1(&1H3Dî Plâj ©vunllaırıı Aklı Olan Kadın “-....... Terziliği Yapsın! Merak E Edip de Bir Kadın Terzi- hanesine Hiç Uğradınız mı? 'Mayo Mo- dası Aldı, Yürüdü En Şık Ku- 'maşlardan Mayolar Yapıyorlar Bizim plâjlarımızda halka ile toptan başka oyun henüz başlama- d Halbuki - batı çe indeki plâjlarda türlü türlü oyunlar ol- rüdü? 108 Ahmedi hani son günlerde kavga ederdim Biliyorum, ber 'zaman onu | döversin, ondan daha kuvvetlisin. — Onun beşinci sınıfta bir ağa- beyisi var. Hastaydı. — E, ne olmuş — Ne olacak, i; deydi. - AAT biliyorsun ya, ’?* ) onunla hep , mekteb- FİZİK Öğrelmen buhar kuvvetini an- u. Bir teneke ak — İşte size cansız bir cismi harekete getirebil ne yapmalıyız?. Talcbeden biri cevab verdi: — Bir köpeğin kuyruğana bağ- lal Baytün eskiciler. kulla - tâysına metelik bi- ARIYOK ——— spor da yapılı - Orada ne aranıp duruyorsun? — Beş kuruş arıyorum. Hattâ motörlü kayaklarla 'n üstünde yarışıyorlar. Kum- kaç defâ giyil- rüdü. yahut bir iskar- bir şapkasına neden b İyet vermek istemez- bu üü bilmiyecek ne lda kadın ne kadar fa- T düşkün, ne kadar za- İk v müsabakaları gırla 3 Plâjlarda oyunda! moda merakı var- Artık her türlü Kü çok ağır ve pahalı ku- maşlardan renk renk mayo yapı- lıyor. Bu sene bilhassa jersey ku- maşından yapılmış mayolar çok revaçta. Resmimizde — sön moda yapılmış mayolu — bir LAR Rejisör sahnede intihar eden ak- töre dedi ki: — Bundan s zehir içecek, tihar edecek: — Neden? Halk uyansin diyet, HAL, aştan jerseyden güzeli görüyorsur Öleceğini Ruyasında | Vahşilerin Gören Kadın | Teksizi . . ” Geceleri Afrika çöllerinden Garib Bir Rüya Gören Kadın | çe ceyyahlar garıb'bir vi ee si duyarlar., Bu ses nereden gelij Uykusunda Öleceğini Anladı, vör Kalktı ve Ölümden Kurtuldu relere kadar ulaştığı malüm de- gildir. Fakat malüm olan birşey varsa, bu sesin vahişlerin telsizi Bir Hikâyeye Pek Benziyen Bu Vak'a Pariste Turnsol Sokağında 7 Numaralı Bir Evin Küçük Odasında Cereyan Etmiştir olduğudur. ika kabileleri, geceleri, bire Pariste Turnsol sokağı, fakir halkın oturduğu bir mahallenin Bir arkadaşım var, benim bü- | yük, büyük, büyük annem sağ | diyor — Yalan söylüyor. — Hayır, a :î:* "nsmı-ı hiç değil Pıı. bu eskilerden çıka- Vai d, kendisine her ye- kh tskileri de ya kır Yiha, süprüntü küle- ahut da bun- *'—ı; ,,__quuvım yapmak zor- ı" Geçen gün bizim BEğhur ve en kıdemli ee | ka_ € Balatlı Hayime bir ü Klwı yıl yapılmış ve Beni denecek bir kadın lermişler. İşinin son bi Olan Hayim - bunları, | Tti EVirip çevirdikten son- | krimı Bir el'kantarı çıkak "ı.hLî;lılkıxmu Keni ekemedir! Bağpay ” Modaya aygva — kadın resmi çılıp ortaya serilmiş çeşid çeşid, renk renk kadın . elbiselikleri de ayrıca insanın yüzüne sırıtıyorlar- dı. Hele oradaki cavultu, cuvultu- yu, fiskosu hiç sormayın. Sekizi, onu birden konuşan kadın ve kız-' larm daha yarısı lâkırdıyı birak- madan buseler onu, on ikisi birden başlıyardu. Bir alay kumaş, kos- | Yıldızlarda Ganlı | nn Bd eee | Mahlük Var mı? | ları, moda meseleleri arasında mer- | —— (Devamı 7 inci sayfada) —| Amerikada Büyük Bir Şoseye —— |Gök Yüzünden Düşen Bir Takma Saç, Takma Sakal, Takma Diş, — |Cisimde Bizim Dünyayaaid K . bl | Takma Kirpik, Takma Kaştan ŞUKT KAMÇİ Geçen hafta bir gece, San Fran- bir nevi davul, darbuka e haberler ulaştırırlar. Haber ulaştıran darbuka — veya davullar kabile reisinin emrinde- dir. Bunları çalanlar de ömürle - | | Kadın bu korkunç hayaletten, bu kâbustan kurtulmak için yor- F 'r.r “Diyorsun? a W'Yumm. * q?'"'