:,:: fahmin ettiği bu sualin Wıı. hazırlamıştı. Kabahatli Siy Çd itiraf eden bir ko- #datile cevab verdi: gı"'knu boğazındaki müte- b'_“mlm mayın hatlarına, HArYa ve rasad m zle- Yü Den tahtelbahirlerin Mar- Nkı leri düşünülecek bir Maamafih, ilk şayialar »?k" Çıkmaz ben Marma- k_! lniştim. Denizi muhtelif kı, Ğan sevkı tiğim destroyer- x Sdim. Etraftan — tahkikat İi Aklığım netice bende, İağıy'la tahtelbahir mevcud aç aşt Kansatini m 5.1; Sabah demir y Tak Z hücum kanaatlı g GN acı bir şekilde İN ÇÜR sonra munzam 'îl Şimcdi Adalarla le ç Mhafazası için yeni ted- K Ş* aliyoru Kaş ,ıoı'mı. MayaOL yapan gemil ,,h' Dti bu vazifede bulu- —.,f*n :.hm.nyı ayılaadan İy A dert , bir sure- emirle de elbahir gö - rını, nasıl hâ- ildirmiştim. uz- Sırada karakola & “Güeler vazifeeri başınday- St B a"*:; Halde bu todbirin kâfı öl- & Anlaşı! yor, Tert lunan bugünkü hâdiseler birbiri ardına kendini gösterir ki bu tak- dirde bütün mes'uliyet size ait bulunur Soşon eğik başını yavaş yavaş rdı. Gözlerini Paşanın bakış- larile karşılaştırdı. Sordu: — Donanmaya yapılan ile Tophane önlerinde Dersaadet vapurundan sonra yeni eyan ettiğini şimdi. wletinizden işi hücum batırılan hüdiseler c şurada za Tum. — Donanmaya gider ze de vaziyeti ihbar eder — Tahi Trin son hâdise- ymi Yağız iver Paşa Alman Amiralinin dığı Tedbırlerı Kâfi Bulmamıştı H"“â Aczini Yüzlllk Vurmuş, Amiral Hiç Bir Cevab Vermiyerek Başını Önüne Eğmişti rada zatı devletinize arzelmek fır- satını bulabilirim. Enver Paşa bir dakika düşündü. Sonra raporları önüne çekti, bir defa daha gözden geçirdi. karşı - sında merak, heyecan ve hayre- nüşterek tesirile kafası karı- şan, beyni di kumandanına anlattı: — Bir düşman tahtelbahiri bu Zeytinburnundaki barut - hanenin iskelesine 300 metre me- lanan donanma sabah safeden iki torpido atmış, suyun ne çıkmış, Baruthanenin Nit- ro-trotil dairesini topa (Devamı var) Riz İaçiler ardına geçen düşman ıî“' leri yine istediklerini "(ıa Tecek cevab . Rengi kızardı, ba- nceli bir tavır ta- | n vekili dev '“ı»( İŞi kökünden halle ? taarruzlarınır, hü 4 ö A gee geçmek lüzim Ami ir iç deni ş,,:*lı kuvvetle girişecek de düşman. isbette gülünç bu- Yalnız Silâ;;ları Bırakmak Kâfi Umun aki betti. Bunlar şimdi M ti namına Fransa, raflarından (d nüstemlekelerini de kay- etler Ce- Te Eğer müşterek idare irse eski müstemlekele- anya da istifade ede- ek oluyor. Almanyanın - bugünkü eti her sahada harb hazırlığıdır. Alman sanayii bu - gün harb sanayii tefikleri AL sanaylini sulh s yacaklar, Almanya: para kazanmasına iş ol muaveni larını Almanya ile dostça p t fikirlerinden vi zaman bu esaslar üzer ya İle tır. İşte son günlerde bir hayli dedi- koduya yol açan seyahat meselesi etrafında yeni gelen İngiliz gaze- Yi harbde Almanya Afri- | ngiltere | 5 iklarından — çıkan d azırının Londra tte ne git ur?, Bütün bunlar mâk '- nu da böylece kaydetmek lâzım T İngiliz İktsad Nazırı M. Hudson Alman Nazirile görüş - üş- Yeni gelecek ak bu meraklı bahse mek kabil