DÜNYANIN SÜRPRİZ. DOLU YILLARI Her sabah uyandığımız zaz yeni bir sürprizle karşılaşıyorı Gazeteleri, Adeta, ürkerek açıyo- | ruz. Acaba, yeni birşey, ne var?. | Dünya, öyle bir sür'at asrı ya- | gıyor ki, yirmi dört saat içinde, beklemediğiniz hâdiseler oluyor. Siyasi vaziyetin hd devreye gir- mesi günlerdir, cihan efkârı u - | mumiyesini düşündürüyor. Neriye doğru gdiliyor? Yeni bir macera mıi?. İnsanlık, tekrar hatını, huzurunu bozacak, felâ - ket yılları mı başlıyacak? Ağıı: mıizin tadını. bozacak - herhangi bir hâdisenin olmamasına dua &- delim BAREM KANUNU VE MASRAF KAPISI Yeni barem kanunu eylülden i- tibaren tatbik ediliyor. Şimdi, bir çok memurlar, döctgözle eylül a- yını bekliyorlar. Az kaldı. Dün bir memur arkadaş şöyle diyordu: | — Eylülden itibaren, maaşı - mız beş on lira artacak... Fakat, | şimdiden o kadar çok masra? k: pisi çıktı ki.. Sorma. Galiba, e- ki maaşı bile tamam elime alamı- | yacağım. Maaşım artti, diye, iki | arkadaşa bir ziyafet vâdettim. Bi- zim bayan bir yeni manto yaptı- racak, Eskiden kalma bir borcun taksitini ayda üçer lira fazlasile ödiyeceğim. Bütün maaşı artacaklar, şimdi- den böyle bir takım tâahhüdlere girmişlerse, barem — kanununun bir.yıl daha tehiri, galiba, birçok memurların canına minnet ola - cak!. KADIKÖY İSKELE MEYDANINDAKİ UR İstanbulun müstakbel imar plâ- | nına göre, şehirde meydanlar ge- nişletilecek, sahiller açılacak, de- niz kenanlarında inşaat yapıl - Mmıyacak, ve saire... Vaktile, şeh- remini operatör Eminin, hangi a- kıl ve mantığa, hangi iktısadi ka- ideye, hangi şehircilik ve este - tik mevzuatına uyarak yaptırdığı | bilinmiyen bir Kadıköy sebze hali | vardır. Bu bina, Kadıköy iskelesi meydanında bir ur gibi duruyor. KÜÇÜK HABERLER) | rak ithal edilmeleri kararlaşmış- ' Ekmek yapılacak un kalitesi belediyenin formülü — dairesinde değirmenlerde hazırlanarak fırın- gılara verilecektir. * Dahi leri müdürü Rükneddin beledi deki tetkiklerini bitirerek Anka- İ e Vekâlet | raya gitmiştir. ı | | | | | | ukuk iş- * Ankaraya gitmiş olan liman lar umum müdürü Raufi Manyas yh Maliye Ve- hamallarının ka- etrafı Muma zanç vergisi iş meler yapmıştır. * Kredi anlaşması üzerine İn- gültereden milli müdafaa, Sümer bank, Bti bank, devlet demir, hava ve denizyolları idareleri ile sular idaresi için almacak malzemenin kh.rin; ve kontenjan harici ola- — ——— da görüş- No. 76 — Kardeşinizden ihanet mi gör- dünüz? — Neden biliyorsunuz? — Sözlerinizden tahı tüm da. üşti Yürüdüler. Bir müddet sustular.. Tekrar konuşmağa başladılar. — Necdetin başına gelen flâ - müsebbibini tanıyor müsü- ediyo- | ırem. Mecdi ismin- Ben de zaten 0- — Siz de mi zarar gördünüz yok-| sa ondan? | mikleri, Kadıköyünde gömülü ol- Vaktile, beyhude ) yüz binlerce lira, böylece he- ba olacak amma, ne yapalım ki, | yanlış iş yapılmış.. | ETRÜSK TEKRAR ALMANYAYA GİDECEK Şu meşhur ve mahud Etrüsk vapurunun bir eşi Kadeş vapuru dün limana geldi. Bunun gelme - sile, Kadeşin kardeşi Etrüsk de, tadil, tamir ve ıslah edilmek üze- re, gerisin geriye tekrar Alman- yaya gönüerilevek. Gönül arzu eder ki, Etrüsk, artık, sağ ve