280 ÜÇ LİRA NASIL YUTULABİLİR?, Biz memurun aldığı iddia olu- | nan üç kâğıd lira rüşvet, hayli | mesele oldu. Muhakeme devam e- dip gidiyor. Sözde, memurun, bu | tüç kâğıd Hirayı, cürmümeşhud yar | püması üzerine, ağzına atıp yut- | tuğu ileri sürülüyor! Halbuki doktorlar, üç kâğıd li- ranın yutulamıyacağını iddia & | diyorlar. Bir kısım memurlar da | yutulabilir, diyorlar. Bir avukat da, mahkemede, cebinden üç kü- Bıd lira çıkarmış, bükmüş: abilir mi . demiş... | 150 BİN LİRALIK VAZO HİKÂYESİ Bursa civarında, bir adamcağız, toprağı kazarken, 250 bin lira kıy- metinde bir vazo bulmuş... Asarı atikeden, kıymatli birşey!. Tabil, bu ceki esere Maarif Vekâleti sa- hib çıkıyor- Fakat, toprağı kazan edam — Hayır, bu benim, diyor. İnsaf be yahu?. Pederii: miras kalmıştı?. İnsı ralık vazoyu verirler mi?, SABIKALI DA BOĞUNTUYA GELİYORMUŞ, DEMEK. Floryada boğulan ve bilâhare cesedi çıkan insanın, bir sabıkalı olduğu anlaşılmış.. Nihayet bir vatandaşın ölümü, şüphesiz, tces- sür veren bir hâdisedir. Fakat, bu hâdisenin orijinal ta- rafı şu: Her zaman sabıkalılar, başkalarını boğuntuya getirirken, bu sefer, bizzat kendileri boğul- | muşlar.. Kısmet; ne diyelim? Al- lah gani gani rahmet eyliyel. Fakat, suların, sabıkalıyı bo - İÇERİDE: w Twhan, Karadenize yarın ilk | postasını yapacaktır. | * İngiliz liman mühendisleri ( yarın Ankaradan gelerek İstanbul limanı etrafında Türk mühendis- * lerile birlikte tetkikat yapacak- lardir. * Şebri Mmuharrir meb' basın birliği tara de bir ziyafe * Yalovarın Çınarclk kazasın- da bir orman yangını çıkmış, saat | ondan on dokuza kadar devam et- | miştir | e Gediz - Uşak şösesi nde | içinde çocuklar da buldnan bir otobüs devrilmiş, yirmi sekiz kişi | yaralanmıştı | * Hekimoğlu Mehmede aid «Mil let» motörünün dün kazanı şid - detli bir tarraka ile infil miştir. Bir hüsnü tesadüf insanca zayiat olmamıştır. * Belediye hamallar arasında bir tasfiye yapacaktır. * Diyanet İşleri Reisi Rifat, İstanbuldaki dini müesseselerin vaziyeti hakkında tetkiklerde bu- Te dün şehrimize gel- e bulunan İngiliz dün | dan Parkotel- | verilmiştir: | usları şerefine KÜÇÜK HABERLER| uya geti ğ Tmesindeki manaya ne dersiniz . d İZMİR CİVARINDA VAHŞİ HAYVANLAR İzmir civarının vahşi hayvan, arslan, kaplan hikâyesi hiç bit - mez... Gazetelerin yazdığına göre, bir vahşi hayvan, İzm bir daşı ormanda öldürmüş. Şu garb vilâyetimizde olduğu söy- lenen vahşi hayvanların hikâyo- leri, yıllardanberi yazılır. Fakat, acaba ilmi hayvanatla meşgul ve müteveggil olanlar, hiç merak e- dip de, bu civarı bir kerecik ol- sun gezmiyorlar Anlıyalım: Hakikaten, memle - ketimizin bu kısmında vahşi hay- van yaşıyor mu?. Yaşıyorsa, cins- leri, miktarı nedir?. Avrupaya tetkikata gidecekleri | yerde, ilmi heyetlerimiz bu işi tet- | kik etseler, daha faydalı bir iş yap- mış olurlar. TRAMVAY YOLUNDA TABUTÇU DÜKKÂNI Bir okuyucu, bir gazeteye bir sual soruyor: — Karaköyde, tramvay caddesi üzerinde tabutçu dükkânları var. Bunların manzarası çirkin... Bun- ları, nedey bu yol üstünden kal: dırmıyorlar?, Bu okuyucunun hakkı var mı, dersiniz?, Tabutçu dükkânının bu- | lunması lâzım gelen en münasib yer, tabil tramvay caddesi güzer- | gâhı olacak... Bütün kazalar, ö - lümler bu caddelerde olmuyor mu? 