“ Otuz kuruştan ala - k,, Yirmi beş kâğıda çık- Ü tay 4 PSra gayet mükemmel l mi? ej :" Eeleceği de gelse gel- *i GT buçuk kilo bir şey Vaj Etlmez ya - bir yıl ön- İihee yi Haya yaptır, bir yıl 4rş(. & Beş kuruşa ve: İbufan dinlarının son dere- kadm şapkacıları Sonra TAKMA TIRNAK n kilosun'a o- | ör: ilerinin amma da İş- Yor hat | vsim ve hatlâ sık sık, çabuk | N Son ekselans mo- , en kenar | kapı kal- yi v den gelin olu- y 1 SDt manifatüracı tu- *” Da k,? aî"““ Ve kadın terzi- Üin l'u '& mekik dokuyor- '"k (“*hımıu dedim de — Geçenlerde, bunlar- | ı*' katında pansiyo- “ran bir ahbaba uğ- rı.ı.,:î[k duran sokak Süğün SA baktım ki alt m n__“l Bibi idi. Sağlı, * 30fa ve taşlık bir *ı';. a ŞE Socukla dol - 'w'"“ Sofadaki eski so- N '“"“ın,, * Nöbet bekleşen- İllar y Bazeteler, bohçar v Sinde. getirilmiş bir. Başka paketleri - Bir zamanlar takma saç, takma sakal moda idi. 'Takma diş ve tak- ma gözü zaruret doğurdu. Fakat takma kirpikler, tekma kaş moda oldu. Şi dal, Fakat bu modayı da aşağı yu- kart zaruret doğurdu. diyebiliriz. Birçok inaanlar vardır ki, tırnak- ları yumuşaktır. Çabuk kırılır, bir türlü uzun dunmaz. Bazı insan - ların da tırnakları değirmi ve yas. mdi de takma tırnaklar mo- Takma tırnak takılırken ve takıldıktan sonra sıdır. Bazı insanlar dâ turnaklarını dişlerile koparırlar, Böyleleri bir | türlü mapikür yapamazlar, yap- | mak da isterler, İşte bunun çaresini düşündüler | ve buldular. Şimdi Paris - Nev - yark berberlerinde bayanlara tak- ma tırnak takılı T tıpkı tırnağa bonziyen bir mad- | deden yapılmıştır. Tırnağa güzel- ce yapışıp iltisak peyda ediyor, lâlanıp parlatılıyor ve takanlar semsalsiz tırnak- | h kadıne oluyor. sisko - Los Anjelos şösesi üstüne gökyüzi yol çizerek, kocaman bir cismin düştüğünü gördüler. Erte b nin Mount - derildi Profesör Lipsman cismi inceden inceye tekkik etti ve sevincinden deliye döndü: Gökyüzünden düşen bu cisimde mikroblar gördü. Bu mikroblâr yeryüzünde mevcud mikroblardan değildi. Bu mikrob- lar başka bir âlemin mikrobları- idi. Bu cisim, havasız yerlerden, buz gibi boşluklardan, susuz bir atmosfersiz yerlerden geçtiği hal- de mikroblar hayatıyetlerini kay- betmemişlerdi. Şu halde?, Şu halde bir kere daha bariz bir şekilde, yıldızlardan — bazılarında canlı mah edilmiş oluyor Ancak bu € ve derhal Profesör Ligma- idaresi Vilson rasathanesine gön- muştir. Bu münasebetle şunu tekrar ede- lük bulunmasına imkân yoktu: Mercurün bir cephesi 200 dere- ceşbararetle yanar, öbür cephe - sinde hararet sıfı derecedir. nosu içinde yüzmektedir Saturne yıldızında derecel ha- rdan aşağı 176 dir. Geriye bis Mars yıldızı kalıyor. Bu yıldız güneşe bizden uzaktır. Harareti gündüzleri 10, geceleri g- fırdan aşağı 70 dir. Bu hararette canlı mahlük yaşıyabilir. Ancak âlimlere göre Mars yıldızı da her mahlükları birer birer imha et | mektedir. ünde uzun ve parlak bir | A gün bu cisim arandı, bu- | de - çalışmakta olan | r bulunduğu isabt | | daracık bir sokağıdır. 