salim | noksandan, müvazenesizlikten â- zade olarak İstanbula dönsün.. Zavallı Etrüsk!. O uzun yolları bir daha tepmek alnında yazılı imiş! Akılsız başın zahmetini taban çeker, derler.. Fakat, o biçarenin | ne kabahat var?. BELEDİYEDE YENİ ZİHNİYETİN MİSALİ Meşhur ve sevilmiş hikâyeci Ömer Seyfeddin memhumun ke- | duğu yerden çıkarıldı. Asri me - zarlığa gömüldü. Ömer Seyfeddin öldükten sonra asrileğiniş değil, hayatında iken muasır yazıcılık üleminin en iyi örneklerini ver- miş bir kıymet idi. Ömer Seyled- dinin kabrinin asri mezarlığa nak- li işi, benim duyduğuma göre şöy- le olmuş: Bir gazeteci arkadaş, - Yekta | Ragıb - lâf arasında, Valimize Ö- mer Seyfoddinin de asri mezarlı- ğa nakledilmesini söylemiş, Kadirşinas Valimiz, derhal te- lefona sarılmış, emrini vermiş. Gazeteci arkadaşa da: | — Nakledilecek, karar verildi, | demiş... İ Bu haleti ruhiye karşısında, ye- ! ni İstanbul Valisinin müsbet iş görmek hususundaki medeni e- nekji ve aklıselimine hayran 0l- madmak mümkün değildir. Eski belediyecilik zihn bu mesele, en az, altı aylık bir daimi encümen, şehir meclisi, mu- hasebe müdürlüğü müzakere, kik ve muamelesine mevzu olur: kır. v Profesör Bakster Sultanah - medde hafriyata devam müsaa - desi almıştır. Birkaç güne kadar fasliyete geçecektir. * Galatasatay spor küli kalâde toplantısı, ekseriyete ba- kılmaksızın 96 ağustos cümarlesi | 'sazt 15 de merkez lökalinde yapılaca! bü feve * Sön vaziyetler bilhass sasını müteessir etmiş! ya hiç halı almıyor. Müşkül | vaziyete düşenhalıcılar Amerika ile yapılacak takas anlaşmasını bekliyorlar. * Adliye Vekili Fethi Oky: F akşam Ankaraya gitmi, mi | Osman adında müellifler | ha | Sabri, Abdülkadir Sadi ve Hâmıd |İzmirdeHava Denemesi Talebe için Tek Kitab fDevlet Matbaası Ders Yılına Kadar Yetiştirecek Maarif Vekâleti bu sene, tedri- | satâ başlandığı andan itibaren bü tün talebel, blarını tode ân geniş mik- | yas'a lertibat almıştı Bunun için Dev icab eden tedbirler Vekâ i kuma kitabı, geometri, atlas, yurd bilgisi, tarik ve tabiat kitablarını tek kitab olarak hazırlamıştı. İlk okullarda yalnız aritmetik ile coğrafya ve musiki serbest Takılmıştır. Aritmetik için Hasan Fehmi, Ahmed Fuad, M. Füad, Mehmed Ekrem ve Haki ile Ali biree kitab hazırlamışalrdır. Coğrafya için de M. Besim ve Cemal Arif ile Abdülkadir ve Saffetin kitab- ları hazırdır . Coğrafya ve fransızca kitabları müstesna orta okulların - bi kitabları tek kitab olup dveletce nnıştır. Coğrafya için Faik ün Sadinin eserleri vardır. Fransızca kitabları muhtelif 9- lup Vekâletçe verilecek emre gö- te muallimler kendi metodlar va uygun olanları kullanacaklardır Liselerde edebiyat ve coğra!a kitabları müstesna diğer kitabli; Vekâletindir; © uncu sımıf edebi- t kitabı için Ali Canib, coğraf- ya için Faik Sabri Hakkının eserleri hazırdır. 10 v cu sınıf için Agâh Sırrının ede- atı ile Behcet ve Faik Sabrinin müşterek coğrafyaları vardır. 