No. 48 Saat12ye DogruDav — Ve Süvarilerle Vedalaştı / Süvariler Kendi Gemilerine Döndüler, Bir Kaç Dakika Sonra Ağır Ağır Yola Koyuldular a ğ ,*.ânhu... Maamafih bir hafta ,___Nr zamandır. Şimdi, bizi —H dehdid eden en yakın teh- b 'Mitalın da iştirak etliği ta- Bi Üyetidir. Bunun için biz | ğ Gemir almalıyız!.. s.ı:'l Sonra mevzu değiştire € bir saat kadar daha ko- FDi Gevam etti. Sant 12 ye doğ- Ük :R Komodor ve süvariler- "-"ıl:.,ı:“" Aralarında kararlaş- ittibat şekillerini tekrar- Oallağı Plardan ayrıldı, sandalına |» G4 geldiği istikamette kürekle ildı, Toktı O RA, gözden kayboldu. ç “*Y-ıukı.ıaşıı;ıı. yeniden ea Haları bilhassa Amiral So- l,.lmm!_“arı edeceği yeni tarama ""ıln':.n a etti. Hemen hare- O tem, VK üzere Klavye ve Naz- İK bempy, dalaştı. Süvariler kendi | iho döndüler, bir kaç da- | | -u—;““'ı. E. 13 ten palamarını | iton ağır ağır yola koyul- İN Kaltzadadan biraz açıldık- Üryi YA dakdı, uzakta, projek - | ı.hu:'bülumi müakaslama ışık Te %:"ıı tutan Osmanlı destro- b ı.,lhiluımım bulunduğu ka- Ka Htinı amuden geçmeğe yü- K 'Ni takip etmeğe başladı. i 'h'—kı kehlikeli hattı, destroyer- & bi Tâkol hattını geçinciye ka- ' '&ı,-,._"_*“ preskop başında kaldı, 3 :“Hıre etti; bir buçuk saat Bu hattın dışına çıkan tah- taş İ ikinci kaptana teslim < n hY'“n #abah çetin bir vazife- , disine verilen Rumeli | luğuna geçmeğe başlamış, 6 mil yolla ilerlemeğe koyulmuştu. Bir saat kadar yol aldıklan, Osmanlı destroyerlerinin karakol hattın- dan 6 mil uzaklaştıktan sonra - kinci kapiten yüzbaşı İzidot Tri- ton'u suyun üzerine çıkardı, ka- pakları açtırdı, geminin havasını tazeledi, sabaha kadar taze hava we suyun üzerinde artan bir hız- la yoluna devam etti. Gece hâdisesiz geçti, sabahın ilk ışıkları Marmara ufuklarında kül rengi bir aydınlıkla kendisi gös- terirken İzidor saatine baktı, saat tam (5) i gösteriyordu. Kendi kendine söylendi: — Şafak söküyor işte.. Gidip sü- variyi uyandırayım. Ben de epey yoruldum, biraz dinleneyim. Sonra, esneye esneye Kapiten Klavye'nin kamarasına yürüdü, kapiyı vurdu: Klavye uykusunun arasında kö- pıya vurulan darbeleri duymuştu, gözlerini açtı, dinledi. İzidor tek- rar kapıyı tıkırdatıyordu. Süvari gözlerini bileğindeki sa- ate çevirdi, saat 5,10 geçiyordu.. — Oo.. Epeyoe uyumuşut... Sabah oluyor demektir. Galiba İ- kinci kaptan beni kaldırlmağa gel- miş. ü [ ! — Yazanı Rahmi Yağız DavustKomodor Dedi, sonra dışarıya seslendi: — Allo,.. Kim 0? — Benim Kapiten! — Yüzbaşı İzidor siz misiniz? — Evet kapiten! — Hayır ola bir şey mi var? — Şafakla sizi uyandırmamı em- relmiştiniz. Sabahın ilk ışıkları u- fukta görünüyor!.. — Peki.. Kalktım, geliyorum... Siz yerinize çekilebilirsiniz. — Mersi Kapiten! İkinci, kapının önünden ayrıl- du Klavye ranzasından indi, ace- le elini yüzünü yıkadı, ceketini | sırtına geçirdi, kamaradan çıktı. Doğru kumanda odasına gitti. İzidor Şene, süvarinin müsaa- desine rağmen henüz kamarasına çekilmemişti. Süvari içeri girince, onu selâmladı: — Bonjur Kapiten! Nasılsınız?. — Teşekkür ederim