'Tabutçu dükkânlarını ücra semt- | lere, arka sokaklara gölürelim de, | sonra, hor gün doksan defa <ta —| butçü» mu arıyalım?. AHMED RAUF ir civarında | Patronlar için Tedbirler * Şehir tiyatrosu on beş gün kadar İzmir fuarında temsiller vermeğe gidecektir. DIŞARIDA * Kudüste bir Arab çetesinin iki reisi idama mahküm edilmiş- lerdir. * İngilterede İrlanda tedhişçi- lerine karşı şiddeti: maktadır eivarında bir bomba kişi yarla: kilisen camları kırılm: * Şikagoda kırk yaşinda bir kadın iki çocuğile beraber bir bi- | nanın ön ikinci katından aşağıya | atılmışlardır. ştir. * Moskova ziraat sergisini zi- yaret etmek üzere 21 Bulgar meb Usu Moskovaya gidecektir. Orta Mekteb ihtiyacı Yeniden Mektebler Açılmasına Karar Şehrimizde bu sene ilk mek- teblerden mezun olan talebelerin sayısı geçen yıldan fazladır. Bu sebeble mevcud orta mekteblerin ihtiyaca kâfi gelmiyeceği anlaş dığından yakında yeni orta mek- tebler açılacaktır. Öğrendiğimize bu yeni ar- ta mekteblerden biri he Beyoğlu ve hem de Beşiktaş ve ci yakın olan Dolmabı olunacaktıı Bu yeni mekteb için; Dolma - bahçe #arayı müştemilâtından o- lan «Baltacılar dairesi. münasib görülmüştür. Yağında «Baltacılar dairesi» nde icab eden tadilât yapılacaktır. Ayrıca meşhur «Fer'iye sara; nın da satın alınarak bir mekleb haline konulması - kararlaştırı! - maıştir Bunun için de Maarif Vekâleti ile Maliye Vekâleti arasında tam bir anlaşma hasıl olmuştur. — Alınacak Bazı sınai müessese ve fabri- kalarda çalışan |: nasında kazay: de patronların yardımı lara şikâyet olunmuştur. Gerçi iş kanunile patronlar ka- zazede amelı dama mecbur tutulmuşlarsa da bu hususta hile- ye sapıldığı ve kanunda bulunan 6 aylık müddeti geçirmek için ba- zı kazazede amelenin oyalandığı görülmüştür. Ezcümle patronlar bunlara ay- da 15-20 lira vererek 6 ayda 100- 120 lira bir yardım yapmaktı mahkemeye müracaat ilerin mesai es- uğramaları halin- nlra lâzam gelen | pmadıkları alâkadar - | ve | Çine geçer geçmez yardımı hemen kes- mektedi buki ekseriya fabrikadak sakat yüözünden Türk işçisin veya kolunu kaybetn celenen bu gibi kı ile ne lardan doğ- | 'at | oldukları halde bunların ebediyen | ali! kalmağa sebebiyet verdikleri | işçilerin haklarını isismar etme- leri hiç de doğru görülmemişt Bu münasebetle icab eden hak ve istikbalini korurmak ü- u hususta yeni bazı ka: konacaktır, * Ada çamlarının muhtemel bir yangına karşı korunması ki yüksek