11 inci sınıf edebiyatı için Vekâle - tin çıkardığı —muhtelif — eserler, 'Türkiye coğrafyası için Faik Sab- ri ve iktısadi coğrafya için Hümid Sadinin kitabları vardır. Hulâsa her sene olduğu gibi bu sene de Vekâlet derslere başlamadan mu- ayyen bir müddet evvel resmi bir liste neşredecektir. Umumi va- ziyet bu sene kitab sıkıntısı çe - kilmiyeceğini göstermektedir. ve Sigorta Primleri Yükseldi Alman * Sövyet âanlaşması ile tahaddüs eden vaziyet üzerine ec- nebi sigorta şirketleri deniz nak- ııyaı sigorta primlerini 0;50' den 225 e çıkarmışlardır. İ İngiliz, Fransız ve Amerikan sis gorta şirketleri Alman ve İtalyan vapurlarına yüklenecek, emtiayı sigorta etmemektedirler, öti İzmir 24 — Burada yakında pa- sif bava hücumu denemeleri ya- pılacaktır. Tectübelere esas ola- cak hazırlıklara başlandı. Hava müdafaası tecrübeleri çok geniş ölçüde olacaktır. İSELER KARS| ae «İki japonya gün rlevhalı kalesinde Rus - Al laşmasile Hitlerin büyük muvaf- fakiyetini tebarüz ettiriyor — ve «Bu baskın hareketinde İngilizle - an- izlerin de bugün bir ark cephesif'yani japı vardır. Ruşya Alma: l ve buğday verecek ise Almanların harb hevesini art- | turacaktır. Biz bunlara rağmen nikbiniz. Belki Danzig işinin hal- ledileceğini sanıyoruz. 27 ağustas- ta barbin patlamasını pek muh temel görmüyoruz.. TAN: M. Zekeriya Sertel «Muhakkak harbe doğru gidiyoruz. başlıklı makalesinde diyor ki: «Sovyetler, demokratlardan istediği teminatı alamayınca, bunu doğrudan doğ- | ruya mütecavi; dini garanti etmiştir. Bu anlaşma- | nin en büyük âmili de Çember - | layndir. Fakat Hitelre ne derece- ye kadar inanılabilir. O Polonya | ile de 10 senelik bir adami teca- | vüz misakı imzalamıştı. Bunu yi- | ne kendisi bozdu. Polonyayı iş gal edecek ve Rusya ile hemhu- dud olacak Almanyanın Ukranya- da gözü vardır. Sulh cephesi ken- di kuvvetine güvenmektedir. Te- cavüz vaki olursa mütecaviz ce- Yunüs Nadi «Rus - Alman pak tından sonra> başlıklı yazısında | inanılmıyacak bir süpriz olan pak- tın garib tecellilerine de şahidi © lacağımızı yazıyor. Diyor ki: <«Rus- | ya, Avrupada patlıyacak bir har- be ka: kenarda duracaktır, Rusya, Münihterberi demok - | | — tlardan şüphe ediyordu. Baltık devletleri meselesi ile de bu şüp- he kont etmekteydi. De - mokratların kılı kairk yarma, ına | mukabil üçüncü Reich demokı ların yapmadıklarının ötesir geçti. Bu vaziyet, dünyanın b yük bir unarşi içinde olduğunu gösteriyor. Pakt bir pamuk ipl mahiyetini haizdir,» VAKİT: «Rusya hem harb ilâhı, hem Sulh perisi olabilir. başlıklı ma- kalesinde Asım Us, Alman - Sov- yet paktının metnini tahlil ettik- ten sonra diyor ki: «Avrupanın şu üç beş senelik tarihi, söze kat, prei saf milletleri aldatmak için oldu- ğunu gösterdi. Almanyanın ja - saya ve İ'alya ile yaptığı anti- «omintern paktı yırtmasına hiç hayret olunmaz, Rusya Almanyaya | buğday ve perol vermekle teca- ideolaji | Bit, halka bu hususta öğretilecek Yeni Sığnaklar Yapılacak Hava Taarruzundan | Korunma Komisyonu Faaliyete Geçiyor Şehrimizde karşı esaslı tedbirler alınacaktır. Bu işe başalndığı esnada ortaya manevra çıkmış, iki hava teeril- besine lüzum hasıl olmuş, esaslı tedbir hakkındaki hazırlıklar ge- ri bırakdmıştı, pasif korunmaya Hava taarruzuna karşı korunma nizamnamesine göre hazırlıklara bügünden itibaren