23 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

23 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Günün Meselesi: istimlâk Edilecek Olan Einalar tymet Takdirine Evvelâ Koskı Ve Eminönünden Başlanacak Şehir meclisi azasından Sup- hi Artel, Mehmed Ali Gökçen, n Namık ve Refik Ahmed Sevengilin riyasetinde - teşkil tdilen yeni takdiri kıymet ko- Misyonları dün belediye is - fimlâk müdürlüğünde, istim - Ük müdürü İsmail Hakkının İştirakile Vali ve Belediye Re- bi Lütfi Kırdarın riyasetinde Bir toplantı yapmışlardır. Verilen karara güre bir eylâl- den itibaren faaliyete geçecek Slan komisyonlar, İlk evvelâ Eminönü ile Koskada istim - karar verilen binaların :;:lioduiıi takdir edecekler- Eminönünde istimlâk odile- tek binalar 700, Koska ile Be- Şazıd arasında istimlâk edile- €ek bimalar ise 200 olarak tes- bit edilmiştir. Bu son parti için şimdilk 100 Mavna Adası Ş Nereye Kaldırılacak İlk Hatıra Gelen Yer Gazi Küprüsünün Arka Taraflarıdır Halicin Karaköy sahiline bağlı ünan mavnaların şehrin gü- Aelliğini azami suretle bozduğu Ve burada gözlere çok çirkin bir zara arzettiği tarafından başka bir t kararlaştırıldığ İlk hatıra gelen yer mavnalar rüzgürlardan masun bir yer âk üzere Halicin iç tarafları üvca Atatürk köprüsünün arka | larıdır. Mavnı kaldırı! Buşka diğer bir sebeb de ileri sü- n ası için Tülmektedir. Bu da mavna sakin- | Jeti taratırdan bilhassa bu mev - | Sütde yenilen kavan, karpuz ve min artıkları denize atılmak- adır, Bu suretle Haliç fazla mik- Yarda kirlenmektedir. inlüy e Üniversitede Kayıd Muamelesi Dün Üniversitede Rektör vekili Fuadın riyasetinde bir top - hantr yapılmıştır. Bütün dekan - fin iştirak ettiği bu toplantıda 'iversite fakültelerinde bir ey- illen Wibaren talebe kayıd ve ilüne başlanmasına kara Tilmiştir. Bundan başka talebe te- '#Cümü karşısında alınacak £0d- ve bin Jiralık bir para tefrik edil- miştir. Burada istimlâk edilip yıktırılacak saha dahilinde t rihi Simkeşhane, Koska hama- mı ve son devirlere aid Hasan- paşa karakolu da vardır. İsti Tâk gahası yolunu sol tarafında Beyazıda kadar temdid edile- cek ve inkılâb müzesinin alt tarafına tesadüf eden köşenin yerinde de bir belediye gazi- nosu inşa edilecektir. Koska - Beyazıd arasındaki — istimlâk bittikten sonra Lâleli refüjleri Beyazıd meydanına kadar uza- tılacaktır. Refüjlerin diğer u- €u da Çapa kız muallim mok- tebinin önüne kadar uzatıla - caktır. Eminönünde yapıladak is - timlâklere gelnice; bu istim - lâkler şimdiki Ralıkpazarı cad- desi istikameti boyunca yapı- lacaktır. K;iıalîz;yon |Bacaları,Elektrik Kabloları Belediye Fen Hey'eti Müdürlüğünde Bugünkü Toplantı 1 milyon küsur lirâlık yol in - le berabe | | yapılması lâzım gelen kanalizasyon bacafkrı, Bu şebekesi, telefon, elektrik kab - loları ve havagazi borularımn da caddele elektrik vagazi gibi dürlerinin işti kan kadar idare kile bugün, bele- diye fen h müdür sında bir toplantı — yapı Valinin riyaseti altında cak olan-bu toplantıda, ibu şebe kelerin teodidi için yol inşaatına müvazi olmak üzere bir plân ha- zırlanacaktır. nÖRü | Mümeyyiz Muallimler Hakkında Bir Tamim Maarif Vekâleti umumi mü - fettişleri tarafından orla tedrisat mekteblerinde yapılan tetkikler- de, mümeyyiz olarak imtihanla ra gönderilen muollimlerin, im