7 numaralı ev, on iki odalıdır, her odasında bir kiracı oturur. İkinci kattaki bir odada bayan Kazmir Delife ile sekiz yaşındaki oğlu oturuyor. Ana oğul 28 temmuz gecesi ye- meklerini yediler, biraz oturdu - lar, çoc mir odanın bir köşesinde yemek pişirdiği küçük sobasını gözden geçirdi. Kapağını kapadı, etrafı toplayıp yatti. Yatâlı ne kadar olmuştu? Ne kadâr zaman uyumuştu?. Bunu kayrıyamadı, ancak korkulu bir rüya görmeğe başla Odi kan gözlerile etrafı aydınlatarak kadınz sanki kalk! diyordu. Bayan Kazmir evvelâ adamın verdiği işaretleri anlıyamadı, kav- rıyamadı. Bunun üzetine gözleri şimşek çakan kara adam işaretle- rihi fazlalaştırdı Faydalı Bilgiler : Sarniçlere Dikkat Ediniz birçoğunda Evlerin vardır. Bu sarnıç yağmur sula- rile doldurulur. Sarnıç suyu içilebilir. Fakat, mah- ır. Sonbaharda kuruyan zlar damların üzerine dü - yağmur yağdığı zaman sularla beraber sarnıça gider. Suda fena bir koku hasıl eder. Bunun önüne geçmek çok kolaydır. Nisan ve ilkteşrin aylarında sarnıç sularını tas- fiye etmek... İlk evvel sarnıça 20 gram nat, sonra da iki büyük fırın koru atınız.. Mikroblar tamamile — ölür. Sarnıçları senede bir defa bo- şaltıp temizlemek te lâzımdır. n penceresinden kapkara | bir adam işaret ediyor, şimşek ça- | gânı başına çekti. Fakat adamın gözleri yorganı deldi ve kadına bakmakta devam etti. Kadının korkudan elleri, ayak- | ları tutuldu, kimıldiyamaz oldu. Ancak bu korkü ile uykusundan uyandı ve başının çok ağrıdığını hissetti. Uyanamıyor, fakat bü - Yük bir tehlikeden kurtulmak - | çin uyanması lâzım geldiğini kar Tıyordu. Davranmak istedi. Vücudü ha- reket edince uyuştuğunu anladı. Bütün tüyleri ürperdi. Her ne pâ- hasına olursa olsun kalkması lâ- zımdı. Azmi ile felci mücadele e- diyordu. Nihayet azmi galebe çaldı, ken- dini zorladı, yatağından aşağı kay- dı. Oğluna yaklaştı. Analık şef kati ile kuvvetleniyordu, Emekli- ye emekliye pencereye yaklaştı Pervaza tutunarak kalktı, cam - ları açtı. Bundan sonra kendin- den geçti, düşüp bayıldı. * wi' Bayan Kazmirin ne kadar za- | man açık pencet rinin sonuna kadar yalnız bu işi görürler, yalnız harf yerine geçen sesleri çıkarmağı, işaretleri öğre- tirler. 'Senelerce evvel, bir çölün orta- sında seyahat eden bir İngiliz, o- den Kraliçe Viktoryanın öldüğü- nü haber almıştı. Kraliçenin öldüğü Afrikanın büyük şehirlerinde duyulur du - yulmaz, haber gazete, telgraf git kaldığı malüm değil. Temizhava | ile ayıldı. Oğlu başı ucund. | — Sakın ölme anne! diye ardu. | Oğlundan bir bardak su istedi. | Çocuk suyu getirdi, kendi de içti. | ğrı du. h. Az kalsın so- | bada yanan kömürden zehirlene- î ceklerdi. Kadın neye uğradığını | bilmediği halde sevki tabi pen- | da başı cereyi açmıştı. Ertesi gün ev sahibi bacayı te- mizletti. Baca kurumdan tama - mile dolmuştu, çekmiyirdu. y | Vücudla boğulmak mücadelesi hN kâbusu: arasında sıxJ bir münasebet olduğu muhakkak- | | Ş ğ tır, Vücudün tahteşşuuru, temiz- hava istemiş, kadın da bu kı kunç rüya sayesinde hem kendi- nin, hem oğlunun hayatını kurtar- | mıştü / Afrika vahşileriniz telsiz cihazı tiği yelrere bu vasıta ile yayılmış, ondan sonra bu esrarengiz davul sesi vasıtasile bütün Afrika vahşi kabileleri haber almışlardı. Bugün âlimler, her türlü eski yazıları - okuyabiliyorlar, ancak Afrika — vahşilerinin — kullan - dıkları sesi öğrenemediler. Bu şifre, bu davul sesinden çıkan şif- | reyi henüz kimse açamadı. Bu sene meşhür kâşif Green, Afrikada 8000 kilometroluk - bir sahayı dolaştı. Bu zat Afrika leh- gelerinden on (ki tanesini konu - şur, Buna rağmen o da bu şifreyi öğrenmeğe muvaffak olamadı. Hiçbir kabile reisi bu sırrı ifşa etmiyor. (Devem 7 inci savfada)