tekrar başla- nacaktır. Hava taarruzundan korunma komisyonu bugün toplanacak, şehrin muhtelif semtlerinde ya- pılacak sığınakların yetlerini tes- Öğütler hakkında neler yapıtacağı vüze teşvik edebilir. Böyle bir iyeti olmadığı takdirde Moskova | sulh cephesine iltihak ederek sulh perisi de olabilir.. YENİ SABAR: Hüseyin Cahidi Yalçın «Al: yanın fedakârlığı» baş'ıklı m lesinde diyor ki laşmak hayat saha da etmek demektir. ya ve İtalya Sov tehdid edeceğinden ne Baltık, de Balkan devletleri üzerinde biz &mel bes'iyemez, Binaenaleyh «Söovyetlerle an- sı idealine ve Artık Almarn eri bilvasıta da mahrum olacaktır. Komüniz- n can düşmanı ola Rus - Alman anlaşması ile | etmiştir. Şeflerin kendi da- valarfna — bizzah inanmadıkları meydana çıkmıştır.. Büyük Geçit Resmi (1 inci sahifeden devam) ha üzerinde uçuşlarına devam et- tiler. İlk evvel piyade kıt'alarımız bö- lük nizamında geçtiler. Manevra yorgunluğuna rağmen, kahra - man askerlerimizin muntazam ge- çişleri takdir ve alkışlarla karşı- Tandı. Piyadeleri takiben motörlü k: alar ve tanklar rmuntazam aralık- İlkfla geçtiler En arkâdan süva - | rilerimiz geldi, geçti. Ordumuzun mühtelif kıt'aları na mensub yetmiş bin kişinin bu muhteşem geçişi aaat yarıma ka- dar devam etti. Geçid resmi bittikten sonra halk şehrin içine dağıldı. Her taraf bay | raklarlâ donanmış, bütün Edirne | büyük bir bayram günü yaşıyor. | Umumi Müfettiş General Kâ- zım Dirik bugün öğle üzeri ku - mandanlar, ataşemiliterler — ve | Bu Sabah Yepıldı i | | » | bekçisi kahcaman ordumuza nlan davetliler şerefine Nümune fi - danlığında büyük bir kır ziyafeti verecektir. * Dün Halkevinde manevraların tenkidleri yapılmıştır. Orgeneral | Fahreddin Altay manevraların ce- | reyan tarzı hakkında etraflı iza- hat vermiş ve bu izahat bir bu- çuk saat kadar devam Müteakiben. Erkâ eşal Fe raların krfiğini yapmış 've bu kritik iki saat kadar sürmü,; Mareşal — sözlerini bitirirken, Türk ardusunun şimdiye kadar ol- duğu gibi, bundan sonra da her zaman için güvenilir bir kuv- vet ve küdret olduğunu tebarüz ettirerek, milli varlığımızın aziz ve yüksek takdir ve güvenlerini bir kere daha izhar etmişlerdir. (Zafer Bayramı iProgram Hazırl nıyor; |Bir Alman Asarı Atika * | Tütbesile Osmanl kararlaştırılacaktır. Bu hazırlık- lar bitirildikten havadan gece taarruzu yapıla - caktır. zonra İstanbula 30 Ağustos Eütün Şehirlerde Her yıl bütün yurdda heyecanla kutlanmakta olan 30 ağuslos za- fer bayramı bu sene de tes'id e- dilecektir. Alâkalı makamlar ge- rek Ankarada, gerekse vilâyetler- k tören programları mizdaki tö- Dumlupınarda ül asker âbidesi etrafında yine büyük mikyasta merasim yapılacaktır. Cumhuriyet — Halk Partisi Genel Sekreterliği bura- 'daki merasimin programını bu - günlerde neşredecektir. Ankarada yapılacak — törenin programı vilâyette vali myavini - liğinde toplanan bir komis- M tetkikinden geçmiştir. Ta- alâkadarlara dağı — — Mütehassısı Geldi Almanyanın maruf asarı atika müyehası Fon — Robe bugün kanvansiyonel trenile şeh- rimize gelmiştir. lanından Hatırlarda olduğu üzere Fon Robe cihan harbinde mizalaylık ordusunda bu- lunmuş ve bütün harb müddetin- ©e memleketimizde kalmıştı, F ki Alman albayı ve yeni asarı a- tika mütehassısı bir muharriri - mize şunları söylemiştir: — İstanbul müzelerinde asarı atika üzerinde tetkikat yapaca - ğim. Bu tetkikatım iki ay kadar sürecektir.» DIS POLITW 'w Avrupa İşleri ve Yazan; Ali KEMAL Si Alman devlet reisi için Bi kın eftunudur, diyorlar. ühlelif tezahüratla da gÖÜ y.