tibanı yapılan dersle alâkaları ol madığı, faraza fransızca mualli- minin matematik dersine mümey- yiz olarak gönderildiği görülmüş- tür, lâkadar mekteblere gönderdiği bir tamimde mümeyyiz 6 ; — k tef- rik edilecek zev. a De mehal | imtibamı yapılan dersle - istinası | olması Jüzim geldiğini ve bu mok- | ea dikkat edilerek 1 bildirmiştir. mümeyyiz seçilmi Vekklet bu husus hakkında &- Bira Ucuzluğunun İçyüzü Biranın ucuzlaması halka bol bol bira içirmedi. Dün bir dostu- muz aynen şunu anlattı: Oturduğum — semtte yalmız iki bakkal var, Karşılıklıdır. İkisi de bira yok, diyorlar. Fakat, bu: «yok: sözü yabancı müşterilere- dir. Tanıdık müşteriler gitti mi, derhal veriyor. Fakat, 16 kuruştan değil, 20 kuruştan.. Ve bakkal, gayet sarahatle şöy- le diyor: — 16 kuruşlan bira satamam.. Deposunda bira vardır ve çok- tur, Bira bulamıyan vatandaşlar, © bakkalın tanıdığı olutuyan ve 20 kuruş verip vermiyeceği veya za- bıtaya şikâyet gibi bir hâdise ç- karıp çıkarmıyacağı meşkük olan kimselerdir. İşte, bira hikâyesinin içyüzü!. BURHAN CEVAD Yabancı İlkmektebler- deki Yabancı Talebe | Yabancı ilk mekteblerine ve orla dereceli yabancı mekteble - Tin ilk kısımlarına devam eden yabancı tâbliyette bulunan tale- belerden Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşlığına kabul edilenler mu: hakkak eürette ilk mektebleri indedirler, lerin bu kanuna riayet elmiyer tahsillerini | yapmak Bazı veli- | K gocuklarım yine yabancı mek - teblere gönderdikleri yapılan tef- tişler neticesinden anjaşdmış'ır. Bu gibi talebe ders yılı başıı diknamelerile teblere devredilm rin önümüzdeki dan itibaren tas - rlikte vesmi mek- âkadar ee i mekteblere tebliğ edilmiştir. 335 Doğumlulara Beşiktaş Askerlik şubesinden: Bu sene askerlik çaj bulunan na girmiş 5 doğumlu delikanlılar- | la tahsil ve sıhhi ahvallerinden ö- türü ertesi seneye terkedilerek bu | doğumlularla — muameleye — tâbi « kalmış diğer doğumlu mükellefle- rin 1 eylül 939 günü yoklamaları- | na başlanacaktır. Hangi günlerde | ve hangi saatlerde yoklama yapı- | ığı na gönderilecek olan düvetiye cet- vellerinde gösterilecektir. Bu cet- | ilk | apılmış olanlarla ya- pılmamış olanların şubemizde teş- kil edilecek Askerlik meelisine gelmeleri ve okullarda tahsilde bulunanların da tahsil vesikalı nin nümünesi veçhile okul direk- tör ve dekanlıklar tarafından mu- ayyen müddet içinde Askerlik | meclisine göndermeleri aksi tak- Tıca kaza kaymakan vellerde gösterilecek günlerd yoklaması dirde kanunun tayin ettiği ceza POLİS VE MAHKEMELER Bıçağımı Çektim, Vurdum Çingene Güzelinin Muhakemesi Devam Ediyor ilerde sdliyenin iç merdi- | aralarında | çıkan bir kavga neticesinde bıça- | inden inerken Binı çekip fçıkını vuran genç Çin- gene Ayşenin muhakemesine dün sliye ikinci cezada devam o:un- du. Henüz 20 - 21 yaşlar lunan bu uzün boylu, ki esmer tenli, a bu - ragözlü, , Muntazam yapılı, çe- vik Çingene güzeli, başörtülü ba- gını, dolgun göğsünü hafif inhi- nalarla iki yana şallayıp kıtarak önünden maznun mev- küne geçti. Fırıl fırıl dönen kara- | gözlerile evvelâ heyeti hâkimeyi | sonra samlini bir müddet süzdük- | ten ve yerden iltifatlı bir selâm n “sonra ağır ağır yerine oturdu!. Suç ortağı olan kısa boylu, es- mer yüzlü, kestane gözlü, yuvar- lak çehreli kocası