tepede su deposu t sisi ve bekçi adedinin arttırılması hakkında Belediyeye bir rapor ve- rilmiştir- dada dün de yüz elli çam | muhabbet heyecanlarının canlan- rk ihtilâfından bahse- diyor, Mister Çemberlayn, Avam kamarasındaki beyanatında, İn- giltere hükümetinin uzak şarkta- ki siyasetini değiştirmiyeceğini kat'i bir lisanla anlatmıştır. Çin mill! hükümetinin parası indirecek bir İngiltere hükümeti atırmış olduğu 300,000,000 doları kayıp ve feda etmek mes'u- liyetini nasıl yüklenebilir?. CUMHURİYEN i> baş liklı yazısında Nadir Nadi, İngil, Amiralinin hükümet merkezini #ereflendirmesinin Türk - İngiliz Sıkı iş birliğinin kuvvetini gi teren mes'ud bir hâdise olduğu- nu söyliyerek diyor ki: «İngiliz ? Türk işbirliği ve onun | mensub olduğu sulh cephesi, ka- ranlık içinde dolaşan bazı hükü * metlerin herhangi bir hata - | melerine mâni olmak ve şa lerlerse o hatayı tashih etmek a- mile kuulmuştur.> | VAKİT: Asım Us Türk limanlarına ge - len İngiliz bahriyelilerinden bah- sederek diyor ki: #İstanbulda, İzmirde, Ankarada görülen bu Türk - İngiliz birlik ve beraberlik levhaları radyolar, telgraflar ve gazeteler vasıtasile memleketin dört köşesine akset- tikçe bütün Türk milletinin kal inde ayai dostluk hislerinin ayn me Kıbrıs ve Filistinden Gelen Seyyahlar nn Di nımıza Türk ve Dün Romany: rile Kıbris Yuna nolin miştir. Bu an İtmi k üzere 50 seyyah ge- bir oldu! kalmağa kara an dün otellere yer- | işlerdir. Bu seyyahlar İ: | buldan sonra İrmir ve Bursanın da görülecek yetlerini ziyaret e- deceklerdir. Ayni vapurla Fili lerden müteşekkil li Yahudi- 70 kadar bir . Ya- fıya çıkarak yayı rak şehri gezmişlerdir. Sey | akşam Polonyaya gitmek üzere ay- a Köstenceye hareket et- | mişlerdir. Otellerde Yüzde On Tenzilât 9tel ücretlerinde t yapılmasını karar | ve bu ka lâ | liğ etmiştir. Dün o - | telcilerde ye gitmiş. fiatlerde tenzi- | lât yapılamıyacağını ileri sür müşler, zarar edeceklerini bildir mişlerdir. a başvurm; yaptıkl cekle mürekkep bir b belediye, le zarar göre - ni atlatmışlardır. Beledi- inocu ve otelcilerin şikâ- yetini tetkik etmektedir. dığından asla şüphe edilemez. Dünya vaziyetinin normal za - manlarında bile beynatmilel ha - yat bakımından hususl bir manas sı olan bu tezahürat Awrupadaki son hâdiseler arasında bir kal da- ha ehemmiyet alıyor.» TAN: Başmakalesi yoktur. YENİ SABAH: Hüseyin Cahid Yalçın Yuna - nistanın geçirdiği üç senelik Me- taksas rejimini tahlil ediyor. «İlk zamanlar Yunanistanı ida re zordu. Çünkü meb'usan meclisi için enisbi temsil» osası kabul e- dildiği cihetle mecliste memleketi idare edebilecek kuvvetli bir ek- | seriyet temin edilemiyor: ortaya bir de komüni: mişti. Uzu ra, idare nüfuz ve partilerin inden âzade bir hale Demireisin başladığı bu işi, o- nun vefatından sonra, Metaksas deruhde etti. General Metaksas asker