ııu yapılan bir harb gel imparatorluk Almanyasınll meşhur devlet adamının âdi & ' du. İmparator ikinci Vili .eınuw,_ kki eden şimdiki Almanlaf tile imparatorun Bismarki İf gından uzaklaştırmış nlmılln'n' hükümdarın en büyük hatali dan sayıyorlar, Hakikateni yö varlak bir hesabla yarım âSif at vel genç Alman imparatorü vekilin vesayeti altında kıl:: katlanmıyarak onu izzet ve İFİL ile şatosuna yollamış, âhir Ö ne kadar Bismark da orudâ yf mişti. Bismatk ile genç ı.ukııni" arasını açan meselelerden i— Almanya - Rusya münasebit' muştu, Bismark Ru arh dt" şamanın Almanya için dalı olacağı kanaatinde idi: M Berlin ile Petresborg nı-um“ de muahede vardı. Fakat b";,#. çekilip gittikten sonra Km’, ilk işi bu muahedeyi ııoın olmuştu. Ondan sonra Çarlık ıP' yası ile Kayserin Almanyâfi p sında dostluk kalmadı. RuSyA p A6 ile ittifak etti, İngiltere o laştı. Nihayet umumi h”b,U Bugünkü — Almanyanın reisinin Bismarka olan me“”' luğu yalnız onun adını yeı“ harb gemisine koymakla Ki mıştır. Dendiğine göre nıs'“:: azılarını okur, muhaber? tkik edermiş. l Bismarkın zamanı ile Rusya ile Almarya arasındk # tarafa da temin edebili meğe lüzum kalmadan , bali için bir fikir verebilettk ğ bu mf":,- bahsi ortaya daha başkâ J y larda verilen mana da şu 0 yada halledilecek mm'r!' bi tir. Bir sene evvel böyle ». Acaba Almanyanın nuıylw dost olması lâzım geleceli buradan mı geliyor?. M arasında fark olduğu söylen€ ) Fakat bir takım aegışmue" rüretler de olacağına gört W,Jı bir dostluğun başlamasını sız görmiyenler de çoktur- Bundan sonra bu dostluğü /e daların ne olacağını araf g kalıyor. Bu tahlili.de zamâflk pacaklır. Yalnız çok uzağt & p nenin vekaylini hııırıım-"a, man - Rus münasebatınin F d bidir. Geçen sene Avrupada büyük bir buhraf , ın kurtart dı. Südet Almanların kurtilir ler çıkaracak görünüyordu" e olmakla beraber © in orla Avrupa işlef Tışmamış olması bilhassaâ dikkati celbediyordu. Bunâ © Rusya bütün ehemmiyet yaya vermektedir. Onca © him faaliyet sahası daha p _ır lerce Asya olacaktır. AR€İ tadan kalktıktan sonra £ Avrupa işlerile son dcl"" alâka göstermesi bekleneti p yordu. Bugün de anlaşılâf yanm Avrupada kimse il€ kalmıyarak yaşamak B'M ——— —— — Tahmin ettim de.. —E et. O alçak beni de bir ge- ce suçum yokken yaralamıştı. — Bir eğlenti sırasında mı? — | et, Bir kahbenin metresiy- O gece Çamlıcada eğleniyor- birden geldiler, Raha- tamızı kaçırdılar, | — Yani o kahbe ile beraber gel- | di değil mi? | — Evet. | — Bu kahbe dediğiniz kadın, si- zin sevdiğiniz hanımın — kat değil miydi? Feridun birdenbire sokağın or- tasında durdu: — O gece bizim yanımızda bu- | kunmluş gibi konuşuyorsunuz, ha- nimefendi? Selin, Feridunun ağzından bi- raz daha lâf almak için hüviyeti- ni saklıyordu. — Hayır, dedi, ben Çamlıcaya iki senedir ayak baamış değilim. Sadece tahmin ediyoru — Lâkin ne kuvvetli, ne li bir tahmin! 