da arkadan genç üyor ve ikt aydır tevkifhanenin içinde ayrı kısım- larda bulunup hiç görmediği Ay- ni dikkatle süzüyordu. açıldığı zapta göçirildi 'a şahid- lerin dinlenmesi İlk çı bu mü- le anlatlı: at 11 e yaklaşıyor- t adliyenin en kazlbalık zamanıdır. İçeriye yüzlerce ki girip çıkar. Halkın koriderlara — O gün $ du. Bu &4: en ziyade tekâsüf etmeğe başla Bi saat; hernen hemen bu & sadüf eder. Ben de kalabalığı ratında ikinci kat merdivenl den iniyor ve bir tebli yordüm. Birden aşağhdı ni da gidi- D yukarıya selen acı bir feryad duydum! Bu- nu sunturlü bir küfür takib etti ve bir kadın çığlığı... Alt katta Ve önümdeki merdivenlerde de koşuşmalar başlamıştı. Hemen hızla aşağıya, cürmümeşhud mah- kemelerinin bulunduğu kata in- | dim. Gördüğüm manzara şu idi: Bu genç kadın - Ayşeyi gös! rerek - elinde kanlı bir bıçak tu tuyor ve kendisini — kollarından, belinden sımsıki kavrıyan birkaç n elinden kurtulmak — için hırsla çabalıyordu. Bu ara yetişen adliye polisi Refik seri bir hares ketle elindeki bıçağı kaptı!. O zaman Ayşe avazı çıktığı ka- | dar bağırmağa başladı: — Bırakın beni... .di yim. Bir genç Çingene kızı bunl: söylerken kendini kıskaçlıyan kol- lardan kurtulmağa azami gayret sarfediyor, kıvrılıp yırtınıyordu. Nihayet kurtulmağa imkân kal- Namusuma şu herifin işini bitire- madığını görünce yavaş yavaş * — Ben buraya meteliğine oyna- Mağa gelmedim, dedi, kim bu Pa Bülost Tomi'nin kaşları çatıldı: — Eğer büyük oynamak istiyor- İ4hiz, zannederim, © sizinle boy Ölçüçebilir. Vâlino ile de *Ynarsınız. * Yall! Pekâlâ, öyle olsun, ne Yüpahım? Toni sigara tablasını boşalitı ve leri yerde dedi ki e; Şimdi onlar Grayland otelin- 'dirler, bu so biraz daha yu-, Mdal 1713 numaralı apartıman! lâra Çerleyken tarafından gel- MÜinizi söylersiniz. — Teşekkür ederim Templar k Sztrine bir ayağa kalktı ve barın banknot bıraktı. Bu cö- “Merd müşteriden pek hoşlanan To-| ni iltifatta bulundu; - Haydi talihiniz açık olsun! Grayland oteli, dışarıdan — pek sakin görünmekle beraber, içi pek kalabalıktı. Templar — asansörle | on yedinci kata çıktı. Bol ışıklı bir karidora girı numsarlı da- irenin kapısını çaldı. Bir kaç ta- niye sonra, bir kilidde döndü ve kapı bir parmak kadar açıldı. — Benim adım Simondur. Çer- leyken tarafından geliyorum. Kapının arkasındaki bakış 0y- namadı: ahtar — Denverili Simon mu? — Hayır, Dotruah! Bana «Dört aslı> Simon derler. Kapıcı hafifce başını eğdi ve kar | piyi araladı. — Buyursunlar, dört aslı! Gel- diğinizi haber verdiler, giriniz, gi- riniz. Aziz içeriye girdi. Büyük bir | vestibül sağda solda kapalı iki bü- ı yük kapı! Sağdaki kapının arka- sından sedef fişlerin masanın üze- rine atıldığı hissini veren sesler! | Kapkı bu kapıyı açlı ve Temp- lara yol verdi. Burası geniş bir sa: londu. Bütün mobilyalar duvar - | Jara doğru çekilmişti. Yalnız or- | tada üzeri yeçil çuha ile örtülmüş | büyük bir masa vardı. Bu m: | etrafında on iki kişi kadar in vardı. Haydut çehreli bazı insa: lar da duvarların dibine çekilmiş olan koltuklara oturmuşlardı. Bir tek kuvvetli lâmba masaya bol bir | nn Çeviren: MUAMMER ALATUR işık veriyordu. <Aziz> içeriye gir- diği zaman, masanın etrafındaki- ler başlarını - kaldırdılar ve yeni | ne baktılar. Kapıcı hazuruna ziyarı mini haber b — Detrua'dan gelen Dört aslı Sımon! Eğlenmeeğ değil, geliyor Bu söz kiler tekrar * oyuna eriNe duvar dibinde- sırt arkaya da- yadılar. Oyuncular da oyunlarile meşgül olmağa koyuldula: Simon masaya doğru yürüdü, in- | öldü!» demişti Vartuhinin Çocuğu | Nasıl Öldü Genç Kadın «kuca- ğımdan Düştü Öldü » Diyor Yedikulede Ermeni h e doğurduğu henüz bir kaç gün- lük çocuğunu boğmaklan suçlu Vartuhi ile kendisine yardım çt- mekten mazmun babasının mu- hakemelerine” dün — Ağırcezada 20 -21 yaşlarında bulunan Var- tuhi Çemişkezekte otururken kom- şuları Faruk ile gizli münasebet neticesinde hamile kalmış ve o esnada da babası ile beraber İs- tanbula gelmek — meoburiyetinde kalmıştır. Burada doğum zamanı yakla - şınca babası isi cmiye istemiye kendisini hastaneye yatırmış ve doğumdan sonra hastaneden be- raberce çıkıp civanda bir ev ara- mağa koyulmuştur. Fakat sonra yojun te hastareden fade eden Vartuhi o gındaki çocuğu boj sıkıp boğmusur, Bu cinaycg'en şonra baba kız,; m yayrunun ölüsünü Yedi- islâm meza: | küle isterle na gömmek ken yakalanmışi Dünkü muhakemede cürmünü inkâr eden V: sadece Çocuk kucağımdan düşüp | . Babası da kendi- ğünü, çocuğı iddia ginin önde yürük ölmüş halinde gördüğünü bir iç çekişten sonra — Ah... İyi vuramadım. Diye söylendi. Bütün bu ma: da gelmişler, duvar an iki yarali ile meş gül olmağa başlamışlardı. Yara- hlardan biri genç erkek, diğeri de bir kadındı, Sonra onları alıp todviye götürdüler.> Birinci şhidden sonra ikirti bir mübaşir daha dinle: ve âannesi arkalarında merdi- rden. inerlerken, Al — genç | yanına yaklaşıp birşeyler söyledi. Ben aşağıda idim. Ne de- diğini bittabi. işitmedim. — Fakat Ayşe buna aldırmadı. Ali tekrar 8Ö Bir aralık elile tehdid i- Şşareli de yaptı. İşte bunun üze- rine Ayşe, hızla öne doğru koştu lendi ZABITA ROMAİV! ve bir iki basamak ileride giden kocası Ali ile bir fısıltıdan Belediye Perakende Satışı Kaldırmak İstiyor Belediye bifa fiatları üzerinde yapılan tenzilâtin olduğu gibi müstehlike İntikalini t t mek ve bira fiatları üzerinde h: lJere devam Şimdiye kadar yapılan lerde inhisar idaresinin ih nisbetinde piy G, fakat bu biranın kârın azlı dan dolayı, bayi tarafından çe - kilmediği anlaşılmıştır. Belediye, bu tetkikat sıra: yapılan tenzilâtin duble ve ba - tonla satılan biralarda müstehli- ke intikal ettirilemediğini gör - müş, bunu temin etmek için baş- ka tedbirler almağa karar ver - miştir. Bunun için iki çare dü - | şünülmektedir. Birisi perakende bira satışlarına nihayet verdir - mek, yalmız şişe ile bira satmak; ikincisi istiab etmesi lâzım safi bira miktarını gösterecek şekil- li bir boyda duble yahud balvn tabir eci dilmesi düşün de işaret mektedir. Bunun için Paşabahçe şişe fab- rikası ve iahisar idaresile de te- mas edilecel |Pendiğe Su Getiriliyor da bulunan içme su- & ihale olunmuştur. Pendiğe getirilmesi işine bugü: Kadıncağız Öldü Şehrimizde hbava taarruzu | | denemesi yapıldığı gün Aksa - rayda Sülüklüçeşme - sok; 70 n iş ve hemen kaldirildiğ ki hastanesinde 4 saat s: üzerinde bekletikliğinden evveb ki gün ölmüştür. ——— — ondan bıçağı kapıp evvelâ Aliye | ve sonra da kendisine hücum eden | Alinin karısına saldırdı.. Ayşe deminki şehadet gibi bu- nu da sükünetle dinlemişti. Reis: — Ne diyeceksin? Diye sorduğu vakit