olacak, Çıldıran Bir |Babanın Akıbeti (5 inci say hri, bu mektubun ip öldürdüğ lan devam) da, çocuk - lesinin evine gece nihayet katil babayı bir la saklı bulmuş, yakala - Heryer, cürmünü itiraf at akıl müvazenesi bo- tle tibbradliye gön. Hanı etmiş, £ zuk olduğu cil derilmi — Düm düm bak, baka baka düm. Diye gürltyen sesler, ormanın | içinde uzun akisler bırakıyordu. Çırılçıplak, $ cuklu, bir sürü vahşi nt ve yüzlerini bir takım boyalarla boyamışlar, kafalarm - | da garip sazdan yapılmış acayib şapkal erinde uzun mızrak - larla, vücudlarını ileri geri oyna- a yanı ada bir rını iler tıyor, © afında at sık burunl. — Kakavi bir gün evvel ormandaki, im ağaçlıklar, arasında ellerin: alar yol açmağa çalışı | kendint: ken birdenbire tepelerindeki a- ğaçlardan vahşiler tarafından atı- lan ağlarla yakalarmış ve sımaı- kı bağlanarak, buraya getirilmiş- lerdi. Şimdi de başlarına gelecek akıbeti bekliyorlardı. Birdenbire direkteki bağlı olan- lardan biri; — Mahvolduk, Çarli.. Bu beril- ler bizi bu ateşte kızartıp yi cekler, diye mırıldandı. —Düm düm bak, baka baka | düm... Diye davullar ötüyor... giler ölüm raksı yapıyorlardı. Vahşilerin relsi karşıda bir ağaç kütüğüne oturmuş. hare Tuyordu. Yalnız arada sırada ha- ük v » kök- luyor, bir parça sonra ateşte kıza- racak olan beyaz adamların, ke - bab kokusunu şimdiden ciğerleri | ne çekmek istiyordu. orada — bulunan yaptı. - diye bağır- | Derken — elile Bütün vahşiler iki beyazın üze- | tine saldırdılar ve ellerini çözerek | ite- | donduran bir kükreme | er bir anda durdu- bir vur ta onu ye- Tdi, ve derhal çil yar Arslanlar krali Z. ııı;ı4 İki beyaz da bu fırsattan istifa- e tahmin ediyorum m Arslanlar kendilerine, 1 müdde - ayacaklardır Siz de yapılan iyiliği unut - mamağa gayret edin. Çocuklarımıza İlân imizi halledenler oluk olmamasına di Ve vab- | FAYDALI BİLGİLER Ormanların Kıymeti Çok Büyüktür kadar liyor mu- gördüğünüz Ormanlar bir memlekete bolca yağmur yağdırırlar, ve sonra, si- zin geniş dallı ve serin ağaçların altında sevinçle oynamanıza vesi- . Onun için ağaç- lan ve orm seviniz, onl: bakmı z. O: memleketin serveti ile en kıymetli hazii ları hor ve sizin de bilves TARZAN I IN OĞLU "'ylwııdılin taarruzu i- Ai çıplak çocuğun ü- | sü h atmak istediler. Pa- | t olamadılar. May - | Ti dişlerini göstererek t2ine göste %* IAAAHJOÜA,( a. Dry galdla başa çıka th 'adılar, tabana & aları ş h.mm bakıyor, gü- Tüzaktaki maymunun Yaya d Kendisini kurtardı. .ş:ıı“'; best kalınca, halâs- yu,%k Gre bile lüzum gör- Bir ağacın dallarına . ;h.ho Çıktı, —yapraklar Ğt Maymunların bu b | yiliği unutmıyacaklarını biliyor- du. ikamını almaktan mütevel- ovudunun ğru yoluna devam etti. Az sonra, yolun inde bir fil #ürüsüne tesadüf etti. Bütün yolu kapatmışlardı. Ağaçlar da bodur di. Her zaman yaptığı gibi dal - dan dala atlayıp geçebilmesine de imkân yoktu. Halbuki o, bir an evvel köye varmak istiyordu. Şu halde fil - lerin arasından bir yol açıp geç- meşi lâzuşdı. Korak ilerledi, fillerin arasına karıştı. Sürünün şefi ,iri ve yaşlı bir fil yanına geldi, hortumunu uzattı, Jakı koklamağa başladı. Çeviren: FUAD s,nnn Bu yaba: kim olduğunu an- iamak istiyordu. Birdenbire kü- çük gözleri parladı. Korak: diye bağırdı. Benim, Korak... nin İsmini işi - Mem- anın oğld. Yaşlı fil, Tarz: Sıra omuzunu, hortumunu okşu- yordu. 