı. Mühver devlet - lerinden Almanyanın yaplıkları, İlal- yanın da Arnavulluğu İşgali Asyada e Afrikada me kadar fesirler uyan - dırmış olduğu o zaman öğrenilmişli. Şimdi de her türlü müzakere hakân- ları varken küvyete istinad edilerek Lehislana aarraz. olunmuştur. Hindli rels Gandinin Lehistana gös- terdiği samimiyet ve alâkayı uyandı- ran da işle Lehlllerin böyle bir laar- dukunu teşkil eden deminyonların hu- kuk ve imtiyazlarına henüz mazhar de- Hildir, Fakat doeminyonların anavatan İntiltereye harb vesilesile röslermiş yetperverleri de bugün Avrupada te- gavüze uğrıyan milletlere karşı alâka- darını izhar etmekle iştirak ediyorlar demektir. Yeniden Üç Asri Me- zarlık Yaptırılacak Şehrimizdeki mezarlıkların 1s - lahı işile ehemmiyetle meşgul olan belediye reisilği «Zincirlikuyu» da olduğu Ribi muhtelif semtlerde Edirnekapı, Topkapı ve Üsküdarda üç asri mezarlık yaptıracaktır. Birimizin Derdi tane yapıldı. Bu sıcak ve ku- rak günlerde susuzluk derdi- miz son dereceyi buldu. Ev- Terimize su almak için müra- caat edenlere 40 - 50 liradan bahsediliyor. Mali vaziyetleri pek düzgün olmıyan semti - miz halkının bu dileğinin ye- rine getirilmesi için nid oldu- Ku makamın nazarı dlkkı!lfi celbetmek üzere gazctenizin favassutunu — saygılarımızla rica ederiz.