olarak yetiştiği halde devlet işlerinde dirayet ve kudreti ile te- meyyüz etmiş sevin kiyetli bir siyaset adamıdir.. Yunanistan bugün Türkiye ile Balkan antantı devletlerile halis bir ol, iş birliği vermiştir. Diğer devletlerle de hoş geçinmek ente- lindedir. Metaksas rejimi bu s retle Balkanlarda kuvvetli bir sulh unsuru da olmuştur.. Yeni Açılan Berber ükkânları ; i berber dükkân - l gittikçe art- Bu meyanda kadın ber- de şayanı dikkat bir dere- almıştır. Halbuki berbetlerin Bgöre betber dükkânma olanların zalmakta, jilet voya ustura ile ev- de tıraş olmayı tercih edenler art- | maktadır. Uzun senelerdenberi berberlik ede bu sebeble eski işlerin kalmadığını ve kadın berberliği - nin daha k 4 geldiğin keli bulduklarından bunlar yeti nler için bazı kas bu suretle ye edilmesini yıdi Bele - diyeye bir müracaat caktır. ieetatani Bafrayı Su Bastı Son yağan yağmurlardan Baf- ranın üç mahallesini tekrar su basmıştır. Buralardaki evler tah- liye edilmiş ve aileler su çekilin. ceye kadar emin yerlere nakledi- mişlerdir. yapıl muvatfa - | Vergi Tahsil işleri Şubelerda Teşkilât Takviye Edilecek İstanbul Deflerdarlığı; vergi tahsilâtını ve mali faaliyeti daha sür'atli ve olgun bir şekilde bas Şarmak için şubeleri takviyeye karar vermiştir. Bunun için muhtelif yeni me- murlar alınması tensib edilmiştir. İzntihanla alınacak memurlar iki kısım olacaktır. Bunlardı Mezunları muhtelif şubel, asli 2000 kuruş maaşlı veya G0 raya kadar ücretli memuriyetlere tayin edile dir. Orta mekteb mezunları ise tahakkuk ve tahsil tebliğ memurluğu vazifesini ya - pacaklardır. İmtihan ayın 24 ün- ek müracaatlar ayın 12 sine kadar kabül olunacaktır. Diğer taraftan ayrica İstanbul Defterdarlığı ve şubeler için de daktilolar da alınacaktır. Bu | daktiloluklara talib olanların tihanları da ayın 24 ünde ypıla- caktır. m- 'Yeni Arkeolojik Hafriyat Sultanahmed Camiine Doğru Uzatılmasına Müsaade Edilmiyor emleketimizde a- dâ bulunan ayni maksadla Sultan- ahmedde hafr apmak üzere şehrimize gelmiştir. Mister Bak: ter, bir taraftan hafriyat yapacağı sahanın Belediye marifetile istim- lâki için Dahiliye Vekâletile, di- ğir tereftan da hafriyat sahağı - nin Sultanahmed camüne doğru | uzatılması müsaadesini almak için Müarif Vekâletile temas etmek ü- araya da giderek konuş- | muştur. Dehiliye Vel İngiliz | arkeoloğuna, Belediyenin geni mikyasta şehir imarile meşgul o! âlet duğunu ve arkeolojik hafriyat i- çin şimdilik tahsisatı olmadığı ce- vabrnı vermiştir Sultanahm gamiine doğru uzatılması hi sundaki Maa Vekâlet: dan yapılacak cevab Veki ze müracaat müz da ler esi tarafın- kikattan verileceğini sonra söylemiştir. etin bu tarzdaki cevabı ü- Ayasofya camiile hafriyat s. tetkik etmiş ve hafriyatın camie doğru je müzeler idaresi uzatılması lerine zarar vermesi ve hattâ bu doğru meyil, belki de yıkılması müuhtemel olduğu neticesine var- mıştır. Bu yüzden arkeoloğ Baks- tere hafciyat sahasının camie doğ- ru uzatılmasına imkân olmadığı cevabı verilecekti No.56 Çarçabuk giyindiler. ( İstasyona doğru açıldıla | Necdet sevinçle sordu: İ — Şurada oturalım mı, cicin Hava çök si- mütem — Hayı hayır | si de çekilmez bu sıcakla Yazan: İskender F. BEEI“CU.