'Tantor ve arkadaşlarile dost o- muştu. Bunlardan çok istifade e deceğini düşünüyordu. Hakikaten filler, vahşi ormanın en ve ayni zamanda en kuv val ları idi, Ceylânlarla, geyiklerle hoş geçiniyorlar, fakat arslan gi- bi, kaplan gibi yırtıcı hayvanlarla en üzerlerine ak; Kovudunun köyüne yak- zaman akşam olmuş, hava kararmıştı. Çitin içerisindeki kü- çük kulübelerdeki yerlilı yatmışlar, derin bir uykuya dal- şlardı. gürültü çıkarmamak n ucuna bi için sarak ilerli - de dü: Meryemin hangisinde bulundur ğunu anlamıya çalışıyordu. ayakları: yor, kulübelerin ö yor, Bu suretle köyün nihayetine tı. Ümldi kırılmak üzere idi. pisi siki sıkıi kapalı bir kulü - benin önündeki nöbeteiyi görün- | ce durdü. Meryemin bu kulüb pus bulunduğunu köy halkı: dan, ayak madan kızı nasıl kaçıracak- 1 uyandırı T çoktan| Bunun için, hissettirmeden nö- betçinin arka tarafına geçmek, bir | delik açarak kulübeye girmek lâ- | zımdi Yerde s etçi, üzerli sal gözeten bir düşmanın meve: diyetinden bihaber Irdu. ürüne sürüne ilerl esneyip düru- ak, olduğu yerde taş gibi du- . Nöbetçin kusuzluğa rüyord lâ esneyip dur sabrı tükendi, oldu — Meryemi. Genç kız, köylülere i mek için ayni suretle cevab ver- di — Korak!, Jak, kızın ellerini ve ayaklarını bağlıyan ipleri çözdü, kolundan tuttu, kulübeden çıkardı. Nöbetçi, hâlâ baygın yatıyordu. Birdenbi- re peyda olan iri bir köpek şid- detle ulumıya başladı, Jakın boy- nuna atılmak istedi. Köpeği'n uluması üzerine zenci- ler uyandılar, kulübelerinden dı- şarı fırladılar: — Ne var? Ne oluyor?. Köpek niçin uluyor?. Diye biribirlerine soruyorlardı. Meş'alelerle koşuşuyorlardı. Korak, Meryemi kulübenia”ür- kasına çekti. Köpek peşlerini b rakmıyor, sivri dişlerini göstere- rek bağırıyordu. Korak, elindeki mazrağı fırlattı, Fakat tesadüf et- tiremedi. (Devamı var) BİRAZ D GÜLELİM Cin Ali koşa koşa kan ter içinde kapıdan içeri girerek önnes ğim, bana para ver, di- in sana ba « ya, dedi. Cin Tile çan! n ak- şam babamın çantasından gizlice aldığın — paradan benim hakkıma yok mu? e mahak Cin de Cin Ali fle arkadaşları lede futbol oynıyorlardı kaleci dür Bir aralık kaleden koş len Cin h: ep yol gözü budur diye bir yumruk in- dirdi. Bunu gören arkadaşları, hiç vurduğunu a koşa gi niçin r. O da başını sal Bu da futbol fta öğrendik. Aradas e yeni bir oy Geçen & da hakemi de TEMMUZ MÜSABAKAMIZ Şu siyah parçaları keser, dik - katle yanyana getirirseniz, her gün gördüğünüz ve pek çok sevdi- ğiniz bir hayvan — vücude — gelir. Acaba bu nedir?... * Hediyelerimiz Birinciye Bir yünlü kazak. İkinciye: Bir çift yazlık skar » . pin. Üçüncüye: Bir spor çorabı Aynca elli okuyucumuza mulh telif hediyeler verilecektir.