'Tesadüf.. olabilir ya. Demek o gece Mecdi sizi de yaraladı. Fa- kat, siz arkadaşı anetinizin cezasını çektiniz... Çünkü oraya götürdüğünüz kadın, tessi | detin sevgilisiydi.. öyle değil mi?. Feridunun ayakları> birbirine dolandı: — Amari hanımefendi, siz falcı mısınız..? Böyle eskiden olup bi- tenleri nasıl keşfediyorsunuz? — Falcilığım falan yok, doktor bey. Mecdi bir tesadüfle bütün bunları bana anlatmıştı. | abet- — Ya. Demek her şeyi biliyı sunüz? Peki, şimdi bir noktayı an- 'lamak isterim, Necdetin akrabası mısınız? Hayır Nişanlısıyım. — Tubaf şey.. Necdet Pelin is- bir kadınla evlenmeğe ka- n içinde ha- minde rar veri va değişti mi? — On beş gün içinde değil, Hat- tâ iki gün içinde değişti. Çünkü ben Necdeti evvelisi gün tanı - dim, — Derhâl nişanlanmağa karar verdiniz demek?. Evet., tanıştı viştik.. ve evlenmeeğ karar dik. Biraz daha yürüdüler, Feridun sordu: — Hastane doktorile görüştü » nüz mü? Evet, Yarası ağırca olduğunu yledi. Selin bu sırada göğsünü tutuyor . anlaştık.. se- ve güçlükle yürüyordu. Feridun: — Evet, dedi, ayni şeyleri bana da söylediler. Çok mütecasirim.. Sol omuzunda açılan yara kalbini tehdid ediyormuş. — Bir tehlike var midır dersi- niz? Siz de doktar sunuz, bilirsi- nlz, — Yarayı görmedim.. Hastanın umumi Ahvali hakkında bir fik- rim yok. Şimdi ne söylesem boş- tur. Fakat çok defa bu gibi ame- T menfi netice verir. Allah acısın da kurtarsın omu, Yalnız ona değti, bana da a- ün ümidim — Bir günde, bir gecede bu ka- dar bağlanışa şaşıyorum doğrusu. | Eğer Necdet kurtulursa çok bahti- yardır.. Sizin gibi bir kadınla ta- nıştiği için. — Ben, zannettiğiniz kadar toğ bir kadın değilim, beyefendi! İki —— a kere evlendim.. Mes'ud olmadım.. ayrıldım. — Onunla — evlenirsem mes'ud olacağıma İnanıyorum. Feridun, yolda' giderken Selini Mütemadiyon yan gözle tetkik e- diöyr ve içinden söyleniyordu: — Ne güzel, ne sevimli kadın, Böyle bir çiçek benim elime düş- seydi. onu ölünciye kadar göğsü- mün üstünde taşır ve koklardım. Kâfir Necdetin şansı vardır, Pelin de - bunun kadar değilse bile - gü- zel bir kadındı. Onu da elimden almıştı. Demek ki, artık, Necdet | Pelini bırakmağa karar vermiş. ında tren bekli » ni- hanıme- et eseri © şanlanmayı vüdetmiştir, fendi! Zira onlar düğün hazırlı ği yapıyorlardı. Sadece duydu; değil, bildiklerime istinaden söy | a öyle geliyor ki, Necdet ' İ » liyebilirim ki, Necdet, PElR gn minde bir hanımla çok V evlenecektir. Şundi on! M tablosunu yapmakla — möl Bu tablo biter bitmez dü!“ lacak. Selin her şeyi bildiği hait suyordu. ye — Olabilir, bey.ıcudı":;r vab verdi - El elden üstüP ”,.6" ni ona tercih ettise, beni 09 4 sevdise, onda aradıklarıni | çaf bulduysa, ve nihayet am vf, geçerek benimle — evle! rar vermişse, onu kımııf”ml,:f | — Doğru. tici gönül bT 0 samanlık seyran Olur çoi Hinin elinden W:i,ur" yenil rılacağını da aklım * Pelin yaman bir kadıtdır. — yit efendi! Onun elinden kolayca ayrılıp kaçamaf” ) (Dever?