dostum.. Gocedenberi ne var ne yok? — Mühim bir şey yök Kapite Bir saat evveline kadar suyun ü- zerindeydik. Mürettebal bol ve te- miz hava ile geceyi geçirdiler. Şa- fakın ilk beyazlıkları ufukta be- Nirirken daldık. Sizi de uyandır - dım. (Devamı var) Mihver Devletlerininı Hulyası Ü Yd y Yacağız. Şimdi siz vardi- « Bir saat sonra suyun Taz ı Sikip çafak sökünciye ka- Taransud etmek şarlile sey- | edin. Ben uyuyayım. (4 üncü sayfadan devam) I vermek istemiş, Filistindeki İn- giliz ordusunu tenkid etmiştir. Diğer bir Alman asılzadesi de Güz 1” Ük işıklarile beni uyan- | daha evvel Moskovada sefaret me- İ 'iı.':“'*-ndıyı bana teslim eder | muru imiş. Bu da Londraya gön- B emuzt. Dedi. İkincinin: - | derilmiş. İngiliz - Rus müzakere- | Allah rahatlık versin! | derizin nasil ceryean ettiğine dair ı gl de; | malümat almak merakında imiş. —,_î"' de hayırlı ve tehlikesiz | — Gayriresmi olmakla / beraber * dilerim. Londrada böyle birkaç Alman a- l Bdi | Ğ::'ıverdikıen sonra kendi “Sikareı, girdi, yalnız ceketini | Pantalonile ranzasına u- | Bir günlük yorgunluk ve tesirile bitap düşen vü- AUYkunun tamir edici, din- İ ellerine bıraktı. Uyudü. Süvarisinin direktifleri- Yerine getirerek Triton'u * idare odiyordu. kendisine verilen rotayı Geri, İ ğ 'wwnm iki mil T; S "'kh:, -—'—ı_i“:n atmamıştı ki maymun / İi lkydu. Başını kaldırdı, İti SÖler kundura ve elbise - '.,_;:myuxıım :Wn bir an kalbi durdu. Mezyemin başına bir & düyüklişlir. Gözlerini kapa- Adü. Açtığ zaman gör - NZaraya inanamadı. Mer- Büymn d tırmarmış, — dalda v k ;ı;:şm;ş—mdi oturuyordu.. ç ölenecekli. Fakat sesle- Vef Hayretten — donakaldı. Btrib ve acayib bir ta- Sıkararak maymunlar- T Aeş) larmarayı uzu-! Jerin İ silzadesinin Tâzım gelenlerle te - mas etmeleri bir bakımdan — biç beykude görünmüyor. Çünkü Al- | man devlet reisi bunların sözleri- l ne ehemmiyet verdiğine göre Lond| radaki temasların büsbütün neti- | cesiz kalmadığı tahınin ediliyor. Ne zamandanberi İngiliz gaze- teleri yazıp duruyorlardı ki Alman devlet retisi İngilteredeki vaziyeti kendisine olduğu gibi anlalacak birisile görüşemyonmuş. İngiliz - bında harbetmeyi göze No: 36 Asil Lord Morison kulaklarına inanamıyordu. Si ği bir kızın maym mesi ne demekti? Meryem konuşuyor. maymun - lar cevab veriyordu. Mesele anla- şılıyordu. Maymüunlar kıza elbise- leşjni iade etmek istemiyorlardı. | Meryem de kızıyordu. Maymun tehcesile küfür ettiği belliydi.. Nihnayet maymunların gönlü ol- | du, Meryeme eşyalarını verdiler. Morison usulca geri döndü, atınım yanına gitti. Meryem gelince Morisonu atı- nın yanında buldu. Genç İngilizin gözlerinde garib bit ifade vardı: | — Genç kız sordü: alacakları, Avrupada sulhü bo - zacuk herhangi bir harekete karşı İngillerenin kuvvetle mukabele edeceği Hitlere lâyıkile izah odi- memiştir deniyordu. Hattâ İngil- #ere hükümelti tarafından doğru - dan doğruya bu vaziyeti izah için Bitlerin eline varacak surette bir mektub gönderilmesi bile mevzuu bahsoluyordu. Hulâsa bu Alman asılzadelerinin İngiltereyi — ziya- retlerinden ne