çevik bir hareketle ayağa kalkıp şu cevabı | veri ğ — Vurdum efendim... Ben vür- duğumu saklamıyprum ki... Çün- kü namusuma tecavüz ediyor ve beni ölümle tehdid ediyordu. Ben de çektim bıçağımı, saldırdım ü- zerine.. Verdim cezasını... Fakat bıçağı kocamdan almadım. Ben her zaman yanımda bıçak taşı - rim.» Bundan sonya muhakeme şahid celbi için başka bir güne bırakı- d Nereye Doğru Gidiliyor ?. Sayfiye yerlerinde istira den, kimi balık avlıyan, neşlenen, kimi çam ormanalrında — dolaşan Avrupa devlet adamları, dündenberi işlerinin başma döne — müş bulunuyorlar. Londra — ve Paris kahineleri mühim toplantı- lar y " İlk defa İngiliz ve Fransız ga- zeteleri de vaziyet nazik gö- rüyor ve teblikeli anlar yaşadığı- mizı itiraf ediyorlar. Bütün zihinlerde beliren sual şudur: — Almanya ve İtalya seneler var ki, dişinden, Urnağından ar- tırarak, silâhlandılar. Bu silühlar için milyarlar sarfedildi. Şimdi, hütün bu hascırlıkların bir neti « cesi olmak lâzım değil midir. Yok» sa, sarfedilen milyarlar heba & dilmiş olur. O halde, Almanya yor. ve İtalya, | yıllardır hazırlandıkları bu silâh- ları kullanmak, sarfetmek mec « buriyetindedir. Bu da, harb de -« mektir. Mihverciler, mutlak ve muhak- kak bir harbi göze aldıracaklar — mı?. Ve aldırmazlarsa, onlar için vaziyet ne olur?. Bu suallerin cevabını vermek | pek kolay değildir. Bunların üstüne inzımam eden —| bir mesele de Sövyet — Rusya « Almanya anlaşmasıdır. Bu an - laşıma, dünya hâdiselerinin seyri üzerinde nasıl bir tesir yapacak?) | Bütün bunlar, bugünün devlet adamlarını ve diplomatlarını dü- şündüren mühim bir keyfiyettir. Herhalde, zihinlerde bir takım | muammalar vardır. Bu muam « Eakırköv Taş İskelesi fen he Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Çok Çürük Ayakkabılar Bir okuyucumuz yazıyor! *Geçen gün karıma üç bu- çuk Hraya bir ayakkabı al » dim, Tamam ön gün giydi. Yanları patladı. Diktirdik, ta. mir ettirdik. Bir hafta daha giydi. Ayakkabı, ayakkabı ol- maktan çıktı. Çok çürük bir malmış... Filvaki, üç buçuk | — lira az bir para amma, bu pa- | raya göre de pekâlâ iyice bir ğ ! Te meşgul olan bir merci yok mudur?.» ten büyük partiler açıldığını an- ladı, Bir sigara yaktı. Belli etme - den oyunculara göz gezdirdi. Bu- rada her sınıfa mensup insanlar vardı. Sağ taraftaki şişman adam; zengin bir çit bine benzi- | yordu. Bu adı —-E ik istiyor- | | sanız, oyuna iştirak ediniz. Çünkü değeri vardır, dedi. Simon bir gülümseme ile muka- | belede bulundu. Fakat önüne bir alay para yığılmış ola ye bilbassa dikkat edi; r heyecanlanın boş sandalyelerden birine oturdu. | Oyuna şöyle bir bakınca, hakika- | vücud! İşte Papulos! O da yeni gelenin dikkatle ken- disine baktığını hissedince: — Eh, Mösyö Simon oymyacak mısımız? dedi, Beyazlar yüz dolar, | karmızılar beş yüz dolar, maviler bin dolar! Templar: — Doğrusu oynamak islerim, dedi, bana mavilerden yirmi ta- ne ver Bu söz üzerine ortalıkta birden- bire ses kesildi. Öyle ya! Yeni ge- len adam ilk hamlede yirmi bin | dolarlık fiş alıyordu. Duvar dibin- deki adamlar hemen tabancala Bgözlerini &. iid. çıkardı, fakat ayni - zamanı buruşuk bir kâğıdı da beraber. geçince, açtı, düşündü, son: du. Ö vırla — Bu banknotlar saht içli ve mavi fişlere baktı. Simen |

Bu sayıdan diğer sayfalar: