—S0ON TELGRAF 14 AĞUSTOS 1928 ——— CCrr. — LAİ AM A YÜZ SENE İÇİNDE GÜLMEMİŞ, AĞLAMAMIŞ Avrupa — gazetelerinin na göre, Bernard adlı birisi, t. mam, yüz sene yaşamış, fakat, bu müddet zarfında ne bir kere gül- ne de bir kere ağlamış.. Bu | garib adam bizim gibi etten, ke- | mikten yapılmış değil mi idi aca- ba?. Yüzünün hiç gülmediğine ba- kılırsa, kendisi an asıl İstan- | bullu olması Fakat, buna da ihtimal vermi - yoruz. Çünkü, İstanbullu oluşuna u. nazaran, akşamları köprü üstün- dan mutlaka, yüz sene içinde bir olsun geçmesi Tâzım.. Bir ü nden geçdiyse, iskelelerde bağlı vapurlardan bu- ram buram etrâfa saçılar baca kurumlarının, gözlerini şakır şakır yaşarttığı muhakkak! O halde, bü adam, y de gülüp ağladığını tutmasını bilecek kadar yaman bir açıkgözmüş! KADIKÖY CİVARI TERKOS ŞEBEKESİ sene için- daima gizli Kadıköy ve Anadolu sahili say- fiye köylerinde bulunan. evlerde Elmalı suyu var, Fakat, bu su, ga- rib bir halet içindedir. Meselâ, e- vin üst katındaki muslukta yüzü- Düzü — yıkıyorsunuz. — değil mi?.. 'Tam bu esnada, aşağıda, mutfak- taki musluğu açmışlar, bir şey yı- “kamağa kalkışmışlarsa, siz, el y kama işini, bir müddet tehir et- meğe mecbursunuz. Çünkü, aşa- Bfıdaki musluk açık kaldığı müd- detçe, yukarıdaki musluk akmaz.. Avucumuza garib horultularla, ök- sürür, akaırır, durun | O zaman, iş değişir. 16 kuruş KARŞISINDA 'Son Telgroaf- Su mu az, tazyik mi az. tesisat mı bozuk?., Şu işe bir bakın Allah rizası için!.. BİRA FİATLARI 'CUZLARKEN.. Yarından itibaren bir şişe birayı 16 kuruşa alabileceğiz. Kibar ya- pili, hovardameşreb gösterişi se- ver bir insan iseniz, salon birası tü- bir ettikleri, biraz daha büyük şi- eşleri alırsınız..Bunlar da pahalı | değil: 20 kuruş!. Bu, bakkal satışı! | Fakat, yorgun olduğunuz, sıcak bir günün akşamınd â, bir sahil boyu gazinosuna gittiniz de bir şişe soğuk bira içmek istediniz. ye- rine - artık o müessese sahibinin insafına kalmış - 56 kuruş mu, 66 mı, 76, 86 mı vereceksiniz, Allah bilir.. Buralarda fiyat, o tahta is- kemleli salaşın tüks oluşu vehmi- nin derecesine bağlıdır. Yarabbi, ne lüks bir hayat içinde kaldık! YENİ TERİMLER VE ESKİ OSMANLICA... İstanbul posta idaresi. pakelle- rini mühürlemek için kurşun sa- tın alacak. Verdiği ilânda —şöyle diyor: «İdare bendiye ihtiyacı için 1000 | kilo kurşun.. ilh..> Yeni nesil bendiyenin ne oldu- Bunu bilmez. Demek, postahane ile taahhüd işine girişmek için, lâzım olan şartlardan biri de, eski Os - manlıcayı bilmektir. Benim anladığım şudur: Mek - teplerde çocuklara - boyuna yeni terimler öğretiyoruz. Halbuki, ha- yatta, bu terimler yok.. Acaba, ço- cuk kitabındaki bilgileri, yalnız sı- nıf geçmek için mi öğrenecek?. AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLER Japonyanın cn büyük ithalât | firmaları mümessillerinden mü- “ zekkep bir heyet Balkan memle- | ketlerini dolaşmış ve dün sa - | bahki Semplon ekspresile şeh - | Timize gelmiştir. 4 Gazi köprüsündeki tahta par- | ke tefrişatı ilerlemektedir. Döşen- | miş olan parkelerin üzeri de zift- | lenmiştir. * Müzelerden Nevyork sergi ne gönderilmiş olan eski eserler kâmilen getirilmiş ve bun oldukları müzelere teslim ol: müuştur. ** Konyadan bildirildiğine göre goför Talibin idaresindeki üzüm yüklü kamyon Kızılkaya - Ha- biller yolu arasında devrilmiş ve yolculardan bir kadın ölmüş, bir erkek ağır sürette yaralanmıştır. v Konyaya tâbi Kürfdoğlu ki yünden Şeyho ile küçük kardeşi Hasan arasında bir kavga çıkmış, Hasan tabanca ile kardeşini öldür- Müştür. 4 Perşembe günü piyasaya çı- karılacak olan yeni ucuz biralar hazırlanmıştır. 50 santilitrelik bi- ralar 16 kuruşa 62 santilitrelik bi- 'Talar da 20 kuruıı satılacaktır. | bu sabah * Evvelki gün şehrimize gelmiş olan Yunan Hariciye müsteşarı N kola Mavridi'nin bugün Yunanis- tana avdeti muhtemeldir. Harici» ye Vekili dün kendisini kabul et- miştir. * İmar müdürlüğü kadrosu ge nişletilecektir, * Terkos tesisatında yapılmak- ta olan ıslahat dolayısile dün gece taz Ta su ve tılmış ve yüksek katla lememiştir. Su vaziyeti rmal hale girmişt'r. iKDAM İkdam refikimiz bugün yeni şek- Hi ile ve ilk sayısının şerefine 12 sahife olarak intişar etmiştir. Pek zengin münderecatla ve Ebüzz zade Velidin başmakalesi ile inti- şar eden refikimize muvaffakiyet- ler dileriz. Leylei Regaib İstanbul Müftiliğinden: Ağustosun on altıncı çarşamba günü Receb ayının birine müsa- dif okluğundan ertesi perşembe günü akşamı (Cuma gecesi) Ley- lei Rogatb olduğu ilân olunur. Sivri Sinekle Mücadele » Tahsisat İçin Büdçede Münakale Yapılacak İstanbul belediyesi — şehrin Mühtelif semtlerinde — görülen sivrisinekleri imha etmek için Sıhhiye Vekâletinden yardım is- temiştir. Vekâlet, belediyeye ver miş olduğu cevapta mücadelenin| ancak sıtmanın vukuunda yapıl- diğini, sivrisineklerin — Anofel einsi ile mücadele ettiklerini bil- dirmiştir. Tetkikler sonunda İs- tanbul ve Beyoğlunda görülen sivrisineklerin sılma getiren A- nofel cinsinden olmadığı anlaşıl- mıştır. Sivrisineklerle mücadeleye be | lediye yalnız devam — edecektir. Mücadele için tahsisat olmadığı için bütçede münakale yapıla - caktır İstanbul Sıhhiye Müdürü Ali Rıza bir muharririmize demiştir ki: — Sıhhiye Vekâleti sıtma ile | mücadele teşkilâtını lüzum gör düğü yerlerde çalıştırmaktadır. İstanbulun Azladolu yakasın - daki sıtma tehlikesi bertaraf odi miştir, Şehirde sıtma — tehlikesi yoktur. İstanbul şehri bu seneki kadar | az hastalıklı bir sene görmemiş- tir. Vekâletin mücadelesi tama- men müsbet netice vermiş her - hangi bir hastalık epidemisi kal mamıştır, İstanbul, her tarafı açık bir şehirdir. Gelenlerle — gidenleri kontrol elmek imkânsızdır. Bu- na rağmen bugünkü , vaziyet mücibi memnuniyettir. | CUMHURİYET: _ğ*â'â”âiâ"lâr Bugün yeni şeklile ve on iki sa- hife olarak çıkan İkdam gazete - sinde Ebüzziya zade Velid memle- | ketimizde metbuat hürriyetinden bahsederek diyor ki; «Hürriyet ve matbuat hürriyeti esaslarının hükümet şekli ile hiç- bir alâkası yoktur. bu. herşeyden evvel milletlerin terbiyei siyasi - yesi meselesidir. Matbuat ayni za- manda devlet ve milletlerin mev- cudiyet ve bekasına esas olan adâ- letin de b Eski ve yen| gazetecilere bu - günkü serbestii beyan ve kelâmın nihayet bahşedilmiş olması da, memleket namina cidden takdir ve teşekkürlerle karşılanacak bir nimettir! Yunus Nadi «Balkanlar Balkın- lılarındır» başlıklı bugünkü yazı - sında, bugün her balkanlı mem - leket bu sözde kendi emniyet ve selâmetinin, müşterek Balkanlar ve Balkanlılar emniyet ve selâ metinde mündemiç olduğunu gör- meden geçemiyeceğini söylüyor. Köselvanof'un bir sözü vardı: — Bizim için tâ başlanıgıçtanbe- ri Türk dostluğunu esas tutmak ne iyi olacakmış! Atatürk Türkiye - sindenberi iyice anlaşılmış olan bü hakikatin yakasını bırakama - yız artık. Yunus Nadi diyor ki: «Biz Bal- kan antantının yanıbaşında Türk - Bulgar dostluğunun bu çok ehem- miyetli ve çok hayati davada h: yırlı ve selâmetli bir rol oynı cağına ernin bulunuyoruz ve tek- | rar ediyoru: lar, Balkanlılarındır. Kira İle Verilen Mayolar Pis Son zamanlarda yapılan müte- madi şikâyetler üzerine plâj da kira :le satilan mayolar yüzür den bazı hastalıkların sir meydan verildiği anlaşılmıştır. Geçen hafta zarfında bazı plâj larda kira ile mayo alan kimse- rdir. Bu- lâkadar makamlara müracsat etmişler ve plâjlarda bu safi hastalıkların sita < ler uyuza yakalanmış nun üzerine e meydan veren Mayoların nmasının önüne geçilmesi istemişlerdir. Belediye bu haklı SaPLSiklenta el Ha Hbakbla tedbirler almayı lüzumlu gör - | müştür. na- Kasımpaşa Havuzları Kasımpaşa havuzlarımın islahi - çin evvelce maruf bir ecnebiye hazır'atılmış olan plânın ikmali Münakale ve Muhabere Vekâle- tince kararlaştırılmıştır. Yalnız bu iş için elde yeni tahsisat ol- | madığından havuzların esaslı bir şekilde ısldhina ancak önümüz - deki seneden itibaren ka te başlanaca: 'i suret- | tahrikât bakınız, ne şeki Sadreddin Ertem, mihver dev - letletinin tahrif ettikleri üç haki katten bahsediyor. Bu devletlerde ler al - ? Türkler emperyalist ol - muşlarmış? Balkanları Türklerden Avrupa kurtarmış. Türkler Ata - türkün yolunu terketmişler. Acaba diyorum, Avusturyayı biz mi işgal ettik, Çekoslovakya- Tariht Kıymeti Olan Binalar | mi girdi? Habeşistanı Türkler mi | politika başladı!» | garb hudutlarımızla şark hudut- Tarihi kiymti hâiz binaların trafı açılacaktır. Geçenlerde şehrimize gelen Vakıflar Umum Müdürü Fahri | Kiper, şehirde yaptığı - tetkikat esnasında, tarihi binalardan belli başlılarını gezmiş, muhafazaları iktiza edenler hakkında alâka - darlara lâzımgelen — direktifleri | vermiştir. Şehrimizde tarihi kıymeti haiz binalar tesbit edilmistir. ye kadar tesbit edilen tarihi bi- naların yekünü 1200 - kadardır. Harap olmuş, ortadan kalkmış binalar bu rakama dahil değil - dir. İstanbulda 144, Byoğlunda 56, Üsküdarda 76 olmak üzere şeh: mizde 276 mamur cami, 42 şbeil, 8l zaviye ve tekke mevcuttur. yı biz mi ilhak ettik ve Arnav luk bizim bayrağımızın gölgesine kana boyadı? Bunlardan hiç ol « mazsa bir tanesine «evet> diyebi- | lenlere karşı sarahatle şunu söy liyebiliriz: e— Evet bizde emperyalist bir de yapılan propagan- daların bir çok çeşidlerinden biri budur. Diyebiliriz. ki: Dostlarımız hem tarih bilmiyor- lar, hem