netice çıkacağı er- geç anlaşılacaklıt. Yalnız göze çarpan bir keyfiyet varsa o da bir taraftan harb vaziyetieri ağızlarda dolaşırken bu kabil temasların da eksik olmadığıdır. Çünkü harbi göze almak kolay değil. Yirmi beş sene evvel harbeden âmparatorluk Almanyası harbden mağlüb çıkmıştı. Şimdiki Alman- ya herhalde yeni bir harb ile tali- İni denemek sevdasında olmasa gerek, TARZANIN OĞLU Yazan; EDGAR RAYS — Atımızı gördüm. Eve sizinle beraber dönmek için bekledim, dedi, Canınız sıkılmadı yat! — Bilâkis memmnun oldum. Yolda Morison mütemadiyen Meryemin yüzüne bakıyordu.. Bu güzel kız. biraz evvel may- munlarla beraber ağaca tırmanıp maymunlarla konuşan — mahlük muydu? Buna imkân var mıydı? Morison Allaha şükür etti. Az kalsın bu maymunlarla sohbet e- den kıza adını verecek, onunla ev- lenecekti. Fakat bu esrar engiz kız ne ka- dar güzeldi! Kasımpaşada Büyük Sünnet Düğünü SAğustos 1939 cumartesi - günü akşamı bir sünnet gecesi tertib e- derek çevrenin yoksul ve muhta- cı muavenet olan 175 çocuğu sün- net ettirmiştir. Bu sünnet esnasıt- | Ga yavraların iyi bir vakit geçir- | melerini teminen muhtelif eğlen- | celer ihzar edilmiş ve giyim ile in- şe hususları varlıklı çocuklar de- recesinde Kurum tarafından te - min edilmiştir. lerini iade eder, Ter ve yıkan- makla çıkmaz, dalma sabit ka- lır. Kumral — ve siyah — renkli Sıhhi saç boyalarıdır. İNGİLİZ KANZUK ECZANE! || — BevoĞLu - İSTANBUL 1 — 2259 sayılı kanunun ilk okulların 4 üncü ve 5 © numaru alacaklardır. —mMMM———— Üsküdar İkinci Sulh Hukuk | | daki ihtira için alınmış olan 2 ey- | Maarif Vekilliğinden : tatbikine dair olan etalimatnameye gör| aınıfları için iki ciltten , müteşekkil bir Tarih kitabı yazılması müsabakaya konulmuştur. ! 20 Müsabaka müddeti 1 Eylâl 1939 dan başlamak ve 29 Şubat 1940 perşembe günü akşamı bitmek üzere altı aydır. $ — Müsabakaya iştirake karar verenler 30 İkinciteşrin. 1939 per-| şembe günü akşamına kadar bir dilekçe ile Maarif Vekilli ü caat ederek bu müsabakaya girecekler defterine adlarını yazdırarak bir 4 — Müsabakada bicinciliği kazanan kilap — serisi Üç yıl süre ile okullarda okutulacak ve milellifine her yıl için biner Tira telif hakkı ve-| DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Maden boruları lifli maddeler ve çimentolu mevaddı mayii ile hariçten iksasına mahsus usul» hakkındaki ihtira için alınmış 0- lan 17 eylül 1928 tarih ve 1496 nu- maralı ihtira beralımın ihtiva etli- Ki hukuk başkasına devir ve ya- fille hut icadı Türkiyede mevki: koymak için icara dahi verilebili ceği teklif edilmekte olmakla bu | hususa fazla malümat edinmek iz- teyenlerin Galatada, Aslan han $ inci kat 1 - 3 numaralara müra- caat eylemeleri ilân olunur. mahkemesinden: Haydarpaşa Emrazı Sariye has- | tanesinde kimsesiz olarak ölenle- re ait muhallefatın 15/8/939 salı günü saat 10 da açık arttırma ile | satılarak paraya çevrileceği ilân | olunur. 