İ rada kalacağım. Çok güzel, Geçmiş rya cldden sinir hastı in. ığı için | | | ula her gün gidip gel- nız var, Tren, oto.. İki- 'da, Çok iyi yapmışsınız! O halde sabah | akşam banyo alıyorsunuz, değil — Sinirlerimden rahatsızım da. Doktorlar burada bir oda tutma- mu tavsiye ettiler. Bir iki ay bu- Fakat, bu yapışkan bö- insana musallat oluyorlar.. Tahat vermiyorlar, Bu yüzden çok muztaribim. Sinirlerimi yatıştıra- yım derken, her gün sinirlerim bo- zulyor. Bunun kolayı var. Tenha za- mam intihap etseniz. — Bafağı günler için mümkün. Fakat, pazar ve cumartesi £ kabil olm abah karanlığın da gelmeğe başlıyorlar. Gi 4 kadar kalabalık üevam e- sarı boyalı bir evin önün- de durdu, Buyurunuz. Ve eve girerken arkasına baktı. endine mırıldandı ». Kimseler yok. Celâl ile Selimi birbirine tut. rarak kur- tuldum. Bir daha pazar günleri denize girmeğe tövbe edeceğim. Evden içeri girdiler, — İkinci kata çıkacağız. Dar bir merdiveiden çıktılar. —| İkinci katta, bahçe üstünde bal- , konlu bir odaya girdiler. Burası, Selinin odasıydı. O Flor- yaya geldi geleli, bu odaya ikinci girelim. — 01 üçüncü defâ erkek geliri - | yordu. Gerçi ev sahibinin ona itis madı vardı.. Bir şey söylemiyor- | du amma, O da buradaki fiyaka- sını bozmak niyetinde de Bu yaz iyi bir av buluncıya kâ- li davranmak |: Diyordu. Ressam Necdet. Müsaade ederseniz ceketimi çıkarayım, dedi, hav Necdet ceketini çıkardı, duvar- ı üne iişen bir çiviye astı. Çoktanberi burada mı otu- rTuyorsunuz? — Henüz bir ay oldu. — Vallahi çok sevdim burasını, kanarya kafesi gibi şirin, müte- vazi bir köşk. — Benim de hoşuma - gidiyor. Bilhassa sabahları pek zevkli. Bi büller bahçede ötmeğe başlayınca insan güneşten evvel uyanmağa mecbur oluyor. — Kuşları çok seviyorsunuz ga- Hiba? — Kuşları sevmiyen kadın var midir?! — Gürültü telâkki eden, uyku- | sunü kaçırdığından şikâyet eden hanımlarımız yok mudur? Selin aynanın karşısına geçti.. Saçlarını düzeltti. Denizdeki dövüşe ne dersi - — Olagan şeylerdir derim, ge- | çerim z de benim gibi soğukkanlı- sınız. zannederim. — Pek soğukkanlı değilim am- ma... Beni enterese etmiyen İşle- re de burnumu sokak istemem. — Ah şu yapışkan böcekler - den bir kurtulabilsem. Çok üzü - lüyorum vallahi, Her gün biri g- dip onu birden geliyor. — Kabahat sizde! Selin hayretle baki — Vallahi hiç kabahatim yok benim. Kimsenin yüzüne bile bakmam.. — Doğru amma... Çok güzelsi- miz! - Güzellik de kabahat midir ca- nım?! Ne yapalım, Allah yaratmış. Evet. Hem