coğrafya hem de psikolo- ji Bir de üstelik propaganda yap- mak istiyorlar. VAKİT- Asım Us tren Erzuruma girince memleketimizde demirağın Kara- denizden Akdenize , olduğu gibi larımızın da bağlanmış olacağını söyliyerek diyor ki: «Şark vi lerimizde Birdiği saha bir gün içinde orta- çağ devrinden yirminci asır dev- rine intikal eder. Memleketin milli | müdafaası da bundan istifade eder. Ticaret eşyasından bir kısmı İs- tanbul - Erzurum istikametinde demiryolu üzerinden yapılmağa başlanınca İstanbul Ankara hattı- nın kifayetsizliği bütün bütün ken- dini gösterecektir. İstaribul Anka- ra hattını ya çifte çevirmek, yahut Bolu istikametinden geçmek üzere ikinci bir hat yapmak suretile du- yulacaktır. YENİ SABAH: Hüseyin Cahit Yalçın Uzak Şark taki vaziyeti gözden geçiriyor. Çinin en büyük kıymeti düşma- na karşı milli hareketi ve müc deleyi idare eden şeflerin v perverliğinde ve kabiliyetindedir. Buna benzer bir imtihandan T vaffakiyotle geçmiş olan Türk a leti Çinlilerin giriştikleri hayat mücadelesni pek güzel takdtr eder- | ler ve kalblerinde bü cesur ve va- tanperver millete karşı muhabbet duyarlar Onların muvaffak - olmak için | kuvvetleri, muvaffakiyet sırrı yi- | ne kendilerindedir. | | Ç;talağzı î Limanı | Karadenizde inşa edilecek bü- | yük limanın yer'ni kararlaştır - mak üzere İngiliz mütohasısları ve Nafıa Vekâleti tarafından ya- pılan tetkikler bitirilmiştir. Çatalağzında — in, tırılmıştır. İngiliz mü tehasısları bir proje hazırlamış- lardır. Çatalağzının dış tarafına 900 metre uzunluğundan - bir mendirek inşa edilecektir. Bu mendireğin üzerinde — dekovil hatları bulunacak ve mendire - ğin iç tarafına vapurlar yanaşa- caktır. Bu liman kısmı temizlenip de- rinleştirilecek ve etrafına iki sı- um yapılacak, buralara da naşacaktır. Bu mendireğin karşı tarafı - Dahiliye Vekâleti Yeni 'Ofisinin Yeni Kadrosu Emniyet ÂAmir ve Memurları Bir Lâyiha Hazırlıyor Dahiliye Vekâl askerf ve mülki kaüd kanunlarının 13, 18, 31, 46 ncı maddeleri hükümle- rimin emniyet âmir ve memurla- rına teşmili hakkında bir kanun projesi bazırlamıştır. Yeni projeye göre hükmen ve sicillen tekaüde sevkedilecek em- niyet âmir ve memurlarından hiz- met müddetleri 15 seneden az Ö- lanlara son aldıkları maaşın be- her senesi için birer aylık hesa- bile emsali hasılası defaten ve- rilecektir, Hükmen — ve sicillen tekalide sevk vaziyetinde bulunmuyan em- niyet mensublarından 15 sene bir derece ve sınıfta kalıp hizmet et- miş olanlar mafevk derece maa- şile tekaüd edileceklerdir. Bu u- retle tekaüde sevkedilmezden e. vel vefat edenlerin eytamına ge- ne bir derece mafevk maaşı ve- rilecektii Varife esnasında malül ve sa- kât olan emniyet |mensublarına ve ailelerine birer derece mafevk maaşı verilecektir. sk l Güvertelerde İkinci Mevki Vapurlarımızda seyahat eden halkımıza yeni kolaylıklar hazır- landığını Bu cünileden olmak üzece va pur güvertelerinde ( mevki yerler ayrılması kararlaştırılmış- tır. Önümüzdeki pazar gününden itibaren tekmil vapuralrın — baş güverte kısımları ikinci mevki yolculara ayrılacaktır Bundan başka alelümum gü - verte yolcılarının da daha temt: ve rahat şartlar arasında seyahat | etmölerini temin edecek yeni tec- birler de alınacaktır. Toprak Mahsulleri yazmıştık 'Toprak mahsulleri ofisinin yeni kadrosu dün şehrimize gönderile- rek alâkadarlara tebliğ olunmuş- tur. Bir müddettenberi ofisin İstan- bul şubesi müdürlüğünü büyük bir ciddiyet ve liyakatle ifa et - mekte bulunan Nuri Orak da ye- ni kadro ile b uvazifeye asale tayin olunmuştur. na 600 metrelik ikinci endi- rek daha İnşa edilecek — ve bu mendirek büyük olandan daha fazla limana doğru olacaktır. Bu süretle fırtınalı havalarda va - purların kolayca limana - girip çıkmaları temin edilecektir. Bütün bu tesisat ve Himan in- şası 125 milyon liraya çıkacak - tır. Bu para İngilizlerin açtığı krediden temin edilecektir. Çatalgı hem kömür ocaklarına ve hem de Karabük fabrikalarına bir kapı olacaktır. İnşaata Sonbaharda başlanması mükârrerdir. Meclis açılır açıl - maz Nafıa Vekâleti tarafından tahsisat istenecektir. | İgl azı İimanı | ederek dediğin AM Ağustos ve Politikâ ALİ KEMA pe Ağustos ayının adı E'L'”’;'y halde senenin bu sıcak M dünyada fevkalâde vekayi daha ziyade hatıra ,,uyat-’o_ harbi ağustosta başlamamiı$ pA zenelerinde de ağustas ı!"*' geli günlerle dolmuştur. — y Fakat bu sene Avrupadi “Ük çıkmıyacak. Sulh uvh”':l ö kil eden memleketlerin Pi şündükleri — besbellidir? devamı. naneti Karşı taraf kuvvete Müfü zorla kabül karşi ıır*“î yif Yazan: Avrupanıt karışık geçef mek isterse ku görecektir. Fakar kikaten kuvvete müracaâi lecek mi?. Meselest zihinl calıyor. Bununla beraber aydınlık görmek büsbütün İT kânsız değildir. İtalya ile ya müttefik bulunuyorlaf: Almanya harb olduğu büsbütün yalnız kahı emin bulunmuyor. Bilhassa İtalya mwıeük latmıştır ki, Danziğ için B karmak mutlaka lâzım anyanın ;ıpklcri 'nın ekde etmeği du—,.u'ıdül“ için ne olacağı bahsi Kabyöf yanın ötedenberi adalet de bir sulh istediği tekfaf miştir. Bunun manası İ Cibutinin verilmesi, 3âY nalında İtalyaya i ması ve Tunusta Mî’f’“ bir takım hukuka malik | rıdır. Fakat bunlar için İM harbe gireceğine kolay Kü timal verilmemektedir. O halde muhtemel alîı“ Yazın ve sonbaharın maksızın geçmesi kiş 'fy'”; da yine Avrupa d'plnm,w, son derece faaliyete koşt rıdır. Çünkü halled ıımxy“" f mış meseleler var ki bunlafif e zünden Avrupadaki ı-ıw;":m ginlik daha artacak el 'e w wW k> Bu takdirde en akla net gelecek ayların gitgilt olması, fakat bu gerginliği be kadar varmıyacağını $Ö olacaktı f Bütün tahminleri ve BZi deri altüst e eovıım*'ı zum var mı?, Avrup:"ll çıktığı takdirde Alenı t'"fl histanın nasıl kavgaya leri etrafında da tahminlef tebilirsiniz. Gelecek AVTUPE gf binin ne korkunç ve Kaf haları olacağını düşüm Fakat öyle görünüyor Kİ elde bulunan malüm sulhun kolay kolay bozul' noktasını istinad ediyaf- ] Bülbülleri Yazan: İskender F. SERTELLİ | buldar uza yecek vaktim yok. nu diyecektim: Melin polis ne- altındadır. Celâlin de se i senin pacağı bir iş var. n buluşup İstanbuldan | ak. Ressam Necdet hırçın bir sesle sordu. — Sebebi.? — Sebebini onlar bilir. Belki bir