930/148 DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Kendi kendine pişen Elektrod- lar için Elektrod kütlesi» hakkın- | Tâl 1929 tarih ve 1261 numaralı ih- tira beratının ihtiva ettiği hukuk bu kere başkasına di ve yahut icadı Türkiyede mevkii fille koy- mak için icara dahi verileceği tek- li£ edilmekte olmakla bu hususta fazla malümat almak isteyenlerin Galatada Asla 5 at 1-3 numaralara müracaat öylemeler! ilân olunur. İLÂN 1918 - 1914 senesinde Kadıköy Sultanisinin yedinci sınıfından a- dığım tasdiknameyi zayi ettim. Yeniden tasdikname alacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân ©- lunur. Yunus oğlu Ömer Cevdet KDAM Sabah Postası 14 — Pazartesi — Başmuharrir EskiTevhidiefkâr Başmuhar- riri Ebüzziya Zade Velid| Muharrirleri: Emekli General Kemal Koçer Mahmut Yesari Selâmi İzzet Yusuf Osman Osman Cemal Nizameddin Danton Pr. Dr. Fahreddin Kerim Pr. Dr. Hilmi Ziya Pr. Dr. Yavuz Ziya Şakir Kemaleddin Şükrü Zeynel Besim Hakem Adnan Akın Hakem Ahmet Adem 7 Büyük Birden İKDAM SABAH POSTASI İkdam — Sabah Postası yeni ellere geçmiş bulu - muyor. Gazetenin M a - üustos Pazarlesi — günün - den itibaren yepyeni — bir şekilde, yeni kadro, ve zen gin mündericatla — intişarı matbuatta hakiki bir hâ - dise olacaktır. haftalardanberi hazırlık - ğ lar yapıyar. Bu gazete si - 4 zin istediğiniz, beklediği - niz gazete olacak, yazı, tenkid, fikir, resim ilihari- $ le sizi tatmin edecektir. — ğ İkdam — Sabah Postası $ ğ en kıymetli bir kalite, en 3 ileri fikirli müfrit milliyet perver, sözü, özü doğru, ha kikatleri söylemekten çe - kinmiyen, tamamile oku - yucunun malı olan bir halk ve memleket gazetesi ola - caktır. Yeni İkdam — Sabah Pos tasını çok beğenecek ve se- $ veceksiniz. Tefrikaya Başlıyor rilecektir. İkinci çıkan kitab serisini yazana bir defaya mahsus olmak üzere birincinin müzllifine: verilenin bir yıllığı, üçüncü, dördüncü ve| | beşinci çıkanlara da bir defaya mahsus olmak üzere dörder yüz İira | mükâfat verilecektir, — Müsabakayı gireceklerin eserlerini üçer nüsha olmak üzere| makine ile ve kâğıdların yalnız birer yüzüne yazılmış olarak Maarif Vekilliği Neşriyat Müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri veya göndermeleri lâzımdır. Kitaba konulacak resim, şekil, grafikler vesa-, irenin asıllarının yalnız bu nüshalardan birine ve yerlerine konulmuş| bulunması kâfıdir..Müsabakaya basılmış bir kitapla girenler de kitabin) Tefrikaları 1- Atatürkün günleri Yazan: Rahmi Yağız 2-M.M. Grupunun işgal günlerİndeki unlardır:)ğ 3 - Muhammedin ha- İ — yatı Yazan: Ziya Şakir 4 - Haccacı Zalim ve İslâmTarihinde nif: Yazan : Kemaleddin Şükrü 5- Sevda Geceleri son 6 — Müsacakaya girenlerin kabul edildiği takdirde eserlerii | ve her türl yin edöcekleri diğer bi İ © — «BABT- «5836» ımdır. Düşünceli duru yorsunuz! Morison kıza kederini söyleme- mek niyetinde idi. Fakat kendini tutamadı: — Biraz evvel ormana girmiş - Him, sizi ağaça maymunlarla ko - nuşurken gördüm. Gayet tabil bir şeymiş gibi: — Ha, evet, dedi. Morison kekeledi: — Korkunç şey! Maeryem pek şaştı: Korkunç mu! Neden! Onlar benim dostumdur. İnsanın dost- larile konuşması neden korkunç olsun?. — Demek sahiden onlarla ke « puşuyorsunuz öyle mi? Siz on « ların, onlar sizin dilinizden anlı - yorlar öyle mi? — Tabit, — Maymunlar iğrenç mahlük - üç nüshasını verecek veya göndereceklerdir. i tasarruf hakkından vazgöçerek Maarif Vekilliğine üç yıl- lık bir devre için terk ettiklerini ve kitabın o devre içindeki her bası- | lışının son tashihlerinin kendileri veya kendi mes'uliyetleri altında ta- at tarafından yapılacağını gösterir noterlik- ften tasdikli bir taahhüd senedi vermeleri de lâzımdır. taplarda bulunması lâzımgelen pedagojik ve teknik vasıf-| |yarı gösteren şartneme ile noterliğe tasdik ettirilecek taahhüt senedi | gormülü Maarif Vekilliği Neşriyat Müdürlüğünden alınabilir. Mek- tupla isteyenlerin altı kuruşluk posta pulunu da birlikte göndermeleri müsveddelerile birlikte, eserleri n edilen telif hakkı mukabilinde lardır. Onların dilini nereden b liyorsunuz? — Bir kere maymunlar iğrenç değildir. Ben senelerce maymun- latın arasında yüşadım. Onları kendime dost telâkki ederim. Morison bir türlü anlıyamıyor- du: — Bu rasıl olur? diye eorup du- ruyordu. Artık sırrı meydana — çıkmıştı. Meryem hüviyetini daha fazla gizliyemedi. Senelerce sürdüğü hayatı, ormanlarda Korakla na - sıl yaşadığını masum bir ifade ile anlattı. Birdenbire sustu. Korak adını #anar anmaz irkildi. Onu göreceği, çok göreceği gelmişti. Hem nasıl olmuştu da, Morison geldi geleli Korakı düşünmemişti?. Morisona gelince, büyük bir a» zab ve ıztırab içindeydi. Artık bu kızın yüzünü görmemek, ona bak- gizli faaliyetine aid hatıralar Yazan: O zamanki M.M. Grupu Reisi Eski General Kemal Koçer Bu tefrikaların her biri sureti mahsusada uzun çalışmalarla İKDAM için bazırlanmıştır. Bu na muvaffak olamı! Meryemden ayıramiyordu. Meryem kadar saf olmıyan biri, Morisonun haleti ruhiyesini sezer- di; takat Meryem sözlerinin bu derece aksi tesir uyandıracağını nereden bilecektir? Bir kaç gün sonra Morison ken- |. le lâkayd kaldı. Yavaş yavaş: - Sizi sevdiğime emin değilim dedi, bekleyiniz... İkimiz de gen- ciz. vaktimiz var. Henüz evlen - mek istemiyorum, hem Londrada yaşamak beni korkuluyor. Or - manlardan uzaklaşırsam ne olü- rTum? | Morison şaşakaldı, Meryemin gözleri önünde Korak'ın hayali be- lirdi. - Ü- mamak istiyor, fakat bir türlü bus| — Meryem verandada Bovna ile Yazan: Mahmud Yesari 6 - Aşkın Hançeri 3 Yazan: M. Danton 7- Çakıcı Efe Yazan: Zeynel Besim Ş eserler, şimdiye kadar okudu- Adam uttan inerken Bovna elle- rile gözlerine siper alarak dikkat» — H dikkatli baktı. Bovna kuşku * landı, buralarda Avrupalı pek az. dı, mevcut olanirın hepsini tanı dı. Halbuki bu süvari bildiği, düğü kimse değildi. Uzun boylu, matruş bir adamdı. Konuşur ko - — ntişmaz telâffuzundan İskandı! yalı olduğu anlaşıldı. Görünüşle aklı başında, akıllı bir zata ben ziyordu. Bovna'nın hoşuna gitti ve misafirine biraz sonra: ğ — Benim haberim olmadan b civarda bir Avrupalının dolaştı - ih pek nadirdir. Yerliler bana yeni bir Avrupalının geldiğini d haber verirler, — Ben cenuptan geliyorum, dim geleli henüz bir köye uğram dim. (Devamı var) —