de ne kadar öze- nerek, bezenerek yaratmış. | Yavaşca ayağa kalktı. Selinin ensesinden öptü — Billürdan daha şeffaf bir vü- cude maliksiniz, Selin hanım! Si- | zin bakışlarınız değil, mevcudiye- | tiniz bile, bulunduğunuz yerde bir | ihtilâl çıkartabilir. | — Selin arkaya döndü ve Necdetin ağzını elile kapadı: — Ben dalma sulh taraftı Rica ederim, bana harpten, ihti - i lâlden bahsetmeyiniz!. gu Mister Bakster, | irinde cami temel- | yüzden camlin Akbıyık cihetine | DKM Kehanet ve Ü Yazan: ALİ Kİ Ahmed Şükrü Esmer ilti Öf talık bir seyahat için İskili” ya diyarına gitti. Her gü Pf tunda değerli politika muht” | nin yazılarını takib edenler olarak bu müddet zarfındi Ö okumaktan mahrum — Kallt? Fakat hep temenni edelimi İ zan bu sıcak günlerinde şibil” zel memleketlerini görüP olan Ahmed Şükrü Esmef dinlenerek gelmiş olsun: bu seyahatten bize de intıbaları olacak bu sütunlarda sabırsızlıkla beki zılarından — ett derec ç$i dediğimiz gibi bu ayrılık D4 kısa bir zaman içindir. «Söft » graf> okuyucuları bununla terih olabilirler. ; Dünya efkârı harb enditü çok yoruldu. Böyle 24f istikbali keşfeder görü! rakında olanlar da vardir bu yaz bir harb çıkacağıf! yenler yalnız istikbali iddiasında olanlardan ibafef dir. Hakikaten ortalığın Bâ” karak endişeye düşmü$: | içinde kalmış o vardif selâ bugün Danzig m(“sf“d bir dava var ki bunun DAf? sene el Versay muahü” 919 da aktedildiği zarni mak lâzim geliyor. Yalnız bu ihtilaf şimdi © kin bir safhaya gi görül'y ay muahedesile mağli / manya Danzigin serbest ı etmişti. erek. Dünya işlerilt en diplomatları ile Varşova aFi ihtilâf şimdiye kadar bel müştü. Fakat ortadan kâlİ Bunu bugünkü Almanyâ | kuvvetine güvenerek h&ti kalkacak mı?. O zaman de kuvvetle muükaböle el | histanın bu hususta karafi ? |kat'i oldüğünü tekrara H | kalmamıştır. artik. Ancak ker ihtilâtın hait nit küvvetten beklemek 1? yanlış oldi ammasını halletmeyi düf du. Danzig işi k.ır;.smd"' | | yanın kuvvetine müraet' | etmiyeceği ise o kadar Ü” | musmmaya hiç bensteibli cephesini teşkil edenler € | tikçe kuvvetlenmektedif: | matlık sahasında ise AlP müttefiki İtalyanın Danii ef sinde kuvvete müracaat | olmadığını Berline vaktifi dirmiş olduğu besbellidir" “y erkânıharbiyesi, 'ındr!:/ | kolayca ve harbe varmüİliyi de edilebilecek ne varsa #i Bi için Hitlere pek müsak | du. Fakat bugün artik 96f değiliz. Necdet geriye “hwğır" — Keşke biraz içki tedti g | dik. Şuracıkta küçücük Fi Bir sofrası kurmamıza midir? — Hayır. Selin ayağa kalktı: — Merak etmeyin N Talihiniz varmış.. Bi meğine ablam “:“d.yl" landım. Bir çok şeyler &y medi. Hepsi kaldi. miş!. ud" — Aman, bu ne tesadli yelt | kikaten Allahin talihli Ti şim. Demek her şey V&T J kalktı büfeyi 4 bir şişe Al j go çarpsaydı. Bu kadâf dim doğrusu, Maamsf? şey arzu ederseniz Ç alayıma.. Yahut aldıraBf, (DeWt aç