iftiradır. Fakat, yakalarını bu if- tiradan kurtafıncıya kadar kodese te yatarlar, İlk yapılacak iş, İstan- şmaktır Selin, £ bolduğunu Mecdiden şüphelenmeğe başlamıştı. anlayınca, — Yaksa o gece ben u: ermedi hakladınız mı Mecdi yerin - ğtnı ka - maâ! Böyle kötü şeyler düşünü sen, on beş seneyi yersin! — Bana ne?t. Benim bir haberim yok.. — Hâkim dinler mi bu marta- valları. (Bir odada içip eğlendi şeyden emedin ortadan kay - Ben yapacağım bu- nız!) der, hükmü de hâkim “olsam, dür. Necdetin asabı bozulmuştu. Müş- terek bir cinayet i: j aştırır. endiğini anla- ret! Diye söylenmek istedi. Sel K şimi — İşte, gördün mü? dedi. ninle gizlice konuşsaydı bu ithamlara maruz k: im! Siz aklı başın | adama benziyörsi | nin ağabeyisi ol | âşıkı, neme lüzim benim! Ben - islerseniz nü kurtarmağa geldim. Kardeşi- ne de gidemiyorum. Burada Seli- ikisine de yardım etmek istedim. | Selin bemen yarın kardeşi Melin: Onların bir suçu yoktur, açıkcası benim elimden bir k: nu saklamak hepimiz içi dır. Size de rica ederim, bizden düymamış gibi davranınız. bulsun ve İstanbuldı -| Yoksa içeriye girecekler, vi yamandır. sınlar akıbeti Selin birdenbife tehlikeyi göz- ne getirerek ağlamağa başla- | ön hem de zavallının kanına girdin demek?!. hakikati itiraf ediyordu: — Nasılsa bir kaza çıktı, dedim ya, Uzatma işte, Sen esrarlı siga- tamdan çekince başın dönmüş, sızmıştın. Zaten sarhaştun. Kafa- nin oturduğanu bildiğim için, her yı büsbütün cilâlamıştın! Ne ol- duysa sen uyurken oldu. Başını sallıyarak devam etti: — Hâkim bunları dinler mi hiç? Bir odada olan cinayetten elbette hepimiz mos'ulüz, — Demek ki Celâlin dedi u imiş, O polis çağırmağa git- tiği zaman, 'ne olmuşsa olmuş, Mecd kısını içti. hit içini birdenbire manalı | bir sessizlik sarmıştı. iş bir katil (le karşı kar- şiya bulünuyorum. Şu herifi kaç- madan yakalatabilsem... Diye düşünürken, bir - taraftan 'or, onun da yok ye- re bısım ateşe yakmaktan çeki - , kudurmuş bir sırtlan g- bi, iri dişlerini göstererek, tekrar sordu! | ha ne istiyor hanım, beş dakıka yal- lmamızı istemiyorsun de - Ressam Nocdet, Selini müşkül vaziyetten kurtarmak için, lâfı ağzından aldı: — Biraz ünce cevab verdi ya. Sen de söyliyeceğini söyledin. Da- kızcağızdan? Selin sustu. Mecdi sofradan 'bir tokma ek - | mek koparıp ağzına attı ve diş- | lerini gicirdatarak çiğnedi. — Ya... Pek âlâ. Öyle olsun. Demek siz de müsaade etmiyor- sunuz? Noecdet: — Evet. müsüwde etmiyorum, Diye başınr salladı. Necdet ipt koparmıştı. Eli ta - | bancasının tetiğinde - duruyordu. Mecdi yerinden kımıldar kımıl - damaz, Necdet cebindeki taban - casını Mecdinin burnuna daya - yacaktı. xı»cm ayağa kalktı. .rı/ — Affedersiniz, dedi. mama müsaada eııudıf'.l meme müsaade .—dmm: Necdet kapıyı göstetd — Güle güle, Allah 9:1”'( sin. Mecdi başka bir şey #ö/” çıkıp gi Necdet merdivenden 4 piyı kapadı. Ev sahibi kadın ıiî ”v # hklar geçiriyordu. rünce: — Aman beyim, ded bu gece yalnız Difi Belâlıların biri gidiP yor. Ve yavaşca kulağın? — Kendisini çok biz böyle şeylere alışm ü fen Selin hanıma 3ÖY tın evimizden çıksın.